trabzonluyuz
Erkek dedigin Yüregi tutkulu Sevdasi mert olmali Hasrete dayanmali Kadinina doymamali Gözü disarda olmamali Namusu icin yasamali Basi dik Gözü acik olmali Yüregi mert sözleri keskin olmali Bir kadini kalem gibi tutmali defter gibi yazmali..
trabzonluyuz
sen gülerken yanindakiler de güler. ama aglarken yanliz aglarsin! onun icin öyle bir agaca yaslan ki asla yikilmasin. öyle bir dost edik ki seni asla birakmasin.... dostluk bir kirmizi gül. kokusu buram buram:-
trabzonluyuz
gelen gideni aratirmis derler..!das stimmt doch garnicht! giden gider mazi olur gelende gelecegin olur insan gidenin pesinden aglarsa her zaman o noktada kalir ve gelecegini hic bir zaman hazirliyamaz buda demek oluyor?;kardesim arkana degil önüne bak:)
trabzonluyuz
aşk ve arkadaşlık birgün yolda karşılaşırlar,aşk kendinden emin bir şekilde sorar ben senden daha candan ve daha yakınım sen niye varsın ki bu dünyada?arkadaşlık cvp verir:sen gittikten sonra arkanda bıraktığın gözyaşlarını silmek için...
trabzonluyuz
Bir küçük gözyaşı varmış, bir gün dereyi görmüş. Çaresizliği gelmiş aklına ‘’Tanrım yardım et bana ben çok güçsüz ve çaresizim. Bir de şu dereye bak nasılda salına salına gidiyor. Muhteşem. Beni bir dere yap lütfen. Bende salınayım ağaçların arasından.’’ Tanrı duymuş gözyaşı damlasını, onu bir dere yapmış. Küçük gözyaşı damlası salına salına giderken ağaçların arasından. Nehir’i görmüş. Bakmış gürüldüyor, önüne kattığını götürüyor. Bütün dereler saygıyla eğiliyor önünde. Kendini güçsüz hissetmiş nehirin yanında ‘’ Tanrım ben nehir olmak istiyorum. Bak gücüne nasılda mağrur , nasılda ihtişamlı .’’ Tanrı bu isteğini de geri çevirmemiş. Onu bir nehir yapmış. Başlamış gürlemeye , önüne kattığını almış götürmüş. Sonra bir deniz kenarına ulaşmış. Deniz bütün sonsuzluğuyla karşısında. Güçlünün de güçlüsü. Sonsuzluğunda sonsuzu. ‘’ Tanrım’’ demiş küçük gözyaşı damlası. ‘’Ben aradığım gücü buldum demiş. İşte bu ben deniz olmak istiyorum. Şu güce bak. Nasılda hükmedici. ‘’ Tanrı bu dileğini de kabul etmiş. Küçük gözyaşı damlası mutlumu mutlu. Benden güçlüsü yok diye düşünürken. İskelede oturan genci fark etmiş. O çok üzgün ve ağlıyormuş. Sevdiğini nasıl kaybettiğini konuşuyormuş, bütün ağaçlar. Güneş, bulutlar, ağaçlar.yıldızlar gencin döktüğü gözyaşı damlası önünde saygıyla eğiliyorlarmış. Okyanuslar sessiz saygılı. Gözyaşı damlası kendine gelmiş, elindeki gücü nasıl kaybettiğini anlamış. Tanrı’ya yalvarmış ‘’tekrar ver gücümü geri.’’ Yücelerden bir ses;’’O güce erişmek için bazı aşamalardan geçmen gerek, ilk önce denizden nehir olman lazım sonra bir dere olmalısın. Dereden sonra bir sevgi masalı. Ancak sonra bir gözyaşı damlası olabilirsin. Elindeki gücün farkına varamadın. Sendeki o güç değilmidir dereleri dere , nehirleri nehir, denizleri deniz yapan
trabzonluyuz
Duygular Adası
Bir zamanlar, bütün duyguların üzerinde yaşadığı bir ada varmış: Mutluluk, Üzüntü, Bilgi ve tüm diğerleri, Aşk dahil.
Bir gün, adanın batmakta olduğu, duygulara haber verilmiş. Bunun üzerine hepsi, adayı terk etmek için sandallarını hazırlamışlar.
Aşk, adada en sona kalan duygu olmuş. Çünkü, mümkün olan en son ana kadar beklemek istemiş.
Ada neredeyse battığı zaman, Aşk, yardım istemeye karar vermiş.
Zenginlik, çok büyük bir teknenin içinde geçmekteymiş.
Aşk, Zenginlik, beni de yanına alır mısın? diye sormuş.
Zenginlik, Hayır, alamam. Teknemde çok fazla altın ve gümüş var, senin için yer yok. demiş.
Aşk, çok güzel bir yelkenlinin içindeki Kibir´den yardım istemiş.
Kibir, lütfen bana yardım et!
Sana yardım edemem Aşk.
Sırılsıklamsın ve yelkenlimi mahvedebilirsin. diye cevap vermiş Kibir.
Üzüntü yakınlardaymış ve Aşk, yardım istemiş:
Üzüntü, seninle geleyim...
Off, Aşk, o kadar üzgünüm ki, yalnız kalmaya ihtiyacım var.
Mutluluk da Aşk´ın yanından geçmiş ama o kadar mutluymuş ki, Aşk´ın çağrısını duymamış.
Aşk, birden bir ses duymuş:
Gel Aşk! Seni yanıma alacağım... Bu Aşk´tan daha yaşlıca birisiymiş. Aşk o kadar şanslı ve
mutlu hissetmiş ki kendini onu yanına alanın kim olduğunu öğrenmeyi akıl edememiş.
Yeni bir kara parçasına vardıklarında, Aşk´a yardım eden, yoluna devam etmiş. Ona ne kadar borçlu olduğunu fark eden Aşk, Bilgi´ye sormuş:
Bana yardım eden kimdi?
O, Zaman´dı diye cevap vermiş Bilgi.
Zaman mı?
Neden bana yardım etti ki? diye sormuş Aşk.
Bilgi gülümsemiş:
Çünkü sadece Zaman Aşk´ın ne kadar büyük olduğunu anlayabilir...
trabzonluyuz
Sana kar$ı $ahidim yok. Umulmadık günlerden çıkıp gelmi$im kar$ına. Söz söylemeden , sırıksıklam gelmi$im... Sustuğumdan anla beni. Uzaktayım senden biliyorsun hemde nasıl. Elimi uzatsam dokunabilir miyim diyorum, ü$üyorum... Önceleri acın vardı sonraları sevgin, sevgin gitti acın kaldı ki o bile yetmiyor artık... Sana kar$ı $ahidim yok... Tenim yanıyor, ü$üyorum...
trabzonluyuz
Yüreğin yanıp tutuşurken bir avuç sabahla yıkamak gerekirmiş O´nsuz yarınları. Güç katan, hayat veren, canım derken sevdama, el olup gitmek kadar yavanmış, yalanmış aşk.
Yalnızlık daha güçlü kılıyor küçük dünyamda beni. Gerek acı, gerek mutluluk, hepsi kendi bahçemde ektiğim tohumlarda sundu bana büyük yüreğimi.
Şans verirken canımı acıttığını, yüzüme gülerken sevdamı kanattığını bilemeyecek kadar kapamışım gözlerimi. Masallardaki gibi yaşadığımı düşünürken pembe köpükten dünyam damlayarak düştü avucuma dün gece. Hep elimi uzatışlarım geliyor aklıma şimdi. Kendi hayallerime sarılışlarım, umutları bir bir dizişim yıldızlara yastığımla kavuştuğumda.
Ben O´nun omuzundayken bile yalnızlığımlaymışım ...
Hayatımın oyununu, hayatımın blöfüyle oynadım ve hayatımla ödüyorum bedelini... ne için ? Hataları üstlenip kendime haklı çıkardım canım dediğimi .. vazgeçmemek, kaybetmemek adına.
OYSA O´nu KAYBETMEKLE KAZANDIM YAŞAMI
Hoşçakal haketmeyenim... Ardında neleri sakladığını bilemediğim gülüşünle hep mutlu kal ..
ALINTI
trabzonluyuz
Aşk Sevmekse Sevmek Nedir?
Dün gece yine seni düşündüm
her zaman ki gibi
geçtiğimiz yaz aylarını düşündüm
hasretin sevginle birleşti gözyaşı olarak döndü bana.
Sensizliğine bürünmüş dünyamda
kendi egemenliğimi kurmaya çalışıyordum
tam kendim için bir şeyler yapacaktım ki
tekrar geldi hiç gözümün önünden gitmeyen
gözlerin.
Sandığın içinden fotoğraflarımızı buldum
sanki sensizliği tadacakmışım gibi sarılmışım sana
yüzüm gülüyor. Mutluyum!
Artık dayanamıyorum sensizliğe.
Acı veriyor fotoğraflarınla yaşamak bana
belki de aşkımızın kayan bir yıldız kadar.
Çabuk parlayıp söndüğünü bilmek yıpratıyor bedenimi
artık ben eski ben değilim. Mutlu olamıyorum eskisi gibi
bedenim susuz kaldı ne kadar içsem de daha kalacak.
Çünkü ben suya değil benim için daha da önemli olan sana,
senin sevgine susadım. Tam sevdanın rengini bulmuştum ki
gökteki yıldızımız kaydı. İlişkimizin başladığı gün bir fidan
dikmiştik ve söz vermiştik birbirimize sevgi ile büyütecektik diye.
Şimdi o ağaca kim bakacak sevgisiz kalıp sonsuzun derinliğine mi
kapılacak benim gibi çünkü ben sensiz karanlığın içinde kaybolmuş
gibiyim tek ışığım sendin yok olup gittin.
Artık kendi içimde 4 mevsim kış yaşıyorum çünkü yazım ve baharlarım beni
terk etti.
Bende artık yalnız içiyorum senin sevdiğin şarabı. Aynaları da kaldırdım
artık sevmiyorum onları.
Bana iyi bir yüz vermiyorlar baktığımda. Bahçemdeki kuşlar da sustu
artık aşkımızı şarkılara vurmuyorlar. Ne olur geri dön artık bebeğim
hayatımı artık siyah beyaz yaşamak istemiyorum...
bi slm birakiyim dedim
... mrb :-)
Sana kar$ı $ahidim yok. Umulmadık günlerden çıkıp gelmi$im kar$ına. Söz söylemeden , sırıksıklam gelmi$im... Sustuğumdan anla beni. Uzaktayım senden biliyorsun hemde nasıl. Elimi uzatsam dokunabilir miyim diyorum, ü$üyorum... Önceleri acın vardı sonraları sevgin, sevgin gitti acın kaldı ki o bile yetmiyor artık... Sana kar$ı $ahidim yok... Tenim yanıyor, ü$üyorum...
aleykum selam hemso!!! nasilsin bakalim
Erkek dedigin Yüregi tutkulu Sevdasi mert olmali Hasrete dayanmali Kadinina doymamali Gözü disarda olmamali Namusu icin yasamali Basi dik Gözü acik olmali Yüregi mert sözleri keskin olmali Bir kadini kalem gibi tutmali defter gibi yazmali..
sen gülerken yanindakiler de güler. ama aglarken yanliz aglarsin! onun icin öyle bir agaca yaslan ki asla yikilmasin. öyle bir dost edik ki seni asla birakmasin.... dostluk bir kirmizi gül. kokusu buram buram:-
dénizléri séviosan dalgalari sévéceksin.. sévilmék istiosan öncé sevméyi bilécéksin..ucmayi séviosan dü$méyi dé bilécéksin..korkarak ya$iorsan yalnizca hayati séyrédersin..!!!
gelen gideni aratirmis derler..!das stimmt doch garnicht! giden gider mazi olur gelende gelecegin olur insan gidenin pesinden aglarsa her zaman o noktada kalir ve gelecegini hic bir zaman hazirliyamaz buda demek oluyor?;kardesim arkana degil önüne bak:)
aşk ve arkadaşlık birgün yolda karşılaşırlar,aşk kendinden emin bir şekilde sorar ben senden daha candan ve daha yakınım sen niye varsın ki bu dünyada?arkadaşlık cvp verir:sen gittikten sonra arkanda bıraktığın gözyaşlarını silmek için...
Bir küçük gözyaşı varmış, bir gün dereyi görmüş. Çaresizliği gelmiş aklına ‘’Tanrım yardım et bana ben çok güçsüz ve çaresizim. Bir de şu dereye bak nasılda salına salına gidiyor. Muhteşem. Beni bir dere yap lütfen. Bende salınayım ağaçların arasından.’’ Tanrı duymuş gözyaşı damlasını, onu bir dere yapmış. Küçük gözyaşı damlası salına salına giderken ağaçların arasından. Nehir’i görmüş. Bakmış gürüldüyor, önüne kattığını götürüyor. Bütün dereler saygıyla eğiliyor önünde. Kendini güçsüz hissetmiş nehirin yanında ‘’ Tanrım ben nehir olmak istiyorum. Bak gücüne nasılda mağrur , nasılda ihtişamlı .’’ Tanrı bu isteğini de geri çevirmemiş. Onu bir nehir yapmış. Başlamış gürlemeye , önüne kattığını almış götürmüş. Sonra bir deniz kenarına ulaşmış. Deniz bütün sonsuzluğuyla karşısında. Güçlünün de güçlüsü. Sonsuzluğunda sonsuzu. ‘’ Tanrım’’ demiş küçük gözyaşı damlası. ‘’Ben aradığım gücü buldum demiş. İşte bu ben deniz olmak istiyorum. Şu güce bak. Nasılda hükmedici. ‘’ Tanrı bu dileğini de kabul etmiş. Küçük gözyaşı damlası mutlumu mutlu. Benden güçlüsü yok diye düşünürken. İskelede oturan genci fark etmiş. O çok üzgün ve ağlıyormuş. Sevdiğini nasıl kaybettiğini konuşuyormuş, bütün ağaçlar. Güneş, bulutlar, ağaçlar.yıldızlar gencin döktüğü gözyaşı damlası önünde saygıyla eğiliyorlarmış. Okyanuslar sessiz saygılı. Gözyaşı damlası kendine gelmiş, elindeki gücü nasıl kaybettiğini anlamış. Tanrı’ya yalvarmış ‘’tekrar ver gücümü geri.’’ Yücelerden bir ses;’’O güce erişmek için bazı aşamalardan geçmen gerek, ilk önce denizden nehir olman lazım sonra bir dere olmalısın. Dereden sonra bir sevgi masalı. Ancak sonra bir gözyaşı damlası olabilirsin. Elindeki gücün farkına varamadın. Sendeki o güç değilmidir dereleri dere , nehirleri nehir, denizleri deniz yapan
Duygular Adası Bir zamanlar, bütün duyguların üzerinde yaşadığı bir ada varmış: Mutluluk, Üzüntü, Bilgi ve tüm diğerleri, Aşk dahil. Bir gün, adanın batmakta olduğu, duygulara haber verilmiş. Bunun üzerine hepsi, adayı terk etmek için sandallarını hazırlamışlar. Aşk, adada en sona kalan duygu olmuş. Çünkü, mümkün olan en son ana kadar beklemek istemiş. Ada neredeyse battığı zaman, Aşk, yardım istemeye karar vermiş. Zenginlik, çok büyük bir teknenin içinde geçmekteymiş. Aşk, Zenginlik, beni de yanına alır mısın? diye sormuş. Zenginlik, Hayır, alamam. Teknemde çok fazla altın ve gümüş var, senin için yer yok. demiş. Aşk, çok güzel bir yelkenlinin içindeki Kibir´den yardım istemiş. Kibir, lütfen bana yardım et! Sana yardım edemem Aşk. Sırılsıklamsın ve yelkenlimi mahvedebilirsin. diye cevap vermiş Kibir. Üzüntü yakınlardaymış ve Aşk, yardım istemiş: Üzüntü, seninle geleyim... Off, Aşk, o kadar üzgünüm ki, yalnız kalmaya ihtiyacım var. Mutluluk da Aşk´ın yanından geçmiş ama o kadar mutluymuş ki, Aşk´ın çağrısını duymamış. Aşk, birden bir ses duymuş: Gel Aşk! Seni yanıma alacağım... Bu Aşk´tan daha yaşlıca birisiymiş. Aşk o kadar şanslı ve mutlu hissetmiş ki kendini onu yanına alanın kim olduğunu öğrenmeyi akıl edememiş. Yeni bir kara parçasına vardıklarında, Aşk´a yardım eden, yoluna devam etmiş. Ona ne kadar borçlu olduğunu fark eden Aşk, Bilgi´ye sormuş: Bana yardım eden kimdi? O, Zaman´dı diye cevap vermiş Bilgi. Zaman mı? Neden bana yardım etti ki? diye sormuş Aşk. Bilgi gülümsemiş: Çünkü sadece Zaman Aşk´ın ne kadar büyük olduğunu anlayabilir...
Sana kar$ı $ahidim yok. Umulmadık günlerden çıkıp gelmi$im kar$ına. Söz söylemeden , sırıksıklam gelmi$im... Sustuğumdan anla beni. Uzaktayım senden biliyorsun hemde nasıl. Elimi uzatsam dokunabilir miyim diyorum, ü$üyorum... Önceleri acın vardı sonraları sevgin, sevgin gitti acın kaldı ki o bile yetmiyor artık... Sana kar$ı $ahidim yok... Tenim yanıyor, ü$üyorum...
Yüreğin yanıp tutuşurken bir avuç sabahla yıkamak gerekirmiş O´nsuz yarınları. Güç katan, hayat veren, canım derken sevdama, el olup gitmek kadar yavanmış, yalanmış aşk. Yalnızlık daha güçlü kılıyor küçük dünyamda beni. Gerek acı, gerek mutluluk, hepsi kendi bahçemde ektiğim tohumlarda sundu bana büyük yüreğimi. Şans verirken canımı acıttığını, yüzüme gülerken sevdamı kanattığını bilemeyecek kadar kapamışım gözlerimi. Masallardaki gibi yaşadığımı düşünürken pembe köpükten dünyam damlayarak düştü avucuma dün gece. Hep elimi uzatışlarım geliyor aklıma şimdi. Kendi hayallerime sarılışlarım, umutları bir bir dizişim yıldızlara yastığımla kavuştuğumda. Ben O´nun omuzundayken bile yalnızlığımlaymışım ... Hayatımın oyununu, hayatımın blöfüyle oynadım ve hayatımla ödüyorum bedelini... ne için ? Hataları üstlenip kendime haklı çıkardım canım dediğimi .. vazgeçmemek, kaybetmemek adına. OYSA O´nu KAYBETMEKLE KAZANDIM YAŞAMI Hoşçakal haketmeyenim... Ardında neleri sakladığını bilemediğim gülüşünle hep mutlu kal .. ALINTI
Aşk Sevmekse Sevmek Nedir? Dün gece yine seni düşündüm her zaman ki gibi geçtiğimiz yaz aylarını düşündüm hasretin sevginle birleşti gözyaşı olarak döndü bana. Sensizliğine bürünmüş dünyamda kendi egemenliğimi kurmaya çalışıyordum tam kendim için bir şeyler yapacaktım ki tekrar geldi hiç gözümün önünden gitmeyen gözlerin. Sandığın içinden fotoğraflarımızı buldum sanki sensizliği tadacakmışım gibi sarılmışım sana yüzüm gülüyor. Mutluyum! Artık dayanamıyorum sensizliğe. Acı veriyor fotoğraflarınla yaşamak bana belki de aşkımızın kayan bir yıldız kadar. Çabuk parlayıp söndüğünü bilmek yıpratıyor bedenimi artık ben eski ben değilim. Mutlu olamıyorum eskisi gibi bedenim susuz kaldı ne kadar içsem de daha kalacak. Çünkü ben suya değil benim için daha da önemli olan sana, senin sevgine susadım. Tam sevdanın rengini bulmuştum ki gökteki yıldızımız kaydı. İlişkimizin başladığı gün bir fidan dikmiştik ve söz vermiştik birbirimize sevgi ile büyütecektik diye. Şimdi o ağaca kim bakacak sevgisiz kalıp sonsuzun derinliğine mi kapılacak benim gibi çünkü ben sensiz karanlığın içinde kaybolmuş gibiyim tek ışığım sendin yok olup gittin. Artık kendi içimde 4 mevsim kış yaşıyorum çünkü yazım ve baharlarım beni terk etti. Bende artık yalnız içiyorum senin sevdiğin şarabı. Aynaları da kaldırdım artık sevmiyorum onları. Bana iyi bir yüz vermiyorlar baktığımda. Bahçemdeki kuşlar da sustu artık aşkımızı şarkılara vurmuyorlar. Ne olur geri dön artık bebeğim hayatımı artık siyah beyaz yaşamak istemiyorum...
_________####___####____________ _______################_________ _____####################_______ ____#########_#_##########______ _######_#_#_#_#_#_#_#_#######___ __#######______#_#_###########__ _____###_____#_____########_____ ______#_____#____########_______ _____#_____#_____####___________ ____#______#___#_#______________ ____#_____#_____#_______________ ____#_________#_#_______________ _____#______#_#_________________ ______#__#_#_#__________________ _________##_____________________