Vaybee!
  |   Mitglied werden   |   Hilfe   |   Login
 
Sie sind hier: Startseite > Vaybee! Forum > Gesellschaft & Soziales


Hilfe Kalender Heutige Beiträge

Antwort
 
Themen-Optionen Thema durchsuchen
  #29271  
Alt 29.08.2006, 23:09
Benutzerbild von 1insanol
1insanol 1insanol ist offline
Erfahrener Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 390
Standard Peren,Kedi erisemedigi ete mekrüh der

Ortanin mali olmayi gönüllü kabul eden zevatlar, Kadinlar hakkinda söz etmeye haklari olmamali...Sen kimsin ki bana yol gösteriyorsun , gitmesi gereken varsa senin gibi bizans kalintilari, ermenilerdir..Anadolu topraklari $eriatcilarindir...Ve öylede kalacaktir...$ayet annende senin zihniyetindense, babanin kim oldugunden bile magrum bir zavalisin.Git nahcivan kayaliklarina maymun atalarinla yasa!
Islam`in degerini insanlar bilir.
  #29272  
Alt 29.08.2006, 23:23
Benutzerbild von 1insanol
1insanol 1insanol ist offline
Erfahrener Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 390
Standard Peren,

iran sahinin özel ucagiyla Irana cagrilmayimi özledin,

Ortanin mali olup, babanin kim oldugunu bilmemeyimi özledin?

sokakta Milletin $ehvetini uyandirip,zilzurna sarhos eve gelip, yatak odana hizmetciyi cagirmayimi özledin!
O zaman özlemlerini yasayabilecegin ülkedesin milletin özgür iradesine müdahale etmeye calisma...

O millet belkim parklarda köpekler gibi binisemiyor, belkim ciplaklar kampinda maymunlari utandirmiyor lakin.Sömürgecilere ne namuslarini nede ülkelerini sömürttürmüyorlar!Iste Özgürlük budur..Pek tabiiki sana birkac nr büyük gelir.

Neme lazim sen git antalya limanina conilere moral egitimi ver!nasilsa özgürsün!
  #29273  
Alt 29.08.2006, 23:37
Benutzerbild von 1insanol
1insanol 1insanol ist offline
Erfahrener Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 390
Standard DINSIZLERIN BILGINLERI(!) BILE SAHTEKAR.

Evrimci bir antropoloji profesörünün bazı önemli fosillerin yaşı hakkında otuz yıldan beri sahte bilgiler verdiği ortaya çıktı. Bu gelişme karşısında görevinden istifa etmek zorunda kalan profesörün yalanlarının, şu anda antropoloji ders kitaplarında bir ´gerçek´ olarak anlatıldığı ve bunların düzeltilmesi için köklü değişikliklere gidilmesi gerektiği yetkililer tarafından ifade edildi....

Araştırma komisyonunun bulgularına göre, Almanya´daki Frankfurt Üniversitesi´nde görevli profesör Reiner Protsch von Zieten, Avrupa´da ele geçirilmiş olan bir dizi insan fosilinin yaşlarını sistemli olarak çarpıtıp binlerce yıl daha fazla gösterdi. Evrimci profesörle ilgili skandalın boyutları bununla sınırlı değil. Almanya´nın saygın medya kuruluşu Deutsche Welle´nin konuyla ilgili haberine göre, profesör kendisine ait olmayan kafataslarını satarak haksız kazanç sağlamak ve diğer bilim adamlarının çalışmalarını kendi çalışmasıymış gibi kopyalamakla da suçlanıyor. İngiltere´nin The Guardian gazetesi, yukarıdakilere ek olarak, Protsch´un sahte fosiller ürettiğini, ayrıca Fransa’da ele geçirilen bir fosilin ortaya çıkarıldığı ülkeyi İsviçre olarak çarpıttığını yazdı. 1

Üniversitenin konuyla ilgili açıklamasında, “Komisyon, Prof. Protsch’un bilimsel gerçekleri geçtiğimiz otuz sene boyunca çarpıttığı sonucuna varmıştır”, ifadesine yer verildi.
  #29274  
Alt 30.08.2006, 00:01
Benutzerbild von 1insanol
1insanol 1insanol ist offline
Erfahrener Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 390
Standard ISLAM $ERIATI

Islam yegane ideal hayat nizamidir.Islam`i kulakdan duyma sözlerle yorumlayanlar, ninenlerinin masallarinla kiyaslayanlar, ilimden irfandan, islam hukukundan bicare insanlar cehaletlerini ortaya seriyorlarda efendim islam kol kesiyor diyorlar:-)) Islam Seriatinin "$" sinden bicare bu zevatlar, Islam seriatinin cezalarinin agir olmasinin hikmetlerinin caydiricilik icerdigini anlayacakak kapasitede olmadiklarinimi desek yoksa bunlar hirsizmi sömürgecimi desek ...YA söyle Islam`in hayata hakim oldugu Osmanlinin 4 asirlik dönemini bir inceleyin kactane kol kesilmis? kactane insan hirsizlikdan dolayi öldürülmüs? gelin birde günümüzle kiyaslayin!!!!!!!Günümüzde en modern toplumlarda bile hirsizlikdan dolayi gaspden dolayi yilda binlerce insan öldürülür magdur oluyor. ülkemizde bile ,100 liradan sebep insanlar öldürülüyor...Tabiiki Insanlari sömüren sapiklar, sömürgeci devletler Islam $eriatinin bu kanununu istemeyeceklerdir..Cünkü bu kanun ayni zamanda devlet reizini bile cezalandiracaktir.


Yok efendim Islam Seriati bas kesiyormus, (Idam cezasi) Evet haksiz yere bir insani öldürenin sucu kesinlesirse Devlet tarafindan ölüm cezasina carptirilir.Bu agir cezada caydiricilik icerdigini, Insani yaratan Rabbimiz cok iyi bildigi icin söyle buyurur" KISASDA HAYAT VARDIR"(1)Yani öldürme cezasinda hayat vardir.Bu nasil oluyor? Insani öldürmeye kast eden kendininde öldürülecegini düsünerek vaz gecince bu ceza hayat veriyor..Hemde iki hayat..Toplumsal düsünürsek binlerce hayat... Kuran ilahimi degilmi diye arastirma yapan bir fransiz (2)bilgin bu ayet sayesinde bu insan sözü olamaz diyerek müslümanlikla $ereflenirken, bizdeki yari aydinlar genelde bu ayetlere salya akittiklarini sanarlar.

Ya modern denilen demollarda durum nasil?Birakin caydiriciligi, bir nevi insan öldürmeye te$vik var sanki..Öldür bes on yil yat magdurun vergisiyle devlet seni beslesin...Hele birde delilige verip bir rapor uydurursan gel keyfim gel disarda görmedigin muameleyi görürsün...bir kac yil tedavi edilir hadi yolun acik olsun..Bu kanunlar halkin vicdanini rahatlatmadigi icin kan davalari alip basini gitmektedir.Caydiricilik icermedikleri icin binlerce masum insanin ölümüne sebep olmaktadirlar...Bu kanunlari kimler savunabilir, Insan kani icmeyi vazife bilen vampir vicdanli birey veya idareciler.

Cürümüs sistemlerini savunmak icin birde Islam`in aile hukukuna saldirirlar..Yok efendim Islam cok evliligi emr ediyormus...Halbuki Islamin böyle bir emri yoktur. Islam bu müesseseyi kapamamis, emirda etmemistir.Bazi istisnai $artlar olusursa bireylerin mesuliyetlerine birakmistir.Hastalik, Savaslardan dolayi, Erkeklerin azalma durumlarinda, Neslin korunmasi icin,Adaleti saglama sartiyla bir istisna olarak kapiyi acik birakmistir.
Bu kapiya saldiranlarin hal ve hareketlerine kanun ve sistemlerine baktigimiz zaman, Kadini alinir satilir meta ettiklerini, kadini pazarlayip vergi aldiklarini,bir aksamda 10 tane kadin degismekte bir beis görmediklerini,hanimlarini, beylerini aldatmayi marifet gördüklerine $ahit olmaktayiz.

Yine bu sömürgeciler kadini her yönden sömürenler, derlerki :Islam miras hukukunda, kadina bir erkege iki pay verilir bu haksizliktir.Hukuk sistemi iki iki dört eder degildir.Bazi durumlarda iki ki bes ettigini düsünemezler. detaylarini inceleyecek güc ve akli selim olmayan bu önyargili zevatlar, Islam aile hukukunu inceleseler kadinin hakkinin erkekten fazla oldugunu görürlerde, masallara inanmak onlar icin daha elzemdir.

Efendim dogrudur.Islam hukukunda mirasda erkek kardese iki, kiz kardese bir verilir.Fakat, Kizin aldigi pay kendi özel malidir.Babasina ,Annesine, kocasina, Cocuklarina bakma gibi bir mükelelefiyeti yoktur.Ya erkek kardes öylemi? Babaya, Anneye, cocuklara karisina bakmakla mükelleftir.
Kiz ayni zamanda evlenirse Kocadanda miras alma hakkina sahiptir.

Islam bir bütündür, tüm detaylari bütünün icinde ele alinir..Bu yegane bir Hayat sistemidir.Ne eskir, ne pörsür.Alternatifi olmayan "CIHAN $UMUL", ZAMAN SUMUL yegane hayat nizamidir....Yaratanin Kanunlarinda denge vardir, ahenk vardir.

BISMILLAHIRRAHMANIRRAHIM


Yedi gök, yer ve bunların içindekiler O"nu tesbih eder; O"nu övgü ile tesbih etmeyen hiçbir şey yoktur, ancak siz onların tesbihlerini kavramıyorsunuz. Şüphesiz O, halim olandır, bağışlayandır. (İsra Suresi, 44)

Şüphesiz Allah, gökleri ve yeri zeval bulurlar diye (her an kudreti altında) tutuyor. Andolsun, eğer zeval bulacak olurlarsa, Kendisi"nden sonra artık kimse onları tutamaz. Doğrusu O, Halimdir, bağışlayandır. (Fatır Suresi, 41)




Herkesin
görebilecegi gibi, icinde yasamakta oldugumuz alem, bir nizama tabi bulunmaktadir.
Kainatin her uzvunda kanun ve nizam mevcuttur.Fevkalede tarzda yürürlükte olan muhtesem bir plan icinde hersey kendine has bir kanunla hareket etmektedir..Yaratanimizin kendilerine bahs ettigi $eriata boyun egen varliklarda ;ahenk, itaat hüküm sürmektedir.



Burdan bile yola cikarsak, varlik alemi boyun egiyor diyebiliriz..Boyun egenler, itaat edenler. ISLAM sifatini tasirlar.
Zira;ISLAM bir cok anlam ifade ettigi gibi, Yaratana boyun egmeyi itaat etmeyi ifade eder......

Insanlarda diger varliklar gibil ISLAM olabilseler, Kainatimizda ahenk, Denge, Adalet, Sevgi ve Sefkat hüküm sürecegi kacinilmaz olacaktir...



FIDANIM

Daha dün fidandin ,diktim seni topraga
Topraktan aldigini verdin yapraga,
yapraklarin sararip yere düsünce;
Demedin geldi yokluk zamanim,
Sendeki basirete hayran kaldim fidanim

Esen rüzgarlardan can aldin cicegine,
firtinalar, seller gelistirdi bendini,
Sana kanun koyana isyan etmemek icin;
tüm canlillara sundun degerlerini
nankölügü hic tatmadin fidanim

Kizil isinlardan enerji aldin
siper ettin yapragini beni kolladin
Nice degerleri bana bah$ ettin
ben-ise pisletip sana yolladim
Nankörlügümü gördün, örttün FIDANIM

Anladimki sen hakiki Müslümansin
Bu ne $efkat, bu-ne sevgi fidanim
A$K icin hazirlanmis ideal programin
Seni kesip ate$lerde yakarken
yinede olmamisti, bana isyanin..
  #29275  
Alt 30.08.2006, 11:24
Benutzerbild von betonbayram
betonbayram betonbayram ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard Mahmut Erdandan bir Siir

yirmibirinci asira girdigimiz su günlerde
batida gelisen teknolojiye gavurcasi deyip
cagimizin insanlarini sariya peciye büyüyerek
ortagin karanligina götürmek isteyen
bir takim beyni kokusmus karayobazlara icimden söyle demek geliyor

asirlardan beri kafa yapini
essekler degisti sen degismedin
ilker kaldin yirtamadin kabini
essekler degisti sen degismedin

arap kültüründe aldigin dersin
tarihler boyunca belasin serfsin
ilime ters düsen bakar bir körsün
essekler degisti sen degismedin

alimler okudu alimler yazdi
arifler düsündü mantikdan süsüü
maymunlar füzeyle fezada gezdi
essekler degisti sen degismedin

arabin öküzü acemim mali
ilim meyve verdi sen kaldin cali
basinda yulari ayakta nali
essekler degisti sen degismedin

Mahmut Erdal der ki, bu nasil haldi
Cehalet oynadi yobaz tef caldi
Babadan dededen miras mi kaldi
Essekler degisti sen degismedin
  #29276  
Alt 30.08.2006, 12:41
Benutzerbild von kerio
kerio kerio ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 22
Standard peren seni zaten digerlerini

aptal yerine koyuyor. satirlari tam okumamissin herhalde. okumussanda anlamamissin gibi.

birincisi bati anlayisini zihniyetini baskalarina özellikle müslümanlara doktrine edilmesine karsiyim. batinin kendi dinsizligini müslümanlara asina etmeye karsiyim. bati ölcülerine göre özgürlügün belirlenmesine karsiyim.

bir ihtilalin sonucu olarak birtakim kadinlar iranda örtünmeye zorlanirken örtünmenin kendisini elestiren malzeme bulup inancli insanlari aptal, peygamberini sarlatan diye sifatlayanlara karsiyim.

avrupa bunun aksini yapmada geri kalmiyor. avrupada özgürlügünü yasayamayanlarin yitirilmis özgürlükleri mevzuu edilmiyor.

benim derdim onlara öyle bunlara niye ayni, degil. ama ben peygamberime, dinime, ümmet-i muhammede öyle belesce sövdürmem. onlara küfr ettirmem. hakaret ettirmem.

senin inancsizligin beni ilgilendirmez. perenin inanciszligida almanca tabiri geht mir am ... vorbei. ama bana kurani ögretmeye kalkinca gülünc tefsirlerle degerlerime dil uzatirsa hic eyvallahim yoktur. haddini bildiririm.

gazelden bol bol okur peren. bu bilgisiz bir insanin okumasidir. tefsirlerinde de bol keseden atip duruyor.
  #29277  
Alt 30.08.2006, 12:45
Benutzerbild von blogcu
blogcu blogcu ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard Kız çocuklarını diri diri toprağa gömme.

Kız çocuklarını diri diri toprağa gömme yöntemleri - SENAİ DEMİRCİ


Eskilerde bu iş basitçe yapılırdı. Kız çocuklarının iri gözlerinin içinde sakladıkları umutlara hiç bakılmaksızın ellerinden tutulur, “Dayıya gidiyoruz!” yalanı masum yüreklerine tasma yapılır çöle doğru yürünürdü. Kız çocuğunu önceden hazırlanmış kuyunun içine itmeye gelirdi sıra. Kim bilir ne yöntemler bulmuşlardı? Belki, birlikte kuyuya bakılırmış gibi yapılır, kız tam bu gaflet anında arkadan ittirilirdi. Ayağı kayardı; belki kıvırcık saçları dolanırdı babasının ellerine, küçük bir serçe gibi ürperir, can havliyle babasının ayaklarına sarılırdı, üzerine alelacele atılan kumların arasında çaresizce babacığı ile göz göze gelmeye çalışırdı. Katran karası cehaletin, kahrolası törenin göğsünde çarpıp duran yüreğine yaşama aşkını çok gördüğünü bilmeksizin, kendisini kuyuya itmeye çalışan adamın eteğine bulaşan tozları “Babacığım, üzerin toz olmuş!” diyerek temizlemeye kalkardı. Babasından sımsıcak bir söz beklerken, cehaletin kirli tozları arasında nefessiz kalıverirdi, gözleri kururdu, yanağı çürürdü.
Şimdilerde bu iş daha rafine usullerle yapılıyor. Kızlar, çağdaş, zarif, estetik kılıflar içinde toprağa gömülüyor. Söz gelimi, bu ülkede mayıs ayının 19’u yaklaştıkça, 15’lik, 16’lık kız çocuklarının etek boylarının azıcık aşağıya uzanacak olması “çağdaş” erkeklerin dindarlığın en bağnaz tonuyla çığlıklar atıp “büyük günah” kaygılarıyla dolup taşmalarına yol açar. Bu işin faillerini utanmaya çağırırlar; onlar da utanır ve yeniden etek boylarını kısaltıp, etekten arka kalan beden parçalarını görünür kılmaya gayretlenirler. Kız çocuklarının kimliğini, eteklerinin açıkta bıraktığı uzuvlara eşitlerler. Oysa, insan bacağı da topraktandır.

Kızlarının bütün kalbiyle sevdiğini bildikleri delikanlıyı, arabasına, maaşına, memleketine, ırkına göre değerlendiren dindar/laik babalar da kız çocuklarını diri diri toprağa gömmekten tenzih ederler kendilerini. Kalbe düşen aşkın sonsuzluğunu hesap etmeyi düşünmezler; hesapları kızlarının hangi arabada seyahat edeceği, hangi topraklarda yaşayacağı üzerinedir. “Benim ‘şuralılara’ verecek kızım yok!” sözü, toprağı kızının kalbine tercih edenlere aittir. “Ne işin var elin Diyarbakırlısıyla?” itirazı, kız çocuğunun ruhunun yönelimlerini bir çırpıda yaptığı toprak hesabıyla sıfıra indirir. Hele de sırf kızının tercihidir diye, damat adayını baştan hiçe saymalar, hepten şüphe etmeler, kadınların ruhu olmadığına inanıp onları ateşe atan ortaçağ cahillerinden pek uzağa düşürmüyor kimi babaları.

Evlilik öncesi bir “kaza” olursa, oğlana gizlice “aferinler” çekip erkekliğin kazancı gören, kızları ise “yazıklar olsunlar!”a boğup kızlığın kaybı gören ikiyüzlü gelenek, kızları erkeklik hormonlarının önünde ezip büzüyor değil mi? Kızların varlığını ve iffetini bedenlerinin bütünlüğü üzerinden tanımlamak, başka türlü bir toprağa gömme eylemi değil mi? Suratına toprak atmakla aynı tarafa düşüyor değil mi? Tecavüze uğrayan kızı, ortadan kaldırılması gereken bir utanç olarak gören lanetli töre de, kızları erkeklerin hoyratlıkları altında kirli bir paspas gibi ezilmeye lâyık varlıklara indirger. Mağduru olduğu bir eylemden bile kız çocuğu sorumlu tutulur. Kendi isteği dışında olup biten vahşetin kiri ısrarla onun üzerine yapıştırılır. El sürülmeyecek bir kirle kaplanır kızların ruhu; öldürülüp toprağa konulmadan önce, diri diri çamura gömülür.

Kadını kişiliği üzerinden değil de, dişiliği üzerinden sivriltmeye eğilimli feministler de, kızlara saçlarının ahenkle dans edişi üzerinden prim veren gençlik rehberleri de, araba lastiği reklamında bile kadın bedeninin detaylarını çekim aracı haline getiren tüketim medyası da aynı şeyi yapar: Kızları topraktan bedenlerinin cilâlı imajları ardına saklar. Kadınların kalplerini susturur, ruhlarını yok sayar. Göğüs dekoltelerini koyar vesikalık fotoğrafları yerine, baldırlarını vitrine çıkarır duyguları yerine, dudaklarının kızıllığını, yanaklarının allığını yüceltir sözleri yerine.

Öylesine akıl almaz bir kamuflajla sürdürülür ki kız çocuklarını diri diri gömme eylemi, bazı kızlar saçlarını gizliyor diye koca koca adamlar tarafından itilip kakılır, aşağılanırlar; okuyup kafaları üzerinden değer kazanmaları engellenir, aşık olup yürekleriyle kendilerini ifade etmeleri ayıplanır. Ülkenin doğusunda, kız çocuklarını cahil babalarının toprak hesapları içine gömülmekten “kardelen” hülyasıyla kurtarmaya çalışanlar, ülkenin batısında okumuş ve muktedir adamların kıpır kıpır umutları, gül yüzlü sevinçleri devletçi önceliklerin betonuna diri diri gömmelerine, gencecik umutlarının üzerine “katsayı” farkından molozlar itmelerine, şiirler okumaya hevesli dudaklarının üzerine tonlarca “kamusal alan” kumları savurmalarına gönüllü körlük ederler. Körlüğümüze kör olmak kadar talihsiz bir körlük var mı?

SENAİ DEMİRCİ
  #29278  
Alt 30.08.2006, 14:44
Benutzerbild von xbaburx
xbaburx xbaburx ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard Ali bulaç ı baya arastırmıssın:)biraz da

ismet özel arastır bence.ali bulaç ismet özel tartısmaları cok revactaydı bir ara.bu konuda da bir arastırma yapsan herhalde ali bulaç ın eleştirilen cok yonununoldugunu da gorursun.ama hakkaten ii bir yazardır.10 kusur kitabını okudum.gazete yazılarını da takip etmişliğim vardır ama ismet özelle girdigi polemşkten sonra ve son donemdeki cıkıslarından sonra ben de cok buyuk olan saygınlıgı az buyuk bir saygınlıga rucu etti:bundan bana ne demesana bşr karikatur anlamıstım.pax americana ile ilgili.ismet özel in ali bulac a verdigi cevap da bulunuyordu.sahi sen ismet özeli daha iyi bilirsin .onun hakkındaki fikirlerin neler merak ettim?ismet özel in tum kitaplarını okudum mesela.acaba nasıl bir yaklasım sergiliyeceksin merak ediyorum.dönek demenden baska)))))))))
  #29279  
Alt 30.08.2006, 15:08
Benutzerbild von znek
znek znek ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard Teilnehmer für TV-Beitrag gesucht

Für eine TV-Sendung des WDR suchen wir einen türkischen Mann oder eine türkische Frau aus Köln und Umgebung (Ruhrgebiet zählen wir dazu), die zur Zeit auf vaybee nach einem Partner suchen (auch ein Paar, das sich über die Online-Plattform gefunden hat, wäre schön). Bei Interesse meldet Euch bitte unter TV-123@web.de
  #29280  
Alt 30.08.2006, 15:11
Benutzerbild von peren
peren peren ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard Taptigin kitaptan cevap

Kadinlari hic taninmayacak sekilde olmak üzere yüzlerini ve her yerlerini kapamalari ve erkeklerle bir arada bulunmaktan kacinmalari, ve gerek görülmedikce evden cikmamalari konusunda Kuran’da yer alan ayetlere "Hicab Ayetleri" adi veriliyor, bunlar genellikle Ahzab suresinin 33 ve 53, 59uncu ayetleriyle Nur suresinin 30 ve 31inci ayetleridir. Bunlara eklenebilecek diger ayetler yaninda Muhammed"in vahy ile indigini söyledigi pek cok hadisler de vardir.
Kadinlari, daha pek kücük yaslardan itibaren adeta zindan alemine tikarcasina örtünmeye zorlayan bu hükümlere göre kadinin her seyi "Avret" sayilmistir. "Avret" sözcügünü bu konudaki anlami kadinin dince görünmesi haram sayilan yerleridir ( sacindan ayak tirnagina varincaya kadar vucudunun tümünü kapsar) amac: iyice örtünmüs olsunlar da hic kimse onlari taniyamasin.
Ahmed Ibn-i Hanbel ve Malik ve Safii gibi Islam üstadlari ve mezheb kuruculari, kadinin ayaklarinin dahi "Avret" oldugunu kabul ettikleri icin; "Ayaklari ciplak olarak namaz kilan kadin, namazi iade etmelidir" demislerdir. (Her ne kadar Ebu Hanife ile Sevriye"nin: "Eger kadin, ayaklari ciplak oldugu halde namaz kildi ise namazin iadesi gerekmez" seklinde konustuklari söylenirse de, Ebu Hanife"den olan rivayetin ikili oldugu, ve bir rivayetinin "Namazin iadesi gerekir" seklinde bulundugu anlasilmaktadir. Ikrime ve Ibn-i Abbas ve diger temel kaynaklarin bildirmelerine göre kadinin vucudunun hic bir yerinin görünmemek üzere örtünmesi gerekir.
Islam kaynaklarinin bildirmesine göre örtünme ile ilgili Hicab ayetleri, güya üc defada ve "üc mertebeyi natik" olmak üzere inmistir ki birincisi söyledir:
"Ey peygamber! Eslerine, kizlarina ve Müminlerin kadinlarina, disari cikarken üstlerine örtü almalarini söyle; bu onlarin taninmamalarini) saglar." (K 33 Ahzab 59 - (Diyanet isleri baskanliginin cevirisinde "Bu onlarin taninmasini ve bundan dolayi incitilmemelerini saglar" seklindedir. Gölpinarli cevirisinde de söyledir:"Bu onlarin taninip incinmemelerini daha iyi saglar.")
Görülüyor ki emredilen sey kadinlarin taninmayacak sekilde giyinmeleridir. Hem de öylesine taninmayacak sekilde giyinmeleri emredilmistir ki, hem ellerinden gayri yerleri görünmemelidir, ve hem de "vucudlarinin karaltisindan kim olduklarinin anlasilmamasi" gerekir. (Bk Sahih-i... I s 140 ve d. ; Ayrica bk Sahih-i..VI s 156 ve Sahih-i..II s 312)
Öte yandan bu emirler hem Peygamber eslerine ve hem de tüm müslüman kadinlara gecerlidir. Bazi kimselerin "Kuranda müslüman kadinlara örtünmesi emredilmemistir" ya da "örtünme emirleri sadece Peygamber esleri icin getirilmistir" seklindeki iddialari temelsizdir.
Ikincisi kadinlarla erkekleri birbirlerinden uzak kilan, her türlü temastan yasaklayan ayetlerdir ki "Harem ile selamligi" ayirmak anlaminda olmak üzere "Irha-yi hicab" diye anilir. Ahzab suresinin 53uncu ayeti buna örnektir:
"Ey inananlar!..Peygamber eslerinden bir sey isteyeceginizde onu perde arkasindan isteyin.." (33 Ahzab 53)
Ücüncüsü ise kadinlarin zaruret olmadikca evlerinden cikmalarini ya da baskalarina bakmalarini ya da ziynetlerini ve süslerini kendi yakinlarindan gayri kisilere göstermelerini yasaklayan ayetlerdir. örnegin Nur suresinde söyle yazilidir:
"Mümin kadinlara da söyle: gözlerini bakilmasi yasak ölandan cevirsinler...Süslerini...acmasinlar. Bas örtülerini yakalarinin üzerine salsinlar. Süslerini kocalari veya babalari, veya kayinpederleri, veya ogullari...veya cariyeleri, veya erkekligi kalmamis hizmetciler veya kadinlarin mahrem yerlerini henüz anlamayan cocuklardan baskalarina göstermesinler.." (24 Nur 31)
Ahzab suresinin 33uncu ayetinde de söyle denmistir:
"Evlerinizde oturun, eski cahiliyyede oldugu gibi acilip sacilmayin" K33:33
Bu ve benzeri hükümleri Muhammed, hic kuskusuz kendi kiskanclik duygularinin kabarmasina vesile olan olaylar vesilesiyle koymustur ki bu olaylar arasinda Hicret5inci yilinda Zeydin esi Zeyneb"e asik olup onunla evlenmesi ve daha sonra esi Ayse"nin Safvan bin Muattal adinda bir delikanli ile sevistigine dair halk arasinda dedikodu yapilmasi (yani IFK olayi), ve bu orada karilarinin "Kazayi hacet" maksadiyla evlerinin disina cikmalarinda sakinca bulunmasi gibi olanlari vardir.
Hele Ahzab suresindeki "Ey mü"minler....Peygamberin eslerinden bir sey isteyeceginizde onu perde arkasindan isteyin." (K 33:53) seklinde hükmü koyarken Zeyneb ile olan iliskilerinin isigi altinda hareket etmistir. Bilindigi gibi ogullugu olan Zeyd"in karisi Zeyneb"e asik olusu Zeyd"i ziyaret icin evine gittigi sirada vukuubulmustur. Zeyd evde olmadigi icin Zeynep, kapida asili bulunan perdeyi acmis fakat aceleye geldigi icin libasini giymeden Muhammed"e gorünmüstü; Zeyneb"in bu yari ciplak hali Muhammed"in hosuna gitmis ve o an ona asik düsmüstür. Ve iste bu tür bir olayin kendi basina gelmesinden korktugu icindir ki yukaridakine benzer hükümler yerlestirmeyi gerekli görmüstür.
Fakat bütün bunlari yaparken ayni zamanda müslüman erkegine de hem kendinden örnekler ve hem de ögütler verirdi. Nitekim inanan erkeklere, bir yandan kiskancligin dinsel bir gercek oldugunu belirtir ve "Kiskanc olmayan kimsenin kalbi terstir" ya da "Tanri ve ben her ikimiz de kiskanciz" der ve diger yandan da sunu söylerdi:
"Kiskanc olmamak icin, kadini yabanci erkeklerle temas ettirmemeli, sokaklarda gezmesine izin vermemelidir; tepeden tirnaga kadar örtunmesine, örtünürken dahi kötü-cirkin giysilere bürünmesine dikkat etmelidir (cünkü böyle giyinirlerse erkekleri cezbetmezler, erkekler de onlara bakmaz)."
Muhammed in bu sözlerini kendisine siar edinen ashab-i kiram"dan Ömer söyle eklerdi:
"Kadinlarinizin sokaklarda gezmesini istemiyorsaniz onlara sevimli (güzel) elbiseler giydirmeyin. Cünkü onlar (kadinlar) güzel, sevimli olmayan elbise ile görünmek istemezler." (Gazali, -1975- II, 122)
Görülüyor ki kiskanclik yüzünden erkegin huzursuz olmamasi icin Muhammed"in buldugu care, kadini erkegin hodgamligina feda etmektir. Bundan dolayidir ki eski Arap yasamlarinda zaten uygulana gelmekte olan gelenegi, temsilcisi bulundugu erkek sinifinin mutlulugunu saglamak maksadiyla daha da katilastirarak uygulamak istemistir. Böylece Seriat yasamlari icerisinde bu gelenek, kadinin kisilik yitirmesi, erkek sinifinin yabanilesmesi ve iki cinsiyetin birbirleriyle temassizligi yüzünden ruhen, fikren ve ahlaken geri kalmasi sonuclarini yaratmistir.
Antwort



Forumregeln
Es ist Ihnen nicht erlaubt, neue Themen zu verfassen.
Es ist Ihnen nicht erlaubt, auf Beiträge zu antworten.
Es ist Ihnen nicht erlaubt, Anhänge anzufügen.
Es ist Ihnen nicht erlaubt, Ihre Beiträge zu bearbeiten.

vB Code ist An.
Smileys sind An.
[IMG] Code ist An.
HTML-Code ist Aus.
Gehe zu