Vaybee!
  |   Mitglied werden   |   Hilfe   |   Login
 
Sie sind hier: Startseite > Vaybee! Forum > Gesellschaft & Soziales


Hilfe Kalender Heutige Beiträge

Antwort
 
Themen-Optionen Thema durchsuchen
  #20031  
Alt 20.06.2005, 12:00
Benutzerbild von xstudentxnrw
xstudentxnrw xstudentxnrw ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard yok, senin gibi düsünenlerin yaptiklarin

dan baska bir sey olmasin sakin!

bir askeri törende.. bir kac sene önce bir asker annesini kovanidami AKP provokasyon olarak ayarladi?

GET OLAN isine ;O)
  #20032  
Alt 20.06.2005, 12:02
Benutzerbild von donpepelino
donpepelino donpepelino ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard Cok Güzel bir yazi

Sunuda ekliyelim aynisi TC düzeni icinde gecerli 72 milleti bir arada tutamiyor.

Iman yok onun bunun lengerli fütülünü takmaklan gururduyuyor.


AH OSMANLI AHHH ARAB ISMIDE OLSA DÜNYAYA ALTIN HARFLERLEN TARIH YAZMISSIN
  #20033  
Alt 20.06.2005, 12:04
Benutzerbild von xstudentxnrw
xstudentxnrw xstudentxnrw ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard alle sind schwachsinnig.. schmeiß die

dinger weg.. müll verschenkt man nicht ;O)

ich hab hulusi angelesen und ein kommentar zu ihm gefunden.. im kommentar sieht man, dass der fast nur verfälscht.. vor allem früh-islamische alims zitiert der falsch!
  #20034  
Alt 20.06.2005, 12:09
Benutzerbild von xstudentxnrw
xstudentxnrw xstudentxnrw ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard bu hava romandada var!

baskasina iftira atmayi iyi becerin biri olmasina sahit olduk zaten!! ;O)
  #20035  
Alt 20.06.2005, 12:11
Benutzerbild von xstudentxnrw
xstudentxnrw xstudentxnrw ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard ALAKASI yok! er "zitiert" FALSCH!! verän

dert dabei den SINN!!! des originals!!!!!
  #20036  
Alt 20.06.2005, 12:12
Benutzerbild von donpepelino
donpepelino donpepelino ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard Sümürgecilere Tek Karsi Gelecek Ülke

Türkiyedir bence Degahlarimiz derneklerimiz birlesmeli.

Parcalana parcalana bu hale geldik bir ermeni avrupalarda neler yapiyor.

5 milyon bir Müsliman avrupalarda birsey yapamiyoruz.

Fatih Sultanin yasi 22 idi istanbulu fet etti bugünkü serseri gencliklerse diskolarda barlarda zamanini öldürüb zina halindeler.

Eyy Müsliman uyan ve düsmanina bak ondan örnek al.


Avrupa birlesiyor bizlerse hep bölünüyoruz neden sebebi ney.

UIzaya gitmisler diye hep bize örnek olarak bu demorat fasistleri örnek gösteriyorlar.

Kimin parasiylan uzaya gittiler Afrikayi yömürdükleri paralarlan calistirdiklari kölelerlen uzaya gittiler.

Astromu uzaya gönderende bir Misirli Arabtir kim onun lafini ediyor.

Bunlara karsi birlesmemiz lazim yoksam sonumuz cok vahim.

El alamin laik ligini lengerini fütülünü kanununu almis Anadolu insani üstünde bir yük etmisiz.

Alsin o lengerliler füütlünü onu cikaranin heykelinin neresine korsa koysun.

Fütül ciklet italyanlarin cöp arabalarini görmekten biktim.

40 binin üzerinde Türkiyeden kopmus profösör bilim adami mühendis bu capulcu sömürgecilere calisiyor.

Türkiyede tank yapmak icin önce abd den izin alman lazim roket yapmak icin gine onlardan izin alman lazim.

Bu ne adalet bu ne medeniyet.
  #20037  
Alt 20.06.2005, 12:13
Benutzerbild von xstudentxnrw
xstudentxnrw xstudentxnrw ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard gutes Beispiel für SCHWACHSINN ;O) o.T.

ohne Text
  #20038  
Alt 20.06.2005, 12:14
Benutzerbild von xstudentxnrw
xstudentxnrw xstudentxnrw ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard get olan.. A.H. insanin kendi yaptigini

söylüyor basbaya!
  #20039  
Alt 20.06.2005, 12:17
Benutzerbild von donpepelino
donpepelino donpepelino ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard D-8, Dünya’yı formatlayacak

Doç. Dr. Gündoğan: D-8, Dünya’yı formatlayacak
Röportaj: İslam Arslan

DOÇ. DR. METE GÜNDOĞAN KİMDİR?

Balıkesir (Dursunbey) 1963 doğumlu. Dokuz Eylül Üniversitesi’nde lisans, ODTÜ ve Cranfield Teknoloji Enstitüsü’nde lisansüstü (master) çalışmalarını tamamladı. Cranfield Üniversitesi’nden doktora derecesi aldı. Halen Doçent olarak akademik çalışmalarını sürdürüyor. TÜBİTAK, DPT, TAI, TBMM, BAÜ ve HÜ vb. gibi çeşitli kurumlarda çalıştı. 54. Erbakan Hükümeti’nde Başbakan Başmüşaviri olarak görev yaptı. Çeşitli ulusal - uluslararası konferans ve dergilerde yayınlanmış çalışmaları olan Gündoğan’ın Vadi Yayınları’ndan çıkmış “Refah Toplumu” ve Keşif Yayınları’ndan çıkmış “Borca Dayalı Para Sistemi”, “Faiz Tuzağı” ve “Stratejik Hedef” isimli dört kitabı var. Şu anda Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı olan Gündoğan evli ve iki çocuk babası.

- 1 -

NATO’nun düşman rengi kırmızıdan yeşile döndü

Refahyol Hükümeti’nde Başbakan Erbakan’ın Baş müşaviri olan Gündoğan, aynı zamanda, D-8 kuruluş sürecinin başından sonuna kadarki takipçisi ve bir çok olayın tek şahidi idi. Gündoğan ile D-8’in tüm aşamalarını ayrıntılarıyla konuştuk. (İ.A)

*Mete Bey, siz Erbakan Hocamızın fikri olarak temellendirdiği D-8’in organizasyonunda ve kuruluşunda yoğun bir şekilde çalıştınız. D-8’in mimarlarındansınız. Bize öncelikle kuruluş çalışmalarını anlatır mısınız?

20. Yüzyılı tahlil ettiğimizde, bunu dört çeyreğe ayırıyoruz. Birincisi imparatorluklar dönemi. 1. Cihan Harbi ile bu dönemin bittiğini görüyoruz. İkinci olarak faşist diktatörlükler dönemi yaşanmış. Bu diktatörlüklerin de 2. Cihan Harbi ile yıkıldığını görüyoruz. Üçüncü dönem demokratizasyon dönemi gibi ancak bu dönemin de Stalin ve Rusya’nın konumundan dolayı soğuk harp dönemi olduğunu görüyoruz.

Rusya’nın Afgan Harbiyle ve 1991’de Berlin Duvarı’nın yıkılmasıyla da bu dönemin bittiğini görüyoruz. Dördüncü dönem, şu anda bizim de içinde bulunduğumuz dönemdir. Peki bu dönem nasıl şekilleniyor? Bu dönem için ne diyeceğiz? 1992 yılında İskoçya’da yapılan bir NATO Toplantısı’nda Margaret Thatcher, buna benzer bir tahlil yaptıktan sonra ‘Soğuk harp dönemi bitti’ diyor. O toplantıda soğuk harp döneminden sonra NATO’ya ihtiyaç var mı, yok mu, bu tartışılıyordu. ‘Bu dönemden sonra NATO’ya ihtiyaç var. Önümüzdeki dönem belki de NATO’nun düşman rengi kırmızıdan yeşile dönecek’ diyor.

*Peki Batılılar neyi amaçlıyor?

Batılılar düne kadar Türkiye gibi İslam ülkelerini doğu blokuna karşı ön cephe malzemesi gibi kullandılar. Bu dönemden sonra bir de bakıyoruz ki artık direkt olarak ‘Biz yeni bir dünya düzeni kuracağız. Bu yeni düzende dünyayı yeniden yapılandıracağız’ gibi fikirleri var. Bu fikirleri keşfedince, ‘Bizim belli ilkeler demeti çerçevesinde yeni bir atılım, açılım yapmamız gerekir. Yoksa bunların operasyonlarına yem olacağız’ şeklinde düşündük. Bu ilkeler nelerdir, önce o ilkeler üzerinde uzun uzun konuşuldu. Çalışmalar yapıldı. Diğer ülkelerin liderleri ile görüşüldü.

Bu çerçevede Müslüman ülkelerin ve gelişmekte olan diğer ülkelerin bir araya toplanması gerekiyor. Aksi takdirde, bu batılıların kurguladıkları yeni dünya düzeninde bir ve bütün olarak hiçbirinin yeri yok. Pakistan’ın da yok, Mısır’ın da yok. Bunu, 1991’de soğuk harbin bitişiyle ortaya çıkan gelişmelerden açıkça görüyoruz. Yani biz bunu yapmazsak çok daha büyük felaketlere duçar olacağız.

Şimdi gelinen noktada Büyük Ortadoğu Projesi’ne dikkat edin. Fas’tan Endonezya’ya kadar olan bölge yeniden yapılandırılacak. Peki D-8 nedir? D-8, Fas’ın hemen altı, Nijerya’dan Endonezya’ya kadar olan bölgedir. Haritayı elinize alırsanız, D-8’in başlangıç etki alanıyla Büyük Ortadoğu Projesi’nin etki alanı aynıdır. Kendi başımıza keşfederek ‘Bir an önce derlenip toparlanalım, bu zalimlerin baskılarından kurtulalım’ diye düşündük. Adımlar atıldı. İyi de atıldı. Şimdi, adamların D-8’i apar topar felç ederek BOP’u öne sürmeleri manidardır. Bugün yapılanlar, D8 fikrinin ne kadar sağlam ve isabetli olduğunu gösterir.

-2-

Rusya, Çin, Hindistan ve Brezilya’yı da aramıza alacaktık

Refahyol’da Başbakan Erbakan’ın Baş müşaviri olan Doç. Dr. Gündoğan, Batının ve küresel sömürgecilerin Erbakan’ın ‘Heey! Çocuklar, gelin bakalım!’ şeklinde seslenmesine olumlu cevap veren ülkeleri ve yöneticilerini cezalandırdığını belirtti.

*D-8 içinde bu tahlili nasıl yaptınız?

Medeniyetler tahlilidir bu. Akabinde bir de "Biz burada nasıl sınırlı sayıda ülke ile çoğunluğu temsil ederiz?" düşüncesi var. Mesela dünyada bu kategoriye uyan, bu ilkeleri kabul edebilecek 150’ye yakın ülke var. Halkı Müslüman olan ise elli-altmış tane ülke var. Nasıl sınırlayacağız? O zaman dedik ki temsil kabiliyeti olarak en önemli kriter olan nüfus kriterini kullanalım. Çünkü çokları alırsan temsili çok olur. Böyle bir mantıkla "Nüfusu 60 milyondan daha büyük ülkeleri bir araya getirelim" dedik. Türkiye, Nijerya, Mısır, İran, Pakistan, Bengladeş, Endonezya ve Malezya bu şekilde ortaya çıktı. Bu noktada bize bazen Malezya"nın 20 milyon olduğu ve nüfus kriterinin uymadığı söylendi. Malezya"yı da iki sebepten kattık. Birincisi Endonezya ile Malezya aynı. Endonezya, Malezya, Singapur aynı kökenden. Bunları ayırt etmek zor. Aynı dili konuşuyorlar, aynı kültüre sahipler, aynı teknolojik gelişmişlik seviyesindeler... İkinci sebep, Malezya, bu 8 ülke içinde milli geliri en yüksek olan ülke. Aynı zamanda teknolojik olarak da en gelişmiş ülke Malezya. Diğer ülkelerin Malezya’dan alacağı bayağı örnek ve ipuçları var. Onun için başlangıcı 8 ülke ile sınırladık. Sınırladığımız o zaman bile nüfusu 800 milyondu. Coğrafi olarak dağılımı da dünya üzerinde dengeli idi. Bugün dünyadaki Müslümanların toplamı yaklaşık 2 milyar. Yarısından fazlasını hâlihazırda bu 8 tane ülke temsil edebiliyor.

*28 Şubat darbesinin gerçek sebebi D–8 diyebilir miyiz? Uluslararası güçler açısından…

Tabi diyebiliriz. Bunu zaten kendileri de söylüyor. Mesela, uluslar arası stratejik araştırma enstitülerinden Amerikalı bir diplomat, Fazilet Partisi zamanında bizim milletvekillerimizden birine aynen şöyle söylüyor. Diyor ki: "Erbakan iki tane adım attı. Bizim buna müsaade etmemiz mümkün değil. Buna güç yetiremeyiz. Bunu durdurmamız lazım." "Nedir?" diye sorunca o bizim milletvekilimiz, diplomat da diyor ki "Havuz sistemini kurdu. Havuz sistemini kurunca bize olan borçlanma ihtiyacını ortadan kaldırdı. Biz borç veremezsek nasıl emir vereceğiz? Bu diğer ülkelere yayılırsa ve hepsi birden bu sistemi kurarsa, bu, dünyadaki global batı sisteminin çöküşü demektir. İkincisi, Erbakan D-8’i kurdu. Bu çok tehlikeli bir adımdır. Batı, Osmanlı’nın hem topraklarını hem de hinterlandını paylaşmak için iki tane dünya savaşı yaptı. Ama Erbakan, bir kurşun dahi atmadan dünyada iki tur attı. Bunların hepsini alıverdi. Adamlar hayret ediyorlar. Yani bu nasıl olur? En çok kızdıkları da bu. Mesela Nijerya’nın Devlet Başkanı General Sani Abacha yatağında ölü bulundu.

* İslam aleminde Müslümanlar çocuklarına Erbakan ismini koyuyorlar. Erbakan’ın ve Türkiye’nin Kıbrıs konusundaki dik duruşu ve zaferi, İslam coğrafyasında 1974’te de aynı özgüveni yaşatmıştı. Bu, D-8’in kuruluş amaçları kapsamında bir hamle daha yapıldığı zaman da gerçekleşecek midir?

Tabi ki. Dünya denklemi güç oyunudur. Kuvvetli olan ilkelerini hakim kılar. Bugün, materyalist batıl mantık kuvvetlinin zayıfı ezmesini doğal karşılıyor. Dolayısıyla bu adamlar, iki şeyi yapıyorlar. Şu anda güçlü, eziyor. Eğer, ‘Bunlar toplanırsa karşımda güç olur’ diye elinden gelen her türlü zulmü yapıyor. Ama yine de korkuyor. Bir gün mazlumların biraraya gelerek toplu hareket etmesinden korkuyor. Bunlar, karşılarında başka bir gücü görürse geri adım atar. Onun için D-8’in uygulanacak olan iki kademesine sıra gelmeden önünü kestiler. D-8’in ikinci kademesinde Brezilya, Hindistan, Çin ve Rusya’yı da alacaktık. Dikkat ederseniz D-8 ülkeleri, gelişmekte olan diğer ülkeleri temsil kabiliyetine sahip ülkelerdir. Mesela Türkiye, bütün Türk cumhuriyetlerini temsil edebilir. Hepsinin abisi pozisyonunda.

-3-

‘Erdoğan’ın vizyonu olsaydı yeni bir dünya kurardı’

Refahyol Hükümeti’nde Başbakanlık Başmüşaviri olan Gündoğan, AKP’nin D-8 gibi büyük bir projeyle ilgilenmediğini belirterek “Tayyip Bey bu işe sahip çıkabilseydi, yeni bir dünya kurardı. Ama kendisinde o vizyon yok” diyor.

*G-7 ile D-8 masaya oturacak ve dünyayı adil temeller üzerine yeniden yapılandıracak. G-7, zaten adil davranmıyor. O halde inisiyatif D-8’de mi olacak?

G-7’ler adil davranmıyor, evet. İnisiyatiften ziyade istiyoruz ki dünyadaki tüm insanlar saadet bulsunlar. Şu anda bakıyorsunuz. Mesela dünyada yüz milyonlarca aç var. Resmen ölüyor. Açlıktan ölüyor adam. Bunların açlıktan kurtulması için ihtiyaç olan para yaklaşık 200-300 milyar dolar gibi bir şey. 300 milyar dolar dediğin para gülünç. ABD’nin yıllık milli hasılası 5 trilyon dolara yakın. Yani zekatını ortaya koysa bunu çok rahat karşılar. Mesela yani. Çok cüzi bir para. Verilmiyor. Bu kadar insan aç kalıyor. Dünyada savaşlar oluyor, insanlar zarar görüyor. Halbuki bu dünya küresel ve küçük bir şey oldu. Adil bir şekilde yaşayalım. Şimdi yeni niyetleri ortaya çıktı; Yeni Dünya Düzeni. Adam, ‘Seni sömürgeleştireceğim’ diyor. Biz bir araya gelirsek ‘Sen, beni sömürgeleştiremezsin’ diyeceğiz. Şu anda tek başımıza diyemiyoruz. Şu anda tek tek ağlıyor bütün memleketler. Afganistan gitti. Irak gitti. Suriye, Mısır, Suudi Arabistan, İran sırada. Zalimler, dört aşamalı bir harekat yürütüyorlar. Önce çağırıyor idareciyi ve ona ‘Tam istediğim gibi olacaksın’ diyor. Yani işbirlikçi olacaksın diyor. Olmazsa kadife devrimler organize ediyor. Olmazsa içinden bazı fraksiyonlar çıkarıp saldırıyor. Afganistan’daki Kuzey İttifakı gibi. Olmazsa Irak’taki gibi işgal ediyor. İşte buna karşı, ‘Adil bir dünya kuralım’ dedik. Zalimler bunu niçin kabul etsin? Onlar bunu kabul etmezler. Çünkü ‘Güç bizde’ diyorlar. Ancak, D-8 olunca sizin dediğiniz gibi olur. O zaman inisiyatif sizde olur. O zaman diyorsunuz ki: ‘Ben bu kadar güçlüyüm ve şu ilkeler üzerine yeni bir dünya kurmak istiyorum’. İşte o zaman paşa paşa kabul edeceklerdir.

*Öncelikle 8 ülke. Ardından da 150 kadar ülke dahil edilerek bir birlik oluşacağı belirtilmişti…

Tabi tabi. Gelişmekte olan ülkeler. Hepsi dâhil olacak buraya.

*Bütün bu oluşumun kurucusu ve koordinatörü Türkiye oldu. Başkanlığını da Erbakan Hoca yaptı. Bu nasıl karşılandı?

Başkanlığı rotasyonla yapmayı düşündük, öyle de gidiyor zaten. Ben Pakistanlı, İranlı, Nijeryalı yetkililerle konuştuğumda dediler ki ‘Bu Erbakan Hoca’nın girişimidir. Türkiye öncü olursa olabilecek bir şeydir.” Yani bir ülkenin inisiyatifi ele alıp ormanda yol açar gibi her şeyi göğüsleyip yolu açması lazım. Bunu Erbakan Hoca yaptı. Bütün insanlığın saadeti için kendini feda etti.

*Bugün D-8, Türkiye önde olmadığı için mi bu halde?

Türkiyesiz başsız kalıyor. Başı var ama böylesine güçlü olabilecek bir örgüt, basit bir lobi faaliyeti olarak kullanılıyor şimdi. Mesala Cumhurbaşkanı Sezer, zirvelere gitti.

*Neden gitti? ABD’nin işgal politikasına bir tepki miydi?

Öyle yansıtıldı. Aslında gitme sebebi, biz biliyoruz ki, Dışişleri Bakanlığı’nın ve devletin bir çok yetkilisinin D-8’e sahip çıkılmasını istemesidir. Ancak, daha da etkin olunması için buna sahip çıkacak vizyon sahibi bir Başbakan’ın olması lazım. Mesela Tayyip Bey bu işe sahip çıkabilseydi, yeni bir dünya kurardı. Ama kendisinde o vizyon yok.

*AKP, AB’ye girebilmek için çaba sarfeden bir parti. D-8’i devam ettirseydi, kendisini inkar etmiş olmaz mıydı? Çünkü, Milli Görüş’ü reddediyorlar artık.

Evet. Doğru. Eğer, diye söyledim, dikkat ederseniz. Onu yapacak bir vaatleri de yok zaten. Milli Görüş, 270-280 kişi ile tek başına iktidara geldiği takdirde, bu iş tamam demektir. D-8 çok çabuk canlanır.

*1997’den bu yana stratejik olarak ne değişti?

1997’den günümüze üç şey oldu. Bunlar önemlidir. Birincisi, D-8’e katılan ülkelerin devlet ve hükümet başkanları bir bir yerlerinden edildi. D-8’e gönül vermiş ve her şeyi göze alabilecek liderler, mesela General Abhacha (Nijerya) yatağında ölü bulundu. Benazir Bhutto da Navaz Şerif de (Pakistan) yerinden edildi. Şeyh Hasine (Bangladeş) gitti. İran’da Rafsancani gitti. Endonezya’da Suharto da Habibie de gitti. Bunların hepsi yerinden oynadı.

*Malezya istisna galiba

Malezya’da da kriz çıkarıldı. Ama hükümet çok radikal karşı tedbir aldı. Mahathir Muhammed, Enver İbrahim ve ekibini harcamak zorunda kaldı. Çok ciddi bir operasyon yapıldı. Ona aynı şiddette cevap verildi. Sadece Mısır’da bir şey olmadı. O da Mısır’ın devlet başkanının şahsi ilişkilerinden (Hüsnü Mübarek) kaynaklanıyor. İkinci gelişme zamana yayıldığı için millet pek fark etmedi. Bu zaman zarfında Hindistan İKÖ’ye gözlemci üye olarak katılmak istedi. Pakistan ve Bangladeş lobisiyle reddedildi ama yine de bir statüsü var. Yani, Müslümanların olduğu bir örgüte müracaat ediyor. Aynı şekilde Çin de müracaat etti. Yanlış hatırlamıyorsam en son Kasım 2003’te Malezya’da Rusya Devlet Başkanı Putin, ‘Bizi de İslam Konferansı Örgütü’ne gözlemci üye olarak alın. Şu anda size terörist diyorlar. Biz olunca kolay kolay diyemezler’ mealinde bir konuşma yaptı. Bu arada Brezilya’da büyük, Yahudi fonları dev sanayi yatırımları yaptılar. Sırf Brezilya yönünü Müslüman ülkelere çevirmesin diye. Bu ne demektir? Sen şimdi konuşuyorsun ya, bunu herkes dinliyor. Erbakan Hoca çıkıyor ya da biz çıkıyoruz diyoruz ki ‘Bu oluşuma Brezilya, Rusya, Çin ve Hindistan’ı da katacağız.’ Bu onların kulağına gidiyor. Adamlar oturdu, bu zaman içerisinde bir analiz yaptı ve ‘Hakikaten bunlar bizi istiyor. Bizim buraya girmemiz hem bizi güçlendirecek hem de bunları” diye düşündüler ve çözüm olarak bu projeyi kabul eder hale geldiler. İşte onun için de gittiler İKÖ ile iyi münasebetler kurmaya başladılar. Düne kadar bu ülkeleri (Rusya, Çin, Hindistan ve Brezilya) buraya almakta zorlanabilirdik ama bugün D-8’in ikinci aşamasını çok süratli gerçekleştirebiliriz. Çünkü temelleri atıldı. İKÖ bağlantılı olarak atıldı. Adamlar mesela D-8’e bakmadılar. Daha geniş bir platform olarak İKÖ’ye baktılar. Çünkü menfaatleri burada. Mesela adam petrol ithal ediyor. Bir de bakıyor ki petrol bunların elinde, hammaddeler bunların elinde, iş gücü bunların elinde, cesaretli insanlar ve genç nüfus bunların elinde. Yani gelecek görüyor. 1997’den bu yana gerçekleşen üçüncü stratejik olay ise negatif bir olay. Sadece devlet başkanlarının öldürülmesi, ülkelerin karıştırılması, kriz çıkarılması falan olmadı. Bunlar devam etti. Rusya’yı, Hindistan’ı vs katacağımızı belirttiğimiz için kadife devrimler de aslında D-8 sonrası batının yaptığı operasyonun devamıdır. D-8’e nazire olsun diye yapılıyor. Yönetimleri kadife devrimlerle yıkmaya çalışıyorlar. Neden? Bütün dertleri, ‘Türkiye’nin başına Milli Görüş vizyonuna sahip biri gelirse gidip de tokalaşacak bir lider bulamasın’dır. İşte bu üç ana eksenli operasyonlar yapılmıştır.

Yarın: “Diyelim ki, Amerika mallarını almıyoruz...”


<a href="redirect.jsp?url=http://www.milligazete.com.tr/index.php?action=show&type=report&topicid=23" target="_blank">http://www.milligazete.com.tr/index.php?action=show&type=report&topicid=23</a>
  #20040  
Alt 20.06.2005, 12:20
Benutzerbild von donpepelino
donpepelino donpepelino ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard ahaaaa o.T.

ohne Text
Antwort



Forumregeln
Es ist Ihnen nicht erlaubt, neue Themen zu verfassen.
Es ist Ihnen nicht erlaubt, auf Beiträge zu antworten.
Es ist Ihnen nicht erlaubt, Anhänge anzufügen.
Es ist Ihnen nicht erlaubt, Ihre Beiträge zu bearbeiten.

vB Code ist An.
Smileys sind An.
[IMG] Code ist An.
HTML-Code ist Aus.
Gehe zu