[xstudentxnrw]

bile inanirdi, sadece iman (daha dogrusu tek ilah) kisminda karsi cikarlardi. peygamberimizde sahabelerine güvenirdi, ve ondan sonra gelecek generasyonlarada..

hadislerde sahabelerden gelme. bitti!

usun...

Allah vallahi carpar seni

Hem 200 yil sonra bunlarin hepsi DIN olacak

Bitti zum Quadrat...

Auch wenn es so wäre... tüm Hadisler ausser 16 Kurana aykiri...

Kurana aykiri olan SAFSATALARI anacak MANYAKLAR DIN YAPAR.... Akillilar degil

[donpepelino]

ozaman yada dinde Meseb yoktur diye vak vakliyorsun ikide bir dinde Laik lik varmida korumaligini yapiyorsun lannn südükkk

cumhuriyet nerde yaziyor Kuranda yada demokrasi?

birde incil dede yazmiyor laik lik avrupanin tek laik ülkesi fransadir hadi ordan lahana parcasi......

[donpepelino]

ohne Text

[donpepelino]

Manevi Solcu Evlatlari?

TAM NAZİ KAFASI

Almanya Başbakanı Gerhard Schröder, İçişleri Bakanı Otto Schily"nin hukuk dışı bir kararla Vakit gazetesinin Almanya baskısını yasaklamasına destek verdi. Schröder, Almanya yasaları çerçevesinde yapılan bir işlem olarak gerçekleştiğini iddia ederek, "Bakan, saygı duyduğum biri. Hukuk yolları açıktır, yasak gerçekten haklıydı" dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Schröder, Başbakanlık"ta yaptıkları başbaşa görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.
KONTROLE GELMEDİM, VAKİT"İN YASAKLANMASI HAKLIYDI
Arkadaşımız Kamuran Akkuş, Schröder"e şu soruyu yöneltti: "Deutsche Welle"nin (Alman Radyosu) dün akşamki haberinin başlığı, "Schröder, reformları kontrol için Ankara"da" şeklinde idi... Şunu sormak istiyorum; Kopenhag siyasi kriterlerine sadece AB"ye aday ülkeler mi uymak zorunda? AB üyeleri de bu kriterlerin gereğini yerine getirmek zorunda değil mi? Malumunuz, Kopenhag kriterlerine göre bir düşünce, bir fikir, ne kadar aykırı olursa olsun, kerih görülemez, yasaklanamaz; şiddete teşvik etmedikçe ve şiddete sebep olmadıkça... Almanya"da Vakit gazetesinin baskısı idari bir kararla yasaklandı. Mahkeme değil, idari bir kararla. Tekrar soruyorum; Kopenhag kriterlerine uymak sadece aday ülkelerin sorumluluğu mu? Sizin gibi AB üyesi ülkelerin de bu kriterlere uyması gerekmiyor mu?"
Arkadaşımız soruyu yöneltirken kulaklığını çıkartıp Erdoğan"a dönüp gülümseyen ve bir şeyler mırıldanan Schröder, soruyu cevaplarken, "Ben Türkiye"ye bir dost olarak geldim. Ne ben Erdoğan"ı, ne de Erdoğan beni kontrol ediyor. Samimi bir ortamda görüşmek için geldim" görüşünü savundu. Gazetenin baskısının yasaklanmasıyla ilgili kararı İçişleri Bakanlığı"nın aldığını belirten Schröder, yasakçı bakanına destek verdi. Yasağın Almanya yasaları çerçevesinde yapılan bir işlem olarak gerçekleştiğini iddia eden Schröder, "Bakan, saygı duyduğum biri. Hukuk yolları açıktır. Gerekçeler incelendiğinde bu görülecektir. Yasak gerçekten haklıydı" diyerek yasağı savundu.
Alman Başbakan, Vakit gazetesinin Almanya baskısının yasaklandığını hatırlatan arkadaşımızın "Kopenhag siyasi kriterleri sadece AB"ye aday ülkeler için mi uyulması zorunlu olan kriterler? AB üyelerinin de bu kriterlere uyması gerekmiyor mu?" sorusuna ise cevap vermekten kaçındı.
BAŞBAŞA GÖRÜŞMEDE VAKİT GÜNDEME GELDİ
Başbakan Erdoğan"ın, önceki akşam Başbakanlık Konutu"nda Alman meslektaşı ile başbaşa yediği yemekte Vakit gazetesi örneğinden hareket ederek, "AB üyesi ülkeler, çifte standart olarak algılanabilecek uygulamalara imza atmamalılar. Kopenhag siyasi kriterlerine uymak, sadece bizim değil, sizlerin de görevidir" dediği belirtiliyor.
Herhangi bir AB üyesi ülkede Avrupa Anayasası için yapılacak referandumun Türkiye-AB sürecini etkilemeyeceğini söyleyen Schröder, Başbakan Recep Erdoğan ile görüşmesinde ağırlıklı olarak ekonomik konuları ele aldıklarını ifade ederek, Almanya"nın Türkiye"nin birinci ticari ortağı olduğunu ve Almanya olarak ekonomik ilişkilerin geliştirilmesine büyük önem verdiklerini kaydetti.
Türkiye-AB sürecinde iki tarafın da üzerine düşen yükümlülükler bulunduğuna dikkat çeken Schröder, Türkiye"nin reformlara devam etmesi, AB"nin de müzakerelerin zamanında başlamasını sağlaması gerektiğini vurguladı. Schröder, bir soru üzerine, Erdoğan"ın Ermenistan Cumhurbaşkanı Robert Koçaryan"a ilettiği ortak komisyon önerisini mantıklı bulduklarını bildirerek, "Bu tür yaklaşımlara olumlu bakıyoruz. Biz de elimizden gelen yardımı esirgemeyeceğiz" dedi.
ERDOĞAN "HIRİSTİYAN DEMOKRATLAR"IN TAVRINDAN RAHATSIZ
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Alman Hıristiyan Demokratlar"ın Ermeni soykırım iddialarının Alman Parlamentosu"nda tanınmasına yönelik önergesinden duyduğu rahatsızlığı Alman Başbakanı Gerhard Schröder"e ilettiğini söyledi.
RUHBAN OKULU TALEBİ GELMEDİ
Erdoğan, Schröder"den Ruhban Okulu ile ilgili herhangi bir talep gelmediğini belirtirken, şunları ifade etti: "Her geçen gün daha da derinleşerek gelişmekte olan ilişkilerimize zarar verici bir nitelik arz eden, özellikle son zamanlarda gündemimizde yerini alan 21 Nisan 2005 tarihinde Federal Parlamento"da görüşülerek komisyonlara havale edilen "24 Nisan 1915 tarihinde Ermenilere karşı başlatılan sürgün ve katliamların 90. yıldönümünün anılması Almanya, Türkler ve Ermenilerin barışmalarına katkıda bulunmalıdır" başlıklı Hıristiyan Demokrat karar tasarısına ilişkin ciddi kaygılarımızı ve beklentilerimizi ilettik. Görüşmelerde ayrıca Kıbrıs konusuyla alâkalı olarak yine 24 Nisan"dan bu yana olan gelişmeleri değerlendirme fırsatı bulduk. Ortadoğu barış süreci dahil çeşitli bölgesel ve uluslararası konularda görüş alışverişinde bulunduk. Schröder"e, Almanya"nın geçen yıl Türkiye"nin AB ile katılım müzakerelerine başlaması kararının alınmasında ülkemize verdiği destekten ötürü duyduğumuz memnuniyeti ve bu desteği önümüzdeki dönemde de devam ettireceğine olan inancımı tekrar yineledim."
Başbakan Erdoğan, Schröder ile öğleden sonraki çalışmalarının ekonomi ağırlıklı olacağını ifade etti. Erdoğan, Schröder"in Ruhban Okulu"nun açılması konusunda da "Sayın Schröder"den Ruhban Okulu ile ilgili olarak bana herhangi bir talep gelmedi. Gayet net söylüyorum" diye konuştu.
Almanya"nın Türkiye"ye Leopard tanklarını satmak istediğine ilişkin Alman basınında yer alan haberler içinse, "Savunma sanayiine yönelik olarak Almanya ve Türkiye arasında bazı çalışmalar var, ama bu ziyarette bu konular üzerinde durmadık. Gerektiğinde bunu görüşebiliriz" ifadelerini kullandı

<a href="redirect.jsp?url=http://www.vakit.com.tr/detail.asp?id=8976" target="_blank">http://www.vakit.com.tr/detail.asp?id=8976</a>

[donpepelino]

Mesebin cesidi olmuyor demek sosyal demokrat cumhuriyetci demokrat liberal demokrat ulen icine ettigimin demokrasi kac cesidi varmista haberimiz yokmus hahaahhahahahaha

birde Trebzon spor demokrasisi var laz kafa lahana kafa

alex amcan öpsün seni

[donpepelino]

Namazda Kuranda nasil kilinacak yazmiyor bok yemekte yazmiyor sen yiyiyormusun simdi yazmadigi icin?

[donpepelino]

satanlara benzerler?

para onlar icin en önemli olan seydir ellerine bir cöp torbasi alip sokaktaki cöpleri örnek olsun diye toplasalarya üzerlerimi kirlernir

millete bir örnek olurlarda cevrenin nasil temiz tutulacagini millete neden anlatmiyorlar


sosyetenin kel mahmutlari onlar bir sosyetede burda var haaa tarkanda sosyeteden oda karadenizli hahahahahaahhaha

[donpepelino]

Tarsus

Mersin"in Tarsus İlçesi"nde, Uluslararası Protestan Kilisesi Başpapazı ve Ruhani Lideriyken, 29 Ocak"ta düzenlediği basın toplantısıyla başpapazlıktan istifa edip İslamiyet"e döndüğünü açıklayan İlker Çınar, ölüm tehditleri aldığını söyledi.


Eski Başpapaz İlker Çınar, istifasının ardından gerçekleri ve yaşadıklarını belirterek, Türkiye"deki misyonerlik faaliyetlerini deşifre ettiğini belirtti.



Çınar, özellikle ?Ben Bir Misyonerdim, Şifre Çözüldü? kitabının piyasaya çıkmasının ardından ölüm tehditleri aldığını bildirdi.



Gerçekleri anlattığı için kendisine tehdit telefonları geldiğini ifade eden Çınar, bu uğurda ölmeyi kendisine kazanç saydığını, ancak bazı kişilerin yeniden papaz olması yönünde yaptığı girişimlerin kendisini üzdüğünü belirtti.



Kendisinin yeniden Hıristiyanlığı seçmesinin istendiğini öne süren İlker Çınar, ?Bana, "İlker bey, siz de biz de Tanrı"nın adamıyız. Bu yazdığınız kitap insanları üzer ve ayrılıklar yaratır. Gelin size her türlü desteği verelim. Siz papaz elbisesini yeniden giyin. Bir yanınıza haç ve diğer yanınıza hilal koyalım" dediler. Ancak ben bunu kabul etmedim ve edemem? dedi.

<a href="redirect.jsp?url=http://www.hurriyetim.com.tr/haber/0,,sid~1@w~2@nvid~572990,00.asp" target="_blank">http://www.hurriyetim.com.tr/haber/0,,sid~1@w~2@nvid~572990,00.asp</a>