Vaybee!
  |   Mitglied werden   |   Hilfe   |   Login
 
Sie sind hier: Startseite > Vaybee! Forum > Gesellschaft & Soziales


Hilfe Kalender Heutige Beiträge

Antwort
 
Themen-Optionen Thema durchsuchen
  #31371  
Alt 03.01.2007, 15:03
Benutzerbild von ozkangunduz
ozkangunduz ozkangunduz ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard o.T.

Cumhuriyet Savcisi, otopsisinin çabuk yapilmasi ve defin için cenazelerin bir an önce teslim edilmesi istegiyle, Devlet Hastanesi Bashekimi Çetin DIKER?i sikistirmakta, ancak Bashekim, ?Halen kursunlar bulunamadi, film çekmemiz gerekiyor? diye teslimati geciktirmektedir. Bashekimin amaci, cenaze törenini cuma namazi bitimine denk getirmektir. Nihayet cenazeler saat 14.30?da sahiplerine teslim edilir. Bashekim de özel otosuna binerek Ulu Cami?ye gider. Orada toplanan MHP?li tanidiklarina, ?Cenazeyi teslim ettik, birazdan gelirler? der. Devlet Hastanesinin bir hemsiresi, o günü, ?Otopsinin tamam olmasindan sonra, Bashekim Çetin Bey hastaneden ayrildi. Giderken bize, sakin ayrilmayin, yarali ve ölü gelebilir, dedi. Biz korktuk, telaslandik? diye anlatmaktadir. 11
Meslek Lisesinde yapilan törenden sonra cenazeleri Ulu Cami?ye götürmek üzere kortej yola çikar. Korteje bes bine yakin kisi katilmistir. Yolda polis ve askeri birlikler, kortejdekileri tek tek arayarak ellerindeki pankartlara varincaya dek, üzerlerinde ne varsa toplar. Cenaze korteji Ulu Cami?ye yaklastiginda, toplanan saldirganlar ?Komünistlerin, Alevilerin namazi kilinmaz. Komünistler Moskova?ya, Katil iktidar? sloganlariyla bagirarak saldiriya geçer. Ellerindeki tas, sopa, kiremit parçalari ve patlayici maddelerle korteje saldirilmasi üzerine, iki grubun arasinda bulunan polisler, kaçar ve hükümet binasina siginirlar. Orada bulunan ve sayisi az olan jandarma birligi havaya ates ederek saldiriyi durdurmaya çalismis, ancak basarili olamamistir. Kortejdekilerin kaçmak zorunda kalmasi sonucu ortada sahipsiz kalan cenazeleri askeri birlik alir ve Devlet Hastanesinin morguna götürür.
Bu arada, fasist saldirganlar gruplar halinde, sehir içine dalmis, Alevilerin yogun oldugu mahallelere dagilarak önüne gelenleri dövmeye, ev ve isyerlerini tahrip etmeye baslamisti. CHP, DISK, TÖB-DER, POL-DER, TIKP, Tekstil Sendikasi ve Saglik Müdürlügünün binalarini yakip yikan saldirganlar, av tüfegi satan bazi dükkanlari talan ederek silahlarini götürürler. Sokak ve mahalle aralarinda girdikleri çatismalar sonucu, saldirganlarin üçü hayatini kaybeder: Cemil KARADUTLU, Memili BAKICI, Hamza YILMAZ. Olaylar, askeri birlikler tarafindan ancak geç saatlerde denetim altina alinabilir. Saldiri sonucu, 100?e yakin isyerinin tahrip edilerek yakildigi saptanir. 22 Aralik günü böyle noktalanir.
  #31372  
Alt 03.01.2007, 15:04
Benutzerbild von ozkangunduz
ozkangunduz ozkangunduz ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard o.T.

2. Toplu katliam baslatiliyor
Gelismelerin iyiye dogru olmadigini gören Alevi, CHP ve diger sol partilerle demokratik kitle örgütlerinin temsilcilerinden olusan bir grup, ayni gün Valiye, Emniyet Müdürüne, Jandarma Alay Komutanina giderek ertesi günün olayli geçeceginden endise ettiklerini belirtir ve önlem alinmasini isterler. Vali ve yetkililer kaygisizca güvence verirler: ?Devlet güçlüdür, her olayin üstesinden gelecek güçtedir. Önlemler alinmistir. Vatandaslar emin olsunlar.? Oysa ögretmenlerin cenaze töreninde ertesi günün kanli geçeceginin somut belirtileri vardi. Her nedense, çevre illerden güvenlik yardimi istenmedigi gibi, yeterince önlem alma yoluna da gidilmez.
Fasist gruplar ve yandaslari, cenaze töreniyle ilgili saldiri olayini degerlendirerek 23 Aralik 1978 günü baslatilacak katliamin planini yeniden gözden geçiriyorlardi. Saldiri için gerekli sopa, demir çubuk, benzin ve gaz, paçavralar, kazma, kürek gibi araç ve gereçlerini tamamlayarak güvenli evlerde saklamaya; saldiriyi yönetecek kadrolarini belirleyerek eksiklerini gidermeye çalisiyorlardi.
23 Aralik Cumartesi yapilacak saldiriya ve katliama halki da katmak için camilerde ve belediye hoparlöründen yapilacak çagrinin metni hazirlanir. sabahinda Belediye hoparlörü ve camilerden, sabah saatlerinden itibaren araliksiz olarak, ?Dünkü olaylarda komünist ve Aleviler tarafindan sehit edilen üç din kardesimizin cenazesi kalkacaktir. Bütün din kardeslerimiz buna katilsinlar, son görevlerini yapsinlar? seklindeki duyuru yapilmaya baslanir. Yatsi ve sabah namazinda da cami imamlari ayni çagriyi yaparlar. Artik katliamin hazirliklari tamamlanmistir ve saldiri emri beklenmektedir.
Belediye hoparlöründen yapilan anonsu durdurmak için giden Yzb. Bülent ENGIN karsilastigi durumu söyle anlatiyor:
?... 23. 12. 1978 günü, saat 06.30?dan itibaren verilen görev geregince Egitim Enstitüsü ve çevresinde tertibat alindigini; saat 08.00?e dogru askerlerin Belediye hoparlöründen tahrik edici yayin yapildigini bildirmeleri üzerine Belediye hoparlörlerini dinledigini; hoparlörlerden ?Vatandaslar, din kardeslerimiz, toplanip aksamki olaylarda ölen ölülerimizi gömelim? seklinde yayin yapildigini; bundan sonra sehrin çesitli kesimlerinde yer yer dumanlar görüldügünü ve silah seslerinin gelmeye basladigini; yakindaki belediye binasina giderek yayin odasina girdigini; yayin odasinda kimsenin olmadigini, etrafta bulunanlara, ?Bu yayini kim yapti?? diye sordugunda, bilmediklerini söylediklerini; saat 10.30?a dogru sokaga çikma yasagi konuldugunu ve bu yasagin belediye hoparlöründen yayinlatilmasi emrinin kendisine verildigini; bunun üzerine tekrar belediye yayin odasina girdigini, orada bulunan polis memurunun sokaga çikma yasagina iliskin Valilik emrini daha önce getirdigi halde yayin yapmadiklarini kendisine söyledigini; orada bulunan memurlara sordugunda, ?Su anda Belediye Baskani uyuyor, onun emri olmadan yayin yapmayiz? dediklerini, bunun üzerine Belediye Reisinin iznine gerek olmadigini, sokaga çikma yasagi duyurusunun 10 dakikada bir yayinlanmamasi halinde yayin odasina el koyup yayin yapmayanlari tutuklayacagini söylemesi üzerine duyurunun belediye hoparlöründen yayinlanmaya basladigini; Egitim Enstitüsü yukarisindaki Hükümet Konagi önünden geçen Trabzon Caddesi üzerindeki büyük bir grubun oradaki dükkanlari tahrip ettiklerini...? 12
Askeri yetkilinin belirttigi gibi, belediye hoparlöründen yapilan anons hem halki tahrik etmekte, hem saldirinin baslatilmis oldugunun isaretini vermektedir. Bunun üzerine, katil fasistler, mahallelere dagilarak saldiriya baslamislardir.
23 Aralik günü, mahallelere yaygin ve sistematik saldiri baslatilir.
  #31373  
Alt 03.01.2007, 15:05
Benutzerbild von ozkangunduz
ozkangunduz ozkangunduz ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard o.T.

a) Mahallelere Saldiri
Yörükselim ve Magarali Mahallesi
Sabahin ilk saatlerinde, Abdurrahman Kurt?un evine civardaki evlerden otomatik silahlarla ates edilmis; gazli paçavralar ateslenerek evin içine atilmistir. Daha sonra eve giren fasistler, evdeki insanlari feci sekilde döverek iskence etmistir. Sokaklarda dolasan baska bir grup, silahla evlere ates etmektedir.
Yörükselim Mahallesine giden saldirgan gruba katilmak, destek vermek için Uzunoluk Caddesi üzerinde toplanan üç bine yakin ve ellerinde MHP bayragi bulunan bir topluluk, ?Alevilere ölüm, komünistler Moskova?ya, milliyetçi Türkiye? sloganlariyla harekete geçer. Askeri birlikler saldirganlari engellemeye çalismis, ancak topluluk, içlerindeki maskeli kisilerin, ?Ne duruyorsunuz, Yörükselim?de arkadaslarimiz sehit ediliyor, yürüyelim? tahrikiyle barikati yaran topluluk, Yörükselim?deki saldirgan gruba katilmistir. Ellerinde sopa, demir çubuk, odun, balta, nacak, silah ve patlayici maddeler bulunan saldirganlar, önceden isaretlenmis Alevi evlerini tahrip ederek atese veriyorlardi. Mahallede, bazi kisilerin, saldirganlara karsi savunmak amaciyla ates açtiklari, birkaç kisinin öldügü söylenir. Yörükselim Mahallesini isgal eden fasistlerin bir grubu, Ahirdagi eteklerindeki Çamlik bölgesinde bulunan Alevi evlerine yönelir, ancak burada sol bir grubun direnisiyle karsilasir; karsilikli çatisma sonucu taraflardan ölenler olur.
Sayisi bini bulan bir saldirgan toplulugu Magarali Mahallesini basmis, evlerinden disari çikardiklari Alevileri kursuna dizmislerdir. Katliam sonrasi, dere içinde Alevilere ait kokusmus 16 ceset bulunmustur.
Katliami yasayanlar anlatiyor:
?... Hep ellerinde Alman tüfegi, mavzer, makineli tüfekler vardi. Kadinlarimizin memeleri kesildi. Alti aylik çocugumuza kursun sikildi. Kollari kesildi, kafalari dövüldü (ezildi). Kadinlarimizin hem ölüsüne hakaret ettiler, hem dirisine. Kocasinin yaninda yaptilar. Kocasi dedi ?Allah?tan korkun?. Kocasini çektiler öldürdüler. Ardindan kadini öldürdüler. 20 yasinda bir babayi ogluyla birlikte öldürdüler. Gözlerine sis soktular insanlarin. Seyrantepe?de Kasanli (...)ün karisinin irzina geçip, kursuna dizdiler. Daha sonra külotunu çikarip sokaga attilar. Kalayci Sah Ismail?e de baltayla vurup beynini parçaladilar....? 13
Mahmut DUMAN: ?Evimiz, Yörükselim Mahallesi Çesme Sokaktadir. Evde oturuyorduk. Sokaktan ve evimizin yakinindan silah sesleri gelmeye basladi. Pencereden baktigimizda, büyük bir kalabalik gördük; ellerinde sopa, satir gibi cisimler vardi. Bagiriyorlardi. Bizim evin üst tarafinda bulunan birkaç evi yakmislardi. Evlerin penceresinden alevler yükseliyordu. Bizim evi sardilar, biri ?Bu evdekilere dokunmayin? diye bagiriyordu. Kalabalik evimizin etrafindan dagilarak baska tarafa gitti. ... Daha sonra, tahminen saat 12.00 siralariydi. Disaridan evimize silahla ates edildi. Sokakta 25-30 kisi gaz doldurduklari siseleri atesleyerek pencereden içeriye attilar. Içerisi alev aldi. Bir grup da kapiyi zorladi ve kirarak içeriye girdi. Ellerinde tahta, nacak, silah vardi. Bizi evden disari çikardilar, ellerimizi basimizin üstünde tuttuk. Bu sirada bize ates ettiler. Oglum Mehmet Duman öldü. Biz de yaralandik. Askerler geldi, bizi alip götürdüler.? 14
Hüseyin ÜN: ?Yörükselim Mahallesi Çamlik Caddesi Balkaya Sokaginin basinda evde oturuyoruz. 23. 12. 1978 Cumartesi günü hastanenin önünden silah sesleri ve bagirtilar geldi. Evin önüne çiktik ve baktik. Ellerinde silah ve çesitli saldiri malzemesi bulunan kalabalik bir grup bize dogru geliyordu. Gelen grubu, evimize yaklastirmamak için tas attik. Onlar da silahla bize ates ettiler. Kaçarak evin içine girdik. O sirada askerler geldi, saldirganlari uzaklastirdilar. Ögle zamaniydi, askerler gitti. Askerlerin gittigini gören saldirgan grup tekrar mahalleye daldi. Evimizi otomatik silahla taradilar. Eve girdiler, sopalarla bizi dövdüler; sonra bizleri siraya dizdiler, silahla taradilar. Kamil GÜLSEN, Zeynep ÜN ile Yusuf LAKAP öldürüldüler. Beni ve Sakir?i öldü diye orada biraktilar. Yaraliydik, askerler geldi ve bizi hastaneye götürdüler.? 15
Meryem POLAT: ?Bes çocugum, damadim ve kizimin nisanlisi vardi. Evimiz, mahallenin en ucundaydi. Ortalardaki bir eve gittik. Sabahtan baslayip ikindiye kadar bütün evleri yaktilar. Bir çocuk kazanda yakildi. Bizim evin de yandigini duydum, çocuklarla gittik, baktik yaniyordu. O sirada bagira bagira 100 kadar kisinin geldigini gördük. Hemen yanan evin bodrumuna sigindik. Her seyi tekrar talan ettiler. Biz bodrumda suyun içindeydik; üstümüz tahtaydi. Tahtalar yaniyor, üstümüze düsüyordu. Evim kül oldu. Bodrumda sekiz kisiydik, orada oldugumuzu anlamadilar, çikip gittiler. Askerler gelip bizi Ticaret Lisesi?ne götürdüler? 16
Yörükselim ve Magarali Mahallesinde; Zekeriya, Gülsen, Kamil ÜN, Sah Ismail KALAYCI, Mahmut DUMAN, Evliya ERMIS, Hasan ÖZTAS öldürülmüs, çok sayida insan da yaralanmistir. Yörükselim?de 129 ev ile 14 isyeri; Magarali Mahallesinde de 45 ev ile 2 isyeri tahrip edilerek yakilmistir. Katliamdan önce, bu mahallelerde bulunan Hasköy Sokaginda 32, Alanya Sokaginda 6, Karacaköy Sokaginda 13, Elbistanlilar Sokaginda 12 ve Göksun Sokaginda da 3 evin kapisina kirmizi isaret yapildigi ve yeni numaralarin yazildigi askeri görevlilerce tespit edilmistir.
  #31374  
Alt 03.01.2007, 15:05
Benutzerbild von ozkangunduz
ozkangunduz ozkangunduz ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard o.T.

Serintepe Mahallesi
23 Aralik sabahinin ilk saatlerinde saldirgan bir grup mahalleyi basar. ?Aleviler, diger mahallelerde Müslüman kardeslerimizi, kadinlarimizi katlediyorlar. Camileri atese veriyorlar? seklindeki kiskirtmalarina kapilan ve daha önce tarafsiz görünen birçok Sünni de onlara katilmisti. Alevilere ait önceden isaretlenmis evlere giren ve içerdekileri, sopa, satir ve silahla iskence ederek öldüren saldirganlar, evleri atese vermislerdir.
Olayi yasayanlar anlatiyor:
Murat BOZKURT: ?23.12.1978 günü sabah saat 08.30 siralariydi. Bakkal Murat?in evinin önüne minibüs, kamyon ve traktörlerle insanlar getirildi. Kisa sürede kalabalik büyüdü. Sonra ?Müslüman Türkiye, Komünistler Moskova?ya Allah?ini seven gelsin, Alevilere ölüm, Alevileri yasatmayalim? sloganlariyla bagirarak yürüyüse geçtiler. Ellerinde kesici, delici aletler, tas sopa ve uzun menzilli silahlar vardi. Biz, Imam ERGÖNÜL?ün evinde bulunuyorduk. Evin etrafini sardilar. Taslarla camlarini kirdilar. Sonra baska tarafa dogru bagirarak gittiler. Aradan birkaç dakika geçmemisti ki, tekrar geldiler. Eve hücum ederek, evin tavanini deliciyle delmeye çalistilar. Evin içine, gaza batirilmis bez parçalarini atesleyerek atiyorlardi. Pencereden patlayici madde attilar. Evin içini alevler sardi. Kadin, çocuk bagirarak korunmaya çalisiyorduk. Baska bir grup da demir kapiyi sökmeye çalisiyordu. Içerde hiçbir sey yapamiyorduk.. Atesi söndürmeye çalisirken kapiyi kirip içeriye dolustular. Bizlere sopa, nacak, kiliç gibi kesici aletlerle vurmaya basladilar. Her tarafimiz kan içindeydi. Küfür ve hakaret ediyorlardi. Yalvarmalarimiz çevrede yankilaniyordu. Bir yanda yanan ev ve esyalar, bir yanda yaralilar ve akan kanlar tüyleri ürpertiyordu. Bizi siraya dizdiler, silahla ates ettiler. Imam , Hüseyin, Güllü ERGÖNÜL ile Haci Bektas BOZKURT ve Mahmut ÜNAL?i öldürdüler. Birkaçimiz da agir yaralandik. Kargasa ortasinda bir firsatini bulup (Ben, Ibrahim BOZKURT, Mercan BOZKURT ve Sultan ATES) disari kaçtik. Oradan Magarali Deresinin öbür tarafinda bulunan Molla TABAK?in evine sigindik. Sonra askerler geldi, bizi Kislaya götürdüler. Yakinlarimiz öldürüldü. Evlerimiz, esyalarimiz tamamen yandi...? 18
Hatun KÖSE: ?23.12.1978 Cumartesi günü sabahin ilk saatlerinde bakkal Murat?in evinin önüne arabalarla, kamyonlarla çok kisi geldi. Hepsinin elinde tahra, satir, nacak, silah, sopa vardi. Topluca yürüyüse geçtiler. ?Durmayin, 5 yasindan 90 yasina kadar durmayin, Komünist Alevileri öldürün, kim bunlari öldürürse cennetlik olacaktir. Kahrolsun Komünistler, Yasasin Türkes? diye bagiriyorlardi. Yörükselim Mahallesine dogru yürüdüler. Çok sürmedi, geri döndüler. ?Vurun, kirin, öldürün? diye emir veriyorlardi. Alevilerin evlerine saldirdilar, yakmaya, tahrip etmeye basladilar. Bir grup da ellerindeki silahlarla pencerelerden içeriye ates ediyorlardi. Biz de korkumuzdan Mehmet POLAT?in evine sigindik. Sigindigimiz bu eve de saldirdilar. Tas ve sopalarla pencereleri kirdilar. ?Vurun komünist Alevilere? diye sürekli bagiriyorlardi. Mehmet POLAT?in kapisinin önünde oturan 80 yasindaki M. Ali GÜNER?in boynuna tahrayi dayadilar. ?Müslüman misin, degil misin?? diye soruyorlardi. Bu sirada askerler yetisti, saldirganlari uzaklastirdilar. Askerler sira halinde evlerin önünde nöbet tuttular. O sirada saldirganlarin cephanelige yürüdüklerinin haberi gelince, askerler oraya dogru kosarak gittiler. Askerler gidince saldirganlar, gruplar halinde asagidan ve yukaridan silahla ates ettiler. Evlerin üzerinde kursunlar vizir vizir gidiyordu. Can korkusuyla yerlerde sürünerek kaçmaya çalisiyorduk. Bu sirada Hüseyin KILIT ile Hatice TEMIZ atilan kursunlarla yaralandilar. Sürünerek, çömelerek Magarali Deresini geçtik. Molla TABAK?in evine zor bela yetiserek içeri girdik. Bu sirada içeri girmekte olan Hüseyin ve karisi Fatma BAZ vurularak öldürüldü. Fatma BAZ?in kucagindaki küçük çocugu 6 aylik Yilmaz da kursunla vurularak öldürüldü. Sigindigimiz Molla TABAK?in evinin etrafini sardilar. Her taraftan yagmur ve dolu gibi kursunlar geliyordu. Evin camlari, kapilari delik-desik olmustu. Biz içerdekiler de yerlere uzanarak kursunlardan saklanmaya çalisiyorduk. Saldirganlarin elinde üç hilalli bayraklar vardi. Topluca hücuma geçtiler. Bizler korku içinde birbirimize sarildik. Tam içeri girecekleri sirada askerler yetisti, bizi alip askeri kislaya götürdüler. Ölüler orada kaldi. Esyalarimizin bir kismini alip götürüyorlardi, geri kalani evle birlikte yaktilar. Bizler de esirler gibi ortada kaldik. O günlerde Maras?ta devletin yerini fasist saldirganlar almisti..? 19
Kamil BERK: ?23. 12. 1978 günü, geceden beri bir seylerin olacaginin kusku ve korkusunu yasiyorduk. Ama yine de, devlet var diye biraz güveniyorduk. Ne bilelim ki, ... sabahin ilk saatleriydi, günes dogmak üzereydi. Mahallenin sokaklarinda sopali, silahli, baltali büyük bir grup bagirarak yürüyorlardi. Magarali Deresini geçerek Ahmet TABAK?in motorunu yaktilar. Sonra Ahir Dagina dogru gittiler. ?Allahini, peygamberini seven, eli balta, silah, sopa tutan yürüsün, Alevileri öldürelim, komünistleri içimizden temizleyelim? çagrisiyla ve bagirmalariyla mahalle içinde saldiriya geçtiler. Bu sirada askerler geldi, saldirganlari asagi dogru indirdiler. Ögleden sonra yeniden geldiler. Benzin siseleri vardi. Alevilerin evlerine saldirdilar, evlerin penceresinden benzin siselerini içeri attilar; arkasindan gazli bezleri atesleyerek içeri attilar. Evleri atese verdiler. ?Maras size mezar olur, vatan olmaz; Yasasin Türkes, Yasasin MHP? diye bagiriyorlardi. Ellerindeki uzun menzilli silahlarla evlerimize ates etmeye basladilar. Korkudan kaçip kurtulmak isteyenlere arkadan ates edip öldürüyorlardi. Bu sirada evden çikmakta olan Cemal BAYIR ve Ali ÜN?e silahla ates ettiler ve öldürdüler. Biz de Molla TABAK?in evine sigindik. Bu eve de ates ettiler. Merdiven basinda içeri girmeye çalisan Fatma BAZ ile Zeynep AYDOGDU?yu kursunla öldürdüler. Fatma BAZ?in kucagindaki 6 aylik oglu Yilmaz da kursunla öldürüldü. Molla TABAK?in evine çok insan siginmisti. Disaridan yagmur gibi kursun geliyordu. Evin camlari, kapilari delik desik olmustu. Bizler içerde birbirimize sarilarak hem agliyor, hem korunmaya çalisiyorduk. Askerler geldi, hepimizi kislaya götürdüler. Evlerimiz, esyalarimiz hem yagmalandi, hem yakildi.? 20
Serintepe Mahallesinde, Hatice GÖRÜR, Ali ASLAN, Cemal BAYIR, Ali ÜN, Fatma BAZ, Yilmaz BAZ, Hüseyin BAZ, ZeynepAYDOGDU, Imam ERGÖNÜL, Haci Bektas BOZKURT, Hüseyin ERGÖNÜL, Güllü ERGÖNÜL, Mahmut ÜNAL, Ismail KARACA öldürüldü. 96 ev de tahrip edilerek yakildi.
  #31375  
Alt 03.01.2007, 15:06
Benutzerbild von ozkangunduz
ozkangunduz ozkangunduz ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard o.T.

Yusuflar Mahallesi
23 Aralik Cumartesi günü sabahi, ellerinde çesitli saldiri malzemesi olan, önlerinde maskeli kisilerin bulundugu bine yakin saldirgan, sloganlarla Yusuflar Mahallesini çember içine aldi ve Alevilerin evlerine otomatik silahlarla ates etmeye basladi. Saldirganlar, daha sonra kapilarini kirarak içeriye girdikleri evlerde bulunanlari satir, sopa ve silahla dövdüler ve öldürdüler.

Naciye-Habibe ÜNVER: ?Yusuflar Mahallesi Dalyan Sokakta oturuyorduk. 23. 12. 1978 sabahi saat 09.00 siralarinda saldirgan bir grup evimizi basti. Korkumuzdan, komsumuz Osman KÜÇÜKBESE?nin evine gittik. Hepimiz bir odada gizlenmeye çalisiyorduk. Saldirganlarin sayisi tahminen bes alti bin kisi kadardi. Önce evimizi yagmaladilar, esyalarimizi disari çikararak yaktilar. Bir grup saldirgan da saklandigimiz evi basti. Saklandigimiz odanin kapisini içerden kilitlemistik, kapinin kilidini ve kapiyi taradilar. Içerde bulunan Mehmet ÜNVER alnindan kursunla yaralandi. Kapiyi kirdilar, odaya daldilar. Içerde bulunan erkekleri (eve siginan Ünver ailesinin erkekleri) alip disariya çikardilar. Yol üzerinde ?Allahini seven vursun? diye bagirdilar. Topluca tas, sopa, balta ile vurmaya basladilar. Malik ÜNVER?i öldürdüler. Bu sirada Mehmet ve karisi Döndü ÜNVER, kaçarak karsidaki komsumuz Nebahat ALBEZ?in evine siginmaya çalisiyorlardi. Arkasindan kosan saldirganlar her ikisini de yakalayarak, öldürdükleri Malik?in cenazesinin yanina götürdüler. Bu arada Mehmet ve karisi Döndü ?Her ikimizi birden öldürün? diye bagirdilar. Her ikisine önce sopa ve tasla vurdular, sonra silahla öldürdüler. Bu sirada, saldirganlar yanlislikla bir arkadaslarini da vurdular. Onun cenazesini hemen alip kaçirdilar. Disardaki kalabalik büyüdü. Sonra ?Müslüman Türkiye, Komünistler Moskova?ya Allah?ini seven gelsin, Alevilere ölüm, Alevileri yasatmayalim? sloganlariyla bagirarak yürüyüse geçtiler. Ellerinde kesici, delici aletler, tas sopa ve uzun menzilli silahlar vardi. Biz, Imam ERGÖNÜL?ün evinde bulunuyorduk. Evin etrafini sardilar. Taslarla camlarini kirdilar. Sonra baska tarafa dogru bagirarak gittiler. Aradan birkaç dakika geçmemisti ki, tekrar geldiler. Eve hücum ederek, evin tavanini deliciyle delmeye çalistilar. Evin içine, gaza batirilmis bez parçalarini atesleyerek atiyorlardi. Pencereden patlayici madde attilar. Evin içini alevler sardi. Kadin, çocuk bagirarak korunmaya çalisiyorduk. Baska bir grup da demir kapiyi sökmeye çalisiyordu. Içerde hiçbir sey yapamiyorduk.. Atesi söndürmeye çalisirken kapiyi kirip içeriye dolustular. Bizlere sopa, nacak, kiliç gibi kesici aletlerle vurmaya basladilar. Her tarafimiz kan içindeydi. Küfür ve hakaret ediyorlardi. Yalvarmalarimiz çevrede yankilaniyordu. Bir yanda yanan ev ve esyalar, bir yanda yaralilar ve akan kanlar tüyleri ürpertiyordu. Bizi siraya dizdiler, silahla ates ettiler. Imam , Hüseyin, Güllü ERGÖNÜL ile Haci Bektas BOZKURT ve Mahmut ÜNAL?i öldürdüler. Birkaçimiz da agir yaralandik. Kargasa ortasinda bir firsatini bulup (Ben, Ibrahim BOZKURT, Mercan BOZKURT ve Sultan ATES) disari kaçtik. Oradan Magarali Deresinin öbür tarafinda bulunan Molla TABAK?in evine sigindik. Sonra askerler geldi, bizi Kislaya götürdüler. Yakinlarimiz öldürüldü. Evlerimiz, esyalarimiz tamamen yandi...? 18
Hatun KÖSE: ?23.12.1978 Cumartesi günü sabahin ilk saatlerinde bakkal Murat?in evinin önüne arabalarla, kamyonlarla çok kisi geldi. Hepsinin elinde tahra, satir, nacak, silah, sopa vardi. Topluca yürüyüse geçtiler. ?Durmayin, 5 yasindan 90 yasina kadar durmayin, Komünist Alevileri öldürün, kim bunlari öldürürse cennetlik olacaktir. Kahrolsun Komünistler, Yasasin Türkes? diye bagiriyorlardi. Yörükselim Mahallesine dogru yürüdüler. Çok sürmedi, geri döndüler. ?Vurun, kirin, öldürün? diye emir veriyorlardi. Alevilerin evlerine saldirdilar, yakmaya, tahrip etmeye basladilar. Bir grup da ellerindeki silahlarla pencerelerden içeriye ates ediyorlardi. Biz de korkumuzdan Mehmet POLAT?in evine sigindik. Sigindigimiz bu eve de saldirdilar. Tas ve sopalarla pencereleri kirdilar. ?Vurun komünist Alevilere? diye sürekli bagiriyorlardi. Mehmet POLAT?in kapisinin önünde oturan 80 yasindaki M. Ali GÜNER?in boynuna tahrayi dayadilar. ?Müslüman misin, degil misin?? diye soruyorlardi. Bu sirada askerler yetisti, saldirganlari uzaklastirdilar. Askerler sira halinde evlerin önünde nöbet tuttular. O sirada saldirganlarin cephanelige yürüdüklerinin haberi gelince, askerler oraya dogru kosarak gittiler. Askerler gidince saldirganlar, gruplar halinde asagidan ve yukaridan silahla ates ettiler. Evlerin üzerinde kursunlar vizir vizir gidiyordu. Can korkusuyla yerlerde sürünerek kaçmaya çalisiyorduk. Bu sirada Hüseyin KILIT ile Hatice TEMIZ atilan kursunlarla yaralandilar. Sürünerek, çömelerek Magarali Deresini geçtik. Molla TABAK?in evine zor bela yetiserek içeri girdik. Bu sirada içeri girmekte olan Hüseyin ve karisi Fatma BAZ vurularak öldürüldü. Fatma BAZ?in kucagindaki küçük çocugu 6 aylik Yilmaz da kursunla vurularak öldürüldü. Sigindigimiz Molla TABAK?in evinin etrafini sardilar. Her taraftan yagmur ve dolu gibi kursunlar geliyordu. Evin camlari, kapilari delik-desik olmustu. Biz içerdekiler de yerlere uzanarak kursunlardan saklanmaya çalisiyorduk. Saldirganlarin elinde üç hilalli bayraklar vardi. Topluca hücuma geçtiler. Bizler korku içinde birbirimize sarildik. Tam içeri girecekleri sirada askerler yetisti, bizi alip askeri kislaya götürdüler. Ölüler orada kaldi. Esyalarimizin bir kismini alip götürüyorlardi, geri kalani evle birlikte yaktilar. Bizler de esirler gibi ortada kaldik. O günlerde Maras?ta devletin yerini fasist saldirganlar almisti..? 19
Kamil BERK: ?23. 12. 1978 günü, geceden beri bir seylerin olacaginin kusku ve korkusunu yasiyorduk. Ama yine de, devlet var diye biraz güveniyorduk. Ne bilelim ki, ... sabahin ilk saatleriydi, günes dogmak üzereydi. Mahallenin sokaklarinda sopali, silahli, baltali büyük bir grup bagirarak yürüyorlardi. Magarali Deresini geçerek Ahmet TABAK?in motorunu yaktilar. Sonra Ahir Dagina dogru gittiler. ?Allahini, peygamberini seven, eli balta, silah, sopa tutan yürüsün, Alevileri öldürelim, komünistleri içimizden temizleyelim? çagrisiyla ve bagirmalariyla mahalle içinde saldiriya geçtiler. Bu sirada askerler geldi, saldirganlari asagi dogru indirdiler. Ögleden sonra yeniden geldiler. Benzin siseleri vardi. Alevilerin evlerine saldirdilar, evlerin penceresinden benzin siselerini içeri attilar; arkasindan gazli bezleri atesleyerek içeri attilar. Evleri atese verdiler. ?Maras size mezar olur, vatan olmaz; Yasasin Türkes, Yasasin MHP? diye bagiriyorlardi. Ellerindeki uzun menzilli silahlarla evlerimize ates etmeye basladilar. Korkudan kaçip kurtulmak isteyenlere arkadan ates edip öldürüyorlardi. Bu sirada evden çikmakta olan Cemal BAYIR ve Ali ÜN?e silahla ates ettiler ve öldürdüler. Biz de Molla TABAK?in evine sigindik. Bu eve de ates ettiler. Merdiven basinda içeri girmeye çalisan Fatma BAZ ile Zeynep AYDOGDU?yu kursunla öldürdüler. Fatma BAZ?in kucagindaki 6 aylik oglu Yilmaz da kursunla öldürüldü. Molla TABAK?in evine çok insan siginmisti. Disaridan yagmur gibi kursun geliyordu. Evin camlari, kapilari delik desik olmustu. Bizler içerde birbirimize sarilarak hem agliyor, hem korunmaya çalisiyorduk. Askerler geldi, hepimizi kislaya götürdüler. Evlerimiz, esyalarimiz hem yagmalandi, hem yakildi.? 20
Serintepe Mahallesinde, Hatice GÖRÜR, Ali ASLAN, Cemal BAYIR, Ali ÜN, Fatma BAZ, Yilmaz BAZ, Hüseyin BAZ, ZeynepAYDOGDU, Imam ERGÖNÜL, Haci Bektas BOZKURT, Hüseyin ERGÖNÜL, Güllü ERGÖNÜL, Mahmut ÜNAL, Ismail KARACA öldürüldü. 96 ev de tahrip edilerek yakildi.
  #31376  
Alt 03.01.2007, 15:08
Benutzerbild von ozkangunduz
ozkangunduz ozkangunduz ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard o.T.

Dumlupinar Mahallesi
Ayni gün, saldirganlardan bir grup Orman Deresi civarinda bulunan Alevi evlerine saldirir.
Saldiriyi Yasayanlar anlatiyor
Yeter ISBILIR: ?Ali Riza ISBILIR kaynim olur. Dumlupinar Mahallesi Neyzen Sokakta oturmaktayiz. Ali Riza ISBILIR?in polis memuru olan kardesi Haci Veli?yle yeni evliyiz. Kaynim Ali Riza?nin evinde kaliyorduk. 23. 12. 1978 Cumartesi günü ögleden sonra tahminen saat 15.00 siralarinda ellerinde balta, sopa, tahta, av tüfegi bulunan saldirganlar, oturdugumuz evin önüne geldiler ?Iste sari ögretmen Ali Riza ISBILIR?in evi? diye bagirdilar. Disaridan evi kursun yagmuruna tuttular. Bir kismi dama çikarak bacalari yikmaya basladi. Sonra oturdugumuz evin kapisini, duvarlarini, kazma ve baltayla kirarak, sökerek içeriye girdiler. Ben, odada bulunan elbise dolabinin içine girdim, saklandim. Saldirganlardan bazilari ellerindeki tahta ile dolaba vurmaya basladilar. ?Aman ben varim? bagirarak ve aglayarak disariya çiktim. Tahta ile bana vurmak isterken, elimi önüne siper ettim. Elim ve kolum agir yaralandi. Bir ara firsat bulup disariya dogru kaçarken merdivenlerde kaynim ögretmen Ali Riza ISBILIR?in, karisi Ayse?nin ve kizi Sebahat?in orada yerde yattiklarini, üzerlerinde televizyon, biriket, tas, tahta parçalarinin bulundugunu, her taraflarinin kan oldugunu görüp üzerlerine düstüm. Sonra kendime geldim ve kalktim, asagiya dogru kaçmaya basladim. Arkadan tüfekle ates ettiler, omuzumdan yaralandim. Sokakta birkaç evin kapisini dövdüm, hiçbiri içeri almadi. Arkamdan kosarak beni yakaladilar; evdeki ölülerin yanina götürdüler. ?Türk müsün, gavur musun?? diye sorguya çektiler. Yaralarimdan kan akiyordu. Ben de ?Türküm, buraya yeni gelin geldim? dedim. Birisi ?Birakalim, bu Türkmüs? dedi. Bazilari da ?Elimize geçmisken öldürelim? diyordu. Üzerimdeki bilezik, küpe ve altinlarimi aldilar. Sonra beni asagi indirerek caddeye dogru götürdüler. Cadde üzerinde Ali Riza ISBILIR?in oglu Mehmet?i sopa ve kalaslarla dövüyorlardi. Bir saldirgan, Mehmet ISBILIR?e ?Bu senin neyin oluyor?? diye sordu. O da, ?Benim amcamin karisidir, yeni gelin geldi. Onu öldürmeyin? dedi. Beni oradan alarak bir dügün evine götürdüler. Sonra babamin evinin yakinina götürüp biraktilar. Kaynim ögretmen Ali Riza, karisi Ayse, kizi Sebahat, oglu Mehmet ve esim Haci Veli ISBILIR?i öldürdüler. Evlerini, esyalarini da yaktilar.? 26
Seyithan KÖSE: ?Olay günü kalabalik bir grup, BALTA ailesinin evine saldirdilar, atesle yakmaya çalisiyorlardi. Yanlarina giderek engel olmaya çalistim. Saldirganlar ?Senin kaninda da bozukluk var. Burada Aleviler oturuyormus, onlari göster? dediler. Karsi çikinca ellerindeki sopalarla dövmeye basladilar, agir yaralandim, kaçtim ve evde saklandim. BALTA ve SAGLAM ailesinin erkekleri de evlerinden çikarak tarlalara dogru kaçmaya çalisiyorlardi. Arkadan siktilarsa da vuramadilar. Sonra dönüp evlerini, esyalarini yaktilar.? 27
Serife BALTA: ?23.12.1978 günü aksami evimizi yaktilar. Ben, babam Mehmet Ali, dayim Ali ve dayimin oglu Mehmet SAGLAM ile birlikte, Orman Deresinin altindaki tarlalara dogru kaçtik, o gece sogukta tarlalarda saklandik. Ertesi gün Örsen köylüleri bizi orada gördüler. ?Dört Alevi de bizim köye nasip olsun? diye bizi alip Örsen?e götürdüler. Orada Yasar KIRIK, bizi kendi evine aldi. Bazi köylüler, ?Öldürelim? diyorlardi. Yasar KIRIK engel oldu. Geceyi orada geçirdik. Bir sonraki gün Maras?a gitmek üzere yola çiktik. Aksu?yu geçmistik ki, silahli sahislar bize saldirdilar. Kaçmaya basladik, bir hendegin içine uzanarak saklanmaya çalistik. Ancak saldirganlar, babami, dayim Ali?yi ve oglu Mehmet SAGLAM?i yakaladilar. Tarlada kursuna dizdiler. Ben de yaraliydim, sürüklenerek, saklanarak kaçtim...? 28
Dumlupinar Mahallesinde Elif ve M. Ali BALTA, Mehmet ve Ali SAGLAM, Ali Riza, Sebahat, Ayse, Haci Veli ve Mehmet ISBILIR öldürülür, 12 ev ve isyeri de tahrip edilerek yakilir.
  #31377  
Alt 03.01.2007, 15:08
Benutzerbild von ozkangunduz
ozkangunduz ozkangunduz ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard o.T.

Yenimahalle ve Sakarya Mahallesi
Yasayanlar anlatiyor
?Fasistler tarafindan öldürülen iki ögretmenin cenaze töreni sirasinda çikan olaylardan sonra, saldirgan bir grup, ?Müslüman Türkiye, komünistler Moskova?ya? sloganlariyla mahalleler arasinda dolasmaya basladilar. Daha sonra öncü sayilan 30?a yakin ülkücü, bir evde toplanarak 23.12.1978 günü saldirilacak Alevilerin evlerini, saldirida kullanilacak sopa, dinamit, gazyagi gibi malzemeleri ve görevlileri beliredi. 23 Aralik Cumartesi günü sabahi, belirlenen Alevi evlerine otomatik silahlarla saldirdilar. Pencerelerden içeriye patlayici ve yanici madde atarak yangin çikardilar. Yangindan kurtulmak için disari çikanlari, kadin, çocuk, yasli demeden sopalarla dövmeye basladilar. Erkekleri, kadinlari toplayarak ?Kelime-i sehadet? getirmeye zorladilar.?
Kudret KUDRETOGLU: ?Sakarya Mahallesi Üçüncü Selim Sokakta oturuyoruz. 23.12.1978 günü sabahi, yakinimizda bulunan Çinar Cami önünde 300-400 kisilik bir grup toplanmisti. ?Müslüman Türkiye, Aleviler Moskova?ya, Maras ovasi Müslümanlarin yuvasi? diye bagiriyorlardi. Bizim sokaga dogru yürüdüler. Saldirganlarin bazisi avcilar gibi giyinmislerdi. Bazilarinin da yüzleri örtülüydü (Maskeli). Ellerinde av tüfegi, çivili tahta ve benzeri silahlar, sopalar vardi. Evimizin önüne geldiler. Karsi komsumuz Naime BALTACI, ?Durun? dedi. Mahalledeki Alevilerin evlerini tek tek gösterdi. Naime kadin, ?Müslüman olan, dinini, milletini seven yürüsün Alevilerin üstüne? diye toplulugu tahrik ediyordu. Bu sirada saldirganlar, Habibe ÖZDEMIR?in evini tasladilar. Musa SUNA?nin evine yöneldiler. Damdan bakiyorduk, Musa SUNA?nin evinin bulundugu taraftan duman ve alevler çikmaya basladi. Biz de korkumuzdan ev sahibimiz Milcan BALAR?in evine sigindik. Gece saat 03.00 siralarinda ev sahibi bizi uyandirip dedi ki, ?Çinar Cami?nin bitisigindeki Kirikhanli Disçi?nin evinde 7 tane ölü var. Onlarin acisindan bize rahat vermiyorlar. Alevileri çikarmazsaniz sizin evi de yakacagiz diyorlar, durmayin gidin?. Biz de önce evimize gittik, sonra Isadivanli Mahallesindeki Seker Apartmanina sigindik. Bizden sonra evimizin esyalarini yaglamamislar, atese vererek yakmislar.?29
Nursel ve Songül METIN (Öldürülen Ilkögretim Müfettisinin kizlari): ?Yenimahalle Refet Efendi Caddesinde, Musa Suna?nin evinin alt katinda oturuyorduk. Olaylardan bir hafta kadar önce, ellerinde defter, kalem olan iki sahis geldi. ?Nüfus sayimi için evlerin numaralarini yeniden belirliyoruz. Kaç kisi oturduklarini yaziyoruz? dediler. Sonra kapimiza 12/A numarasini yazdilar, yanina isaret koydular. 22. 12. 1978 Cuma günü aksami mahallede büyük bir topluluk olustu. Arka sokakta oturan Çokuçkunlarin taksisinin geceleyin sayisiz gidis-gelis yaptigini gördük. Cumartesi sabahi saat 08.00 siralarinda ellerinde kirma av tüfegi, tas, sopa, satir, Kuran bulunan 300-400 kisilik saldirgan grubu, ?Müslüman Türkiye, kahrolsun komünistler, Alevilere ölüm? diye bagiriyordu.. Evimizin önünden geçip asagiya dogru gittiler. Bitisigimizdeki odun deposundan da bu kalabaliga odun dagittilar. Saat 11.30 siralarinda evimize saldirdilar. Korkudan hepimiz banyo ve tuvalet arasina sigindik. Evin camlarini tasla kirip içeriye gazli mesaleler attilar, yatak odasina attiklari bombanin patlamasiyla yangin çikti. Söndürmeye çalisirken, bu sefer kursun yagmuruna tutulduk. Bu sirada babam (Süleyman METIN) somyanin üstüne çikip disariya bakarken atilan kursunla karnindan yaraladi, yere düstü. Mutfagin pencere demirini testere ile kesen saldirganlardan ikisi içeri girdi ve babama teslim olmasini söyledi. Babam yaraliydi ve yerde yatiyordu. ?Çocuklarimla teslim oluyorum. Garanti verirseniz disariya da çikacagim? dedi. Bu sirada kapiyi açtilar, içeriye doldular. Babam, T?eslim olduk, daha ne istiyorsunuz?? dedi. Içeriye giren saldirganlardan biri, elindeki tüfek ve sopayla yarali babami dövmeye basladi. Arkasindan silah sesi geldi. Annem ?Öldürdünüz? diye bagirmaya baslayinca, saklandigimiz yerden çiktik. Babam kanlar içinde yerde yatiyordu. Saldirganlar, küçük kiz kardesim Hürriyet?in, babama sarilarak aglamasiyla alay ederek gülüsüyorlardi. Sonra evin her tarafina gaz, benzin dökerek atese verdiler. Odalar ve salon alev alev yaniyordu. Babamin cesedini yanmamasi için disari çikarmaya çalisiyorduk. Saldirganlar ise ?Birakin kafir yansin? diye bagiriyorlardi. Sonra cesedi atese dogru çektiler. Bizi de sopayla dövmeye basladilar. Bizi evden çikardilar, sokaklarda gezdirmeye basladilar. Bu arada pijamalarimizi asagiya indiriyor, çirkin davranis ve hakaretlerde bulunuyorlardi. Toplulugun basinda bulunan sakalli Mahmut DOGAN?in elinde et satiri bulunuyordu. Bizi, ?Sizin hesabinizi daha sonra görecegiz. Alevilerin son günü, boynunuzu vuracagiz? diyerek korkuturken toplulugu da sürekli tahrik ediyordu. Bu sahsin yaninda iki tane daha sakalli sahisla sari biyikli bir sahis bulunuyordu. Toplulugun kiskirtilmasinda bunlar da rol aliyordu. Bizi Namik Kemal Mahallesi Çerkezler Semtine götürdüler. Topluluktan birinin, ?Müslüman olan kizlara dokunmasin? demesi üzerine, Egitim Enstitüsü ögrencisi Ramazan PURKAYA, bizi toplulugun elinden aldi ve evlerine götürdü. Saldirganlar yeniden bizim eve dogru yöneldiler. Bizi yeniden götürmeye çalistilar, yalvardik, bizi biraktilar. Sinif arkadasim Hacer BÜYÜKKÖSE?nin evine gittik. O sirada kadinli-erkekli bir grup arkamizdan, ?Bunlarin kökünün sonu gelsin, kahpeler, orospular, Ecevit gelsin sizi kurtarsin, sizin gibi Alevileri biz ne yapacagiz, komünistler? diye bagiriyor ve hakaret ediyordu. En sonunda, olay bölgesine gelen bir askeri araçla vilayete götürüldük.? 30
Elif SUNGUR: ?Enistem Ibrahim BILMEZ?in yaninda kaliyordum. 22.12.1978 Cuma gecesi komsularimiz Hasan ILDIRCAN ve Hasan YAKAR, aileleri ile beraber bize geldiler. Ertesi gün saat 10.00?a dogru, ev sahibimizin karisi Fatma geldi. ?Evi yakacaklar, disari çikin? dedi. Biz evi terk etmedik. Ellerinde tas, sopa, tahta, tüfek ve Türk bayragi ile üç hilalli bayrak bulunan bir grup, ?Müslüman Türkiye, Basbug Türkes, Maras Müslüman yeri, Komünistler Moskova?ya? diye sloganlarla bagiriyorlardi. Mahallenin yollarini ve etrafini çevirdiler. Bir süre sonra, Sükrü KAYA ile bir grup kapiyi kirarak eve girdi. Erkekleri aradilar. Erkeklerimiz, evde bir odada saklaniyorlardi. Biz kadinlar, odanin önünde oturarak girmelerini engellemeye çalisiyorduk. Saldirganlar çiktilar, sonra tekrar dönüp saldiriya geçtiler. Asagidan odunlari yakarak evi atese verdiler. Taslarla camlari kirarak içeriye ates ettiler, dinamit attilar. Siselere gaz doldurup attilar. Evin içi yanmaya basladi. Dumandan duramaz hale geldik. Balkona çikmak zorunda kaldik. O sirada damin üstünde bulunan Recep ESENCELI, ?Gelin sizi kurtaracagim? diyerek Ali BILMEZ?i ve beni elimizden tutarak damin üstüne çekti. Ali BILMEZ, dama çikar çikmaz vuruldu. Ben de yaralandim ve tekrar balkona düstüm. O sirada saldirganlar, ?Siz kadinlar asagiya inin, erkekleri öldürecegiz? diye bize bagirdilar. Teyzem Fatma BILMEZ; ?Kocami da öldürdünüz, oglumu da öldürdünüz, daha ne istiyorsunuz?? diyerek saçini basini yoluyordu. Içerideki ates biraz sönmüstü, tekrar içeri girdik. O sirada, damda bulunan Hasan ILDIRCAN?i da vurdular. Evin içine yine dinamit atmaya basladilar. Saldiri sabahtan aksama kadar devam etti. Mecburen balkona çiktim ve ?Teslim oluyoruz? diye bagirdim. Evde erkek olarak yalniz Hasan BILMEZ sag kalmisti. Onu da silahla yaraladilar. Teyzem Fatma BILMEZ ile Selda BILMEZ, yarali olan Hasan?i dama çikardilar. Saldirganlar pencereye demir direk dayadilar ve eve bir sürü saldirgan doldu. Birisi beni merdivenlerden, yanan odunlarin üstüne atti. Agzim ve yüzüm yandi. Biri ?kiz yaniyor? diyerek beni atesten aldi.. Evde kalan kadin ve çocuklari topladilar. Kimileri ?Bunlari öldürelim? derken, kimileri de ?Müslümanlikta bu yok, kadinlara dokunmayin? diyor ve engel olmaya çalisiyordu. Baska bazilari da, ?Bunlari rehine olarak alalim? diyordu. Ve sonunda bizi saldirgan toplulugun içine attilar. Saldirganlar bizi kaldirip kaldirip yere vurdular. Çok dövdüler; yara bere içinde kalmistik. Ben bayilmisim, saldirganlardan Hüseyin KEKIK?in evine götürmüsler. Ayildigimda, orada bulunan gençler, beni çimdiklemeye, sarkintilik etmeye basladi. Sonra askerler beni gördü. Alip kislaya götürdü.? 31
Bu mahallede, Süleyman METIN, Musa FUNDA, Aziz TÜZÜN, Fidan, Esma, Ali, Mehmet, Fatma, Hasan, Suna ve Ali BILMEZ, Hasan ILDIRCAN, Hasan KÜÇÜKYAKAR, Hüseyin YÜZÜAK, Musa ALTUN öldürülmüs, 45 ev ile bir oto yakilmistir.
  #31378  
Alt 03.01.2007, 15:10
Benutzerbild von ozkangunduz
ozkangunduz ozkangunduz ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard o.T.

Daha sonra hazirlanan Savcilik iddianamesinde Selda BILMEZ’e atfen su anlatimlara yer verilmektedir: “Sakarya Mahallesi Dereköy Sokaktaki Disçi Rüstem’in (297 iddianame numarali sanik Rüstem SARIKAYA) evinin üst katinda kiraci olarak oturduklarini; 23.12.1978 Cumartesi günü, saat 10.00-10.30 siralarinda kardesi Murat’i kucagina alarak balkona çiktiginda karsisinda oturan Göksunlu SUNA ailesinin (300 iddianame numarali sanik Hasan SARIOGLAN) kizlarinin ‘Biraz sonra çocuk sevmeyi gösteririz’ dedigini, evden içeriye girdiginde babasi Ibrahim BILMEZ’in, ‘Ev sahibinin karisi ile oglu geldi, evi basacaklarmis’ diye konustugunu; hemen arkasindan da evin 500-600 kisilik bir grup tarafindan çevrildigini; bunlarin ‘Basbug Türkes’ diye bagirdiklarini; çogunun elinde Türk bayragi ve üç hilalli bayrak bulundugunu; saldirganlarin ‘Erkekler çiksin, kadin ve çocuklara bir sey yapmayacagiz’ diye bagirdiklarini; evin erkeklerini bir odaya koyarak kadinlarin bu odanin kapisinin önünde toplandiklarini; saldirganlarin bir kisminin yukari çiktiklarini; ev sahibinin oglu Sükrü SARIKAYA’nin (292 iddianame numarali sanik) kendisine bir tekme vurarak yere devirdigini ve içeriden kilitli olan kapiyi kirarak ‘Erkekler, gavurlar burada’ diye bagirdigini ve asagiya indigini; o zaman saldirganlarin asagida bulunan odunlari yaktiklarini, evin içine ates ettiklerini, dinamit, yakilmis naylon ve gaz doldurulmus siseler attiklarini; yanmakta olan evi söndürmek için suyu açtiklarini, saldirganlara, ‘Erkek yok. Bir ben varim, çoluk çocuguma dokunmayin’ diyerek kendisini pencereden asagiya attigini; evi ates ve duman sardigi için kadin ve çocuklarin balkona çikarak biriketlerin oraya sigindiklarini; kardesleri Ali ve Hasan BILMEZ ile komsulari Hasan ILDIRCAN ve Hasan YAKARCA’nin sedirlerin altina saklanmis olduklarini; balkonda bulunduklari sirada eve yapilan atesin devam etmekte oldugunu; asagida kadinlarin siselere gaz doldurup erkeklere verdigini, erkeklerin de bunlari evden içeri attiklarini, ‘Alevileri öldürelim, bir Aleviyi öldüren bir yil hacca gitmis olur’ diye bagirdiklarini; o sirada yanlarina gelen ve gözleri az gören agabeyi Ali BILMEZ’i, damda bulunan bir adamin (306 iddianame numarali sanik Recep ESENCELI) ‘Seni kurtaracagim’ diyerek dama çikardigini, agabeyi Ali BILMEZ’in dama çikmasiyla vurulmasininin bir oldugunu; o sirada saldirganlarin sokaktaki demir elektrik diregini dayadiklari pencereden içeriye girmeye basladiklarini; dama çikmak isteyen Hasan ILDIRCAN’i bu sirada vurduklarini; Hasan YAKAR’i da merdivenden inerken vurduklarini ve atese attiklarini; saldirganlarin disaridan tekrar ‘Teslim olun’ diye bagirdiklarini; bunun üzerine yanlarinda bulunan büyük agabeyi Hasan BILMEZ’i de, ‘Teslim oluyoruz’ diye ayaga kalktiginda vurduklarini; yanlarina gelen 3-4 saldirganin hepsini dama çikarttiklarini; annesinin ve kendilerinin devamli olarak, ‘Bizi öldürmeyin, sizde Müslümanlik, din iman yok mu?’ diye yalvardiklarini; orada kendilerine ‘Eshedü’ çektirdiklerini ve ‘Gavursaniz da Müslüman oldunuz’ dediklerini; o sirada yarali vaziyette damda yatmakta olan Hasan ILDIRCAN’i asagiya attiklarini; kendilerini bitisik evin damina dayadiklari merdivenden asagiya indirmeye basladiklarini; önce çocuklarin indigini ve onlari komsulara götürdüklerini ve sonra, yarali büyük agabeyi Hasan BILMEZ’i ve annesi Fatma BILMEZ’I de aralarina alarak, merdivenden sokaga indirmeye basladiklarini; kendisi sokaga indigi sirada saldirganlardan birisinin agabeyi Hasan BILMEZ’I çekerek düsürdügünü, annesi Fatma BILMEZ’in de agabeyinin üstüne düstügünü; o zaman saldirganlarin ates ederek ve sopalarla vurarak annesini ve agabeysini öldürdüklerini; kendisinin bagirarak annesi ve agabeyinin üzerlerine atildigi sirada, iki saldirganin kollarindan tutarak dövdüklerini ve diger çocuklarla beraber arka taraftaki Yassiada Sokaktaki Hüseyin KEKIK’in (372 iddianame numarali sanik) evine götürerek, ‘Bunlari rehin alalim, bizim onlarda adamlarimiz var’ dediklerini; bir süre sonra gelen askerlerin kendilerini kurtardiklarini; olaylar sirasinda saldirganlardan bazilarinin ‘Yeter’ diyerek çekilmek istediklerini, elleri silahli elebaslarin ise ‘Çekilirseniz sizi vururum’ diyerek dagilmayi önledigini ...” (G.K., s. 219)



Isadivanli ve Durakli Mahallesi
23 Aralik Cumartesi günü, sabahin ilk saatlerinde, ellerinde sopa, tahra, silah gibi saldiri araçlari bulunan bir grup, mahallede Alevilere ait evlere saldirdi. Saldirilar sonucu birkaç kisi öldü, birçok insan yaralandi ve evler talan edildi. Saldiriya katilan mahalle imami, saldirganlara propaganda yapiyordu.
Ertesi gün yeniden gelen saldirganlar silahlarla evleri taramaya basladilar. Gaz dolu siseleri evlerin penceresinden içeriye atarak yangin çikardilar. Daha sonra saldirgan gruplar, Durakli Mahallesine yöneldiler. Bu mahallede Alevilere ait bir evi tahrip ederek yakan saldirganlar, bir kisiyi de öldürdüler. Sonra Aleviler, yetisen askeri birlik tarafindan kislaya götürüldüler.
Yasayanlar anlatiyor
Leyla ERCAN: “Isadivanli Mahallesi Kiraz Sokakta oturuyorduk. 24.12.1978 günü, saat 09.00 siralarinda disaridan sesler geldi.. Kapiya çikip baktigimizda komsumuz ögretmen Mehmet SEKER’in evinin etrafinin sarildigini gördük.. Kalabalik bir grup, tas ve sopalarla evin camlarini, kapilarini kirmaya çalisiyorlardi. Kalabalik arasinda bir ses, ‘Ben orayi satin aldim, camlarini kirmayin, ben Müslümanim’ diye bagiriyordu. Bunun üzerine saldirganlar, ‘Evi, esyalarini disari çikardiktan sonra yakalim’ dediler. Evin içine girdiler, esyalarini tarlaya çikararak yaktilar. Komsumuz Gülizar OLGAN, ‘Gavur mali mi yakiyorsunuz? Yazik, günah, yapmayin’ diyordu. Saldirganlarin içinde bulunan Dereli Köyü Muhtari Mehmet POLAT, ‘Aleviler Camiyi yakmislar, kizlarin basina çökmüsler, irzina geçmisler, memelerini kesmisler’ diye yüksek sesle bagiriyordu. Gülizar OLGAN’a da, ‘Orospu, onlari niye kayiriyorsun, kendi evlatlarini içeride tutuyorsun’ diye çikismaya basladilar. Bu kez saldirganlar bizim evi tasladilar, yagmaladilar, esyalarimizin bir kismini götürdüler, bir kismini da evle birlikte yaktilar.” 32
Fatma ÖZDEMIR: “Isadivanli Polat Sokakta oturuyoruz. 23.12.1978 günü ögleye dogru 100-150 kisilik bir grup bahçe kapisina geldiler. ‘Komünistler, Aleviler çikin disari, öldürecegiz’ diye bagiriyorlardi. Biz evin içinde saklanmaya çalisiyorduk. Babami disariya çagirdilar, babam çikmayinca evin kapisini ve pencerelerini tas ve sopalarla zingildiyordu. Biz de evin içinde birbirimize sarilmis aglasiyorduk. Bir süre sonra saldirganlar uzaklastilar, korkumuz azaldi.
Ertesi gün pazardi. Ögleye dogru yine sokaklardan gelen bagirtilar, silah sesleri her tarafi çinlatiyordu. Korkumuzdan evin damina çiktik. Komsumuz Sabiha KILIÇOGLU’nun evine saldirdilar, evi atese verdiler. Bir süre sonra askerler geldi, Sabiha’nin evdeki çocuklarini alip götürdüler. Artik siranin bize geldiginin korkusu içindeydik ki bize dogru yöneldiler. Hemen içeriye girdik. Mutfak penceresinden bakmaya basladik. Hamo Dayiyi görünce ‘imdat’ diye bagirdik. Ama Hamo Dayi, elindeki uzun menzilli bir silahla kendi evinin damindan bize dogru ates itti. Saldirganlar ise, ‘Vurun Alevilere. Alevilerin kani helaldir. Allah Allah’ diye bagiriyorlardi. Evin önüne geldiler; biz içeride bagiriyor ve aglasiyorduk. Korku içindeydik. Karsi komsumuz Gülizar ve Zeliha, ‘Ellemeyin onlari, onlar yetimdir’ diye bagirdilar. Saldirganlar ise evin önündeki bahçe duvarini yiktilar, demir kapiyi, sonra apartmanin giris kapisini ve dairemizin kapisini kirdilar. Evimize patlayici madde attilar. Babam, bizi banyoya sokarak saklamaya çalisiyordu. Evin iç kapisini zorluyorlardi ki, babam kapiyi açti. ‘Tamam, ben sizinle geliyorum, çocuklarimi ellemeyin, ne yapacaksaniz bana yapin’ dedi. Babamin kollarindan tutarak aralarina aldilar. Bize de, ‘Anneniz var mi?’ diye sordular, ‘Yok’ dedik. Bize dokunmadilar. Karsimizdaki komsumuz Gülizar bizi evlerine götürdü. O sirada saldirganlardan bir kismi arkadan bize saldirdilar. Gülizar kapiyi zorla örttü. Pencereden baktik; evimizin önünde babamin alni kan içindeydi. Iki saldirganin arasinda disariya çikardilar. Babam, ‘Yavrularimi, çocuklarimi gösterin’ diye bagiriyordu. Dayanamadik ve balkona çiktik, babam bize bakiyor ve agliyordu. O sirada babamizin kolundan çekerek ileriye dogru götürdüler. Saldirganlarin hepsinin elinde gaz sisesi, sopa, torbalar, silah vardi. Biz Gülizar’in evinde hep agliyorduk. Aksam karanligi çöktügünde babamizi aramaya çiktik. Evimizin 30 metre uzaginda bulunan sokakta cesediyle karsilastik. Gögsünden vurmuslardi. Kafasinin ve yüzünün yaralari daha kötüydü. Korkuyorduk, kaçarak askeri birliklere sigindik. Orasi yarali, çocuk ve kadinlarla doluydu. Babalarini, kardeslerini ve evlerini kayip etmislerdi.” 33
Bu mahallede 2 kisi öldürülmüs, 33 ev de yakilip yikilmistir.
Mahalle sakinlerinden Koco ERAT’in anlatimlari iddianamede su sekilde yer aliyor: “Seker Apartmaninin yöneticisi oldugunu, bu apartmanin Zeynep Hanim (eski adi Akdeniz) Sokagina bakan balkonunun birinci katinda Riza ATES, ikinci katinda Güllü ATES, üçüncü katinda A. Mümin NAVRUZOGLU, besinci katinda da kendisinin oturdugunu; bunlarin hepsinin Alevi oldugunu, 24. 12. 1978 Pazar günü, saat 10.00 siralarinda ellerinde üç hilalli bayraklar olan saldirganlarin, ‘Kahrolsun Komünistler, katil Ecevit sizi kurtarsin, halk askerlerle el ele’ diye bagirdiklarini; kuzey taraftan birinin, ‘4 numara ates, ... 6 numara ates’ diye bagirmasi üzerine apartmana ates edildigini, apartmanin bitisigindeki evden gelen, ‘Sise at, dinamit at’ seklindeki sesler üzerine apartmana patlayici madde atildigini; apartmanin önündeki 2 Murat marka otomobilin yakildigini; eve 18 tane patlayici madde atildigini saydigini; apartmana her taraftan, özellikle karsidaki Anadolu Hamaminin üzerinden, sol taraftaki komsu Cuma SEVIM’in (423 iddianame numarali sanik) evinden ates edildigini; asagi katlarin tutustugunu; evin önündeki odunlarin yakildigini, artik umut kalmayinca, kizinin kirmizi mantosunu çikarip salladigini, fakat buna da ates ettiklerini; o sirada apartmanin önüne 3 tane kariyer geldigini; apartmanda bulunanlarin askerlere sigindiklarini, 5. katta oturan annesini sirtina alarak asagiya indigini; o sirada çevreden, ‘Komünist kaçiyor ates edin’ diye bagirdiklarini; üzerine ates edilince bir römorkun altina girdigini; o sirada kariyerlerin gittigini ve kendisinin sirtinda annesi ile kaldigini; yanindaki bir askerin, ‘Dayi ben seni korurum’ dedigini, fakat Cuma SEVIM’in evinden ates açilmasi sonucu askerin vuruldugunu, apartmanin etrafindaki komsularin hepsinin saldiriya katildiklarini ve saldirganlara yardim ettiklerini...” (G.K., s. 230)

Namik Kemal Mahallesi
23 Aralik Cumartesi günü aksami, Mahallenin muhtari bir grup ülkücüyle mahallede zorla silah ve patlayici madde toplamaya baslar. Kendi evinin önüne, belediyeye ait iki araçtan, torbalarla silah ve yakit indirir. Bu malzemeleri, pazar günü sabah namazi sirasinda saldirganlara dagitir. Cami imami da, halki hükümete ve Alevilere karsi kiskirtici konusmalar yapmistir. Sabah namazi biter bitmez, hazir bulunan saldirganlar mahalle arasina dagilirlar. Alevilere ait evlere gazli paçavralar atilarak yangin çikarilir. Saldiri sirasinda dokuz kisinin öldürüldügü, onlarcasinin agir yaralandigi saptandi.


Yasayanlar anlatiyor
Namik Kemal Mahallesinde görevli Tankçi Yüzbasi Ahmet GÜLTEKIN, Askeri Savciliktaki ifadesinde saldiriyi söyle anlatiyordu:
“24. 12. 1978 günü sabahtan itibaren Namik Kemal Mahallesinde görevli oldugunu, o gün mahallede olaylarin erken saatte baslamis oldugunu, mahalleye gittiginde birçok evin yanmakta oldugunu, yanan evlerin bulundugu sokaklara yayildiklarinda, saldiri havasi içinde olan, eli sopali kalabalik gruplarla karsilastiklarini, girdikleri sokaklarda bazi evlerin duvarlarina kirmizi yazi ile ‘Bu ev satiliktir’ diye yazilmis oldugunu, bu evlerde hasar olmadigini, yanan evlerde bu sekilde bir yazinin olmadigini, sokaklardaki gruplarin bazi evleri yakmak istediklerini ve üzerlerinde yazi olmayan evleri göstererek bu evlerde silah oldugunu, ates edildigini söylediklerini, bu sekilde gösterilen evlere girdiklerinde saldirgan bir durumla karsilasmadiklarini ve silah da bulamadiklarini, bu gibi evlerde bulunanlarin, öldürüleceklerini, can emniyetlerinin olmadigini söyleyerek kurtarilmayi istediklerini, bunlari reolarla Aslanbey Ilkokuluna tasidiklarini, evlerdeki sahislari tasidiklari sirada, disaridaki eli sopali gruplarin da çogaldigini ve taskinliklarinin arttigini, bunlarin gösterdikleri evlerde bulunan sahislarin gavur olduklarini, hepsinin öldürülecegini söyleyerek ‘Gavurlara ölüm, Cihad’ seklinde slogan attiklarini, evlerdeki sahislarin tahliyeleri bitince sokaktaki gruplari dagittiklarini, ancak bu gruplarin geriye çekilerek sokak aralarinda tekrar toplandiklarini, bu gruplarin Namik Kemal Mahallesinin güney tarafindaki Karamaras Semtine geçmek istediklerini, kendilerinin de bu geçisi önlemek için barikatlar kurduklarini, havaya ihtar atesi yaptiklarini, buna ragmen saldirgan gruplarin etraftan dolanarak Karamaras Semtine geçtiklerini, bu sirada Karamaras Bölgesinden silah seslerinin geldigini, bu gruplarin elinde taslar, sopalar oldugunu ve yollarda giderlerken kiskirtici sloganlar söylediklerini, hatta askerleri bile kiskirttiklarini ve ‘Karamaras bölgesinde gavurlar askerleri öldürdü’ diyerek kendilerini yanlis yöne sevk etmek istediklerini, gruplari sözle tesvik ve tahrik eden, komuta eden kisilerin oldugunu, Namik Kemal Mahallesinde iken bazi kadinlarin gelerek, kocalarinin, yakinlarinin öldürüldüklerini söylediklerini ve bunlarla birlikte evlerine gittiklerini, üç evden toplam 7 ölü çikarttigini, olay yerine gidene kadar yaygin yagma ve saldirilarin yapilmis oldugunu...” 34
Cuma DOGAN: “Namik Kemal Mahallesi Baglarbasi Alemdar Sokakta oturuyoruz. 24. 12. 1978 Pazar günü sabah saat 09.00 siralariydi, mahallemizin muhtari Mehmet YEMSEN’in önünde bulundugu 200-300 kisilik saldirgan grup, bitisigimizdeki Ali UZUNPINAR’in evine saldirdi. Önce birkaç kisi bahçe duvarindan içeriye girdi. Bahçenin kapisini kirdilar. Ali UZUNPINAR kaçmaya çalisirken, saldirgan Yusuf TANKU, ‘Alevi dedesi kaçiyor’ diye bagirdi ve Yasar KURU yetiserek Ali UZUNPINAR’in basina kaput geçirdi ve yere yikti. Biz de saldirganlara görünmemek için penceremizi kapattik. Olay bittikten sonra disari çiktigimizda Ali UZUNPINAR’in cesedini sokak ortasinda kanlar içinde bulduk. Hasan UZUNPINAR’i evinin içinde öldürmüslerdi. Cesedi yerde kanlar içindeydi. Abidin ve Ibrahim UZUNPINAR ise agir yaralilardi. Sokaktaki askerlerden yardim istedik, gelip bizi Aslanbey Ilkokuluna, yaralilari da hastaneye götürdüler...” 35
Mavis TOKLU: “24. 12. 1978 Pazar günü, saat 10.00 siralarinda mahallemizin Muhtari Mehmet YEMSEN ile Fevzi GÖRKAM’in basinda bulundugu saldirgan bir grup, ‘Allah Allah, Komünistlerin kökünü kaziyacagiz, büyük-küçük demeyin komünistlerin kafasini ezin’ diye bagiriyorlardi. Muhtarin elinde silah ve bayrak vardi. Digerlerinin elinde silah, patlayici madde, gaz, benzin, sopa gibi saldiri malzemeleri vardi. Evime hücum ettiler, kapiyi kirarak içeri girdiler. Odada oturan kocami (Kalender) alip bahçeye çikardilar. Ben de arkalarindan kosarak çiktim. Muhtara, ‘Aman etmeyin eylemeyin, kocami öldürmeyin, çoluk-çocugumu meydanda koymayin’ diye çok yalvardim. Muhtar bana dönerek, ‘Çocuklarini götür, Karaoglan beslesin, kocani Karaoglan’in yoluna kurban kesiyorum’ dedi. ‘Karaoglan kim?’ diye sordugumda, ‘ECEVIT’ diye cevap verdi. Kocami, gözlerimin önünde iskence ederek öldürdüler. Öldürülürken kocama sarildim, üstüm basim hep kan oldu. ‘Aman muhtar etme eyleme, sen ne ediyorsun?’ dedigimde, ‘Pisirdik pisirdik, komünistler gelsinler, hep yesinler’ dedi. Saldirganlar, bu defa yakinimizda oturan kardesim Hüseyin TOKLU’yu getirmek için evinin etrafini sardilar ve kardesimi içerden çikardilar. Yine muhtara yalvardim yakardim. ‘Kocami öldürdün, bari kardesimi öldürme’ diye yalvariyordum. Muhtar ise, ‘Hüseyin’i de Karaoglan yoluna kurban ediyorum. Biz Karaoglan yoluna bu sene kurban kesecegiz, bayram günü gelmis’ dedi ve kardesim Hüseyin’i iskence ederek öldürdüler.
“Sonra, karsimizda oturan ve bir gözü görmeyen çok yasli Cennet ÇIMEN’in evine gittiler. Bu kadini, ‘Gel nene, gel nene’ diyerek elinden tutup disariya çikardilar. Cennet kadin, gözleri görmedigi ve yasli oldugu için öldürülenlerden ve yakilanlardan habersizdi. Saniklardan Cuma YALÇIN ile Nuri BOGA tornavida ile Cennet kadinin (80 yasinda) gözlerini oydular, sonra silah sikarak öldürdüler. Yakininda bulunan helanin çukuruna bas üzeri atip, üzerine at arabasini devirdiler. Daha sonra hem bizim evi, hem diger evlerin tümünü yaktilar. Fevzi GÖRKEM, ‘Yürü, hadi seni kurtarayim’ diyerek beni alip götürdü. Bir süre yürüdük, aniden kalbim sikisti, yüreyemedim. Beni birakti gitti. Biraz dinlendikten sonra evime döndüm. Evimin her tarafi alev, kül ve kan... Azicik dinlendim, askerlere haber vermek ve siginmak için çiktim, yolda Mustafa GÖKTAS, bir elini Ibrahim USTA’nin boynuna sarmis, diger elinde de tabanca tutuyordu. Ibrahim USTA’ya, ‘Senin kanini evime akitmayayim’ diyordu. Götürdü, saldirgan toplulugun içine itti, topluluk Ibrahim USTA’yi dövmeye basladi, sonra da onu öldürdüler. Ben de kör-topal sürünerek askerlere sigindim...” 36
Döne TIRAS: “24. 12. 1978 günü sabahleyin oglum Ali ve kizim Ayse ile birlikte kahvalti yapiyorduk. Sokaktan, ‘Komünistler Moskova’ya, komünistlere, Alevilere ölüm’ diye bagirtilar geliyordu. Pencereden baktik, kalabaligi görünce kapilarimizi kilitleyerek yakin komsumuz Keyfo YILMAZ’in evinin odunluguna saklandik. Saldirganlar, evimizi tasladilar, sonra yaktilar. Daha sonra saldirganlar kanal tarafina gittiler. Biz de saklandigimiz yerden çikarak komsularin yardimiyla evdeki yangini söndürmeye çalistik. Baktik saldirganlar tekrar geliyor, baslarinda Muhtar Yemsen vardi, ‘Alevilere ölüm, yeriniz Moskova’ diye bagiriyorlardi. Evimize yaklastilar, tekrar atese verdiler. Bu grubun arkasinda bir de plakasiz kamyon vardi. Saldirganlar kamyondan benzin alip evleri yakiyorlardi. Bir de evlerden aldiklari kiymetli esyalari kamyona koyuyorlardi. Oglum Ali ile afet evlerine dogru kaçmaya basladik. Yolda bir saldirgan grup oglum Ali’yi yakaladi. Ben Karamaras’a kaçtim. Ögleden sonra dayanamadim, oglumu aramaya çiktim. Mahalleye geliyordum, Kalender TOKLU ve Hüseyin TOKLU’nun cesetlerini evlerinin önünde gördüm. Tüm aramalarima ragmen oglumu göremedim. Askerlere sigindim, olaydan dört gün sonra askerlerle birlikte oglumu aramaya çiktik. Mahalleye geldigimde oglum Ali’nin cesedini, Dilber YILMAZ’in evinin bodrum katinda bulunan bir kazan içinde yakilmis bir vaziyette buldum.” 37
Elif CEREN’in olaylarla ilgili ifade tutanaklari söyle: “Namik Kemal Mahallesi Baglarbasi Semtindeki Kanalevlerinde oturduklarini; 24. 12. 1978 Pazar günü sabah 09.00 siralarinda silah sesi ve bagrismalar duyarak kapidan baktiginda ellerinde bayrak, silah, sopa ve baltalar olan bir toplulugun ‘Vurun komünistlere’ diye bagirarak ates edip ev yakarak kendilerine dogru geldigini görünce, birçok aileyle beraber Erkenez Çayina dogru kaçmaya basladiklarini; o sirada kocasi Hüseyin CEREN’in, YSE’nin arkasindaki Yeni Sanayide bekçilik yaptigi yerden kendilerinin kaçtigini görünce kurtarmak için yanlarina geldigini; Dereli Köyü yönünden kirmizi bir traktörle gelen saldirganlarin traktörden inerek yollarini kestigini; bunun üzerine geri dönerek tekrar sehre dogru kaçmaya basladiklarini; saldirganlarin da arkalarindan ates ettigini, kocasi Hüseyin CEREN’i silahla vurarak öldürdüklerini; saldirganlarin ayrica Bayram BIL ve Hasan CENGIZ’i öldürdüklerini, Fatma BIL’i de yaraladiklarini.
  #31379  
Alt 03.01.2007, 15:17
Benutzerbild von oezsu
oezsu oezsu ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard AYNEN! o.T.

ohne Text
  #31380  
Alt 03.01.2007, 20:35
Benutzerbild von roman
roman roman ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard Allaha bin şükür o.T.

ohne Text
Antwort



Forumregeln
Es ist Ihnen nicht erlaubt, neue Themen zu verfassen.
Es ist Ihnen nicht erlaubt, auf Beiträge zu antworten.
Es ist Ihnen nicht erlaubt, Anhänge anzufügen.
Es ist Ihnen nicht erlaubt, Ihre Beiträge zu bearbeiten.

vB Code ist An.
Smileys sind An.
[IMG] Code ist An.
HTML-Code ist Aus.
Gehe zu