Vaybee!
  |   Mitglied werden   |   Hilfe   |   Login
 
Sie sind hier: Startseite > Vaybee! Forum > Entertainment - Musik - Kino


Hilfe Kalender Heutige Beiträge

Antwort
 
Themen-Optionen Thema durchsuchen
  #1241  
Alt 29.05.2014, 15:55
Ask_Sehidi
 
Beiträge: n/a
Standard

  #1242  
Alt 29.05.2014, 16:33
Ask_Sehidi
 
Beiträge: n/a
Standard

  #1243  
Alt 30.05.2014, 17:35
Ask_Sehidi
 
Beiträge: n/a
Standard

Bu polisler Türkiye Cumhuriyeti'nin laik, demokratik, hakkin ve hukukun üstünlügüne bagli polisler degil! Bu polisler, Erdogan ve hirsiz yandaslarinin korumlaridir ve katildir!
Bunlara anladigi dilden cevap vermek gerekiyor galiba! Ne sikiyorlarsa onlara da sikilmasi lazim!
Polis kendine gel yoksa senin corbanin icine türkürler, corbacilar!



Geändert von Ask_Sehidi (30.05.2014 um 18:20 Uhr).
  #1244  
Alt 31.05.2014, 13:19
Ask_Sehidi
 
Beiträge: n/a
Standard

Nerdesin polis, nerdesin ileri demokrasi? Bunlar anlasilan hakttan hukuktan anlamiyorlar! Bunlarin anladigi dilden konusanlar da var! Serefsizler!
Tayyip böyle serefsizlerin soludugu nefesi bogazlarindan alliyor bu bu $ak$akcilar da geri zekaliliktan ve yalakacilktan ne yapacagini bilmiyorlar!


Geändert von Ask_Sehidi (31.05.2014 um 13:24 Uhr).
  #1245  
Alt 31.05.2014, 14:26
Ask_Sehidi
 
Beiträge: n/a
Standard Su tipe bak su tipe adam adini kendi nasil da koymus!

  #1246  
Alt 31.05.2014, 14:30
Ask_Sehidi
 
Beiträge: n/a
Standard

YALAMA, YALATMA ve YALAKA Hadisleri

1471/1240- «İbni Abbas radıyaUahü anhümâ'tian rivayet olunmuştur. Demiştir ki: Resûlülfah saîldlîahü aleyhi ve sellem:
— Biriniz bir yemek yedimi elini yalamadıkça veya yalatmadıkça onu silmesin; buyurdular.»[560]
Hadîs müttefekun aleyh'tir.
Bu hadîs yemekten sonra el yıkamanın aletta'yin vâcib olmadığına, eli silmenin de kâfi geleceğine fakat silmezden evvel onu ya bizzat kendisi yalaması yâhud birine yalatması îcâbettiğine delildir. Bunun sebebini, ResûlüÜah (S.A.V.), İmam Müslim'in tahrîc ettiği şu hadîste beyân etmişlerdir:
«Peygamber (S.A.V.) (yemekten sonra) parmakların ve kabın yalanmasını emretti de:
— Şüphesiz siz bereket yiyeceğinizin neresinde olduğunu bilmezsiniz; buyurdu.»
Fahr-i kâinat (S.A.V.) efendimiz yere düşen bir lokma ekmeğin bile zayi' edilmemesini emir buyurmuşlardır. Bunu yine İmam Müslim'in rivayet ettiği şu hadîsden anlıyoruz:
«Birinizin lokması (yere) düşerse onun üzerindeki bulaşığı gidersin ve yesin; onu şeytana bırakmasın.»
İbni Hazm (384—456) hadîsin zahirine bakarak yemekten sonra parmakları yalama veya yalatmanın keza yemek kabını yalama*nın ve yere düşen, lokmayı yemenin farz olduğuna kail olmuştur.

Edip Yüksel



Geändert von Ask_Sehidi (31.05.2014 um 14:33 Uhr).
  #1247  
Alt 31.05.2014, 14:49
Ask_Sehidi
 
Beiträge: n/a
Standard

  #1248  
Alt 31.05.2014, 14:57
Ask_Sehidi
 
Beiträge: n/a
Standard



Soldan Sağa: Osman Coşkun (Milli Görüş), Şerafettin Özkan (Milli Görüş), Zeynel Açar (Hizbuttahrir), Edip Yüksel (Mümin/Mürted), Hasan Damar (Milli Görüş)

Nihayet hayat hikayemi bitirdim. İnşallah bu gece (burda sabah) yayınevine göndereceğim. Hapishanede yazdığım bir mektup:

Ankara cezaevinde tanıştığım Şerafettin Özkan aradan 27 yıl geçtikten sonra 2014 yılının başında Internet üzerinden benimle irtibata geçti. Kendisini hatırlayabildiğime şaştım. Kendisine gönderdiğim mektupları hala yanında tutuyormuş. İsteğim üzerine bana sayfa kenarı boşluklürını bile elyazıyla doldurduğum 10 büyük sayfa tutan üç mektubun kopyasını emaille resim olarak gönderdi. İki tanesini Sağmalcılar hapishaneden onunla tanıştığım Ankara cezaevine göndermiştim, bir tanesini de ikimiz tahliye olduktan sonra yazdığım mektuplardan bazı alıntılar yapacağım.

18.2.1987 Sağmalcılar Cezaevi, C-8

Bismillahirrahmanirrahim

Ve nihayet size yazmaya karar verdim.

Sıkıntılı bir yolculuk ve birkaç günlük karantina macerasından sonra şimdi temiz ve bağımsız bir vatana, pardon yatağa sahibim.

Koğuşumuz bir harika… İki katlı bir koğuş… Üst katta 48 kişi, alt katta ise 20 kişi yatmakta… Alt katın önemli bir bölümünde birkaç büyük masa, beş altı adet bank yer almakta… Bir köşede büyük bir vitrinli buz dolabı ile bardakla çay satışı yapan çayhane mevcut. Temizlik berkemal. Hava kirliliği sorunu yok. Oradaki gibi gözüm penceredeki aspiratörlerde değil artık… İnanın gece gündüz koca pencereler açık duruyor. İçerde sigara dumanına hemen hemen hiç rastlanmıyor. On beş metrelik duvar boyunca uzanan kalorifer radyatörleri koğuşun havasını ısıtmaya yetiyor. Televizyonlar iki adet. İkisi de renkli…

İşte böyle… Tüm bu olumlu yönlerine karşılık Ankara cezaevini özledim desem şaşmayın. Gerçekten sizlerin arkadaşlığını, tartışmaları, sohbetleri özledim. Sizin gibi mürtecileri hem de öylesine renklilerini bir daha zor bulurum.

Hasan abinin ateşli ve de parmak sallamalı nutukları, Şerafettin dayının (!) çuvaldız misali fıkraları ki "pisi pisine ölen" adamın fıkrası ile eşek resmi çizen adamın hikayesini unutamacağım. Osman hocanın sözümona sert bakışları ve şapkaya olan sevgisi (!), Zeynel abinin satranç oyununda yenilgiye doymayışı, Mustafa'nın açıksözlülüğü, Harun'un garibanlığı ve Sinan'ın samimiyeti, Hacı'nın olgunluğu bir sinema şeridi gibi gözümün önüne geliyor. Tabii bunlar sol gözümün önünden geçen hatıralar…

Bir de sağ gözümün önünden geçenleri özetlesem!... Lakin bu sağ şeridi tümüyle Cavit abi işgal etmiş bulunuyor. Baş rolünü Cavit abinin oynadığı bu filmin bazı karakterlerini hatırlayayım: Başta çivizade tik-taklar yahut tak-tikler olmak üzere gavs efendi hazretleri, parmak yalamalı çay içişler, istihare ekranında renkli rüyalar, patronların özeneceği işçi hakları, seç-beğen makamında evlenme imkanları, akordeonlu Kafkas düğünleri ve üç parmakla yemek yemenin lezzeti hep bu filimde!.. Yahu bir de Skinosky vardı değil mi? Ne yazık ki son bölümünü seyredemedim...

Evet, bana gelince:

Dün mahkemeye çıktım. Kitabımı savundum. Bilirkişiye ve mahkeme heyetine sitem ettim. Avukatımın tahliye talebine katılmayarak reddettim. Kitabımın beraatini istedim. Ve kuzu kuzu Mart'ın 17'sini bekliyorum.

A. Çetin Farukî oradaysa selamlarımı kendisine ve arkadaşlarına iletersiniz.
Ayrıca Behzat Şaşal'a, hani şu yedinci koğuştaki sevimli okur-yazar var ya işte ona da sevgilerimi iletiniz. Şu mektubu da okuyabilir. [Hatırlamıyorum ama tüm mektuplarımız idare tarafından okunup mühürlendikten sonra gönderiliyordu. Büyük olasılıkla Ankara cezaevinde sansür işlerine bakan görevliyi kast ediyorum]
İlaveten M. Ali Yenicioğlu'na da selamlarımı iletiniz.

Soran dostlara selamlar, sevgiler
Edip Yüksel

Geändert von Ask_Sehidi (31.05.2014 um 15:26 Uhr).
  #1249  
Alt 03.06.2014, 11:02
Ask_Sehidi
 
Beiträge: n/a
Standard

  #1250  
Alt 03.06.2014, 11:03
Ask_Sehidi
 
Beiträge: n/a
Standard

'Seçimi kaybettik, asfalt çalışmasını durdurduk, bunu hak ettiniz' http://rdk.al/1rBkHmc

Antwort



Forumregeln
Es ist Ihnen nicht erlaubt, neue Themen zu verfassen.
Es ist Ihnen nicht erlaubt, auf Beiträge zu antworten.
Es ist Ihnen nicht erlaubt, Anhänge anzufügen.
Es ist Ihnen nicht erlaubt, Ihre Beiträge zu bearbeiten.

vB Code ist An.
Smileys sind An.
[IMG] Code ist An.
HTML-Code ist Aus.
Gehe zu