[tatlidiken]

nach einer sechs monatigen beziehung und einer trennung von einem jahr,ist es krankhaft wenn man noch ein jahr nach der trennung den ex ein brief schreibt und in den briefkasten wirft,mit der eigenen tel.nummer drauf und netten wünschen zum neuen jahr(,weil man die telefonnummer schon gelöscht hat)? was denkt ihr?

Es kann ja keiner hier wissen, unter welchen Umständen Ihr Euch getrennt habt, aber wenn er Dich immer noch aufsucht, dann könnte es deswegen sein, weil es für ihn noch offene Fragen gibt, die ihm keine Ruhe gönnen. Er könnte sich deswegen einbilden, an Dir besonders zu hängen und Dich zu lieben. Das wäre für Dich "psycho" und für ihn schade.
Oder, er fand die Zeit mit Dir so wundershcön, daß er sie mit keiner anderen wieder in einer annähernden Art erlebt hat und liebt Dich wirklich, will Dich also zurück.
Zeit ist immer sehr relativ, mußt Du bedenken.
Der eine braucht Wochen, der andere Monate, ein wieder anderer braucht nach einer Trennung für dafür vielleicht Jahre...
SOlange er es nicht übertreibt und Dich beginnt zu terrorisieren*, kannst Du es einfach so hinnehmen und reaktionslos bleiben, oder Du sprichst DIch mit ihm aus, wenn er Dir annähernd etwas bedeutet und Du deswegen nicht willst, daß er leidet.

Frauen sollten endlich ihre archaische Rolle als Hausfrau akzeptieren und ihre Energie weitgehend in die Karriere als Hausfrau investieren. Sie sollten lieber Kochen lernen und sich auf dem Gebiet der Kindererziehung spezialisieren.
Außerdem würde dadurch evtl. der Arbeitsmarkt entlastet werden und die Männer würden weniger unter Existenzangst, Konkurrenzdruck und Profilneurose leiden. Zudem könnten dann die Frauen die Arbeitslöhne weniger nach unten ziehen. Überdies bezahlen Karriere-Frauen einen sehr hohen Preis für ihre Karriere, isoliert, deprimiert und ausgebrannt vegetieren sie ohne richtigen Mann, ohne Kind und ohne Familie dahin. Wollen Frauen glücklich werden oder wollen sie lieber die Arbeitssklaven des 21. Jahrhunderts werden? *lach* *hihihi*

Die Gleichschaltung zwischen Mann und Frau bedeutet das Ende der Ehe, ja sogar der Gesellschaft. Frauen entwickeln sich zu männlichen Konkurrenten und opfern im Karrierewettlauf ihre weibliche Identität und zerstören somit sich selbst. *lach*

*Rettet die Hausfrauen*!!!! ;-)))

[tatlidiken]

fikirlerin icin cok tessekür ederim.

und wie würde sich eine frau darstellen,indem sie so etwas machen würde ??

[benekalice]

...Beitrag missverstehen. Ich denke, dass war nicht eine ernste Meinung.

Ich versuche doch nur als pflichtbewusster Bürger gegen die gefährliche demographische und soziale Entwicklung in Deutschland entgegenzuwirken. Bevor die Männer vollständig zu Samenspender degradiert werden, sollte man doch die Frauenwelt etwas aufrütteln.*lach* Fakt ist, dass Deutschland funktionierende Ehen und Kinder braucht!

mit offenen karten spiel sich das spiel leichter..
einfach nachfragen! )

Otuz yaş altı bir hatun bir Cumartesi sabahı kalkar, gazeteyi açar. Gözleri otuz yaş üstü olduğunu tahmin ettiği bir yazarın köşesine takılır.

Köşede şunlar yer almaktadır.

35 yaş üstü hatunların keyif ve avantajları

- 35 yaşını aşmış hiçbir kadın, adamı gece yarısı uyandırıp."Sen ne düşünüyorsun?" "Sen ne demek istedin öyle?" soruları sormaz. 35 yaşını aşmış kadın, erkeğin ne düşündüğünü umursamaz. - 35 yaşını aşmış kadının çantasında her zaman bir doğum kontrol hapı veya benzeri bir şeyler vardır. 30 yaş altı bu tür tedbirleri sizden bekler. - 30 yaş altı hatunlar masraf çıkarır. Yemeğe götürmek, akşamları "in" mekanlara gitmek gerekebilir. Oysa 35 yaş üstü hatunlarla gecenin sihirli cümlesi bir nefeste söylenir: "Bitki çayı içer misin?" - Kadın yaşlandıkça bünyesindeki libido enzimleri artar. Erkek yaşlandıkça bünyesindeki libido enzimleri azalır. Bu yüzden genç kızların yaşlı erkeklerle yaşlı hanımların da genç erkeklerle beraber olması doğa dengeleri gereğidir.- 40 yaş üstü bir hatun, gün boyu, dudaklarında kıpkırmızı bir boyayla dolaşabilir. Daha aşağı yaşlarda, çilek reçeli kavanozunu kafaya dikmiş sonra da aynaya bakmamış olduğundan şüphe edilir. - 35 yaş üzeri hatunlar size bağlanmazlar. Zaten hayatlarında biri vardır. Başka bir "duygusal", "mıç mıç", "Bağlandım sana hayatın türbülanslarında" ilişki yaşamak istemezler. - 35 yaş üstü kadınlar çok daha açık sözlüdür. Erkek "eşeklik ettiğinde" "eşeklik etme" uyarısını hemen yaparlar. Daha genç olanlar bir şey demez, sizi terkeder. - 35 yaş üstü bir kadın asla "Hamileyim, evlenmemiz gerekiyor" demez. Yaşları ilerledikçe son bilenin siz olma şansınız artar.- 35 yaş üstü bir kadın asla "Beni kullanıyorsun" demez. O sizi kullanıyordur.- 35 yaş üstü hatunlar duruma el koyar. Onlar sizi arar. Genç kızlar telefon başında sonsuza kadar olmasa bile -bir hayli- bekler. - 35 yaş üstü kadınlar güzel yemek yapar. 20-25 yaş arasının tek bildiği pizzacının telefonudur. - 35 yaş üstündeki kadının bütün kız arkadaşlarıyla tanışırsınız. Genç kızlar -kıskançlıklarından- sizi kız arkadaşlarıyla tanıştırmazlar. - 35 yaş üzerindeki kadınların hepsi medyumdur. Onları aldattığınızı saklamanız gerekmez zaten biliyor olurlar.- 35 yaş üzerindeki kadınların -yılların birikimiyle oluşmuş- muazzam bir gecelik, ipek dantel kreasyonlar koleksiyonu vardır.- 35 yaş üzeri kadınlar "Kegel"i de "Hegel"i de bilir, ikisini karıştırmaz. - 35 yaş üzeri bir kadın sizinle köfteciye seve seve gelir. Hatta piyazını soğanlı ister. 30 yaş altı üzerinin köfte kokacağını düşünür.- 35 yaş üzeri kadının üzerinde bir asalet vardır, bir gece yarısı sokağın ortasında sizinle kim daha fazla bağıracak yarışması yapmaz. - 35 yaş üzeri kadınlar tecrübelidir. Bir büyük rakı içtikten sonra ayağa kalkacak halde olamayacağınızı bilirler. Gençlerin bu gerçeği anlamaları biraz daha uzun sürer. - 35 yaş üzeri kadınlar için eniniz, boyunuz ve kilonuz çok önemli değildir. - 35 yaş üzeri kadınların anne babasıyla balkonda bir aperitif almak mecburiyetinde olmazsınız.- 35 yaş üzeri hiç bir kadın sizi hayatının en güzel yıllarını çalmakla suçlamaz. Zaten birileri önceden çalmıştır.

Kadın-erkek ilişkilerine dair bu tespitler hatunu önce güldürür, sonra ağlatır ve bulunduğu sürreal gerçeklikten kopartıp, ayaklarının yere basmasını sağlar. Kendisi henüz yirmilerinin ortalarında dolaştığından, aklını başına anca böyle bir yazı getirir. Bütün haftasonu da aklı o yazıda kalıverir. Yazar, otuz beş yaş üstü hatunlarla otuz beş yaş altı hatunları karşılaştırmıştır. Kadınlarla erkeklerin beklentilerinin birbirlerinden bu denli farklı olduğunu bilmesine biliyordur da, anlamak istemiyordur henüz.. Dedik ya, kendisi yirmilerinde dolaşan bir hatundur. Düşünür, düşünür sonra der ki yüksek sesle kendi kendine; "Kadınlar kadınca bir deyimle, otuz beşinde ölürlerken, erkekçe bir deyimle otuz beşinden sonra yola geliyorlarmış meğer!!" Oturur, bir cevap yazar bu yazara. Çünkü otuz yaş üstü adamlardan çok çekmiş bir hatundur kendisi. İşte o cevap bu cevaptır. Hatun bu cevabın yayınlanmasını ister. Çünkü otuz yaş üstü erkeklerin madalyonun bir de öteki yüzünü bilmeleri gerektiğinin düşünür. Bilmesine bilirler onlar da bu hatun gibi, kadın ve erkeklerin ayrı şeylerin peşinde koştuklarını. Ama kadınlar, erkekler bir daha duysunlar ister. Çünkü anlaşılmayı istemekten öte bir şey yoktur...Bu da kadınca bir şey işte..

30 yaş altı bir erkeğin "Sana saygı duyuyorum" deme olasılığı yoktur. Saygı meselesi 30 yaş üstünün icadıdır. 30 yaş altını "Seni seviyorum" ilgilendirir.

- 30 yaş altı erkeğin kadını olabilirsiniz. Ama 30 yaş üstünün "fi" tarihinde bir yerlerde bir kadını zaten vardır. 30 yaş üstünün 30 yaşından sonra kadını yoktur, kadınları vardır.

- 30 yaş altı erkeklerle bütün fantezilerinizi gerçekleştirebilirsiniz. Oysa 30 yaş üzeri erkekler neredeyse fantezinin kitabını yazdıklarından "Ben uçakta bile seviştim" deyip, heyecanınızı kursağınızda bırakabilirler.

- 30 yaş altı erkeklerle "nerede", "ne" yiyeceğiniz sorunu olmaz. Ancak 30 yaş üstü erkeklerin ya sağlık sorunlari baş göstermiştir ve her şeyi yiyemiyorlardır, ya da zaten kilo sorunları vardır.

- 30 yaş altı erkeklere "Bir kelime, doğru bir kelime söylesene" dediğinizde, size asla Rusya"nın ekonomik durumundan ya da Afganistan"dan söz etmezler.

- 30 yaş altı erkekler sizi gece eve seve seve bırakırlar, asla surat asmazlar. Oysa 30 yaş üstü erkekler taksi durağındaki şoförleri yıllardır tanıyordur ve sizin eve güvenle bırakılacağınızdan hiç şüphe etmezler.

- 30 yaş üstü erkekler bir şey istememeyi ilke edinmistir. (İsteksizlik ve ilgisizlik işe yarar ya!) 30 yaş altı bir erkek "Seninle dans etmek istiyorum" derken 30 yaş üstü bir erkek -en iyi olasılıkla- "Dans etmek istersen , çekinme söyle" diyecektir.

- 30 yaş üstü bir erkek gözünü bile kırpmadan size seçicilikten bahsedebilir. Oysa en büyük koleksiyoncular onlardır. 30 yaş altının koleksiyoncu sıfatını taşıyabilecek bir birikimi söz konusu bile değildir.

- 30 yaş altı erkeklerle bilgisayarınız arasında pek ortak nokta bulamazsınız. Halbuki 30 yaş üstü deneyimleriyle bilgisayarı aratmaz. Ancak dokunduğunuzda tepki almamanız doğaldır (Tıpkı bir bilgisayar gibi, tuşlar hariç, tabii ki!).

- 30 yaş altı erkekler size 30 yaş altı kadınların, seçimlerinde neden öncelikli olduğundan, küçük kadınların yüksek duyarlılıklarından, ilişki oyunlarında kadının tecrübesiz olmasının getireceği keyiften bahsetmezler. Çünkü onlar da sizinle beraber büyüyordur ve daha fazlasından haberi yoktur. Oysa 30 yaş üstü erkekler, kadının oyunu bilmemesinden hoşlanırlar. Çünkü o zaman kazanma şansları yüksektir!

- 30 yaş altı bir erkeği yatağa çekip televizyondan kurtarabilirsiniz. Oysa 30 yaş üstü bir erkek "Beni televizyon kurtarıyor" deme cesaretini gösterebilir.

- 30 yaş altı bir erkek gün boyu size cep telefonuyla mesajlar yollayabilir, mektuplar, şiirler yazabilir. 30 yaş üstü erkeğin yazdığı son şey ilk kadınında kalmıştır.

- 30 yaş altı erkekleri doğum kontrolünde aktif olmaya ikna edebilirsiniz ama 30 yaş üstü erkekler bunu hep sizden beklerler.

- 30 yaş üzeri erkek mevki sahibi, ciddi adamdır. Onunla sokağın ortasında bağıra çağıra kavga edemezsiniz. Hele merdivenlerden onun sırtında şarkı söyleyerek inmenizin hiç bir olasılığı yoktur.

İşte böyle, kadınlar neyi, ne zaman yapacaklarını bilirler ve son kullanma tarihine kadar tüketmek isterler. Kadınca bir deyimle, otuzundan sonra ölürlerken, duyarlılıklarını yitirip artık karşındakinin ne düşündüğünü umursamaz bir hale geldiklerinde, erkekçe bir deyimle adam olup, yola geliyorlarMIŞ.

Hi, Reevolution,

wie willst Du das hinbekommen, wenn selbstständige und clevere Frauen heutzutage der Ansicht sind, daß ein Dasein als Hausfrau eine klare Degradierung ihrer individuellen Fähigkeiten und Einlassung in Abhängigkeit Ist??
Die Geselltschaft in der wir leben, fordert Gleichberechtigung von Mann und Frau und dieses System wird doch gerade für seine generellen Freiheiten für jedermann so hoch gelobt.
Sieh´Dir mal andere Gesellschaften an, in denen die Frau ein Ansehen als Objekt erfährt. (z.B. überwiegend Arabischen Länder...)
Der Grund dafür ist logisch nachvollziehbar...
Die Frauen haben sich im Laufe der Evolution zu "talentierten Lügnerinnen" entwickelt , um reproduktive Interessen durchsetzen zu können.
Männer wollen keine Frauen, die sich ihre Sexualpartner selbst aussuchen, verlangen also unbedingte Treue, um sich sicher zu sein, von wem die Kinder tatsächlich abstammen.
Verwirklicht sich eine Frau selbst, arbeitet neben der Ehe und verdient ihr eigenes Geld, so besteht für den Mann die Gefahr, daß sich (s)eine Frau irgendwann von ihm abwendet und sich neue Sexualpartner sucht. Aus diesem Grund haben Männer angefangen, Frauen zu kontrollieren oder sähen sie lieber häuslich.
In manchen Gesellschaften entwickeln Männer ihre Domäne durch Aggressivität und Kontrollsucht über Frauen. Da gewinnt die Biologie die Überhand, wie sehr uns Frauen das auch ärgern mag.
Es kommt durch diesen Umstand zum bislang ungelösten Konflikt zwischen Mann und Frau egal, ob in der einen Geselltschaft die Frau kontrolliert wird, oder in der anderen und unseren, wenn sie machen kann, was sie selbst für richtig hält.
Lösen wir dieses Problem doch mal zu aller Zufriedenheit ?!
Ich empfehle jedem zu diesem Thema das Buch "Reproduktionsmaschinen" von Karl Grammer, Humanethologe der Max-Planck Gesellschaft. Erscheint allerdings erst nächstes Jahr, aber wert, es zu lesen.

Ich glaube außerdem, daß der Kindermangel und die Scheidungsraten, die Du angesprochen hast, nicht nur den Grund haben, daß Frauen an eigene Unabhängigkeit und Selbstverwirklichung glauben.
Es ist sehr schwierig geworden, eine Familie als Alleinverdiener zu ernähren. Meistens müssen nunmal unbedingt beide Partner arbeiten, um sämtliche Fixkosten decken zu können.
Verlangt eine Frau trotzdem ein Hausfrauendasein für Mann und Familie, dann ärgern sich andere Männer darüber auf, daß ein Ehemann einen hohen Verdienst haben muß, damit man einigermaßen gesittet leben kann.
Deutschland ist aber generell kinder- und familienunfreundlich, da gebe ich Dir recht. Das liegt auch an dem Grund, an den ich gerade erklärt habe.
Um die Arbeitsmarktlage zu entspannen, wäre das ein "biologisch korrekter" Ansatz, eine Frau einzusperren* *g*, das kann gut sein. Nur bleibt dann noch die Frage, wer die ganzen überheblichen, aggressiven, frauenschlagenden Männer, die sich zwangsläufig in der Zahl vervielfachen würden, "KONTROLLIERT", oder?


))