Vaybee!
  |   Mitglied werden   |   Hilfe   |   Login
 
Sie sind hier: Startseite > Vaybee! Forum > Liebe, Flirt & Partnerschaft


Hilfe Kalender Heutige Beiträge

Antwort
 
Themen-Optionen Thema durchsuchen
  #1  
Alt 09.05.2009, 23:52
Benutzerbild von klasmen27
klasmen27 klasmen27 ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 7
Beitrag Annenize bi şiir armagan edin...!!!













  #2  
Alt 10.05.2009, 01:07
gelincik02
 
Beiträge: n/a
Standard Anneme acik mektup - can dündar

Sevgili anneciğim,

Ne garip; yeni yeni farkediyorum ki, ço*cukları anne olunca çocuklaşıyor anneler... Ve insan, zamanın nasıl insafsız bir öğütücü olduğunu bu rol değişiminde anlıyor.

Eminim karnındaki ilk tekmemden, hatta dok*torların "Bundan sonra ağır kaldırmak yok" müj*desinden beridir iki kişilik yaşıyorsun yaşamı... Doğum odasında bir küçük el saçlarına tutununca değişti herşey ve o el, o saçtan hiç eksik olmasın is*tedin.

Kimbilir kaç geceyi karyola başuçlarında derin iç çekişler dinleyip hüzünlenerek uykusuz ge*çirdin, kaç emzirme sean*sında bitkin uyuyakaldın. O gün bugündür hayatı, bir toprakla çiçeği kadar ortak üretiyor, tüketiyo*ruz. Yol boyu, kusurlarını hiç görmedik birbirimizin, yeteneklerimizi abarttık,

karşılıklı toz kondurmadık üzerimize, kol kanat gerdik...

Ben dünyanın en iyi ev*ladıydım, sense tarihin en iyi annesi...

Her çığlıkta başucum*da biteceğini bilmenin güveniyle büyüdüm. Her derdimde benden çok dertleneceğini bilmenin o bencil alışkanlığıyla ayakta kaldım.

Sevginle donandım...



* * *



Ama sonra birden o korkunç çark devreye girdi ve yaşamın acımasız kuralı işledi:

Büyüdüm...

Senin kollarında "sen"den habersiz, bambaşka bir "ben" çıktı ortaya. Bazen o eski "ben"e hiç benzemeyen bir "ben"...

Çünkü farkettim ki anlattığın masalların yaşam*da karşılığı yokmuş. Kızlar bir prens umuduyla kurbağaları öpedursun, ben her yalanda burnumu yokladım. Şaşırdım.

Bostandaki danaların, ısırılmış lahanaların ve benzeri pastoral ninnilerin modasının geçtiğini gördüm sokakta... Söyleyemedim sana...

"Yaşamın değiştiğini, eski tecrübelerin artık eskisi kadar geçerli olmadığını" anlatan kitapları sa*lonun ortasında açık bıraktım, açıp okuyasın di*ye...

Her kuşağın o vazgeçilmez ikilemi depreşti yeni*den: "Devir de amma değişti" diye yakınırken sen, ben ilginle boğulduğumdan dertlendim.

Bir yeri yaralandığında "Anam görürse ne kadar üzülür" diye gizlemeye çalışmak küçük bir çocuk için nasıl ağır bir yüktür bilir misin?

Acından çok, O'nda yaratacağı acı, acıtır canı*nı...

Oysa ne çok acılar paylaştık seninle.. Ve ne çok sevinçler yaşadık beraber... Nasıl dar günlerde yar*dıma koşup, kaç şenliğine ortak olduk birbirimi*zin..?



* * *



Lakin artık kafesten uçma vaktiydi. "Danaların girdiği bostan"da ayakta kalabilmenin yolu, tek başına kanat çırpmayı öğrenmekten geçiyordu.

Yargıladık birbirimizi bir dönem... Sorguladık...

Sen bana eş dost çocuklarını örnek gösterdikçe, ben seni eş dost ebeveynleriyle kıyaslar oldum.

Sen her sohbete "Bizim çocukluğumuzda..." di*ye başladıkça ben, değişen takvim yapraklarını koydum önüne...

Nasıl da zalim bir çark bu değil mi?

Doğuyor, doğuruyor ve günün birinde yuvadan uçacağını bile bile koca bir ömrü karşılıksız veri*yorsun...

... Ve hayat birden ıssız bir adaya dönüşüveriyor.

Sonrası kah bir kapı zili beklentisi, kah bir mek*tup, kah bir telefon sesi... Gizliden gizliye özlenen bir torun müjdesi...

Fotoğraflar sarardıkça solan bir yaşam ve uzak*laştıkça yakınlaştığımız bir mazinin geri dönmez anıları...

Yazılarla konuştuk öyle zamanlarda... Bakışlar*la anlaştık. Ağlaştık birbirimizden gizleyerek acı*larımızı... Bir mimikle özleştik, bir gülüşle kavuş*tuk.

Ben büyürken... seni de büyüttüm.



* * *



Şimdi çok daha iyi anlıyoruz birbirimizi...

Çünkü küçücük bir el saçlarımı kavrıyor gecele*ri... Karyola başlarında uykusuz geceler geçiriyo*rum. Pastoral ninnilerle büyütüyoruz oğlumu; ya*lancı çocukların burunları uzuyor masallarda, öpülen kurbağalar prens oluyor.

...Ve yaşamın değiştiğini, eski tecrübelerin geçersizleştiğini anlatan kitapları kaldırıyoruz salondan gizli gizli...

O korkunç çark, acımasız bir hızla dönmeye de*vam ediyor. Zaman, öğütüyor kuşakları...

İnsan ancak mahrum kalınca anlıyor sevginin değerini... Bense sevginden mahrum kalmaya faz*la dayanamayacağımı biliyorum.

O yüzden sana upuzun bir ömür diliyorum.

Hem biliyor musun?

"Seni çok seviyorum."
  #3  
Alt 10.05.2009, 01:09
gelincik02
 
Beiträge: n/a
Standard

Hani eski zaman masalları anlatır
Hüznümü huzura dolarsın
Kaşım gözümden çok içim bir parçan
Annem sen benim yanıma kalansın

Hani bir biblon vardı kırdığım
Üstüne ne kırgınlıklar yaşadın
Ama bil ki ben de parçalandım
Annem ben senin yanına kalanım

Annem annem
Sen üzülme
Sözlerin hep
Yüreğimde

Annem annem
Gel üzülme
Ben hala senin
Dizlerinde

Uzayan sohbet gecelerinde
Rolleri unutur dost oluruz
Bizi bağlayan bu kan değil yalnız
Annem biz birbirimize kalanız

Ben kararlı uçarken yolumda
Sen çatık kaşlarının altında
Her yeni güne sevgiyle başlarsın
Annem sen benin yanıma kalansın


Candan Ercetin
  #4  
Alt 10.05.2009, 10:12
unixxx
 
Beiträge: n/a
Standard

Super! Solche kitschigen Geschenke habe ich als Kind in der Grundschule Türkei geschrieben.
  #5  
Alt 12.05.2009, 13:05
GoerenBilir
 
Beiträge: n/a
Standard Anne..

Bu basligi yeni gördüm. Resmi anneler günü gecti ama anneler günü yildi bir gün degil yilin 365 günüdür...

Gecenin karası
cöktü üstüme
Işıksızım ışıksız
Koşarak geldim
Kesildi nefesim
Nefesim ol anne

Bir gül daha soldu
Soldu gönül bahçemde
Işıksızım ışıksız
Güneşim ol anne
Gidişin zamansız
Bağlama yollarımı
Ardın sıra gelirdim
Yollarına anne

Ben bazen güzele
Düşmanım anne
Bilmeden kırdım
Pişmanım anne
Yüreğim yanıyor
Sensizim anne
Sensizim anne

Söz: Ahmet Emir Yalçın

Geändert von GoerenBilir (12.05.2009 um 13:07 Uhr).
  #6  
Alt 12.05.2009, 13:21
GoerenBilir
 
Beiträge: n/a
Standard anneme mektup

Minicik bir bebektim büyüttün anne
Küçücük bir fidandım yeşerttin anne
Mekteplerde okuttun eğittin anne
Gözlerin hiç açıkta kalmasın anne

Hayat çok zor olsa da ne yazar anne
Gözyaşın rahmetiyle ferahım anne
Meşakkatli çileli anımda anne
Duaların yanımda bilesin anne

Kimi görsem annesi yanında anne
İşte o zaman bağrım dağlanır anne
Tek güçlüğüm ayrılık yanarım anne
Geceler sessiz sensiz ağlarım anne
...
  #7  
Alt 12.05.2009, 13:36
GoerenBilir
 
Beiträge: n/a
Standard

Ben Nerede Doğdum Anne

Ellerimi uzattım da
Tutamadım gökyüzünü
Ayaz oldum dağ başında
Sadece ay gördü gözlerimi
Ben nerede doğdum anne
Nerelerde kaldı bedenim aman
Toprağımdan, rüzgarımdan
Beni kim çaldı

Ben nerede doğdum anne
Nerelerde kaldı bedenim aman
Çocukluk resimlerimden
Başka nem kaldı

Ben nerede doğdum anne
Nerelerde kaldı bedenim aman
Kocaman bir gelecekten
Beni kim çaldı
....
  #8  
Alt 12.05.2009, 13:43
Benutzerbild von tarkancik
tarkancik tarkancik ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 20
Standard

Boah wie kitschig!
  #9  
Alt 12.05.2009, 13:59
samara1
 
Beiträge: n/a
Reden

Oh je, die schnulzigen Gedichtstypen sind wieder im Anmarsch.
Antwort



Forumregeln
Es ist Ihnen nicht erlaubt, neue Themen zu verfassen.
Es ist Ihnen nicht erlaubt, auf Beiträge zu antworten.
Es ist Ihnen nicht erlaubt, Anhänge anzufügen.
Es ist Ihnen nicht erlaubt, Ihre Beiträge zu bearbeiten.

vB Code ist An.
Smileys sind An.
[IMG] Code ist An.
HTML-Code ist Aus.
Gehe zu