| | Mitglied werden | | | Hilfe | | | Login | ||||||||
#1
|
||||
|
||||
Kuran'daki celiskiler, 1
7 Şubat 2010 pazar günü, Florida'da (ABD) yaşamını yitiren ve ülkemizde az yetişen türde insanlardan biri olan hukuk profesörü İlhan Arsel'i saygıyla anıyoruz.
Okuyacağınız yazı, "Kuran'ın Eleştirisi-1" isimli kitabındaki "Kuran'daki Çelişkiler" bölümünden alıntıdır: Şeriat ortaminda ve din adamı’nın elinde yetisen kisilerin ortak özelligi, birbirine ters, birbirine zit ve birbirini cerheden seyleri ayni zamanda benimseyebilmek veya benimsemis görünmektir. Bundan dolayidir ki müslüman kisi, hem bir yandan “Islam dini hosgörü dinidir” diyebilir ve hem de ayni zamanda Kur’an'ın: “Islam’dan gayri bir dine inananlar sapıktırlar.” seklindeki hükmünü benimseyebilir. Bu iki düsüncenin birbirine zıt, birinin tersi oldugunu düsünmez. Hem bir yandan Kur’an’ın “Dinde zorlama olmaz” seklindeki hükmüne sarılabilir ve hem de ayni Kur’an’ın, “Müsrikleri” (puta tapanlari) Islam’a zorlamak için, “Müsrikleri öldürünüz” seklindeki emrini rahatlikla uygulayabilir. Bu iki davranışın çelişkili ve bagdaşmaz oldugunu farketmez.Farketse bile günah işleme korkusundan farketmemiş görünür. Sayısız denecek kadar çok bu örneklerin ortaya vurdugu sonuç sudur ki, şeriat verileriyle yetisen kisi birbiriyle çeliski halinde bulunan din verilerini gerçegin ta kendisi olarak kabul etmekten geri kalmaz. Bu hükümlerin “kutsallığına” ve “mutlak gerçekligine” öylesine inanmistir ki bunlarda “çelisme”, “tutarsizlik” ya da “bağdaşmazlik” diye bir sey olabilecegini kabul etmez. Kabul etmek söyle dursun fakat kabul edenleri dinsizlikle suçlamaga hazirdir. Cünkü zekasi, seriat’in olusturdugu ortam içerisinde körletilmistir ve bu ortami olusturan da esas itibariyle din adamidir. Din adami’nin ona belettigi sudur ki Kur’an: “Dogrulugu süphe götürmeyen kitab’tir” (K.2 Bakara 2) ve “Eger o, Allah’tan baskasi tarafindan gelmis olsaydi onda bir çok tutarsizlik (bulunurdu)” (K. 4 Nisa 82) Ancak ne var ki akilci bir gözle Kur’an’i okumaga basladigimiz an, daha ilk satirlarindan itibaren çelismeli hükümleri karsimizda bulur ve okumaga devam ettikçe bunlarin çoklugu içerisinde kayboluruz. Sadece bir kaç örnekle yetinmek üzere En’am Suresi”nden bazi hükümlere göz atmakla ise baslayalim: 107ci ayet söyle der: “Tanri dileseydi puta tapmazlardi” (K. 6 En’am 107). Bir kaç ayet ilerde su vardir: “Allah dilemedikçe inanmazlar” (K. 6 En’am 111) . Bundan anlasilan sudur ki inanmak ya da puta tapmak Tanri’nin dilegine baglidir ve eger Tanri dilemis olsaydi kisiler puta tapmazlardi. Ancak ne var ki bu ayni En’am Sure’sinde: “… puta tapanlardan yüz çevir” (K. 6 En’am 106) diye yazilidir. Bunu pekistirir nitelikte olmak üzere Tevbe suresi’nde de puta tapanlarin öldürülmelerini emreden su ayet vardir: “…Müsrikleri (puta tapanlari) buldugunuz yerde öldürün,..” (K. 9 Tevbe 5). Bir baska deyisle, Kuran’a gore, Tanri kisiyi hem “putperest” (müsrik) birakmistir, ve hem de “putperest’tir” diye cezalandirmaktadir. Yukardakine benzer bir diger örnek En’am Suresi’ndeki su ayet’dir: “Allah kimi dogru yola koymak isterse onun kalbini islamiyete açar, kimi de saptirmak isterse… kalbini dar ve sikintili kilar. Allah inanmayanlari küfür batakliginda birakir” (K. 6 En’am 125). Dikkat edilecegi gibiilk iki tümce ile son tümce çeliski halindedir. Cünkü ilk iki tümceye göre kisi’yi “Müslüman” ya da “Kafir” yapan Tanri’dir; fakat Tanri, kafir yaptiklarini Cehennem’e atmaktadir. Yine Bakara Sure’sinin 6.ayet’i söyle der: “Süphe yok ki, inkar edenleri (kafir olanlari), baslarina gelecekle (azab ile) uyarsan da uyarmasan da birdir, inanmazlar” (K. 2 Bakara 6). Bu ayet’in hemen arkasindan su ayet gelir: “Zira Allah onlarin kalblerini ve kulaklarini mühürlemistir; gözlerinde de perde vardir ve büyük azab onlar içindir” (K. 2 Bakara 7). Görülüyor ki kisileri “kafir” yapan, onlarin kalblerini ve kulaklarini mühürleyen Tanri’dir. Fakat böyle oldugu halde Tanri kendisinin “kafir” yaptiklarini, büyük bir azab’a sokacaktir. Söylemeye gerek yoktur ki Tanri’nin insanlari, hem gözlerini ve kulaklarini mühürleyip kafir yapmasi ve hem de cezalandirmasi çelismeli ve tutarsiz bir davranistir. Fakat islamcilar bu hükümleri, sanki ortada çelisme yokmus gibi müslüman kisinin beynine sokusturuverir. Bundan dolayidir ki islamcilar, 20.yüzyilin bitmek üzere bulundugu bu uygarlik döneminde dahi insanlarimiza, yemek yerken yemek kabina sinek düsecek olursa, sinegin disarda kalan kanadini yemegin içine batirip sonra çikarip atmalarini, ve çünkü bunun bir “Peygamber emri” oldugunu, “peygamberin söylemesine göre” sinegin iki kanadinin birisinde hastalik, öbüründe sifa bulundugunu ve “idrak sahibi” olan sinegin önce zehirli kanadini yemege soktugunu ve bu nedenle eger diger kanat iyice yemege batirilacak olursa hastalik olmayacagini belirtirlerken, bazi kimselerin: “Bir sinegin iki kanadinda nasil olur da hem da (hastalik) hem deva (hastalik giderici ilaç, çare vs…) olan iki zid hassiyet bir arada toplanmis? Sonra hakir bir sinek nasil olur da yiyecek içine önce zehirli kanadini sokmayi, deva olan kanadini geri birakmayi bilebilir?” seklinde soru sormalarini “günah” saymakta ve soranlari en azindan “inatci cahil” olarak tanimlamaktadirlar 192. Buna benzer daha nice örnekleri siralamak mümkün Kisi özgürlügü bakiminda önemli olan sey sadece soru sormak degil fakat din emirlerini tartismak ve gerektiginde kinamaktir. Iste Islam’in, daha ilk anlardan itibaren önlemek istedigi sey, asil bu olmustur. Bundan dolayidir ki Kur’an’in Tanri sözleri olmadigini söylemek ya da Muhammed’in yasam ve davranislarini elestirmek ya da buna benzer görüsler öne sürmek, dehset verici cezalara baglanmistir ki bunlar arasinda ellerin ve ayaklarin “çaprazlama kestirilmesi” gibi olanlari vardir (Bkz. K. Maide: 5). Unutmayalim ki dünyevi nitelikteki bu çok korkulu ve dehset verici cezalari, bir de gelecek dünya Cehennem’lerinin kaynar ateslerinde yakilmak gibi olanlari tamamlar. Din adamlarimiz için bu tür cezalar sistemini ayakta tutmak kadar kazançli ve mutluluk yaratan baska bir sey yoktur. Oysa ki insanlik tarihi boyunca elestiri ve tartisma olasiligina yer vermeyen hiç bir sistem gerilikten çikamamistir. |
#2
|
||||
|
||||
Devam, 2
Kuran Ve Seriat hükümlerindeki çeliskiler, ve tutarsizliklar konusunda Islamcilar’in tutarsız tutumu: Seriat hükümleri içerisindeki çelismeler ve tutarsizliklar konusunda din adaminin bilim disi ve olumsuz bir tutumu vardir ki o da her seyden önce insan aklinin yetersizligini öne sürmek ve örnegin : “Celiskiler bize göredir, Tanri’ya ve Peygambere göre degildir” deyip isin içinden siyrilmaktir. Hani sanki “çelismeler”, insanlarin gözünde “serab” gibi bir seydir ve aslinda yoktur da insanlar “çelisme varmis” gibi görüyorlardir! Oysa ki çelismelerin varligi, daha islamin ilk anlardan itibaren farkedilmis ve gerek din bilginlerini ve gerek yöneticileri güç durumlara sürüklemistir. Ornegin Halife Osman, ya da Abdullah Ibn-i Amr gibi ünlüler Kur’an’daki ayet’lerin birbirleriyle çelisir olmasi yüzünden bazi hususlarda fetva veremez durumda kalmislardir Seriat verileri içerisindeki çelismelerin varligini inkar etmek üzere din adami’nin basvurdugu diger bir yol, Kur’an’in Tanri’dan gelen “son ve tek gerçek” Kitab olduguna, ve “geçmiste ve gelecekte onu batil kilacak olmadigina” (K. 41 Fussilat 41-2), ve Kitab’da bulunanlarin “kesin gerçekler olup bunun disinda baskaca gerçek olamayacagina” (K. Meariç 51), ve “yeryüzündeki her seyin apaçik Kitab’da tespit olunduguna” (K. Necm 75) dair ya da buna benzer hükümleri siralamaktir. Bunu yaparken sirtini özellikle su ayete dayar: “… Allah katindan gayri bir yerden gelseydi, (Kur’an’da) birbirini tutmaz bir çok seyler bulurlardi…” (K. 4 Nisa 82). Öte yandan İslamcilar, çeliskilerin ve tutarsizliklarin ortaya çikmasini önlemek üzere sunu hatirlatir ki Kur’an ve Hadis hükümlerini tartismak, yalanlamak ve bunlar üzerinde süpheci olmak ya da bunlarda çeliski ve tutarsizlik oldugunu söylemek “günahtir”, “dinsizliktir”, “Tanri’ya ve peygamberine karsi gelmektir”. Bu hükümler çeliskili görünse de, akla ve müspet ilme ters düsse de, bunlari hiç bir elestiriye ve tartismaya girismeden olduklari gibi kabul etmek gerekir Kur’an’da çeliski olmadigini savunmak maksadiyle Islamcilarin basvurdugu bir diger yol, bazi ayet’lerin bazi ayet’lerle kaldirildigini öne sürmektir. Oysa ki hangi ayet’lerin hangileriyle kaldirildigi hususundaki görüs ayriliklari bir yana ve fakat böyle bir iddia, hani sanki Tanri her seyi diledigi gibi önce’den düzenleyemezmis ya da bilmezmis ve bazi ayet’leri yanlislikla yerlestirmiste sonradan hatasinin farkina varip düzeltmis gibi bir anlam tasir ki Tanri’yi küçültmek sonucunu dogurur. Kaldi ki Kur’an’daki çelismeler, kaldirilmadigi kesin olarak bilinen ayet’leri kapsar ki bunlardan pek bariz olanlardan biri, Ebu Talib’in ölümü vesilesiyle Muhammed tarafindan Kur’an’a konmus olan su ayet’tir: “Allah kimi dogru yola koymak isterse onun kalbini islamiyete açar, kimi de saptirmak isterse… kalbini dar ve sikintili kilar. Allah inanmayanlari küfür batakliginda birakir” ( 6 En’am 125). Bu ayet’le anlatilmak istenen sudur ki Ebu Talib’in kalbini müslümanliga açmayan Tanri’dir ve Tanri onun müslüman olmadan ölmesini uygun bulmustur. Ancak gerçek bundan çok farklidir. Bilindigi gibi Muhammed, kendisini bir baba gibi yetistiren Ebu Talib’i müslüman yapmak istemis fakat yapamamistir Yapamayinca sorumlulugu sirtindan atmak üzere Tanri’nin keyfiligini öne sürmüs ve amcasinin müslüman olmayisini bu keyfilige baglamak üzere yukardaki formülü bulmustur Ancak ne var ki ayet kendi içerisinde çeliskilidir, çünkü bir yandan Tanri’nin kisileri diledigi gibi saptirdigini belirtirken diger yandan saptirdiklarini Cehennem’e attigini anlatmaktadir. |
#3
|
||||
|
||||
Devam 3
___________________________________ KURAN’DAKİ ÇELİŞKİLERİN NEDENLERİ Kuran’da gorulen çeliskiler ne gökten inmedir ve ne de din adaminin dedigi gibi “Tanri’ya göre degil, bize göredir”. Bu çeliskiler, Kuran’in yaraticisi olan Muhammed ve onun yardimcilarindan kaynaklanmaktadir. (Bilindigi gibi, Muhammed, okur-yazar degildi ve Kuran’i olustururken okur-yazar yardimcilardan faydalandi). Kuran’i “Gökten indi” diyerek yarattigi dine taraftar toplamak isteyen Muhammed ve yardimcilarinin, çesitli durumlara ve farkli olaylara çözüm saglama siyasetinden dogmustur. Konu ayri bir kitap olabilecek boyutta bulunmakla beraber pek kisa bir özet olarak söyleyelim ki Muhammed, kendisini Kureysli’lere peygamber olarak kabul ettirebilmek için ilk baslarda (özellikle daha henüz güçlenmedigi dönemde) Kur’an’a “Dileyen Rabbine giden yolu tutar” (K. 76 Insan 29) ya da “Her kese islediklerinin karsiligi ödenir” (K. 46 Ahkaf 19) seklinde ayet’ler koymustur. Böylece kisileri, eger müslüman olacak olurlarsa Cennet’e, olmayacak olurlarsa Cehennem’e gitmek gibi bir seçim karsisinda birakarak kendisine baglayabilecegini hesaplamistir. Daha baska bir deyimle müslüman olup olmamanin “kisisel irade” isi oldugunu, ve müslümanligi seçenlerin mükafatlara konacaklarini anlatarak, ve nasil olsa kisilerin kazanç yolunu (örnegin Cennet’e gitmeyi” ) tercih edeceklerini düsünerek, iyi bir taktik kullandigina inanmistir Ancak ne var ki bu usul ile pek basari saglayamamis ve fazla sayida taraftarlar kazanamistir. Kendisini bir baba gibi büyüten ve koruyan amcasi Ebu Talib’i bile, bütün cabalarina ve yalvarip yakarmalarina ragmen, müslüman yapamamistir. Yapamayinca, basarisiz kalmis gibi görünmemek için müslüman olup olmamanin Tanri’nin istegine bagli bir is oldugunu söylemis ve Kur’an’a: “Allah kimi dogru yola koymak isterse onun kalbini islamiyete açar… kimi de saptirmak isterse…kalbini dar ve sikintili kilar… ” (K.6 En’am 125) seklinde ayetler koymustur. Fakat “kafir’lerin” Cennet’e giremeyeceklerini belirtmek üzere “Allah, inanmayanlari küfür batakliginda birakir…” (K. en”am 125) seklinde eklemede bulunmustur ki çeliskili durumu yaratan da budur. Ayni durum, daha sonra Medine’ye geçip oradaki Yahudileri müslüman yapmaya kalkinca da ortaya çikmistir. Onlari müslüman yapabilmek için ilk önceleri bir takim ödün’ler (tavizler) vermis olmasina ve örnegin Kible’yi Yahudilerin kutsal bildikleri Kudus yönüne cevirmesine ragmen sonuç alamamis, onlari müslüman yapamamistir. Sadece onlar bakimindan degil, putperest olan Arap kabileleri bakimindan da ayni basarisizliklara ugrayinca taraftarlarindan bir çogu: “Eger Muhammed gerçekten Peygamber ise, nasil olur da bu kisileri müslüman yapamaz?” seklinde konusur olmuslar ve bu tür konusmalar kuskusuz ki Muhammed’i telaşa düsürmege yetmistir. Peygamberliğinin süphe uyandirabilecegi endisesiyle, onlarin bu tarz konusmalarina engel olmak istemistir. Bundan dolayidir ki, daha önce amcası Ebu Talib’in ölümü sirasinda uyguladigi taktigi, bu vesile ile pekistirmek gerektigini anlamis ve putlara tapip tapmamanin, ya da müslüman olup olmamanin Tanri’ya ait bir iş oldugunu söyleyerek, kisileri müslüman yapamamaktan doğma sorumluluğu sırtından atmaya çalismistir. Bunu saglamak üzere Kur’an’a: “Tanri diledigini saptirir, diledigi dogru yola sokar” (K. 16 Nahl 93), ya da “Allah dileseydi puta tapmazlardi” (K. 6 En’am 107), ya da “Tanri kimin gönlünü islama açmissa o Rabbi katinda bir nur üzre olmaz mi?… Kimi saptirirsa ona yol gösteren bulunmaz” (K. 39 Zümer 22-23) seklinde (ve buna benzer) ayet’ler yerlestirmistir. Görülüyor ki çeliskilerin asil nedeni günlük siyasetin olusumu ile ilgilidir: kisileri müslüman yapmak için “irade” özgürlügü ilkesine basvurulmus ve örnegin “Kim müslüman olursa o mükafata erisir” seklinde hükümler konmus ve fakat basari saglanamayinca bu sefer müslüman olmanin kisi iradesiyle ilgili bulunmayip Tanri’nin istegine bagli oldugu tezi’ne basvurulmustur. Bu ve buna benzer durumlar, seriat hükümlerinin birbirleriyle çelisir nitelikte olmak uzere ortaya çikmalari sonucunu dogurmustur. İlhan Arsel |
#4
|
||||
|
||||
'' Onlar ağızlarıyla Allah'ın nûrunu söndürmek istiyorlar. Halbuki kâfirler istemeseler de Allah nûrunu tamamlayacaktır.''
Saff Suresi - 8. Ayet Bu arada benekalice hani sen muslumandin? he soyle rengini belli et icindeki pisligi ikina ikina disari cikararak. Ateist olmana ragmen neden ateistligini saklarsin bilmiyoruz. |
#5
|
||||
|
||||
Olan olaylarlar karsisinda arastirmalar, sorusturmalar
kacinilmaz, Orta Asya müslümanlar birbirlerini yakiyor.
Türkiye'yi de bu yolda devam ettiriyorlar. Ayni kader Türkiye'yi de bulacak, Arap ülkelerinde ki gibi, Türkiye'nin ruhunda !imam Hatip" varmis diyorlar Tayyip usaklari. Ben sorguluyorum zaman asiminda, sen ise, iyice kötü ruhlu olmussun. Agzin lagim kokuyor! Senin gibi müslümanla cennete gideceksem, ben isan gibi, adam gibi ateistle cehenneme giderim. Migdemi bulandirdin. Senin gibileri IS'te cok mevcut. Zitat:
Geändert von benekalice (13.04.2015 um 12:38 Uhr). |
#6
|
||||
|
||||
Zitat:
Bosboros öncelikle $unu belirteyim fevri ciki$larinla ,mantikli v, tutarli yorumlari ve sinirli SEN bu forumda yazilarini , severek okudugum üyelerden birisin,ne oldu sna aicine cin falan mi mi girdi..))) $unu belirteyim ben inancli biriyim, Elhamdülillah Müslümanim inancli biri din konusunda bazi $eyleri sorguluyorsa inancsiz 'mi oluyor? böyle bir kural mi var? bu forumda inancsiz oldugunu aciklayan üyeler var , $imdi bu insanlar inancsiz olduklari icin mi kötüler?inacsiz olabilir ,ama kimseye zarar vermiyorlar,kimseye iftira atmiyorlar,yalan konu$muyorlar,kimseyi öldürmüyorlar ,kinci deyiler ..dinin arkasina saklanarak yemedikleri pislik kalmayan !dini kendi pis emellerine kullanan , yalan konu$maktan ,iftira atmaktan cekinmeyen ,insanligini yitirmi$,insanliktan cikmi$ piskopatlar müslüman öylemi? insanlarin inanclari ,ne seni ,ya beni yada bir ba$kasini ilgilendiri bu yaradanin la kendileri arasinda :bizim dinimizde bir hiristiyana bile inancsiz demek günah'ken (yasak)en. bir insanin inancini sorgulamak inancli birine dü$mez.Biz kimizki Allahin yarattigi kulluna hüküm yüklemeye kalkiyoruz.Senin bir kelebege can verme yetenegin varmi? Geändert von Lara_ (13.04.2015 um 22:45 Uhr). |
#7
|
||||
|
||||
Zitat:
Ben durduk yere inancsiz birine bir sey demedim, hem inancsiz hem les kargasi gibi muslumanlar soyle Islam boyle diye zirlayana dedim. Bunu sen de iyi goruyorsun. Onlara cevap verilince karsilik verilince mizmizlanmayacaklar. Efendi gibi bizim elestirilerimizi sorularimizi gogusleyecekler. Nasil ki muslumanlar bu kadar sozlu tacizle ve saldiriyla karsi karsiyayken, gtu yemiyorsa da konusmayacak, baslatmayacak. Bu kadar basit bir sey. Sorgulama sadece ona ozel bir hak degil. benekalice'yi hic tanimiyormussun gibi konusmana gerek yok. Ben suradaki bir mesajina bakarak ona o soruyu sormadim. Ayrica eger muslumansa neden basit bir soruya cevap vermek bu kadar zor? Bana biri oyle soru sorsa ona hakaret kufur edecegime (onun cevabinda yaptigi gibi) direkt cevap verirdim. Inancini sorgulama demissin, ha ha ha. Peki ben onun inancini sorgulamayim o bizim alayimizi sorgulama haddini ve pisligini, cevirip uydurdugu hadislerle ayetlerle kendinde gorsun. Yok oyle dunya. |
#8
|
||||
|
||||
benekalice sacmaliklari 36846484626.
Zitat:
Honduras, El Salvador, Guatamala, Meksika, Haiti, Brezilya, Peru, Kolombiya, Filipinler ve daha bircok musluman olmayan ulkede insanlar birbirinin basini kesip top oynuyor bundan haberin var mi? Yoktur cunku senin patlak Sozcu'n bunlardan bahsetmez. Ama web'de fotograflari var, kafalarla mac yapanlari gormek ister misin? Ya da yakilip damdan atilanlari. Koca gtune zor geldi degil mi, altini degistir once, sonra akilli ve direkt cevap ver sorulan bir soruya. 'Sen muslumansan ben degilim' TAM BIR ATEIST YAKLASIMI. Eger musluman olsaydin zaten her muslumanin kendi bacagindan asilacagini bilirdin, dolayisiyla benim ya da baskalarinin iyi ya da kotu biri olmasi seni dini inancindan neden vazgecirsin madem muslumansan? Kendi cevabinla kendini ele verdin. Bir muslumanin yaklasimi o degildir hicbir zaman. Cunku dini kendisi ile Allah arasindadir. Gtten bahanelerle dininden vazgecmez.... Tamam, muslumanlarla cennete gitme ateistlerle cehenneme git. Zaten ben de aksini istemem, cennette senin ne isin var yahu. Herkes cennete girecekse cennetin ne anlami kalir. Bak iste ben Islam'daki su anlayisa cok kiziyorum, o kadar toleransli ki herkesin tovbesini kabul ediyor diye biliyorum, insallah senin gibi Islam ve musluman dusmanlari son nefesine yaklastiginda inim inim inlerken tovbe ettiginde kabul etmez, duam bu yonde okacak. Ama bak o ayet super, tekrar tekrar oku. Soruma cevap veremeyisin harika. Senin gibi kombo'lar (komunistler) Turkiye'de tip olarak neye mevcut iyi bilirim, tek kasli, ellerinde saz, biyikli, hicbir erkegin bakmadigi kadin tipliler. Benim icim inancim konusunda bu kadar rahatken sen niye bu kadar gergin ve komplekslisin? Kimse seni zorla ateist yapmiyor madem mutsuzsun baska bir inanc sec. Bir rahatla, ya da sevgili filan bul, o da seni kim kabul eder bilmem. Bunu daha da acardim ama yeri gelince. Neyse, vidi vidi yapma secimde goruselim ) Kuran sen istemesen de mukemmeliyetini kaybetmeyecek, ona gore. Biraz daha calis. Geändert von Bosphorus_ (19.04.2015 um 10:56 Uhr). |
#9
|
||||
|
||||
Zitat:
kicini nerde gördün..))))))))))))))))))))))) |
#10
|
||||
|
||||
Zitat:
hic olmadigim kadar iyiyim ,t$k ederim.SEn nasilsin?..)))) en az snein kadar objektiv oldugum'dan emin olabilirsin.. bankaliceyi gercekten tanimiyorum son bir kac payla$imlari di$inda.. senin alayini sorgulayn kimler ?bankalicemi? bir insanin inancini sorgulamak ne sana ya bankalice ne de bana dü$er senin burada savundugun,inandigin alet bize bun hakki tanimiyor.. bizlere yasak koymu$ kulum la benim aramda diyor ... haklisin yok öyle bir dünya..))))) kücük dagari ben yarattim diyorsun yani..))))))) |