[aliconda]

***
Fener"den Yanal"a uyarı

Fenerbahçe"nin Real Zaragoza karşısında oynadığı futbol ve aldığı mağlubiyet en çok Ersun Yanal"ı mutsuz etmiş olmalıdır. Malum, Ay-Yıldızlıların ana iskeleti Fenerbahçe"den oluşuyor

Kestirmeden sorup cevaplandıralım: Fenerbahçe, her şeye rağmen Real Zaragoza"yı geçebilir mi? Evet, geçebilir, üstelik bu kadroya ve futbola rağmen. İlk maçta alınan sonuca rağmen, dahası. Ancak bu Fenerbahçe"nin en iyi hâliyle bile Zaragoza"dan daha kötü futbol oynadığı gerçeğini ortadan kaldırmaz. Fenerbahçe Türkiye Süper Ligi"nin şampiyonudur, bu sezon da şampiyonluğun en güçlü adayıdır ama yine de La Liga"nın orta sıra takımlarının futbol düzeyine ulaşamamaktadır. Üzerinde düşünmemiz gereken budur.

Ders almak
Fenerbahçe"nin hâli üzerinde en çok düşünmesi gereken kişi milli takım teknik direktörü Ersun Yanal; çünkü seçtiği ve muhtemelen seçeceği isimlerin büyük bir kısmı, elbette haklı olarak, Fenerbahçeli futbolculardan oluşuyor. İmdi, Fenerbahçe"den futbolcu seçmek başka, Fenerbahçe gibi futbol oynamak başka olmalıdır. Yanal, şimdiye kadar yaptığı üzere milli takıma Fenerbahçe"nin oynadığı türden bir futbol oynatmamalıdır. Bir teknik adamın alışkanlıklarından, inandığı futbol felsefesinden vazgeçmek kolay olmasa gerektir. Fakat unutulmamalıdır ki Ersun Yanal, Gençlerbirliği ile Avrupa"da şimdi tercih ettiğinden daha farklı bir futbol anlayışını sahaya sürmekteydi. Dolayısıyla, kendisinin zaten değişik şartlara uymak konusunda bir sorunu yoktur. Bunu becerebilmektedir. Bir teknik adam için bu, önemli bir artıdır. Neydi o futbol? Esas olarak defans ve orta saha blokunun birbirine kolayca yaklaşabildiği, alan savunmasına dayalı, top sahiplenimini ancak işlevsel olduğu ölçüde üstlenen, öncelikle rakibin oyununu bozmayı hedefleyen bir realizm. Birçoğunun sandığının aksine, Yanal, Avrupa maçlarında asla, yediğinden fazlasını atmayı hedefleyen bir hülyaya kapılmadı. Hep temkinli oldu. Kontrollü oynamayı her şeyin üzerinde tuttu.


Alan tutmak
Fenerbahçe"nin topla, Zaragoza"dan daha beceriksiz durmasında, futbolcuların futbol alanına yayılmadaki uyumsuzluğu etkendi. En gayretkeş gözüken Nobre"nin bile topu aldığı yerler, almaması gereken yerlerdi. Selçuk"un pas hatalarının büyük bir kısmı, topu ayağından çıkardığında, arkadaşlarının çakılı durmayı tercih etmesinden kaynaklanmaktaydı. Geriden ileriye doğru çıkartılan topların rakip oyuncular tarafından kolaylıkla engellenmesi, Fenerbahçeli futbolcuların alan tutmayı bilmemesinden olsa gerektir. Bu durumda yapılması gereken alana futbolcu tayin etmektir. Ersun Yanal"ın perşembe akşamından çıkarması gereken en önemli sonuç budur. Belli bir düzeyden sonra oynanan oyun, bireysel yetenekler ne olursa olsun, istenen sonucu doğurmuyorsa, yapılacak iş, adamı alana tayin etmektir. Yanal"ın şimdiye kadar sergilediği tercihler, bireysel yeteneklere güven şeklinde olmuştur. Gerçekçi olmak gerekirse, bu zihniyetle, başarılı olmak mümkün değildir. İyi futbol oynamak ise hiç mümkün değildir. En azından şunu görebiliyor muyuz: Yeteneklerine güvenerek ofansa salınan futbolcuların fazlalığı, alanı daraltmayı amaçlayan rakip takımlar için ideal bir savunma iklimi yaratmaktadır.
***
<a href="redirect.jsp?url=http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=144288" target="_blank">http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=144288</a>

[aliconda]

***
Yine "tek kale lig" oynadık

Geçen hafta sonuç 12-0"dı. Bu hafta ise "dört büyükler" ötekilere indirim uyguladı ve 10-0 yendi. Fenerbahçe dışındakiler, az biraz zorlandı. Bu durumda da heyecanı ilginç buluşmalarda arıyoruz
...
Fener"in azgınlığı olmasa, sezonun en golsüz haftası olacaktı 21. hafta. 7-0"lık sonuç sayesinde, ancak, en kesat haftalar olan 2., 6. ve 8. haftaların 20 golünü egale etti. Ama haftanın skoru: 1-0. Dört maç, futbolda galibiyet minimalizminin bu tok skoruyla sonuçlandı. Hafta arasında onca yatırım ve şişinmesine mukabil hâlâ bir "mahallî unsur"dan ileri olmadığının kendisine hatırlatılmasından ötürü egosu zedelenen Fenerbahçe, acısını Kayserispor"dan çıkardı. 7-0, sezonun en farklı skoru.
Galatasaray, tam "bir hava yakaladı" denirken, Sakaryaspor"un tertipli ve direngen oyunu karşısında enayi bir penaltı sâyesinde zorlukla galip gelebildi. Bu maçta hakemin Ayhan"ı kırmızıya dönüşecek ikinci sarıdan esirgemesi (tıpkı geçen hafta Orhan Ak"ın esirgendiği gibi) haklı olarak çok konuşuldu. Bu vesileyle Ayhan Akman"ı lupun altına alalım. Kendisi, Antep"ten Beşiktaş"a ateş pahasına geldiğinde yarattığı büyük beklentinin altında ezildikten sonra, Galatasaray"da Lucescu"nun elinde çok işlevli bir orta saha görevlisine dönüşmeyi başararak, nazarımızda itibar kazanmıştır. Ancak son zamanlarda ligin en sevimsiz futbolcuları arasında. Sakaryalı meslekdaşına arkadan salladığı haince tekmenin örneklerini önceki maçlarda da gördük. Fener maçında, hakemin Luciano"ya umduğu gibi kırmızı kartını çıkarmadığını zannettiğinde alenen savurduğu küfrü ve saliseler sonra kırmızı çıkınca yüzünün aldığı tuhaf hali hatırlıyoruz.
Gençler-Trabzon maçı, Ankara"daki Gine Büyükelçisi"nin gururunu kabartacak bir şablona yazılmıştı: Heyecanlar Youla ile Yattara"nın marifetlerine odaklanmıştı. Trabzonspor, yine "oyun"dan ziyade "koz" oynayarak (Fatih"in golcülüğüyle) kapattı üç puanı.
Beşiktaş"ın "motive" ilerleyişi sürüyor. Rıza Çalımbay, öne geçince oyunu "geberten" ekolün iyi bir örneğini verdi. Ancak Antep"in 5-75 arasındaki nafile görünen top sirkülasyonundan bir gol de pekâlâ çıkabilirdi. Veysel, golü ve driplingleri yanında, çaldığı dakikalarla verimliydi. Antepspor"un bu sezon hatalı geri pastan yediği ikinci gol.
...
***
<a href="redirect.jsp?url=http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=144291" target="_blank">http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=144291</a>

kann, wird er bei keinem der Derbys im Stadion sein!

Glaube ich zumindest )

*lach*

üfffffffff

yine berbatlasmaya gidiyor... heryerde bir beitrag..hep ayni konular... yaaa allahaskina kim ne üzerine yaziyorsa gitsin kendi forumunda yazsin veyada internette o kadar cok takimlarla ilgili forum varki orada yazsin..

burada aramizda bazen birbirimize takilarak bazende kizdirarak yaziyoruz ama kimin ne oldugun u biliyoruz buraya vede buradaki klimaya uymayanlar ciksin gitsin buradan...

BRAT

01 Mart Salı:
20.00 Diyarbakırspor - Galatasaray 1:3

02 Mart Çarşamba:
15.30 Denizlispor - Konyaspor 2:0
18.00 Trabzonspor - Gaziantepspor 1:1 penalti larda antep alir
20.30 Fenerbahçe - Kayserispor 4:0

bazilari ayda yilda bir giriyor, provoke ediyor milleti!

[vatandas007]

ohne Text

[kes]

warum fener nur gegen türkische mannschaften im unteren drittel so stark spielt...
und warum die gegen eine nicht-so-starke spanische mannschaft zu hause verliert.

die medien meinen, dass fener bei wichtigen spielen..nicht gut aussieht...sie türkische liga..siehe cl
und zuletzt uefa cup.

ohne Text