[roman]

Bunu gönülden istemek önemli, Zülfükardan bahsetmektesin, bilmiyorum o yolda ölen kaç kişiyi tanımaktasın, daha açıkçasını ben yazayım anlamının ne olduğunu SİLAH demek istiyorsun.

Silah denilen aygıt yalnızca öldüren bir araçtır, çoğu koruduğunu düşünür, ama gerçek bu değildir, yalnızca öldürmek için icat olmuştur, başkaca hiç bir görevi yoktur.

Boşuna dememiştir Köroğlu silah oldu mertlik bozuldu diye...

Afrikada pek çok çocukluklarını bile yaşayamadan kail olmuşlardır.

Senin psikolojik dört dörtlük bir eğitimin varmıdır oçocukları bütün bir ömür süresince o bunalımdan kurtarabilecek.

Anadoluda bulunan çocuk Islah cezaevlerinde bulunan pek çok çocukların hangi cezalardan bulunduğu için bir araştırman varmıdır???

Ne silahı(zülfükarı) nede öldürmeyi,nede ölümü, nede şiddeti kutsalaştırmak ve mutlaklaştırmak dığrı değildir, yanlıştır.

Küfürlerde gelişmemiş toplumlarda bir öldürmeye amaç ve araç olan silahtır
.

Anasına ve bacısına küfür edildiği için katil olan ne kadar gelişmemiş insanı lduğunu saymaya gerek var mı Türkiye cezaevlerinde??*

Ataerkil toplum yapısıdır megalamon sapıklık, silaha TAPMAK...

İsa yı bilmiyorsun, keşki bir İsa olabilseydin, keşki bir Gandi olabilseydin de bunları yazmadan önce o Milyarlara halen o sonsuz barşçılıkla ve sevgiyle milyarları yürütebilen ve bir arada bu kadar yılbile geçmesine rağmen bir arada hiç bir silah veşiddet kullanmadan tutabilen o muhteşem gizem,, sevgiyi ve gücü kavrayabilsen!!

Bunları sana böylecesine yazdğım için lütfen alınma,bir insan bütün bir insanlık aleminin tüm tarihinden sorumludur..

Teşekkürler küfürsüz yazmaya karar verdiğin için...

Selamlar...

Hz. Ali ye müslüman demeyen HULUSI ye der mi ?..

)

[roman]

yazacak en son kişi sensin. En samimi ve en düzenbaz arkadaşının nasıl bir drogeci olduğuna dair yazını okodum ben senin. Üye olmadığım için bu yazıyı çıkarıp koyamadım.

Leydlazdı depğilmi orada olan rumuzun. Benden korkuna yalvar yakar arkadaşına izinin bulunmaması için ricalarda bulunuyor, daha az üflemesini rica ediyordun.

Burada üye olanlardan dürüst birisinden rica ediyorum, leydlaz adı altında yazılanları leydlaz bölümünden çıkarıp buraya koysunlar ki bu şahısın ne bok olduğu ortaya çıksın.

Çünkü bu yazı alnızca bu sayfalarda yarım gün kaldı o panikle yaptıkları yanlışlıkları ortaya çıktı ve hemen sildiler. Emin olun ki bu şahıs temiz ve dengeli bir şahıs değildir.

Bunda her bir bok var. belki uyuşturucu satışıda yapmakta, sıkıyorsa bir tarafları versin benimahkemye bu ithamımdan dolayı,lakin asla veremeyecektir, tüm pisliğinin ortaya çıkacağı korksundan!!!

O yazıda bile benim bu şahısın izinibulmak üzere olduğumdan korkusu ile artık çalıştığı iş yerinin
PC ni kullanmamaya çalıştığını yoksa izinin bulunacağını yazmakta bu şerefsiz...

Ama beyin olmadığı için kendisinde gzden kaçtığını sanmakta bu yazısının, bunuda ört bas etmek için benim halen yasaklı olan bu sayfaların bu tür kişililikleri koruyan mod,leri tarafından halen yasaklı olan o rumuza bakabilirsiniz. O bölüme kurnazca özür dileyen bir de yazısı vardır bu sapık şahsiyetin, bunu görmek için galvani konuk defterine bakmanız yeterlidir.

[roman]

çok zor koşullar altında yazmaktayım, ne bir bölümden hafızalama ile bir yazıyı aktarabilmekteyim, nede bastığım harflerim çıkmakta nede yazdıklarımı ortaya sürmeden önce bir denetleme şansım bulunmakta...

Enis eğer ki burada yasaklana biliyor ise, Krozbergli insanların Drogeye karşıt sivil toplumcu girişimleri bu tuhaf medya tarafından tanlış bir yere bilerek itiliyorsa burada çok daha ciddi meseleler vardır, yaşadığımız hukuk ülkesinde bunlar çok ciddi olaylara kadar gider...

[roman]

çalışman???

Camiden dışarıya çıkınca bu dünya ile ilgili bir fikrin???

Varsa anlat hoca, din alimi, sayende bilmediklerimizi öğrenelim!!!

[roman]

Neden mi?

Böylesine ciddiye aldığın bir mesele üzerinde bile ciddi değilsin sen.

Yaptıklarınız ve yapacaklarınız değil söylemek istediğim.

Bak vaybee de bu mesele üzerinde ve başka meseleler üzerinde bir yığın gariplikler dönmekte.

Hiç mi aklı başında bir medya kuruluşu (Almanya da) ilişkileriniz yok, neden bu sayfalarda başınıza gelenlerio rtaya çıkarıp koymuyorsunuz Alman medyasına ve kamu oyuna???

Ten"den gecer de can"a erisirsen bir hadis"e yani sonradan yaratilmis varliga kavusmus olursun. Hak kadim"dir; baslangici olmayan varliktir. Hadis, kadimi nereden bulur?

Kadimden sana birsey erisir. Iste o ask"tir. Ask tuzagi gelir ve seni sarar; nasil ki Kur"anda, "Onlar Tanriyi severler , Tanri da onlari sever."(Maide, 54) nukteleri iste bu sevginin etkisine isarettir. O kadimden kadimi gorursun, "O, gozleri kavrar."(En"am, 103) ayetindeki nukte de buna isarettir.

Bana veli diyorlar. Belki ben bununla ogunursem cok cirkin duser, ancak Mevlana, Kur"an ve hadiste yazili vasiflardan anlasildigina gore veli"dir. Ben de velinin velisi, dostun dostuyum; bu bakimdan daha saglamim.

Aynaya yuz kere secde etsen hic yerinden oynamaz. Onda eger sonradan olmus bir cirkinlik varsa, kusuru kendinde bil aynayi kotuleme. Onun yuzunde gordugun bu tek kusuru ondan gizle, cunku o benim dostumdur. O hal diliyle der ki, "Bu elbette olmaz."

Dedi(m) ki:
-Simdi ey dost, aynayi elime ver de bakayim diyorsun! Buna bir bahane bulamiyorum, sozunu kiramiyorum, ama gonulden bir bahane bulayim da aynayi sana vermiyeyim diyorum. Cunku senin yuzunde bir kusurun var desem, belki ihtimal vermezsin, eger aynanin yuzu kusurludur desen daha beter olur. Sevgi birakmaz ki bir bahane bulayim. Simdi diyorum ki, aynayi eline vereyim, ancak aynanin yuzunde bir kusur gorursen onu aynadan bilme; aynada sonradan olmus bil! Onu kendi hayalin bil, yahut kusuru kendinde bul! Bari benim yanimda aynaya bakma. Sart odur ki aynanin yuzunde kusur bulmayasin. Eger kendine de kusur bulamiyorsan, bari o kusuru bende bul ki aynanin sahibiyim, Aynayi kotuleme!

-Kabul ettim and ictim, aynayi getir artik sabrim kalmadi dedi.

Tekrar gonlu razi olmadi,

-Ey ustad dedi. Tekrar bir bahane bulayim ola ki bu sarttan vazgecersin. Ayna isi ince bir istir.

Tekrar aradaki sevgi buna musade etmedi.

- Simdi o sarti bir daha tazeleyelim dedi.

O da su cevabi verdi:
-Sart ve sozlesme sudur: Her kusurunu gordukce aynayi yere vurmayacaksin, onun cevherini kirmayacaksin! Cevheri kirilmaya elverisli olmasa bile bunu yapmayacaksin.
-Hasa dedi. Asla boyle bir kasitta bulunmam ve bunu da dusunmem bile. Ayna hakkinda hicbir kusur dusunmem. Simdi aynayi bana ver ki bendeki edebi goresin; bendeki vefayi goresin!
Dedi(m) ki:
-Eger kirarsan onun cevheri su kadar, bedeli bu kadardir.

Simdi butun bu sozlerden sonra aynayi eline verince kendisi kacti. Oteki kendi kendine "Eger bu ayna iyi ise, o nicin birakip kacti?" diyordu. Hemen kirmayi dusundu, yuzune tuttugu zaman yuzunde cok cirkin bir hayal gordu; istedi ki yere vursun. Ama bunu yapamadi. Dedi ki:
-Onun yuzunden cigerim kan oldu.

Su suc ve ziyan karsiligi odeyecegi paralar, bu is icin tutulan taniklar, sozlesmeler hatirina geldi.

-Keski dedi. O sartlar, o taniklar ve para cezalari olmayaydi. Ben de gonlumu hos eder ne yapmak gerektigini ona gosterirdim.

O bunu soylerken ayna da hal diliyle ona soyle cikisiyordu:
-Goruyorsun ya! Ben sana ne yaptim? Sen bana ne yapiyorsun? Simdi o kendini seviyor, bahaneyi aynada buluyor. Cunku kendini seven kimse nefsine saygi gosteriyor. Aynayi seven de her ikisinden de vazgecer.

Bu ayna, Hakkin kendisidir. O sanir ki ayna ondan baskasidir. Bununla beraber aynaya donenlere ayna da karsilik verir. Aynanin egiliminden dolayi onu n da aynaya karsi egilimi vardir. O tersine olarak aynayi kirmis olsaydi beni de kirardi. "Ben gonlu kiriklarin yanindayim", buyrulmadi mi? Sozun kisasi, aynanin kendi kendine egilmesi ve ihtiyat gostermesi imkansizdir. O bir mihenk tasi ve terazi gibidir; egilimi daima Hakka dogrudur.

Bir defa ona desen ki, "Ey terazi! Bu agirlik azdir dogru oturmuyorsun! Dogru goster!" O ancak hak olan seyi gosterir.

----0----

Halk ile iki yuzlu konusursan hoslarina gider; sen de onlarin sozlerini dinlersen hos karsilarlar. Yoksa baska turlu konusmaktan sikilirlar. Bugun onlar bizimle iyi gecinmeseler bile yine dogru hareket etmek gerekir. Kendine ve dostlarina karsi daima dogru davranmak yarasir. Nasil ki ulu Tanri Peygamberine, "Emrolundugu gibi dogruluk goster" (hud,113; Sura,15) buyuruyor. Sen ki dogrusun, dogru kal! Dogruluk goster.

Hoscakalin

[roman]

elimden aldınız.

Ama tekrar yazacağım, burada DEMOKRASİYİ SAVUNAN İSLAMI VE DEMOKRASİYİ BİR ARADA YAŞATMANIN DOĞRULUĞUNU AÇIKLAYAN BİR SESİ YOK ETMENİZİ BU ALMANYADA HİÇ BİR DEVLET KURUMUNA AÇIKLAYAMAZSINIZ; ATEŞLE OYNAMAKTASNIZ...

[roman]

ohne Text

[roman]

medyasına, resmi kurumlarına ve sivil toplum yapılarına taşıyacağım, en basiti iç işleri bakanlığına yazacağım, en azından Alman vatadaşıyım ve ülkemin hem Anayasasına, hem devlet yapısına bir vatandaş olarak saygım ve sorumluluğum var.

Eminim Enis içinde bulunduğudurum hakında dürüstür. Ona iki günlük zaman tanıyorum tekrar Alpinin defterine bu durumun gerçekten böyle olduğuna dair bir yazıda bulunursa kendisi hakkında kesinlikle Vaybenin bu ne olduğu belirsiz yapısı için ülkeme ve iç işleri bakanlığına baş vuracağım.

Bunun dışında Hera gurubu her ne kadar yalnızca BİLGİ VE EL FENEERİ İLE SORUNUN ÇÖZ
LECEPĞİNİ DÜŞÜNEBİLME SAFLIĞI İLE vaybee gibi( ki ben buranın bu kadar garip olduğunu hiç düşünmemiştim) ( emin olsunlar ki ben bu medyaya yüz çekecek kurumların piçliği ile bile uğraştım) yerlerde safça teorik tartışmalar ile uğraşmaktalar, yazık...

Eğer ki kriminal ve yasa dışı bir mesele varsa bunun olumlu ve olumsuz hukuksal bir çözümü vardır.

İster öyle ister böyle...

Yaşadığımız ülke ilk önce sivil hukuk ülkesi.