Vaybee!
  |   Mitglied werden   |   Hilfe   |   Login
 
Sie sind hier: Startseite > Vaybee! Forum > Gesellschaft & Soziales


Hilfe Kalender Heutige Beiträge

Antwort
 
Themen-Optionen Thema durchsuchen
  #1  
Alt 12.03.2013, 00:46
Benutzerbild von visal
visal visal ist offline
Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 46
Lächeln 12 mart 1921 istiklal mar$imizin kabul edili$ yildönümü...

slm arkada$lar....bugün 12 mart.....mehmet akif ersoy tarafindan yazilan istiklal mar$imizin kabul edili$ yildönümü..... (12 mart 1921)

Ülkenin bağımsızlığı ve bütünlüğü için ATATÜRK önderliğinde mücadele veren TBMM Hükûmeti yeni bir ordu kurarken bu orduyu ayakta tutacak, ona moral verecek güçleri de harekete geçirme çabasındadır. Anadolu'da tutuşan heyecanı koruyacak, vatan sevgisini ve inancı canlı tutacak bir marşın hazırlanması düşüncesi, işte bu amaçla ortaya çıkmıştır.

Dönemin Millî Eğitim Bakanlığı da bu düşünceyi benimseyerek bir yarışma düzenlemiştir. Beğenilen güfte için 500 lira ödül verilecektir. Yarışma için gelen 724 şiir incelemeye alınmıştır. Bir kurulca bunlar titizlikle incelenip şiirlerin 6 tanesi ayrılmıştır. Ama hiçbiri beğenilmemiş, marş olacak değerde bulunmamıştır. O zaman Burdur Milletvekili olan Mehmet Akif'in para ödülünden rahatsızlık duyduğu için yarışmaya katılmadığı öğrenilmiştir. Ancak Mehmet Akif, Millî Eğitim Bakanı Hamdullah Suphi TANRIÖVER'in "Mükâfatı almazsınız; fakat, iştirak ediniz." ricası üzerine yarışmaya katılmıştır.

Millî Eğitim Bakanı Hamdullah Suphi, daha önce seçilen altı şiirle Mehmet Akif'in şiirini ordu komutanlarına göndermiştir. Onlardan, şiirlerin askerlere okunması ve beğenilenlerin sıralanmaları istenmiştir. Komutanlar, kısa sürede sonucu bildirmişlerdir: Hepsi de Mehmet Akif'in şiirini birinci sıraya almıştır.

12 Mart 1921 tarihinde TBMM'de yapılan oylama sonucunda Mehmet Akif'in şiiri, İstiklal Marşı olarak kabul edilmiştir. Mehmet Akif Ersoy, verilen 500 liralık ödülü "Ben bu şiiri para için yazmadım." diyerek Türk ordusuna bağışlamıştır. Mehmet Akif, İstiklal Marşı'nı kitabı Safahat'a niçin koydurmadığı sorulduğunda "O benim değil, milletimindir." cevabını vermiştir.

İstiklal Marşı'nın bestelenmesi için yarışma düzenlenmiş, bu yarışmaya 24 besteci katılmıştır. 1924 yılında Ankara'da toplanan seçici kurul, Ali Rıfat ÇAĞATAY'ın bestesini kabul etmiştir. Bu beste 1930 yılına kadar çalındıysa da 1930'da değiştirilerek Cumhurbaşkanlığı Orkestrası Şefi Osman Zeki ÜNGÖR'ün hazırladığı bugünkü beste yürürlüğe konmuştur.

Millî marşımız, milletimizin hiç değişmeyen bağımsızlık karakterinin yakın çağdaki büyük tezahürü olan ve Mustafa Kemal ATATÜRK önderliğinde gerçekleştirilen Kurtuluş Savaşı içinden çıkmıştır. Millî marşımız, Türk milletinin "medeniyet denilen tek dişi kalmış bir canavar" tarafından yok edilme niyet ve teşebbüslerine karşı verilmiş bir kavganın içinden doğmuştur. Onun için adı "İstiklal Marşı"dır.

Mehmet Akif, son günlerinde, hasta yatağında yatarken kendisine İstiklal Marşı için “Acaba yeniden yazılsa daha iyi olmaz mı?” diye bir sual sorulmuş. Akif’in şu cevabı, bu marşın neyin destanı, neyin mahsulü olduğunu anlatacak bir vecizedir:

“O şiir bir daha yazılamaz, onu ben de yazamam; onu yazmak için o günleri görmek, o günleri yaşamak lazım. Allah, bir daha bu millete bir İstiklal Marşı yazdırmasın.”

İstiklal Marşı, Cumhuriyet’in ilanından önce 12 Mart 1921 tarihinde yazılmış olmakla beraber, Cumhuriyet’i müjdelemiş ve millî marş olarak kabul edildikten sonra da hemen her gün tekrarlandığı için ATATÜRK ile beraber Cumhuriyet’in sembolü olmuştur.
Angehängte Grafiken
Dateityp: jpg 62442_520212271355098_1048378106_n.jpg (48,9 KB, 4x aufgerufen)
  #2  
Alt 13.03.2013, 09:31
Benutzerbild von Herrlichkeit
Herrlichkeit Herrlichkeit ist offline
Erfahrener Benutzer
 
Registriert seit: 26.02.2013
Beiträge: 1.567
Standard

Zitat:
Zitat von visal Beitrag anzeigen
slm arkada$lar....bugün 12 mart.....mehmet akif ersoy tarafindan yazilan istiklal mar$imizin kabul edili$ yildönümü..... (12 mart 1921)

Ülkenin bağımsızlığı ve bütünlüğü için ATATÜRK önderliğinde mücadele veren TBMM Hükûmeti yeni bir ordu kurarken bu orduyu ayakta tutacak, ona moral verecek güçleri de harekete geçirme çabasındadır. Anadolu'da tutuşan heyecanı koruyacak, vatan sevgisini ve inancı canlı tutacak bir marşın hazırlanması düşüncesi, işte bu amaçla ortaya çıkmıştır.

Dönemin Millî Eğitim Bakanlığı da bu düşünceyi benimseyerek bir yarışma düzenlemiştir. Beğenilen güfte için 500 lira ödül verilecektir. Yarışma için gelen 724 şiir incelemeye alınmıştır. Bir kurulca bunlar titizlikle incelenip şiirlerin 6 tanesi ayrılmıştır. Ama hiçbiri beğenilmemiş, marş olacak değerde bulunmamıştır. O zaman Burdur Milletvekili olan Mehmet Akif'in para ödülünden rahatsızlık duyduğu için yarışmaya katılmadığı öğrenilmiştir. Ancak Mehmet Akif, Millî Eğitim Bakanı Hamdullah Suphi TANRIÖVER'in "Mükâfatı almazsınız; fakat, iştirak ediniz." ricası üzerine yarışmaya katılmıştır.

Millî Eğitim Bakanı Hamdullah Suphi, daha önce seçilen altı şiirle Mehmet Akif'in şiirini ordu komutanlarına göndermiştir. Onlardan, şiirlerin askerlere okunması ve beğenilenlerin sıralanmaları istenmiştir. Komutanlar, kısa sürede sonucu bildirmişlerdir: Hepsi de Mehmet Akif'in şiirini birinci sıraya almıştır.

12 Mart 1921 tarihinde TBMM'de yapılan oylama sonucunda Mehmet Akif'in şiiri, İstiklal Marşı olarak kabul edilmiştir. Mehmet Akif Ersoy, verilen 500 liralık ödülü "Ben bu şiiri para için yazmadım." diyerek Türk ordusuna bağışlamıştır. Mehmet Akif, İstiklal Marşı'nı kitabı Safahat'a niçin koydurmadığı sorulduğunda "O benim değil, milletimindir." cevabını vermiştir.

İstiklal Marşı'nın bestelenmesi için yarışma düzenlenmiş, bu yarışmaya 24 besteci katılmıştır. 1924 yılında Ankara'da toplanan seçici kurul, Ali Rıfat ÇAĞATAY'ın bestesini kabul etmiştir. Bu beste 1930 yılına kadar çalındıysa da 1930'da değiştirilerek Cumhurbaşkanlığı Orkestrası Şefi Osman Zeki ÜNGÖR'ün hazırladığı bugünkü beste yürürlüğe konmuştur.

Millî marşımız, milletimizin hiç değişmeyen bağımsızlık karakterinin yakın çağdaki büyük tezahürü olan ve Mustafa Kemal ATATÜRK önderliğinde gerçekleştirilen Kurtuluş Savaşı içinden çıkmıştır. Millî marşımız, Türk milletinin "medeniyet denilen tek dişi kalmış bir canavar" tarafından yok edilme niyet ve teşebbüslerine karşı verilmiş bir kavganın içinden doğmuştur. Onun için adı "İstiklal Marşı"dır.

Mehmet Akif, son günlerinde, hasta yatağında yatarken kendisine İstiklal Marşı için “Acaba yeniden yazılsa daha iyi olmaz mı?” diye bir sual sorulmuş. Akif’in şu cevabı, bu marşın neyin destanı, neyin mahsulü olduğunu anlatacak bir vecizedir:

“O şiir bir daha yazılamaz, onu ben de yazamam; onu yazmak için o günleri görmek, o günleri yaşamak lazım. Allah, bir daha bu millete bir İstiklal Marşı yazdırmasın.”

İstiklal Marşı, Cumhuriyet’in ilanından önce 12 Mart 1921 tarihinde yazılmış olmakla beraber, Cumhuriyet’i müjdelemiş ve millî marş olarak kabul edildikten sonra da hemen her gün tekrarlandığı için ATATÜRK ile beraber Cumhuriyet’in sembolü olmuştur.
Lütfen su atatürkü Mehmet Akif Ersoy ile bir cümlede kullanmayin.

Bu üstadin canindan cok sevdigi vatanindan kovulusunu, kacmak zorunda kalisini UNUTMADIK.

malesef Istiklal Marsi sairimiz ve büyük üstadimiz devlet kayitlarina islamci olarak gecmistir.

Milli Mücadeleyi kazananlarla üzümleri toplayanlar farkli!!! Mehmet Akif vatani ugruna canina kadar herseyini ortaya koymustur.

Gerek Istanbul'da gerek Balikesir'de yaptigi konusmalar bir hürriyet manifestosudur.
Mehmet Akif Ersoy bu konusmalarini tamamen hadise ve Ehli Sünnete dayandirmasi önemli bir isaret ve halkin uyanmasini sagliyor.

Daha sonra büyük üstadimiz mücadele ettigimiz düsmanlari taklit etmeye zorlandiginda buna dayanamadi.

Mehmet Akif Ersoy Kuran meali yazmis ve ölmeden önce bunun yakilmasini istemisti.

Neden yakilmasini istedigini soruldugunda:
"Tercüme güzel. Lakin onu verirsem namazda camide okutmaya calisacak o vatan hainleri. Ben o vakit Allah'imin huzuruna cikamam ve Peygamberimin yüzüne bakamam."

Mehmet Akif Ersoy'un sucu:
bati yanlisi olmamasiydi
sapkayi halkin basina zorla gecirilmesiydi
ve bu sapkayi gecirmek isteyenlere isyan etmesiydi
sucu vatanini canindan cok sevmekti.

Mehmet Akif Ersoy'un degindigi vatan hainleri ve onlarin olusturdugu zihniyeti yok etmekteyiz.
Büyük üstadimizi unutmayacagiz ve yasadigi bu zulmü unutturmayacagiz.
  #3  
Alt 13.03.2013, 13:34
Benutzerbild von visal
visal visal ist offline
Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 46
Standard

bu vatani katkilariyla bize emanet eden tüm atalarimiza $ükran borcluyuz......
atatürk dedigin $ahis bizzat canakkale sava$inda sava$mi$ bi vatanseverdir....
hatalari ve katkilariyla vatanseverliginden $üphe duymadigim bu iki insanin mekanlari cennet olsun....
  #4  
Alt 13.03.2013, 15:21
Benutzerbild von Herrlichkeit
Herrlichkeit Herrlichkeit ist offline
Erfahrener Benutzer
 
Registriert seit: 26.02.2013
Beiträge: 1.567
Standard

Zitat:
Zitat von visal Beitrag anzeigen
bu vatani katkilariyla bize emanet eden tüm atalarimiza $ükran borcluyuz......
atatürk dedigin $ahis bizzat canakkale sava$inda sava$mi$ bi vatanseverdir....
hatalari ve katkilariyla vatanseverliginden $üphe duymadigim bu iki insanin mekanlari cennet olsun....
evet bu vatani bize emanet eden tüm atalarimiza sükranimizi sunuyorum, ama atatürk'ün amaci ve kimlerin güdümünde olan birisi oldugunu burada konu etmeyelim.

kafatasi dersi veren atatürk
daha nice devlet arsiv bilgileri acilip halka sunulacak.
10-20 sene sonra simdi sevidigin atanin ne oldugunu ögreneceksiniz.

ARKADASLAR LÜTFEN TARIHI ARASTIRIN. HELE BU ATA KONUSUNU COK IYI ARASTIRIN!!!
Antwort



Forumregeln
Es ist Ihnen nicht erlaubt, neue Themen zu verfassen.
Es ist Ihnen nicht erlaubt, auf Beiträge zu antworten.
Es ist Ihnen nicht erlaubt, Anhänge anzufügen.
Es ist Ihnen nicht erlaubt, Ihre Beiträge zu bearbeiten.

vB Code ist An.
Smileys sind An.
[IMG] Code ist An.
HTML-Code ist Aus.
Gehe zu