[Der_Levantiner]

http://www.ilk-kursun.com/haber/112505


SEVGİLİ okuyucularım, Türkiye’de Müslümanlar –bu hükümet döneminde- artık iki ana gruba ayrılıyor.
-VIP Müslümanlar.
-Sıradan Müslümanlar.

Bilmeyenler belki vardır, onlar için yazayım. “VIP” İngilizce bir sözcük dizisi. Türkçede genelde biz vip diye okuyoruz.
“Very important person.” (Çok önemli kişi.)
Çok önemli kişi ve çok önemli Müslüman olmak elbette çok önemli! Örneğin Türkiye’de bu açıdan bir sıralama yapmak gerekirse ilk sırayı mutlaka Abdullah-Tayyip ikilisi alır. Onlar çok önemlidir!
Sonra onları suikast mağduru Bülent vesaire gibiler izler.
Onların ardından bakanlar, müsteşarlar, para babası işadamları, AKP il ve ilçe başkanları, belediye başkanları, parti yöneticileri falan filan gelir. Hepsi de çok önemli kişilerdir, aynı zamanda çok önemli Müslümanlardır!
Onların ismi vip olunca, Müslümanlığı da vip olur.
***
Peki bu ne demektir? Ramazan ayından örnekler vereyim.
Vip Müslümanların iftar sofraları saraylarda, köşklerde, ya da beş yıldızlı otellerde kurulur. O sofraların bir bölümünün maliyeti devlet bütçesinden karşılanır.
Sadece kuş sütü eksiktir.
Çeşitli et, balık, tavuk yemekleri, salatalar, zeytinyağlılar, peynir zeytin çeşitleri, meyve ve tatlı tabakları…Sonra gelsin çaylar kahveler.
Gerçi o sofralara çöken bazıları oruçlu değildir ama hepsi oruç tutuyormuş gibi yapar…
Ve böylece Allah’ı kandırmaya kalkışırlar.
Vip Müslümanların iftar sofraları, devletin imamlarına Kuran okutarak başlar. Sofralarda devletin veya beş yıldızlı otellerin garsonları hizmet verir.
Yemek bitince, hele Abdullah-Tayyip vesaire gibiler o sofraları onurlandırmışsa, ille de bir siyasi nutuk atarlar. Sofrada tıka basa doldurulmuş mideyle nutuk atmak, sanırım bu işin en zevksiz ve zor tarafıdır.
İftara çağrılan yandaş medya ordusu da bunu “Sayın büyüğümüz buyurdular ki…” diye haber yapar.
***
Benim tahminime göre vip Müslümanların hepsi zengin ailelerden gelir! Kundak aşamasından beri mamalarını bile o cicili bicili, görkemli sofralarda yemişlerdir!
Büyüyünce saraylara geçmişler ve bu kez oralarda kurulan iftar sofralarına çökmüşlerdir.
Örneğin Tayyip’in bazı iftar yemeklerini Dolmabahçe Sarayında vermesi boşuna değildir.
O, anasından sarayda doğmuş, sarayda büyümüş, yemeklerini her zaman saray sofralarında yemiştir.
Günün birinde vip Müslüman olması, yaşamını asla değiştirmemiştir!
Onu ve benzerlerini lütfen kınamayın, ailesinden ne gördüyse o düzeni devam ettirmektedir!
Saray sofralarına, devlet parasıyla düzenlenen iftarlara alışıktır.
***
Şimdi vip Müslümanlığın yeni uygulamalarını görüyoruz. Tayyip geçenlerde İstanbul’da bir cami açılışı yaptı. Yanında Afrika kıtasından gelen birkaç kişi vardı.
Meğer bu camiye de vip bölümü yaptırmışlar.
Tayyip vip odasına çekildi ve görüşmeler yaptı.
Allah’ın evinde vip!..
Bunların iktidarı döneminde daha neler göreceğiz neler!
Bugüne kadar kaç kez tanık olduk. Bazı vip’ler camiye geç kalır…
Ve imam namazı bekletir. Allah’ın evinde vip kuralları işte böyle uygulanır.
***
Ülkemizi yöneten Vip Müslümanlar, bu işin kitabını yazmıştır. Toplumu gıdıklamak ve birilerini kafakola almak için yapmayacakları numara yoktur.
Bir gün şehit ailelerine ve gazilerimize iftar verip onları onurlandırırlar!
Bir başka gün güya habersizmiş gibi gecekondu ziyareti yaparlar, önceden adres verip çekim yaptırdıkları kameralar önünde Allah, din iman falan derler, fakirleri ne kadar çok sevdiklerini anlatırlar, AKP’ye kaydını yaptıranlara gıda paketi verirler!
Vip Müslümanların başka uygulamaları da vardır.
Para gücü, ihaleler, devletin malı mülkü bunların elindedir. Eşe dosta, partililere, yandaşlara rant sağlamayı bunlar yapar.
Yolsuzluk, peşkeş, hortumlama, yandaş zengin etme, gemiler ve gemicikler, beş yıldızlı oteller hep bunların tekelindedir.
Masum insanları cezaevlerinde süründüren de bunlardır.
11 ay günah işlerler, Ramazan boyunca günahlarının affedilmesini beklerler.
***
Bir de vip olmayan Müslümanlar vardır ki, sayıca vip’lerden çok daha fazladırlar.
Onlar sıradan, fakir fukara, ya da orta direk, memur, esnaf, işçi, ev kadını Müslümanlardır. İşlerine bakarlar, Allah’a yakarırlar, ibadetlerini Allah rızası için yaparlar.
Ramazan ayında evlerinde iftar açarlar.
Sofraları mütevazıdır. Vip’lerin yemeğini onlar asla yiyemez ama pek çoğu, oylarını o görkemli sofralara çöken vip’lere verirler.
Dönen sömürü çarkını, yandaşların nasıl zengin edilip kendilerinin ayın sonunu getiremediğini, müminlerin sırtından oynanan oyunları, vip’lerin oy avcılığı için tezgâhladığı vurgun düzenini, din ticaretini ve din sömürüsünü onlara kolay kolay anlatamazsınız.
Anlatmaya çalıştığınız zaman alacağınız yanıt şaşırtıcıdır:
“Ama onlar Müslüman, dinimize çok önem veriyorlar!”
***
Her Ramazan ayında Türkiye’nin çeşitli yerlerinde olaylar çıkar. Oruç tutanlar, oruç tutmayanları döver. İnsanlar dayak yer, bıçaklanır.
İstanbul ve Ankara’nın belli bölgeleriyle deniz kıyıları hariç, Ramazan’da Anadolu illerinden herhangi birine gidiniz.
Mahalle baskısı ve AKP’nin yarattığı siyasi baskı o boyutlara varmıştır ki, bir bardak su içecek, bir lokma bir şey yiyecek yer bulamazsınız.
Bu baskıya katlanan, ya da oruç tutmayanı döven Müslümanlar, vip olmayan Müslümanlardır.
Vip’ler böyle olaylara karşıdır ve şöyle derler:
“Aman olay çıkmasın, biz her şeyi çaktırmadan yapıyoruz. Din devletini yavaş yavaş kuruyoruz. Ramazan boyunca çıkacak her olay hükümetimizin aleyhine olur. Tekerimize çomak sokmayın…”
O kadar müsamahalı davranırlar ki, oruç tutmadığınızı bildikleri halde sofralarına otursanız bile size güleryüz gösterirler, “Aman efendim sizin burada olmanız yeter” derler.
Özellikle Anadolu’da mahalle baskısı ve siyasi baskı öyle boyutlara vardırıldı ki, oruç tutmayan bile kendisini oruçlu gösteriyor!
Öğle vakti “Biraz dinlenmek!” için evine giden memur veya esnaf, yemeğini güzelce yiyor ve işinin başına dönüyor!
***
Vip olmayan dindaşımız, vip’lerin çöktüğü o beş yıldızlı sofraların görkemini, oradaki yemekleri hayal bile edemez.
Onların kaderi iftarı belediye çadırlarında kurufasulye bulgur pilavı ile açmak, ya da verilen gıda paketiyle yetinmektir.
Vip Müslüman ayrıdır, vip olmayan ayrıdır.
Vip müslüman işini bilir. Saraylar, paracıklar, gemicikler, ihale, peşkeş, rant dağıtımı, hortumlama, siyasi güç, her şey onun elinde ve yetkisindedir.
Vip olmayan Müslüman bu tezgahı görmek ve nasıl sömürüldüğünü anlamak istemez.
O yüzden her seçimde gidip oyunu vip’lere verir…

SÖZCÜ

Zitat von Der_Levantiner

SEVGİLİ okuyucularım, Türkiye’de Müslümanlar –bu hükümet döneminde- artık iki ana gruba ayrılıyor.
-VIP Müslümanlar.
-Sıradan Müslümanlar.

Bilmeyenler belki vardır, onlar için yazayım. “VIP” İngilizce bir sözcük dizisi. Türkçede genelde biz vip diye okuyoruz.
“Very important person.” (Çok önemli kişi.)
Çok önemli kişi ve çok önemli Müslüman olmak elbette çok önemli! Örneğin Türkiye’de bu açıdan bir sıralama yapmak gerekirse ilk sırayı mutlaka Abdullah-Tayyip ikilisi alır. Onlar çok önemlidir!
Sonra onları suikast mağduru Bülent vesaire gibiler izler.
Onların ardından bakanlar, müsteşarlar, para babası işadamları, AKP il ve ilçe başkanları, belediye başkanları, parti yöneticileri falan filan gelir. Hepsi de çok önemli kişilerdir, aynı zamanda çok önemli Müslümanlardır!
Onların ismi vip olunca, Müslümanlığı da vip olur.

VIP o kadar batiyorsa daha önceleri niye konusmadin Emin bey? Simdi artik senin zihniyettekiler VIPligini kaybedincemi batmaya basladi?

Zitat von Der_Levantiner

***
Peki bu ne demektir? Ramazan ayından örnekler vereyim.
Vip Müslümanların iftar sofraları saraylarda, köşklerde, ya da beş yıldızlı otellerde kurulur. O sofraların bir bölümünün maliyeti devlet bütçesinden karşılanır.
Sadece kuş sütü eksiktir.
Çeşitli et, balık, tavuk yemekleri, salatalar, zeytinyağlılar, peynir zeytin çeşitleri, meyve ve tatlı tabakları…Sonra gelsin çaylar kahveler.

Daha once senin zihniyetteki insanlar saraylarda kösklerde yer icer dans ederken niye bir yerine batmadi? Simdi niye batiyor? Zengin ister balik ister tavuk yer. Sana ne Emin? Senin yedigin ictigine karisan varmi?

Zitat von Der_Levantiner

Gerçi o sofralara çöken bazıları oruçlu değildir ama hepsi oruç tutuyormuş gibi yapar…

Olum Emin kimin oruclu olup olmadigi sana ne? Milletin dinine veya dinini nasil uyguladigini sana soracak degiliz. Yobaz Emin.

Zitat von Der_Levantiner

Ve böylece Allah’ı kandırmaya kalkışırlar.

Din Allah ile kulun arasindadir. Kimsenin karismaya hakki yoktur.

Zitat von Der_Levantiner

Vip Müslümanların iftar sofraları, devletin imamlarına Kuran okutarak başlar. Sofralarda devletin veya beş yıldızlı otellerin garsonları hizmet verir.

Daha önceleri devletin parasiyla champagnerler patlatilirken niye aglamadin emin? Simdi icki yerine imam kuran okuyorsa niye batti sana?

Zitat von Der_Levantiner

Yemek bitince, hele Abdullah-Tayyip vesaire gibiler o sofraları onurlandırmışsa, ille de bir siyasi nutuk atarlar. Sofrada tıka basa doldurulmuş mideyle nutuk atmak, sanırım bu işin en zevksiz ve zor tarafıdır.
İftara çağrılan yandaş medya ordusu da bunu “Sayın büyüğümüz buyurdular ki…” diye haber yapar.

O sofralara katilmadigin cok belli. Tika basami yeniyor veya baskami yeniyor bunu bile bilmiyorsun. Zevksizmi degilmi sana kalmamistir Emin.

Zitat von Der_Levantiner

***
Benim tahminime göre vip Müslümanların hepsi zengin ailelerden gelir! Kundak aşamasından beri mamalarını bile o cicili bicili, görkemli sofralarda yemişlerdir!
Büyüyünce saraylara geçmişler ve bu kez oralarda kurulan iftar sofralarına çökmüşlerdir.
Örneğin Tayyip’in bazı iftar yemeklerini Dolmabahçe Sarayında vermesi boşuna değildir.
O, anasından sarayda doğmuş, sarayda büyümüş, yemeklerini her zaman saray sofralarında yemiştir.
Günün birinde vip Müslüman olması, yaşamını asla değiştirmemiştir!
Onu ve benzerlerini lütfen kınamayın, ailesinden ne gördüyse o düzeni devam ettirmektedir!
Saray sofralarına, devlet parasıyla düzenlenen iftarlara alışıktır.

Emin senin katildigin sofralara karisan oldumu? Daha önceleri sofra yokmus gibi milleti kandiramazsin cahil emin. Sen küs sütüyle mi beslendin cocukken? Senin Dogan patronun kus sütüylemi beslendi? Ama vergiden kacirarak iyi yasadiniz. Yetimin parasiyla yediniz ictiniz. Simdide yiyemedigin icin sana batti gibi

Zitat von Der_Levantiner

***
Şimdi vip Müslümanlığın yeni uygulamalarını görüyoruz. Tayyip geçenlerde İstanbul’da bir cami açılışı yaptı. Yanında Afrika kıtasından gelen birkaç kişi vardı.
Meğer bu camiye de vip bölümü yaptırmışlar.
Tayyip vip odasına çekildi ve görüşmeler yaptı.
Allah’ın evinde vip!..
Bunların iktidarı döneminde daha neler göreceğiz neler!
Bugüne kadar kaç kez tanık olduk. Bazı vip’ler camiye geç kalır…
Ve imam namazı bekletir. Allah’ın evinde vip kuralları işte böyle uygulanır.

Hayatinda camiyi iceriden kac kere gördün? Gitmedigin yere niye karisiyorsun? Her yerde VIP varken camide niye olmasin? Lan senin eski patronun is yerinde bile her yer VIP ve vip olmayan ila ayrili. Bu ne iki yüzlülük?

Zitat von Der_Levantiner

***
Ülkemizi yöneten Vip Müslümanlar, bu işin kitabını yazmıştır. Toplumu gıdıklamak ve birilerini kafakola almak için yapmayacakları numara yoktur.
Bir gün şehit ailelerine ve gazilerimize iftar verip onları onurlandırırlar!
Bir başka gün güya habersizmiş gibi gecekondu ziyareti yaparlar, önceden adres verip çekim yaptırdıkları kameralar önünde Allah, din iman falan derler, fakirleri ne kadar çok sevdiklerini anlatırlar, AKP’ye kaydını yaptıranlara gıda paketi verirler!

Sana ne Emin. Yemek veriyorlarya o önemli. Senin zihniyetindekiler bastayken hic vermiyorlardi. Fakirler son 5 yildir kendilerine geldi. Daha once nerdeydin yobaz emin?

Zitat von Der_Levantiner

Vip Müslümanların başka uygulamaları da vardır.
Para gücü, ihaleler, devletin malı mülkü bunların elindedir. Eşe dosta, partililere, yandaşlara rant sağlamayı bunlar yapar.
Yolsuzluk, peşkeş, hortumlama, yandaş zengin etme, gemiler ve gemicikler, beş yıldızlı oteller hep bunların tekelindedir.

Ispatlayabiliyorsan yazda hepimiz görelim. Ama ispatlayamiyorsan serefsizsin Emin

Zitat von Der_Levantiner

Masum insanları cezaevlerinde süründüren de bunlardır.

Darbe yapmak isteyenler senin gözünde masum. Ne oldugunu ortaya koyuyorsun Emin.

Zitat von Der_Levantiner

11 ay günah işlerler, Ramazan boyunca günahlarının affedilmesini beklerler.

Sana ne insanlarin dininden. Birak bu din sömürgesini.

Zitat von Der_Levantiner

***
Bir de vip olmayan Müslümanlar vardır ki, sayıca vip’lerden çok daha fazladırlar.
Onlar sıradan, fakir fukara, ya da orta direk, memur, esnaf, işçi, ev kadını Müslümanlardır. İşlerine bakarlar, Allah’a yakarırlar, ibadetlerini Allah rızası için yaparlar.
Ramazan ayında evlerinde iftar açarlar.
Sofraları mütevazıdır. Vip’lerin yemeğini onlar asla yiyemez ama pek çoğu, oylarını o görkemli sofralara çöken vip’lere verirler.
Dönen sömürü çarkını, yandaşların nasıl zengin edilip kendilerinin ayın sonunu getiremediğini, müminlerin sırtından oynanan oyunları, vip’lerin oy avcılığı için tezgâhladığı vurgun düzenini, din ticaretini ve din sömürüsünü onlara kolay kolay anlatamazsınız.
Anlatmaya çalıştığınız zaman alacağınız yanıt şaşırtıcıdır:
“Ama onlar Müslüman, dinimize çok önem veriyorlar!”

Sana ne kimin kime oy verdigi. Artik insanlar cahil degil. Yillardir bos konusacagina bu söylediklerine delil göstersen derim

Zitat von Der_Levantiner

***
Her Ramazan ayında Türkiye’nin çeşitli yerlerinde olaylar çıkar. Oruç tutanlar, oruç tutmayanları döver. İnsanlar dayak yer, bıçaklanır.
İstanbul ve Ankara’nın belli bölgeleriyle deniz kıyıları hariç, Ramazan’da Anadolu illerinden herhangi birine gidiniz.
Mahalle baskısı ve AKP’nin yarattığı siyasi baskı o boyutlara varmıştır ki, bir bardak su içecek, bir lokma bir şey yiyecek yer bulamazsınız.

Yalan söyleyen senin gibi olsun Emin. Ankara, Izmir ve Istanbul’da her kösede yemek yeniyor. Bir sen yemek yiyecek su icecek yer bulamiyorsun.

Zitat von Der_Levantiner

Bu baskıya katlanan, ya da oruç tutmayanı döven Müslümanlar, vip olmayan Müslümanlardır.
Vip’ler böyle olaylara karşıdır ve şöyle derler:
“Aman olay çıkmasın, biz her şeyi çaktırmadan yapıyoruz. Din devletini yavaş yavaş kuruyoruz. Ramazan boyunca çıkacak her olay hükümetimizin aleyhine olur. Tekerimize çomak sokmayın…”
O kadar müsamahalı davranırlar ki, oruç tutmadığınızı bildikleri halde sofralarına otursanız bile size güleryüz gösterirler, “Aman efendim sizin burada olmanız yeter” derler.
Özellikle Anadolu’da mahalle baskısı ve siyasi baskı öyle boyutlara vardırıldı ki, oruç tutmayan bile kendisini oruçlu gösteriyor!
Öğle vakti “Biraz dinlenmek!” için evine giden memur veya esnaf, yemeğini güzelce yiyor ve işinin başına dönüyor!

Sana ne insanlarin özelinde yaptiklari? Sen milletin özeline karismayi birak, yoksa birgün senin özeline karisirlar.

Zitat von Der_Levantiner

***
Vip olmayan dindaşımız, vip’lerin çöktüğü o beş yıldızlı sofraların görkemini, oradaki yemekleri hayal bile edemez.
Onların kaderi iftarı belediye çadırlarında kurufasulye bulgur pilavı ile açmak, ya da verilen gıda paketiyle yetinmektir.
Vip Müslüman ayrıdır, vip olmayan ayrıdır.
Vip müslüman işini bilir. Saraylar, paracıklar, gemicikler, ihale, peşkeş, rant dağıtımı, hortumlama, siyasi güç, her şey onun elinde ve yetkisindedir.
Vip olmayan Müslüman bu tezgahı görmek ve nasıl sömürüldüğünü anlamak istemez.
O yüzden her seçimde gidip oyunu vip’lere verir…

Bu adama birseyler batiyor ama malesef ne battigini acikca söyleyemiyor. Erkek kemalist kalmamiski memlekette.

[Der_Levantiner]

Günde 24 saat din nutuklari yapan ve din kelimesini agzindan düsürmeyen insanlar cark onlarin lehine isledimiydi birden ahireti mahireti birakipta kendilerini dünyevi sevklere verdilermyidi buna din tüccarligi denir! Kusuruma bakma Azzi ama din bu sahtekarlarin tekelinde olan bir mal degil. Din Allah'in insanlara gönderdigi ve hangi din olursa olsun (semavi dinler) hepsi insanlara paylasmayi az ile yetinmeyi ögrettir. Peygamber efendimiz Hz. Muhammet buyuruyor ki, saka bile olsa yalan söylemeyiniz. Ben o insanlarin hangi dine mensup oldugunu bilmiyorum ama bir müslüman olarak onlarin yaptiklari ile benim kitapimda yazanlar yüzde yüz zit seyler...

Zitat von Der_Levantiner

Günde 24 saat din nutuklari yapan ve din kelimesini agzindan düsürmeyen insanlar cark onlarin lehine isledimiydi birden ahireti mahireti birakipta kendilerini dünyevi sevklere verdilermyidi buna din tüccarligi denir! Kusuruma bakma Azzi ama din bu sahtekarlarin tekelinde olan bir mal degil. Din Allah'in insanlara gönderdigi ve hangi din olursa olsun (semavi dinler) hepsi insanlara paylasmayi az ile yetinmeyi ögrettir. Peygamber efendimiz Hz. Muhammet buyuruyor ki, saka bile olsa yalan söylemeyiniz. Ben o insanlarin hangi dine mensup oldugunu bilmiyorum ama bir müslüman olarak onlarin yaptiklari ile benim kitapimda yazanlar yüzde yüz zit seyler...

Bos konusma Levi. Varsa bir karin agrin acikca söyle. Onlarin yaptigiymista konustuguymusta.
Erkek degilmisin? Acikca bunu yaptilar bunu söylediler desene? Neden korkuyorsun?

[Der_Levantiner]

Zitat von AzziToni

Bos konusma Levi. Varsa bir karin agrin acikca söyle. Onlarin yaptigiymista konustuguymusta.
Erkek degilmisin? Acikca bunu yaptilar bunu söylediler desene? Neden korkuyorsun?

Sen buna bos konusma mi diyorsun lan Azzi? Daha ne kadar dolu konusuyum? Actim agzimi yumdum gözümü! Bir insan serefi icin yasar ben malum zihniyeti yaptiklarindan dolayi serefsizler tayfasina ait ettim. Daha ne kadar dolu konusabilirim ki?


Aslinda en önemli soruyu soruyorsun? Neden korkuyorsun? Cenab-i Allah-u Teala C.C.'dan korkuyorum. Yoksa ne ininden ne cininden ne seytandan ve onlarin insanlar arasindaki mütteviklerinden korkarim evvel Allah.

P.S. Ulan Azzi, seninle vaybee'de ki ramazan özel sohbetimiz hosuma gitmeye basladi. Senin öbür sorularina detayli bir sekilde yine cevap verecegim. Bir kere daha, bikmadan usanmadan! Ta ki hak gelip batil gidesiye kadar! Hz. Ali efendimizin bir sözünü yeni okudum ama cok güzel!

Haksızlık karşısında eğilmeyiniz; çünkü hakkınızla beraber şerefinizi de kaybedersiniz. (Hz. Ali )

Zitat von Der_Levantiner

Sen buna bos konusma mi diyorsun lan Azzi? Daha ne kadar dolu konusuyum? Actim agzimi yumdum gözümü! Bir insan serefi icin yasar ben malum zihniyeti yaptiklarindan dolayi serefsizler tayfasina ait ettim. Daha ne kadar dolu konusabilirim ki?

O zihniyet nedir? Kimin zihniyetidir? Ve en önemlisi o zihniyet ne yapti?
z.B.: „Levi’nin zihniyeti yaptiklarindan dolayi serefsizdir“.
Bu benim görüsümde bos konusmak. Cünkü niye Levinin zihniyeti serefsiz ki? Ne yapmis onun zihniyeti? Benim nereme batmis?
Anlatabildim mi Levi? Onun icin bos konusma diyorum.

Zitat von Der_Levantiner

Aslinda en önemli soruyu soruyorsun? Neden korkuyorsun? Cenab-i Allah-u Teala C.C.'dan korkuyorum. Yoksa ne ininden ne cininden ne seytandan ve onlarin insanlar arasindaki mütteviklerinden korkarim evvel Allah.

Eee korkamdiginin ispatinida isteriz. O kadar seyler saydin simdide git savciya bu adamlardn sikayetci ol.
Ama bilki savci sana ilk ispatin varmi diyecek. Sende yok ama Ahmet Mehmetten duydum diyeceksin.
Savci Ahmeti ve Mehmeti getirtecek ve onlara soracak. Bunlarda Ali Veliden duydum diyecek. Bunlari cok iyi biliyorsun. Ama yinede git savciya.

Zitat von Der_Levantiner

P.S. Ulan Azzi, seninle vaybee'de ki ramazan özel sohbetimiz hosuma gitmeye basladi. Senin öbür sorularina detayli bir sekilde yine cevap verecegim.

Ulan Levi senin sözüne güvenim kalmadi. Önce sirayla konulari tek tek konusacagiz demistik. Konuyu sulandirmadan. Sen ama yine elli sey kattin konuya. Cevap verecem deyip simdiye kadar yamuk yapiyorsun. Ben sana sorularin listesini her defasinda siraliyorum. Lütfen tek tek cevapla.

Zitat von Der_Levantiner

Bir kere daha, bikmadan usanmadan! Ta ki hak gelip batil gidesiye kadar! Hz. Ali efendimizin bir sözünü yeni okudum ama cok güzel!
Haksızlık karşısında eğilmeyiniz; çünkü hakkınızla beraber şerefinizi de kaybedersiniz. (Hz. Ali )

Yine benim dedigime cikiyor. Bildigin birsey varsa egilme git savciya. Gitmezsen hakkinla beraberinde serefini kaybedersin.

[Der_Levantiner]

Recep Tayyip Erdoğan kasası Remzi Gür ile Gizli Telefon Görüşmesi.mp4

http://youtu.be/ABQPe1Grcnw


http://www.gazetevatanemek.com/index...alma-izni.html


RTE’nin “yurtdışı gizli kasası” Remzi Gür’e Irak’tan doğalgaz alma izni










Cuma, 09 Mart 2012 11:38









Remzi Gür, şimdi de Irak'tan gaz getirecek



Irak'tan doğalgaz ithal etme izni Remzi Gür'ün şirketi Siyah Kalem'e verildi. Henüz Irak'tan doğalgaz getirecek bir boru hattı yok



Esin GEDİK

Esin.gedik@aksam.com.tr

08 Mart 2012 Perşembe - Akşam | EKONOMİ




REMZİ Gür'ün kısa süre önce kurduğu Siyah Kalem adlı şirkete, BOTAŞ tarafından Irak'tan doğalgaz alma izni verildi. Şirket, yıllık 700 milyon metreküp ile başlayacak doğalgaz ithalatını 3 milyar metreküpe çıkarmayı ve 2033 yılına kadar devam etmeyi planlıyor. Ancak, henüz Irak'tan doğalgaz getirecek bir boru hattı yok. BOTAŞ yetkilileri 'Irak ile bir boru hattı inşa edilmesi uzun ve zor biri süreç değil, karar alınırsa hemen yatırıma başlanabilir' dedi.. Enerji uzmanları da Türkiye'nin bu yıl doğalgaz sıkıntısı çektiğini gelecek yıllarda da bu sorunun süreceğini belirterek boru hattı yapımının öne alınabileceğini belirtiyor. Petrolün olduğu her yerde doğalgazın da olduğunu belirten uzmanlar 'Remzi Gür'ün ilk lisansı almış olması büyük şans, boru hattı yapımına da başlayabilirler. Irak tarafı sınıra kadar getirir, Türkiye tarafını ise kamulaştırma bedelini BOTAŞ öder, özel sektör de yapımını üstlenir. Bu durumda Siyah Kalem de boru hattını yapmaya istekli olabilir' dedi.





http://www.gazetevatanemek.com/

Zitat von Der_Levantiner

Recep Tayyip Erdoğan kasası Remzi Gür ile Gizli Telefon Görüşmesi.mp4

http://youtu.be/ABQPe1Grcnw

http://www.gazetevatanemek.com/index...alma-izni.html


RTE’nin “yurtdışı gizli kasası” Remzi Gür’e Irak’tan doğalgaz alma izni










Cuma, 09 Mart 2012 11:38









Remzi Gür, şimdi de Irak'tan gaz getirecek



Irak'tan doğalgaz ithal etme izni Remzi Gür'ün şirketi Siyah Kalem'e verildi. Henüz Irak'tan doğalgaz getirecek bir boru hattı yok



Esin GEDİK

Esin.gedik@aksam.com.tr

08 Mart 2012 Perşembe - Akşam | EKONOMİ




REMZİ Gür'ün kısa süre önce kurduğu Siyah Kalem adlı şirkete, BOTAŞ tarafından Irak'tan doğalgaz alma izni verildi. Şirket, yıllık 700 milyon metreküp ile başlayacak doğalgaz ithalatını 3 milyar metreküpe çıkarmayı ve 2033 yılına kadar devam etmeyi planlıyor. Ancak, henüz Irak'tan doğalgaz getirecek bir boru hattı yok. BOTAŞ yetkilileri 'Irak ile bir boru hattı inşa edilmesi uzun ve zor biri süreç değil, karar alınırsa hemen yatırıma başlanabilir' dedi.. Enerji uzmanları da Türkiye'nin bu yıl doğalgaz sıkıntısı çektiğini gelecek yıllarda da bu sorunun süreceğini belirterek boru hattı yapımının öne alınabileceğini belirtiyor. Petrolün olduğu her yerde doğalgazın da olduğunu belirten uzmanlar 'Remzi Gür'ün ilk lisansı almış olması büyük şans, boru hattı yapımına da başlayabilirler. Irak tarafı sınıra kadar getirir, Türkiye tarafını ise kamulaştırma bedelini BOTAŞ öder, özel sektör de yapımını üstlenir. Bu durumda Siyah Kalem de boru hattını yapmaya istekli olabilir' dedi.





http://www.gazetevatanemek.com/

Yine konuyu bulandirmak icin hic alakasi olmayan biseyler eklemissin.
Levantin yine kivirdin

PS. konu bulandirma kafanda olusan her soruya bir konu ekle. ben her konuda seni aydinlatirim.

[Der_Levantiner]

Bir basbakan var, bir de gizli kasasi oldugunu Misir'da ki sagir Sultan'in bile kulagina gelmis REMZI GÜR! Bu adam basbakanlik görevi yapan Recep beyin kizina yüklü miktarda para yolluyor ve en kral isleri ölmüs esek fiyatina aliyor sende konuyu saptirmaktan bahsediyorsun.
Asil sen konuyu saptirmada basbakanin Remzi Gür'e kizina para vermesi icin talimat vermesine ne dersin? Remzi Gür'ün de bunu babasinin hayirina yaptigi yok her halde. Onun da kendine göre cikarlari vardir bu soygunculuktan ve vurgunculuktan degil mi?

Zitat von Der_Levantiner

Bir basbakan var, bir de gizli kasasi oldugunu Misir'da ki sagir Sultan'in bile kulagina gelmis REMZI GÜR! Bu adam basbakanlik görevi yapan Recep beyin kizina yüklü miktarda para yolluyor ve en kral isleri ölmüs esek fiyatina aliyor sende konuyu saptirmaktan bahsediyorsun.
Asil sen konuyu saptirmada basbakanin Remzi Gür'e kizina para vermesi icin talimat vermesine ne dersin? Remzi Gür'ün de bunu babasinin hayirina yaptigi yok her halde. Onun da kendine göre cikarlari vardir bu soygunculuktan ve vurgunculuktan degil mi?

Dansözlük yapma ve bunu sormak istiyorsan yeni konu ac. cevabini orada alirsin.