Vaybee!
  |   Mitglied werden   |   Hilfe   |   Login
 
Sie sind hier: Startseite > Vaybee! Forum > Gesellschaft & Soziales


Hilfe Kalender Heutige Beiträge

Antwort
 
Themen-Optionen Thema durchsuchen
  #3241  
Alt 24.05.2007, 00:25
unknown
 
Beiträge: n/a
Standard akp = pkk !

akp ile pkk`nin arasinda hicbir fark yok !

pkk yandaslari youtube`da acikca propaganda yapiyorlar, terrör eylemlerini bir gün öncesinden youtube`dan bildiriyorlar ve ikdidar akp öylesine seyirci kaliyor ! :-))

eee icisleri bakani diyarbakirli olursa bu olaylarda dogaldir !
Gecen seneki diyarbakir ve diger dogu sehirlerindeki kürt ayaklanmasinda günlerce niye seyirci kalindi diye, Türk bayraginin Türkiye sinirlari icerisinde nasil olurda yerlerde sürünür, cignenir ve yakilir diye sasirmamak gerek ! :-))

tayyipin kürt danismani bile tayyipi acik acik amerikaya pazarladi, bu adami kullanmasini bilin dedi, bu pezo danisman hala tayyipin danismani ! :-))

akp`nin vekil ve oylarida zaten genelde dogu kökenli ! :-))

Yani tayyipin, abdusun ve akp tayfasinin pkk`ya karsi az cok sempati duydugunu tayyipin abdullah cöalan denilen haine "SAYIN" kelimesini kullanirken ve pkk`ya karsi mücadelede ölmüs askerler icin "KELLE" diye hitab etmesindende az cok anlasiliyor herhalde !? :-))
  #3242  
Alt 24.05.2007, 00:40
unknown
 
Beiträge: n/a
Standard Demek sende dönmelere katildin !? :-)

Vay alpi vay, demek sende dönemelere katildin !? :-))

Bakiyorumda ülkücülükden akp hainlerinin avukatligina soyunmussun artik !? :-))

Herhalde ülkücüler seni aralarinda görmek istemiyorlar artik !? :-))
eee sen cakallik yaparsan kurtlarda icine almazlar seni ! :-))

"askerlik yan yatma yeri" kime dedi biliyormusun !?
Olayi carpitma, dürüst ol !
Askerde oglu ölmüs, tayyipe sitem eden anaya cevap olarak söylenmis bir cümledir o !

Demek Türk askerinin cani parayla ölcülüyor artik !? :-))
Madem iraka operasyon yapilacakti simdiye kadara akli neredeydi !? :-))
Simdiden sonra irakla alis verisden milyar dolarlar degilde cöl topragimi kazanacagiz !? :-))

Dönme salak avukat seni ! :-))
  #3243  
Alt 24.05.2007, 01:16
unknown
 
Beiträge: n/a
Standard Demokrasi hak hukuk diye aniranlar ...

Dünden beri bekliyorum, acaba demokrasi, baris, hak hukuk, insan haklari diye aniranlar Ankaradaki terrör eylemini kinayacak bir iki satir yazarmi diye !

Hani kendileri barisdan, hakdan hukudan ve demokrasiden ve insan haklarindan yanalarya...
o bakimdan !

Iste siz busunuz, kahpelerin en adisi, hainlerin en serefsizi !

Insanlik disi bir terrör eylemi olmus, 6 genc insan ölmüs, 100den fazla insan yaralanmis ama siz bunu yapan serefsiz haini kinamaya bile yanasmiyorsunuz !

Tipki malatyadaki ilkel yabanileri kinamadiginiz gibi !
  #3244  
Alt 24.05.2007, 08:47
Benutzerbild von halitpasa75
halitpasa75 halitpasa75 ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard o.T.

Afedersin, ancak yazdiklarin sacmaligin daniskasi.

Benim sana verdigim yaniti okumadan, araya küfürbaz bir Libos"un yazisini sikistirip, yine baska telden caliyorsun.

Atatürk"ün Cumhurbaskanligi tartisilmaliymis.

Kardes, tekrarliyorum, Atatürk bambaska bir Anayasa ile secilmistir. O secimin günümüz ile hukuksal acidan hic bir benzerligi yoktur.

Ancak su acidan bir benzerlik vardir, gerici, AKP zihniyetine sahip, Gazi Mustafa Kemal"e oy vermeyen, Gazi Mustafa Kemal"e düsman olan yobazlar dün de varmis TBMM"nde, bugün de var.

Ahlak ve etik"ten söz etmek kolay. Van Savcisi AKP"nin istedigi gibi bir iddianame hazirlayinca, mahkeme Semdinli davasi"nda arzuladiklari yönde karar verince, bu hukukun zaferi olacak, islerine gelmeyen bir karar olunca, yok ulema"ya soracaksin, yok demokrasiye sikilmis bir kursun olacak.
Yargiclari hedef göstereceksin, bunlar öldürülecek ve sen demokrasiden söz edeceksin.

Bu mu ahlak? Bu mu etik? Demokrasiyi hazm edememek iste bu!

Demokrasinin kurallarina uymamak, ancak demokrasi istemek ikiyüzlülüktür, riyakarliktir, takkiyeciliktir, AKP"ciliktir!

Gelelim Latife hanim ve basörtüsü konusuna.

Latife hanim, cagdas bir Türk hanimiydi.
Latife hanim belki bir dönem basörtüsü, dikkatini cekerim basörtüsü, siyasi bir simge olan Lübnan tipi sikmabas türban degil, kullanmis olabilir, ancak unutmayalim ki, Latife Hanim 1923 - 1925 arasi Atatürk ile evli kaldi ve Kilik Kiyafet Kanunu 1925 sonunda, yani bosanmadan sonra, yürürlüge girmistir.

Kisaca, Latife Hanim siyasi bir simge kullanmamistir ve o dönemde yasal bir engel de yokmus.

Ayrica Latife Hanim, kilik kiyafet kanundan dogan haklarini sonuna kadar kullanmistir ve basi acik yasamini sürdürmüstür.

Latife Hanim"i rahat birakin. Zaten dini duygulari ve kadinlari istismar ediyorsunuz, en azindan ölmüs bir insana saygi gösterin.
  #3245  
Alt 24.05.2007, 08:53
Benutzerbild von halitpasa75
halitpasa75 halitpasa75 ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard o.T.

Yazinin büyük bölümüne katilirim, ancak "akp`nin vekil ve oylarida zaten genelde dogu kökenli ! :-))" yazman dogru olmamakla beraber inciticidir.

Ben sahsen günahimi dahi bunlara vermem!
  #3246  
Alt 24.05.2007, 11:55
Benutzerbild von kamaschullah
kamaschullah kamaschullah ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard CHP=MHP=NPD o.T.

ohne Text
  #3247  
Alt 24.05.2007, 13:58
unknown
 
Beiträge: n/a
Standard Arastir, dogu oldugunu göreceksin !

Yanlisin var, akp vekillerinin ve oylarinin geneli dogudandir.
Cünki gecen secim öncesi pkk yandasi partiler yasakdi ve böylelikle o partilerin secmenleri akp`ye oy verdiler !
  #3248  
Alt 24.05.2007, 14:18
Benutzerbild von roman
roman roman ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard !!!

Acı

Akşam saatlerine doğru başkentin en hareketli merkezi Ulus"taki Anafartalar Çarşısı"nın önünde patlayan bomba; sarsıntıdan kırılıp dağılan sayısız pencere camı ve 6 ölü, 102 yaralı...
* * *
Ajans haberlerinde sertleşen bir öfke rüzgârı; lanetleme, kınama, gizli bir düşman veya düşmanlara karşı bir çeşit yumruk sallama...
Sonra en yetkili ağızlardan yapılan ürpertici tahminler:
- Bundan sonra da büyük kentlerde böyle olaylar beklenebilir.
* * *
Türkiye"deki siyasetçi kavgaları; hiçbir zaman ülkenin gerçek yapısıyla, yönetilen yığınların değişik özelliklerde ve değişik biçimlerde öbeklenmiş olan yaşam serüvenlerini aynalaştıramadı.
Tabulaştırılmış demagojik sloganlar, akademik bilimsel bir objektifliğe sürekli ağır bastı.
* * *
Bendeniz ilk kez 1934 yılında tanışmıştım Ankara"yla. Babam, Edirne Vilayeti Umur-u Hukukiye Müdürlüğü"nden, İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü 3. Şube Müdürlüğü"ne atanmıştı.
Bakanlıklarda ilk kez bir apartman dairesinde oturmaya başlamıştık. Bakanlıkların inşaatı henüz devam ediyordu.
Bendeniz de, Mimar Kemal İlkokulu 3. sınıfına gitmeye başlamıştım.
Tüm Türkiye"nin nüfusu, bugünkü İstanbul"un nüfusundan bile azdı.
* * *
Ankara, gerçek bir başkent birikimiyle görüntüsünde miydi; yoksa, Alman şehircilik mimarı Jansen"in de çabalarıyla, yapay bir başkent görüntüsüne mi sokulmak istenmişti; bu tür konuların akla gelmesi bile sakıncalıydı.
* * *
Yıllar sonra, Ulus gazetesinde günlük küçük fıkralar yazdığım 1953 döneminde, bir gün İsmet Paşa"ya:
- Ankara"yı niye başkent yaptınız, diye sormuştum.
Verdiği yanıt şu olmuştu:
- Senden yana olanlara bir şeyler vermezsen, niye senden yana olsunlar ki?
Ankara başkent olunca, rant getirisi de müthiş artmıştı.
* * *
Anafartalar Çarşısı"nda patlayan bomba, salt "imaj"dan ve onun övgüsünden yana olanların; "şeffaflaşma"ya özenenler üstüne, nasıl bir çarpı çektiklerini de, ister istemez getirmekte akla.
* * *
1946 yılında Başbakan Şükrü Saracoğlu, bir pazar günü Anadolu Kulübü"ne, Ulus gazetesinden bir gazeteci istemişti. O sırada gazetede benden başka kimse olmadığı için de, ben gitmiştim.
Saracoğlu, Akşam gazetesinin sahibi Necmeddin Sadak"la baş başa oturmuş konuşuyordu, beni görünce de:
- Gel bakalım delikanlı, otur şuraya, demişti.
* * *
1946 yılının bir pazar günü Başbakan Şükrü Saracoğlu; Ankara"da, Anadolu Kulübü"nde Akşam gazetesi sahibi Necmeddin Sadak"la, Kürt sorununu konuşuyordu.
Necmeddin Sadak, oralara ekonomik yatırımlar yapılmasından söz ediyordu.
Saracoğlu da şöyle diyordu:
- Sarsıntılı bir bölgeye yatırılacak paralar, ziyan olabilir sonunda...
* * *
İlkokullarda öğrencilere ezberletilen şiirlerden biri de şuydu:
Orda bir köy var uzakta;
O köy bizim köyümüzdür,
Gezmesek de, tozmasak da;
O köy bizim köyümüzdür.
Biz kimdik, köylerin görünmeyen gizli ağaları mı?
Mahmut Makal, "Bizim Köy" diye köyün içini yazmaya kalkınca, başı epeyce belaya girmişti.
* * *
Türkiye"de imaj ve yapaylıkla, şeffaflık ve gerçekçilik hiçbir zaman buluşamadı.
Ortaya çıkan dikenli sorunlar çözümlenmek yerine, sürekli ertelendi ve kurtarıcı pozundaki Hazine"den geçinmeli nutukçuların hamasi nutuklarıyla perdelendi:
- Milletimizin gücü her sorunun üstesinden gelmeye kadirdir.
* * *
Bugün de, geminin içindeki kaptanlık ve rota saptama çekişmeleri sürüp giderken; tekne, öfke dalgalarının çalkantılarına doğru kaymakta.
Siyasal parti sayısı arttıkça artmakta, aday adaylarının sayısı on binleri aşmakta...
Üniversite profesörlüğünün bilimsel itibarı dahi, politik itibarın çok gerisinde kalmakta.
* * *
- Türkiye"yi benden daha iyi yönetecek hiç kimse bulunamaz.
- Hayır, benden daha iyisi bulunamaz.
- Asıl benden daha iyisi bulunamaz.
* * *
Maçlarda çıkan vahşi kavgalar, kasabalarda öfke yangınları ve bu kez de Anafartalar Çarşısı"nda patlayan bomba.
* * *
Üretim biçimleri değişmeden, mesleklerle ilgisiz bir eğitimden geçerek "burjuvalaşmayla çağdaşlaşmanın" gerçekleşebileceğini sanma yanılgısı; küreselleşme süreciyle burun buruna gelince...
Ankara"da patlayan lanetli bombadan sonra, en yetkili ağızlardan da yapılan ürpertici tahminler:
- Bundan sonra da büyük kentlerde böyle olaylar beklenebilir.
Bilemiyorum, bu arada sıkıyönetim özlemi çekenler de var mı?
* * *
Ülkenin yöneticileri; Osmanlı dönemindeki Celali isyanları da dahil, şeffaflıkla gerçekçilikten kaçtılar.
Şimdi, ters birikimler sonucu önlemsiz kalmış cerahatlanmalar karşımıza çıktıkça, yüreğimiz dağlanıyor.
* * *
Enseyi karartmayın...
Bazı bedeller karşılığı "onlar-biz" dönemi de aşılacaktır ve 21. yüzyılla gerçek bir dans başlayacaktır.
Çağdaşlaşmanın yapayından, gerçeğine geçme dönemleri çalkantılı oluyor, ne yapalım...

c.altan@prizma.net.tr

Çetin Altan.
  #3249  
Alt 25.05.2007, 08:59
Benutzerbild von halitpasa75
halitpasa75 halitpasa75 ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard o.T.

Kusura bakma, ancak sen yanilgi icindesin.
Son secimlere terör örgütü ile organik bagi olan DEHAP secimlere katildi ve % 6 oy aldi.

Ayrica su konuda anlasalim, Türkiye"de 7 cografi bölge vardir ve Dogu demek, Dogu Anadolu demektir, yoksa Rize, Artvin ve hatta Trabzon"da Türkiye"nin dogu illeridir.

Dogu Anadolu bölgesine ait illerdeki AKP sonuclari söyle:

Agri % 17 - 2.Parti
Ardahan % 12 - 3.Parti
Bingöl % 37 - 1.Parti
Bitlis % 17 - 2.Parti
Elazig % 41 - 1.Parti
Erzincan % 40 - 1.Parti
Erzurum % 54 - 1.Parti
Igdir % 6 - 6.Parti
Kars % 17 - 2.Parti
Malatya % 50 - 1.Parti
Mus % 16 - 2.Parti
Sirnak % 14 - 2.Parti
Tunceli % 6 - 5.Parti
Van % 25 - 1.Parti

Gördügün gibi AKP bu 14 ilin ancak besinde Türkiye ortalamasini asabilmis ve bazi illerde 3., 5. hatta 6.Parti olmustur.

Diger tarafta Ic Anadolu Bölgesinde - Eskisehir haric - Türkiye ortalamsini tüm illerde bayagi asmistir. Kayseri Konya ve Yozgat"ta % 50"nin üzerinde oy toplamistir.

AKP"nin asil oy deposu Ic Anadolu ve Karadeniz Bölgesidir. Malatya, Erzurum ve Erzincan bu Bölgelere sinir olduklari icin AKP"nin oy oranlari bu illerde o kadar yüksek.

Dogu Anadolu RTE"ye günahini dahi vermez!
  #3250  
Alt 25.05.2007, 09:07
Benutzerbild von halitpasa75
halitpasa75 halitpasa75 ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard 6 Sehit

6 Sehit verdik dün.
Icimizdeki aciyi ifade etmek cok zor.
Bizim yerimize Yilmaz Özdil ifade etmis.
O"nun yazisini aktariyorum ve herkese bu yaziyi okumasini tavsiye ediyorum.



6...


Saat 10 civarı falan... Telefon...
"Yılmaz?"
"Evet?"
"Ekrem ben... İzmir"den."
"Vaay, ağabey hayırdır?"
Aynı muhitin çocuğuyuz. Kardeşi, üniversiteden arkadaşım. Ekrem ağabey, bizden 7-8 yaş büyük... Hayli oldu, görüşmeyeli.
"Şırnak"ta 5 şehit varmış."
Gazeteciyiz ya...
"Maalesef ağabey, mayın."
Sesi kırılıyor aniden.
"Tolga orada..."
Oğlu.
Ağlıyor kapı gibi adam... Belli ki o ana kadar zor tutmuş kendini, boşalıyor, ağlıyor...
"Var mı şehitlerin arasında ismi?"
Çok soru duydum da... Bu kadar ağırı...
Gırtlağım düğüm.
Tolga...
Gözümün önüne geliyor hergele.
Okumuyordu kız peşinde koşmaktan, hatırlıyorum... Demek asker, Şırnak"ta.
Baba İzmir"de.
Ben çaresiz.
Geveliyorum, saçma sapan, "bilmiyorum ağabey, henüz isimler açıklanmadı, sen sağlam dur, o yoktur inşallah."
Diyorum ama... Utanıyorum verdiğim cevaptan aslında... Bu kadar arsız bir temenni olabilir mi? Tolga değilse, Hasan, Hasan değilse, Murat... İlla ki, bir babanın evladı... İlla ki, bir ananın kuzusu... "İnşallah seninki değildir" denebilir mi? Diyorum.
Yerin dibine geçerek...
"Öğrenirsen, arar mısın?" diyor.
Biraz daha saçmalıyorum... Kapatıyoruz.

Sigarayı bırakmam mümkün değil.

Saldırıyorum hemen, oraya buraya. Yok. İsim yok. Bir yandan da, düşünmek istemediğim durumu, düşünüyorum... Ya Tolga"ysa... Ne diyeceğim yani, telefon açıp? Ne diyor acaba, şehit ailelerinin kapısını çalan komutanları? Kaç bin defa yaşadılar bu durumu...
"Vuruşmak daha kolay, inan" demişti bir subay bana, "analar, o haberi duyunca, öyle bir bakar ki sana, o gözleri ömrünün sonuna kadar unutamazsın..."
Hiç anlamamışım ne demek istediğini, bu ana kadar... Öküz gibi dinlemişim meğer.

Saat 12.45...
Şehit sayısı, 6"ya çıktı.
Saat 13.33...
Anadolu Ajansı duyurdu. Başbakan, "5" askerimizin şehit olması nedeniyle Genelkurmay Başkanı"na başsağlığı mesajı göndermiş.
Şehit 6... Başsağlığı 5.
Evlatlarımızın öldürülme hızına bile yetişemiyorlar... İsimler hâlâ yok.
Bir umut, haber kanallarını zaplıyorum...
Cannes film festivali var, bir tanesinde.
Öbürü, borsanın hacmini anlatıyor.
Saat 13.55... 14.07... 14.23...
Çalmasın diye dua ediyorum. Çalıyor.
Bu sefer yenge.
Baba atmış kendini sokağa, dayanamamış beklemeye. Ana yüreği sarılmış telefona.
"Var mı?"
Nasıl çıktı ağzımdan, bilmiyorum...
"Yok abla, ben de tam sizi arayacaktım, şükür ki yok, isimler hep başka."
Bir çığlık ki, anlatamam.

Ekrana oturuyorum...
Parmaklarım hiç olmadığı kadar dermansız, tuşlar hiç olmadığı kadar ağır.
Gözüm televizyonda... Hayat, lay lay lom arkadaşlara... Hiçbir şey olmamış gibi.
Umursamaz. İlgisiz... Neşeli hatta.
İsimlerden ses seda yok. Tek bildiğimiz, 6 koçumuz daha düştü. Rakamdan ibaret...
Kaç bin baba bekliyor acaba şu anda? Kaç bin ana? Eş, nişanlı, sevgili? Böylesine bir utançla yazı yazmadım bugüne kadar...
Aklım yalanımda... Kulağımda çığlık.

Ve, saat 15.05... Tolga yok, Vedat var.
Vedat Dayıoğlu, Antalya.
Bayram Bolat, Konya.
Atıf Günkan, Niğde.
Bekir Çakır, Adana.
Mahir Yıldırım, Aydın.
Samet Kırbaş, İstanbul.
Kulağımda çığlık.
Antwort



Forumregeln
Es ist Ihnen nicht erlaubt, neue Themen zu verfassen.
Es ist Ihnen nicht erlaubt, auf Beiträge zu antworten.
Es ist Ihnen nicht erlaubt, Anhänge anzufügen.
Es ist Ihnen nicht erlaubt, Ihre Beiträge zu bearbeiten.

vB Code ist An.
Smileys sind An.
[IMG] Code ist An.
HTML-Code ist Aus.
Gehe zu