Vaybee!
  |   Mitglied werden   |   Hilfe   |   Login
 
Sie sind hier: Startseite > Vaybee! Forum > Gesellschaft & Soziales


Hilfe Kalender Heutige Beiträge

Antwort
 
Themen-Optionen Thema durchsuchen
  #30021  
Alt 29.09.2006, 19:24
unknown
 
Beiträge: n/a
Standard lesen!

das kann man auf eine normale art!
  #30022  
Alt 29.09.2006, 19:40
unknown
 
Beiträge: n/a
Standard hmmm

also geister gesehn hab ich keine
aber ich denke mal, wobei ich ned weiss ob man das 6. sinn nennen kann, dass jeder schon mal etwas geahnt hatte und es dann einfach passiert ist. Umdugum basima geldi felan

Ah ja und das noch dazu ist nicht von mir aber interessant

*Die untersuchte Gehirnregion ist unter Forschern als eine Art "Überraschungszentrum" des Gehirns bekannt: Es wird immer dann aktiv, wenn etwas schief geht, ein Fehler auftritt oder eine schwierige Entscheidung zwischen sich widersprechenden Alternativen zu treffen ist. "Wir konnten nun zeigen, dass diese Gehirnregion lernen kann, bevorstehende Schwierigkeiten oder Fehler vorauszuahnen", schreibt Brown. Da Krankheitsbilder wie Schizophrenie und aggressive Verhaltensstörungen mit Änderungen in der Region des ACC einhergehen, rechnen die Forscher mit weiteren Erkenntnissen zu deren Therapie.

In den Versuchsreihen mussten gesunde Probanten Aufgaben am Computerbildschirm lösen. Abhängig von gezeigten Bildern sollten sie eine von zwei Tasten drücken. Das ging zunächst noch problemlos. Doch dann erhöhten die Forscher die Schwierigkeit der Tests und provozierten mehr Fehler in den Entscheidungen der Versuchspersonen. Dabei nahmen sie alle 2,5 Sekunden die Gehirnaktivität mit der funktionellen Magnetresonanztomographie auf. Wie sich zeigte, filterten die Probanten unbewusst diejenigen Situationen heraus, in denen erhöhte Aufmerksamkeit nötig ist, um richtig zu entscheiden. Diese Entscheidungen waren mit einer deutlich erhöhten Aktivität des ACC verbunden.

Auf diesen Sechsten Sinn führen die Forscher beispielsweise auch Berichte zurück, wonach während der Tsunami-Katastrophe im Indischen Ozean Eingeborene instinktiv höhergelegene Gebiete aufsuchten. Die Küstenbewohner deuteten teilweise nicht näher beschreibbare Änderungen ihrer Umwelt als Zeichen einer heraufkommenden Gefahr.*
  #30023  
Alt 29.09.2006, 20:25
Benutzerbild von xbaburx
xbaburx xbaburx ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard yanıldıgınız nokta burası işte

Cünkü, Allahin varligini biliyorum diyebilecek canli bir yaratik yok ... Hic bir ölü dirilipde diyer alemdeki tecrübelerini bizlere aciklayamadi. DEMİŞSİN.

hz muhammed mustafa sav Allah ile yani allahın zatıyla cebrail aracı olmadan da konusmustur.ve cebrail aracılıgıyla Allah ile yapttıgı konusmalara kuran denir.cebrail de eger senin acından bakarsak soyut ve inanca dayalı bir fenomendir.ama cebarili gören Allahın diger meleklerini gören bir yıgın sahabe var.ayrıca peygamber muhammed mustafa sav öteki dunyayı cenneti cehennemi ahireti insanların nasıl sorgulanacagını her seyi görmüştür.Allah tarafından kendisine gösterilmiştir öteki dunya.bu Allah için hic de zor olmasa gerek cunku Allah zaman ve mekan dısıdır.istedigi kulunu da zamanın ve mekanın otesine tasıyabilir.ve peygamber vahiy aldıgı zamanlarda sahabe de bugun bu olaganustu sayılabilecek her seye sahit olmuslardır.

eger bilim denilen sey deney ve gozleme dayalı sonucların kesinliğine dayalı bir anlayısı guduyorsa islam dini yeryuzundeki her seyden daha bilimsel ve gercektir.hatta tek gercektir.bugun bilimsel bilgini değişken oldugu ve BİLİM ADAMINA BAGLI bir seyir izledigi bilginin arastırma incelem gozlemlerin sonucunda yerine yeni bir sonuc cıkana kadar kabul edilen değişken sonuclar oldugu herkesce kabul edilmektedir.bu konuda doyurucu bir acıklama ihtiyacı hissedenler varsa Bilim Kutsal Bir İnektir ŞULE KELEPİR Anthony Standen kitabını inceleyebilir.piyasa da benzer bircok kitap vardır.kitabı gormek isteyenler www.kitapyurdu.com adresinden kitabı inceleyebilir.

hasılı kelam islam bahsini ettiginiz diger dinler gibi koru korune bir inanca degil sapasaglam bir bilgiye dayanır.kesin mutlak bilgi kuranı kerimdir.Allah kendisi konusmus ve peygamberine her seyi her sekliyle gostermiş ve bildirmiştir.burda iman edilmesi gereken kişi yani inanılması tabi olunması gereken zat muhammed mustafa sav dir.o da onun vefatından sonrakiler için gecerlidir cunku onun devrinde yasayan insanlar da vahyin inmesi surecinde her seyi kendileri de gormuslerdir.muslumanlar kurana yada islama sacma oldugu için değil kesin mutlak bilgiye sahip oldukları için iman ederler.zanna dayalı kuru inanc gutmezler.aksine kuranı kerimde musluman olmayanların zanna saplanıp kufre gomulduklerinden bahseder.cunku Allah zaten kendilerine bildirmişken peygamberi aracılıgı ile her seyi gostermişken hesap gunu için hazırlanması gereken insanların uydurdukları bir cok seyin pesine dusup bu mutlak bilgiyi gormezden gelip hayatı savsaklamaları ve dunyayı keyif catacak bir yer ZNNETMELERİ onların dusmus oldukları en buyuk hata ve kendilerini felakete goturen kotu bir zandır.

bilim bilim adamının yaptıgı seydir.vardıgı sonucları deklare eder diger bilim adamları kabul ederse ve deklare ettiği sey gerceklikle uyum içinde gorunuyorsa bir muddet kabul gorur.taki baska bir bilim adamı onu soylediklerinden farklı bir acılım sununcaya ve kendisini kabul ettirinceye kadar.bizi yanıltan bilimsel verilerden yola cıkılarak uretilen teknolojik aygıtlardır.bu da yogunlastırılmıs arastırmaların dogurdugu kinetik bir sonuctur.incelersin ve bulgulardan hareketle bunu kullanırsın.radyo dalgalarının yayıldıgını bulmussundur.bu zaten vardır.sen bunu bir makinayla yaparsın.bu da ole abartılacak buyulu sihirli bir sey degildir.
hasılı kelam bilimsel bilgi denilen sey bile islamın mutlak bilgi dediği ve Allahın bildirdigi gerceklerden gercek degildir.ısıgın hızının su kadar olması dalga boyunun bilmem ne olması ve olculebilmesi insanın cennete yada cehenneme gidip ebedi yasamasından onemli degildir.hatta kıyaslanamaz bile.ısık hızı su kadar yavrum sen kalkmıs ahiretten bahsediyon demekte afedersiniz ama gerizekalılıktır.ne alaka?hristiyanlar SACMA OLDUGU İÇİN İNANIYORUM dedikleri sacmalıkları curutmeye baslamalrıyla buldukları bilimsel bilgiyi SACMA OLDUGUNU EN BASTAN KABUL EDİP KENDİLERİNİ İANADIRMAYA CALISTIKLARI KUTSAL SAYDIKLARI BİLGİNİN YERİNE OTURTMUSLAR ve kısacası incilin yerine bilimsel bilgiyi koymuslardır.bunu muslumanlar da yapacak aynı seyd emek ahmaklıktır.
  #30024  
Alt 29.09.2006, 20:40
Benutzerbild von xbaburx
xbaburx xbaburx ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard basiretten bahsedene bak:d o.T.

ohne Text
  #30025  
Alt 29.09.2006, 20:41
Benutzerbild von xbaburx
xbaburx xbaburx ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard tgrt degil kanal7:D o.T.

ohne Text
  #30026  
Alt 29.09.2006, 20:44
Benutzerbild von xbaburx
xbaburx xbaburx ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard BASİRET İN ANLAMI..1

Basiret
Eylül 9, 2006 at 3:34 pm | In İslami Terimler |
Basiret’, kelime olarak ‘görmek’ anlamındaki ‘ba-sa-ra’ fiil kökünden türemiş bir mastardır. Bir terim olarak basiret, idrak (anlayış/kavrayış) kuvveti, derin görüş, ileriyi görme, bilinçle kestirme, yakîn, burhan, huccet, bir şey hakkında oldukça bilgili olmak, zeka, ibret gibi anlamlara gelmektedir. Avın izini sürmeye yarayan kanına da basiret denmiştir. O izler avcıyı ava götürmektedir. ‘Basar’ın görmekle yakından ilgisi vardır. Basar görme endişesiyle bakmaktır. Bakmak-görmek ilişkisinde her ikisini birleştiren, ama nihai olarak ‘görme’yi‘ hedefleyen bir bakmadır ‘basar’. Basar’ kelimesi aynı zamanda hem görme organı olan göz için, hem de gözün görme kuvveti için kullanılır. (Rağıb). İdrak eden kalb için ‘basiret’ sözü kullanılır.
Basiret, “Kendisiyle hakla batılın temyiz edildiği marifet (bilgisi)” olarak tarif edilmiştir. Basiret kavrama yeteneğidir, vukuf kazanmak, olay ve nesneleri anlayıp kavramak, vukufiyet kesbetmektir. Basiret bilmek anlamına da gelir. Araplar ‘raculun basîrun’ dediklerinde ‘alim’ kimseyi kastetmiş olurlar.
Bir Kur’an kavramı olan basiret Allah’ın görmesiyle alakalıdır. Allah’ın görme sıfatı vardır ve isimlerinden biri de Basîr’dir. Allah’ın görmesi (tabir caizse ‘basiret’i) ise, O’nun ilminin her şeyi kuşatması ile alakalıdır. Bu da ‘hikmet’ kavramını gündeme getirmektedir. Allah’ın görmesini (basar sıfatını, yani ‘basiret’ini) O’nun hikmeti’nden ayrı düşünmek ne mümkündür. Şu halde mü’minin basireti de hikmet kavramından ayrı düşünülemez.
‘Basiret’ kelimesi Kur’an’da iki kere kullanılmıştır. (12/Yusuf, 108; 75/Kıyamet, 14) Çoğulu olan ‘basâir’ beş yerde, yine basiretle hemen hemen aynı anlamda kullanılan ‘tabsıra’ kelimesi ise bir yerde kullanılmıştır. ( 50/Kaf 8 )
Kıyamet suresinin 14. ayetinde insanın kendi kendine şahitlik yapması anlamında kullanılmıştır. Basiret kelimesi Kur’an’da kavramsal anlamını en iyi ifade edici olarak Yusuf suresinin 108. ayetinde vuzuha kavuşturulmaktadır:
“De ki, bu benim yolumdur, bir basiret üzere Allah’a davet ediyorum; ben ve bana uyanlar (böyleyiz). Ve Allah’ı tenzih ederim, elbette ben müşriklerden değilim.” (12/Yusuf, 108).
  #30027  
Alt 29.09.2006, 20:45
Benutzerbild von xbaburx
xbaburx xbaburx ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard BASİRET İN KURANDAKİ ANLAMI 2

Şimdi ayetteki birtakım ifadeler teker teker tedkik edilirse basiretin ne olduğu ve ne olmadığı daha iyi anlaşılacaktır. Dikkat edilirse ayetin eksenini ‘yol’ kavramı oluşturmaktadır. ‘Bu benim yolumdur’ sözüyle, Peygamber’in lisanından Allah’ın dini ‘yol’ olarak adlandırılmıştır. Peygamber “bu benim” sözüyle dine sahiplenmektedir. O bu yolu iyice özümsemiş, benimsemiş ve içine sindirmiş ki, ‘bu benim yolumdur’ diyor. Ayrıca, bu yolu en mükemmel bir şekilde kavramış olduğu da anlaşılmaktadır. Zira kişinin -şarlatanların dışında-, kavramadığı bir şeye ‘bu benim…’ diyerek sahiplenmesi mümkün değildir.
Hemen arkasından Peygamber (a.s.) “bir basiret üzere Allah’a davet ettiğini” beyan etmektedir. Allah’a davet ve basiret… Birbirinin lazım-ı gayrı mufarıkı iki erdem, iki görev. Allah’a davetin elbette basiretsiz olması düşünülemez. Allah’a davet sıradan bir iş değildir. Basiret, tebliğ ehli mü’minlerin bir niteliği olmak durumundadır. Peygamber (a.s.) bunu beyan etmekle kalmıyor, peşisıra, kendisine tabi olan mü’minlerin de aynı şekilde olduklarını belirtiyor. Peygamber’in bu sözü Allah tarafından da onaylanmaktadır. Şu halde mü’minler de tıpkı Peygamber/ler gibi basiret üzere Allah’a davet etmekle yükümlüdürler.
Bu sözlerin ardından Peygamber Allah’ı tesbih ve tenzih ediyor. Allah’ın sübhan olduğunu söylemek, yaratılmış olan insan ve diğer varlıkların hiçbirine benzemediğini, insanın aklına gelen tasavvurlardan müteal olduğunu ifade etmek demektir. En son olarak da Peygamber, kendisinin müşriklerden olmadığını ilan etmekte, bir nevi deklarasyon yapmaktadır. Şu halde, Allah’a basiret üzere davet etmekle müşrik olmamak ve Allah’ı tenzih etmek, Allah’ı yüceltmek arasında birebir ilişki vardır. Yani basiret’in esasını şirkten temizlenmek teşkil etmektedir. Allah’a çağrı yapıldığına göre, tanım gereği, Allah’ın dışındaki bütün somut ve soyut putların reddedilmesi zorunludur. Basiret üzere olmayan davet şirke yakın bir davettir. Basiretli olmak mesela, şirkin zıddı olan tevhidin bir başka ifadesi olarak, Allah’ı tenzih etmeyi gerekli kılar. Tıpkı muhammed (a.s)ın yaptığı gibi. Allah’ı tenzih edemeyen kişilerin basiretli olduklarını düşünmek mümkün değildir. Müşrikler eğer basiretli olsaydılar şirk içinde olmazlardı.
Günümüz sosyo-politik ortamında, tıpkı Allah’ın “kendi ellerinizle kendinizi tehlikeye atmayın” emrinin “en küçük bir riski bile göze almayın, her türlü kolaycılığı deneyin, Allah yolunda hiçbir sıkıntıyı göğüslemeyin, nenize lazım!” şeklinde anlaşılması gibi bir durum yaşanmaktadır. Halbuki Allah “İnfak edin; infak etmeyerek kendi ellerinizle kendinizi (cehennem) tehlikesine atmayın” (2/Bakara, 195) buyururken, “İslam düşmanlarının dikkatinizi üzerinize çekecek hiçbir girişimde bulunmayın” olarak, yani ayetin maksadına tamamen ters bir yoruma ulaşılmıştır. Tıpkı bunun gibi, “basiretli olmak”, takiyyeci olmak, en küçük bir risk bile varsa inancını gizlemek, köprüyü geçinceye kadar ayıya dayı demek gibi küçük hesaplar yapmak olarak anlaşılmaktadır. Oysa basiretli olmak, tebliğin önüne çıkan engelleri, yine Allah’ın emirleri çerçevesinde kalarak aşmak anlamına gelir. Basiretli olmak ileriyi görmek demektir, bir delikten iki kere ısırılmamak demektir. Fakat bütün yapacaklarını, İslam düşmanlarının tepkilerine göre şekillendirmek basiret olamaz.
Burada, hemen hemen her şeyin olduğu gibi basiretin de sahteleştirildiğinden bahsetmenin mümkün olduğunu Kur’an bize öğretmektedir. Bu öğretiye göre, Musa’nın yokluğunda altından bir buzağı heykeli yapan Samiri, Musa’nın kendisini sorgulaması üzerine şöyle demektedir: “Ben onların göremediği bir şeyi gördüm…” (20/Taha, 96). Samiri, bu ifadeye göre, Musa’nın getirdiği ayetlerden, diğer insanların anlamadığı, daha farklı şeyler anlamış. Onların fark ve idrak edemediği şeyleri fark ve idrak etmiş, yani daha basiretli olmuş! Fakat Samiri’nin “basireti” kendisini, alemlerin Rabbi Allah’ı bırakıp kendi eliyle yaptığı bir hayvan heykeline tapma derekesine düşürmüştü! Yani bu, basiret olarak adlandırılan gerçek bir basiretsizlikti. İşte Kur’an’ı Samirice okuyuş biçimleri süregeldiği için, çağdaş Samiriler, Kur’an öğrencilerinin gördüğünden daha farklı şeyleri gördüklerini iddia ederek, kendilerini çağdaş İslam düşmanı rejimlerin kulluğuna adamaktadırlar. Kendileri gibi beşer olan rablerinin verdikleri para, ünvan, yetki ve makam gibi iltifatlar sayesinde Samiri’nin buzağısı benzeri putlar yaparak, insanları bunlara tapmaya çağırmaktadırlar. Seçim meydanlarında öttürdükleri mikrofonları Samiri’nin buzağısından daha gür ses çıkartmakta, böylece beşer-tanrılarına tapmaya daha yüksek sesle çağırmaktadırlar. Bu hal, yeni bir Musa’nın avdetine kadar böyle devam edecektir…
Kısacası, Samiri’nin basiret iddiası şeytani bir manipülasyondur. Mü’minlerin basireti ilk başta bütün şeytani manipülasyonları farketmeyi ve onların şerrinden Kur’an rehberliğine sığınmayı gerektirir. Samiri ve bel’am taifesinin İslam düşmanı ulusal ve küresel müstekbirlere tabasbusları, onların çizdiği çizginin dışına çıkmama gayretleri kesinlikle basiret değildir. Bu olsa olsa, münafıklık olabilir.
Mü’minlerin basireti Allah’a kul oldukça artar, gelişir ve sağlamlaşır. Sağlamlaştıkça da bütün şeytani oyunların üstesinden gelme kuvveti kazanır.
  #30028  
Alt 29.09.2006, 20:48
Benutzerbild von xbaburx
xbaburx xbaburx ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard tarikat ve cesitleri hakkında ne bilion?

ohne Text
  #30029  
Alt 30.09.2006, 00:14
Benutzerbild von xbaburx
xbaburx xbaburx ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard yazı uzun okumayanlara kısa bölüm

Şu halde, Allah’a basiret üzere davet etmekle müşrik olmamak ve Allah’ı tenzih etmek, Allah’ı yüceltmek arasında birebir ilişki vardır. Yani basiret’in esasını şirkten temizlenmek teşkil etmektedir. Allah’a çağrı yapıldığına göre, tanım gereği, Allah’ın dışındaki bütün somut ve soyut putların reddedilmesi zorunludur. Basiret üzere olmayan davet şirke yakın bir davettir. Basiretli olmak mesela, şirkin zıddı olan tevhidin bir başka ifadesi olarak, Allah’ı tenzih etmeyi gerekli kılar. Tıpkı muhammed (a.s)ın yaptığı gibi. Allah’ı tenzih edemeyen kişilerin basiretli olduklarını düşünmek mümkün değildir. Müşrikler eğer basiretli olsaydılar şirk içinde olmazlardı.
  #30030  
Alt 30.09.2006, 00:29
Benutzerbild von turgayatacan
turgayatacan turgayatacan ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard SON OSMANLI BELGESELI FILMI

<a href="redirect.jsp?url=http://habervakti.smartvideochannel.com/media/PlayVideo.aspx?cid=BE3B270CCF1C460E8D2DDD233E88B98 F" target="_blank">http://habervakti.smartvideochannel.com/media/PlayVideo.aspx?cid=BE3B270CCF1C460E8D2DDD233E88B98 F</a>
Antwort



Forumregeln
Es ist Ihnen nicht erlaubt, neue Themen zu verfassen.
Es ist Ihnen nicht erlaubt, auf Beiträge zu antworten.
Es ist Ihnen nicht erlaubt, Anhänge anzufügen.
Es ist Ihnen nicht erlaubt, Ihre Beiträge zu bearbeiten.

vB Code ist An.
Smileys sind An.
[IMG] Code ist An.
HTML-Code ist Aus.
Gehe zu