Vaybee!
  |   Mitglied werden   |   Hilfe   |   Login
 
Sie sind hier: Startseite > Vaybee! Forum > Gesellschaft & Soziales


Hilfe Kalender Heutige Beiträge

Antwort
 
Themen-Optionen Thema durchsuchen
  #33391  
Alt 05.08.2007, 20:17
Benutzerbild von roman
roman roman ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard o.T.

En Uzak mesafe ne Afrika’dır
Ne Çin,
Ne Hindistan,
Ne Seyyareler,
Ne yıldızlar geceleri ışıldayan...
En uzak mesafe iki kafa arasındaki mesafedir
Birbirini anlamayan.

Can Yücel.
  #33392  
Alt 05.08.2007, 23:58
unknown
 
Beiträge: n/a
Standard hahahahahahahahahahahaaaaaaa

Nedense bu dangalak müslümanlar kendini hep ruh doktoru saniyor ! :-))

Ruh doktoru oynamaniz iyi güzelde, karsinizdakinide hep kendiniz gibi aciz saniyorsunuzya, iste orada hataya düsüyorsunuz !
hahahhahahahahahahahahahahaahhahaaaaa :-))
  #33393  
Alt 06.08.2007, 00:50
unknown
 
Beiträge: n/a
Standard gördük ;) o.T.

ohne Text
  #33394  
Alt 06.08.2007, 14:32
Benutzerbild von 1insanol
1insanol 1insanol ist offline
Erfahrener Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 390
Standard Islam Yegane Hayat Nizamidir

Islam`da en üstün olan makam ALlah(cc)makami oldugu halde, süpheleri olanlara, Allah hakkinda soru sorma hakki verilmistir. Bu hürriyeti bile keferelere taniyan Islam dini alternatifi olmayan yegane hayat sistemidir.Cünkü yeryüzünde hicbir gayri islam`i din, hicbir sistem hicbir ideoloji hicbir felsefi akin bu cesareti kendinde göremez...Son yillarda Islam karsisinda sekteye ugrayan diktalasan batidaki demokratik sistemler bunun en bariz örnegidir...gecmiste ve günümüzde fikirle düsünceyle ilmi sahada islam`in karsina cikamayan bagnazlar, entrikalarla fitne ve iftiralarla yada kaba kuvvete bas vurarak,Islam`i gönüllerden sileceklerini saniyorlar.Dün gelmis gibi insanligin yegane hayat sistemine delilsiz mesnetsiz iftira atan kisilerden daha zalim daha ahmak, daha bagnaz kim olabilirki?

Tüm saldirilara ragmen Dünya insanliginin akin akin Islam`a kosmasi kefereleri kudurtmaktadir.

Dün oldugu gibi kiyametin sabahina kadar bu ilahi din sömürgecilerin, sapik ve bagnazlarin korkulu rüyasi olmaya devam edecektir.
  #33395  
Alt 06.08.2007, 14:33
Benutzerbild von 1insanol
1insanol 1insanol ist offline
Erfahrener Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 390
Standard o.T.

Islam`in Düsünceye insan hak hürriyetlerine verdigi önem

- Kur"an, hiçbir emir ve talimati, insanlara baski ile pesin hükümle, düsünmeksizin, beyin yikayarak kabul ettirmek istemez. Kur"an düsünceye bir sinir koymamistir. Allah"a inanmayan ya da müsrik insanlara yasak koyma ya da baski kurma yerine, onlari özgürce düsünmeye çagirmak, sorular sorarak süpeheye düsürmek suretiyle düsündürme metodunu seçmistir. (Bkz. Tarik, 5; Abese, 24; A"raf, 185; Rum, 9; Gasiye, 17; Al-i Imran, 137; Bakara, 259; Yusuf, 109)

-Düsünmek fazilettir. Düsünen kafalar cesaret sahibi olur. Düsünmeyen ve baskalarinin kafasiyla düsünenler ürkek ve korkak olurlar. Eger düsünmekten endise edilecek olsaydi Kur"an insanlari sIk sIk düsünmeye çagirmaz, hatta Kur"an"in "Allah sözü" inanmayanlara meydan okumazdi: "Eger kulumuza indirdigimiz (kitaptan) süphede iseniz kur"an"in benzerinden bir sure getirin ve Allah"tan baska sahitlerinizi de çagirin. Eger iddianizda dogru iseniz. (Bakara. 23-24)

- 1. "Yoksa Kur"an"a uydurma mi diyorlar? De ki, uydurulmus on sure getirin, eger gücünüz yetiyorsa, davanizda dogru iseniz, Allah"tan baska gücünüzün yettigi kimseleri çagirin."
2. (Hud, 13) Bu Kur"an
Allah katindan olup ondan baskasi tarafindan uydurulmus degildir. Fakat kendinden öncekini (Incil"i) dogrulayici ve kitabi (Tevrat"i) da açiklayici olarak gönderilmistir. Kur"an"da hiçbir süphe yoktur. O alemlerin Rabbi tarafindan (gönderilme)dir. "

"Yoksa Muhammed onu uydurdu mu diyorlar? De ki, onun benzeri bir sure getirin, eger iddianizda dogru iseniz. Allah"tan baska gücünüzün yettigi kadar kimseleri çagirin." (Yunus 37-38)

bu ayetlerde muhaliflere taninan düsünce özgürlügünü, dünyada hiçbir düzen ya da siyasal rejim tanimamistir. Islam bir inancin bir düsüncenin baskiyla degil, özgür bir ortamda akil ile ve düsünülerek benimsenmesini istedigi gibi, kendisi hakkinda süpheye düsenleri yok etme mahkum etme yerine, serbest düsünce yolunu ardina kadar açma üslubunu benimsemistir




Islam"in insanliga sagladigi bazi haklari söyle maddelendirebiliriz:

1. Bütün insanlar dogustan günahsizdir. Suç ve ceza mefhumlari ergenlikten itibaren söz konusudur.
2. insanlar Adem"in çocuklari olup esit hak-lara sahip olarak dogarlar.
3. Her dogan canli yasama ve özgürlük hakkina sahiptir.
4. Insanlarin canlari, mallari ve irzlari koruma altinda olup kutsaldir.
5. Adalet
6. dünya hayatinin temelidir. Herkes adaletten pay alma hakkina sahiptir. (Nisa, 58) Insanlarin meskenleri koruma altindadir. Izinsiz girmek yasaktir. (Nur, 27)
7. Baskalarina zarar vermedikçe insanlarin neyle ugrastiklariyla ugrasmak, casusluk yapmak yasaktir.
8. (Hucurat, 12) Ferdi sorumluluk esastir. Kimse kimsenin yaptigindan dolayi sorumlu tutulamaz. (En"am, 164)
9. Herkes, istedigi gibi düsünme ve düsündügünü açiklama hakkina sahiptir. (Kur"an kendisine karsi çikanlara her türlü yolu denemeleri için meydan okur)
10. . Insanlar, inanç özgürlügüne sahiptirler. (Bakara, 256)
11. . Hiçkimsenin mali haksiz yollarla gaspedilemez. (Nisa, 29)
12. . Herkes kazanma hakkina sahiptir. Rantiyecilik yoktur.
13. . Herkes siyaset yapma hakkina sahiptir. (Bakara, 279)
14. . Zulmün, iskencenin ve haksizligin her çesidi yasaklanmistir. Zulüm yasak oldugu gibi, zulme karsi çikmamak ta yasaktir. (Bakara, 283)
15. . Her insan egitim ve ögretim özgürlügüne sahiptir. Ögrendiklerini baskalarina ögretme hakkina da sahiptir.
16. . Haklarin korunmasi için sahitlik yapma ve isteme hakki vardir. (Isra, 23)
17. . Ailede ana-babaya itaat esastir. (Ankebut, 8)
18. . Devlet hizmetinde çalisan ya da özel islerde çalisanlarin devlet ya da isverenleri üzerinde günün kosullarinda normla sartlarda geçinebilecekleri bir ücret alma haklari vardir.
BM teskilatina üye olan devletlerce 10 Aralik 1948 tarihinde toplanan Paris Kongresi"nde kabul edilen, bütün insanlara taninan temel haklari belirten bu bildiri de ancak her iki dünya savasinin yarattigi dehset ve meydana getirdigi yikimdan ürkmenin bir sonucu olarak ortaya konulabilmistir. Oysa Islam"in getirdigi insan haklari ayni zamanda fitri haklar olup 15 asirdan bu yana Islam dünyasinin fiilen yasattigi ve uyguladigi haklardir. Halbuki Bati"da insan haklarinin modern anlamda dogusu katolik ve protestanlarin, azinlikta olduklari topluluklarda ve ülkelerde cezalandirilmalari nedeniyle Avrupa"da baslayan Rönesans sonrasi döneme denk düser.

<a href="redirect.jsp?url=http://www.enfal.de/dusun.htm
" target="_blank">http://www.enfal.de/dusun.htm
</a>
  #33396  
Alt 06.08.2007, 14:38
Benutzerbild von 1insanol
1insanol 1insanol ist offline
Erfahrener Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 390
Standard Bu senin degil siyonist sapiklarin

hacli ahmaklarin düsüncesidir..
Sen hangi magaradan ciktin be bagnaz!
Bu zirvalarinda zerre dogruluk payi olsaydi öncelikle mekke müsrikleri bunlari dile getirmis olmaliydi..
Biraz insanlik tarihi oku, olaki aydinlikdan nasiblenirsin!
  #33397  
Alt 06.08.2007, 14:55
Benutzerbild von 1insanol
1insanol 1insanol ist offline
Erfahrener Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 390
Standard Görmedigime inanmam mantigi

Görmedigime inanmam mantigi


Akil her eserin bir üstasi vardir, Käinatin da bir sanatkari olmali” hükmünü verirken; Nakil “O sanatkar zat Allah`tir.derken; Göz $a$kinlik icinde “nerede, ben göremiyorum” diye sizlaniyorsa..Hangisine inanacagiz ? Benzeri hayvanlarda da bulunan gözemi, yoksa insani diger varliklardan üstün kilan aklami? i$te konunun can alici noktasi burda , insan gözüyle deyil akliyle düsünerek karar vermelidir!!..

Görmek ve inanmak konusunda ce$it cesit fikirler ileri süren akildir …O Zaman akil kendini inkar etmekle i$e baslamalidir …Görmeyi inanmanin ön $arti olarak ileri sürenler, inanci ya kavramis degillerdir yada anlamak istememektedirler..Cünkü, insan görmedigine inanan tek varliktir…. Iman görülenin degil görülmeyenin varligini kabul etmektir,ancak o zaman bir kiymet ifade eder..Güne$i gösterip “ Sen bunun varligina inaniyormusun ?diye sormanin inancla ne baglantisi olabilirki?Günesi gösterip bunun bir üstasi bir yaraticisi var demek inanc kavramina girer….Inancsa Aklin ulasabilecegi en üst seviyedir..Bu isi sirf akle birakanlar isin altindan cikamamalari normaldir…En dogru yol akillan nakli birlestirerek,hedefe varmaktir


Bismillah…
´Basini ne yana cevirirsen, Allah´in vechini görürsün´K.K. Bakara 115


Atoma bak onu gör
yildizlira onu sor
eger göremiyorsan
bilki,sendeki akil kör

Ey Labuartuarlarda hava atmaya kalkan akil !
söyle bana yoktan birseymi buldun!
Bahcemdeki bir avuc topragi;
senden daha vefakar gördüm!
En büyük evrim;
batildan arinip Hakki bulmaktir;
Zerrelerden hisse kapip, maddeye tapmamaktir;
göz kendini aynasiz göremezken,
görmüyorum demek,sacmalaktir.
  #33398  
Alt 06.08.2007, 15:36
Benutzerbild von 1insanol
1insanol 1insanol ist offline
Erfahrener Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 390
Standard Bizdeki Satilmis Bagnazlar

Islam`a ve Islam Peygamberine Salya Akitma gayreti icin girerken,batidaki önyargisiz Bilginler Islam Peygamberine hayranliklarini haykiriyorlar

Bazilarini gecelim Olurki Islam sayesinde aydinlik görmüs bizans kalintilarinin, siyonist ve hacli sapiklarin yüzü kizarir


Thomas Carlyle:’İnsanlar her şeyden daha fazla Muhammed’e kulak vermelidir. Diğer bütün sözler, onun karşısında boş sözlerdir.’

Prof.Dr.H. Mones:’O’nun her sözü bir vecizedir.’

Jane Pelo:’O’nun davasında heyecanı asildi.’

Aleksi Lovazon:’O Allah tarafından gönderilmiş bir hak peygamberdir.’

G’la Faytt:’Ey şanlı arap!Aşk olsun sana....Adaletin ta kendisini bulmuşsun.’

Raymons Leronge:’14 asır geçmesine rağmen Hz. Muhammed bu zamanın tek rehberi,tek hidayet resulüdür.’

Sosyolog V.D.Eratsen:’Ben şahsen Hz. Muhammed’in hayranıyım.’

Prof.Jules Masserman:’Bütün zamanların en büyük lideri Muhammed idi.’

Prof.Dr. Michael Hart:Muhammed tarihte dini ve dünyevi açılandan en üstün başarıya ulaşmış tek kişidir.’

Tolstoy: Muhammed, hürmet ve saygıya fazlasıyla lâyıktır.

Gibson: Hz. Muhammed’i sevmeyenler onu yeterince tanımayanlardır.

Dostyoyevski: Büyük İslâm Peygamberi yüce yaratıcının katına çıkıp onunla buluşmuştur. Ben Mirac’a bütün kalbimle inanıyorum.

B. Smith: Büyük liderlerin hayat ve karakterleri ile yapılan eleştiriler İslâm Peygamberi için yapılamaz.

Prens Bismark: Senin asrında yaşayamadığımdan dolayı çok üzgünüm Ey Muhammed. Kur’an Allah’ın kitabıdır. İnsanlık senin gibi bir kabiliyeti bir defa görmüş bir daha göremeyecektir. Ben senin önünde hürmet ve saygı ile eğilirim.

Geothe: Hiç kimse Muhammed’in kurallarından daha ileri bir adım atamaz. Biz Avrupa Milletleri medeni imkânlarımıza rağmen Hz. Muhammed’in son basamağına varmış olduğu merdivenin daha ilk basamağındayız. Şüphe yok ki bu yarışmada kimse onu geçemeyecektir.

Shebol: Hz. Muhammed insan olması itibari ile bütün insanlık onunla övünür. Biz Avrupa’lılar 2000 sene sonra onun kıymetine ve hakikatine yetişsek en mesut ve en bahtiyar nesiller oluruz.

Bernard Shaw: Ben bu hayret uyandırıcı insanın hayatını inceledim. Benim görüşüme göre onu insanlığın kurtarıcısı olarak tanımamız lâzımdır.

Voltaire: Türk kardeşime diyeceğim ki; senin dinin bana çok saygı değer bir din görünüyor... senin dinin çok asil.

Lamartine: İnsan büyüklüğü hangi ölçüyle ölçülürse ölçülsün acaba ondan daha büyük bir insan bulunur mu?

Knematirul: Herkesin itiraf etmekten çekindiği şeyi ben haykırıyorum. Hz. Muhammed hiç kimse ile kıyaslanamayacak kadar büyük bir devrimcidir
  #33399  
Alt 06.08.2007, 15:52
unknown
 
Beiträge: n/a
Standard Belgesel / Dokumantation

Dies ist wirklich eine schöne Dokumentation über den letzten Propheten, leider ist sie auf Englisch. Wenn jemand eine deutsche/türkische Version findet, lasst es mich bitte wissen.
<a href="redirect.jsp?url=http://video.google.de/videoplay?docid=-4978427310683385172&q=muhammad+legacy&total=86&sta rt=0&num=10&so=0&type=search&plindex=4" target="_blank">http://video.google.de/videoplay?docid=-4978427310683385172&q=muhammad+legacy&total=86&sta rt=0&num=10&so=0&type=search&plindex=4</a>
  #33400  
Alt 06.08.2007, 17:37
Benutzerbild von roman
roman roman ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard Oldu olacak biraz daha İslama takılalım.

İSLAM VE ŞİDDET








"Peygamberin dört halifesinden üçü, Müslüman"ların bıçaklarıyla can vermişti"

Olay öğrenilir. Medine"ye, Peygamber"e haber verilir. Peygamber öfkelenmiştir. Adamların yakalanmaları için buyru verir. Hepsini yakalattırır. Suçluları, Hz. Muhammed"in huzuruna getirirler. Peygamber"in kararı kesindir:

"Elleri, ayakları çapraz olarak kesilsin. Gözleri oyulup çıkarılsın.."

Emir uygulanır. Suçluların, elleri, ayakları çapraz olarak kesilir. Gözleri oyulur. Adamlar su isterler ama ölünceye kadar su da verilmez.



Medine dışında, güneşin altında ateş gibi yandığı için "Harre" adı verilen yere götürülürler. Suçlular su isterler, su verilmez. "Taşları kemirirler", "ağızlarıyla, dişleriyle toprağı kazarlar." Ölünceye kadar öyle bırakılırlar. (Buhari, Zekat/68, Cihad/52; Tecrit/Vudu, hadis 172; Müslim, Kesame/9-14, hadis 1671; Ebu Davud, Hudud 3, hadis 4364-4371; Tırmizi, Ebvabu"t-Tahare/55, hadis 72-73; Nesei, Tahrimü"d-Dem/7; Ibn Mace , Hudud/20, hadis 2578-2579. Buhari, bu hadise yedi yerde ve dokuz yolla, Ebu Davud bir yerde beş yolla, Nesei bir yerde dört yolla gönderme yapmıştır.)

Nedir suçları bu adamların ve öncelikle kimdi bunlar? Ukl veya Ureyna kabilelerindendirler. Peygambere gelmiş, müslüman olduklarını bildirmişlerdir. Renkleri sarıdır, hastadırlar. Peygamber, önce bütün sevecenliğiyle deve sütü ve "deve sidiği" içirerek onları iyileştirir. Havadar bir yere gitmek isterler. Peygamber bir deve sürüsü verir ve yanlarına bir çoban katar. "Herifler" çobanı öldürür ve Peygamber"in deve sürüsünü alır götürürler.

"Peygamber, işkenceye karşı olduğu halde, bu olayda nasıl olmuştur da, işkenceyle öldürülmelerini emretmiştir?" Bu soru, hadis kaynaklarında tartışılır. Kimileri, bu infazı "işkenceyi yasaklamadan önce uygulattığını " öne sürerler. Kimisi, uygulamanın bir "kısas" olduğunu belirtir. Çünkü, suçlular da Peygamber"in çobanına aynı işkenceyi yapmışlardır. Hakim görüş ise, Peygamber"in Maide suresinin 33.ayetini yerine getirdiği, yani Allah"ın buyruğuna göre hüküm verdiği yönündedir.
Yeryüzünde bozgunculuk yapanlar, ölümlerden ölüm beğenmelidirler. Maide suresinin 33.ayetinde şu buyruk verilmiştir:

"Allah ve resulüyle savaşanların ve yeryüzünde bozgunculuk yapmaya çalışanların cezası, ya boyunlerı vurularak öldürülmeleri, ya asılmaları, ya ellerinin ayaklarının çapraz kesilmeleri ya da bulundukları yerden sürülmeleridir. Bu, onların dünyada çekecekleri rezilliktir. Ahirette ise, onlara daha büyük azap hazırlanmıştır."

Kanlarınızı ve mallarınızı kurtarmak istiyorsanız: Peygamber diyor ki:

"Onlar, Allah"tan başka Allah olmadığına, Muhammed"in onun kulu ve elçisi olduğuna inanıncaya, bizim kıblemize dönünceye, kestiklerimizi yiyinceye, ve namazımızı kılıncaya ve zekatlarını verinceye kadar, insanlarla öldürüşmem (mukatele) emroldu. Insanlar, bunları yerine getirdikleri zaman, benden kanlarını ve mallarını kurtarmış olurlar. (Buhari, Selat/28; Tecrid, hadis 24; Ebu Davud, Cihad/104, hadis 2641; Müslim, Iman/32, hadis 20,22)

Şirin Tekin, henüz 17 yaşındaydı. Çevresinde çok sevilen bir gençti. Öğrencilerin demokratik haklarından sözederdi. Oruç tutmuyordu. O gün, 3 Mayıs 1987, Van 100.Yıl Üniversitesi"nin karşısındaki kahvede oturuyordu. "İslamın bekçileriyiz," diyorlardı. Kendilerine "mukatele" emrolduğuna inanıyorlardı. Rektör de "Onlar İslam adına dövüşürler," dememiş miydi? Şirin Tekin, "kanını" saldırganlardan kurtaramamıştı.

Yaptığınız alışverişe sevinin:

"Allah şüphesiz, Allah yolunda savaşıp öldüren ve öldürülen müminlerin canlarını ve mallarını -Tevrat, Incil ve Kur"an"da sözverilmiş bir hak olarak- cennet karşılığında satınalmıştır. Verdiği sözü, Allah"tan daha çok tutan kim vardır? Öyleyse, yaptığınız alışverişe sevinin! Bu, başarıdır". (Tevbe Suresi,111)

Kafir öldüren müslümana cennet müjdelenmiştir.

Suçu eleştirmekti

Eşref Oğlu Ka"b, genç bir şairdi. Peygamberi ve ona inanları eleştiriyordu. Peygamber bir gün arkadaşlarına sordu:

"Bu adamı öldürebilcek kimse var mı?"

Mesleme Oğlu Muhammed, ortaya atıldı:

"Ben varım."

Eşref Oğlu Ka"b, nasıl öldürülecekti? Planlar yapıldı. Hadis kitaplarının yazdığına göre, "yalan"lar uyduruldu, "tuzak" hazırlandı. Bir gece, kalesinde bulunan şairin kafası kesilerek plan sonuçlandırıldı. Ve, kesik baş, peygambere götürüldü. (Buhari, Cihad/15/1, Rehn/3, Tecrid, hadis 1578; Müslim, Cihad/119, hadis 1801; Ebu Davud, Cihad/169, hadis 2768)

Kadınlar ve çocuklar onlardansa Kimler öldürülebilirdi? "Eli silah tutan tüm erkekler öldürülebilirdi." Henüz, aklını, belleğini yitirmemiş olan yaşlılar da öldürülebilirdi. Ama, deliler öledürülemezdi. Bu hükmün de istisnası vardı. Eğer, deli savaşır durumdaysa, zenginse, ya da hükümdarlık makamındaysa öldürülürdü.
Peygamber, şöyle emretmişti:
"Müşriklerin yaşlılarını öldürün de çocuklarını bırakın!"(Ebu Davud, Cihad/121, hadis 2670; Tırmizi, Siyer/29, hadis 1583.)

Bu emir, Kurayza Yahudileri"nin öldürülmesi sırasında verilmişti. Çocukların bırakılması isteniyordu. Çünkü onlar ele geçrilmiş değerli ganimetlerdi, köle yapılacaklardı. Bu katliamda, Peygamber"e dil uzattığı için bir kadın da öldürüldü.

Gene, gece baskınlarında, kafirler toptan kılçtan geçirilirken, evler yakılıp yıkılırken, öldürülenler arasında kadınlar ve çocuklar da bulunuyordu.
Bunun üzerine, Peygamber"e arkadaşlarından biri şöyle sordu:
"Ya Resulallah! Evlere yapılan gece baskınlarında, müşriklerin kadınları, çocukları da öldürülüyor, ne dersin?"
"Onlar da öbürlerindendir.(Kadın ve çocuklar da onlardandır.)(Bkz.Ebu Davud, Cihad/102, hadis 2638; Cihad/121, hadis 2672; Ibn Mace, Cihad, hadis 2840; Ahmet Ibn Hanbel, 4/46; Tirmizi, Siyer/19, hadis 1570)

Ya "bizden" olan kadınlar, Müslüman annelerimiz, eşlerimiz, kız kardeşlerimiz, arkadaşlarımız? Onlar erkeklerin yönetimine boyun eğmeliydiler. Eğer, uslu davranmazlarsa, "Öğüt verin, yataklarından ayrılın, yine de yola gelmezlerse, onları dövün" diyordu kutsal kitap (Nisa suresi,34).

Müslüman kadının kısmeti de, şiddet idi.

Ateşte yakmak Allah"a ait ama..

Peygamber, ateşe atarak öldürmeyi doğru bulmuyordu. Hz. Muhammed, bir gün Muhammed"in oğlu Hamza"yı çağırır. O"nu bir savaş birliğinin başına komutan olarak atar ve şu buyruğu verir:

"Falan kişiyi bulursanız, ateşe atıp yakın!"

Hamza, birliğiyle yola çıkmak üzeredir. O sırada Peygamber, Hamza"yı çağırır:

"Falancayı bulursanız ateşte yakın, dedim. Ama, önce öldürün, sonra yakın. Çünkü, ateşte yakma cezasını, yalnızca ateşi yaratan verebilir.(Ebu Davud, Cihad/122, hadis 2673)

Ebu Hureyre anlatıyor. Bir gün, peygamber bizi, bir savaş birliği olarak düşmana gönderiyordu. O sırada, Kureyş"ten iki kişinin adlarını vererek şöyle dedi:

"Bunları yakaladığınızda ateşe atın, ikisini de!.."

Peygamber, bir süre sonra dönüp emrini şöyle düzeltti:

"Size, onları bulursanız, ikisini de yakın, dedim, ama yakmayın. Çünkü, ateşte yakma cezasını yalnızca Allah verir. Siz bu iki kişiyi yakalayıp öldürün yalnızca. (Buhari, Cihad/107,149; Ebu Davud, Cihad/122, hadis 2674; Tırmizi, Siyer/20, hadis 1571)

Peygamberin tutumu buydu ama, onu izleyen halifeleri, Allah"a mahsus olan ateşe atma cezasını pekala uygulayabilmişlerdi. Hatta bunu yaparken, icazeti peygamber"den aldıklarını bile söylemişlerdi. Ebu Bekir, Peygamber"in ölümünden sonra başgösteren dinden dönme ("ridde") olayları sırasında, komutanlarına şu talimatı vermişti:

"Daha da direnirlerse, demirle dağlayın, ateşte yakın!" (Taberi, Tarih, 1/1881-1885; Leoni Gaetani, İslam Tarihi, çev. Hüseyin Cahid, İstanbul,1926,8/276)

Ve bu talimat uygulanmıştı. Halid Ibn"ül-Velid, savaş sırasında "ateş çukurları" açtırmış, yaktırdığı ateşin içine, birçok kimseyi diri diri attırıp yaktırmıştı. Kadın da vardı bunların içinde. Bir tutsak kadına, müslüman olması önerilir, kabul etmez. Bunun üzerine, ateşe atılacağı söylenir. Kadın, "Hoşgeldin ölüm! Yazık ki başka kurtuluş yolum yok, o yüzden kendimi atıyorum ateşe." anlamındaki şiirini okuyarak, kendini ateşe atar. (Hbiş, Yaprak, 28-34; Cetani, Yaprak, 8/306)

Ebubekir"e, "ateşte diri diri yakma cezası"nı nasıl verdiği sorulduğunda, Halife, Peygamber"in bu tür cezaya izin verdiğini söyler.

İnsanları, inançlarını bırakmıyorlar diye, ateş çukuruna attırıp yakanlardan birinin de Ali olduğu aktarılır. Buhari"nin de yer verdiği bir hadiste, Ali"nin bir topluluğu ateşe attırıp yaktıdığı Ibn Abbas"a söylendiğinde, Ibn Abbas"ın şöyle dediği belirtilir:

"Ben olsaydım bunu yapmazdım. Çünkü, Peygamber, "Tanrı"nın verdiği biçimde ceza vermeyin!” demişti. Ben olsaydım, öldürürdüm yalnızca."(Buhari, Cihad/149; Tecrid, hadis 1264; Nesei, Tahrimu"d-Dem/14)

Evlerini, ağaçlarını yakın

Peygamber"in döneminde, "gece baskınları" düzenlenirdi. Peygamber"in emriyle, "Öldür, öldür!" şiarları haykırılırdı. Sonra da yağmaya girişilirdi. (Ebu Davud, Cihad/102, hadis 2368; Ibn Mace, Cihad/30, hadis 2840)
Filistin"de, "Ubna" (sonraları Yübna denmiştir) denen bir yere Peygamber bir baskın düzenlemişti. Baskını yapacaklara da şu buyruğu veriyordu:

"Sabahleyin, Übna"ya (ansızın) baskın yap ve orayı yak!"

Ve, Übna köyü yakılıyordu. İçindekilerle birlikte.(Ebu Davud, Cihad/91, hadis 2616, c.3, s.88, ayrıca, s.124"deki 2 no.lu not; Ibn Mace, Cihad/31, hadis no: 2843, c.2, s.948)

Düşmanın bulunduğu yerdeki ağaçlar, ürünler ya yakılır, ya da kesilirdi.
Peygamber, Benu Nadir kabilesinin hurmalıklarını yaktırmıştı, ayrıca kestirmişti. Haşar Suresi"nin 5 ayetinde bu olaya kısaca değiniliyordu. "Inkarcı kitap ehlinin yurtlarında hurma ağaçlarını kesmeniz veya onları kesmeyip gövdeleri üzerinde ayakta bırakmanız, Allah"ın izniyledir. Allah, yoldan çıkanları böylece rezilliğe uğratır."

Bu ayette geçmeyen "yakma olay"ı, hadislerde yer alıyor. (Buhari, Cihad/154, Hars/6, Megazi/14, Tesir/59/2, Tecrid, hadis 1576; Müslim, Cihad 29-31, hadis 1746; Ebu Davud, Cihad/91, hadis 2615; Tirmizi, Siyer/4, hadis 1552; Ibn Mace, Cihad/31, hadis 2845; Darimi, Siyer/22; Ahmed Ibn Hanbel, 2/8,52,80.)

İslam hukukunda, cihad sırasında, düşman kesimindeki yaş ağaçların kesilebileceği, kesilmeden yakılabileceği hükme bağlanmıştı. (Damad, c.1,s.496.)

Hz. Ömer"in kılıcından kurtulamayan ise, insanlığın büyük bir kültür hazinesi, İskenderiye Kütüphanesi"ydi.

Kısas size farz kılındı

Bakara Suresi, 178. Ayet: "Ey inananlar, öldürmede kısas size farz kılındı. Hüre hür, köleye köle, kadına kadın."

Nahl Sures, 126.ayet: " Eğer bir topluluğa azap edecekseniz, size yapılan azabın eşiyle azap edin." Kuran bir ikaz (uyarı) kitabıdır: (Allah sevgisine az yer verir.) Enam Suresi, 19.ayet: "Bu Kuran, sizi ve ulaşılacak herkesi uyarmak için vahyoldu."

Araf Suresi, 1.ayet: "Bu kitap sana korkutman, insanları da öğütlemen için indirilmiştir."
Müdessir Suresi, 1 ve 2. Ayetler:" Ey örtüsüne sarınmış kimse, kalk ve ikaz et."

Turan Dursun.
Antwort



Forumregeln
Es ist Ihnen nicht erlaubt, neue Themen zu verfassen.
Es ist Ihnen nicht erlaubt, auf Beiträge zu antworten.
Es ist Ihnen nicht erlaubt, Anhänge anzufügen.
Es ist Ihnen nicht erlaubt, Ihre Beiträge zu bearbeiten.

vB Code ist An.
Smileys sind An.
[IMG] Code ist An.
HTML-Code ist Aus.
Gehe zu