Vaybee!
  |   Mitglied werden   |   Hilfe   |   Login
 
Sie sind hier: Startseite > Vaybee! Forum > Aktuelles


Hilfe Kalender Heutige Beiträge

Antwort
 
Themen-Optionen Thema durchsuchen
  #1  
Alt 25.08.2017, 22:26
___OZAN___
 
Beiträge: n/a
Standard Seyir Günlükleri;

Gül Abla'nın Yeri


Yeni işimden dolayı sürekli yolculuk yapmaya başladım.Bu yolculuklarımda bazen,ilginç kişiliklerle karşılaşıyorum.Geçen ay bir iş görüşmesi için Münih'e gittim.Burada yaşayan bir ablamızdan bahsedicem biraz.
O gün hava güneşliydi,hafif esen rüzgarla birlikte çok güzel bir hava ile Münih'e girdim.
Görüşme yerine geldiğmde sabah saat 9.30 olmuştu.Arkadaşı beklerken orada bir fırına gittm.Adamın her halinden türk olduğu belliydi ama beni görünce almanca konuştu.Kahve sipariş edip bekledim,kahvem geldikten sonr parasını ödeyip dışarı terasa çıktım.Dişarıda bir grup türkiyeli bayan oturmuş beni süzüyorlardı.Onların görüş alanından çıkıp yan bahçeye geçtim.Kısa bir süre sonra arkadaş geldi,türkçe konuşmaya başyınca insanların bana bakışı daha da değişti.Devrimcilikten kalan alışkanlıklardan dolayı çeşitli eşyaları ayna gibi kullanıp sağımı solumu kontrol ediyordum.Türkçemin düzgünlüğü genelde insanlırın ilgisini çektiği için,bakışların bizim tarafa doğru dödüğünü görünce,arkadaşa kalkıp birşeyler yemeye gidelim dedim.O da bana bir kahve var, şu anda sadece orası açık,oraya gidelim dedi.Türk kahvelerine oldum olası ısınamadım,bu açıdan hoşnut olmadığım halde, sırf çorba içmek adına kahveye gittim.
Kahveye yaklaşıp arabayı park ettiğimde,bahçede Okey oynayanları gördüm.Arkadaş içeri girince arkasından bende girdim.Heryerde Kumar makineleri vardı ve insanlar kumar oynuyordu.Mutfak kısmına yaklaşınca Gül ablayı gördüm,içten bir gülümseme ile bizi karşıladı,arkadaşa hal hatır sordu.Biz aç olduğumuzu söyledik ve mutfağa girip yaptığı yemeklere baktık.Kelle paça çorbası en sevdiğim çorbadır,onu söyledim.Gül abla bunda kelle yok yanlız dedi,nedeni ni anlattı ama ben başka şeylere konstre olduğum için pek duymadım.Sonra çorbalarımızı bahçede içerken bir çift geldi.Gül abla yaklaşıp onlara selam verdi ve kadınla sohbete başladı.Yaptığı işin ağırlığının etkileyemediği abla sesi ile yavaş tonlarla kadına nesihatlar veriyordu.Bu nasihatlar benim gibi insanlar için rutin olduğundan çok öyle içten dinlemedim.Fakat arada kadına birini bulduysan,uyuşuyorsan,seni anlıyor ve sana saygı gösteriyorsa aşık olabilirsin dedi ve ekledi,bu adamla sen birbirinize çok yakışıyorsunuz.Elinize bir şans geçmiş bu şansı iyi değerlendirin dedi.Kadının gözleri gülümseme ile kaplandı.Kadim bir huzur gibi çöktü üzerine,Gül ablanın sözleri...
Kahveden ayrılınca hüzünle arkaya,Gül ablanın kahvesine baktım,bir masada okey oynayan insanları ve iki çift vardı....
  #2  
Alt 26.08.2017, 19:41
seyrangah_06
 
Beiträge: n/a
Standard

Merhaba Ozan, senin hic bir almanca yazini okumadigin icin senin sonraden bir sebebten dolayi Almanya'ya geldigini düsünüyorum.
Ve senin kendini cok güzel ifade ettigini Türkceyi iyi kullandigi galiba burda IQ'su oda sicakligi derecesi üzerinde olan herkes görüyor.

Gel gelelim senin yazina. Hos bir yazi. Ve bir devrimci olarak etrafini gözledigine vurgu yapmissim. Güldüm ve hosuma da gitti. Baska nasil olabilir ki, devrimci olmak demek, her daim önüne bakmak demektir. Gecmisinden ders cikarip yarinlari insa etmektir.

Hüzün kelimesi ile Yunanistan'da karsilasmistim. Önceleri bu bizlere Türklere ya da genel anlamda Türkiye halklarina ait bir yasam bicimi, bir ruh hali saniyordum. Öyle degilmis.

Esyalari gözlem aleti olarak kullanmayi seviyorsun, o zaman bende sana esyali bir örnek getiriyim. Yasamak araba sürmek gibidir. Araba da ön cam niye bu kadar büyük ve dikiz aynasi niye cok kücüktür? Cünkü önüne bakmak daha önemli, tabi arada bir dikiz aynasina bakmanin faydalarini sende biliyorsun, dolayisiyla tartisilmasi gereksizdir.

Önüne bak devrimci arkadasim önüne bak.

Türk Halk Edebiyatina adini ölümsüz harflerle yazdirmis olan Banaz'li Koca Haydar'in siirleri sirf edebiyat malzemesi degil. Kimi zaman da hayata bakis acisidir....


Önüne baslamadan sonunu yokla gönül
Yüzüne bakmayanin tozuna bakma gönül....





Zitat:
Zitat von ___OZAN___ Beitrag anzeigen
Gül Abla'nın Yeri


Yeni işimden dolayı sürekli yolculuk yapmaya başladım.Bu yolculuklarımda bazen,ilginç kişiliklerle karşılaşıyorum.Geçen ay bir iş görüşmesi için Münih'e gittim.Burada yaşayan bir ablamızdan bahsedicem biraz.
O gün hava güneşliydi,hafif esen rüzgarla birlikte çok güzel bir hava ile Münih'e girdim.
Görüşme yerine geldiğmde sabah saat 9.30 olmuştu.Arkadaşı beklerken orada bir fırına gittm.Adamın her halinden türk olduğu belliydi ama beni görünce almanca konuştu.Kahve sipariş edip bekledim,kahvem geldikten sonr parasını ödeyip dışarı terasa çıktım.Dişarıda bir grup türkiyeli bayan oturmuş beni süzüyorlardı.Onların görüş alanından çıkıp yan bahçeye geçtim.Kısa bir süre sonra arkadaş geldi,türkçe konuşmaya başyınca insanların bana bakışı daha da değişti.Devrimcilikten kalan alışkanlıklardan dolayı çeşitli eşyaları ayna gibi kullanıp sağımı solumu kontrol ediyordum.Türkçemin düzgünlüğü genelde insanlırın ilgisini çektiği için,bakışların bizim tarafa doğru dödüğünü görünce,arkadaşa kalkıp birşeyler yemeye gidelim dedim.O da bana bir kahve var, şu anda sadece orası açık,oraya gidelim dedi.Türk kahvelerine oldum olası ısınamadım,bu açıdan hoşnut olmadığım halde, sırf çorba içmek adına kahveye gittim.
Kahveye yaklaşıp arabayı park ettiğimde,bahçede Okey oynayanları gördüm.Arkadaş içeri girince arkasından bende girdim.Heryerde Kumar makineleri vardı ve insanlar kumar oynuyordu.Mutfak kısmına yaklaşınca Gül ablayı gördüm,içten bir gülümseme ile bizi karşıladı,arkadaşa hal hatır sordu.Biz aç olduğumuzu söyledik ve mutfağa girip yaptığı yemeklere baktık.Kelle paça çorbası en sevdiğim çorbadır,onu söyledim.Gül abla bunda kelle yok yanlız dedi,nedeni ni anlattı ama ben başka şeylere konstre olduğum için pek duymadım.Sonra çorbalarımızı bahçede içerken bir çift geldi.Gül abla yaklaşıp onlara selam verdi ve kadınla sohbete başladı.Yaptığı işin ağırlığının etkileyemediği abla sesi ile yavaş tonlarla kadına nesihatlar veriyordu.Bu nasihatlar benim gibi insanlar için rutin olduğundan çok öyle içten dinlemedim.Fakat arada kadına birini bulduysan,uyuşuyorsan,seni anlıyor ve sana saygı gösteriyorsa aşık olabilirsin dedi ve ekledi,bu adamla sen birbirinize çok yakışıyorsunuz.Elinize bir şans geçmiş bu şansı iyi değerlendirin dedi.Kadının gözleri gülümseme ile kaplandı.Kadim bir huzur gibi çöktü üzerine,Gül ablanın sözleri...
Kahveden ayrılınca hüzünle arkaya,Gül ablanın kahvesine baktım,bir masada okey oynayan insanları ve iki çift vardı....

Geändert von seyrangah_06 (26.08.2017 um 19:44 Uhr).
  #3  
Alt 26.08.2017, 23:52
___OZAN___
 
Beiträge: n/a
Standard Bana Dair;

Zitat:
Zitat von seyrangah_06 Beitrag anzeigen
Merhaba Ozan, senin hic bir almanca yazini okumadigin icin senin sonraden bir sebebten dolayi Almanya'ya geldigini düsünüyorum.
Ve senin kendini cok güzel ifade ettigini Türkceyi iyi kullandigi galiba burda IQ'su oda sicakligi derecesi üzerinde olan herkes görüyor.

Gel gelelim senin yazina. Hos bir yazi. Ve bir devrimci olarak etrafini gözledigine vurgu yapmissim. Güldüm ve hosuma da gitti. Baska nasil olabilir ki, devrimci olmak demek, her daim önüne bakmak demektir. Gecmisinden ders cikarip yarinlari insa etmektir.

Hüzün kelimesi ile Yunanistan'da karsilasmistim. Önceleri bu bizlere Türklere ya da genel anlamda Türkiye halklarina ait bir yasam bicimi, bir ruh hali saniyordum. Öyle degilmis.

Esyalari gözlem aleti olarak kullanmayi seviyorsun, o zaman bende sana esyali bir örnek getiriyim. Yasamak araba sürmek gibidir. Araba da ön cam niye bu kadar büyük ve dikiz aynasi niye cok kücüktür? Cünkü önüne bakmak daha önemli, tabi arada bir dikiz aynasina bakmanin faydalarini sende biliyorsun, dolayisiyla tartisilmasi gereksizdir.

Önüne bak devrimci arkadasim önüne bak.

Türk Halk Edebiyatina adini ölümsüz harflerle yazdirmis olan Banaz'li Koca Haydar'in siirleri sirf edebiyat malzemesi degil. Kimi zaman da hayata bakis acisidir....


Önüne baslamadan sonunu yokla gönül
Yüzüne bakmayanin tozuna bakma gönül....
Ben Avrupaya sonradan gelen biriyim,bunu herkes bilir burada zaten.Almanca yazmıyorum doğru,almancamın edeb konularda yetersiz olduğunu düşündüğüm için,Türkçeyi tercih ediyorum.Kendimi en rahat ve geniş türkçe ifade ediyorum.Dersimli olduğum için,ana dilim farklı,fakat ana dilimi bilmiyorum.
Eşyaları,kontrol etmek adına kullanıyorum anlaşılmamış bence.
Ayrıca yolda yürürken önüne bakmalı insan,aksi taktirde geriye bakarak yürünmez,tökezler düşeriz.Önüne bakmak başka,geçmişi unutmamak,geçmişi anmak başka brşey.Ben hep önüme bakıyorum,kaybettiğim herşeyde ben çatışmaları kaybettim,savaşı değil diyorum.Hayatla olan savaşıma devam ediyor,her düştüğümde yeniden kalkıyor,her kaybettiğimde yeniden başlıyorum.Bazı kayıpların telafisi imkansız biliyorum şems gibi ''Yarim ile değil,yaram ile hoşum''diyorum....
Kısaca insana dair ne varsa dünyada,iyi yada kötü yaşıyor ve savaşıyorum.Şavaşı önce kendimle başlatıyorum,bazı yerlerde kendimle olan çatışmalarıda kaybediyorum ya neyse....
  #4  
Alt 27.08.2017, 14:42
seyrangah_06
 
Beiträge: n/a
Standard

Muhammed Ali vardi, böksör. Derdi ki hep, önemli olan hayatta düstügünden bir kere daha fazla ayaga kalkmaktir.
Kendimizle olan savaslar en zorlaridir. Kendine insan niye yenilir biliyormusun? Cünkü seni senden daha iyi bilen yok. Örnegin sigara gereksiz bir sey. Insanlar merak edip denemek amacli basliyorlar. Sonra bu aptalliga zekalari isyan ediyor ve bu insanlar kendilerini bir takim bahanelerle kandiriyorlar. Yok stressliyim, yok sen benim durumda olsan falan filan. Günün birinde sigari birakmak istiyorlar, cogu da basaramiyorlar cünkü. Nikotin, ki sinir sistemine en tehlikeli zehirlerden birisi, basa vurdumuydu, bu sefer beyinleri onlara söyledigi yalanlari plak gibi geri caliyor ve birakmak niyetinde olan insanlar da o kirilma noktasinda düsüyorlar cünkü, kendilerinin uydurdugu bahaneleri beyinleri onlara bu sefer aktariyor.

Ben insanlarin kendileri ile barisik oldugunu düsünmüyorum. Murak Kekilli'nin de dedigi gibi, kendim ile nasil barisik olabilirim ki, biz müslümaniz, bizde nefs denen bir sey var demisti..

Ikinci ve en önemli mesele de nefs iste.

Asik Veysel'in degimi ile: Topraktandir cümle beden / Nefsini öldür ölmeden....

Ancak ben bunu dogru bulmuyorum. Nefsi olmayan insanda insan olamaz. Nasil vicdani olmayan insan insan degilse, nefssiz insan da körlesmis robotlasmis bir insandir..

Ne yapilmali o zaman. Nefsini müslüman yapacaksin.. Bak sünni demiyorum, müslüman diyorum Sana Bitlis-Güroymak'li (halk dilinde Nor$in) ABD-Kürt-Türk asilli Edip Yüksel'in kitaplarini tavsiye ediyorum.. Hepsi din ile alakali degil, günümüzün sosyo-ekonomik sorunlarina da el atan cok zeki bir insan. Neyse bende konuyu fazla saptirmayim..

Övünmeyiz aslımızla
Sevişiriz dostumuzla
Uğraşırız nefsimizle
Kimse İle davamız Yok

Gercek insan-i kamil böyle olmasi lazim. Bütün yer yüzunü memleket, bütün insanlari, 72 milleti bir görmesi lazim.

Zaten dogrusu ben baska insanlari kendime düsman olarak görmüyorum. Ayakta durabilmek icin kendilerine düsman arayan ideolojileri de saglikli görmüyorum, cünkü gercek bir idejolinin düsmana ihtiyaci olmaz.

Bir insan olarak ancak bütün insanlarin düsmani olan seytani kendime düsman olarak görüyorum.

Pir Sultan'nin degimi ile, uyarmiydin kör seytanin sözüne, bu dünyada benim der miydin kafa.....






Zitat:
Zitat von ___OZAN___ Beitrag anzeigen
Ben Avrupaya sonradan gelen biriyim,bunu herkes bilir burada zaten.Almanca yazmıyorum doğru,almancamın edeb konularda yetersiz olduğunu düşündüğüm için,Türkçeyi tercih ediyorum.Kendimi en rahat ve geniş türkçe ifade ediyorum.Dersimli olduğum için,ana dilim farklı,fakat ana dilimi bilmiyorum.
Eşyaları,kontrol etmek adına kullanıyorum anlaşılmamış bence.
Ayrıca yolda yürürken önüne bakmalı insan,aksi taktirde geriye bakarak yürünmez,tökezler düşeriz.Önüne bakmak başka,geçmişi unutmamak,geçmişi anmak başka brşey.Ben hep önüme bakıyorum,kaybettiğim herşeyde ben çatışmaları kaybettim,savaşı değil diyorum.Hayatla olan savaşıma devam ediyor,her düştüğümde yeniden kalkıyor,her kaybettiğimde yeniden başlıyorum.Bazı kayıpların telafisi imkansız biliyorum şems gibi ''Yarim ile değil,yaram ile hoşum''diyorum....
Kısaca insana dair ne varsa dünyada,iyi yada kötü yaşıyor ve savaşıyorum.Şavaşı önce kendimle başlatıyorum,bazı yerlerde kendimle olan çatışmalarıda kaybediyorum ya neyse....
  #5  
Alt 06.09.2017, 21:28
___OZAN___
 
Beiträge: n/a
Standard Prag;

Şair memleketten uzak,
Hasretten delik deşik
Eski kentte duruyordu.
Meydanlıkta yapayalnız
Gotik duvar üstünde
Hanuş Usta'nın saati
On ikiyi vuruyordu./Nazım Hikmet

Geçen hafta Prag'a gittim.Bir arkadaşa uğrayıp otelde yar ayırdıktan sonra,bir bara gittim.Bira içerken kafamda buraya ilk geldiğim zaman vardı.Bayağı değişip düzenlenmiş,gittikçe gelişen bir şehir olmuştu Prag.Bira faslı bittikten sonra otele gittim.O akşam fazla uyumadan sabah erken kalkıp bir kahveye attımkendimi.Sonra arkadaşlarla buluştum,başladılar beni şehirde oradan oraya dolaştırmaya.Bu dolaşma işi uzayınca,neden dolaştığımızı sordum,bana turistik gezi yaptırdıklarını söylediler.Dalga mı geçiyorsunuz benimle ben 15 yıldır her 2 ayda bir gelirim buraya,buraları biliyorum zaten dedim.Hatta anlayabilmeleri için,onlara birinci dünya savaşında,osmanlı askerlerinin tedavi için buraya geldiklerini,çeşitli nedenlerden dolayı burada ölüp gömüldükleri şehitlikten,Atatürk'ün tedavi için geldiğini,burada kaldığınıda söyledikten sonra,turistik geziye son verdim...
Yinede 3 adam yürüyorduk bu şehirde,herbirinin dünyası ayrı,her kafada başka sorular,hafif esen rüzgar ve yürümekten sızlayan ayaklarım...Kısaca Fos....
  #6  
Alt 12.09.2017, 21:49
___OZAN___
 
Beiträge: n/a
Standard Kein Mensch İst İllegal !

Bugün Jena da alman ırkçılarının yürüyüş ve mitingi vardı.Yaklaşık olarak 500 kişilik bir gruba karşı,alman solcuları 2000'den fazla bir kitleyle ablukaya almış,alman ırkçılarının propaganda yapma şansını kırmıştı.Burada yaklaşık olarak 4 saat kaldım.Hap karşıma çıkan KMİİ sloganının,ne kadar doğru bir kavram olduğunu belirtmek için yazıyorum.
Kein Mensch İst İllegal !
Antwort



Forumregeln
Es ist Ihnen nicht erlaubt, neue Themen zu verfassen.
Es ist Ihnen nicht erlaubt, auf Beiträge zu antworten.
Es ist Ihnen nicht erlaubt, Anhänge anzufügen.
Es ist Ihnen nicht erlaubt, Ihre Beiträge zu bearbeiten.

vB Code ist An.
Smileys sind An.
[IMG] Code ist An.
HTML-Code ist Aus.
Gehe zu