Vaybee!
  |   Mitglied werden   |   Hilfe   |   Login
 
Sie sind hier: Startseite > Vaybee! Forum > Gesellschaft & Soziales


Hilfe Kalender Heutige Beiträge

Antwort
 
Themen-Optionen Thema durchsuchen
  #371  
Alt 01.04.2005, 16:29
Benutzerbild von akshalil
akshalil akshalil ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard Agzi olan konusuyor! bir de rakamlar

konussun demi :-))
cok acikli bir durum kama..bak ben yine duramadim bizim vatan haininden bir yazi daha:



Yazı" lezzetinden yoksunluk, barbarizmi emzirir


BİR toplumun düzeyini, anadilini kaç kelimeyle konuşup yazdığına göre değerlendirme yöntemine "structuralisme-yapısalcılık" denmekde...
Günümüzde konuşulan Türkçe, 300-400 kelimeye geriledi; yazılan Türkçe ise 700-800 kelimeye...
Fuzuli, 3 bin kelime kullanmıştı; Victor Hugo, 20 bin; Shakespeare daha da fazla...
2. Meşrutiyet"ten bu yana, kalabalıkları kışkırtıp taraftar bulmak için kullanılan ünlü sloganlarımızdan "Vatan elden gidiyor", "Din elden gidiyor" naralanmalarına, hiçbir zaman "Türkçe elden gidiyor" kaygılanması eklenmedi.
Zamanın çarkları içinde bir toplumda anadilinin erimeye başlaması, ne bayrak sevgisiyle önlenebiliyor, ne "vatan ve milletiyle devletin bölünmez bütünlüğü" ilkesiyle...
***
Bizim geleneğimizde zaten anadilinin "yazı" boyutuyla bütünleşme yok.
1928"de Latin alfabesine geçildiği dönemde, Türkiye"nin nüfusu 15-16 milyon; okuma-yazma bilmeyenlerin oranı ise yüzde 95"in üstündeydi.
Övünüp durduğumuz bir imparatorluktan geriye kala kala, anadilini okuyup yazamayan yoksul bir kalabalık kalmıştı.
***
Bugün Türkiye 15-16 milyon aile... Kaç ailede, kendi yazarlarının kitaplarıyla süslenmiş bir kitap rafçığı var?
Ve kitapsız evlerden yetişmiş genç kuşak bürokratlar...
Anadilinin üst düzey yazı lezzetinden yoksun olduğunda, Refik Halit"in "Memleket Hikâyeleri" cildine de hamamböceğine bakar gibi bakarsın; Hüseyin Rahmi"nin "Utanmaz Adam"ına da; Mahmut Yesari"nin "Tipi Dindi"sine de; Orhan Pamuk"un "Kar"ına da...
***
Kendi anadilinin yazı lezzetinden yoksun bir höthötçü, politik bir cakalanmayla vatan ve din sevgisini de kendi tekelinde tutmaya kalktığında; tadına varamadığı bir yazarı, vaktiyle Eminönü"nde ona buna parayla dilekçe yazan, bir meydan yazıcısı olarak görecektir ve bendenizin de vaktiyle çok işittiğim bir öneriyle:
- Yazacaksa vatanı yazsın, diyecektir.
***
Yazı adamları da, tıpkı müzisyenler, ressamlar, heykelciler, mimarlar, matematikçiler, fizikçiler, kimyacılar gibi insanlığın ortak bahçesini zenginleştiren gönülsel ve beyinsel renklerdir.
Onları, gelip geçici yerel bir devlet politikasının çemberi içine hapsedemez, onlardan güttüğünüz politikaların propagandasını bekleyemezsiniz...
Eğer toplumunuzun evrensel bir itibara layık olmasını özlüyorsanız; önce bizzat kendiniz, kendi yazarlarınızın tadına varmalısınız.
***
Goethe ile Beethoven"den bu yana Almanya"nın bayrağı da, siyasal sınırları da, devlet olarak güttüğü politikalar da kaç kez değişti. Ama Almanya"nın yetiştirdiği evrensel değerler, tüm insanlığın ortaklaşa benimsediği ortak bayraklar oldu.
***
Ta öteden beri Ankara yakınır durur, kendimizi dünyaya iyi tanıtamıyoruz, diye...
Kendi yazarını, kendi ressamını, kendi heykelcini, kendi mimarını; en başta kendin tanımıyorsan, nasıl tanıtırsın ki kendini dünyaya; salt Boğaz"da şiş kebap ve sahtesi daha da dikkat uyandıran rakıyla mı?
***
Son yüzyılda kaç Türk yazarının dünya dillerine çevrilmiş olduğunun listesini çıkaracağınıza; dünya yazarlarının Türkiye hakkında yazdıkları kitaplarla, Türk yazarlarının çeşitli yeryüzü bölgeleri hakkında yayımladıkları eserlerden evrensel sergiler açacağınıza; ilan edin dünyaya hangi kitapları yasakladığınızı, hangi yazarları içeri tıktığınızı ve tüm meydanlarda öbek öbek yakın kızdığınız yazarlarınızın kitaplarını...
***
Ah ah... Kendi anadilinin yazı lezzetinden yoksun diyarlarda, "yazı"ya layık olabilmenin titreşimleri ve endişeleriyle yaşamak; bataklıkta bale yapmaya benzese de, vazgeçilmez bir tat, vazgeçilmez bir tiryakilik...
"Enayiliğine doyma" diyenler de çıkacağı için, zordur bunu anlatmak...
***
Vatanını sevme refleksi, anadilini okuyup yazma sevgisinin kuşaklar arası köprüler kuran birikimsel tadıyla bütünleşemediğinde...
Kitapları toplayıp yakma hışmı da, sürüp gittiğinde...
Ve "barbarizm" deyimi medyada yeniden manşetleştiğinde...
Şayet torunlarınız torunları, Türkçenin çile çekmiş yazarlarını merak ederlerse, küçük bir el sallasınlar onların anılarına... Unutmasınlar ki, torunların torunları da dünya önünde boyunları bükük kalmasınlar, diye çalışmışlardı onlar da...

<a href="redirect.jsp?url=http://www.milliyet.com.tr/2005/04/01/yazar/altan.html
" target="_blank">http://www.milliyet.com.tr/2005/04/01/yazar/altan.html
</a>
  #372  
Alt 01.04.2005, 16:42
Benutzerbild von akshalil
akshalil akshalil ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard Du irrst dich Kollege :-))

Es gibt gesunde Liebe,die man wirklich lernen müsste
und Es gibt patologische,sadomasochistische Beziehungen, die man auch als Liebe nennt..
Liebe setzt zwei erwachsene,gesunde Personen voraus,die sich in einer symbiotischen Beziehung entwickeln..

Genauso vergleichbare Regel gelten auch für Vaterlandslibe und für Liebe zu Nationalflagge..

Adam ucan kustan ne istiyor ya! :-)) sana selam vermeyen kusun gözlerini oyarim diyor..canin nereyi istiyorsa seni oraya götüreyim diyor..
gecen tatilde tr. ye gittim ufacik cocuklar ellerinden sapanlarla minicik serceleri katlediyorlar, bayrak sevgisi güzel de biraz da yasam,hayvan ve bitki sevgisi verelim :-))
  #373  
Alt 02.04.2005, 13:31
Benutzerbild von hasrett
hasrett hasrett ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard Benim icin bu rakamlar:

bizim türklerin haberleri gazeteden degil, agizdan aldiklarini ifade ediyor.

Belki bunun icin türkler devamli, "o ne demis bu ne demis" -laflarina cok önem veriyorlar.


Düsündüren rakamlar...
  #374  
Alt 03.04.2005, 03:10
unknown
 
Beiträge: n/a
Standard Bist Du Psychologe?

Ich gebe Dir zwar teils recht, jedoch bewegst Du Dich auf sehr dünnem Eis mit Deinen Äußerungen an gewissen Stellen.

Fachliche Fortsetzung folgt morgen!

Gute Nacht!


Ps. Gib Dir Keine Mühe im Religionsforum. Ist es nicht wert, sowie mir Deine Meinung nichts wert ist.
  #375  
Alt 04.04.2005, 14:48
Benutzerbild von ladypembecik
ladypembecik ladypembecik ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard o.T.

jede identität baut doch auf herkunft, soziales umfeld, erziehung und so weiter und so fort auf. denkst du denn, diese art von denke beeinflusst meine identität nicht? wo hast du denn deine her? von außerirdischen? ich denke nicht. du bist genauso geprägt davon.
  #376  
Alt 04.04.2005, 15:00
Benutzerbild von ladypembecik
ladypembecik ladypembecik ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard o.T.

sag mal von was für gästen sprichst du bitte? in diesem land sehe ich nicht mehr als gast! wo bitte muss ein gast denn etwas zum etat des haushaltes beitragen? welcher gast hat weniger rechte als die gastgeber? so ein bodenloser unfug! ich bin hier kein gast, sondern habe die berechtigung in diesem land zu leben, zu arbeiten und die dementsprechenden rechte zu nutzen, genauso wie ich den pflichten nachkommen muss!

so ein blödsinniger beitrag von dir! ich kann nicht glauben, dass du türke bist!
  #377  
Alt 04.04.2005, 19:44
unknown
 
Beiträge: n/a
Standard Du zählst fast die G7 auf :)

Ist Dir aufgefallen, daß die aufgezählten Länder zu den richsten* der Welt gehören?
Was hat da bitte die Türkei drin verloren?

Wenn es unvergleichsweise weniger Bibliotheken in der TÜrkei gibt, als türkische Cafés, dann ist das ausschließlich die Schuld der vergangenen Regierungen des Landes.
(Immer nur das Volk zu beschuldigen finde ich unangebracht.) Das Volk läßt sich von seiner Regierung "erziehen", bewußt oder unbewußt, Das Land befindet sich im kulturellen und wirtshcaftlichen Wandlungsprozeß zur westlichen Modernität und Aufschwung, und das seit über 300 Jahren. Es braucht seine Zeit, bis es eine gewisse interlektuell-kulturelle Struktur faßt. Die Türkei muß momentan schauen, wie sie die Mittel für die Legung dieser Schiene im Land, erfaßt. Darum versucht man doch u.a. in die EU zu kommen...man möchte dem Land Geld bringen und gleichzeitig eine WOHLTAT für´s Volk tun, mit mehr Verdienst und bessere Bildungsmöglichkeiten.
Bildung ist auch eine Sache des Matrialismus. (Wenn man´s nicht vormacht, macht´s auch keiner nach, sagte einst ein schlauer* Mann.)
  #378  
Alt 08.04.2005, 17:53
unknown
 
Beiträge: n/a
Standard Eurovision

Schau ihr Euch auch immer jedes Jahr den Grand Prix de la Chanson an???

Dieses Jahr ist´s mit dem Lied hin. Rimi Rimi Ley oder so öhnlich. Klingt gräßlich und wieder ein Flopp.
Die haben Sänger wie Tarkan, Mustafa Sandal und Nazan Öcenl, schicken aber sowas dahin.
Die Leute springen eher aus sowas an, nicht auf Volksliedtümliches...

*Tst*
  #379  
Alt 13.04.2005, 14:54
Benutzerbild von turkgenc
turkgenc turkgenc ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard Turkey 0 points

Ich habe mir dieses Lied gehört und habe mir gedacht:"was für eine Schande."
Die Deutschen u.a Europäer werden uns auslachen und uns lächerlich machen.
Höchstens von Deutschland wird diese Lied noch paar Punkte bekommen.
Die eigendliche Schuld liegt jedoch bei TRT.
Nicht die türkischen Zuhörer haben Rimi Rimi Ley eine Stimme gegeben, die Sängerin ist nämlich verlobt oder liiert mit einem Mitarbeiter von TRT, so dass diese staatliche Fernsehsender, von dem man es am wenigsten erwartet diese hässliche Sängerin zum Sieg verhalf.
Yaziklar olsun !!!
  #380  
Alt 14.04.2005, 00:27
celiav
 
Beiträge: n/a
Standard gibts ja nicht..wo bleibt das recht zur

freien meinungsäußerung?
Antwort



Forumregeln
Es ist Ihnen nicht erlaubt, neue Themen zu verfassen.
Es ist Ihnen nicht erlaubt, auf Beiträge zu antworten.
Es ist Ihnen nicht erlaubt, Anhänge anzufügen.
Es ist Ihnen nicht erlaubt, Ihre Beiträge zu bearbeiten.

vB Code ist An.
Smileys sind An.
[IMG] Code ist An.
HTML-Code ist Aus.
Gehe zu