[benekalice]

AKP'li vekil adayı hakkında vahim iddialar!..
Normal Yazı Boyutu Orta Yazı Boyutu Büyük Yazı Boyutu
17 Mayıs 2011 Salı
14 aydır işçisine maaş ödemeyen AKP'nin Osmaniye milletvekili adayı Mustafa Dayangaç'ın Osmaniye il başkan yardımcılığı yaptığı dönemde Maraş'tan Osmaniye'ye oy kaydırdığı, maaşını isteyen işçisini ölümle tehdit ettiği iddia edildi.

MUHALİFGAZETE/özel

12 Haziran seçimlerinde AKP'nin Osmaniye adayları arasında yer alan Mustafa Dayangaç'ın 14 aydır para alamayan işçisi Ömer Türk'e 'beni kızdırma kızarsam seni üzerim, akıllı ol konuşursan sen zararlı çıkarsın' gibi tehdit içeren mailler gönderdiği öğrenildi.

Muhalifgazete'ye konuşan Ömer Türk, 'Ben Mustafa Dayangaç'ın yanında 5 yıldır çalışıyorum. Mustafa Dayangaç Türk Telekom'dan emekli olduktan sonra DAKA Teknik isimli bir şirket kurdu. Osmaniye başta olmak üzere Adana, Tunceli, Diyarbakır gibi bir çok ile baz istasyonu kurulumu, arza bakım gibi işler yapıyordu. Ben Adana'da çalıştım ve günlük kazancı 5 bin doları buluyordu. 14 aydır maaşımı alamadım. 3 arkadaşımda 7 aydır çalışıyor ve 6 aydır maaş alamadı. Evime ekmek götüremediğim için eşimle aram bozuldu. Eşimden boşanmak zorunda kaldım 'dedi.
Parasını talep ettiğinde Mustafa Dayangaç'ın kendisine 'Bak aslanım sana verecek param yok, hesabını vermiyorum. Akıllı ol konuşursan sen zararlı çıkarsın' gibi tehdit içeren mailler gönderdiğini söyleyen Ömer Türk,
'Mustafa Dayangaç bir hafta önce beni aradı. Gittim polis kardeşi de yanındaydı. Bana 'seni birileri yanlış yönlendiriyor,akıllı ol zararlı çıkarsın. Bunu sana ödetiriz' gibi sözlerle tehdit ettiğini iddia etti.

İşçi Ömer Türk, bu mağduriyetini Cumhurbaşkanı ve Başbakan Erdoğan'a bir maille ilettiğini ancak cevap alamadığını söyledi.

KAMYONLA YİYECEK YARDIMI GÖTÜRDÜM, ÇUVALLA NÜFUS CÜZDANI FOTOKOPİSİ GETİRDİM

Referandumdan önce AKP il başkanı Ömer Yağmur'un memleketi Kahramanmaraş'ın Bozhöyük kasabasına kamyonla yiyecek yardımı yaptıklarını karşılığında da çuvalla nüfus cüzdanı fotokopisi aldığını iddia eden Türk, 'Osmaniye'deki yeşil kartlılara dağıtılmak üzere tırlarla depolara yiyecek gelirdi. Biz bunları indirip depolara yerleştirirdik. Bu depolardan yeşil kartlılar dışında gizli gizli belli yerlere yiyecek giderdi. Mustafa Dayangaç, il başkan yardımcılığı yaptığı dönemde beni çağırdı. O görüşmede İl başkanı Ömer Yağmur da vardı. Yağmur'un akrabalarının bulunduğu Kahramanmaraş'ın Bozhöyük kasabasına gitmek üzere bir kamyon yiyecek hazırlanmıştı. Bana 'gece tek başına yola çık' dediler. 3 saatlik bir mesafe.. Ben 2 arkadaşımı daha yanıma alarak yola çıktım. Yardımı İl Başkanı Ömer Yağmur'un amcasının oğluna ait lüks bir evin deposuna indirdim. O da bana çuval içersinde gazeteye sarılı bir şey verdi. Ben korktum ve ne olduğuna baktım. Gördüğüm şey yüzlerce nüfus fotokopisiydi. Alıp İl Başkanı Ömer Yağmur'a götürdüm. Buradan bu fotokopileri mahalle muhtarlarına dağıtın kayıt yapsınlar dediler. Yaptıkları yolsuzluğa beni de ortak ettiler. Ben cezamı çekmeye hazırım onlar da çeksin' dedi.

muhalifgazete

[untrace]

Die AKP hat in Hinsicht wirtschaftlichem Wachstum in neoliberalistischem Sinne gearbeitet, wie keine andere Regierung. Wachstum in einer dynamischen Umgebung, die jedenfalls mehr Arbeitskraft bietet, als ganz mitteleuropa zusammen. Die Türkei ist somit mit europäischen Staaten wie Rumänien und Spanien im Rennen um Aufträge von Grossindustriellen. In dieser Hinsicht hat Erdogan versucht, die Türkei attraktiv zu machen.
Nun, die Türkei ist ein Land der 3. Welt. Sie ist immer noch mehr landwirtschaftlich geprägt, als industriell. Um in der Türkei eine Grossindustrie zu gewinnen oder schaffen, braucht das Land viel Geld und Unterstützung und Infrastruktur und und und. Hier hat er angesetzt.

Doch: die Leute in der Türkei, die auf der Strasse rumlaufen, haben nichts von diesem wirtschaftlichem Aufschwung, da die Konditionen, die durch diese neoliberalistische Wirtschaftssicht geschaffen wurden, ihnen weder genug für das harmonische Leben in einer Familiengemeinschaft noch genug Zeit für die Familie noch genug Sicherheit zum Planen für die Zukunft geben.

Und leider leider hat die Opposition noch weniger kreative Lösungen mit wirtschaftlichen Unterstützungen aus den Staaten zur Verfügung.
Diese Staatsunternehmen, die den Leuten versprachen, dass sie dort bis zur Rente arbeiten durften, sind leider auch alle privatisiert.
Kommt mir fast so vor, als würde die Opposition sich gezielt so dumm stellen, damit die AKP für immer und ewig an der Regierung beteiligt ist.

Es fehlt an einem tauglichen Konzept zur Bildung einer gerechten wirtschaftlichen Zukunft.
Kurdenproblem oder Säkularisierung oder wer wird dieses Jahr Meister interessieren die Leute mehr als das, was sie verdienen und wie sie arbeiten und wie sie von Grosshändlern täglich abgezockt werden. Und hier gilt es anzusetzen: die leute sollten sich mehr um ihren eigenen Arsch kümmern als um den Arsch der Immergewiner.
aber alles hoffnungslos... Und in diesem Sinne: egal, wie dreckig es den Leuten geht, hauptsache fenerbahce wird Meister. Heil fenerbahce...

der Mann hat zum Schluss den Punkt getroffen

"ben cezami cekmeye hazirim, onlarda ceksin"

ganz genau...sollte was an der Sache dran sein, werden
die jenigen zur Rechenschaft gezogen

yasasin hukuk devleti