Vaybee!
  |   Mitglied werden   |   Hilfe   |   Login
 
Sie sind hier: Startseite > Vaybee! Forum > Aktuelles


Hilfe Kalender Heutige Beiträge

Antwort
 
Themen-Optionen Thema durchsuchen
  #1  
Alt 18.12.2014, 11:03
CakaBeyy
 
Beiträge: n/a
Standard Sisi'yi tebrik edenler Erdoğan'a 'Tiran' diyor

Ortadoğu çok diktatör gördü Irak’ta Saddam, Mısır’da Mübarek, Libya’da Kaddafi gibi. Tam kurtulma aşamasına gelinmişken yeni diktatörleri başa getirdiler.

Irak’ta Saddam dönemi Iraklılar adına ki bunun içerisine Kürtler, Şiiler, Sünniler, Türkmenler dahil, katliamlarla dolu bir süreç demekti.

Örnek bir Halepçe, bir Duceyl katliamları. Sadece Kürtlere karşı da değil. Mesela Erbil’de Türkmen mahallesinde bir gün yemek yerken, yanımdaki Türkmen arkadaşıma “Saddam buraya kadar gelir miydi?” diye sordum, oturduğumuz lokantanın bulunduğu sokağı göstererek, “tanklar tam şuraya kadar gelir, dakikalarca ateş eder, sonra giderdi” yanıtını vermişti.

Benzer durum Libya için de geçerli. Kaddafi öldürülmeden önce Nijer’den getirdiği paralı askerlerle, kendi halkına saldırmıştı.

Suriye’de Esed de aynısını yapıyor, Kaddafi erken gitti ama Esed kendi halkını öldürmeye devam ediyor.

Ve Mısır. Hüsnü Mübarek 30 yıl diktatörlük yaptıktan sonra indirildi. Seçilmiş iktidarın bir sene süren görevinin ardından yeni bir diktatör başa getirildi.

Mübarek, kendisine yan bakanı ibreti alem cezalandırmak için mahkeme salonlarına demir kafesler yaptırmış, tek suçu muhalefet olan Mısırlılar, demir kafeslerde yargılanmıştı. Mübarek daha sonra o kafese girmek zorunda kaldı ama kendinden sonra gelen diktatör, onu oradan çıkardı.

Mübarek sonrası Sisi, meydanlara tanklarla saldırdı, bir gün içerisinde yüzlerce insanı katletti, sağ kurtulanları darağacına gönderdi.

Bu örneklerin hepsi birer diktatör. Yaptıkları katliamlara hedef olanların hepsinin tek suçu o diktatörlere karşı durma ihtimalleri.

İhtimal diyorum çünkü gerçek diktatör kendisine muhalif olabilecek grupları istihbaratlarıyla tespit eder daha onlar sokağa çıkıp, tek kelime edemeden, yok eder.

Onlara muhaliflik edecekleri hiçbir alan tanımaz, televizyonu bırakın, duvar gazetesi bile çıkarttırmaz.

Nitekim Saddam da bunu yaptı, şu an Sisi de bunu yapıyor.

Nerede görülmüş Bağdat’ın merkezinde sokağa çıkıp, Saddam’a “tiran” diye bağıran. Ya da Kahire’de Mübarek’e sövdüğün gazeten olacak, o gazete binasının önünde kameraların önüne geçip, “Hüsnü Mübarek Tirandır” diye canlı yayın yapacaksın.

İşte gerçek tiranlar, bu ihtimallerin hepsinin önüne geçmiştir. Muhalif ihtimalli kimseye gazete izni vermemiş, kamera yüzü göstermemiştir.

Zaten 3 Temmuz 2013’teki Mısır darbesinde Sisi’nin ilk işi, darbe yanlısı olmayan onlarca gazete ve televizyonu kapatmak olmuştu.

Gerçek diktatör, eli kanlıdır. Saddam gibi Sisi gibi katliam yapar, kendi halkını katlettirir. Mısır’da sırf bu işler için kurulmuş çeteler vardır, Baltacılar diye. Suriye’de Baltacıların karşılığı Şebbiha’dır.

Gerçek diktatör, kimseye muhalefet ettirmez, buna asla izin vermez. Bu ülkelerin hiç birinde bizdeki gibi seçilmiş Cumhurbaşkanına hakaret eden gazete ve televizyonlar asla bulunamaz.

Ama tam tersi bulunur. Mesela seçilmiş Cumhurbaşkanına hakaret edip “demokrasi istiyoruz” diyenler var ya. Onlar Mısır’da darbe olup, darbeciler başa geldiğinde de Erdoğan’a “diktatör” demişlerdi.

Hem de Kahire’den. Oradaki televizyon ve gazetelerinin temsilciliklerine dokunulmasın diye, okullarına ilişilmesin diye, Mısır’daki darbeyi, diktatörü tebrik edip, aynı tarihe denk gelen Gezi olaylarına arka çıkıp, kendi ülkelerinin Başbakan’ına “diktatör” demişlerdi.

Sonra Sisi’nin darbeci Eğitim Bakanına gidip, görevini tebrik edip, başarılar dilemişlerdi.

Nitekim diktatör Sisi onlara dokunmadı. Ama TRT gerçek tiranlara sessiz kalmadı. O yüzden Metin Turan esir alındı, aylarca. Mehmet Akif Ersoy’un evi, ofisi basıldı.

İşte gerçek tiranların kim olduğunu anlattık. Bir de şu var, Irak’ta, Mısır’da, Suriye’de, Libya’da tiranlık yapanların ülkelerinin hali ortada.

Tiran, tiransa eğer, onun ülkesinin havasından suyundan hayır gelmez, halkı muhaliflik yapmasa da açlıktan ölür, tiran ülkesini satar, sömürtür.

Türkiye şu an yeni bir virajda. Ortadoğu’nun çok üzerinde Avrasya’nın en büyük gücü olma yolunda gidiyor. Hiçbir tiranın ülkesine nasip olmaz böylesi.

Taha Dağlı
  #2  
Alt 18.12.2014, 11:09
Benutzerbild von 1insanol
1insanol 1insanol ist offline
Erfahrener Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 390
Standard

Zitat:
Zitat von CakaBeyy Beitrag anzeigen
Ortadoğu çok diktatör gördü Irak’ta Saddam, Mısır’da Mübarek, Libya’da Kaddafi gibi. Tam kurtulma aşamasına gelinmişken yeni diktatörleri başa getirdiler.

Irak’ta Saddam dönemi Iraklılar adına ki bunun içerisine Kürtler, Şiiler, Sünniler, Türkmenler dahil, katliamlarla dolu bir süreç demekti.

Örnek bir Halepçe, bir Duceyl katliamları. Sadece Kürtlere karşı da değil. Mesela Erbil’de Türkmen mahallesinde bir gün yemek yerken, yanımdaki Türkmen arkadaşıma “Saddam buraya kadar gelir miydi?” diye sordum, oturduğumuz lokantanın bulunduğu sokağı göstererek, “tanklar tam şuraya kadar gelir, dakikalarca ateş eder, sonra giderdi” yanıtını vermişti.

Benzer durum Libya için de geçerli. Kaddafi öldürülmeden önce Nijer’den getirdiği paralı askerlerle, kendi halkına saldırmıştı.

Suriye’de Esed de aynısını yapıyor, Kaddafi erken gitti ama Esed kendi halkını öldürmeye devam ediyor.

Ve Mısır. Hüsnü Mübarek 30 yıl diktatörlük yaptıktan sonra indirildi. Seçilmiş iktidarın bir sene süren görevinin ardından yeni bir diktatör başa getirildi.

Mübarek, kendisine yan bakanı ibreti alem cezalandırmak için mahkeme salonlarına demir kafesler yaptırmış, tek suçu muhalefet olan Mısırlılar, demir kafeslerde yargılanmıştı. Mübarek daha sonra o kafese girmek zorunda kaldı ama kendinden sonra gelen diktatör, onu oradan çıkardı.

Mübarek sonrası Sisi, meydanlara tanklarla saldırdı, bir gün içerisinde yüzlerce insanı katletti, sağ kurtulanları darağacına gönderdi.

Bu örneklerin hepsi birer diktatör. Yaptıkları katliamlara hedef olanların hepsinin tek suçu o diktatörlere karşı durma ihtimalleri.

İhtimal diyorum çünkü gerçek diktatör kendisine muhalif olabilecek grupları istihbaratlarıyla tespit eder daha onlar sokağa çıkıp, tek kelime edemeden, yok eder.

Onlara muhaliflik edecekleri hiçbir alan tanımaz, televizyonu bırakın, duvar gazetesi bile çıkarttırmaz.

Nitekim Saddam da bunu yaptı, şu an Sisi de bunu yapıyor.

Nerede görülmüş Bağdat’ın merkezinde sokağa çıkıp, Saddam’a “tiran” diye bağıran. Ya da Kahire’de Mübarek’e sövdüğün gazeten olacak, o gazete binasının önünde kameraların önüne geçip, “Hüsnü Mübarek Tirandır” diye canlı yayın yapacaksın.

İşte gerçek tiranlar, bu ihtimallerin hepsinin önüne geçmiştir. Muhalif ihtimalli kimseye gazete izni vermemiş, kamera yüzü göstermemiştir.

Zaten 3 Temmuz 2013’teki Mısır darbesinde Sisi’nin ilk işi, darbe yanlısı olmayan onlarca gazete ve televizyonu kapatmak olmuştu.

Gerçek diktatör, eli kanlıdır. Saddam gibi Sisi gibi katliam yapar, kendi halkını katlettirir. Mısır’da sırf bu işler için kurulmuş çeteler vardır, Baltacılar diye. Suriye’de Baltacıların karşılığı Şebbiha’dır.

Gerçek diktatör, kimseye muhalefet ettirmez, buna asla izin vermez. Bu ülkelerin hiç birinde bizdeki gibi seçilmiş Cumhurbaşkanına hakaret eden gazete ve televizyonlar asla bulunamaz.

Ama tam tersi bulunur. Mesela seçilmiş Cumhurbaşkanına hakaret edip “demokrasi istiyoruz” diyenler var ya. Onlar Mısır’da darbe olup, darbeciler başa geldiğinde de Erdoğan’a “diktatör” demişlerdi.

Hem de Kahire’den. Oradaki televizyon ve gazetelerinin temsilciliklerine dokunulmasın diye, okullarına ilişilmesin diye, Mısır’daki darbeyi, diktatörü tebrik edip, aynı tarihe denk gelen Gezi olaylarına arka çıkıp, kendi ülkelerinin Başbakan’ına “diktatör” demişlerdi.

Sonra Sisi’nin darbeci Eğitim Bakanına gidip, görevini tebrik edip, başarılar dilemişlerdi.

Nitekim diktatör Sisi onlara dokunmadı. Ama TRT gerçek tiranlara sessiz kalmadı. O yüzden Metin Turan esir alındı, aylarca. Mehmet Akif Ersoy’un evi, ofisi basıldı.

İşte gerçek tiranların kim olduğunu anlattık. Bir de şu var, Irak’ta, Mısır’da, Suriye’de, Libya’da tiranlık yapanların ülkelerinin hali ortada.

Tiran, tiransa eğer, onun ülkesinin havasından suyundan hayır gelmez, halkı muhaliflik yapmasa da açlıktan ölür, tiran ülkesini satar, sömürtür.

Türkiye şu an yeni bir virajda. Ortadoğu’nun çok üzerinde Avrasya’nın en büyük gücü olma yolunda gidiyor. Hiçbir tiranın ülkesine nasip olmaz böylesi.

Taha Dağlı
Nezaman sömürülmekten kurtuluruz

Nezaman ki

Islam cografyasindaki tüm olumsuzluklarin zulümlerin diktalarin arkasinda bati siyonizm karmasinin oldugunu anladimiz zaman..
dosttan önce düsmani tanimak elzemdir
Antwort



Forumregeln
Es ist Ihnen nicht erlaubt, neue Themen zu verfassen.
Es ist Ihnen nicht erlaubt, auf Beiträge zu antworten.
Es ist Ihnen nicht erlaubt, Anhänge anzufügen.
Es ist Ihnen nicht erlaubt, Ihre Beiträge zu bearbeiten.

vB Code ist An.
Smileys sind An.
[IMG] Code ist An.
HTML-Code ist Aus.
Gehe zu