| | Mitglied werden | | | Hilfe | | | Login | ||||||||
Sie sind hier: Startseite > Vaybee! Forum |
Hilfe | Kalender | Heutige Beiträge | Suchen |
|
Themen-Optionen | Thema durchsuchen |
|
|||
o.T.
<a href="redirect.jsp?url=http://www.turandursun.com/modules.php?name=Forums&file=viewtopic&t=550" target="_blank">http://www.turandursun.com/modules.php?name=Forums&file=viewtopic&t=550</a>
|
|
|||
o.T.
diesen link konnte ich nicht zurückhalten. Es ist erschreckend.
<a href="redirect.jsp?url=http://www.turandursun.com/modules.php?name=Content&pa=showpage&pid=88" target="_blank">http://www.turandursun.com/modules.php?name=Content&pa=showpage&pid=88</a> |
|
|||
Anlamadigin su :o) o.T.
ohne Text
|
|
|||
yani su :o)
Turan Dursun;
Hadislerin Satanizm oldugunu biliyor. ancak bildigi halde Elestirisini " Islam " adi altinda yöneltiyor. O elstirdiginin Islam olmadigini pekala biliyor. Iste Tursu bu.. Sahtekarlik da su.. ) Ne komik degil mi ?.. |
|
|||
Ne münasebet ?.. :o)
Ben sana sordum dedim ki:
Hayat hakkinda vardigin sonuc nedir ?.. Bilgeligin ve bilim sana sundugu en mantikli sonuc: "Hayat bir sacmalik bir dert bir beladir" olacaktir. Neden ?.. Cünkü sonunda ölüm vardir. Ne yaparsan yap yaptiklarin bosunadir. Cünkü öleceksin. O halde ben Ateist veya dinsiz olan arkadaslara diyorum ki: Bu belayi ve sacmaligi daha fazla cekmeyin ve ölün. intihar edin yani ) Bu yapacaginiz en ahlakli ve isabetli is olacaktir. Bu sacmaligi bitirin gitsin.. YAPAMIYORLAR !.. ) Niye ki ?.. Inanan Insanlarin hayati ise sacmalik degil bir anlami var.. Nedir ki o anlam ?.. ) |
|
|||
Kücük bir aciklama :o)
Bu profesörümüzün Turancigim hakkinda yazdiklari
Akademi dünyasina Hakarettir !.. Demek ki Ülkemizde profesörlük ilk okulu bile bitirmemis sabalaklarin arastirmalari sayesinde ayaga düsmüs.. ) Evet ) Muhterem Peder; Ben senin yerinde olsam Bu arkadasi Nobel e aday gösterirdim.. Muhahahahahahahahahahahahaha |
|
|||
Ilhancigim Arsel"in Kuran elestirisi
(Kur"ân Hakkinda Bazi Düsünceler)
(Prof. Dr. Ilhan Arsel) “Rabbinin sözü (Kur"ân), dogruluk ve adâlet bakimindan tamamlanmistir. Onun sözlerini degistirebilecek kimse yoktur...” (En"âm sûresi, âyet 115) & “Zaman süratle ilerliyor. Milletlerin, toplumlarin, kisilerin mutluluk ve mutsuzluk anlayislari bile degisiyor. Böyle bir dünyada, asla degismeyecek hükümler getirdigini iddia etmek, aklin ve ilmin gelismesini inkâr etmek olur...” (Atatürk) Bir profesörün bu sözleri buraya kanit olarak yazmasi kadar salakca bir davranis göremiyorum ki: Atatürk ün Haksiz ciktigi gözler önündedir. ) Kuran in getirdigi Hükümler ortadadir ve degismemistir.. Fakat aklin ve bilimin ortaya koydugu kesin sanilan teoriler degismektedir. ) Yalan 1: Kan akitma Sûretiyle Ibâdet"in Kur"ân"daki Yeri: Kurban adayarak, kan akitarak Tanri"yi hosnud kilmak, ona yaklasmak, eski çaglardan beri süregelen bir ibâdet seklidir ki, bugün artik çagdas uygarliga ters düsen bir gelenek olarak görülür. Böyle oldugu içindir ki, “aydin” din adami rolünü üstlenmis görünen bazi molla"larimiz, her hususta oldugu gibi kurban gelenegi hususunda da Islâm seriâtini “sirin” gösterme yolunu ararlar ve bu maksatla bir takim laf cambazliklarina basvururlar: kurban kesimine karsi degillerdir ama , kurban"in ibâdet maksadina yönelik olmadigini anlatmak için her türlü kurnazliga hazirdirlar. Bu neden koyunlari bogazlayarak, yâni kan akitarak, kurban sunmanin, Allah"i “kan” ve “et” ile iliskili kilmak oldugunu, oysa böyle bir gelenegin Kur"ân"a ters düstügünü öne sürerler. Daha baska bir deyimle, bu tür bir ibâdetin, uygar toplumlar tarafindan artik “ilkel” bir gelenek olarak görüldügünü anladiklari içindirki, Kur"ân"daki verilere göre kurban kesmenin “ibâdet” degil fakat “sosyal bir yardim türü” oldugunu söylerler. Güyâ Kur"ân, kurban kesimini kan akitilsin için degil, fakat sadece yoksula ve yoksuna yardim saglansin için öngörmüstür; güyâ kurban ameliyesinde “ibadet” olan husus sadece yoksula yardimdir. Ve iste bu noktadan hareketle bizim mollalarimiz, “eger yoksulun korunmasi, ona et vermek yerine baska bir sey vermekle daha iyi saglanacaksa, o seyi kurbana tercih etmek gerekir” derler 1. Oysa molla"larimizin bütün bu söyledikleri gerçek disi olup sirf seriâti “insanî” kilikta gösterme gayretkesligine dayali seylerdir. Çünkü Kur"ân, kurban kesimi ameliyesini, Tanri"yi yüceltemeye yönelik bir ibâdet olarak gören âyet"lerle doludur. Ne Kur"ân"da ve ne de Kur"ân olmiyarak konmus kurallarda, kurban kesimi"nin sadece yoksul"lari doyurmak ve korumak maksadiyle gerekli görüldügüne dâir bir sey yoktur; ya da yoksula para ya da mal seklindeki yardimin, Tanri"ya kurban sunmaktan daha hayirli bir is sayilabilecegine dâir hüküm yoktur. Kuskusuz ki yoksulu yedirmek ve içirmek, yoksula yardim etmek hayirli bir is"tir ama Kur"ân, bu tür bir yardim seklini, ne kurban kesiminden daha hayirli bir is olarak görmüstür, ve ne de kan akitarak ibâdeti önlemek için. Niktekim din bilgini sayilan yorumculara göre “kurban kesmek, zekât ve sadakai fitir vermekten daha fazla bir fedakarlik ifade eden bir ibâdettir” 2. Bütün bunlar bir yana, fakat Kur"ân"da, kurban"daki amac"in, her ne sekilde olursa olsun, kan akitmayi önlemek olduguna dâir bir isâret de yoktur. Çünkü bir kere kurban, eski çag"lardan beri “Tanri"yi hosnud kilmak, ve yüceltmek amaciyle” uygulanmis olan bir gelenektir ki, genellikle kan akitilmasini kosul bilir, ve Kur"ân bu gelenegi bu amaç"la benimsemistir. O kadar ki Muhammed"in söylemesine göre: “Bu cemâatin (yâni müslüman cemâatinin) mümeyyiz vasfi, kurban"in kendi öz kani olmasi (yâni kurban olarak, din sehidlerinin kanini sunmasi) dir” 3. Öte yandan Kur"ân"da, biraz ilerde görecegimiz gibi, Kurban kesimi ameliyesinin, basli basina “ibâdet” niteligi tasigini belirleyen bir çok âyet"ler vardir. Fakat bunlari incelemeden önce, “kurban” anlayisinin dayanagi olan kaynagin Kur"ân"daki yerini inceleyelim ) Kestiginiz hayvanlarin kanlarida etleride bana ulsamaz !ama takvaniz ulasir ( Kuran-i kerim ) Buyrun inceleyin ) Allah allah.. Böyle salaklari nasil profesör yapiyorlar ? 4)Rahmân ve Rahîm oldugu söylenen Yüce bir Tanri"nin, insan derisini kavuran yakici bir ates”, “kaynar su ve irin"le” dolu Cehennem korkutmalarina basvurarak din verme younu seçip seçmeyecegi konusunda! Yirminci yüzyil"in en büyük düsünürleri arasinda yer alan Bertrand Russell, Cehennem” fikrinin “gaddar ruhlu” insanlar tarafindan uyduruldugunu ve çünkü insanî duygulara sahip hiç bir varligin, kisileri cehennem atesinde yakilir görmekten zevk almayacagini söyler. Anlatmak istedigi sey, muhtemelen cehennem düsüncesinin Tanri anlayisiyle bagdasmayacagidir*. Böyle bir görüsü Islâmci"lar nasil karsilarlar, bilemiyoruz, fakat sunu söylemek mümkündür ki Kur"ân"da, Tanri"yi “Rahman” ve “Rahîm” olarak tanimlanan âyet"ler yaninda, bu ayni Tanri"nin cehennem"i “kaynar su ve kanli irin”le dolu ve yakiti “insanlar” ve “taslar” olan dehset verici yer olmak üzere hazirladigini belirleyen âyet"er vardir ki, birbirleriyle bagdastir gibi degildir. Gerçekten de Kur"ân"in bir çok âyet"lerinde “Allah”, kendi kendisini çesitli güzel nitelikler yaninda bir de “rahmân” ve “rahîm” olarak tanitir. Örnegin Hasr sûresin"de söyle yazili: “... O öyle Allah ki ondan baska Tanri yok... o rahmândir, rahîmdir...” (Hasr sûresi, âyet 22-24). Bilindigi gibi “rahmân” deyimi genel olarak “herkese çok aciyan” anlamina gelir; Rahîm” sözcügü ise, özellikle “ahirete inanirlara aciyan” demektir. Daha baska bir deyimle rahîm” niteligi, iyman sahibi olanlarla olmiyanlari (daha dogrusu müslüman"larla ile müslüman olmiyanlari), yâni “iyi” ile “kötü”yü ayird etmek ve Tanri"nin özellikle bunlara aciyan, ve bunlari koruyan oldugunu ortaya vurmaktadir** . Öte yandan bu ayni Tanri, herkesi dogru yola eristirebilecek güçte olmakla beraber böyle yapmadigini ve çünkü cehennem"i insanlarla (ve cin"lerle) dolduracagina dâir kendi kendine yemin ettigini söyler (Secde sûresi 13) ve cehennem tanimlarina geçer. Tanri"nin tanimladigi Cehennem"le ilgili âyet"leri okurken dehsete düsmemek, ve hele “rahmân” ve rahîm” bir Tanri"nin agzindan bu tanimlarin nasil çikabildigine akil erdirmek kolay degildir. Su bakimdan ki, bir kere cehennem"in yedi kapisi vardir, ve her bir kapi birer grupa ayrilmistir (K. Hicr sûresi, 44) Yorumculara göre bu gruplar, basta günahkâr mü"minler olmak üzere, yahudi"ler, hiristiyan"lar ve diger günâhkarlardan olusur. Cehennem iskerine bakmak üzere Tanri 19 melegi muhafiz olarak seçmistir (K. Müddessir, 30-31) Ayricada muhafiz olarak Mâlik” ve Deccâl” da bulunmaktadir*** . Bu cehennem, Tanri"nin tutusturulmus atesi ile doludur ki yüreklere çökecektir (K. Hümmeze sûresi, âyet 4-9); bu atesin yakiti insanlar ve taslardir, ve bunun böyle oldugunu Tanri söyle bildirmektedir: “Öyleyse korkun! O atesten ki, onun yakiti insanlar ile taslardir. Inanmazlara hazirlanmistir o ates...” (Bakara, 24; Tahrîm 6; Al-i Imrân, 10).). Muhammed"in söylemesine göre cehennem atesi öylesine alevli bir atestir (lezza"dir) ki, miktarca ve sayica dunya atesleri üzerine “altmis dokuz derece fazla kilinmistir*#; ve bu ates cehennemliklerin bas derilerini siyirip atacaktir (K. Meâric, 15-18); ve Tanri, bu cehennem"e attigi kisileri, atesten bir dag olan “Sâud"a” tirmandiracaktir (Müddessir sûrezi, âyet 17), ki, Ahmed Ibn Hanbel gibi yorumcularin söylemelerine göre, cehennemlik kisi, yetmis yilda bu atesten daga çikabilecek, ve yetmis yilda da inebilecektir. Öte yandan Tanri, cehennem"e attigi kisilere söyle diyecektir: “...Yalan sayageldiginiz azaba dogru gidin! Üç kola ayrilmis (ama) ne gölgelendiren ne de alevden koruyan bir gölgeye gidin. O, saray gibi kocaman kivilcim saçar. Her bir kivilcim sanki birer sari deve gibidir. Yalanlamis olanlarin o gün vay haline...” (Mürselât sûresi, 29-34). Öte yandan cehennemdeki yiyecek ve içecekler de, “zakkum agaci”, “kanli irin”, ve Kaynar su” cinsi dehset verici nitelikte seylerdir. Zirâ Kur"ân"da Tanri"nin söyle konustugu yazili: “Sonra siz ey sapiklar... Kesinlikle zakkum agacindan yiyeceksiniz. Onunla dolduracaksiniz karninizi. Üzerine de kaynar su içeceksiniz” (Vakia sûresi, âyet 51-54). “Zakkum agaci”nin tanimini söyle yapmakta Tanri: “Yoksa zakkum agaci mi? ... Cehennemin taa dibinden çikan bir agaçtir o, Tomurcuklari da birre seytan basi gibidir. Kuskusuz cehennemlikler ondan yerler. Karinlarini onunla doldururlar...” (Saffât sûresi, âyet 62-66). Yine Tanri"nin bildirmesine göre cehennem"liklerin içecekleri seyler “kaynar su” (hamîm), irin (gessâk), ve kanli irin (gislin) cinsi seylerdir: “Cehennemlikler orada ne bir serinlik tadabilecekler, ne de içilecek bir sey... Yalnica kaynar su ve irin icecekler...” (Nebe" sûresi, âyet 25). Bütün bunlardan gayri Tanri, bir de iskence tertiplemistir cehennemliklere! Örnegin kaynar su, hem içilmek ve hem de kisinin basindan dökülmek içindir. Tanri söyle diyor: “(Allah zebanîlere emreder) Tutun onu! Cehennem"in ortasina sürükleyin! Sonra basina azap olarak kaynar su dökün! (ve deyin ki -Tat bakalim. Hani sen kendince üstündün, serefliydin. Iste bu, süphelenip durdugunuz seydir” (Duhân sûresi, âyet 47-50; ayrica bkz.Sâd sûresi 55-58; Hâkka sûresi 35-37)****. Yine Muhammed"in söylemesine göre Tanri, cehenneme atilacak olan kisilerin bagirsaklarinin karinlarindan disari akacagini, ve sonra o kiusilerin bu kendi bagirsaklarinin etrafinda degirmen merkebinin degirmende döndügü gibi döneceklerini bildirmistir### . Ve iste Muhammed"in söylemesine göre “Rahmân” ve “Rahîm” olan Tanri"nin hazirladigi cehennem böylesine korkunç, böylesine dehset verici bir yerdir. Ve bu cehnennem"e Tanri, “iyman” sahibi olmiyanlari, ve dogru yola sapmayanlari atacaktir. Simdi kendi kendinize soracaksinizdir: “Pek güzel ama, her seye kâdir olan, ve bütün insanlari dogru yola sokma olanagina sahip bulundugu açiklayan, ve bu arada kendi kendisini ‘rahmân" ve ‘rahîm" olarak tanimlayan bir Tanri, nasil olur da cehennem düsüncesine yönelebilir? Nasil olur da böylesine azab verici seyleden söz edebilir?” diye soracaksinizdir. Ve muhtemelen: “Hayir! böyle bir sey olamaz!” diyerek Kur"ân âyet"lerinin “Tanri sözleri midir?” yoksa elçi"nin sözleri midir?” seklindeki tartismayi sürdüreceksinizdir. Ancak unutmayiniz ki Kur"ân"a göre Tanri, insanlarin tümünü “iyman sahibi” yapabilecek iken yapmayip kiminin gönlünü açip “müslüman”, kimini gönlünü kapatip “kâfir” yaptigini, ya da diledigini dogru yola sokup diledigini saptirdigini bildirmis (Örnegin En"âm sûresi 125), ve bu davranisinin nedenini de: “Ben cehennemi cinlerle ve insanlarla dolduracagima dâir kendi kendime söz verdim” seklindeki bir gerekçeye baglamistir. Bunu öngören hükümleri gözden geçirecek olursaniz, bu kez tekrar kendi kendinize sormus oldugunuz soruya dönmüs olacaksinizdir. * Betrand Russell, Ma Conception du Monde, (Ingilizce"den Fransizca"ya ceviri. Galimard, Paris, 1962, sh. 74). ** Elmalili H. Yazir, age (Cilt VI, sh. 4869 ve d. Ayrica bkz. Turan Dursun, Kur"ân Ansiklopedisi, Cilt II, sh. 129). *** Buharî"nin Ibn Abbas"tan rivâyeti için bkz. Diyânet yayinlarindan Sahih-i Buharî Muhtasari... (Cilt IX, sh. 36, hadîs no. 1338) *# Buharî"nin Ebû Hüreyre"den rivâyeti için bkz. Sahih-i Buharî Muhtasari ... (Diyânet yayinlari, Cilt IX, sh. 50, Hadîs no. 1350) **** Bu konudaki diger âyet"ler için bkz. Turan Dursun, Kur"ân Ansiklopedisi, (Cilt IV, sh.56-57) ### Buharî"nin Üsâme"den rivâyeti için bkz. Sahih-i Buharî Muhtasari... (Diyânet yayinlari, Cilt IX,, sh. 51, hadîs no. 1351). Peki Profesörümüz Bir an olsun kendi kendine sunu sormayi neden düsünmez ) Benim korkutuldugum Cehenneme girmek icin tek kelime ile ** ARSCHLOCH ** olmak lazim.. Neden Bu asil karakteri terk edip iyi bir insan olmamakta diretiyorum ?.. Bu cok basit bir soru.. Sayin profesör bu soruyu kendine sorup adam olmaya karar verdigi takdirde ortada ne cehennem kalacak ne de SORUN ) iLHAN BEYIN nIYETI NEDIR ? Iyi bir insan olup Uygar bir sekilde yasamak mi Yoksa kenef icinde ki hayatini Bok a batmis olarak sürdürmek mi ?.. Gördügünüz üzere.. Cenab-i HAK secimi kendisine birakmistir.. Ama Sayin Profesör Bu son derece Demokratik hali bile begenmeyip Itiraz etmektedir.. Ben her pisligi yapacagim Eger Allah Rahman ve rahimse beni pisligime ragmen Mükafatlandirmaldir gibi son derece salakca bir dilekte bulunmaktadir. Bu nasil bir anlayistir ? |
|
|||
Kuran in evrenselligi aciktir.
Dünya nin neresine gidersen git hangi dile cevirirsen cevir Kuran Kurandir !..
Kuzey kutbunda Eskimo ya da ayni seyi söyler Yemen Cöllerindeki bedeviye de.. Senin problemin ne ki ?.. anliyabilemiyor musun Okudugunu ?.. |
|
|||
Masal :o)
Bir seyyahla onun cölde karsilastigi yirtici hayvanlari anlatan Sark ( dogu ) masalini kim bilmez ki
?.. Seyyah yirtici bir hayvandan kendini kurtarmak icin kendini kurumus bir kuyuya atar.Tam o anda kuyunun dibinde onu yutmak icin agzini acmis bekleyen bir ejderha görür.Yirtici hayvan tarafindan parcalanmamak icin yukariya cikmaya cesaret edemiyen ama ejderha tarafindan yutulmamak icin asagiya da atliyamayan bu zavalli seyyah,Kuyunun duvar taslari arasinda boy vermis bir dali yakalar ve ona simsiki tutunur. Az sonra elleri uyusmaya baslar ve kendisini her iki tarafta da bekliyen felaketin kucagina düsecegini anlar;ancak dali hala simsiki tutmaktadir. O sirada bir kac farenin onun tutundugu dalin cevresinde dolasmakta ve ve dali kemirmekmekte oldugunu görür.Dal kopacak ve o da canavarin agzinin ortasina düsecektir. Seyyah bunu görünce artik hic kurtulma ümidinin kalmadigini anlar.Caresizlik icinde cevresine bakinirken,Dalin yapraklarinda Bal damlalari görür;dilini uzatir ve bunlari yalamaya baslar. Iste ben de aynen bu seyyahin bir benzeriydim.Ölüm ejderhasinin kacinilmaz bir sekilde beni bekledigini beni parcalamaya hazir oldugunu bildigim halde Son bir ümitle hayatin dallarina tutunuyordum ve bu azaba niye düstügümü de aklim bir türlü almiyordu.Bana o güne kadar teselli vermis olan bali yalamayi deniyordum;ancak bal artik tat vermez olmustu.ölüm ejderhasi agzini acmis beni yutmak icin beklerken,yasamin kemirgen fareleri de tutundugum dali kopartmaya calisiyordu.Bense artik sadece kendilerinden Kacamiyacagim o ejderha ile fareleri görüyor,gözümü onlarin üzerinden ayiramiyordum.Üstelik Bu bir masal degildi;gercegin takendisiydi. Bu aksinin Ispatlanamiyacagi ve herkesin algiliyabilecegi bir gercektir. Soru: Nicin yasiyorum ? Cevap:Sonsuz büyük bir makanda,sonsuz zaman icinde sonsuz kücük parcaciklar,sonsuz kücük bilesimler icinde degisirler ve eger bu degisimlerin yasalarini kavriyamamissan,yer yüzünde nicin yasadigini da kavriyamamissindir. |