| | Mitglied werden | | | Hilfe | | | Login | ||||||||
![]() |
Sie sind hier: Startseite > Vaybee! Forum |
Hilfe | Kalender | Heutige Beiträge | Suchen |
![]() |
|
Themen-Optionen | Thema durchsuchen |
|
|||
![]() Gercek bundan ibaret ve belgelendi.
"Merhaba enis " antedli " Timsah Gözyaslarin da " para etmedi.. Artik " Harbediyoruz Avrupa nin bekaasi icin " deyu Baska bir forumda Bagiracaksin ![]() Ve Ben Orada da insanlara Gercegi Gösterecegim Sigindin " Meryem heykelini " yana iterek. "Harbediyoruz Kerhane kapilari kapanmasin diye " Gercegi Orada da bulacak seni.. Demokrat dostlarin Kaslarini kaldirarak ve pipolarindan bir nefes cekip,ve Halktan nefret ederek Bakacaklar yine ardindan.. |
|
|||
![]() Sarik sararik,Sarmisak severik;
Demokratlik sevdasinda satmadigimiz bir sey kalmadi. Barajdan Girdik Madenler ile devam dahi edip Kibris"dan ciktik.. Halkimiza soykirim damgasi vurup Nobel ödülünü de alip: CACIK OLDUK ELHAMDÜLILLAH !.. Eskiler de Cacik a pezevenkligi Sarik yapar idi.. Devir degisti ; Sira ASOSOYAL DEMOKRASI de !.. "...Ve muhterem peder başladı tekrar konuşmaya : «— Harbediyoruz : pazar ve mal nizamının bekası için. Kömür, lâstik ve kereste, ve kendi değerinden fazla yaratan iş kuvveti satılmalıdır. Patiska, benzin buğday, patates, domuz eti ve taze gümrah bir sesin içindeki cennet satılmalıdır. Güneşli bahçesi ve resimli kitapları çocukluğun ve ihtiyarlığın emniyeti satılmalıdır. Şan, şeref ve saadet, ve kuru kahve topyekun pazar malı olup tartılıp, ölçülüp, biçilip satılmalıdır. Harbediyoruz : harbi bitirdiğimiz zaman aç, işsiz ve sakat — harp madalyasıyla fakat — köprü altında yatılmalıdır...» "... Alamanya yıkıldı. Temerküz kampından kurtarıldı muhterem peder. Ve yine Şeytan"ın iğvasına uymasaydı eğer önemli Alaman demokratlarından biri olurdu bugün Anglo-sakson işgal bölgelerinden birinde. Halbuki yine uydu Şeytan"a. Ve yine bir pazar günü ve aynı kilisede yine batılı müttefikleri meth ü sena edeyim derken 41 yılında söylediklerinden bazı fasılları tekrarladı aynen bilhassa mal nizamına ait olanları. Ve Katolik bir Amerikan subayının emriyle (tevkif edilmediyse de bu sefer) kovuldu kiliseden muhterem peder. Yine arkasından baktı Şeytan : çekik kaşlarında biraz daha çok ümit sivri sakalında biraz daha az keder... Ne acikli degil mi ?.. ![]() Senin Forum yasamina Cok benziyor ![]() |
|
|||
![]() aynaya yuz kere secde etsen hic yerinden oynamaz. onda eger sonradan olmus bir cirkinlik varsa, kusuru kendinde bil aynayi kotuleme. onun yuzunde gordugun bu tek kusuru ondan gizle, cunku o benim dostumdur. o hal diliyle der ki, "bu elbette olmaz."
dedi(m) ki: -simdi ey dost, aynayi elime ver de bakayim diyorsun! buna bir bahane bulamiyorum, sozunu kiramiyorum, ama gonulden bir bahane bulayim da aynayi sana vermiyeyim diyorum. cunku senin yuzunde bir kusurun var desem, belki ihtimal vermezsin, eger aynanin yuzu kusurludur desen daha beter olur. sevgi birakmaz ki bir bahane bulayim. simdi diyorum ki, aynayi eline vereyim, ancak aynanin yuzunde bir kusur gorursen onu aynadan bilme; aynada sonradan olmus bil! onu kendi hayalin bil, yahut kusuru kendinde bul! bari benim yanimda aynaya bakma. sart odur ki aynanin yuzunde kusur bulmayasin. eger kendine de kusur bulamiyorsan, bari o kusuru bende bul ki aynanin sahibiyim, aynayi kotuleme! -kabul ettim and ictim, aynayi getir artik sabrim kalmadi dedi. tekrar gonlu razi olmadi, -ey ustad dedi. tekrar bir bahane bulayim ola ki bu sarttan vazgecersin. ayna isi ince bir istir. tekrar aradaki sevgi buna musade etmedi. - simdi o sarti bir daha tazeleyelim dedi. o da su cevabi verdi: -sart ve sozlesme sudur: her kusurunu gordukce aynayi yere vurmayacaksin, onun cevherini kirmayacaksin! cevheri kirilmaya elverisli olmasa bile bunu yapmayacaksin. -hasa dedi. asla boyle bir kasitta bulunmam ve bunu da dusunmem bile. ayna hakkinda hicbir kusur dusunmem. simdi aynayi bana ver ki bendeki edebi goresin; bendeki vefayi goresin! dedi(m) ki: -eger kirarsan onun cevheri su kadar, bedeli bu kadardir. simdi butun bu sozlerden sonra aynayi eline verince kendisi kacti. oteki kendi kendine "eger bu ayna iyi ise, o nicin birakip kacti?" diyordu. hemen kirmayi dusundu, yuzune tuttugu zaman yuzunde cok cirkin bir hayal gordu; istedi ki yere vursun. ama bunu yapamadi. dedi ki: -onun yuzunden cigerim kan oldu. su suc ve ziyan karsiligi odeyecegi paralar, bu is icin tutulan taniklar, sozlesmeler hatirina geldi. -keski dedi. o sartlar, o taniklar ve para cezalari olmayaydi. ben de gonlumu hos eder ne yapmak gerektigini ona gosterirdim. o bunu soylerken ayna da hal diliyle ona soyle cikisiyordu: -goruyorsun ya! ben sana ne yaptim? sen bana ne yapiyorsun? simdi o kendini seviyor, bahaneyi aynada buluyor. cunku kendini seven kimse nefsine saygi gosteriyor. aynayi seven de her ikisinden de vazgecer. bu ayna, hakkin kendisidir. o sanir ki ayna ondan baskasidir. bununla beraber aynaya donenlere ayna da karsilik verir. aynanin egiliminden dolayi onu n da aynaya karsi egilimi vardir. o tersine olarak aynayi kirmis olsaydi beni de kirardi. "ben gonlu kiriklarin yanindayim", buyrulmadi mi? sozun kisasi, aynanin kendi kendine egilmesi ve ihtiyat gostermesi imkansizdir. o bir mihenk tasi ve terazi gibidir; egilimi daima hakka dogrudur. bir defa ona desen ki, "ey terazi! bu agirlik azdir dogru oturmuyorsun! dogru goster!" o ancak hak olan seyi gosterir. |
|
||||
![]() hadis düsmanıydın evrim dusmanı mı oldun
![]() ![]() ama bence evrim ole pek kaale alınacak bir durum değil.yani buyuk capta enerji ve zaman kaybına degecek bir derinliği yok.evrimi ideolojik olarak ateizme mesnet kılan biriyle tartısmak havanda hava dovmek gibi bir sey.kişisel bilgilenme için de pratik birkaç soru ezberlendin mi işi biti zaten evrimin ![]() ![]() romanla da ugrasma ya yazık ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |