Vaybee!
  |   Mitglied werden   |   Hilfe   |   Login
 
Sie sind hier: Startseite > Vaybee! Forum > Gesellschaft & Soziales


Hilfe Kalender Heutige Beiträge

Antwort
 
Themen-Optionen Thema durchsuchen
  #25051  
Alt 26.09.2005, 00:43
Benutzerbild von xstudentxnrw
xstudentxnrw xstudentxnrw ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard ayni konudaki bir kanun gelince eski

kanuna ne olur? hangisiyle hüküm verilir?
  #25052  
Alt 26.09.2005, 00:44
eniskaya
 
Beiträge: n/a
Standard Müslümanlik hakimiyet kuracak diye bir

anlayis yokki bu Ayette... sen neresinden cikardin bunu...

Müslümanlik degil.. her zaman EVRENSEL insanlik Hakimiyet kurar dünyada...

Ne islam nde diger Dinler baskalarinin üzerinde hakimiyet kurabilir...

Cünkü Islamiyet ve diger DINLER sahsi kapasiteye göre yorumlnadigi icin.. KIMSENIN SAHSI ANLAYISI KIMSEYI BAGLAMAZZZZZ...

O yüzden Islamiyet yada Hiristiyanlik degil...

DEMOKRASI ALTINDA, YANO ORTAK DEGERLER CERCEVESINDE yasiyoruz... veee yasayacagizda...

Demokrasi tüm dünyayi kusatan deger olacaktir... ene azindan ümit ediyorum
  #25053  
Alt 26.09.2005, 01:25
Benutzerbild von 6666mahfuz
6666mahfuz 6666mahfuz ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard Munafiklarin yeri en alt katta-)))

cehennemin dibinde-))) sen kölelige devam et-))) Wer ist dein Herr? Was für Gesetzte hast du gelesen? Bestimmt nicht die, die von deinem Schöpfer auferlegt worden sind,... ignorant oder unwissend?? Oder beides??-))
  #25054  
Alt 26.09.2005, 09:07
Benutzerbild von xstudentxnrw
xstudentxnrw xstudentxnrw ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard Kiyamet alametlerden sunlara dikkat

edelim (digerlerinide kendimiz yine okuyabiliriz).

Kiyamet alametlerinden birisi Allah(c.c.)in (onun Kurandaki tarif seklinin oldugu gibi(tek bir ilah olmasinin ve baska sekillerde)) inkar edilmesi.


Ikinci alametlerinden biride bir müslüman mürid gibi görünüpte, belirli süre Islam yolundaymis gibi görünüp sonra gercek yüzünü aciga cikaracak bir varligin gelmesi.

Kuranda düsünenler icin acik bir ibre vardir.

En dogrusunu Allah(c.c.) bilir.
  #25055  
Alt 26.09.2005, 09:43
Benutzerbild von oezsu
oezsu oezsu ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard Allah indinde din...

...ISLAMDIR!

ve dogan bebek dahi Islam fitratinda dogar, irki önemli degil.. bunu sonradan ya annesi ya babasi sistem disi birakir ve batil yol secer..

Ne demek istedigini biraz daha aciklarmisin lütfen..!
  #25056  
Alt 26.09.2005, 09:46
Benutzerbild von oezsu
oezsu oezsu ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard HZ.MUHAMMEDE IMAN!

Ahmed Hulûsi
4.Mart.2005
USA

Kesin olarak bilelim ki, Hazreti Muhammed aleyhisselâma iman etmemiş olanın, “ALLAH”a imanı yoktur!. Tanrısı olabilir!

Niçin bu böyledir?

Çünkü “Tanrı” yoktur!. Tanrı, hiç varolmamıştır!.

İnsanların kendi hayâl dünyalarında tasavvur ettikleri bir tanrıları olabilir elbette.. Hatta dünya üzerinde yaşayan ve çeşitli dinlere mensup olan çok büyük bir çoğunluğun böyle bir tanrısı da vardır zaten!. Ama bu varsayım asla doğru değildir ve gerçekle alakası yoktur.

Hazreti Muhammed aleyhisselâm insanların inandıkları tanrı kavramına dayalı yaşam biçimiyle hayatlarını boşa harcamamaları için görev yapmış; ve “LA ilahe... “ sözcüğüyle bu konuda kendisine inananları uyarmaya çalışmıştır.

“Hazreti MUHAMMED’İN AÇIKLADIĞI ALLAH” isimli kitabımda “ALLAH” adıyla işaret edilenin asla bir gök tanrısı olmadığını açıklamaya çalıştım.

<a href="redirect.jsp?url=http://www.ahmedbaki.com/turkce/kitaplar/allah/

İnsanlar" target="_blank">http://www.ahmedbaki.com/turkce/kitaplar/allah/

İnsanlar</a> geçmiş çağlarda ve hatta günümüzde gökteki bir tanrıya inanırken; ve bunun sonucu olarak da o gökteki tanrı yanından gelen OĞUL’dan veya kanatlı meleklerden söz ederken; Rasulümüz bunun böyle olmadığını en öz ve özet şekilde “İHLAS” sûresiyle vurgulamıştır.

Tanrı’ya inanmak insanı sonuçta hüsrana götürür!. Çünkü ötedeki bir varlıktan bir şeyler bekleme düşüncesi oluşur böyle bir inanç sonunda!. Bu da ataleti, uyuşukluğu ve tembelliği oluşturur! Oysa her şey, insanın özündeki sırda mevcuttur. Dışarıda değil!. İnsan özündeki bu sırla her an pek çok şeyler yapabilme istidat ve kabiliyetine sahiptir.

Tanrıya inananlar, onun hiçbir zaman varolmadığını anladıkları anda korkunç bir sükutu hayal yaşayarak hüsrana uğrayacaklardır!.

Yukarıda, uzayda veya başka bir galakside yaşamakta olan ve buraya elçi yollayan, OĞUL yollayan bir tanrı asla varolmamıştır!.

Bu yüzden de kesin olarak, Hz. Muhammed aleyhisselama iman edenler; dolayısıyla da onun açıkladığı “ALLAH” ismi ile işaret edilene iman edenler, gökte, ötede bir tanrı tahayyül edenlerden farklı ve onlarınkiyle uyuşmaz bir inanç içindedirler.

Hz. Muhammed aleyhisselama iman etmeyen, onun Allah Rasülü ve Nebisi olduğunu kabul ve tasdik etmeyenler, doğal olarak O’nun açıkladığı “Allah” kavramını da kabul etmemiş olurlar.

Bu da, Muhammed aleyhisselâmın Rasûllüğünü kabul ve tasdik etmemiş olanların, evrende kendi kafalarına göre hayal ettikleri bir tanrı ve bu varsayıma dayalı yaşam biçimi oluşturmalarını getirir!.

Hazreti Muhammed “men kale la ilahe illallah fekad dehale cenneh!” demiştir. “Kim la ilahe illa Allah derse cennete girer!”

Ama bu demek değildir ki, tanrıya inananlar cennete girer!

Burada dikkat edilmesi gereken bir incelik vardır:

Hazreti Muhammed kişinin tanrı kavramından kurtulmuş olmasına dikkat çekmektedir bu açıklamasıyla. Yani şirkten arınmış olmasına...

“İhlas” sûresinin anlamını kavramış olanlar, ötede veya ötelerinde bir tanrı olmadığını fark ederler!.

Kuran-ı Kerîm baştan sona, tanrı kavramının şirke yol açtığını; şirk koşanın da ebediyen cehennemi yaşayacağını vurgulayan âyetlerle doludur. Şirk koşanın ebediyyen cehennemde kalacak olmasının nedeni nedir acaba?

Tanrı olmadığına göre, şirk koşanın ebediyyen cehennem denilen boyutta kalmasının, yanmasının nedeni nedir?

Bunları çok iyi düşünüp anlamak gerekir!.

Hazreti Muhammed aleyhisselâma inanmayan, O’nun Allah Rasulü ve Nebisi olduğuna inanmayan ve dahi buna ŞAHADET etmeyen, İslâm Din’ini, yani Allah Rasûlünün açıkladığı sünnetullahı (sistem ve düzeni) kabul etmemiş demektir!. O sistem ve düzeni kabul etmeyen de kendi inancına göre yaşar ve sonuçlarına katlanır!

Biz kimseyi ne cennete sokabiliriz ne de cehenneme atabiliriz!.

Herkes kendi idrak kapasitesi ve bunun sonucu kendine çizdiği yaşam biçimiyle cehennemini şekillendirir veya cennetini bezer!.

Hazreti Muhammed aleyhisselâma imanı olmayan, onun Allah Rasûlü ve Nebisi olduğuna şahadet etmeyen ise, O’nun açıkladığı “ALLAH” ismiyle işaret edileni fark ve idrak edemeyeceği için; otomatikman hayâlinde yaratıp bezediği bir tanrıya inanmak durumunda kalacaktır!. Sonra da hayalinde yarattığı bu tanrıyı beğenmeyip, yanlışlarını bulacak ve eleştirmeye başlayacaktır!.

İçinde yaşadığımız, kimini algılayıp, çoğunluğunu algılayamadığımız tüm kanun ve prensipler, sistemler Kurân’da “sünnetullah” diye isimlendirilen “sistem ve düzendir” ki bize “DİN” adıyla tanıtılmıştır.

“ALLAH” ismi ile bize bildirilen, eskilerin “evren içre evrenler”, yenilerin “paralel evrenler” dediği tüm yapıları, zamansızlık “AN” boyutunda ilmiyle, ilminden ve ilminde yaratmıştır!.

Tüm evrenler holografik gerçeklik doğrultusunda her bir zerrede mevcuttur!

Rasûlullah aleyhisselâm 1400 küsur yıl önce bu gerçeğe “Zerre küllün aynasıdır!” diyerek işaret etmiştir.. Bu konuda detaylı bilgi için aşağıdaki linkten “TEKİN SEYRİ” isimli kitabımızı okuyabilirsiniz:

<a href="redirect.jsp?url=http://www.ahmedbaki.com/turkce/kitaplar/tek/

Bir" target="_blank">http://www.ahmedbaki.com/turkce/kitaplar/tek/

Bir</a> “NOKTA”dan var edilen tüm evrenler yaratılış amacına göre “sünnetullah” kanunlarına göre işlevlerini oluşturmaktadır.

“ K “ misâlinde olduğu üzere, adına "çizgi" dediğimiz "noktalar dizilimin"deki bir noktadan oluşması benzeri, tüm evrenler yalnızca bir açı içindekilerdir. Uzun çizgide ise bunun gibi sayısız “nokta”lar vardır!. Ötesi ise tefekkür dışıdır!. “Allah” isminin işareti en azında böyle bir yapı veya varlığadır!.

İşte “Allah” ismiyle işaret edilen böylesine muhteşemdir ki; bir tanrı olarak düşünülmekten elbette münezzehtir!.

İnsan veya tüm birimler ise birer koni gibidir!. Oysa, kimi kendini yalnızca, koni değil koninin iki boyutlu düzlemi gibi, yani et-kemik beden gibi düşünür. Kimi ise koni olduğunu fark etmiştir. Koni boyutsallığı içindeki “esmâ alemini” ta “nokta”ya kadar seyreder!.

Bize düşen, Allah Rasûlü Hazreti Muhammed’e ve o’nun açıkladığı “ALLAH” ismiyle işaret ettiğine iman ederek, bu bildirilen gerçekler doğrultusunda yaşamımıza yön vermektir!.

Allah Rasulü Hz. Muhammed aleyhisselama ve O’nun açıkladığı “Tanrı yoktur yalnızca ALLAH” gerçekliğine iman edenler, birlikte namaz eda ettiklerinde, imam Fâtiha’yı okurken asla Besmeleyi sesli okumaz!. Fatiha’yı “El hamdu....”den başlatır imam...

Niçin?

Çünkü, besmele’de “ B “ sırrı vardır ve herkesin bizatihi kendi özünde varolan sırra dayalı olarak “B”esmeleyi kendisinin “OKU”ması ve yaşaması gerekmektedir!.

Namaz ancak Fâtiha “oku”nmakla yaşanır ve bu yüzden de Allah Rasulü “Fâtiha"sız namaz olmaz!” buyurmuştur!.

“ALLAH”a giden yol dışardan öteye değil, insanın şuurundan özüne doğrudur!.

Tanrıya inananlar için ise yöneliş uzayda bir yerlere doğrudur!.

Konunun Türk’lük Arap’lık veya başka ırklıkla bir alakası yoktur!. “Allah” ismi ÖZEL İSİMDİR!. Özel isimler hiçbir lisanda değişmez, tercüme edilmez; aynen kullanılır!.

"ALLAH" ÖZEL isminin işaret ettiği anlam ile, genel "TANRI" kavramı arasındaki farkı hâlâ anlatamadıklarıma ise şimdilik diyecek başka sözüm yok!"

(Tanrı(!) da çok uzak olmayan bir zamanda dünyaya gelecektir zannediyorum... Bu ise gelecekteki ayrı bir yazı konusu...)
  #25057  
Alt 26.09.2005, 09:50
Benutzerbild von oezsu
oezsu oezsu ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard EVRENSEL GERCEKLIK

Düşünmeden fark edilemez…

İslâm Dini’nin evrensel oluşunun anlamı!.

İslâm Dini bir kabîleye gelmiş, onlara özgü bir anlayışa hitâbeden, onlara yön vermek isteyen bir sistem anlatımı değildir!.

İslâm Dini, Arap, Acem, Türk, Malezyalı veya bir başka topluma gelmiş, onlara münhasır bir Din anlayışı da değildir!.

İslâm Dini, Allah’ın yaratmış olduğu “Evrensel Sistem ve Düzen”in adıdır… İnsanlar, o sistemi ve mekanizmayı anlayabildikleri nisbette, kendilerini dünya ve ölümötesi yaşam boyutlarında huzur ve saadete kavuşturacak imkânları edinirler.

İslâm Dini’ne, ırksal, örfsel, kültürel, göresel değer yargılarıyla yaklaşanlar, asla orijinde anlatılmak istenen evrensel gerçekleri değerlendiremezler…

Günümüz kavram kaosunda, insanların tefekkürden ve sorgulamadan uzak taklîde dayanan değer yargıları ardında, İslâm Dini, âdeta görünmez olmuştur; …Lâfzen denmektedir ki, İslâm Dini evrensel’dir!…

Ardından, neredeyse hemen her fikirle, bu gerçek inkâr edilmektedir farkında olunmadan!.

Evrensel Din ne demektir?…

Türk’e, Arab’a, Amerika’lıya, Meksika’lıya, Eskimo’ya, Japon’a, Çin’liye, kısacası tüm toplumlara eşit mesafeden hitâbeden ve tümüne yararlı olmak isteyen Din demektir!.

Türk’ün örf, âdet, anânesiyle kayıt altına girmeyen!…

Arab’ın örf, âdet, anânesiyle kayıt altına girmeyen!…

Uzak Doğu veya Eskimo’ların örf, âdet, anânesiyle kayıt altına girmeyen!…

Evrensel gerçeklerden kaynaklanan ve “Evrensel Sistem”e dayalı olan Din anlayışıdır bu!.

Allah Rasûlü Hz. Muhammed Mustafa Aleyhisselâm Arap toplumu içinde Hz. İbrahim Neslinden geldiği için, tebliğ etmiş olduğu Din anlayışı çok büyük bir yanlış değerlendirmeyle Arap toplumuna mâledilmiş; Arap toplumunun örf, âdet ve anâneleriyle harmanlanmış ve bu hâliyle evrensel topluma enjekte edilmeye çalışılmıştır!.

İnsanlar, İslâm Dini adı altında Arap toplumunun örf, âdet, anâneleriyle harmanlanmış müslümanlığa dâvet edilmişlerdir.

Bu da İslâm Dini’nin, dışardan bakan toplumlarca Arabın Dini diye değerlendirilmesine yolaçmıştır!.

İslâm Dini; “Evrensel Sistem ve Mekanizma”nın, Allah Rasûlü tarafından, tüm insanlığa açıklanmasıdır… Yaşamını bu gerçekleri gözönüne alarak düzenleyenlerin sonsuz huzur ve saâdete kavuşacaklarının duyurulmasıdır… Tüm insanlara, ırk gözetmeksizin!.

Musa Aleyhisselâm Yahudi ırkının Rasûlü ve Nebîsidir; bir ırka gelmiştir!.

Evrensel insan Muhammed Aleyhisselâm ise bir ırka değil tüm insanlığa gelmiştir Allah Rasûlü olarak; ve tümüne “ALLAH Adıyla İşaret Edilen”in yaratmış olduğu “Evrensel Sistem ve Düzen”i açıklamaktadır!.

Hz. Muhammed Aleyhiselâm, “EVRENSEL RASÛL”dür!. İnsanları evrensel gerçekleri görmeye dâvet etmektedir!… Arab’ın örf, âdet ve anânelerine değil!.

Arab’ın örf, âdet ve anâneleri, kendilerini ilgilendirir, doğru veya yanlış; evrensel insanı bağlamaz!..

Türk’ün örf, âdet ve anâneleri, kendilerini ilgilendirir, doğru veya yanlış; evrensel insanı bağlamaz!..

Uzak Doğu’lu, Eskimo, İnka’lıların torunlarının örf, âdet ve anâneleri, kendilerini ilgilendirir, doğru veya yanlış; evrensel insanı bağlamaz!..

Evrensel insanın Dini, “Evrensel Din” olan İslâm’dır!. O, Yöresel ve göresel değerlerle, Evrensel Din olan İslâm’ı örtmez, deforme, dejenere etmez; kadrini kıymetini bilmeyerek de olsa ayağa düşürmez!.

Tüm insanlar evrensel Dinde anlatılan sistem ve mekanizmaya zorunlu olarak tâbidirler; yanısıra, gereklerini uygulamadıkları ölçüde bunun pahasını ödemek mecburiyetinde olacaklardır!.

Irkların kendi örf, âdet ve anâneleriyle harmanlayıp, sonra da katıksız din diye pazarladıkları müslümanlık ise, Evrensel İslâm Dini’nden pek çok yerde farklılıklar gösterdiği için, evrensel kabûle mazhar olmaz; ve bu yüzden de reddedilir!.

“Evrensel İslâm Dini” adıyla etiketlenerek empoze edilen, ne var ki ırksal özelliklerle harmanlanmış müslümanlık, bugün dünya toplumlarının çoğunluğu tarafından rağbet görmemiş ve görmüyorsa; bunun vesîlesi, İslâm Dini’nin bu mevcut Irk Dini hâline getirilmiş şekliyle sunulmasındandır!. İnsanlar, “İslâm Dini” adı altında, Arap müslümanlığına dâvet edilmektedir!. Bunun sonucu olarak da sürekli birbirleriyle savaşmaktadırlar!. Bu çok büyük bir vebaldir!.

Evrenselliğe ulaşmamış insanların, evrensel Allah Rasûlü"nü değerlendirebilmesi çok güçtür!… Dolayısıyla Evrensel Dini farkedebilmeleri de öyle!..

Bunu kavrayabilen evrensel insanlar, tüm örf, âdet ve anânelere saygılı olmalarına rağmen, kesinlikle o yöresel ve GÖRESEL değerlere bağlanarak, kayıt altına girmezler; tıpkı Celâleddin Rûmi, Şemsi Tebrizi, Yunus Emre, Hacı Bektaş Veli gibi!.

Allah Rasûlü, “Evrensel insan” Muhammed Mustafa Aleyhisselâm… Allah’ın evrensel Velileri… Evrensel İnsanlar… Evrensel Kitap… Evrensel Sırlarla dolu hitâp… Ve “OKU”yanları…

Ve de...

Irkların dinleri… Irkların peygamberleri… Mukallit din mensupları… Irkların velileri ve her mahallenin kutup, gavs, mehdîleri… Saptırılmış Kur’ân Meâlleri… Tanrıdan, Peygamberinden, tanrıyı erkek (İngilizce’de he) olarak tanıtan tercüme Kur’ân anlayışlarından doğan totemist ya da göktanrısal din anlayışları!.

Bunların tümünün, bir sepette, “İslâm Dini” diye etiketlenerek sergilenişi…

Allah’ın “Evrensel Rasûl”ü Muhammed Mustafa Aleyhisselâm"ın bildirmiş olduğu evrensel gerçekleri açıklayan İslâm Dini’ni, “Evrensel Kitap Kur’ân-ı Kerîm”i “OKU”mak için, önce, evrensellik nedir ve nasıl olur bunu farketmek ve öğrenmek ve hazmetmek; sonra da bu bakışla o Kitaba bakabilmek gerekir!.

Allah Rasûlü Muhammed Mustafa Aleyhisselâm"ın sünnetinin, Arap âdet ve örfleri değil; Allah sünneti olup; “Allah sünneti”nin ne olduğunu idrâk ve hazmetmiş olmak gerekir!.

Allah Rasûlü Muhammed Mustafa Aleyhisselam"ı “OKU”mak =“İKRA’” gerekir!.

Ki bunlardan sonra Evrensel İslâm Dini’nin ne olduğu farkedilebilsin… Ondan sonra da, bu farkedilen gerçek tasdik veya reddedilsin!.

“Elhamdulillah müslümanım!.”

“İnşâallah müslümansın!!!???…”

Bu belirleme, eğer taklîden söylenen bir lafız ise; söyleyenin hâli, yüzme biliyorum diyen fakat hayatında deniz görmemiş olan insanın vurgulamak istediği gerçeğine(!) benzer!.

Evrenselliğin ne olduğunu duymamış insanın; yöresel ve GÖRESEL değerlerle şartlanmış ve bloke olmuş beynine; belirli kelimeleri yerleştirip, onları tekrar etmesinin ona ne kazandıracağı, sorusu çok önemlidir.

“Evrenselliğin” ne olduğunu bilmeyen insanın, Evrensel Din, Evrensel Rasûl, Evrensel İnsan kavramlarını değerlendirebilmesi, hiç mümkün değildir!.

Oysa Allah’ın Rasûlü evrensel insan Muhammed Mustafa Aleyhisselâm, insanları, “Evrensel Din” olan İslâm’ı tasdike ve gereğini yaşamaya davet ediyor!.

Öyle ise, çok âcil olarak, ırkî din anlayışından arınıp; “evrensel İslâm Dini”ni farketmek ve kavramak üzere; Arap ırkından olması itibâriyle değil, evrenselliği itibariyle Allah Rasûlü Muhammed Mustafa Aleyhisselâm"ı “OKU”maya=”İKRA" çalışmalıyız ki artık bazı gerçekleri farketmeye başlayabilelim.

Ahmed Hulûsi

1.11.1998
New Jersey U.S.A
  #25058  
Alt 26.09.2005, 10:24
Benutzerbild von oezsu
oezsu oezsu ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard o.T.

Ve lillahi’l esma’ul Husna En güzel isimler Allah’ındır. (Araf-180)
Güzel isimlerde kast edilen şey nedir?
  #25059  
Alt 26.09.2005, 10:57
eniskaya
 
Beiträge: n/a
Standard Itaat etmeyi sen kopyalamak olarakmi

algiliyorsun.....

Yoksa Resülün yaptigi her seyi ILAVE ZAMLI DIN olrakmi algiliyorsun ????
  #25060  
Alt 26.09.2005, 10:57
eniskaya
 
Beiträge: n/a
Standard akrabalariyla eski arkadaslariyla o.T.

ohne Text
Antwort



Forumregeln
Es ist Ihnen nicht erlaubt, neue Themen zu verfassen.
Es ist Ihnen nicht erlaubt, auf Beiträge zu antworten.
Es ist Ihnen nicht erlaubt, Anhänge anzufügen.
Es ist Ihnen nicht erlaubt, Ihre Beiträge zu bearbeiten.

vB Code ist An.
Smileys sind An.
[IMG] Code ist An.
HTML-Code ist Aus.
Gehe zu