AB ve AKP Düsmani Alpo01 :O)
Son dönem Türk siyasetine hiç şüphesiz damgasını vuran
siyasi akımlardan biri olan MHP şu anda tam üç parçaya
bölünmüş durumda. Hem de bu bölünme tavandan tabana
kadar inmiş bulunuyor. Çünkü gençlik örgütlerine kadar
bu parçalanmışlık sirayet etmiş görünüyor. MHP
kendisini nasıl anlatırsa anlatsın ırkçı bir
zihniyetin ürünü. Bu durum bütün söylemlerine,
politikalarına ve tutumlarına hep yansıdı ve hala da
yansıyor.
Irkçılık bir düşünceden çok bir asabiyettir. Irk ve
soy asabiyeti... Bu yüzden MHP gençliğe olağanüstü
önem verir. Gençlik, hayatın, henüz mecrasını
bulamayan bir nehrin sık sık yatak değiştirmesi gibi
istikrasızlık dönemi olduğu için ırk asabiyeti
güdenler için en iyi değerlendirilmesi gereken bir
potansiyeldir. Bu yüzden MHP ve ondan doğan siyasi
partiler ilk önce birer gençlk örgütü kurmaya
yönelmişler. Bu yaklaşım ise tepedeki bölünmenin
tabana kadar inmesine yol açıyor.
Şu anda üç tane Ocak?tan söz edilmektedir. Ülkü
Ocakları, MHP?ye bağlı. Nizam-ı Alem Ocakları ismini
değiştirip Alperen Ocakları olmuş ve BBP?ye bağlı.
Birde oğul Türkeş?in partisi ATP?ye bağlı Ata
Ocakları. Evet üç tane ayrı ayrı ocak... Ne güzel
değil mi? Ocaklar çoğaldıkça ateşleri bölünecek ve
sonunda hepsi birden sönecekler. Sönen ocaklara da
birileri çıkar incir ağacı diker herhalde.
Bir zamanlar DEV-SOL vardı ve bölüne bölüne her
bölüntünün kısaltılmış isimlerine alfabedeki harfler
yetmez oldu. Sonunda SSCB çökünce onlar da ideolojiyi
bırakıp taşeron birer terör örgütüne dönüştüler,
mafyaya parayla tetikçilik etmeye başladılar. Gerçi
?Ülkücü Mafya? sözcüğü de literatürdeki yerini olanca
ihtişamı ile işgal etti ama onlar ideolojilerini hiç
terketmediler. Yani püskülüne pislik bulaştırsalar da
külahlarından vazgeçmediler bütün bütün.
Temelde yanlış olan, insanlara ve toplumlara saadet
getirmeyen çarpık düşüncelerin, sapık ideolojilerin
bölünüp parçalanması aslında fena bir şey değil.
Kürtçülük yapmak nasıl Kürtlere zarar veriyorsa,
Türkçülük de Türklere zarar vermektedir. Türkçülük
yapmak Türklere hiç bir şekilde sempati, sevgi ve
saygı kazandırmaz. Tam aksine antipati ve nefret
doğurur. Hiç şüphe yok ki Türk Milleti tarihin çok
büyük ve asil bir milletidir. Ancak bu konumunu
Türkçülük, ırkçılık yaparak değil; tam tersine başka
milletlerle kolayca kaynaşarak, onları ustalıkla
yöneterek tarihe altın sayfalar kazandırmıştır.
Türklerin en bariz vasfı cihangirlikleridir. Bu ise
başka milletlere ırkçı, bölücü, bencil yaklaşımlarla
mümkün olmaz. Anadolu?ya göç eden Türk aşiretleri
yerli halk içinde ne hiç bir zaman çoğunluk
sağlamışlar ne de üzerlerinde tahakküm kurmuşlardır.
Tam aksine onlarla kaynaşıp iyi geçinmişler ve üstün
yöneticilik san?atı ile kendilerine ram kılmışlardır.
|