| | Mitglied werden | | | Hilfe | | | Login | ||||||||
![]() |
Sie sind hier: Startseite > Vaybee! Forum |
Hilfe | Kalender | Heutige Beiträge | Suchen |
![]() |
|
Themen-Optionen | Thema durchsuchen |
#2231
|
|||
|
|||
![]() Almanlar Faşist falanda değildirler Alpi!!
Almanların Türkler de olduğu gibi Irkçı ve Radikal milliyetçilerinde(sen buna ultra milliyetçileride diyebilirsin) Faşistlik bulunmaktadır. Ne devlet yapısı, ne Anayasaları Faşizm ilşe uzaktan yakından bir alakası yoktur. Demokratik Liberal bir ülkedir almanya *** Olur mu hic Galvani ?..( Roman ) Sayin Ahmedinejat ne dedi ?.. "Yahudi soykirimi olmamistir" dedi. Almanlar ne yapti ?.. Yasak koydu !.. Eee ? nerede kaldi düsünce özgürlügü ?.. Iste yasaklandi veeeee Almanlar Fasizm"e "Hello again " dedi.. Yani senin Düsünce yapina göre bu böyle..Cünkü yukarida Orhancigimi savunurken Bu cizgideydin. Muhatap Ahmedinejatcigim olunca da cizgini korumalisin Sosyal demokrasiye yakisan budur. E, O zaman Fransa da Fasist !.. Nasil Cikarttilar yasayi ?.. düsüneni atarim iceri bir sene diyor adam.. Fransiz devriminin Üc tekerlekli bisikleti fasizm in karanligina nasil takla atti gördün mü ?. Haklisin Görebilemedin .. Orhancigim da görebilemedi.. Mertek olmali gözünüzde MERTEK !.. Pekiiii; Dünya nin bir cok ülkesinde bulunan yasa, Türkiye de Olmayan bir Soykirim icin isleyince nasil düsünce özgürlügü ile alakali oluyor ?.. Dünya dan bi-haber bir romanci Nobel yalakaligi yapacagim diye bir ulus u Katil ilan ediyor. Ve yasa isliyor. Ne var bunda demiyor Avrupa !.. Ayaga kalkiyor. Düsünce özgürlügü Muhabbeti alip basini gidiyor... Diger yanda Ahmedi-medi kuyrugu kedi diyor ki: Yahudler pek Duygusal söyledikleri palavradir. Bir Cumhur baskani Düsüncesini söylüyor yani Orhancigim gibi ZAN"ini anlatiyor "sani-yor " ahmetcigim .. Ne var bunda ?.. Diyorlar ki: " BIZ ZAN-ederiz " siz edemezsiniz. Fransa diyor ki demokrasinin geregi olarak: Olmuslugu Dünya akademik hayatinda kanitlanmamis bir Soykirima olmadi diyeni Iceri atarim. Hem de bir yil..Ve de 45000 € para cezasi keserim. Tuhaf olan Bir sey yok mu burada roman ?.. ETIK acidan diyorum hani ?.. ![]() Destan yazarlarinin ortak bir özelligi vardir gözlerden kacan Surprised) Komunistlikleri -Fasistlikleri filan degil degil Twisted Evil Ugrastan uzak durmalari.. Birisi gider Moskova dan Kurtulus savasi destani yazar Kimisi de Asker e gitmez Canakkale sehitlerine yazar istiklal marsi yazar.. Aslinda destani yazan tabani yarik CIFCI MEHMET dir !.. Destanlarda devlesen O.. canakkale de efsane O.. Emperyalizm in canina ot tikayip Dünya da bir ilk i Yazan O.. Duydun mu Mehmet ?.. Ülkemiz bir yerden bir yere gelmeye calisiyor. Bu yolda Orhan PAM Mu ha ha UK bazi taslari dösemis. Ellerine saglik. Hizmeti ülkeyedir. Hatta cumhuriyete.. Ama kimse begenmez Mehmeti Yasar Kemal Emmim bile Ciftci Mehmet i " Benligini bir tabak kuru Fasulya ya satan bir Ilkellik abidesi bir kaypaklik heykeli ilan etti de gitti ince mehmed i daga cikardi Bu Gün de Mehmetler Dagdan inmek istemezler.. Sasmamak lazim ![]() Üzülme be Mehmet !.. Aslan Mehmet !.. Evet; ![]() Cok seyler yaptik Corba ay pardon Vatan icin: kimimiz nutuk söyledik Kimimiz ÖLDÜK !.. Orhan Pamuk,Yasar kemal vb.gibi insanlar Koro halinde vatanlarina sövdükleri icin taniniyor.. Orhan Pamuk Hic bir zaman Bir Tolstoy, Dostoyewski degildir.. Politik akimlarin zorlamasinda bir cok yazar cikmistir ortaya dünya da taninan... Ödüller verilmistir kendilerine.. Edebi kisilikleri tartisilir fakat Gösterilen hedefe vurma bazinda Kuklaliklari tartisilmaz.. Bir tarih ki Nuh tufanlari ile yasit Bir kültür ki Dünya da esi benzeri yok bir halklar cümbüsü harmonisi ki efsanelerinin dügünlerinin agitlarinin sonu yok.. Bunu dansa döktügün zaman Dünya hayret ile bakiyor renklere Kültüre harmoniye Uygarliga.. Neden bunlari yaziya müzige tuvale dökecek adam yok ?.. Cünkü bunlara bakmayi Aydinlik ölcüsü olarak görmüyor benim aydinim.. Onun ölcüsü Bunlara Sövmek... Kukla olmak Yalaklik yapmak.. Belki bir ödül ihsan edilir ümidi ile yasamak.. ** Anlamı özümsemek yerine dışlıyoruz da, kendi nitelemelerimizin pesinden kosuyoruz sırayla. oysa anlam yasananın özü, ta kendisi, dilersek bir nefes gibi dolar icimize, ve bir sıfat, bir yafta olmaktan cıkar, anlamlamanın ayrıstırdıgı parcalar tümlendiginde. evet.. Bakin Orhancigimi ANLAMALAR dan nereye geldik.. Anladi mi dersiniz Mehmet ?.. Aslan Mehmet !.. Karisik bir hale mi geldi isler ?.. Üstüme iylik saglik askerden kacan adam hic degilse destanini yazmissa fena mi? el birligi diye buna denir. Gayet tabii el birligi iyidir de ben biraz Huzursuz oluyorum Ciftci mehmet e karsi Vicdan azabi mi desem bilemiyorum.. gecenlerde Irak a gidelim filan dediler.. Bütün aydinlarimiz Mehmet gider dediler.. Bas yazarlarimiz Gitmeli ölmeli diye dellendiler.. Herhalde Destan yazmaya niyetliydiler. Böyle corbaya Raki mi dayanir diyecegim ama.. Corbanin yanina raki da gitmez.. Surprised) Evet biliyorum.. cenem düstü. Tam Roma yi da yakip keman calmaya basliyacaktik ki : Bir arı-nın sabrını, kuş un heyecanını, ve sevgi nin her zamanda, her yerde, sessizce kalp atışını HISEDIVERDIK !.. Evet; Cifci Mehmet beni hep anlar.. Yazdiklarimdan bir anlam cikaramiyanlar: **anlam arayıp durmak, bulmak, veya bulduğunu sanmak. sarılmak, sahiplenmek, hatta kenetlenmek yine de güvensizce, yitirmekten korkmak…** ile istigal edenlerdir.. Dedigim Gibi Bir ülkede Degisecek en son sinif CIFTCI MEHMED tir. Ciftci Mehmed senin okudugunu anladigi zaman problem yari yariya cözülür.. Ciftci mehmed ile hic alakasi olmayanlarin nesli tükendiginde ise Problem cözülmüs demektir.. Bunu onu anlamiyanlari yok etmek anlaminda degil.. Onu anladiklarinda olarak düsün... Entellektueller garip insanlardir.. Onlar hep ciftci Mehmet i kurtarmaya kalkarlar.. Ama sonunda hep ciftci mehmed Onlari kurtarir. Bakiniz: binlerce kilometre öteden Kurtulus destani yazanlar Ve atesin Gülle nin mermi nin ortasinda VATAN kurtaranlar.. O zaman yitirmekten korkacagimiza Topragimiz sürelim Mahsülümüzü satalim.. Bizim sarilip sahiplenecegimiz neyimiz var ?. Baskalarinin bize empoze ettigi bir yasam ? Binlerce millik bir mesafeden ortaya konulan bir tarz ve o tarz icin Birbirini ezen kitleler Neden anlasin ki mehmet ? Her ne kadar ciftci olsa da ser de cobanlik varsa da: Insanlarin koyunlugunu bir türlü anlamaz Mehmet.. Cünkü koyunluk koyunlara yakisir.. Coban olan Mehmet tir. kaval sesleri duysa da bazen,entel barlardan gelen; Anlamaz Mehmet !. |
#2232
|
|||
|
|||
![]() Sarik sararik,Sarmisak severik;
Demokratlik sevdasinda satmadigimiz bir sey kalmadi. Barajdan Girdik Madenler ile devam dahi edip Kibris"dan ciktik.. Halkimiza soykirim damgasi vurup Nobel ödülünü de alip: CACIK OLDUK ELHAMDÜLILLAH !.. Eskiler de Cacik a pezevenkligi Sarik yapar idi.. Devir degisti ; Sira NOBEL de !.. Sen faşizmi savunuyorsun... Hitler"in yahudi düşmanlığının nereden geldiğini anlatan bir yazı asıyorsun... Bu yazı ile bir insanlık suçu işlendiğini görmüyorsun. Ve o yazıdan öyle etkileniyorsun ki, buralara asıyorsun. Yani sende aynı şeyleri düşünüyorsun... Ama içinde yaşadığın ülkelerde ırkçı olayları kınıyorsun... Buna, bizim literatürde "ikiyüzlülük" derler. Sen ne kadar ırkçı, milliyetçi isen, her ülkede senin gibi düşünenlere rastlamak, bu tür insanlık suçlarına rastlamak, bir soykırıma şahit olmak mümkün... Yakın tarihimizden Bosna"yı, Ruanda"yı örnek olarak gösterebiliriz. Milliyetçiliği, ırkçılığı, gericiliği savunan bir insanın, aynı şeyleri savunan diğer insanlara kızması anlaşılır gibi değil... Alıntı ___________________________________ YANLIS !.. Ben sadece "Ifade Özgürlügünü savunuyorum" diye söze baslayan ve kendi Ifadelerinden baska her ifadeye kem bakan-engelliyen-yasakliyan-sansürliyen "Yarim Porsiyon aydinligin " sucunu yüzüne vuruyorum. Iftiralar ile fasist Yasalar cikartan ve kendisini Demokrasinin Besigi ilan eden,medeni ( ! ) devletleri ve o devletlerin cikardigi yasalari alkisliyan Demokrat aydinlarimizin Litaratürlerini ve o acikli Litaratürlerin " IKI YÜZLÜLÜGÜNÜ " ortaya koyuyorum. Vietnam lara Ruanda lara Agit yakanlarin Yillarca Zülüm altinda inleyen Cecenistan a ,Dogu Türkistan a,Kerkük e ve daha onlarca Türk iline Hafif bir tebessüm ve dudak bükerek bakmalari ve dahasi " Kör- sagir ve dilsiz "i oynamalari Bu " IKI YÜZLÜLÜGÜN " Ibret vesikasidir. Ne Acidir ki; Sevmedikleri Kuru fasulyayi bile " Fasist " ilan etmekte Mahir olan " Yarim porsiyon Aydinlik " Kanli bir Emperyalist in Irak ta Afganistan da ,yakin bir gelecekte de Iran da Döktügü Kan a " Aydinlik " ekmegini Bana-bilmektedirler.. Dahasi Ilerde bir zaman diliminde Bu rezelete ortak olabilmemiz icin,bir pay kapabilmemiz icin " Mehmet "i kan denizine sürmekte sakinca görmemektedirler. Söyle gazete Arsivlerine bakacak olursaniz Köse yazarlarimizin Insan sevgisi ve Marxist gelenegi ile yüz yüze gelirsiniz. Iki yüzlülük adina sahsinizda bir gelisim meydana getirebilir bu bakis.. Biz Hic Bir zaman Fasizm i savunmadik !.. Ne Gariptir ki gerek ülkemiz de Gerek Avrupa da "Ulus devlet" kavramini benimseyenler Insanlara deri renkeleri Irklari yüzünden saldiranlar,Türk olduklari icin Onlari Hastahaneye almayanlar,Dahasi Millet vekili listelerinden Uzaklastiranlar ( Listeyi Uzatmak mümkün ) MARXIST gelenekten gelmekte ve Hatta Komunist devlet yapisinin Artiklarini teskil etmektedir. örnek icin Bakiniz Ex demir perde ülkeleri,Özellikle DDR artigi Dogu Almanya .. Ama nedense Yarim porsiyon aydinligimizin nazli sinesine; bir Türk ün itilip kakilmasi-asaglanmasi Hatta Bizzat papa tarafindan " Bunlar Müslüman EU ya giremez " demesi ( Kardinalken ) Papa olunca da Acikca dinine hakaret etmesi,Sonra bir de Üstüne üstlük Bütün Müslümanlari geri zekali konumuna koyup " siz benim ne dedigimi anlamadiniz " diyerek tekrar hakaret etmesi DARBELER vurmaz.. Aksine Bizim aslinda ne kadar ilkel oldugumuz Olanlarin sadece bundan kaynaklandigi seklinde Fetve basarlar: Bakiniz Yüz Mumluk aydinligin ampülü M. Ali Birant.. Her zamanki köşenizde Her zamanki barınızın Önünüzde viski ve havuç Ve bir eliniz çenenizde Kaşınız hafifçe yukarıda Bakışlarınız ne kadar bilgiç Hiçbirşey üretemeden Sadece eleştirirsiniz Sinemadan siz anlarsınız Tiyatrodan, müzikten Heykel, resim, edebiyat Sorulmalı sizden Ekmeğin fiyatını bilmezsiniz Ama ekonomi, politika Karılarınızı döverken siz Ne kadar bilimselsiniz Bu yaz yine güneydeydiniz Bol rakı, güneş ve deniz Herşey bir harikaydı Ancak yerli halkı beğenmediniz Burda da, orda da o aynı barlar Hep o aynı yarım porsiyon aydınlık Aynı çehreler, aynı laflar Vallahi hiç değişmemişsiniz ( Cem-Baba ) Evrensel bir yazar; Insanlik tarihi Üzerine Düsündüklerini gayet tabii yazabilir. Ama Evrensel bir yazar Hic bir tarihsel Kanita dayanmadan bir Milleti " Soykirim " ile itham edemez !.. Ederse ; Evrensel Bir yazar olmaktan Cikar " Saklabanlik " ile Nam yapar !.. Budur !.. Evrensel Yazarlarin Tarihe ve insanlara karsi Etik sorumluluklari vardir. Medem Itham da bulunmustur ;her namuslu Insanin yapacagi gibi iddasini Kanitlamalidir. Bunu yapamadigi süre icinde de Evrensel bir yazar degil, Everensel bir Saklabandir !.. Eger Isin Ahlaki baska bir yönü varsa bana anlatin... Orhancigima Uyar mi pek bilemem ama Biraz Zorlarsak Uyar diye düsünüyorum Razz Zaten uysa da Astim Uymasa da astim !.. Ne gam ?.. ".......İki adam boyundaydı tahta heykel. Şeytan saklanmıştı arkasına — kaşları çekik, sakalı sivri, Mefistofeles olması muhtemel,—- ve âlim bir tebessümle dinliyordu muhterem pederi. «— Avrupa"nın bekası, (okuyordu beyannameyi muhterem peder) Avrupa"nın bekası için harbediyoruz.» Dinliyordu Şeytan sivri sakalında keder ve âsi ve selîm aklına dayanılmaz bir ağrı vermekteydi yalan. Okuyordu rahip : «— Avrupa milletleri el ele verip harbediyoruz, ve mutlak imha edeceğiz medeniyet için tahripçi bir unsuru.» Şeytan bir parça yana itti Meryem"in heykelini ve havada sihirle efsun alâmetleri daireler çevirip kaldırdı elini rahibe doğru — etsizdi, uzundu bu el, hakikat gibi, kemikli ve kuru —. Ve ne olduysa o anda oldu işte. Renkli camın altındaki kadın çırılçıplak göründü kıpkırmızı güneşte. Memeleri ağırdı ve sarı ipek gibi parlıyordu karnının altında tüyler. Düşürdü kâadı muhterem peder ve Şeytan"ın iğvasıyla hakikati bağırdı : «— Karşı koymak günü geldi en büyük tehlikeye. Harbediyoruz, fuhşun bekası için, kerhane kapıları kapanmasın diye. Ve sen orda, arkada içinde beyaz entarisinin bir erkek çocuğu gibi duran, sen orospu olacaksın kızım. Sana firengi ve belsoğukluğu verecekler büyük şehirlerimizden birinde. Baban dönmeyecek Yatıyor şimdi yüzükoyun çok uzak bir toprağın üzerinde. Şimdi kan içindedir etli, kalın kulaklar ve ince kollarının dolandığı boyun. Yattığı yerde yalnız değil. Hareketsiz duran tanklarla, terk edilmiş toplar sahada.» Kendi sesinden ürkerek sustu rahip. Orda, arkada, beyazlı kız ağlıyordu. Kadife ceketli bir erkek — ihtiyar orman bekçisi civar çiftliğin — bir şeyler söylemek istedi. Sivri sakalını kaşıdı Şeytan, rahibe : «Devam et,» — dedi. Ve muhterem peder başladı tekrar konuşmaya : «— Harbediyoruz : pazar ve mal nizamının bekası için. Kömür, lâstik ve kereste, ve kendi değerinden fazla yaratan iş kuvveti satılmalıdır. Patiska, benzin buğday, patates, domuz eti ve taze gümrah bir sesin içindeki cennet satılmalıdır. Güneşli bahçesi ve resimli kitapları çocukluğun ve ihtiyarlığın emniyeti satılmalıdır. Şan, şeref ve saadet, ve kuru kahve topyekun pazar malı olup tartılıp, ölçülüp, biçilip satılmalıdır. Harbediyoruz : harbi bitirdiğimiz zaman aç, işsiz ve sakat — harp madalyasıyla fakat — köprü altında yatılmalıdır...» "... Nazim Hikmet RAN ;( FAKİR BİR ŞİMAL KİLİSESİNDE ŞEYTAN İLE RAHİBİN MACERASI )12 Eylül 1941 Not : Alamanya yıkıldı. Temerküz kampından kurtarıldı muhterem peder. Ve yine Not : Alamanya yıkıldı. Temerküz kampından kurtarıldı muhterem peder. Ve yine Şeytan"ın iğvasına uymasaydı eğer önemli Alaman demokratlarından biri olurdu bugün Anglo-sakson işgal bölgelerinden birinde. Halbuki yine uydu Şeytan"a. Ve yine bir pazar günü ve aynı kilisede yine batılı müttefikleri meth ü sena edeyim derken 41 yılında söylediklerinden bazı fasılları tekrarladı aynen bilhassa mal nizamına ait olanları. Ve Katolik bir Amerikan subayının emriyle (tevkif edilmediyse de bu sefer) kovuldu kiliseden muhterem peder. Yine arkasından baktı Şeytan : çekik kaşlarında biraz daha çok ümit sivri sakalında biraz daha az keder... Orhancigim Şeytan"ın iğvasına uymadi Ve Nobel aldi.. Bu mu "dur ?.. BUDUR !.. _________________ Bir esege ne kadar seker ikram etsen de; O yaratilisi icabi OT-u tercih eder.. |
#2233
|
|||
|
|||
![]() also wenn das schon geschieht .. worüber regst du dich eingentlich auf ?
Redest doch nur im kreise rum ... und machst das schlecht welches du selber in der brd jeden tag selbst erlebt aber in der türkei ist das schlimm ??? Wenn dann bitte überall schlecht ... !!!! Ob Özal wann u wo mit wem verhandelt hat ... geht am thema vorbei !!! Schön was azis nesen mal sagte ;-) Aber das wusste Cesar auch schon :P, lange vorher 70% der Bevökerung ist immer dumm, egal in welchem LAND OKKKKEYYYYYYYYYYY. Deshalb funzt ja die Demokratie auch NICHT !!! Was bist du eigentlich ... ein kleiner türken-hasser und sonst nichts .. unsachliches zeug du von dir geben magst sont nichts ... was suchst du denn hier überhaupt ? Zumindest bist du nicht konstruktiv dabei ;-) |
#2234
|
|||
|
|||
![]() @xxTheMasturbator
Genau richtig erkannt .... ![]() Hey Re ... du bist echt zu beneiden .. mit Deiner Logik ![]() Nur Provokation ohne hintergrund Wissen wie schon erwähnt ANTI_TÜRKE Zielsetzung => Chaos von dir kommt nur negative energie und das auch noch gesponsert mit polemik :P |
#2235
|
|||
|
|||
![]() Marx in dedikleri ne güzel degil mi ?..
Ama onun yolunda gidenlerin yaptiklari ortada.. Ne sinir kaldi ne cocuk ne yasli ne kadin.. Ezdiler Panzerlerle.. Hic Muhalefeti olmadi marx in .. Öldürdüler ..YOK ETTILER O"na Muhalefet edeni.. Ne komik degil mi Bu insanlik sevgisi ?.. Güldürüyor Insani.. Öldürüyor da bazen Muhalefet edersen.. ![]() Olmadi Bir daha dene.. |
#2236
|
|||
|
|||
![]() Prag in ilik bir bahar günü Enternasyonal"in gurur günüydü
![]() Böyle bir manyakligi Insanlik tarihi Hitler ile tanimisti. 3. Enternasyonal ile zirve yapti ![]() Sagol roman iyi acikladin ![]() |
#2237
|
|||
|
|||
![]() Marxizm’in neyi getirdiği ve neyi götürdüğü daima tartışma konusu olmuştur. Ayrıca neyi ön plana çıkardığı ve neyi ihmal ettiği de devamlı surette tartışılagelmiştir. Elbette bu konulara kişilerin yaklaşımı farklı olmuş ve farklı fikirler ileri sürülmüştür. Ancak eskiden Marxist olan ve Marxizm’in yayılması için ömrünü harcayan düşünürlerin yaşanan onca tecrübeden sonra söylemiş oldukları şeyler bizim için daha önem arzetmektedir. Nitekim bunların büyük çoğunluğu da Marxizm’in darlığından, insan unsurunu ihmal ettiğinden, tarihe yanlış baktığından ve dini yanlış anladığından söz etmiştir. Zaten gelinen nokta da bu eleştirilerin ne kadar haklı olduğunu ortaya koymaktadır. Bu değerlendirmelere ilâve olarak şunları söylemekte yarar görmekteyim.
Dini ve Tanrı inancını ortadan kaldırmayı hedefleyen Marxizm’in kendisi de zaman içerisinde bir din haline gelmiş, taraftarlarınca kutsallaştırılıp yayılmaya çalışılmıştır. Nitekim Marxist ideoloji ve bu ideolojinin önde gelenleri de tanrılaştırılmıştır. İnsanlar da kutsallaştırılan değerlere karşı boyun eğmeye zorlanmıştır. Bir din haline gelen Marxizm tıpkı diğer dinler gibi kurallar ve yaptırımlar koymuştur. Marxist dünya görüşü ve bu çerçevede ileri sürülen dinsizlik, sorgulanmasına dahi izin verilmeden fetiş (put) durumuna getirilmiştir. Aykırı görüşlere karşı gerek toplum ve gerekse birey üzerinde yargılama ve koğuşturma uygulanmıştır. Kişinin doğal hakkı olan inanç ve mülkiyet özgürlüğü, özgürlük adına insanların elinden alınmıştır. Marxizm"in toplumsal yapıyı “burjuva” ve “proletarya” gibi ayırıma tâbi tutması belki kapitalist toplumlar için doğru olabilecektir. Ancak ideal bir İslâm toplumunun kapitalist bir toplum olmayacağı herkesin mâlumudur. Kaldı ki bu ayırım insanlık tecrübesine de uygun değildir. Marx’ın iddiasının aksine bütün toplumlarda benzeri yapılanma görülmemiştir. Yani bünyelerinde sınıf çatışması olmayan, böyle bir oluşuma imkân tanımayan, gerek toplumun ve gerekse bireyin hakkının korunduğu (müslüman) topluluklar da olmuştur. Marxizm’den önce de insanlık var olmuş, ezilenler hakları korunmuş ve sömürüye karşı çıkılmıştır. Ayrıca binlerce yıllık insanlık tarihinde Marxizm yok iken ezilen, mağdur olan ve bir şekilde ıstırap çeken insanların yardımına en başta din koşmuş burjuvaya (!), zalimlere, krallara ve sultanlara karşı onların haklarını savunmuş acılarını dindirmiştir. Günümüzün olağan üstü zor şartlarında dahi pek çok insan için din bir moral ve motivasyon kaynağı olmaya devam etmektedir. Marx dini (Hırıstiyanlık) burjuvaziye hizmet ediyor olarak görmüş ve bu görüşünü de genellemiş idi. Doğrusu Marxizm"in bu tesbitini doğru çıkartacak bazı unsurlara XIX. ve XX. yüzyıl Batı toplumunda rastlanmış olabilir. Belki kiliseyle idareci sınıfın birlikte çalışması Marx’ı böyle bir noktaya getirmiş olabilir. Ancak her zaman ifade edildiği gibi Batı ve Batı kültürü insanlık için genel geçer bir örnek değildir. Dolayısıyla onların belirli dönemlerindeki toplumsal ve kültürel yapılarını ve bu süreçte karşılaştıkları buhran ve sıkıntılarını evrensel olarak kabul etmek de mümkün değildir. Halbuki din (İslâmiyet) daha ilk gününden itibaren haksızlığa ve adaletsizliğe uğrayanların yanında yer almış, küçümsenen, ezilen, horlanan ve bir şekilde ayrımcılığa mâruz kalan insanların can simidi olmuştur. Bu durum Peygamber’in şahsında açıkça görüldüğü gibi ilerleyen yıllarda onun mirasçıları olan âlimlerin (özellikle hukukçular) tutumlarında da müşahede edilmiştir. İslâm hukuk tarihi, yöneticilerle (devlet adamları) fukahanın (hukukçular) tartışmalarıyla doludur. İstisnaları bulunsa da pek çok din âlimi çeşitli gerekçelerle devlet yönetiminde görev almayı reddetmiş, idarecilerin yanında bulunmamış, hapse atılmak (hatta kırbaçlanmak) pahasına dahi olsa yönetimin keyfî uygulamalarına onay vermemiştir. Onlar en zor anlarda dahi bireyin haklarını savunmuş, hukuku devletin bir gücü olarak değil, toplumun ve bireyin mutluluğu için idareye karşı bir kalkan olarak görmüşlerdir. İdareciler ve gücü elinde bulunduranlar ise dinî değerlerden dolayı kendilerine çekidüzen vermiş, halka karşı yumuşak davranmış ve onların haklarını gözetmişlerdir. Sonuç itibariyle Batı’da kilise ve ruhbanlık devletle beraber halkın üzerinde hâkim bir unsur olurken, İslâm dünyasında âlim ve hukukçular yönetime karşı, halkın ve bireyin yanında yer almış, onların sığınağı olmuştur. Dolayısıyla aradaki farkı iyi görmek ve ona göre konuşmak gerekmektedir. Marx’ın tarih anlayışında da çok ciddi kusurlar bulunmaktadır. Bu ekolden etkilenen kişiler İslâm tarihi için de bu bakış açısını genellenmiş ve koskoca bir geçmişi karalamışlardır. İslâm tarihinde cereyan eden olayları kendi şartları içerisinde anlamak ve anlatmak yerine, dışarıdan bir yaklaşımla kendi gözlükleriyle görmeye çalışmış ve bu çerçevede sübjektif değerlendirmelerde bulunmuşlardır. İslâm tarihinde görülen ve başta Peygamber"in kişiliğinde ortaya çıkan erdemli ve bilge tutumlar görmezlikten gelinmiştir. Günlük yaşamdaki en basit ilişkiler, insanlar arasındaki olağan problemler, kişilerin alışkanlıkları, karakterleri ve inançları Marxist bir açıdan değerlendirilmiş, yaşamın tabii akışı içerisinde cereyan eden her şey Marxizm"in tarih anlayışına sığdırılmaya çalışılmıştır. İslâm tarihi özellikle Hz. Peygamber dönemi bilinçli bir biçimde göz ardı edilmiş buna karşın daha sonraki zamanlarda nadiren de olsa insan unsurundan dolayı ortaya çıkan ve günümüzde de karşılaşılan olumsuzluklar, çatışmalar ve bağnazlıklar abartılmış ve koskoca bir medeniyet karalanmaya çalışılmıştır. Marxist tarih anlayışıyla hareket edenler İslâmiyet"in Tanrı inancını, peygamber anlayışını, insan sevgisini, Kutsal Kitabı olan Kur"an-ı Kerim"i bilinçli veya bilinçsiz bir şekilde çarpıtarak karalamaya çalışmışlardır. Dinin sadece sosyal bir hadise olduğu kabulünden hareketle-ki bunun ne kadar yanlış olduğu ortadadır-İslâmiyet de materyalist ve pozitivist bir yaklaşımla tanımlanmaya çalışılmış, evrenselliği, aşkınlığı (vahiy boyutu) ve ahlak anlayışı gölgelenmiş, putperestliğe ve zulme karşıtlığı, eşitliğin ve adaletin yanında yer alışı ise görmezlikten gelinmiştir. Hz. Peygamber"in insanlara yönelik bilgece tavsiyeleri ve haysiyetli yaşamı; zenginliğin ve şöhretin her şey olmadığına dair uyarıları; ırkçılık ve kabilecilikle ilgili yasaklamaları; köleliğe ve cinsiyet ayırımına şiddetli itirazı, haksızlık yapacak kişinin kızı dahi olsa cezalandıracağı gibi ilkeleri bir tarafa bırakılmış, yokolması için mücadele ettiği birtakım kötü niteliklerle haksız ve saygısız bir biçimde itham edilmiştir. Hz. Peygambere bunlar yapılırken geçmişte veya günümüzde dünyanın değişik bölgelerinde zaman zaman aralarında çocukların, kadınların, yaşlıların ve hasta insanların bulunduğu binlerce insanın ölümüne, aç kalmasına, yurtlarından sürülmesine ve acı çekmesine neden olan kişiler kahraman olarak ilân edilmiş, ideolojik nedenlerle, göklere çıkarılmıştır. İslâmiyet diğer dinler gibi bünyesinde birtakım inanç konularını içermektedir. Bunlara inanmak veya inanmamak insanların tasarrufunda olan bir iştir. Bu noktada zorlama, baskı ve dayatma gibi yöntemler İslâm"a göre zaten insanın ve inancın doğasına aykırıdır. Ancak yukarıda da belirtildiği gibi yüzyılımızda görülen ve kendine bilimsellik atfedilen birtakım ideolojiler İslâmiyet"in Tanrı, peygamber ve ahiret inancını çarpıtmış, değişik bir şekilde açıklama hakkını kendilerinde görmüşlerdir. O"nu dünyanın bazı yörelerinde görülen animist, totemist ve fetişist inançlarla bir tutmuş hatta Batı"da dejenere olmuş dinî kurumlarla kıyaslamaktan kaçınmamışlardır. Bütün bunlar yapılan şeylerin bilimle, ahlâkla, felsefeyle ve objektiflikle bağdaşmadığını açıkça ortaya koymaktadır. Marx’ın fikirleri asrımızda büyük yankı uyandırmış pek çok insanın duygu dünyasını altüst etmiştir. Özellikle gelişmekte olan ya da geri kalmış bölgelerde maddî sıkıntılar içerisinde yaşayan pek çok insana cazip gelmiş onları tatlı hayallere sevketmiştir. Ancak Marx’ın görüşleri pek çok fikir gibi doğrusu ve yanlışıyla günümüzde etkinliğini ve cazibezisini yitirmiştir. Arkasında yılgınlık, hayal kırıklığı, üzüntü, hatta gözyaşı bırakarak kendi kabuğuna çekilmiştir. |
#2238
|
|||
|
|||
![]() ..o yazdigin son cümleyide bence alda münasip bir yerinde kullan..hahahah..ama ciddi sekidle yazdigini düsünmüyorum..yoksa ayni türkler disari diyen neo-nazilerle hemfikir bi duruma düsersin..oder nicht?..oder bist du npd-mitglied und wir wissen es nicht..gibt ja genügend integrierte "türken" hier die den deutschen so weit in den arsch gekrochen sind, dass sie aus dem mund wieder herauskommen..und deine schuhe wedeln gerade auch aus einem deutschen-hintern heraus
![]() |
#2239
|
|||
|
|||
![]() zamaninda malum güclerin türkiyedeki islerini gören pisligin teki..gider ayak türkiyeyi karistirmak icin yine bi aciklama yapti..barzani ise daha kendi pisligini temizleyemeyecek kadar aciz bir kislik..kollarina ayaklarina ipler baglamislar, birini israil digerini amerika sallliyor..istedikleri gibide kullaniyorlar..hos oradaki millet kendini kullandirmakta ustadir..alismis olmalari lazim
|
#2240
|
|||
|
|||
![]() su solculugu yazsana buraya..tarif etsene..ama bozuk plak gibi 68 lik abilerinin ablalarinin lafini kullanmadan..hahahah..senin solculugun baskalarinin düsüncesine saygi göstermeyen, kendi düsüncesini bu kisilere mepoze etmeye calisan, kendisi gibi düsünmeyen herkesi fasist gören bi zihniyet..bumudur?budur
![]() |