[donpepelino]

tühhhh tühhh tühhh yüzbinkere masallah nazar deyez insallah tüüü tüüü tüühhh aman aman nede aklli kizlar varmis Allah size akilli kocalar nasip eylesin tühhh tüüü tüüü amannn manimmm amannn

slar... Papazlari Rabbileri usw.... hepsini beraber Löschen etmek gerek...

Haaaa ilk önce senin Hocakolikler gider haberin olsun

al kardesim ve mutlu Hurafe hayatini yasa..... bu kafayla sizler devlet yada millat yönetemezsiniz.... yeterince kafa ve DINI bilgi yok

Demokraside baska.... DIN hele hele kisiseldir.. TOPLUMSAL olamaz kiiii eger toplumsal olursa... o zamam BENIM SAHSI DIN ANLAYISIMI alman gerek....

Yani DINDE ben karar veririm.... o kadar... yada kimse karar vermez... nasil isterseniz... mir ist beides Recht

[xxxborgxxx]

"O, göklerin ve yerin yaratıcısıdır..." (Şura Suresi, 11)

MATERYALİZMİN BİLİMSEL ÇÖKÜŞÜ
İçinde yaşadığımız uçsuz bucaksız evren nasıl var oldu?
Bu evrendeki denge, ahenk ve düzen nasıl ortaya çıktı?
Üzerinde yaşadığımız dünya, nasıl bizim yaşamımız için bu denli uygun bir barınak olabildi?

İşte bu sorular, tarihin başından bu yana insanların ilgisini çekmiştir. Akıl ve sağduyu ile bu soruları inceleyen bilim adamlarının ya da düşünürlerin vardıkları sonuç ise hep şu olmuştur: Evrendeki bu düzen ve tasarım, tüm evrene hakim olan üstün bir Yaratıcı"nın varlığının ispatıdır.

Akıl yoluyla ulaşabildiğimiz bu sonuç, doğrunun ta kendisidir. Allah, insanlara yol gösterici olarak 14 asır önce vahyetmiş olduğu Kuran"da, bu gerçeği insanlara bildirir. Evreni yoktan yarattığını ve belirli bir amaca göre düzenlediğini, evrendeki tüm sistem ve dengeleri insan yaşamı için var ettiğini haber verir.
Allah bir ayetinde insanı bu gerçek üzerinde düşünmeye şöyle çağırmaktadır:

Yaratmak bakımından siz mi daha güçsünüz yoksa gök mü? (Allah) Onu bina etti.Boyunu yükseltti, ona belli bir düzen verdi. Gecesini kararttı, kuşluğunu açığa-çıkardı.Bundan sonra yeryüzünü serip döşedi. (Naziat Suresi, 27-30)
Yine Kuran"da bildirildiğine göre, insan, evrendeki tüm sistem ve dengelerin kendisi için Allah tarafından yaratıldığını fark etmeli, bu gerçek üzerinde düşünmeli ve ders almalıdır:

Geceyi, gündüzü, güneşi ve ayı sizin emrinize verdi; yıldızlar da O"nun emriyle emre hazır kılınmıştır. Şüphesiz bunda, aklını kullanabilen bir topluluk için ayetler vardır. (Nahl Suresi, 12)
Kuran"daki bir diğer ayette ise şöyle denmektedir:

(Allah) Geceyi gündüze bağlayıp-katar, gündüzü de geceye bağlayıp-katar; güneşi ve ayı emre amade kılmıştır, her biri adı konulmuş bir süreye kadar akıp gitmektedir. İşte bunları (yaratıp düzene koyan) Allah sizin Rabbiniz"dir; mülk O"nundur. O"ndan başka taptıklarınız ise, "bir çekirdeğin incecik zarına" bile malik olamazlar. (Fatır Suresi, 13)
Kuran"ın haber verdiği bu gerçek, modern astronominin kurucusu olan pek çok saygın bilimadamı tarafından da kabul edilmiştir. Galilei, Kepler, Newton gibi isimler, evrenin yapısını, Güneş Sistemi"nin tasarımını, fiziğin kanun ve dengelerini keşfettikçe, tüm bunların Allah tarafından yaratıldığını anlamışlardır.

Materyalizm: 19. Yüzyıl Yanılgısı
Buraya kadar açıkladığımız yaratılış gerçeği, tarihin eski çağlarından beridir, bir felsefi görüş tarafından reddedilir. Bu felsefenin adı materyalizmdir, yani maddecilik. İlk olarak Eski Yunan"da ortaya çıkan, sonra da farklı bazı kültürler ya da kişiler tarafından zaman zaman savunulan bu felsefe, maddenin sonsuzdan beri var olduğunu savunur. Dolayısıyla evrenin de sonsuzdan beri geldiğini, yani Allah tarafından yaratılmadığını iddia eder.

Materyalistler, evrenin sonsuzdan beri var olduğunu savundukları gibi, evrende bir amaç ve tasarım olmadığını da iddia ederler. Evrendeki tüm denge, ahenk ve uyumun sadece tesadüflerin bir eseri olduğunu öne sürerler. Bu "tesadüf" iddiası, daha sonra canlıların nasıl ortaya çıktığı sorusu karşısında da kullanılmıştır. Evrim teorisi ya da Darwinizm olarak bilinen iddia, işte materyalizmin bu şekilde doğaya uyarlanmasından ibarettir.

Modern bilimin kurucularının evrenin Allah tarafından yaratıldığına ve düzenlendiğine iman eden kişiler olduğunu belirtmiştik. Ancak 19. yüzyılda bilim dünyasının bu yapısında bir değişim olmuştur. Materyalizm, birtakım çevreler tarafından kasıtlı olarak bilim dünyasının gündemine getirilmiştir. 19. yüzyıldaki siyasi ve sosyal birtakım şartlar materyalizme destek sağladığı için, bu felsefe bilim dünyasında da yaygın bir kabul görmeye başlamıştır.
Ancak bilimsel bulgular, söz konusu materyalizm yanılgısının ne kadar gerçek dışı olduğunu bugün ortaya çıkarmış bulunmaktadır.


20. Yüzyıl Biliminin Sonuçları
Materyalizmin evren hakkında az önce belirttiğimiz iki iddiasını hatırlayalım:

Evrenin sonsuzdan beri geldiği, yani yaratılmadığı iddiası.

Evrende hiçbir tasarım, plan, amaç olmadığı, her şeyin tesadüf ürünü olduğu iddiası.

İşte 19. yüzyıl materyalistlerinin, o dönemin ilkel bilim düzeyi içinde büyük hararetle savundukları bu iki iddia da, 20. yüzyıldaki bilimsel bulgular tarafından yıkılmıştır.

Önce, evrenin sonsuzdan beri geldiği iddiası tarihe karışmıştır. 1920"li yıllardan itibaren evrenin yapısı hakkında elde edilen bilgiler, evrenin belirli bir zaman önce bir "Büyük Patlama" (Big Bang) ile yoktan var hale geldiğini ispatlamıştır. Yani evren sonsuz değildir, Allah tarafından yoktan yaratılmıştır.

Auch wenn Menschen jenem Teil der Welt, aus der wie alle entstammen glauben, dass Ihr Denken und Handeln bei Gott auf Wohlgefallen stößt, ist die Tatbestand, dass die islamische Welt mit Ihren Taten eigentlich Gegenteiliges erreicht mit dem bloßen Auge ersichtlicht. "God gives you an answer if you fall, sagte Albert Einstein. Das Genie und Hobbyphilosoph des ausgegangen 20. Jahunderts. Der Fall der islamischen Welt hat Ihren Tiefpunkt erreicht. Abwärts geht es nicht mehr. Das Gebot der Stunde heisst Kurswechsel. Wir müssen uns wieder in Betrachtziehung der errungenen Wissens in den Naturwiessenschaften, Medizin, Politik, Sozialwissenschaftten, Menschenrechte etc. uns der Realität des 21. Jahunderts stellen. Der Kuran darf nicht nur als ein Buch in unseren Händen zu Trivialliteratur verkommen, und die göttliche Botschaft darf nicht aus anderen Teufels-(Werken) heraus interpretiert werden. Ziel unser aller muss sein, die Botschaft Gottes in unser Gehirn und Herzen so rein wie es nur irgendwie geht zu übertragen. Dann wird die islamische Welt kein Schiffsbruch mehr erleiden sonden mit gesetzten Segeln Klarschiff zu neuen Ufern aufbrechen. Aber solange unseren Aktionen die Zugrundelegung der puren Kuraninterpretation nicht erfolgt, werden wir dazu noch lange nicht in der Lage sein.


Düsüncem var Daglar kadar
Deli olmak isten degil
Ben kis onda bahar
Deli olmak isten degil

Isiten yok agla bagir
Tanri dilsiz alem sagir
Düsünceler öyle agir
Deli olmak isten degil

Arzu o bitmeyen yaris
Kara toprak sonra varis
Ömür dedigin bir karis
Deli olmak isten degil!

Deli olmak isten degil! Deli olmak isten degil!

[hacikischkisch]

kuranini al namazini kil, dilegini tut iyi bir müslüman ol yeter sana
sen ne etcen dünya nasil olmus, bing bang falan fistan
eyi maden her boku merak ediyon su soruyu neden merak etmiyon mu: Allah nasil olusmus peki? o da yoktan mi varolmus? tasarimcinin da tasarimcisi yokmu?

Das sprengt den Rahmen deiner Vorstellungskraft. Gott ist die Tatsache die uns immer und überall umgibt. Dass Du dass eventuell nicht zu begreifen in der Lage bist, ist auch nicht so von Bedeutung. Ich könnte den Fischen und anderen Meeresbewohnern auch nicht so ohne weiteres erklären, was das Meer wäre und in welchem Einklang sie mit und in Ihm leben.

Die absurde und abstrakte Vorstellung der Götzenanbeter (putperest(ler) bildet nicht die Grundlage für Rückschlüsse, dass keinen Gott gibt. Allenfalls dass es diesen, von Ihren Hadismakern erschaffenen und erfunden Gott nicht gibt. Aber die absolute Gottheit, Allah gibt es. Und er ist etwas ganz anderes als wie sich ihn die Menschen, die die Hadise gelesen haben, ihn vorstellen.

Er ist die Definition des Seins!

Kuran dönmek kim, sen kim? ;-))

Bize bu dünyada ve öbür dünyada mutlu olmanin yollarini ve sasmaz ölcülerini gösteren Kuran, Rabbimize nasil dua edecegimizi de ögretir. Iste Kuran ayetlerinden derlenmi$ bir dua metni.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Bize dosdogru yolu göster. Senin nimetlerine nail olanlarin yolunu. Senin gazabina ugramayanlarin ve dalalete düsmeyenlerin yolunu bize göster. (1:5-6)

~~~

Rabbimiz! Eger unutur ve yanilirsak bizi sorgulama! Rabbimiz! Bizden öncekilere yükledigin yükü bize yükleme! Rabbimiz! Bizi tasiyamayacagimiz yük altina sokma ve bize merhametle muamele et.
Allahim! Bizi affeyle, bizi bagisla ve bize merhamet et.
Sen bizim Mevlamizsin, kafirlere karsi bize yardim et! (2:286)

~~~

Rabbimiz! Indirdigin fermani kabul ettik ve peygambere uyduk. Bizi sahit olanlarla beraber yaz. (3:53)

~~~

Rabbimiz! Bizlere sabir ihsan eyle, sebatimizi arttir ve kafirlere karsi bizi muzaffer kil! (2:250)

~~~

Rabbimiz! Bizi dogru yola sevkettikten sonra kalplerimizi saptirma. Bize genis hazinenden rahmet bahset, gercekten cömert olan ancak sensin. Rabbimiz ! Gelmesinde süphe olmayan bir günde herkesi toplayacaksin. Cünkü sen sözünden dönmezsin. (3:8)

~~~

Bütün hamdler alemlerin Rabbi Allah´a aittir. (6:42)

~~~

Rabbimiz! Biz kendimize yazik ettik. Simdi biz affetmez, bize merhametle muamele etmezsen, hüsrana ugramislardan oluruz. (7:23)

~~~
Rabbimiz! Biz hatalarimizi ve eksiklerimizi affet, sebatimizi arttir ve kafirlere karsi bize yardim et! (3:147)

~~~
Sahibimiz sensin, bizi bagisla, bize merhamet et. Sen bagislayanlarin en hayirlisisin. Bize hem bu dünyada hemde ahirette iyilik yaz. (7:155)

~~~

Rabbimiz! Bizim hatalarimizi bagisla. Süphesiz, sen yegane kudret ve hikmet sahibisin. (60:5)

~~~

Ey Rabbimiz! Bize sabr ver ve canlarimizi müslümanlar olarak al! (7:126)

~~~

Rabbimiz!Artik günahlarimizi bagisla, kötülükleri bizden uzaklastir ve sonumuzu salih kullarla beraber eyle. (3:194)

~~~

Rabbimiz! Bizi cehennem azabindan koru, o azab can korkumuzdur ve orasi cok kötü bir konak, cok kötü bir mekandir. Rabbimiz! Gözümüzü aydinlatacak esler ve evlatlar bagisla ve bizi muttaki olanlarla önder kil. (25:74)

~~~

Rabbim! Beni nereye götürürsen hak üzere götür ve nereden cikarirsan dogruluk ve hak icinde cikar ve kendi katindan bir iktitadi bana yardimci kil.

~~~

Süphesiz sen dualari kabul edensin (3:38)

AMIN