Venedik’ten Napoli’ye giden Venedik gemilerinin yollarını bir anda Türk gemileri kesti.Venedik gemileri toplam üç gemiydi fakat Türk gemilerinin arkası hiç bitmek bilmiyordu.Venedik gemilerinde korku ve telaş başladı.Ayrıca Venedik gemilerinin içindeki çoğu Türk olan kürekçiler sevinç çığlıkları atmaya başlamıştı.Venedik gemilerinin kaptanı korkudan ne kölelere emir verebiliyordu nede gemileri kumanda edebiliyordu.Öteki iki Venedik gemisi hızlı bir şekilde Türk gemilerinin arasından kaçmayı başarmıştı.Bunu gören kaptan umutlandı fakat artık geç kalmıştı.Türk gemileri Venedik gemisini ele geçirip köleleri kurtarmış içerdeki yolcuları da köle yapmışlardı.Ama içlerinde biri vardı ki o köle olmayı hak etmiyordu.

Konusu ve yazım dili ile beğenerek okuduğum kitaplardan biri,okurken bir film izler gibi oluyorsunuz.Türk yazarları okumayı seven arkadaşlara tavsiye ederim.

[Imogdi]

Zitat von __KAAN__

Charles Dickens'in;Büyük umutlar kitabı,en sevdiğim kitaplardan biridir tavsiye ederim.
Bugün oturup bilgisayarın başına,eski ve yeni kitapları gözden geçirdim ve tabiki akabinde kitap siparişi verdim.Burdanda tavsiyeler bekliyorum duyarlı arkadaşlardan,mümkünse kitabı okuyan arkadaşın kısa yorum yapmasını isterim.
İngiltere nin taşra kentlerinden birinde geçen bir roman,Büyük umutlar.Bir çocuğun hayalleri ve yaşadıkları.Roman beni çok etkilemişti,okumayı seven arkadaşlara tavsiye ederim...

Üç Kulhü Bir Elham


bu aralar bende Müslüman olmaya karar verdim ..
cok para var ucunda

Efelik Egede, kökü ta ötelere, derine dayanan bir gelenekti. Osamanlıdan, Bizanstan daha eski. Belki de bu dağlar dağ olalı zeybeksiz kalmamıştır. Kaçakçılık bir okuldu. Delikanlıları alıp, eşkıya yetiştiren bir okul. Çok efenin heybesinde, atının eyerinde tütün kokusu vardı.

Bu romanı bir günde okudum,buradan da anlaşıldığı gibi,çok güzel ve akıcı bir roman,en önemlisi gerçeğe dayalı olması.Bir takım değerlerimizi,ananelerimizi tükettiğimiz bu zamanlarda,insanların özlerini hatırlayabilmesi için çok güzel bir klavuz romandır.Okumanızı tavsiye ederim.

Kaçmaya çalışan mahkûmlara hücre hapsi verilir bilirsiniz; kaçmaya çalıştın mı, yakalandığında, kaçtığında sahip olduklarını bile kaybedersin; ben de kaçmayı becerememiş, kaçmaya çalışırken yakalanmış biri olarak devam edeceğim hayatıma...
Aslında bana göre romanın adı Aşk günlerinde isyan olmalıydı.Osmanlı zamanında işlenmeye çalışılan kitap, çok iyi kurgulanmış ama isim konusunda aynı şeyi söyleyemeyeceğim.Kendine haklı bir yer edinmiş Ahmet Altan ın okunması gereken kitaplardan biri,tavsiye ederim.

Karanlık yayıladursun, sessizlik istediği kadar derinleşsin, siz yine görünmeyen ufuklardan duygulu tellerin akını duyarsınız. Ya bir kuştur uykuda öter, ya bir kirpidir hızla geçer ya da bir insan sesidir tatlı tatlı yükselir. Bütün bu hışırtıların en küçüğü bile, titreşen sessizliğin aşk kucağında, gündüzünkinden bambaşka ve yepyeni bir durulukta yankılanır.....
İnsanların ruhunu öldürüyorlar anne. İşte asıl cinayet bu. Utanılacak bir cinayet...Birtakım silahlar çıkartıyorlar, insanları öldürüyorlar ve bunu yapanlara devlet diyorlar. Evlerine, sosyal statülerine, paralarına hiç bir zarar gelmesin diye garip insanları harcıyorlar. Anlıyorsun beni değil mi anne? Halkın ruhunu kurutuyorlar ve hiç bir şey anlamaz hale getiriyorlar.....
Yaşama birey olarak katıldığım zamanlarımın,kahramanıdır Maksim Gorki.Bana;farklı topraklar üzerinde yaşayan insanların,birbirlerine yakın acılar çektiğini öğretmiştir.Hayatımda ki en iyi şeylerden biriydi kitap okumak,bu tutkuyu bana aşılayan yazardır.Kitapları,genel olarak hayattan çıkmış ve hayata geri dönmüş felsefik ağırlığı olan bir yazardır.Dünya klasiklerinin duayenleri arasında yer almış olmasının esas nedeni,halkçılığıdır.Kurduğu her cümlede insan var ve her insanda biz varız.Çocukluğum romanını örnek olarak verdim ama bulduğunuz tüm Gorki romanlarını okuyun.Benim kahramanımdır Gorki,beni hayata bağlayan,hayatı önemsememi sağlayandır....Gorki kitaplarını okumanızı tavsiye ederim.

İç savaşın alevlerinin henüz tümüyle sönmediği ve yaşamın daha yeni yeni normale dönmeye başladığı dönemde, 1920 güzünde, Eğitim Bakanlığı, o zamanlar genç bir öğretmen olan Anton Semyonoviç Makarenko'ya kimsesiz çocuklarla çocuk suçlular için bir topluluk kurma görevini verdi. 1921 yılında Gorki Topluluğu adını alan bir çalışma - öğrenme - yaşama okulu, ana babaları için savaşta ya da hastalıktan, açlıktan ölen sokak çocuklarını bir araya getirdi. Bu toplum dışına itilmiş gençleri değiştirmek ve onları birer dürüst, değerli, üretici insan haline getirmek, Makarenko'nun yaşamının ereği oldu. Buradan elde ettiği zengin yaşam deneyimlerinin ışığı altında yıllar sonra kaleme aldığı Yaşam Yolu kitabıyla da büyük eğitimci olduğu kadar büyük bir yazar olduğunu kanıtladı. "Bu kitap benim her şeyim", diyen Makarenko, bu yapıtını tümüyle olgulara dayandırmış, birkaç ad ve durum dışında hiçbir şeyi değiştirmemiştir.
Dünyada çocuk eğitimlerinin bilimsel ana öğelerinden biridir Makarenko.Onun bilimsel eğitim tarzı tüm ülkelerde şu veya bu şekilde kullanılmış,hatta çocuk eğitmenlerine onun eserleri ders diye sunulmuştur.
Yaşam yolu,direk Makarenko tarafından kaleme alınmıştır.Anne baba olan veya olacak olanların mutlaka okuması gerekir.Aynı zamanda öğretmenlerinde.Okumanızı tavsiye ederim

[Alphawolf]

Zitat von __KAAN__

İç savaşın alevlerinin henüz tümüyle sönmediği ve yaşamın daha yeni yeni normale dönmeye başladığı dönemde, 1920 güzünde, Eğitim Bakanlığı, o zamanlar genç bir öğretmen olan Anton Semyonoviç Makarenko'ya kimsesiz çocuklarla çocuk suçlular için bir topluluk kurma görevini verdi. 1921 yılında Gorki Topluluğu adını alan bir çalışma - öğrenme - yaşama okulu, ana babaları için savaşta ya da hastalıktan, açlıktan ölen sokak çocuklarını bir araya getirdi. Bu toplum dışına itilmiş gençleri değiştirmek ve onları birer dürüst, değerli, üretici insan haline getirmek, Makarenko'nun yaşamının ereği oldu. Buradan elde ettiği zengin yaşam deneyimlerinin ışığı altında yıllar sonra kaleme aldığı Yaşam Yolu kitabıyla da büyük eğitimci olduğu kadar büyük bir yazar olduğunu kanıtladı. "Bu kitap benim her şeyim", diyen Makarenko, bu yapıtını tümüyle olgulara dayandırmış, birkaç ad ve durum dışında hiçbir şeyi değiştirmemiştir.
Dünyada çocuk eğitimlerinin bilimsel ana öğelerinden biridir Makarenko.Onun bilimsel eğitim tarzı tüm ülkelerde şu veya bu şekilde kullanılmış,hatta çocuk eğitmenlerine onun eserleri ders diye sunulmuştur.
Yaşam yolu,direk Makarenko tarafından kaleme alınmıştır.Anne baba olan veya olacak olanların mutlaka okuması gerekir.Aynı zamanda öğretmenlerinde.Okumanızı tavsiye ederim

Nacizane olarak, ruh halime bağlı olarak tek bir kitap tavsiye edeceğim. Alexander Dumas '' The Count of Monte Cristo''... Bilmiyorum her ne hikmetse, benim için çok özel bir kitaptır. Okuyanlara tekrar olması, okumayanlara da okuması dileklerimle...

Zitat von Alphawolf

Nacizane olarak, ruh halime bağlı olarak tek bir kitap tavsiye edeceğim. Alexander Dumas '' The Count of Monte Cristo''... Bilmiyorum her ne hikmetse, benim için çok özel bir kitaptır. Okuyanlara tekrar olması, okumayanlara da okuması dileklerimle...

''İyiliğe, insanlığa ve minnettarlığa elveda!'' dedi.''Kalbe huzur veren bütün duygulara elveda! İyiyi ödüllendirirken, bir iyilik Tanrısı oldum. Şimdi de alçakları cezalandırmak için intikam Tanrısı olacağım!''
Yazarın en güzel kitaplarından biridir.Mutlaka okunması gereken kitaplardan biri.Bazen Filmler veya diziler buradan kopya çekilerek yapılır.Mesela Ezel,mesela ARROW gibi.
Okumanızı tavsiye ederim.

[Alphawolf]

Zitat von __KAAN__

''İyiliğe, insanlığa ve minnettarlığa elveda!'' dedi.''Kalbe huzur veren bütün duygulara elveda! İyiyi ödüllendirirken, bir iyilik Tanrısı oldum. Şimdi de alçakları cezalandırmak için intikam Tanrısı olacağım!''
Yazarın en güzel kitaplarından biridir.Mutlaka okunması gereken kitaplardan biridir.Bazen Filmler veya diziler buradan kopya çekilerek yapılır.Mesela Ezel,mesela ARROW gibi.
Okumanızı tavsiye ederim.

Aynen öyle, isabet buyurdun...Keza Henri Charie'nin '' Papillon'u'' salık veririm.

[Alphawolf]

Zitat von __KAAN__

Efelik Egede, kökü ta ötelere, derine dayanan bir gelenekti. Osamanlıdan, Bizanstan daha eski. Belki de bu dağlar dağ olalı zeybeksiz kalmamıştır. Kaçakçılık bir okuldu. Delikanlıları alıp, eşkıya yetiştiren bir okul. Çok efenin heybesinde, atının eyerinde tütün kokusu vardı.

Bu romanı bir günde okudum,buradan da anlaşıldığı gibi,çok güzel ve akıcı bir roman,en önemlisi gerçeğe dayalı olması.Bir takım değerlerimizi,ananelerimizi tükettiğimiz bu zamanlarda,insanların özlerini hatırlayabilmesi için çok güzel bir klavuz romandır.Okumanızı tavsiye ederim.

Yaşar Kemal'in bu yönlerini hep sevmişimdir. Anadoluya ait olguları, sürekli işler romanlarında.