| | Mitglied werden | | | Hilfe | | | Login | ||||||||
Sie sind hier: Startseite > Vaybee! Forum |
Hilfe | Kalender | Heutige Beiträge | Suchen |
|
Themen-Optionen | Thema durchsuchen |
#11
|
|||
|
|||
Die Seite ist bekannt wie ein bunter Hund. Ich kenne das seit Jahren. Es gibt schon eine Parodie Seite davon. Selbst wenn jemand die seite nicht kennt, mit einem Blick weiss er schon bescheid, worum es dort geht, wenn er nicht allzu dämlich ist.
http://politicallyimpotent.narod.ru/...m#tuerkeninbrd Geändert von unixxx (10.11.2009 um 15:33 Uhr). |
#12
|
|||
|
|||
Zitat:
ich schätze 70% hier haben diese seite nie gehört. |
#13
|
|||
|
|||
Das kann schon sein. Nur wenn jemand kritiklos alles hinnimmt und nicht in der Lage ist gewisse Links abzuchecken, dem kann sowieso nicht geholfen werden.
|
#14
|
|||
|
|||
hartes urteil, aber wahr.
|
#15
|
|||
|
|||
Evlilikte kadında bulunması gereken vasıflar arasında ’bekaret’ de sayıldı.
Yargıtay 'bekaret' aradı 'Evlenecek kadında bekaret vasfı bulunmalı' Kemal GÖKTAŞ / VATAN -------------------------------------------------------------------------------- Evlilikte kadında bulunması gereken vasıflar arasında ’bekaret’ de sayıldı. Buna göre Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, bir davada kadının bakire olmadığı gerekçesiyle evliliği geçersiz saydı. Karar kocanın beyanına göre alındı Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin, bakireliği evlilikte kadında bulunması gereken vasıflar arasında sayarak kadının bakire çıkmaması gerekçesiyle evliliğin iptaline karar verdiği ortaya çıktı. Üstelik daire bu kararı alırken kadının bakire olduğuna ilişkin doktor raporuna değil kocanın beyanına itibar etti. Yargıtay bu yüzden, evliliği kadının bakire çıkmaması nedeniyle evliliğin iptal edilmesi istemini reddeden yerel mahkeme kararını bozdu. Daire, boşanma yerine iptal kararı verilmesini istedi. Yargıtay bunu da “kadında bulunması lazım gelen vasfın bulunmaması” olarak açıkladı. Hukukçular ise “kadında bulunması gereken vasıftan” söz edilmesinin kadını bir nesne olarak düşünmek anlamına geleceğini belirterek kararı eleştirdi. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 2007 yılında verdiği ancak son günlerde hukukçular arasında tartışma yaratan karara konu olay şöyle: Kadın raporunu gösterdi ama nafile Bolu’da nikah masasına oturan çiftin evliliği, kocanın, eşinin gerdek gecesi bakire çıkmadığını ileri sürmesi üzerine ayrılıkla sonuçlandı. Koca mahkemeye giderek kadının bakire çıkmaması yüzünden evliliğin iptal edilmesi davası açtı. Kadın ise Bolu İzzet Baysal Kadın Doğum Hastanesine giderek bakire olduğu ve kızlık zarının duhule müsait olduğu yönünde rapor aldı. Kadın bu raporla kocası aleyhine boşanma davası açtı. Bu iki dava Bolu Aile Mahkemesi’nde birleştirilerek görüşüldü. Mahkeme, erkeğin açtığı evliliğin iptali davasını reddetti, ancak kadının açtığı boşanma davasını kabul etti. Erkek bu kararı temyiz etti ve dosya Yargıtay’a geldi. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi kararında ise aynen şöyle denildi: “Kadının zifaf gecesi bakire (kız) çıkmadığı toplanan delillerden anlaşılmaktadır. Bu suretle kadında bulunması lazım gelen vasfın bulunmaması sebebiyle kocanın davasının kabulü gerekirken reddi isabetsizdir.” Beşte üç çoğunlukla alındı Bu karar 5 üyeli dairede 3 üyenin oyuyla alındı. Karara karşı çıkan iki üye yazdıkları karşı oy yazısında, kadının bakire olduğu yönünde aldığı doktor raporuna dikkat çekti ve “Tıbbi bulgular karşısında davacı tanıklarının soyut ifadelerine dayanılarak davalının bakire çıkmadığının kabulü olanaksızdır” diyerek yerel mahkemenin boşanma kararının onanmasını istediler. Yani bu iki üye de esas olarak bakireliğin kadında bulunması gereken bir vasıf olduğu yönündeki diğer 3 üyenin görüşüne itiraz etmedi, sadece kadının bakire olduğunu söyleyen raporun göz önüne alınması gerektiğini savundu. Evlilik geçersiz sayılıyor, başka şart aranmıyor YargItay bu kararınI Türk Medeni Kanunu’nun evliliğin hangi hallerde “nisbi butlan”la geçersiz olduğunu düzenleyen 149. maddesinin 2. bendine dayandırdı. Bu bentte eşlerden birinin “Eşinde bulunmaması onunla birlikte yaşamayı kendisi için çekilmez bir duruma sokacak derecede önemli bir nitelikte yanılarak evlenmişse” evliliğin iptali için dava açabileceği düzenleniyor. Evliliğin iptalinin boşanmadan pek farkı yok. Yani eşler arasındaki mal rejiminin tasfiyesi, tazminat, nafaka ve soyadı hakkında boşanmaya ilişkin hükümler uygulanıyor. Ama iptal kararı verilebilmesi için boşanma kararlarında aranan “şiddetli geçimsizlik, evlilik birliğinin çekilmez hale gelmesi, aldatma” gibi bir şart gerekmiyor. Kaynak Vatan. 09.11.2009 Kaynak : Vatan gazetesi http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=43994 |
#16
|
|||
|
|||
Ama bu "bulunmamasi" kelimesinin anlami baska.
Zitat: Evlilikte kadında bulunması gereken vasıflar arasında ’bekaret’ de sayıldı. Buna göre Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, bir davada kadının bakire olmadığı gerekçesiyle evliliği geçersiz saydı. |
#17
|
|||
|
|||
Bu herhalde orjinali;
Yorumlar zaten yapilmis, bir önceki yazdigim linkde. T.C. YARGITAY 2.Hukuk Dairesi Esas: 2006/14649 Karar: 2007/2504 Karar Tarihi: 22.02.2007 ÖZET: Davalı-davacı kadının zifaf gecesi bakire çıkmadığı toplanan delillerden anlaşılmaktadır. Bu suretle kadında bulunması lazım gelen vasfın bulunmaması sebebiyle kocanın davasının kabulü gerekirken reddi isabetsizdir. (4721 S. K. m. 149) Dava: Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Karar: Davacı-davalı kocanın davası Türk Medeni Kanununun 149/2 maddesine dayalı evliliğin iptali davasıdır. Davalı-davacı kadının zifaf gecesi bakire (kız) çıkmadığı toplanan delillerden anlaşılmaktadır. Bu suretle kadında bulunması lazım gelen vasfın bulunmaması sebebiyle kocanın davasının kabulü gerekirken reddi isabetsizdir. Sonuç: Temyiz olunan kararın gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oyçokluğuyla karar verildi. 22.02.2007 Geändert von unixxx (10.11.2009 um 18:02 Uhr). |
#18
|
|||
|
|||
hab sehr oft übersetzen müssen vorm gericht! unzählige gehen nach z.b. jahren verlobt zu sein..wegen so'nem scheiß auseinander! sie war keine jungfrau> hayvanoluhayvan-aklin nerdeydi!kendi mikinle aklinla düsünmüyorsan-toplumun seyiyle gerdege girersen böyle olur-kizda kabahat..ne gidip baskasina veriyon evlenmneden evvel-bir türk kiziysan yapmamalisin, sen kocsanin malisin..MAL mal mal!...türkün bu gibi takintilari bitmezzzzz--bitmeyecekkkkkkkk...cekin ..müstehaktir..ögrenmeyeceksiniz cünki
|
#19
|
|||
|
|||
Das ist nicht nur peinlich sondern äußerst abscheulich. Zumal eine Frau ihre Jungfräulichkeit auch bei diversen anderen Aktivitäten verlieren könnte, wie zum Beispiel beim Sport oder bei einem Unfall etc. Solche Nachrichten verdüstern meinen meine Aussichten auf eine aufgeklärte, demokratische und moderne Türkei. Die gesellschaftlichen Strukturen müssen von Grund auf neugeordnet werden...
Geändert von Virtual_Reality (10.11.2009 um 20:37 Uhr). |
#20
|
||||
|
||||
Imageschaden
Richter "Betonkopf" hat der gesamten Türkischen Kultur einen grossen Imageschaden verpasst.
Jedwede juristische Rechtfertigung/Aufarbeitung ist verfehlt. EU-Politiker warten schon in ihren Startlöchern, bei erster Gelegenheit, uns wieder einmal EU-Unfähigkeit zu bescheinigen. Geändert von grandcolor (10.11.2009 um 22:21 Uhr). |