[isinsu]

ist doch klar.. dann macht es einmal bummm und weg sind wir alleeeeeeeeeeeeeeeeeeeeee

kanunlarina aykiri....

Auch eine Ateist kann das nicht ändern... so einfach ist das

yazdiklarini anlamadim.... Arapca olsaydi belki anlardim.... )

Espiriyi nasil buldun.... anlamiyorum... ne yapcaksin simdi... olay bu kadar basit...

ben senin yazdiklarini anlamaaaadim... Arapcamda yok... ne yapacagim ben simdi.. DINSIZMI kalayim yada olayim...

Ben degilim olaylari carptiran... sizler Atalarinizin DININE tapiyorsunuz.. Kurandaki DINE degil...

Rahmetli dedem haytinda hic bir zaman bir Tefsir okumadi. hic bir Meal okumadi... saaadece kara Hocalarin verdigi hurafe dersleriyle beslenip yasadi öldü gitti...

Mir wird das nicht passieren, dafür habe ich schon gesorgt.... bu zamandan sonra artik CEHALETLI YILLARA GERI DÖNMEME SÖZ KONUSU OLAMAZ.....

Allah insani kara borsa inactan korusun

[beyazoglan]

Insanin sirf inancindan dolayi taktigi basörtüsü sebebiyle okuma hakkinin elinden alinmasi nasil bir anlayistir, anlamak mümkün degil.

Annelerin evlatlarinin mezuniyet törenlerine sirf basörtüsü taktigi icin alinmamasi, nasil bir düsüncedir, akil almiyor.
Üstelik bu anne bu vatan icin oglunu sehit vermistir, hic önemli degil, önemli olan annenin basörtüsü takmasidir.

Gazi dedelerin, hastanelere sirf sakali iki santim uzun diye alinmamasi hangi mantigin ürünüdür, akil sir ermiyor.

Her konuda Türkiyeyi elestirmeyi kendine görev bilen Avrupa, sadece ve sadece bu konuda Türkiyeyi kendine örnek aliyor, ne garip bir durumdur..

En garibide nedir biliyormusunuz, tüm bunlari yapanlar demokrasi adina yapiyorlar..

[turgayatacan]

Iskilipli Atif Hoca gibi Ulema insanlarin sapka takmadigi icin kanina giren demokrasi heveslisi, gözlerini kan bürümüs gecmisdeki kukla devlet yöneticilerinin bu zamana kadar uzanan insanlik´dan din ve hürriyet vicdanindan nasibini almamis vicdansizlarin ürünüdür bu türban problemi.

[garakedi]

ohne Text

[oezsu]

Hücreler ölünce beyinde maalesef ortaya felaketler cikiyor!

[oezsu]

...Basörtü takmiyor diye Ramazan yemeginde Bismillah demeden davet edilmis yerde arkasindan giybetr etmek Camiide...

ne yaziktir???!?!?

Düsünürken iki tarafida düsünmek gerek!

[isinsu]

Schau mal das Energieerhaltungsgesetz besagt, dass Energie nicht verloren gehen kann.. D.h auch nicht die Lebensenergie.. Man kann also nicht sagen , dass wenn man Tod ist alles "aus" ist.. Ein absolutes Aus gibt es nämlich nicht.. Das hast du richtig erkannt.. ( sehr beachtenswert, dass du das weisst..! )

Ich kann also sagen..Dass durch den Tod der Korper in Asche und Co zerfällt und irgendwelche Tierchen genüsslich den Körper eines Verstorbenen verputzen.. Damit geht keine Energie verloren, sondern es findet nur eine Umwandlung statt..
Folglich ist mit dem Gesetz nicht bewiesen, dass der Körper zerfällt aber die Seele ubrigbleibt.. So weit ist die Physik nicht.. Es wird versucht anhand von "Messungen" zu beweisen, dass man auch die Seele messen und aufzeigen kann.. Wir können also von Energie und Umwandlungen reden.. aber mit der Physik nicht beweisen.. dass die Seele ubrigbleiben wird.. oder dass die Seele existent ist!!

v.a. jene Leute, die Angst vor dem Tod haben versucht zu beweisen, dass die durch den Tod freigesetzte Energie in einer anderen Form weiterbestehen ja vielleicht sogar in derselben Form ( beachte Form!) weiter existieren muss... Dann könnten die Wissenschaftler weiter gehen und sagen, dass auch die Wiedergeburt möglich ist! und weg wäre die Angst vor dem Tod!! Will nicht wissen.. welche Experimente dann gemacht werden würden!
Vergessen sollte man dabei aber eins nie :
Kein Blatt fällt vom Baum ohne Gottes Wille!!!!!!!!!!!!!!!!!!!! Also das mit dem Energieerhaltungsgesetz ist toll und gut aber .. dies allein kann nie mein Glauben in eine Seele bekräftigen... du hast ja unseren Kuran.. neden yazik o halde Seele yok diyorsun ki??

[oezsu]

"Dünyadaki çeşitli olaylar, varoluşlar, tüm birimler, kısaca yaşadığımız her şey rastgele mi meydana geliyor?... Hayır!.

Yaşadığımız düzen içinde hiç bir şey havadan varolmamaktadır!.

Bu alemde asla tesadüflere ve sihirbazlığa yer yoktur. Bütün oluşlar belli bir sistem içinde bir düzene tâbidir!.

Üzerinde yaşadığımız bu dünya hikmet yurdudur. Yani, dünyada olup biten her şey, çeşitli olaylar, bildiğimiz veya bilemediğimiz bir sistem ve bir düzen içinde oluşur!.

Her bir şeyin oluşmasında, diğer bir şey ona vesile olur!. Çeşitli sebepler söz konusudur.

Sebepleri ve bağlantıları göremediğimiz anda ise, o şeyi olağanüstü olarak nitelendiririz.

Evrende her şey birbiri ile iletişim halindedir ve birbirlerini etkilerler!.

Düzensizlik diye gördüğümüz şeyler bile bilemediğimiz bir düzenin, bir sistemin eseridir.

Bütün bu sistemi, düzeni meydana getiren asıl kaynak ise, varlığın aslı ve orijini olan, tek bir ILIM ve Kudrettir; ki, O`na Din dilinde “ALLAH” ismi verilmiştir!.

Her şeyi bir sebeple meydana getiren ALLAH, insanların düşünce ve davranışlarındaki düzeni; ve de insanın kaderini, Burçlar sistemi adını verdiğimiz bir mekanizma ile düzenlemiştir.

Yaşamımıza yön veren alınyazımız, hakikatı melekler olan burçlardan gelen kozmik ışınların, beynimizde oluşturduğu programlama ile, Allah tarafından takdir edilmiş ve yaratılmıştır...

Sistem içinde burçlar ve yıldızların varlığının doğal sonuçları da, dünya üzerinde çeşitli olayları meydana getirmek; ve insanların kişilik özelliklerinin oluşmasını ve ortaya çıkmasını sağlamaktır.

Kısaca, burçlar düzeni ile kurulmuş bir yaşam sistemi içinde yaşamaktadır bütün varlıklar...

Astroloji: Burçlar, yıldızlar, bunların sistemdeki yeri ve etkileri, insanın beyin programının oluşumu, aldığı etkiler ve tepkileri; kozmik ışınımların dünya ve insanlar üzerindeki tesirlerinin neler olduğu gibi konuları kapsar.

Bir başka deyişle; içinde yaşadığımız evrensel sistemi kendi dili ile açıklar...