[beyazoglan]

Eskiden beri merak ettigim bir konu vardir.
Allaha ve öbür dünyaya inanmayan bir insan icin acaba bu dünyada elde ettigi degerler ne ifade eder?
Yani bu insan, niye okur, niye calisir, niye evlenir, niye coluk cocuk sahibi olur, niye bazi seyler icin mücadele verir ?
Sonucda yok olup gidecegine göre bir sey ifade etmese gerek tüm bunlar o kisi icin.
Yaniliyormuyum ?

[oezsu]

A.Hulusi :
"ZİKİR"den sözedildiği zaman hemen akla takılan ve sorulan bir soru da şudur:

- Niçin biz bu kelimeleri Arapça olarak söyliyelim?.. Aynı kelimelerin Türkçe karşılığını söylesek olmaz mı?..

Allâh (TANRI"dan sözediyorlar elbette), sanki Türkçe anlamaz mı ki biz Türkçe okuyamıyoruz?..

Elbette, bu sorunun cevabını da vermek böyle bir kitapta, bize düşer!.. Öyle ise, dilimiz döndüğünce, bunun da izâhını yapalım.

Bilelim ki. Sesle duyduğumuz bir kelime, yapılan işin en son safhasıdır!.. Olay beyinde, o anda içten -yani kozmik boyuttan- veya kozmik âleme ait bir varlıktan gelen; ya da dıştan -yani çevremizdeki algılamakta olduğumuz herhangi bir varlıktan- gelen bir impalsla yani bir dalga - ışınsal etki ile başlar.

Bu gelen etki neticesinde, önce beynin biomanyetiği, sonra bioelektriği ve daha sonra da bioşimik yapısı tesir alır. Bioşimik yapı aldığı tesir ile kendisindeki verileri bir araya getirdikten sonra, çıkan neticeyi tekrar bioelektrik kata dönüştürerek, ilgili sinir sistemini uyarır ve hangi organla ilgili bir durum sözkonusu ise olayı ona aktarır. Ve biz, o organdan yansıyan bir eylem olarak, sonucu algılarız!..

Yani esas olan, dışta algıladığımız ses - görüntü değil, bir üst boyutta cereyan eden dalga-bioelektrik-bioşimik üçlü sistemidir!..

Şâyet, beynin bu ana çalışma sistemini kavrayabildiysek; anlıyacağız ki, önemli olan, kelimenin harf dizilişinden oluşan lisan değil, kelimeleri meydana getiren frekans-titreşimdir!..

"TEK"İN SEYRİ" adlı kitabımızda "ÜSTMADDE" isimli ses ve video kasetlerimizde izâh ettiğimiz üzere, evren ve içinde her boyutta varolan, tüm varlıklar orijini itibariyle kuantsal kökenli dalga varlıklardır. Ve dahi bu dalga yapıların her biri, bir anlam taşımaktadır.

Bu ışınsal kökenli varlıklar tanımına uygun olarak, salt enerji varlıklar, belli bir anlam taşıyan ve o anlama yönelik görev yapan varlıklar olarak "MELEK" kavramı ile dinde açıklanmıştır.

Nitekim, "Melek" kelimesinin aslı "melk"ten gelir ki "güç, kuvvet, enerji" anlamındadır.

İşte, evrensel manâda her titreşim - frekans bir anlam taşıdığı gibi, beyne ulaşan her kozmik ışın, frekans dahi bir anlam ihtiva eder biçim de evrende yerini alır.İnsan ise, KENDİ ÖZ GERÇEĞİNİ, "ALLAH"I TANIMAK için varedilmiş yeryüzündeki en geniş kapsamlı birimdir!..

İnsan"ın kendini bu beden sanması, Kur"ân tâbiri ile "aşağıların en aşağısında varolması"; buna karşılık özünün hükümleriyle yaşaması ise "cennet hayatı" diye tanımlanmasına yol olmuştur.. Bu yüzden insana tek bir görev düşmektedir:

KENDİNİ ÖZ YAPISINDA TANIMAK!..

Bunu da din, "NEFSini bilen RAB"bini bilir" diye formüllemiştir.

İşte, madde boyutunu asıl sanan beyin, kesitsel algılama araçlarının -beş duyu- kaydından ve onun getirdiği şartlanma blokajından kendini kurtarabildiği takdirde; mikrodalga evren gerçeğini farkedecek, idrâk edecek ve o gerçek boyutta, gerçek yerini almak için, gerçek varlığını hissetme arzusu duyacaktır.

Bu arzu onun dalga yapıyla ilintisini güçlendirecek ve neticede farkedecektir ki, kendisinde meydana gelen tüm olaylar, dalga anlamların açığa çıkışından başka bir şey değildir.

Yâni beyin, dalga anlamları, bildiğimiz boyuta transfer eden ve bu arada da, bir yandan bu kavramları dalga bedene yüklerken, diğer yandan da dışarıya yayan muazzam bir cihazdır.

"ZİKİR", ancak işte bu anlattıklarımızın kavranılmasından sonra anlaşılabilecek, idrâk edilebilecek bir sebebledir ki, bize geldiği gibi Arapça orijinal kelimelerle yapılan çalışmadır.

Zirâ, her bir kelime, harf; belli bir frekansın-titreşimin beyinde ses dalgalarına dönüşmüş halidir.

Her frekans bir anlam taşıdığına göre; kelimeler, belli anlam taşıyan frekansların, ses dalgalarına dönüşmüş halidir ki; bu da "zikir kelime ve kavramlarını" oluşturur.

Yâni, belirli evrensel anlamlar, kuantsal anlamlar, evrende dalga boyları, titreşimler halinde mevcût olduğundan; bunların ses frekansına dönüşmüş haline de kelimeler dendiğinden; o anlamların titreşimine en uygun kelimeler Arapça olduğu için, zikir kelimeleri Arapça olmuştur.

Dolayısıyla, siz o kelimeyi değiştirdiğiniz zaman, asla o frekansı tutturamaz ve asla, o istenilen frekansın ihtiva ettiği anlama ulaşamazsınız.

İşte bu sebebledir ki.

Kişi, Allâh Resûlünün, Kur"ân-ı Kerîm"in insanlara idrâk ettirmek istediği sırlara ermek ve evrensel gerçeklere vâkıf olmak istiyorsa, zikir kelimelerini geldiği gibi, yâni Arapça orijinalinde olduğu gibi, tekrarlamak mecburiyetindedir.

Ve dahi, en az hayatında bir kere, kesinlikle, Kur"ân-ı Kerîm"i Arapça orijinal kelimeleriyle beyninde tekrar etmek ve bunu RUHUNA yani dalga bedenine yüklemek zorundadır!.. Ki, ölümötesi yaşamında sonsuza dek kendisinde bulunan bu bilgi kaynağından yararlanabilsin!

Ayrıca, bundan çok daha basit bir sebebi de vardır bu kelimelerin arapça olarak orijinaline uygun biçimde tekrar edilmesi zorunluluğunun...

Bu Arapça kelimeleri, eğer, Türkçe"ye çevirmeye kalkarsanız, bazen bir sayfa, bazen daha fazla yazmak zorunda kalırsınız; o anlamı verebilmek, o manâyı kavraya bilmek için. Oysa, bunu tek kelime olarak tekrar imkânı mevcutken!..

Bilmem anlatabildik mi, "ZİKİR" daima, niçin geldiği orijinaliyle yapılmalıdır.

degildide ondan....

HZ Isa Arapca degil... ARAMICE Vahyii aldi.... diger Resüller kendi dillerinde aldilar....

Önemli olan Allaha karsi ibadet ederken anlamadigin bir DILI alipta LAGA LUGA etmek degildir.... Allah bunu böyle istiyemez... eger istiyorsa o zaman o Allah degildir ve olamazda.....

Eger Allah benim ibadetimi anladigim dilde ediyor ve ben o dilde ona MILYARLARCA daha yakin olmusken, bunu DIN saymayacaksa, yani DUALARIMI kabul etmeyecekse....

Tut mir Leid aber ich brauche dann so einen Gott nicht.....

Akil ve mantigi ön Planda Tutan Islam DINI, nasil olurda bir anlasilmayan bir DILE tabi tuturlur ve INSANLARIN ANLADIGI DILDEKI DUALAR IBADETLER KESINTIYE UGRATILIR.....

Bence bu resmen SIRKTIR..... kolayi zorlastirmaktir....

Yoksa sen simdiye kadar tüm DIN arastirmalarini Arapcadanmi okudun... NEIN.... also lass die Menschen in Ihre Sprache Beeeten...... DAS IST RELIGION, DAS IST ALLAH....

Süphen olmasin hem sevabi daha coktur, hemde HZ. Muhammedin Allahi her dilden anlar... kimsenin süphesi olmasin kiiii ben Arapca namaz kilamam... ruhum buna müsade etmez....

O zaman ben CINCE namaz kilayim... nede olsa anlamiyorum... yada sarki söyliyeyim... mir ist das gleich.. ICH VERSTEHE ES JA NICHT

yani mevcudi kitaplarin temelleri ayni yerde yatiyor... Kuddus tüm DÜNYA icin KUTSALIR...

Kaldiki Kuranin tabiriyle.. her topluluga UYARICI gelmistir.....

Somit hat sich die Frage des Arabischen erledigt.... cünkü Kanada yasayan Iniutlara Arap Resül gelecek degildiya.... tabiki onlarin dilini konusabilen Resül olacaktir...

Bu olay o kadar basittirki, belki o yüzden anlasilmiyor

[isinsu]

dies ist pure Philosophie und bezeugt nur , dass auch ein Nichts mehr als nichts ist..

Mein Verstand hat angefangen zu streiken.

Ich kann mir vorstellen, was Du mit diesem Beitrag sagen möchtest.. Schön auch, dass Du dir diese Mühe gemacht hast, Beiträge zum Theme voodo zu finden, die auf träumerische Art und Weise den Menschen die Angst des Versagens .. nämlich des Versagens hinsichtlich des Unbegreifbaren und der Kontrolle uber das eigene Ich nehmen...

Ich finde diesen Beitrag zwar äusserst interessant .. ja sogar amüsant.. denn es ist sehr irrational..

Ich denke, dass kein wohlgesonnener Mensch behaupten kann, dass Voodo eine Religion ist.. die der Wahrheit entspricht.. Unmöglich ist dabei die Wahrheit zu beweisen.. Aber der Verstand und das Herz wird einem beistehen.. wenn es darum geht aufzuzeigen, das es nur einen Gott gibt und neben Gott keine anderen selbsternannten Götter geben kann...

Aus diesem Grund ist für mich.. wenn ich uber die Religion spreche nur die 4 Weltreligionen gemeint.. nicht mehr nicht weniger!

[oezsu]

Sacmalamadna yazalim... Cevabim kopyalanan yukarda ki makalede!

kendisi zamaninda Elmalilinin Tefsirini Türkce okumus ve Hadis kitaplarini Türkce okumus.... hele hele Kurani Türkce okumusken, nasil kalkarda Arapcasi olamyan, anlamayan CAHIL insanlara derki... sen bunu Arapca kilacaksin yada okuyacaksin.....

VÖLLIGER SCHWACHSINN.....

Onun söyledikleri bir Yasar Nuri icin yada diger DIN uzamnlari icin gecerlidir.... bizler icin degil....

Yasar Hoca Kuranin en derin noktalarina kadar ORIJINALIYLE, ORIJINAL DILIYLE bilir... diger Ilahiyatcilarda ayni....

Ama biz bilemeyiz.... enb azindan ben bilemem.....

Anladik Vahyiidir, güzeldir önemlidir.... ama ANCAK ALARSAN DIN OLUR..... ANLAMAZSAN SCHROTTUR....


Nasil Hiritiyanlar anlamdigi icin... Muhammed sahtekardir diyorlar... ayni hesap

Bende anlamiyordum inanmazdim... anladim inandim.... karaborsa IMAMNA ne gerek var.. gercegin anladigimiz DILDE mevcutken

Kuranin atbiridir... her DILDE, yani her topluluga bir uyaricinin gelidigini....

Bunu ben degil Kuran söylüyor... eger sen dersen illlaaaa Allahi tanaimak icin Arapcaya ihtiyac var... o zaman bende derimki... kusura bakmayin ama diger Resüller kafirdi yada DINSIZDI... cünkü agizlarina Arapca kelimeler almadilar....

Oezsu hanim... OLABILIRMI BÖYLE BIR SEY...... ????

Hangi akil ve mantiga sigar simdi bu ???

[isinsu]

Ateisten sind gefragt.. die können dir von Darwin und ach ja .. amacim vardir cunku guzellikler pesindeyim , iyilik yapiyorum vs vs.. senin hayatin bos ki tutunacak bir din ariyorsun.. vs vs... das hört man von jenen, die an nichts glauben.. !
Traurig und armselig..

du bist bazen gemein.... seni gidi seni... ))) ich muste viel lachen heute abend... du hast immer wieder eine drauf getan yaw