| | Mitglied werden | | | Hilfe | | | Login | ||||||||
![]() |
Sie sind hier: Startseite > Vaybee! Forum |
Hilfe | Kalender | Heutige Beiträge | Suchen |
![]() |
|
Themen-Optionen | Thema durchsuchen |
|
|||
![]() KISACA HAYYAM :-)
Omar Khayyam (1048-1131) war nicht nur Mathematiker und Astronom, sondern auch ein berühmter Dichter. Er stellte die kubischen Gleichungen und ihre Wurzeln übersichtlich dar und befasste sich vor allem auch mit der Parallelenlehre und den irrationalen Zahlen. |
|
|||
![]() Omar Khayyam (1048-1131) war nicht nur Mathematiker und Astronom, sondern auch ein berühmter Dichter. Er stellte die kubischen Gleichungen und ihre Wurzeln übersichtlich dar und befasste sich vor allem auch mit der Parallelenlehre und den irrationalen Zahlen.
|
|
|||
![]() Omar Khayyam (1048-1131), geboren in Nischapur in der persischen Provinz Khorassan, war sowohl ein persischer Mathematiker und Astronom, als auch ein angesehener Philosoph und Dichter.
Er stellte die kubischen Gleichungen und ihre Wurzeln übersichtlich dar, und befasste sich vor allem auch mit der Parallele und den irrationalen Zahlen. Er schuf ebenso ein lange Zeit vorherrschendes Werk der Algebra, und entwickelt einen Kalender der dem späteren, gregorianischen übertraf. Omar Khayyam hatte zu seiner Zeit auch viel Ansehen durch seine philosophischen Texte erworben, die sachlich eingehend und wenig aggressiv mit islamkritischen Themen umgingen. In seinen Ruba’yat (Vierzeilern) ließ er seinen Gedanken freien Lauf, und man sieht ihn hier von einer eher aufklärerisch-skeptischen Seite. Sein langes Leben und seine zahlreichen Werke verdankt er also, unter anderem, dem Umstand, diese Lyrik nicht veröffentlicht zu haben. Sie wurde erst im 19. Jahrhundert entdeckt, und trug zur Anerkennug Khayyams in der westlichen Welt einen großen Teil bei. |
|
|||
![]() alles andere ist irrelevant.....
|
|
|||
![]() ...bunu artik anladik ama birde zilzurna sarhos kafalisin :-)
Sarab denilince aklina neden sarhos eden C2H50H (Etanol) geliyor daima ! Ömer Hayyam siirlerinde SARAP ile sonsuz derin bir ALLAH SAKINI ifade ediyordu ve sizin ifade ettiginiz veya anladiginiz gibi icki icen sarhosun birisi degildi... Asagida Ömerr Hayyamin ilim adami oldugunu kabul etmedin ve iki kisa yazi ile bu bilgisizligini giderdim arkadasim ve sesin orda kesildi, ama ordaki cahilligini ortaya cikardigim icin simdi burda kendi mantigina uygun bir rübai ile akli sira bana müslümanlarin ILIMDEN BILIMDEN uzak oldugunu kanitlayacaksin... Ömer Hayyam´da kim ayrica... Senin varsayimin gibi $arapci bir sairdi diyelim, bu neyi ifade eder arkadasim... Simdi sana Müslüman ilim adamlarinin INSANLIGA kazandirdiklari burda uzun uzun yazmayacagim, ama biraz kafani kaldirip veya at gözlüklerini atip OBJEKTIV arastirma yapmaya davet ederim... |
|
|||
![]() Cagdas bilgi, hayati yalnizca dünyada yanip sönen bir kipirdanis olarak ALGILATMA (Matrix gibi birsey yani) sevdasinda. Bu fanilige ikna olmayanlar icin de recete hazir:
<<Öldükten sonra da bir bitkide, bir farede, bir böcekte hayat bulma hurafemiz de mevcut. O da mi olmadi? Ruhlarimiz olgunlasincaya kadar farkli bedenlerde ölüp ölüp dirilecekmisiz.>> (Reenkarnasyon masali) Yani ahiret gercegi haric, nabza göre masal! Ahirete zaten inanmayanlar icin belki ROMANTIK bir teselli bu, ama ya hakikate susamis kalpler icin? Bu masallara inanalarda, aslinda ALLAHTAN, IMANDAN ve ebediyetten kacan insanin trajik saskinligi okunmakta. Kuran ve Sünnetten habersiz, öteleri inkar ederek üretilen bilgi, insanligin sonsuzluk sevdasini öldürüyor. Hayatin aci sürprizleriyle karsilasan insana sabri ve sabrin selamet olan sonunu asla gösteremiyor. SABRIN bir ibadet oldugunu hangi psikologun kitabinda bulabilirsiniz? Oysa Kuranda sabredenlerin sonsuz ecirlere kavusacagi haberleri vardir. Bu bilgi sayesinde sabrin acisi, inanan insana bal tadinda gelir. Insanin psikolojik ve sosyal hayatina rehberlik eden cagdas kitaplarda, tek bir hikmet kirintisi bulmak imkansizdir. Onlarda Allahin yarattigi insana, Allahin ögütlerini zararli gören bir hava teneffüs edilir. Insanin Allah ile hatta kendi özü ile baglantisini koparan psikolojik rehberlik kitaplari, insana sadece fani dünya hazlarini sunarak mesut olmanin yollarini bulmayi ögütlüyor. ENiS kardes, asagida DIN NEDIR ? diye bir soru sormustun, bu makalemde ona biaen yazildi. Ama asagida o soruya yazacak olsaydim belkide dikkatten kacardi diye yeni baslik actim (affina siginirim) ![]() |
|
|||
![]() Şu bir gerçek ki, her insan iyi izlenim bırakabilme kaygısıyla bazı şeyleri söyler ve bazı şeyleri söylemekten kaçınır. Özellikle şu üç cümle söylenmesi en zor olanlardır herhalde: “Bunu bilmiyorum”, “yardım istiyorum”, “yanlış yaptım”.
Etrafınıza bir bakın, bu üç küçük cümleyi kullanmaktan korkanların sayısının ne kadar çok olduğunu göreceksiniz. Bu korkunun kaynağı ise, yetersiz ve yeteneksiz gözükme endişesi. En zararsız durumlarda bile “bilmiyorum” diyemeyenleri bir düşünün! Onların gerçekte neyi iyi bildiği her zaman kuşkuyla karşılanacaktır. Halbuki iyi bildiğimiz bir konuda bile hâlâ bilmediğimiz bir şeylerin olduğunu itiraf etmek, kuşkunun yerini güvene bırakacaktır. Tabii ki nemelâzımcılık ve küstahça söylenen “bilmiyorum” bunların dışında. Çoğu insan da yardım istemenin bir zayıflık belirtisi olduğuna; bunun da çaresizlik, umutsuzluk ve kızgınlık duygularını artırdığına inanır. Oysa durum hiç de sanıldığı gibi değildir. Yardıma ihtiyacımız olduğunu fark etmek veya kabul etmek, aslında güçlü olduğumuzun ve kendimize olan güvenin işaretidir. Bütün işleri tek başımıza halletmek zorunda değiliz. Hâlâ teşekkür edeceğimiz dostlarımızın olması, onlarla paylaşacağımız bir şeylerin olmasına bağlı. “Yanlış yaptım” diyebilmek, başarının anahtarlarından. Çünkü bu itiraf içimizi rahatlatacak ve yeniden doğru olanı denemek için hevesimizi artıracaktır. Hatta yetenekli insanlar için yaptıkları hatalar bir heyecan kaynağıdır. Onlar, hatalarından bir şey öğrendiklerini düşünür ve yeniden işe koyulmak için sabırsızlanırlar. Hatayı örtbas etmek ise, zaman kaybından başka bir şey değil. Ancak sıklıkla tekrarlanan hatalar, gayret noksanlığının işaretidir, bu da unutulmamalı. Arkadasim bu ÜÇ ŞEYI iyi ögren... |