[duncan]

Kampagne im Fernsehen: Du bist Deutschland

Eine Stellungnahme von einem Türken zu dieser kampagne

Wahrscheinlich sind es die gleichen Medien, die in den letzten Jahren
für Fremdenhass und Kriegstreiberei in Deutschland eingetreten sind. Bild,
Spiegel und Konsorten.
Jetzt machen wir einfach paar hübsche Spots mit sogar Ausländern drin
und spielen die bunte heile deutsche Welt.

Und morgen kommst du trotzdem nicht in ihre Diskotheken und in ihre Cafes
und siehst an der Tankstelle schon weitem die Schlagzeile der Bild, dass
Du Türke Schuld an der Neuwahl bist, an der Wirtschaftsmisere, an der
Pisa-Studie, an Hartz 1-4, an ALG 1-5 und an der Verfettung der Deutschen
durch Döner.

Dann zerren die Deutschen wieder paar Moslems (Terrorverdächtige) aus
ihren Moscheen (Terrorzellen), zeigen dir vor der Sommersaison täglich
Fernseh-Reportagen, wie deutsche Urlauber für ihren Türkei-Urlaub, den
sie für 3,50EUR gebucht haben, entsetzt nur 4 Sterne-Hotels bekommen haben.
Wie sie einen Deutschen wieder in der bösen Türkei verhaftet haben, weil er
Kulturgüter raus schmuggeln wollte ("Der Stein gehört doch meinem
siebenjährigen Sohn und die vier Kilo Kokain meiner zweijährigen Tochter").
Und wie mies die türkischen Flugzeugen gewartet werden. Aber wenn danach
griechische und italienische Flugzeuge vom Himmel fallen, sind die Deutschen still.

Du bist nicht Deutschland, Du bist Türke!

Mousse T ist Hannoveraner, Erol Sander Münchner, Cem Özdemir Schwabe,
aber der U-Bahn-Schubser, der ist ein Türke.

Die deutschen Medien haben mit unterschwelligen Berichten dafür gesorgt,
dass über den Türken nur negativ berichtet wird. Ganz Europa kann brennen,
es kann gemordet, vergewaltigt und gehetzt werden, aber im Spiegel-Online
kann man großformatig lesen, wie ein Schaf in der Türkei vom Dach gefallen ist. (Kein Scherz)

Wir Deutschen verdrehen alles, wie es uns passt. Wir erfinden Lügen,
manipulieren, lassen Wahrheiten weg.

Wir Deutsche wissen nicht wo Armenien liegt, haben eigentlich noch nie
von ihnen gehört, wissen nicht welche Sprache sie sprechen, was sie essen
und was sie an Kultur zu bieten haben, aber für den Völkermord an ihnen könnt
doch nur ihr Türken in Frage kommen.

Da sagen wir auch nicht, dass es die Osmanen waren sondern ihr Türken.
Wir sagen schließlich auch nie, dass die Deutschen an der ganzen Scheiße im
zweiten Weltkrieg Schuld sind. Das waren die Nazis. Ein oder zwei Wörter
vertauschen und alles klingt ein wenig anders.

Wir schicken Reporter durchs ganze Land und lassen Dönerbuden nach
Reinheit untersuchen, die fünfzig sauberen zeigen wir dir nicht, den
einundfünfzigsten, den wir dreckig vorfinden hauen wir dir um die Ohren.


Wir zeigen dir auch nicht die Millionen Touristen, die zufrieden aus
ihrem Türkei-Urlaub zurück kommen, wir zeigen dir die zwei Touristen, die
unzufrieden waren.

Wir werfen Euch vor, dass in der Türkei seit zwanzig Jahren keine
einzige Kirche gebaut wurde, dass es über 970 Kirchen für die paar Christen in
der Türkei gibt, verschweigen wir.

Wir werfen euch vor, dass ihr den griechischen Teil von Zypern nicht
anerkennt, aber dass der türkische Teil von Griechenland auch nicht
anerkannt wird, lassen wir weg.

So verdrehen die Medien alles und setzen unseren Komsumenten ein
vorgefertigtes Bild des Türken vor.

Und da glaubt ihr immer noch, dass IHR Deutschland seid?

es identifizieren sich so wenige TR Stämmige als Deutsche...

Dein Beiträg gibt Gedanken vieler wieder...
Es gibt immer mehr Jungtürken die nach erreichen einer guten Schul/Berufsbildung sich in die TR verabschieden ..

In der Türkei machen sich die Islamisten immer breiter..unter dem Deckmantel der liberal islamischen Gesellschaft lässt Erdogan Leute in zentralen Positionen verhaften, entführen oder macht sie sonst wie Mundtod......schöne Zukunft wartet da auf uns....während hier alle nur Türkendisko unter fette Spoiler im Kopf haben, wird in immer mehreren Lokalitäten in der Türkei kein Alkohol mehr ausgeschenkt...Gläubige und nicht Gläubige...vereinigt euch und macht den Mund auf...wir wollen eine tolerante Gesellschaft....und nicht so enden wie der Irak....wacht endlich auf....

yalniz degilsin.....

[halitpasa75]

Es freut mich, dass ich nicht alleine mit meiner Betrachtungsweise der Dinge stehe und wollte dir kurz mitteilen, dass Du ebenfalls nicht alleine bist.

[halitpasa75]

"Sayin baskan, siz bir kahramansiniz!"

Bunu söyleyen ABD baskani Bush. Kime söyledi bunlari? Asiret reisi Barzani"ye. Ne zaman söyledi? Bir kac gün önce. Nerede söyledi? Beyaz Saray"da.

ABD baskani bir asiret reisini resmi bir davet ile Beyaz Saray"da kabul etti.
Bu asiret reisi en yüksek düzeyde kabul gördü.
Barzani oraya bir eyaletin baskani olarak gitti. Merak ediyorum, acaba herhangi bir baska ülkenin eyalet baskani bu düzeyde ABD tarafindan kabul görmüsmüdür?

Bizim "cok büyük, kabadayi, tüm zamanlarin en büyük lideri ve ABD baskanindan beden diliyle hic cekinmedigini ustaca anlatan" RTE, Bush ile görüsebilmek icin gidip Sharon"a resmen yalvardi. Yoksa bizim ki ABD"ye turist olarak gidecekti ve olmayan karizma cizilecekti.

Bu kabul esnasinda ABD ve "Kürdistan" bayraklari gönlere cekilmistir.
Bu hic kuskusuz güneyimizde bir yeni "devlet" olusumunun sinyalidir.

Bunlar olurken bizim aslanlar ne yapiyor? Hic.

Ne hikmetse Türkiye icin olumsuz olan herseyi bizimkiler olumlu ve dengeli buluyorlar, örnegin AB belgelerini, Irak anayasa taslagini, ABD"nin yaptiklarini, vs.

Bugün yine bir askerimiz sehit düsmüs.

Askerimize Allah"tan rahmet, ailesine ve tüm ulusumuza bassagligi diliyorum.

Bu teröristlerin yuvalari nerede oldugu belli.
Bunlari kim kayiriyor belli.
Bunlarin nasil temizlenecegi belli.
Ancak Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk defa iktidarsizlik ceken bir hükümete sahibiz ve elimiz, kolumuz bagli. Bu sadece terör konusu icin gecerli degildir, her konuda maalesef iktidarsizlar.

Milletce her zaman basimiz dik yürürken bu hükümet sayesinde artik basimiz egik, bir sehit cenazesinden diger sehit cenazesine kosuyoruz. Bizi milletce asaglayanin haddi hesabi yok. AB, ABD, Rusya, "icimizdeki Irlandalilar" vs. bizi her gün asagliyorlar. Bu duruma karsi cikanlar ve dur diyenlere destek verecegine, hükümet ve RTE, haksizliklara karsi mücadele edenlerin karsisinda olduklarini her vesilede acik ve net bir sekilde ortaya koyuyorlar.
Bizim Türkiye icin mücadelemiz bu hükümete ragmen sürecektir ve eminim, bu hükümet önümüzdeki yil bir erken secimle tarihe karisacak ve milletin önünde hesap vermek zorunda kalacaktir.

[halitpasa75]

Aslinda bu copy/paste davasina karsiyim, ancak cok ilginc bir yaziya ulastim. Bu yaziyi sizlerle paylasmak istedim.
Yazinin sahibi Star"in eski Ankara temsilcisi Hayrullah Mahmud. Yazi biraz uzun, ancak okumanizi kesinlikle tavsiye ederim.


ORGENERAL ÖZKÖK İSTİFA ETMELİDİR YA DA TSK’DA “RÜTBE ESASTIR” AMA “VATANA SADAKAT” DE ESASTIR?!


Aslan terbiyecisi?!

Tarih: 29 Ekim 2005

Yer: Ankara

“Cumhuriyet Resepsiyonu”nda, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök, “Sabrımız taşıyor” mesajının, Hükümet’e yönelik olmadığını belirterek, şunları söylüyor:

“Bazıları TSK’yı aslan, kendileri de aslan terbiyecisi sanıyorlar. Sitelerde, bana yönelik de bir sürü hakaret var. Gerektiği zaman da yasal yolları işletiyoruz.”
Nitekim...

Sanal ortamda yazılarımı takip edenler bilirler ki, 2005 YAŞ süreci’nde, Türk Askeri’nin kafasına çuval geçirilmesine seyirci kalan bazı komutanlar bağlamında “Aslanlar ve Ceylanlar” ayrımını yapan benim.

Bu sebeple hadisenin bu boyutu ile ilgili en baştan belirteyim ki, hakkımda açılan herhangi bir dava yok. Yalnız, eğer ortada bir “hakaret” var ise Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök doğru söylüyor, muhakkak gereği yapılmalı.

Bence hiç kimseye “hakaret” edilmemeli, bu doğru bir tavır değil!

Artık devir değişti!

Apo’ya bile içimizde “sayın” diyenler yok mu?!

Apo’dan daha radikal bir söylem içinde olanlar, şu anda Başbakanlık koridorlarında dolaşmıyor mu?!

Vatana ihanet edene de, görevini kötüye kullanana da, başka bir millete sevdalı olan yöneticilere de “kişisel tercihtir” deyip saygı duymak şart!

Sittin sene giremeyeceğimiz “AB süreci” bunu emrediyor!

Ayaklar baş, başlar ayak olacak!

Bu konuyla ilgili Özkök’e tavsiyem; eğer kastettiği yayınlar içinde, TSK’ya ya da kendine yönelik bir hakaret var ise hiç düşünmeden dava açması yönünde olacaktır.

Yeri gelmişken altını çizmekte fayda var:

Hiçbir zaman “aslan terbiyecisi” olmak gibi bir iddiada da bulunmadım.

Bu anlama gelebilecek, tek satırım dahi yoktur.

Sadece bu millet adına gördüğüm, gördüğümüz yanlışlara dikkat çekiyorum.

Madem Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök gereksiz alınganlık gösterip, kendine hakaret edenlere değil de, bizi kendisine düşman olarak görmüş.

O zaman şu satırları tekrarlamak kaçınılmaz oldu.

AYNAYA KIZILMAZ

1- Sayın Özkök yanılıyor! Çünkü; Genelkurmay Başkanı, TSK’nın başıdır. Bu doğru ama Sayın Özkök’ün yanlışları ve siyasi tercihleri TSK’yı bağlamaz. Siirt’ten hukuk katledilerek Başbakan yapılan Recep Tayyip Erdoğan, danışmanı Cüneyd Zapsu’nun bilgisayarından Wolfowitz’e “Genelkurmay Başkanı ile aramı yap” diye elektronik yolla mektup yolluyorsa, bu sorgulanır. Bunu yapan kim olursa olsun adama sorarlar; “Türkiye’yi Türkler mi, yoksa ABD’deki bir kısım zümre mi yönetiyor” diye.

2- Sayın Özkök yanılıyor! Çünkü; Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın çok özel danışmanı Cüneyd Zapsu, star’ın Ankara Temsilcisi iken benim yüzüme karşı “Özkök ile aramız şiir gibi” değerlendirmesini yaptı. Bu sözlerini, başka ortamlarda da tekrarladı. Özetle; “Genelkurmay, AKP’ye eklemlendi, asker bizden” demek istedi. Benim kendisine verdiğim cevap arşivlerde kayıtlıdır. Merak eden çıkartıp okur.

3- Sayın Özkök yanılıyor! Çünkü; “Bu Paşaların alayı g...toş olmuş” diyen ben değilim. Bu sözleri söyleyen, Başbakan Erdoğan’ın çok özel danışmanı Cüneyd Zapsu! Ki, bu sözleri bir yerde değil, birçok yerde tekrarladı. En son olarak da sanal ortamda yaptığımız yazışmada, “Zeki Müren’e de Paşa diyorlardı. Belki de onu kastetmişimdir” diyerek sözlerini kabul etti.

4- Sayın Özkök yanılıyor! Çünkü; ne “Türk askerinin başına çuval geçiren” benim; ne de “o çuvalın Türk askerinin başına geçirilmesine” müsade eden! Sanal ortamda bu yaz “Çuval’ın yazışmaları tarafımdan yayınlandı. Ortada ne istihbarat ne de bizim “Aslan”ların yürek eksikliği var. Ortada çok ciddi bir komuta zafiyeti var. Türk askerinin başına “Çuval” geçirilmesinin sorumluları belli. Hala, kimin kabahatli olduğunu bulamadıysanız, aynaya bakmanızı tavsiye ederim.

5- Sayın Özkök yanılıyor! Çünkü; “Jandarma da bizden oldu, artık kimse bize ses çıkaramaz. TSK; Tayyip Silahlı Kuvvetleri oldu” diyen de ben değilim. Bu sözleri söyleyen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve onun yanında konuşlanmış bir kısım danışman! Bu sözleri, onlar söylüyor.

6- Sayın Özkök yanılıyor! Çünkü; Başbakan Erdoğan “Hocam geliyor musunuz” diye seslendiğinde, “Kimse bu ülkenin Genelkurmay Başkanı’na öyle seslenemez, müsade etmem” diye açıklama yapan sizsiniz. Ardından, kameralara kaydedilen görüntüler yayınlanınca, Erdoğan’ın size “Hocam” diye hitap ettiği ortaya çıktı. Erdoğan, her ne kadar bu sözlerini yalanlamış olsa da, siz söylediğiniz laf ile ortada kaldınız. Hatırlatırım!

7- Sayın Özkök yanılıyor! Çünkü; ibadet Allah ile kul arasında özeldir. Nasıl Zekeriya Beyaz’a “Seks yaparak oruç açılır mı?” diye sormak abes ise en az o soruya cevap vermek de abesle iştigal etmektir. Başbakan Erdoğan da geçenlerde benzer bir şey yaptı. Gazetecilere “Genelkurmay Başkanı ile birlikte iftar açtık” dedi. Başbakan bu açıklamayı neden yapma ihtiyacı hissetmiş olabilir. Erdoğan’ın bu sözlerinin altında acaba “Şiir gibi bitmedi, hasar tamir edildi, bu dostluk bir ömür boyu tamamen duygusal devam edecek” düşüncesi yatıyor olabilir mi?!


ÖZKÖK’ÜN KİŞİSEL GÖRÜŞÜ


Nitekim....

Bu örnekleri çoğaltmak mümkün.

Sayın Özkök’ün Genelkurmay Başkanlığı döneminde, TSK’da “kurumsal” değil “bireysel” açıklama dönemi başladı.

Özkök, “millici” görüş bildiren Paşalar için “Kişisel görüşüdür, TSK’yı bağlamaz” diyordu.

Kanaatimce bu defa da Özkök, kendisi öyle yaptı ve TSK’yı bağlamayan kişisel görüşlerini kamuoyu ile paylaştı.

Erdoğan’ın tüm hukuksuz uygulamalarına MGK’da ses çıkarmayan, özelleştirmelerdeki peşkeşleri “Ak”çeli ilişkileri göremezden gelen “Demokrat Paşa”, iş hukuksuzca tutuklanan bir Rektör’e gelince Aslan kesiliverdi.

Van’da polis tokatlayan, karakol basan AKP milletvekiline ses çıkarmayan Başbakan’a, son hadisede destek çıktı.

Bu bakımdan çok açık ve net olarak diyorum ki:

“Sayın Genelkurmay Başkanı Özkök, yanılıyorsunuz!”

Makam odanıza kapanmış, içinizde Köşk hayali, dışarıdaki Türkiye fotoğrafından bihaber yaşıyorsunuz.

AKP iktidarı, özelde Erdoğan ile iç içe geçmiş bir Genelkurmay Başkanı fotoğrafı veriyorsunuz.

Hatırlatmak isterim:

“Üstünüzde o haki renkli elbise olduğu sürece, gizli ya da açık bir siyasi partinin borozanlığını yapamazsınız!”

Unutmayın ki, sizi ve Türk Silahlı Kuvvetleri’ni aşağılayan konuşmayı ben ya da sanal ortamda bu sözlere tepki gösteren milliyetçi, vatanperver Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları yapmadı. O hakaretleri bilerek ve isteyerek Başbakan Erdoğan ve onun çok özel birkaç danışmanı yaptı.

Bu bakımdan size tavsiyem, bir an önce Genelkurmay Başkanlığı görevinden istifa edip, AKP’ye kaydınızı yaptırmanız yönünde olacaktır.

Çünkü TSK’nın başına “Pollyannacı” bir Genelkurmay Başkanı hiç yakışmıyor.

Sayın Özkök, hem Atatürk Türkiyesi’ne hem de demokrasiye gölge düşürüyorsunuz.

Ve...

Son olarak...

TSK’da “rütbe esastır” doğru ama unutmamak gerekir ki “vatana sadakat” de esastır.

Eşiniz dahi cenaze töreninde, şehit askerin annesini fırçalamanız üzerine size kızmadı mı?!

“Hilmi bu yaptığın doğru değil, neden şehit annesine böyle davrandın” diye hesap sormadı mı?!

Bilmenizi isterim ki, “Lideri hamal” olan bir asker olarak, iyi bir Genelkurmay Başkanı olamadınız. Keşke “lider”iniz sizin de, bizim gibi “Mustafa Kemal” olsaydı.

Görevini yapamayan her kimse, sivil asker fark etmez, Yüce Divan’da da, Divan-ı Harp’te de hesap verir.

Bu kişiye özel bir şey değil.

Eğer size hakaret edenler içinde Hayrullah Mahmud da var ise o da yargı önünde hesap verir.

“Dava ederim” ibaresinin de artık Türkiye’de bir şantaj/tehdit unsuru olmaktan çıkması gerekiyor.

Buradan hodri meydan diyorum.

Laf havada kalmasın.

72 milyonun gözleri önünde dava açılsın ve maske düşsün!

NOT: 24 saati gözlenen, 24 saati izlenen insanlarız. Hayrullah Mahmud eğer TSK’nın başına bir komutan atamak için herhangi bir eylem içinde ise lütfen bunun gereğini yapın. Ben diyorum ki, kesinlikle böyle bir şey yok. Bu iddiayı dillendiren de ispatlamakla mükelleftir. Hayrullah Mahmud’un ne bir Cumhurbaşkanı ne de Başbakan adayı var. Ama bilmenizi isterim ki, şerefimle temin ediyorum, Erdoğan sizi Cumhurbaşkanı adayı yapmayacak! Çünkü kendisi Köşk’e çıkamazsa sonu Yüce Divan olacak. Bu Meclis de Cumhurbaşkanı seçemeyecek. Sizin Cumhurbaşkanı olma hayalinizin önündeki en büyük engel Erdoğan’ın ta kendisi! Sırça makamınızda hayal dünyasında yaşıyorsunuz. Erdoğan’ı da ancak hesap vermekten Allah alıkoyabilir. O da ancak, Erdoğan’ı erkenden yanına alması ile mümkün olabilir. Bunun dışında, Başbakan Erdoğan yaptıklarının hesabını yüce Türk milletinin huzurunda tek tek verecek. Ki, bu arada altını çizerek söylüyorum, Cumhurbaşkanlığı makamı özeldir. Görevini doğru düzgün yapamayan sivil - asker bürokratın da dinlenme alanı değildir. Önemle hatırlatırım!

Hayrullah Mahmud

[halitpasa75]

Tansiyon henüz düsük.
Cerceve belgesi hezimetini yalan yanlis bilgi, sindirme ve medyalama siyasetiyle atlatan hükümet, önümüzdeki günlerde yeniden gündeme bomba gibi düsecek KOB ve Ilerleme Raporu icin harekete gecti. Yanlis anlasilmasin. Hükümet belgeleri düzeltmek icin degil, milleti her zaman ki metoduyla uyutmak icin harekete gecmistir.
Dogrulari söyleyenleri sindirecek, susturacak ve mütarekeci basini arkasina alarak milleti yanlis ve eksik bilgilerle bombalayacak.

KOB ve Ilerleme Belgesi ne diyecek. Henüz kesin bir belge yok. Bir taslak metin var. Bu taslak büyük olasilikla bu haftasonu netlik kazanacak ve haftaya aciklanacak.

Alinan duyumlar, iki belgenin bize yine yeni olumsuz sartlar kosacak yönünde. Ayrica bizim "kulaklarimiz" cekilecekmis bazi hususlarda ve bu konularin üstünde daha titiz durmamiz istenecekmis. Hangi konular olduguna gelince. Bekleyin ve hayret edin!

Ruhban Okulu, Limanlar, Kibris, Azinliklarin yeni tarifi, Kemalizm, Iskence vs.

Belirttigim gibi, henüz metin tam hazir, yani resmi degil. Bazi oynamalar olabilir. Ancak öyle duyumlar aliniyor ki, inanin ben duydugumda aklim durdu. Umarim bu iddialar gercek disidir.

Önümüzdeki haftayi bekleyelim.
Umarim herkes gercek bir yurttaslik duyarliligi ortaya koyup, bu süreci dikkatlice takip eder ve sürec sonunda gerekli tepkiyi - olumlu veya olumsuz - koyar.
Ayrica ufak bir tavsiyem olacak. KOB ve Ilerleme Raporu hakkinda hükümet ve medya tarafindan söylenenlere en azindan kusku ile bakin ve fikrinizi bunlarin verdikleri bilgiler üzerine kurmayin. Kendiniz sözkonusu belgeleri ve TÜM eklerini inceleyip ardindan bu konu hakkindaki fikrinizi olusturun.
Unutmayin, hükümetin kaderi ve medya patronlarinin maddi cikarlari bu sürecin ne pahasina olursa olsun devam etmesine baglidir.

[halitpasa75]

RTE önümüzdeki hafta Köln"e geliyormus.
Bundan bize ne demeyin.

Bizim "dünyanin en saygin, en önemli, kitap okumayan, sünnetlerle zengin olan, kabadayi, karizmatik, arapca bilen, siz how are you ingilizcesinin kurucusu, siir okuyan, sarki söyleyen ve pazarlamaci lider" RTE Merkel"den randevu istemis. Herhalde randevu vermistir bu kadar önemli bir sahsiyete.

Yok, Merkel bu istegi geri cevirmis.

Yandi güzelim keten helvasi.
Simdi ne olacak? Hic.
Hükümet böyle bir talebin söz konusu olmadigini aciklarken, CDU talebin reddini dogruladi.
Yani devletimiz yine rezil oldu.

Ayni tas, ayni hamam.

Bir olay oluyor, bizimkiler karizmayi kurtarmak icin tersini anlatiyor, ardindan konunun diger muhattabi cikip, bu kez bizimkileri yalanliyor ve koskoca devletimiz tüm dünyaya iyice rezil oluyor.

Bu ilk degil, son degil.
RTE kendisinin söyledigi gibi koyun güdmüs olabilir, ancak devlet agirligini tasiyacak kapasitede degil.

Bundan dolayi RTE"ye ufak bir tavsiyem olacak: Kapasitene uygun is yap.

[halitpasa75]

Bu hükümet sayesinde bir cok yeniliklere sahit olduk. Kabadayilar, cuvallar, pazarlamalar ve parayi basana satan bir bakan, Kemal Unakitan.

Bu arkadasi kolay kolay unutmayacagiz. O kendine has espri anlayisi. Esiyle olan diyaloglari. Cok sempatik, cok.
Insallah Yüce Divan"a gönderildiginde, bu esprili kisiligini muhafaza eder.

AKP yolsuzluga "damardan girecekti".
Ve gercekten girdiler.
Öyle, böyle degil, resmen hortumla daldilar.

Bir hükümetin yolsuzluk konusunda "basari düzeyi" bakanlarin yakin cevresinin hükümet olduklari dönemdeki refah artisiyla ölcülür.
Özal dönemi belki gelmis gecmis en verimli yolsuzluk dönemidir.
Ancak bu hükümeti hafife almayin.
Yolsuzluk konusunda gayet basarili.
Galataport, Kusadasi, Tüpras, Uzan Grubunun mallari, bunlari bir kenara birakalim.

Bakalim bizim Maliye Bakanina.
Oglu is adami. Babasi vergisini yükseltmeden bir kac gün önce 4 bin ton misir ithal ediyor.
Sirketlerinin vergi borclarini pek ciddiye almiyor.
Bir kizi devlet memuru. Bir devlet hastanesinde doktor. Yasalara aykiri oldugu halde, ayni zamanda 4 aile sirketinden birinde ortak.
Kizi artik memuriyetten istifa etti, ancak kanun ihlali apacik ortada. Ceza meza yok.
Simdi bu kizi, diger kiziyla birlikte yeni bir sirket daha kurmuslar. Ne diyebiliriz, Allah artirsin.

Yolsuzluklara iste böyle damardan girilir.
Unakitan"a haksizlik yapmayalim.

O tek degil.