| | Mitglied werden | | | Hilfe | | | Login | ||||||||
![]() |
Sie sind hier: Startseite > Vaybee! Forum |
Hilfe | Kalender | Heutige Beiträge | Suchen |
![]() |
|
Themen-Optionen | Thema durchsuchen |
|
||||
![]() gerne greife ich nochmal auf dieses delikate Thema zurück, denn es ist immer up to date !
´Wenn ich das in eigenen Worten zusammenfassen darf, sagst Du, dass das Sternenbild und die Planetenkonstellation zur Geburtsstunde eines Menschen seine Eigenschaften als Mensch, Mann/Frau, best. Rolle vorzeichnet. D.h. das Sternzeichen sowie der Aszendent/Deszentent und weitere besondere Merkmale definieren den Menschen bzw. können seine Eigenschaften definieren. Handelt es sich bei diesen Eigenschaften um Grundeigenschaften des Menschen ? Wenn ja, würde es heissen, dass das soziale Umfeld doch keinen Einfluss auf den Menschen hat ... (?) Oder sind es soganennte variable Eigenschaften, die sich im Laufe der Zeit verändern ... (?) Ich sehe die Astrologie als eine der ältesten wissenschaftlich erforschtesten Studien der Zeit - jedoch fiel es dem Menschen seit Gedenken immer schwer, die Astrologie vom Hokuspokus Zauber zu trennen. Die lange Tradition dieser Wissenschaft geht so weit zurück, dass man kaum Ihre Ursprünge genau definieren kann. Aber diese knochentrockene Wissenschaft wurde zu den jeweiligen Zeiten immer aufgepeppt, um mehr Aufsehen auf sich zu richten - z.B. in der griechischen Mythologie => die Götter und Ihre Sternenbilder oder im Mittelalter : das grausame Europa ... und noch immer werden die Sterne gerne für Weißsagungen und sprichtwörtlichen Redewenungen benutzt : "... das steht in den Sternen" "...eine Sternschnuppe, wünsch Dir was " "...3 Sternschnuppen bedeutet, dass jemand sterben wird" lauter solche Krampfaussagen eben ... |
|
||||
![]() Lala ismini görüp üstünü alinanlar mevcut, neyse haddini bilmekte bi marifet
![]() Also, die Astrologie sagt natürlich die Grundeinstellungen des Menschen, ABER es ist auch variabel, denn Islam sagt, du sollst dich nicht auf irgendwas fixieren. Die Redewendungen, die du aufgeschrieben hast "...das steht in den Sternen", das sind Aberglauben und führen dich dazu, dass du sie anhimmelst (TAPINMAK) Mesela herhangi bi sahisin yildiz haritasi cikarildiginda, o harita sayesinde binevi Kader cizgisini anlarsin. Tabikii bu arada genetik verileride unutmamak lazim, % 100 bu böyledir diyemeyiz, Cünkü Allah´in sonsuz sifatlari etrafi bürümüs iken etrafi sarmis iken dur durak yoktur yeniliklerde. Hani eskilerden beri Alinyazisi derler ya, o yildiz haritasi senin alinyazindir.. Söyle bi olayda var, belirli gezegenler dogumaninda belli bi burcun ve evin belli bi derecesinde yer alir. O düsen yildiz veya gezegen degismez ve onun sayesinde insanin beyninde gezegen kalitesine göre bazi noktalar acilir ve dalgalar alir. Mesela bi örnek vermek gerekirse 1. kat semada Ay bulunur ve Ay´in sayesinde hangi burc ve eve düstü ise Duygular ve Tabiatin ortaya cikar. Yani her planetin özel görevleri vardir, bi burcu temsil eder. Merkür Ikizler burcunu temsil eder ve Fiir ve Zeka kabiliyetini öne cikartir. Eger Merkür baska bi burca düserse o burca göre beyni yönlendirir. Bazi olaylar "Olmus bitmistir" Yani basina gelecek olaylarin gelmesi kacinilmazdir. Cünkü dogum aninda senin beynine yüklenmistir ve degismez degistirilmezdir.Fakat baska bi yöntem Hz. Rasulullah Efendimizden gelmistir.. "Dua ve Sadaka kazayi yok eder." Yani sana teklif edilen calismalar senin beynini gelistirir. Bu yüzden bi takim seylerde senin elindedir.... |
|
||||
![]() evet anlattigin sekilde bu konu güzel derleniyor !
Yani anlatigin su ki astrolojide var olan seyler dine sonradan entegre edilmisdir - misal : alinyazisi = yildizlar konstelasyonu peki YILDIZNAME bunlara dahil olmali ... Konudan sapmamak icin cok ugrasiyorum ama daynamiyacagim oezsu ![]() tapinak derken - NAZARa ne demeli o zaman sence ? Nazar insanin kendisi degilmi aslinda ? yani bu konudada dogaüstü gücleremi inanmali yoksa insan oglunun bilmiyerek kullandigi enerjisinemi inanmali ? |
|
|||
![]() Ein Besipiel.... alle Araber wandern nach Sibirien aus.... was ist dann.... ist die Wüsten dann immer noch Islamisch oder waren es die Araber die Islamisch waren.....
Also nix mit staat mit Religion... das geht nicht..... weil kein einztelner Basbakan dem Volk vorschreiben kann, das oder das müsst Ihr tun..... Sen hic Meclis ne oldugunu görmedinmi ????? Araplarda artik yavas yavas secim yapmaya basladi.... bald werden die genau so sein wie wir |
|
||||
![]() Türkiye laik sosyal bir hukuk devleti. türk kültürü ve türk dili üzerine kurulmus.
gülmekten yerlerde debeleniyorum yahuu nereniz Türki Anayasaniz Italyan Fransiz Alman anayasalari giyim kusanmaniz gine onlarin türk dilinin cogu kelimeleri gine ayni hastane dükkan manavlari artik avrupa isimleri takiyorlar isyerlerine. Hallaaa halaaaa bensizde Türklük Güremiyoruz Soysuzluk desek daha iyi olurmu? |
|
||||
![]() Allah"ın hükmünü saptırmayın
Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu Üyesi Doç. Dr. Halil Altuntaş, başörtüsünün "Allah"ın apaçık bir emri" olduğunu ifade ederek, "yanlış yorumlarla Allah"ın hükmünün saptırılmaya çalışıldığını" söyledi. Altuntaş, başörtüsü tartışmalarına farklı bir boyuttan yaklaşırken, başörtüsünün "Allah"ın apaçık bir emri" olduğunu, yanlış yorumlarla Allah"ın hükmünün saptırılmaya çalışıldığını söyledi. "Ehli Kitab"ın, yanlış yorumlanması suretiyle tahrif edildiğini Kur"an-ı Kerim birçok ayette vurguluyor" diyen Altuntaş, "Kur"an-ı Kerim, "Onlar" diyor, "Allah"ın koyduğu ayetlerin harflerini yanlış yorumlamak suretiyle tahrif ediyor, manasını bozuyor, insanları saptırıyorlar." Kur"an-ı Kerim üzerinden, örtünme ayeti üzerinden şu anda yapılan da budur" değerlendirmesini yaptı. Doç. Dr. Halil Altuntaş, şunları dile getirdi: "Hazreti Aişe Validemiz diyor ki, ?Hicap ayeti, yani kadınların örtünmeleri gerektiğini ifade eden Ayet-i Kerime geldiği zaman, Medineli Müslüman hanımlar başlarını örtecek bir şey bulamadıklarından dolayı elbiselerinin etek ucundan keserek başlarına örtü yaptılar." Buradan şunu anlıyoruz; Kur"an-ı Kerim"deki örtünme, Hicap ayeti dediğimiz o Nur Suresi"ndeki ile diğer Ayet-i Kerimeleri nasıl anlayacağımızı Hz. Aişe bize anlatıyor. Yani sanki bugünü görmüş, ?yanlış yorumlarla Allah"ın hükmü saptırılacaktır" diye bizi uyarıyor. Ehli Kitab"ın, yanlış yorumlanması suretiyle tahrif edildiğini Kur"an-ı Kerim birçok ayette vurguluyor. ?Onlar" diyor, ?Allah"ın koyduğu ayetlerin harflerini yanlış yorumlamak suretiyle tahrif ediyor, manasını bozuyor, insanları saptırıyorlar." Kur"an-ı Kerim üzerinden, örtünme ayeti üzerinden şu anda yapılan da budur. Hz. Aişe Validemizin anlattığı olayı değerlendirdiğimiz zaman, anlıyoruz ki, örtünme ayetinin manası, vücûb ifade ediyor, yani örtünmek bir vücûbtur, ?şundan bir örtü buldum başıma çekivereyim" anlamında değil, giydiği günlük elbiseyi kesip başörtüsü yapacak kadar öneme haiz bir ifadedir." ?YAŞAYAN SÜNNET..." Müslümanlardan hiç kimsenin, başörtüsünün farz olmadığına dair bir şey söylemediğini, dini yaşama konusunda hassas olan Müslüman kadınların başlarını örttüğünü vurgulayan Altuntaş, şöyle devam etti: "Bunu ne yapacaklar, ?efendim işte hadis, zaten hadistir yani ayet mi ki" derseniz, o zaman Kur"an-ı Kerim"in sayısız ayetini ortada bırakırsınız. Hz. Peygamber"in uygulamasının yanında bulunmadığı Kur"an-ı Kerim Müslümanların hayatına birey planında da olsa, cevap veremez. Neden? ?Namazı nasıl kılacağız." Cevap hazır; efendim namaz yaşayan sünnettir. Nasıl yaşayan sünnet. Yani ?Peygamberimiz zamanından beri sayısız insanlar bunu pratik hayatta destekledikleri için onu biz biliyoruz. O tarafta böyle gündelik hayatta pek yeri olmayan uygulamaları Kur"an"ın karşısında delil sayamayız" demeye getiriyorlar. Peki, bin yıldan beri Müslümanların başını örtmeleri yaşayan sünnet olmuyor mu? Yani Müslümanlardan hiç kimse başörtüsü farz değildir dememiştir ve hassas olan Müslüman hanımlar başlarını örtmüşlerdir." ALLAH"IN EMRİNE UYMAYANLAR SONUCUNA KATLANIR Başörtüsü takmayı, ?insanın kendine tanıdığı bir ayrıcalık" olarak nitelendiren Altuntaş, "Başörtüsü takmayanlar da ayrıcalık yaşamak istedikleri için takmıyorlar. Bu bakış açısı meselesidir. Şunu da açıkça söyleyeyim; bu bir ezilmişliğin ifadesi olarak söylenen bir söz değildir, din insanı inancıyla gerçek manada baş başa bırakır" dedi. İslâm"ın, evvela doğruyu anlattığını kaydeden Altuntaş, şöyle devam etti: "Allahü Teala buyuruyor ki, bir anlama göre, ?Biz insanı iki ayrı yola yönlendirdik; birisi hak, birisi batıl yolu." Sonuç itibariyle İslâm Dini, sosyal ve idari zorunluluklar dışında insanları inancı ve ibadetiyle hakikaten baş başa bırakır. Dolayısıyla başını örtmeyen bir insan ?dinden çıktı, kafirdir" demek yanlış vehimlerin sonucudur. Hiçbir Müslüman, başını örtmeyen bir insana hasım olmamalıdır." DETAY OLMAYAN DETAY ?Başörtüsünün detay olduğu" iddialarını da değerlendiren Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu Üyesi Doç. Dr. Halil Altuntaş, sözlerini şöyle tamamladı: "Başörtüsü detay ama detay değil. Bu meseleye nereden baktığımıza bağlı. Sözüm yanlış anlaşılmasın. Başörtüsü hadisesi asla ve asla detay değildir. Allah"ın koyduğu bütün hükümler asla detay olamaz. Kendi aralarında sınırlama ve sınıflandırma yaparsanız bu söz konusu olur. Ama Allah ile kul karşı karşıya, emir veren Allah"la emri alan kul var. Hiçbir emir detay değildir. Allah"ın emirlerini şümûl alanlarına göre sıralamaya koyduğunuz zaman iman en tepededir, onun altında bütün uygulamalar, onun detayıdır. Ama bizim açımızdan hepsi kapsamlıdır. MÜSLÜMANLIK BİR HAYAT TARZIDIR Müslümanların bir iman problemi var. Oraya vurgu yapmaya çalıştım. Müslümanların İslâm"ın ne olduğunu anlama ihtiyaçlarında oldukları problemi var. Müslümanlık nedir, Kur"an-ı Kerim"i duvara asmak mıdır, parası olduğunda bir kere hacca gitmek midir; bunların hiçbirisi değildir. Müslümanlık bir hayat tarzıdır. Şimdi bu anlayış noksanlığımız varken, sadece meseleye başörtüsü penceresinden bakarsak, anlatmakta zorlanırız. Allah"ın emirlerini sıralamaya koymaya yetkimiz yok, O"nun var. O nasıl sıralamaya koymuşsa, biz öyle değerlendirip uygulamak zorundayız." |
|
||||
![]() Du schmeißt jedoch verschieden Dinge in einen Topf..
Die nationale Identität kann nicht gleichzeitig die religiösität ersetzen..das sind verschieden Zugehörigjeitebenen... Man ist Türke und hat gleichzeitig eine religiöse Identität, ua.; Sünni alevi hanefi schafi jude christ budist oder man ist einfach ein atheist.. Türkische Staatsangehörigkeit schließt diese Identitäten nicht aus.. kapitooo??? |
|
||||
![]() ...biraz biraz mantiklasmaya basliyorsun!
Aynen, Türküm ve Muhammediyim... Fakat Devletimin Dini yoktur, Devletimin zaten sistemin icinde yasamini sürdürmekte...devletimin bana sosyal ve hayati yardimda dokunmasi gerekir... Islam bana hem hayati hem Ruhsal yardimi getirir! |