[frankenstein]

olmali.

el alemin kurtlarla cok problemi var galiba.

Halbuki kurtlar dünyanin en sevimli yaratiklaridir.

Inanmayan benim GB"ye bakabilir.

[frankenstein]

Atatürkü?

eger öyle olsa o kadar uzatmazdi.

[kes]

ein terror-land? weil die länder nicht mit terroristen handeln wollen???
bitte erspart euch solche beiträge.

[rebellerisch20]

senin anlayamagacan zaten asinada bari sokma burnunu her deligii ayrica merak ediyorum tanirmisn ahmet taner kislaliyi anlayan anlar anlamayan okumaktan usenen okumaz bu kadar basit laf sokusturmaya calismayin ya okuyun yada okumayin gidin chatt yapin fal bakin yormayin beni..

[rebellerisch20]

sana oku diyen yok laf atmayi iyi becermissin her satira bisey yazmissin ama okumaya gelince cok uzun ... isine gelmiyo tabii okay hic okuma ne sen beni gordun ne de ben senii latinoo senii mezopotamya dar mi geldii..

[rebellerisch20]

bu kadar igrenclesme . fehriye erdal bir katil anlayabiliyormusun bir katil . masum suratli gorunebilir. o masum gulusu , o devrici zafer isareti, bir insan insan olduruyor ve bununla gurur duyuyor .sanki hicbirsey yapmamis gibi el salliyor seviniyor katil .baska bir insanin canini almis biri. ve cezasida ona gore verilmeli.zengin olmak oldürülmeyi haketmet demek degildir .hic bir siyasi sucu olmayan insanlari sirf zengin diye oldurmek hangi devrimci anlayisa sigar. bumudur sosyalizmin o insani en ust tutan degerleri. halki icin halkindan birini oldurmek. belkide kac solcu onun o adamin fabrikalarinda ekmek parasini kazaniyor belkide fehriya erdal da o fabrikada calisan isci cocuklarindan biri. turk devrimcileri hem en iyi devrimci zannediyorsunuz kendinizi hem de gidip emparyelist devletlerin kanadi altina siginiyorsunuz.celiskilerinizin farkindamisiniz. dunyanin butün devrimcileri kendi milletine sever ve öncelikle kendi milletinin cikarlarini ustun tutar. ruslara bakin cinlilere bakin yada bakabilsiginizb kadar bakin saginiz solunuza bu boylee. ama turkiyeye hic bakmayin cunkü ordakiler gercekten cok garip...

[rebellerisch20]

hangi haklarini verelim . ben bir kürt olarak turkiyenin en guzel yerin de ev satin albilirim hatta bu askeri bolgelrin yakininda bile olabilir(yani bu demekdirki bir tehlike olarak degilim hic bir yabancinin boyle bir hakki yoktur) bu benim mulk hakkim,istedigim mahkemeye gidip hakkimi aryabilirim .hicbir turk benden fazla hak iddia edemez yasalar onunde ..bu kanunlar onunde esit oldugumu gosterir. turk devleti bana okuma hakkinida saglamistir hic bir turk ben den farkli ustun muamele gormez okullarda bu egitim alaninda da esit haklara sahibim demektir. askerlikyapabilirim. polis olabilirim doktor orabilirim hakim olabilirim basbakan olabilirim bakan olabilirim kurtce mi resmi dil olarak degil ama gunluk yasamda rahatlikla konusabilirim bugun diyarbakirda halkin sokakta konusma dili kurtcedir bu yasaklanmismidir ya da yasaklanabilirmi . stalini dusunun kafkas halklarinin hepsinin dilini eritmis bitirmistir.bazilari nerdeyse yok olmustur . kazaklar , kirgizlar bugun kendin dillerinden daha iyi rusca kullanir olmuslardir, ve bunlari zorbalik kullanara yapmistir hitlerin oldurdugunden cok rusu , kafkasi stalin oldurmustur. bu derece bir zulum turkiyede ne kurtler yasamistir ne de baska bir halk..simdii hak deyince ben bunlari anlarim laik demokratik turkiye cumhuriyeti onunde butun medeni haklara sahibim. irandaki kurtleri dusunun ne kadar haklara sahipler seriatta cabasi. suriyedekilere bakin iraktakilere bakin . yada onlari birakin almanyaya bakin kurtler burda siginmaci , surungen olarak gorulmuyomu . nerde nne kadar hakka sahpsin burdaa . yok diyceksen bura benim topraklarim degil. o zaman toraklarina sahip cik turkiye cumhuriyeti senin oz ve oz vatanin . kiymetini bil kendini lazdan gurcuden abzadan turkmenden bosnaktan farkli gorme , onlarinda sen den ustun haklari yok .unutma ki gidecek baska bir ulkende yok

[rebellerisch20]

zimane de kir de we halle. ce hali me kine ,sa zmanki ketin wia ciye hale. ki mere de ci. ki mera cirkir . em nizane dijmen kiye . dijmen eme .ne tirken.ne namussuzlar tanidim dilleriyle gurur duyann

[rebellerisch20]

Çağdaş ülke, uygar ulus


Cumhuriyetimizin oluşum öyküsü, daha adı belirtilmeden çok önceleri başlamıştır. Burada, Fransız İhtilali"nin ve 19. yüzyılın son dönemlerindeki Hürriyet şairlerimizin, yazarlarımızın etkisinin büyük olduğu bilinmektedir.

Yeryüzünün en destansı tarihlerinden birini oluşturan Kurtuluş Savaşımız, ülkemizi hiç hakları olmadığı halde işgal eden güçlere karşı verilmiş, işte bu nedenle de, olanaklar asla eşit olmadığı halde, haklı olduğuna inanmanın verdiği özgüvenle zafer, topraklarının sahibi ulusumuzun olmuştur.

22 Ekim 1923"te ""Yarın Cumhuriyeti ilan ediyoruz"" diyen Mustafa Kemal Atatürk, uzun bir hazırlık sonrasında TBMM"mizin, 5 Şubat 1937"de varlığımızın temeli olan altı ilkenin anayasamıza girişini kabul etmesiyle, çağdaş bir ülke, uygar bir ulus olacağımız da dosta, düşmana ilan edilmiştir.

Cumhuriyetçilik, Halkçılık, Milliyetçilik, Devletçilik, Laiklik, Devrimcilik olarak belirlenen altı ilkemiz, her biri kendi içinde derin anlamlar taşıyarak, bütün bu gelişmelere karşı olanların neredeyse intikamcı yorum ve eylemlerine karşın bizi bugünlere ulaştırmış, aynı inanç sisteminde doğduğumuz diğer Ortadoğu, Asya ve bazı Afrika ülkelerinden çok farklı konuma getirmiştir.

Bunların bazılarına seyahat ettiğimde, sokaktaki yoksul insanlarla konuşup Türkiye"den geldiğimi söylediğimde, bana, ""Ne yazık ki bizim bir Atatürk"ümüz olmadı, ama O"na yakılmış türkülerimiz, şiirlerimiz ve adını verdiğimiz çocuklarımız var"" dediklerinde ne denli duygulandığımı anlatmak çok güç!

İlkelerimiz arasındaki ""devrimcilik"" Sevgili Ahmet Taner Kışlalı"nın da değindiği gibi, sürekli gelişim ve değişimi, daha iyiye, daha güzele ve yeniliklere ulaşmayı simgeler. Bu nedenle de, o dönemin tek çözümü olan ""devletçilik"" ilkesinde büyük değişimler olabiliyor. Ancak unutmayalım ki, bugünkü sanayi gelişmelerimiz, o dönemin yoksul Türkiye"sinin kurduğu Şeker, Bez, Ayakkabı, Cam vb. fabrikalarıyla başlamış, buralarda yetişenler günümüzün yeniliklerinin öncüsü olmuşlardır.

Altı ilkemizin, hiçbir zaman önemini yitirmeyen ve her zaman gündemin başında kalan ""laiklik"" ilkesi ise çağdaş Türkiyemizin özenle korunması, örselenmemesi gereken temel felsefesini oluşturmaktadır. Ne yazık ki çeşitli beklentiler içinde olan bazılarınca en çok saldırıya uğrayan, oysa bizi biz yapan da bu ilkemizdir. Yasalara uyulması koşuluyla, kimsenin diğerine baskı kuramayacağı laik düzenimiz, her kesimden insanımızın önünü, ufkunu açmaktadır ve hepimize gereklidir.

Prof. Dr. Türkan Saylan
Cumhuriyet 08.02.2006

[latinoqueen]

revoliutionären dimi...kannst keine bestimmte position einnehmen....bir böylr bir böyle..dönme dolap gibi dönüyorsun be rebell..olmuyo ama dimi...
niahahahahahhahahahahha...ich lese das was ich für lesenswert halte ,...