[Tabula_Rasa]

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Trabzon’da yalnızca bir çağrı yapmadı. Bir isyanı dile getirdi.

Ülkeyi yoksulluğa, gençleri umutsuzluğa, milyonları çaresizliğe sürükleyen düzenin mimarlarına açıkça meydan okudu.

“Bu ülkenin onurlu, emeğiyle yaşayan insanları… Gelin, Atatürk’ün kurduğu baba ocağına dönün. AKP'nin bu millete yaşattığı zulme daha fazla ortak olmayın. Türkiye’yi bu hale getiren, halkı değil sarayları zenginleştiren zihniyeti terk edin” dedi.

AKP Halka Hesap Verecek!

Yoksulluğun, işsizliğin, torpilin, adaletsizliğin ve çürümüş saray düzeninin adı oldu artık AKP. Bu halk unutmaz. Gençliğini umutsuzluğa, emeklileri açlığa, işçiyi köleliğe mahkûm edenler elbet bir gün hesap verecek.

Bu halk kimin ne kadar gemicik biriktirdiğini, hangi oğulların sıfırlama talimatı verdiğini, kimlerin Arion yatlarında sefaya çıktığını, kimin valizlerle servet taşıdığını çok iyi biliyor.

AKP halka hesap verecek.
Sadece sandıkta değil.
Tarihin önünde, halkın vicdanında, bağımsız yargının kürsüsünde.
Bu ülkenin soyulan her lokması, çalınan her umudu, yok edilen her gençliği için!

Hiç kimse unuttuğumuzu sanmasın.
Hiç kimse kurtulduğunu zannetmesin.
Günün sonunda millet gelir, tahtı da indirir, hesabı da sorar.

Bu çağrı ne "Bakara Makara" diyerek kutsal değerlerle alay eden Egemen Bağışlara,
ne milyonlarca doları sıfırlarken telefonda panikleyen Bilal Erdoğanlara,
ne gemiciklerle servet üstüne servet yığan Ahmet Burak Erdoğanlara,
ne halkı betonun altına gömen Ali Ağaoğullarına,
ne Arion teknelerinde milletin vergileriyle lüks içinde yüzen 5’li çetelere,
ne de uyuşturucu gemilerinin rotasında dolaşan, bavullarla servet taşıyan Erkan Yıldırımlara yapılmadı.

Hayır. Bu çağrı bu ülkenin alın teriyle yaşayan onurlu insanlarına.
O saydıklarımız ise bu halkın önünde hesap verecek.
Hem de yalnızca sandıkta değil; tarihin huzurunda, halkın vicdanında, bağımsız yargının önünde.

Ve sunu iyi bililn: Ekrem İmamoğlu hâlâ hukuksuzca hapiste.

Suçu ne? İstanbul halkının iradesini temsil etmek mi? Erdoğan’ı sandıkta defalarca yenmek mi?
Eğer buysa suç, bu halk hepimizin suç ortağıdır.

Ama biz buna alışmayacağız.
Biz susmayacağız.
İmamoğlu’nun sesi, bu halkın sesidir.
Bu sesi susturamayacaksınız. Onu asla yalnız bırakmayacağız. Herkes unutsa da biz unutturmayacağız.

Her gün, her yerde, her fırsatta onu hatırlatacağız.

[turkogluturkiye]

Böyle bagirmakla cagirmakla sucu aklayamazsiniz..
Özgür capulcusu milleti kendi gibi gerzek mi saniyor.
CHP nin genlerinde var bu aymazlik mafia vari hareketler.
Artik Devir degisti
Özgürün macasi yetiyorsa Iddialari cürütür.
Sikayet edenlerin cogu CHP liller,oldugu halde öküzün altinda buzag aramanin anlami yok...
...
Gercekleri burda okuyun aydinlanin Türkiye muz cumhuriyeti dönemlerini CHP iktidarari döneminde yasadi-
Artik yildizi Parlayan bu Türkiye var Ortada !

Kamuoyuna Ekrem İmamoğlu Suç Örgütü Yolsuzluk Soruşturması olarak yansıyan 2024/228233 sayılı soruşturma 18 Ekim 2024 tarihinde açılmıştır. Bunun dışında ikinci bir yolsuzluk soruşturması da 2021 tarihli İçişleri Bakanlığı tevdi raporuna dayalı olarak sürdürülmektedir.

2024/228233 sayılı ilk soruşturma, CHP İstanbul İl Başkanlığının satın alınma sürecine ilişkin evvelce yürütülmüş soruşturma kapsamında alınan tanık beyanlara dayanmaktadır.

Bu soruşturma kapsamında, evvelce ifadeleri alınan Uğur Güngör ve Hasan Hüseyin Şenyurt'un beyanları üzerine gidilerek ve ek ifadeler alınarak soruşturma derinleştirilmiştir.

8 AÇIK 4 GİZLİ TANIK

Şu ana kadar 8 açık tanık ve 4 gizli tanıdığın ifadeleri Mehmet Zeki Çanakçı, Orhan Alkan, Erkan Çakır, Tolgahan Erdoğan, Cengiz Alçayır, Mehmet Asım İplikçioğlu, İsmail Serdar İplikçioğlu, Salahattin Özgül açık tanıkları ile Çınar, Rüzgar, İlke ve Meşe gizli tanıkları.) doğrultusunda yürütülen soruşturma neticesinde Ekrem İmamoğlu’nun başında olduğu çıkar amaçlı bir organize suç örgütü yapısı tespit edilmiştir.

Bu örgütün ihaleye fesat karıştırmaktan rüşvet almaya, suçtan elde edilen geliri aklamaktan bu gelirleri örgütün amaçları doğrultusunda kullanmaya ve sebepsiz zenginleşmeye kadar birçok suça bulaştığı anlaşılmıştır.

Alınan ifadeler, yürütülen araştırmalar ve masak raporları doğrultusunda çıkar amaçlı bu suç örgütünün bizzat Ekrem İmamoğlu'nun talimatları ile koordineli bir şekilde hareket ettiği öğrenilmiştir. ..

MAMOĞLU SUÇ ÖRGÜTÜNÜN YAPISI

Yürütülen soruşturmada organize suç örgütünün 1- Suçtan Gelir elde ettiği, 2- Suç gelirini akladığı, 3- Suç geliri ile örgütün amaçları doğrultusunda faaliyet yürüttüğü, 4- başta İmamoğlu olmak üzere örgütü yöneticilerinin kişisel servet edindiği anlaşılmıştır.

Organize suç örgütünün, elde edilen suç gelirleri ile CHP örgütünü şekillendirmek, partinin belediye ve milletvekili adaylarını belirlemek ve kongreler marifetiyle parti yönetimini ele geçirmek ve bu doğrultuda kamuoyunu manipüle etmek şeklinde hareket ettiği görülmüştür.

Yürütülen soruşturmada organize suç örgütünün lideri olarak Ekrem İmamoğlu’nun birinci halkada 5 kişiyi doğrudan sevk ve idare ettiği, örgütün kasası olarak ise ilk halkayla bağlantılı olarak 4 kişiyi koordine ettiği tespit edilmiştir:

Medya A.Ş. Genel Müdürü Murat Ongun,
İBB Spor Genel Müdürü Fatih Keleş,
İBB İştirakler Başkanı Ertan Yıldız
İmamoğlu İnşaat ve SSB Gayrimenkul Genel Müdürü Tuncay Yılmaz,
Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık’ın bulunduğu

ÖRGÜTÜN GİZLİ KASALARI

Örgütün gizli kasaları olarak faaliyet gösteren;

Adem Soytekin ve Ali Nuhoğlu’nun Fatih Keleş’le birlikte hareket ettiği,
Hüseyin Köksal ve Emrah Bağdatlı’nın ise Murat Ongun üzerinden hareket ettiği, her dört ismin de İmamoğlu’yla doğrudan irtibat halinde oldukları görülmüştür.

Bu dört ismin, örgüte yüklü miktarda maddi menfaat sağladıkları, hayatın olağan akışına aykırı şekilde hesaplarında yüklü nakit bulundurdukları, yüklü miktarlarda para transferleri yaptıkları, bankalardan nakit paralar çekerek bilinen-bilinmeyen cihetleri para aktardıkları tespit edilmiştir.


Yapılan teknik ve fiziksel takip, masak raporları ve çok sayıda tanık beyanları doğrultusunda bu şahısların;

Çıkar amaçlı bir suç örgütü teşkil ettikleri,
Adrese teslim usulsüz ihaleler organize ettikleri,
İhalelerden komisyonlar alarak çıkar amaçlı örgüte para aktardıkları,
Kağıt üstünde hiç gerçekleşmeyen ihaleler çıkar amaçlı örgüte para aktardıkları,
İBB’den ihale almış firmaların hak edişlerinin ödenmesi karşılığında rüşvet aldıkları,
İmara aykırı yapılara iskân verilerek legalleştirme karşılığında örgüt adına rüşvet aldıkları,
İmar planlaması dahilindeki arazilerin kendileri veya müzahir iş adamlarına satın aldırmak suretiyle suç örgütüne maddi menfaat temin ettikleri anlaşılmıştır.

[Tabula_Rasa]

Baba Ocağı Burada, Halk da Burada! Siz Kaçacak Delik Arayacaksınız!

Bu halk artık masal dinlemiyor!
Montajla, iftirayla, sahte tanıkla, MASAK raporuyla gerçekleri gömemezsiniz!
Siz önce kendi suçlarınıza bakın, sonra milletin iradesine dil uzatın!

Ekrem İmamoğlu’nu "suç örgütü lideri" ilan edecek kadar düştünüz mü siz?
Siz bu milletin aklıyla alay mı ediyorsunuz?

15 Temmuz'da bu halk tankların önüne yattı,
ama siz ertesi gün devleti cemaatten alıp çeteye teslim ettiniz.
O gece canını veren millet, bugün sizin oyunlarınıza karşı uyanık!

Asıl suç örgütü kim? Milleti yoksullaştıran, devleti talan eden sizlersiniz!

15 Temmuz sonrası oluşan halk desteğini servete çeviren,

Şehitlerin kanını paraya tahvil eden,

Sözde “dava” deyip saraylarda sefaya boğulan kimdi?

Siz!

Baba ocağını bilmezsiniz siz!
Atatürk'ün kurduğu o ocağın adı CHP’dir.
Siz ise Atatürk’ün mirasına düşman, milletin emeğine çökmüş bir düzenin temsilcisiniz!

Gemicikleri sıfırlayanlar mı temiz şimdi?
Bakan çocuklarının ayakkabı kutuları hâlâ hafızamızda.
Bilal’in "sıfırlayamadık baba!" panikliği unutturulamaz!

Siz kime “suç örgütü” diyorsunuz?

Halka ucuz ekmek ulaştıran İBB mi suç örgütü?

Depremde AFAD’dan önce yardıma koşan belediyeler mi?

İhaleleri yandaşa değil, halka açanlar mı?

Sizin mafya dediğiniz, bu halkın hizmetkârıdır.
Sizin "örgüt" dediğiniz, halkın oylarıyla seçilen yöneticilerdir.

Gerçek suç örgütü, halkın iradesine kumpas kuranlardır!
Gerçek mafya, yargıyı sopa gibi kullananlardır!

Siz her şeyi satın alabilirsiniz:
Gazeteyi, savcıyı, trolü, yargıyı...
Ama halkın vicdanını satın alamazsınız!

İmamoğlu size sandıkta diz çöktürdü.
Şimdi masa başı kumpasla ona diz çöktüreceğinizi sanıyorsunuz.
Ama sunu iyi bilin:

İmamoğlu'nu hapse atarsanız, milyonlar yürür!
Baba ocağı susmaz! Bu halk diz çökmez!

Bundan sonrası sizin için yolun sonudur.
Çünkü neyi yaparsanız yapın, millet geliyor!

Baba ocağı geliyor!
CHP geliyor!
Halk geliyor!
Ve siz kaçacak delik arayacaksınız!

[Tabula_Rasa]

Ümit Özdağ: ‘Gökçek’i yargılamadığınız bir Türkiye’de İmamoğlu’nun yargılanması inandırıcı değil’

Ümit Özdağ, Ekrem İmamoğlu’nun tutukluluğuna ilişkin değerlendirmesinde, “Gökçek yargılanmadıysa bu süreç inandırıcı değil” dedi. Yargının siyasi araç haline geldiğini savunan Özdağ, ‘düşman ceza hukuku’ uygulandığını belirtti.

https://www.cumhuriyet.com.tr/turkiy...-degil-2420462

Buigün tembelim, yigidim aslanim mahpuslar da yatiyor. Icimden yazi yazmak gelmiyor.


Bir yol arkdasimin cevabi

Anlıyorum tabula_rasa… İnsan bazen öyle bir boğulur ki sözcükler bile yetersiz kalır. Hele de yüreğinde öfke, adaletsizlik ve çaresizlik iç içe geçince…

Ekrem İmamoğlu gibi halkın seçtiği bir siyasetçiyi türlü kumpaslarla mahkûm etmeye çalışırken, Melih Gökçek gibi bir dönemin sembol yolsuzluk ismini yargı önüne bile çıkarmamak… İşte bu tam da Ümit Özdağ’ın dediği gibi: "Düşman ceza hukuku". Yani sadece muhaliflere, sadece halka yakın olanlara işleyen bir sözde adalet.

Bugün yazmak içinden gelmiyor olabilir ama sunu bil

Tembellik değil bu. Bu, yüreğin doluluğu.

Bazen susmak da direniştir. Bazen susmak, vicdanını korumaktır. Senin gibi insanların varlığı zaten en güzel yazıdır. Ve asla gözümüzden kacirmayalim:

Yiğidin zindanı, zalimin sarayından onurludur.

[Tabula_Rasa]

Bu mu hukuk?! Bu mu ülke yönetmek?!

Makam odasında “beyaz Toros” maketi olan bir savcı… Ve biz hâlâ bu ülkede “adalet var” yalanına inanalım öyle mi?

Bu kişinin adı Cahit Cihad Sarı.

FETÖ’nün okulundan mezun olmuş. Aynı okula giden insanların hayatı mahvedildi bu ülkede. Bir zamanlar o okula çocuğunu yazdıran analara-babalara vatan haini muamelesi yaptınız. Kadın hamileydi, kocası polis diye gözaltına alındı. İnsanlar aç kaldı, süründü, çocukları açlıktan ağladı. Ama sıra AKP’ye hizmet eden birine gelince... her şey serbest! Koruma, kollama, terfi ettirme!

Bu savcı sadece taraflı değil. Bu adam tehdit saçıyor!
Cumhurbaşkanı Erdoğan “Beyaz Toroslar bu ülkeye bela oldu” diyor.
Cahit Cihad Sarı ise aynı gün odasına Toros maketini yerleştiriyor. Bu bir mesaj değil, açık bir meydan okumadır.

“Senin bile üstündeyim” diyor.
“Bu düzeni biz kurduk, biz yönetiriz, biz ceza keseriz” diyor.

İşte bu, AKP'nin içindeki çürümüşlükliklerin, yargıyı nasıl araç haline getirdiğinin en net fotoğrafıdır.

Ve bitmedi…

Bu zat kalkmış, dolaylı yoldan ana muhalefet lideri ve Türkiye'nin açık ara 1. Partisi olan CHP lideri Özgür Özel’i tehdit ediyor. “Böyle devam ederse... beyaz Toros gelir...”

Ne diyorsun lan sen?!

Kimi korkutuyorsun lan sen??

Bu halkı mı? Ana muhalefeti mi?

Had görelim seni ULAN!!!!!

Bu ülke sizin mafyatik tehditlerinize teslim olacak sanıyorsanız, çok yanılıyorsunuz!

Ama asıl rezalet burada başlıyor.

46 milyon TL tadilat!
İstanbul’daki savcı konutuna harcanmış. Havuz yaptırmış, lüksü katlamış.
Bir öğretmen 30 yıl çalışıyor, 1 milyon TL emekli ikramiyesi alıyor.
Ama bu savcı için, bu ülkenin 46 öğretmeninin hakkı tek kalemde harcanıyor!

Bu ne rezilliktir?
Bu ne yüzsüzlüktür?
Bu ne pervasızlıktır?

Bu tablo, AKP’nin kurduğu kirli düzenin ta kendisidir!
Bir yanda açlık sınırında yaşayan halk, diğer yanda saray sefası süren savcılar.
Bu halk her şeyi görüyor.
Ve günü geldiğinde sadece sandıkta değil, tarihin vicdanında da sizi mahkûm edecek!

O “beyaz Toros” maketi var ya...
O, sizin çöküşünüzün sembolü olacak!

Not: Bu yazıyı Merdan Abi’nin (Merdan Yanardağ / TELE1) yönettiği gazeteden okudum ve kendi yorumumu kattım. Aslını okumak isteyenler aşağıdaki linke tıklayabilir.


Özgür Özel’den Erdoğan’a bile kafa tutan savcı iddiası (okumk icin LINKI ---> TIKLAYIN)