| | Mitglied werden | | | Hilfe | | | Login | ||||||||
![]() |
Sie sind hier: Startseite > Vaybee! Forum |
Hilfe | Kalender | Heutige Beiträge | Suchen |
![]() |
|
Themen-Optionen | Thema durchsuchen |
|
|||
![]() wer will schon in den himmel???
päh!!! die ganzen koks-dealer,zocker,säufer,kiffer,nutten,etc. sind doch alle in der hölle!!!was soll ich denn im himmel???mit petrus harfe spielen??? nein,danke!!!! ![]() |
|
|||
![]() söyledigi bir seyi inanilmaz taktir ediyorum..
"saygi cercevesi icerisinde olan insanlar.." diyor.. ve davam ediyor.. bence sadece sen degil .. her birimiz kendimizi bu konuda yargilamaliyiz.. üzerine alinmamana üzüldüm dogrusu ... |
|
||||
![]() Bescheidenheit....
Montag in einer Telekomfiliale: hing folgender Aushang: "Sehr geehrte Kunden, nehmen Sie bitte zur Kenntnis, dass unsere Mitarbeiter angewiesen sind, keine (Weihnachts-)Geschenke anzunehmen die einen Wert von unter 100,- Euro haben. Danke für Ihr Verständnis" |
|
||||
![]() Der Mensch wird nicht als Böse geboren.. Also, kann das Böse gar nicht existieren! NUr der Mensch und das Gehirn des Menschen ist dazu fähig das Böse zu produzieren! Also, liegt es bei jedem persönlich die Initiative zu greifen für das GUTE!!!
..und das ist nicht dem Zarathustra zuzuschreiben!!!!! |
|
||||
![]() Imagine there"s no heaven,
it"s easy if you try, No hell below us, above us only sky, Imagine all the people, living for today. Imagine there"s no countries, it isn"t hard to do, Nothing to kill or die for, and no religion too, Imagine all the people, living life in peace. You may say I"m a dreamer, but I"m not the only one, I hope someday you"ll join us, and the world will be as one. Imagine no possessions, I wonder if you can, No need for greed or hunger, a brotherhood of man, Imagine all the people, sharing all the world. You may say I"m a dreamer, but I"m not the only one, I hope someday you"ll join us, and the world will live as one. RIP, John Lennon |
|
||||
![]() Dinsiz toplum olur mu?
Türker Alkan 20/12/2006 Din konusu tartışılırken sık sık ileri sürülen bir görüş vardır. Dinin önemli olduğunu ileri sürenler "Dinsiz toplum olmaz" derler. Gerçekten öyle midir? Sık sık yapılan araştırmalardan birisi yayımlandı geçen gün. AB Komisyonu"nun kamuoyu yoklama organı olan Eurobarometre"nin son kamuoyu yoklamasında "Din toplumda önemli yer tutar" diyenlerin oranı AB genelinde yarıdan az, yüzde 46 olmuş. Avrupalıların yarıdan fazlası dinin pek de önemli olmadığını düşünüyor belli ki. Dinin önemli olmadığını düşünenlerin oranı kuzey ülkelerine gittikçe artıyor. "Din önemlidir" diyenler Estonya"da yüzde 20, Finlandiya"da 23, Letonya ve Çek Cumhuriyeti"nde 27, Hollanda ve Danimarka"da 31... Dinin önemli olduğunu düşünenlerin güneye indikçe artığını görüyoruz: Kıbrıslı Rumlar yüzde 81, Maltalılar 70, İtalyanlar 63... "Dinin önemi" konusunda kuzey ve güney arasında neden bu kadar büyük bir fark var, bilmiyorum. İklim mi etki ediyor, Protestanlık-Katoliklik-Ortodoksluk inançlarındaki farklar mı, tarihsel farklar mı, Akdeniz kültürüyle Baltık kültürü arasındai farklar mı, ekonomik gelişmişlik düzeyleri arasındaki fark mı, bilmek zor. Fakat hangi açıklama geçerli sayılırsa sayılsın, "dinsiz toplum olmaz" savını savunmak gittikçe zorlaşıyor sanırım. Dini önemli saymayan insanların yüzde 80"i bulduğu Kuzey Avrupa ülkelerindeki toplumların dindar olduğunu söylemek pek mümkün gözükmüyor. Buna benzer kamuoyu yoklamalarını karşılaştırarak toplumların pek çoğunda dini inançların zayıfladığını söylemek mümkündür sanırım. Ama "gelişme ile din arasında ters bir ilişki öngören" böyle bir genellemeyi bütün toplumlar için her zaman yapamayız. Amerika"nın ulaştığı gelişmişik düzeyine karşın kurumsallaşmış din gücünü büyük ölçüde muhafaza etmektedir. Böyle bir tartışmada salt istatistiklere bakarak bir sonuca varmanın bazı güçlükleri olabilir. Özellikle "din" ile neyi kastettiğimiz önemli. İnsanlar, kuzey ülkelerinde örgütlü, geleneksel, kurumsallaşmış dinlere inanmayı bırakmış olabilirler. Ama bu bırakış, bu insanların hiçbir doğaüstü güce inanmadıkları, Tanrı"ya, ölümden sonra yaşama, ilahi adalete inanmadıkları anlamına gelmeyebilir. İnsanların bir kısmı kurumsallaşmış dinleri bırakıp "bireysel" dinlere inanmaya başlamış olabilirler. "Postmodern" diyebileceğimiz "bireysel inanç" anlayışı yaygınlaşmaya devam eder mi, kurumsallaşmış dinler eski gücünü tekrar elde edebilir mi, bunları şimdiden kestirmek zor. Fakat, ister bireysel olsun, isterse de toplumsal ve kurumsal, dini inancın karşıladığı bir beşeri gereksinme olduğunu düşünüyorum: Hayatın anlamı nedir, nereden geldik, nereye gidiyoruz, Tanrı var mı, varsa nasıl bir şey, amacı nedir, neden bizi ve bu evreni yarattı (bu arada Tanrı"nın varlığını kabul etmeyen dinlerin bulunduğunu da unutmayalım, Tanrı veya tanrılara inanç hiç de evrensel ve zorunlu değil), ölümden sonra yaşam, reenkarnasyon, suç ve ceza... Dinler, bu temel sorulara genel kabul görmüş hazır yanıtlar verdikleri için toplumlarda güçlü bir işlev edinebilmişlerdir. Ama dinlerin zayıflaması bu soruları önemsiz kılmıyor. Bu sorulara yanıt arayan insan aklı (ve ruhu mu?) çalışmaya devam edecektir. Evrensel, kalıcı ve zorunlu olan şey bu sorulardır. Cevaplarının yüzde 100 doğru olup olmadığını hiçbir zaman bilemeyeceğimiz sorular. |