| | Mitglied werden | | | Hilfe | | | Login | ||||||||
![]() |
Sie sind hier: Startseite > Vaybee! Forum |
Hilfe | Kalender | Heutige Beiträge | Suchen |
![]() |
|
Themen-Optionen | Thema durchsuchen |
|
|||
![]() Kimileri actigim birkac topice eklenen yazilarina cevap yazmadigim icin alinmislar! :-)) Vah vah...
Kime cevap vereyim!? Forumun ne oldugunu bilmeyen seviyesizce kisisellesen basit, bilgisiz acizlaremi!? :-)) Bu acizlere cevap vererek onlarin basit seviyesine inecegime hic cevap yazmam daha iyi! Daha hayatinda inandigi dinin kitabi, anladigi dilde okuma zahmeti göstermemis acizler gelmisler, benim topicimdeki kurandan alinmis ayetleri inkar ediyor, yani kurani inkar ediyor ve müslüman oldugunu iddia ediyor! :-)) Ben bu acize ne cevapyazayim!? :-)) Kaynagini, yani kurandaki ayet suresini yazmisim! Daha ne yazayim!? Topicin altina "Allah" diye imzami atayim!? :-)) Güya müslümanlarya, inandiklari dini küfürle, hakaretle kisiselleserek savunuyorlar! :-)) Birde islam bilginizle ayet ve sureyle gelseniz nasil olur!? Gelemezsiniz cünki kurani okuma zahmeti göstermiyorsunuzki! Kimileri baska ayetlerle gelmisler ama bu ayetlerle benim yazdigim ayetin celiskiye düstügünü düsünemeyecek kadar acizler! Yani Kuranin icerigi celiskili oldugunu kendilerinin ispat etmis olduklarini dahi düsünemeyecek kadar acizler! :-)) Kimileride hemen inkar ve yalanlamaya basvurmus ve savunma olarakda hemen hakaret ve küfür etmis! :-)) Kurandaki ayetleri sureleri inkar edenlerden hakaret ve küfürden baska ne beklenir!? Kurani anladiginiz dinde okumadiginiz icin, dininizi bilmediginiz icin fetullah gülen gibi, ali kalkanci gibi, metin kaplan gibi, adnan hoca ( harun yahya, adnan oktay,...) gibi ve daha nice bunlara benzer ivir zivir dincilerin yani din tüccarlarin elinde oyuncak, kukla olursunuz! :-)) Her önüne gelen seytan size, "islam bu" diye yutturur ve sizde ne namus ne onur nede para birakir! Hadi kendinize verdiginiz zarar kendinize ama birde abuk subuk seylerle toplumu huzursuz ediyorsunuz ! Chatlerde kadin kiz erkek pesinde psacaginiza birgünde yarim saat allahiniz icin zaman ayirinda, su inandiginiz dinin kitabi kurani anladiginiz dilde okuyun hele! Yoksa cok günahkar oldugunuz icin elinize almakdan korkuyormusunuz!? :-)) Korkmayin carpilmazsiniz, kül olmazsiniz! ;-) Birakin artik satanistligi sirkciliginde müslüman olun ! ;-) Kurani okuyun, kurana göre ibadet edin! Dincilerin, din tüccarlarinin, fetullah gülen gibi tayyib gibi amerikan ajanlarin oyununa gelmeyin! Bizde toplum olarak huzur icinde yasayalim! |
|
||||
![]() olmadık şeyler yapıyorsunuz.
Peki, genel kurmayın arşivlerinden alıntılı bu yazıyı neden sildiniz. Ayıptır, ayıp... 18 Mart 2006 Gayrimüslim şehitlerimiz Sefa KAPLAN Onların mezar taşlarında Agop, Artin, Bedros, Jojen, Panayot, Yorgi, Nikola, Konstantin, Mihail, Dimitri gibi pek de alışık olmadığımız isimler yer alıyor. Doğum yılları bir miktar farklı olsa da ölüm tarihleri aynı: 1915. Onlar Çanakkale"da kahramanca savaşan gayrimüslim şehitlerimiz. Genelkurmay Başkanlığı tarafından yayımlanan 6 ciltlik, "Şehitlerimiz" kitabında hepsinin künyelerini bulabilirsiniz. Çanakkale"ye giderseniz de ay-yıldızlı mezar taşlarını... HİÇ kuşkusuz en etkileyici olan, Alay Tabibi Yüzbaşı Dimitroyati"nin, omuz omuza savaştığı Ali Çavuş"a söylediği sözler... Çanakkale Savaşı"nın ölüm-kalım günlerinde Yüzbaşı Dimitroyati vurulmuştur. Doktor olduğu için de yarasının ölümcül olduğunu fark etmesi uzun sürmeyecektir. Bunun üzerine, kendisi için çırpınan Ali Çavuş"a dönerek şunları söyler Alay Tabibi Yüzbaşı Dimitroyati: "Bak Ali Çavuş, öldüğümde gávur-mavur deyip başka yere gömmeye kalkarlar. Sakın, beni sizden ayırmalarına müsaade etme." KUTSAL VASİYET Ne var ki, bir süre sonra Ali Çavuş da vurulmuş ve hastane çadırına kaldırılmıştır. Yarasını ve çektiği acıyı unutan Ali Çavuş, kucağında can veren komutanının vasiyetini yerine getirebilme telaşına düşmüştür hastane çadırında. Başında duran sıhhıye erine Yüzbaşı Dimitroyati"nin vasiyetini aktaracak, bu vasiyetin komutanlığa mutlaka iletileceği ve gereğinin yerine getirileceği sözünü alınca da huzur içinde son nefesini verecektir. Bu çarpıcı ayrıntı, Kemal Demirel"in, "Anafartalar"ın Beş Günü" adlı kitabında anlatılıyor. Yüzbaşı Dimitroyati, Çanakkale"de vatan için can veren gayrimüslim askerlerin ne ilki, ne de sonuncusu. Genelkurmay Başkanlığı tarafından yayımlanan 6 ciltlik "Şehitlerimiz" adlı kitapta, Çanakkale Savaşı sırasında kaybettiğimiz 105 gayrimüslim asker ve subayın künyeleri mevcut. YÜZBAŞI SOKRAT "Çanakkale, Gelibolu, Kanlısırt, Arıburnu, Kitre, Seddülbahir ve I. Dünya Savaşı"na sahne olan Çanakkale harp sahalarını gezmek ve binlerce isimsiz vatan şehidinin yattığı bu mübarek toprakları ziyaret ederek ruhlarına bir Fatiha okumak her Türk"ün bir vecibesi ve yurt vazifesi olmalıdır. Bu harp sahalarını ziyarette bulunan her yurttaşın Hac"ca gitmiş kadar sevap işleyeceğine imanım vardır." Bu satırlar ise Çanakkale Savaşları sırasında Makineli Bölük Komutanı olan Sokrat İncesu"ya ait. Yüzbaşı Sokrat İncesu, savaştan sağ kurtulabilenlerden. 1964 yılında yayımlanan, "Birinci Dünya Savaşı"nda Çanakkale-Arıburnu Hatıralarım" isimli kitabında neler yaşadıklarını son derece çarpıcı bir üslupla anlatıyor. Bağrımızda yatıyor "Gavur-mavur deyip başka yere gömmeye kalkarlar, beni sizden ayırmalarına müsaade etme" diyen ve son arzusuna kavuşan Alay Tabibi Yüzbaşı Dimitroyati"nin ay-yıldızlı mezarı, Çanakkale Şehitliği"nin restorasyon ekibi tarafından temizlendi ve yeniden boyandı. Yılların emeği YILLARDIR bütün emeğini Çanakkale Savaşı"na harcayan gazeteci Gürsel Göncü ile emekli asker Şahin Aldoğan tarafından hazırlanan "Siperin Ardı Vatan" adlı kitap, bu konuda yapılmış birkaç orijinal çalışmadan biri olma niteliğini taşıyor. Kitaba yazdığı önsözde, "Toprak demeyip geçtiğimiz yerleri tanımaya çalışıyoruz" diyen Gürsel Göncü, Çanakkale savaş tarihinin hálá yazılmayı beklediğini de özellikle vurguluyor. Onlar vatan şehidi PEKİ, I. Dünya Savaşı"nda Çanakkale dahil muhtelif cephelerde Osmanlı ordusu saflarında çarpışıp can veren gayri müslim askerlerimiz şehit olarak kabul edilebilir mi? Prof. Hayrettin Karaman şöyle dedi: "Dini bakımdan şehit diyemeyiz ama yüz yıldan fazla bir süredir literatüre "vatan şehidi" kavramı da girmiştir. Bu açıdan baktığımız zaman, Çanakkale"de savaşan gayrı müslim vatandaşlarımız elbette ki vatan şehididir." Diyanet: Namazları kılınır Çanakkale Savaşı konusunda yaptığı çalışmalarla tanınan emekli Albay İsmail Özdilek"in, "Çanakkale"de can veren gayrimüslim askerlerimiz şehit midir" sorusuna Diyanet İşleri Başkanlığı internet sitesinden verilen cevapta Müslümanların yanında savaşırken ölen gayrimüslimlerin, "dünya hükümleri bakımından şehit kabul edileceği, cenaze namazları kılındıktan sonra kanlı elbiseleri ile defnedileceği" belirtiliyor. Şehit diyemeyiz Eski Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Nuri Yılmaz: "Şehitlik İslami bir kavramdır. Bu itibarla, Çanakkale"de ölen gayrimüslim vatandaşlarımıza şehit diyemeyiz. Vatanlarını müdafaa maksadıyla can verdikleri için Allah onların mükafatını ayrıca verecektir." Hürriyet Gazetesi okuyucu yorumları; |
|
||||
![]() hristiyanlara sehit diyemeyiz evet.nolmus yane uc bes hristiyan da oldu diye canakkale de bu savası onlar mı kazandı?kardesim hak hak diyip siyasal hak bilmem ne diye yaygara koparıp vergi vermek yerine askerlik yapmayı tercih edenlerden birkaçı savasta olmus.sehit mi diyecegiz yani?ii de bunun canakkkale savasının kazanımları ve tc yi varetmede temel noktalardan birisi oldugu gercegi ile alakası ne?
|
|
||||
![]() Atatürk"ten Filistin ultimatomu
Türk medyası İsrail"in Filistin ve Lübnan"daki katliamlarını ya çekine çekine eleştirir ya da hiç eleştirmeyip, topun ağzına direniş örgütlerinin dini yapısını sürerken, çağdaş Atatürk Türkiye"sinden dem vuruyorlar. Türkiye"de bir kesimin öne sürüp durduğu Arap düşmanlığını, Atatürk"e de malederek, bugünkü İsrail yandaşlığının payandası yapmak istiyorlar. Peki Atatürk Filistin konusunda ne düşünüyor, ne söylüyordu? İsrail"i, Yahudileri mi destekliyordu? Haftalık Dünya Gündemi gazetesinin yenden gündeme getirdiği bir belge Atatürk"ün Avrupa"ya Filistin konusunda ultimatom verdiğini ortaya koyuyor. "Kemal Paşa Avrupa"yı ihtar ediyor: "Filistin"e El Sürülemez!"" Bombay Chronicle gazetesinin, Hakimeye Milliye gazetesinden aktardığı habere çıkardığı başlık bu. Tarih: 28.07.1937. Bombay Chronicle"ın bu haberi ve dolaylı olarak da Hakimiye Milliye"nin kaynak haberi konusunda, İçişleri Bakanlığının bir belgesi sayesinde haberdarız. İçişleri Bakanlığı Matbuat Umum Müdürlüğü antetini ve 20 Ağustos 1937 tarihini taşıyor bu belge. Dönemin İçişleri Bakanı Şükrü Kaya, Cumhurbaşkanlığı’na hitaben yazdığı ön sunuş yazısında “Bombay Chronicle gazetesinin 27.8.1937 tarihli nushasında ‘Filistin’e el sürülemez, Kemal Paşa Avrupa’ya ihtar ediyor’ başlığı altında bir yazı intişar etmiştir. Bu yazının Türkçe örneği ilişik olarak sunulmuştur. Bu vesile ile saygılarımı tekrarlarım” diyor. Ankara’da Milli Arşiv’de 030 10 266 793 25 numaları dosyada saklı tutulan belgeye göre, Mustafa Kemal Atatürk’ün Kutsal Topraklar’la ilgili olarak Meclis’te yaptığı bu konuşmanın tam metni şöyle: “Arapların Avrupa siyasetine nüfuz edemeyip bu sözde istiklal kelimesine inandıkları ve bu uğurda Arap memleketlerini Avrupa emperyalizmine esir kıldıkları çok şayanı teessüftür. Arapların arasında mevcud olan karışıklığı ve hoşnutsuzluğu kimse bizim kadar bilemez. Biz vakıa birkaç sene Araplardan uzak kaldık. Fakat şimdi kendimize kafi derecede güvenip ve kudretimizi bildiğimiz için İslamiyetin mukaddes yerlerinin Musevilerin ve Hristiyanların nüfuzunun altına girmesine mani olacağız. Binaenaleyh şunu söylemek istiyoruz ki; buraların Avrupa emperyalizminin oyun sahası olmasına müsaade etmiyeceğiz. Biz şimdiye kadar dinsiz ve İslamiyete lakayt olmakla ittiham edildik. Fakat bu ittihamlara rağmen peygamberin son arzusunu yani, mukaddes toprakların daima İslam hakimiyetinde kalmasını temin için hemen bugün kanımızı dökmeye hazırız. Cedlerimizin, Selahaddin’in idaresi altında, uğrunda Hristiyanlarla mücadele ettikleri topraklarda yabancı hakimiyet ve nüfuzunun tahtında (altında) bulunmasına müsaade etmiyeceğimizi beyan edecek kadar bugün, Allahın inayeti ile kuvvetliyiz. Avrupa bu mukaddes yerlere temellük etmek için yapacağı ilk adımda bütün İslam aleminin ayaklanıp icraata geçeceğine şüphemiz yoktur.” İşte o belge! belgeyi gormek isteyenler www.8sutun.com adresinden ilgili yazıya ulasabilirler. |
|
||||
![]() Atatürk"ten Filistin ultimatomu
Türk medyası İsrail"in Filistin ve Lübnan"daki katliamlarını ya çekine çekine eleştirir ya da hiç eleştirmeyip, topun ağzına direniş örgütlerinin dini yapısını sürerken, çağdaş Atatürk Türkiye"sinden dem vuruyorlar. Türkiye"de bir kesimin öne sürüp durduğu Arap düşmanlığını, Atatürk"e de malederek, bugünkü İsrail yandaşlığının payandası yapmak istiyorlar. Peki Atatürk Filistin konusunda ne düşünüyor, ne söylüyordu? İsrail"i, Yahudileri mi destekliyordu? Haftalık Dünya Gündemi gazetesinin yenden gündeme getirdiği bir belge Atatürk"ün Avrupa"ya Filistin konusunda ultimatom verdiğini ortaya koyuyor. "Kemal Paşa Avrupa"yı ihtar ediyor: "Filistin"e El Sürülemez!"" Bombay Chronicle gazetesinin, Hakimeye Milliye gazetesinden aktardığı habere çıkardığı başlık bu. Tarih: 28.07.1937. Bombay Chronicle"ın bu haberi ve dolaylı olarak da Hakimiye Milliye"nin kaynak haberi konusunda, İçişleri Bakanlığının bir belgesi sayesinde haberdarız. İçişleri Bakanlığı Matbuat Umum Müdürlüğü antetini ve 20 Ağustos 1937 tarihini taşıyor bu belge. Dönemin İçişleri Bakanı Şükrü Kaya, Cumhurbaşkanlığı’na hitaben yazdığı ön sunuş yazısında “Bombay Chronicle gazetesinin 27.8.1937 tarihli nushasında ‘Filistin’e el sürülemez, Kemal Paşa Avrupa’ya ihtar ediyor’ başlığı altında bir yazı intişar etmiştir. Bu yazının Türkçe örneği ilişik olarak sunulmuştur. Bu vesile ile saygılarımı tekrarlarım” diyor. Ankara’da Milli Arşiv’de 030 10 266 793 25 numaları dosyada saklı tutulan belgeye göre, Mustafa Kemal Atatürk’ün Kutsal Topraklar’la ilgili olarak Meclis’te yaptığı bu konuşmanın tam metni şöyle: “Arapların Avrupa siyasetine nüfuz edemeyip bu sözde istiklal kelimesine inandıkları ve bu uğurda Arap memleketlerini Avrupa emperyalizmine esir kıldıkları çok şayanı teessüftür. Arapların arasında mevcud olan karışıklığı ve hoşnutsuzluğu kimse bizim kadar bilemez. Biz vakıa birkaç sene Araplardan uzak kaldık. Fakat şimdi kendimize kafi derecede güvenip ve kudretimizi bildiğimiz için İslamiyetin mukaddes yerlerinin Musevilerin ve Hristiyanların nüfuzunun altına girmesine mani olacağız. Binaenaleyh şunu söylemek istiyoruz ki; buraların Avrupa emperyalizminin oyun sahası olmasına müsaade etmiyeceğiz. Biz şimdiye kadar dinsiz ve İslamiyete lakayt olmakla ittiham edildik. Fakat bu ittihamlara rağmen peygamberin son arzusunu yani, mukaddes toprakların daima İslam hakimiyetinde kalmasını temin için hemen bugün kanımızı dökmeye hazırız. Cedlerimizin, Selahaddin’in idaresi altında, uğrunda Hristiyanlarla mücadele ettikleri topraklarda yabancı hakimiyet ve nüfuzunun tahtında (altında) bulunmasına müsaade etmiyeceğimizi beyan edecek kadar bugün, Allahın inayeti ile kuvvetliyiz. Avrupa bu mukaddes yerlere temellük etmek için yapacağı ilk adımda bütün İslam aleminin ayaklanıp icraata geçeceğine şüphemiz yoktur.” İşte o belge! belgeyi gormek isteyenler www.8sutun.com adresinden ilgili yazıya ulasabilirler. |
|
||||
![]() Nasıl oluştuğunu, nedenini ve sonucunu bekliyorum Babur efendi, ama bilimsel bir mantık ve bilgi ile.
Tarajedik yaşanan olaylar ile ilgili değil, eğer bilmiyorsan ve bilgin yok ise bu konuda açıkça yaz, ayıp bir şey değildir bilmemek, ayıp olan şu. Ben senin ile tartışmaya başlayıladan beri buraya girebilmekte çok büyük zorluklar görmekteyim. Bu tür şeylere umarım ki senin ihtiyacın yoktur diye düşünmekteyim, yoksa yanılmaktamıyım??? Ben senden masal dinlemek ve okumak istemiyorum, o tür şeylere ayıracak zamanım yok benim. Sana basitçe tekrar yazayım. 1, savaş neden oldu? 2 o savaş ile birlikte (Osmanlının toprak bütünlüğü savaştan önce ne idi) ne kadar toprak kaybetti? 3, savaştan sonra neler oldu? 4 rusya neden bu savaşın döneminde yıkılıpta yerine Rus devrim konseyi oluştu. 5 savaşın komutanları kimlerdi? 6 bu savaşa katılma ne zaman ve kimler tarafından ve neden alındı. bekliyorum naçizane bilgilerini. ( eğer bu vaybeciler radikal islamcılardan değiller ve demokrasi yanlıları iseler bu tür çok tehlikeli oyunları Almanyanın göbeğinde oynamazlar, iç işleri bakanlığına ulaşmak çok kolaydır bu ülke vatandaşları için) |
|
||||
![]() kuran ancak kurani okuyanlar anlar!!! bunu altini cizmek lazim. kurani okuyamayanin anlamasi mümkün degil. burada fark okumadan okumaya fark var. herkes okudugu seyleyi anlayamaz. anlayamadigi zaman bilen bir kisiyi sormasi en akilli istir. sen sormadigin icin bilmen mümkün degil.
hemen ilk satirlarda bu akil canavari, üstün zekanin üzerine varilamayan hatta einsteini bile sollayan canavarin cok bilmis edasiyla sundugu satirlari ekliyorum: "Bir yandan "Tanri dileseydi puta tapmazlardi" seklindeki seriat hükmüne inanirken diger yandan puta tapanlarin Cehenneme atilacaklarina dair hükmü dogal kabul etmekten geri kalmaz ve bu iki hükmün çelisir seyler oldugunu düsünmez. Düsünse bile düsünmemis görünür. " Celiskiyi gördünüz mü? görmediyseniz aciklayayim. Allah dileseydi tüm insanlar Allah"a inanir. Demek ki Allah insanlarin kendisine inanmasini istemiyor onun icin bazilar inanmiyor. cyberangel gibi öküz öküz hakikate bakmasini istiyor. kurani nasil da okumuslar. bu süper zeka nasilda inananlarin cözemediklerini cözmüsler. müslümanlar bu ayetleri hep saklamislar yada zaten kafalarini yormadiklari icin fazla düsünmemisler. düsüneni gördünmü hemen sak diye buldu celiskiyi ve olayi cözdü. "Bir yandan "Allah kimi dogru yola koymak isterse onun kalbini Islamiyete açar, kimi de saptirmak isterse ... kalbini dar ve sikintili kilar" seklindeki hükme inanir fakat ayni zamanda bu hükmün uzatmasi olan "Allah, inanmayanlari küfür batakliginda birakir" seklindeki satirlari dogal bulur. Bu iki hüküm arasinda çelisme oldugunu aklindan geçirmez. Gecirse bile, gecirmemis görünür. " ve yine süper zekanin düsünce özürlü olan müslümanlarin bulamadiklarini cözdü. Allah insanlar arasinda seciyor.kimisini dogru yola iletiyor kimisini iletmiyor. yani yine seciyor cyberangeller gibilerinin cahil kalmasini istiyor. Allah istedigi icin bunlarda böyle hakikate öküz gibi bakip bakip diyor. buda tabii ki bir celiski dir. Allah hem bu öküzleri öküz kalmaya zorluyor hemde cehennemde yakiyor... tabii ki siz öküz kalir hicbir mok olamazsiniz. olmanizda mümkün degil. türkcede islam hakkinda yazilan kitaplarin haddi hududu yoktur. araplar bile böyle zengin bir literatüre sahip degildir. ve vatandas gelmis bize kuranda muhtemel celiskileri türkiye deki mevcut tvdeki arena programi gibi sunmaya calisiyor. dang dang kuranda celiski. dang dang cyberangel buldu. arena da kurani okumasini bilmeyenlere yeni buluslar. dang dang arenada. kacirmayin. bu hakikatleride arapcasi olmayan birisi tarafindan bulunmustur. yani kullanilan kavramlar ne türde arapcada kullanilmisitir bundan bile haberi yoktur. |
|
|||
![]() der typ hat doch einen hängen.
resmen kafayi islatmis. yazdiklari her ne kadar sacma ve kiskirtici olsada,bu deliye cesaret vermemek icin yazdiklarina cevap yazmamak lazim. buna cevap yazdim bir kere ve kendimi aynen onun sacma karanlik ve aptal dünyasina girmnis gibi hissettim. |