| | Mitglied werden | | | Hilfe | | | Login | ||||||||
![]() |
Sie sind hier: Startseite > Vaybee! Forum |
Hilfe | Kalender | Heutige Beiträge | Suchen |
![]() |
|
Themen-Optionen | Thema durchsuchen |
#1761
|
|||
|
|||
![]() As - Gitme dur
-------------------------------------------------------------------------------- Anladim hersey faydasiz Birlikte olmamiz imkansiz Askimiz degil bir care gec olmadan ayrilmaliyiz Nasilda söylersin bunlari Saymadan gecen o yillari Ayriliktan söz etme ne olur al da git gideceksen canimi Gitme dur ne olur birakma ellerimi ne olur söyle hic mi sevmedin beni yok olur kirilir bu kalbim sensiz simdi ne olur gitme, askimiz bitmesin böyle Ne olur anla sen halimi Üzgünüm baska bir care yok Ayrilik en dogru karar inan Gitmeye mecburum bu son veda! Bu kadar kolay miydi hersey Yikipta gitmek umutlari? Inanmam bu sen olamazsin Kötü bir kabus olsa gerek Gitmedur ne olur birakma ellerimi Ne olur söyle hicmi sevmedin beni... yok olur kirilir bu kalbim sensiz simdi ne olur gitme, askimiz bitmesin böyle |
#1762
|
|||
|
|||
![]() Nasıl zor şimdi
Tanışmak başka biriyle Yeniden kurmak O devrilen cümleleri Anlatmak kendini İlk kez anlatır gibi Dinlemek her şeyi Unutması zor olsun diye Sevdiğim film hangisi En sevdiğim şarkı, şiir, şair, yazar, çizer Siler, bozar zamanın silgisi Silse yine iyi Tükenmiş bir kalem inadında kalır izi Sen boşversen boşvermez beni Sevdiğim film hangisi En sevdiğim şarkı, şiir, şair, yazar, çizer Siler, bozar zamanın silgisi Silse yine iyi Tükenmiş bir kalem inadında kalır izi Sen boşversen boşvermez bizi Nasıl zor şimdi... Nasıl zor şimdi... Nasıl zor şimdi... |
#1763
|
|||
|
|||
![]() Şefkat Gibi
Doğru, yordum Ne varsa soldurdum Doğru, yaramaz bir çocuktum ben Kabul seni yanlış sevdiğim Hepsi hata Bir kez daha zaten olamaz, korkma Doğru, yordum Ne varsa soldurdum Doğru, yaralı bir çocuktun sen Kabul seni yanlış sevdiğim Hepsi hata Bir kez daha zaten olamaz, korkma Dün seni yolda gördüm aniden Yüzün, yürüyüşün; her halini gördüm Korkma, bu ilgi nerden diye Korkma, bu sevgi nerden diye Korkma şimdi, nasıl denirdi... Şefkat gibi Şefkat gibi Şefkat gibi Şefkat gibi Rüya değildin, işte ordaydın Tam ortasında hayatının Söylediğimde bana kızmıştın Ama görüyorsun ya Bensiz de dönüyor dünya |
#1764
|
|||
|
|||
![]() Düş Bozumu
Gözünaydın, gidiyorum bu sefer Yakacağım kalan anıları birer birer Yemin ettim, dönüşü yok Her hikayenin sonu aynıdır canım; başlar ve biter Bir gurur sandım Ama ben yeni anladım Sevgiler gurur nedir, tanımazmış Bir hata ettim "Yeniden başlayalım." dedim Ama aşk eskisi gibi olamazmış "Deliler gibi seviyorum." diyen nerde? Kaç sabah oldu, inan hasretim gözlerine Düş bozumu gibi geçip giderken içimden Son sözüm sanadır, ben gidiyorum gecelerinden "Deliler gibi seviyorum." diyen nerde? Kaç sabah oldu, inan hasretim gözlerine Düş bozumu gibi geçip giderken içimden Son sözüm sanadır, ben gidiyorum gecelerinden Gözünaydın, gidiyorum bu sefer Yakacağım kalan anıları birer birer Yemin ettim, dönüşü yok Her hikayenin sonu aynıdır canım; başlar ve biter Bir gurur sandım Ama ben yeni anladım Sevgiler gurur nedir, tanımazmış Bir hata ettim "Yeniden başlayalım." dedim Ama aşk eskisi gibi olamazmış |
#1765
|
|||
|
|||
![]() kapılar kapandı bak işte
yüreğim sıkıştı hüzünle sevincim içimde buz oldu kalakaldım öyle sessizce tanıdıktı yalnızlık oysa haklısın belki yolunda hazırdım bu kez mutluluğa nereden çıktı şimdi ayrılık öyle boş öyle boşki bu dünya güneşim sandım seni oysa girdabın içinde yaşarken yakamoz yakamoz çakar aklıma susadım sana tek bi nefeste yaşadım aşkımı bir heveste gözümün önünde durma nolu yaşamak öyle zorki bu bedende hadi yoluna eyvallah mutlu ol gülüm inşallah sen biten günün ardından bir başına kalma inşallah... deniz arcak |
#1766
|
||||
|
||||
![]() Jugendkulturzentrum ÖNTÖKÖLTÖRÖLL, Neue Steinmetzstr.6
10827 Berlin, Tel/Fax. 7560-6210 Internet: www.oente.de oder www.mehmetballikaya.com E-mail: uenali@yahoo.de oder folklorabakis@web.de Presseinformation - Veranstaltungshinweis „Cepki“ – Tanz der Kulturen“ Bewegung ist, mit dem Rhythmus des Lebens zu gehen Internationale Musik- und Tanzdarbietungen sowie Tanzabend Veranstaltung am:18.03.2006, 20.00 - ca. 03.00 Uhr Veranstaltungsort: Weisse Rose, Martin-Luther-Str. 77, 10825 Berlin Veranstalter: JKZ Öntököltöröll, Neue Steinmetzstr.6, 10827 Berlin Ünal Isbeceren (Leitung) Mehmet Ballikaya (Tanzlehrer) Eintritt: 8 Euro Abendkasse, 6 Euro Vorverkauf, ermäßigt 5 Euro Eine andere Kultur lässt sich durch ihre Tänze erfahrbar machen. Freude, Geselligkeit und die Neugier auf den jeweils Anderen verbinden an diesem Abend unterschiedliche Nationalitäten und ihre eigentümlichen Rhythmen und Varianten. Das reicht von Cepki, einem Salsa ähnlichen Rhythmus aus Ostanatolien, über uruguayischen Trambul, zum Argentinischen Tango, der griechischen Zeybek, bis zum Berliner Freestyle, Streetdance und Breakdance. Getanzte Brückenschläge in alle Welt, denn beim Tanzen verstehen sich die Menschen auch ohne die jeweilige Sprache zu beherrschen. Die über zwanzig mitwirkenden Tänzer und Musiker sind überwiegend professionelle Künstler aus verschiedenen Ländern der Welt, die in Berlin eine Heimat gefunden, aber die eigene Identität darüber nicht vergessen haben. Im Anschluss bietet sich die Gelegenheit, sich von der Tanzfreude anstecken zu lassen zu europäischer und orientalischer Musik. Für weitere Informationen: Ünal Isbeceren NFJ-Leitung Mehmet Ballikaya |
#1767
|
|||
|
|||
![]() HEPSİ BU KADAR
Değişen ben değilim, dönüşen savaş Yaşlanmakla ıslanmak, aynı şey Bir yağmurun gölgesinde ihtiyarlamak Şimdi ölüm bile yetmiyor acılarımızı tartmaya Dostlar alıngan bir sahil pinekliyolar Bir merhabayı bıçaklar gibi artık, selamlaşmalar Değişen ben değilim, dönüşen savaş Artık zaman bile yetmiyor yaşadığımızı sanmaya Yinede ışıklar bu kenti güzelmiş gibi gösteriyor geceleri Geceler, yani Ahmet haşimin kafiyeleri Seni aklıma düşüren yer çekimi değil, yalancı yıldızlar Öyle uzaksınki, üflesem soğuyacaksın sarılsam okyanus Bir aşka yetecek kadar ve anımsatacak kadar sebebsiz bir ölüme Acılarımız ve kafiyelerimiz var İşte hepsi bu kadar. YILMAZ ERDOĞAN |
#1768
|
|||
|
|||
![]() BASKALAS AN ASK
adini anmak güzeldi dost agizlarda sana dair cümlelerin islatilmasi.. adini anmak.. yüksek sesle, kimsesiz gecelerin düssel avuntularina sirt çevirip senden söz açmak.. biraz gülünç, biraz sitemkar.. güzeldi... adinin türkçedeki yankisi özeldi... Seninle yogurt yemek, kendi Kanlicanli, sülalesi Kandilli yogurtcunun mekaninda.. Denize amors durup, yüzüne cepheden bakmak günesli bir mavilikle.... güzeldi.. ipe sapa konuslanmaz bahanelerle elini tutmak, yüzünde yüz yillik bir hasreti gidermek güzeldi... Güzeldi"li geçmis zamanlari düsünüyorum simdi... Cümlelerimiz öznesiz.. Umursayan yok Kanlica"daki yogurdu... Ve esikteki öpücük, tarih bilinci olmayan bir askin mührüdür artik..... yilmaz erdogan |
#1769
|
|||
|
|||
![]() GÜLÜSÜN
gülüsünde bir mana var saklayamazsin sarilisinda ne düsler ne düsükler sakinamazsin ayni yollari, kimsesiz mekanlari birlikte özleme hasreti.. yalnizligimin dert ortagi gastrit.. gülüsünde bir mana var saklayamazsin bütün iç savaslarda rehin alindi bu yürek kandiramazsin hangi çekilisin büyük ikramiyesi bu, en uzak sevismelerin yeni yetme utanci lakin ask biraz da utanmaktir yasamaktan.... sakinamazsin... yeni yetmelik isine gelince o zaten hepimizin gizli öznesi Türkçe"de var bazi dillerde yok gülüsünde bir mana var saklayamazsin kime niyet kime felaket bu ask anlayamazsin ödümüz patliyor aci çekmekten oysa biraz da acidir askin mayasi.... kaçinamazsin.. gülüsündeki manayi saklayamazsin tutunacak verimiz yok resmi tutanaklarda gülüsünde bin yillik hasret var saklayamazsin ......................................... bu yazik karsilasmanin alnimiza çakiliyor anafikri: aska cesaretimiz yoksa baska zaman görüsürüz! |
#1770
|
|||
|
|||
![]() BEYOGLU"NDAN
DOLMABAHÇE"YE TASINAN BIR ARALIK AKSAMI Sus pus olmus, puslu bir Istanbul muydu yüzün, yoksa çok bildik hüzünler mi tasinmisti yüzüne Dolmabahçe"de, çay tadinda.... Divit ucuyla yazilmis bir askin sureti vardi avuçlarinda, tarih bir baska iklimin kivamini gösteriyordu. Ben rehnedilmis yelkovan gibi... hani akrep"i seven ama yüregi takvim yokuslarinda.... Sinemada elinin elimde terleyisinin bir anlami olmali, sesinin sesimde yankilanmasinin.. sanki perdedekine üzülmüs ya da sevinmissin de tesadüfen akmis yüzün içime.. Yalan! Sen perdeye bakiyorsun, fikrin benim seyir defterimde.. ve ben amerikanca bir filmi kürtçe seyrediyorum... Kadin, Beyoglu"nun bir kis aksaminda, üstündeki deri montun sahibine küs, soguklugundan muzdarip yürüyordu.. Adam da.. Yürümek hiçbir seyi çözmüyordu, bazi Aralik aksamlarinda... Parmaginda yarali bir öyküyü tasiyordu adam.. Kadinin yüzünde bir hüzün... Hüzünlü aralik aksaminda bir yüzük... Yüzügün yüzünde dünya güzeli bir kadinin kehaneti.. .. Sogugun ve karanligin vehameti! Hayati, bir baskasinin pantolunu gibi, küçültülmüs, daraltilmis.. Ilk sahibinin o pantolonla yasadigi seyler, yani pantolonu pantolon yapan anilar, bazi ilkbahar bereleri yüzünden yapilan yamalar, ter tüketen yazlar... Hepsi daraltilmis.. Yasananlara bir beden büyük geliyor artik hayat! Bir aski paylasmak için çok geç, bir paylasima asik olmak içinse erken.. Beni sevda yerimden vurdu yine zaman.. Simdi sana söylenecek tek cümle: Bende sana yetecek kadar ben kalmadi... Yilmaz Erdogan |