Vaybee!
  |   Mitglied werden   |   Hilfe   |   Login
 
Sie sind hier: Startseite > Vaybee! Forum > Gesellschaft & Soziales


Hilfe Kalender Heutige Beiträge

Antwort
 
Themen-Optionen Thema durchsuchen
  #23491  
Alt 02.09.2005, 15:18
eniskaya
 
Beiträge: n/a
Standard wie du meinst

hab noch viel Spaßß mit deinem Religionsverständnisss
  #23492  
Alt 02.09.2005, 15:51
Benutzerbild von cd2000
cd2000 cd2000 ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard danke für dein verständniss o.T.

ohne Text
  #23493  
Alt 02.09.2005, 16:39
Benutzerbild von xp0mpalanejatx
xp0mpalanejatx xp0mpalanejatx ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard Hislam değil İslam @@@@@@@@@@@@@@@@@q

*İslam özel isim değildir; kök olarak teslimiyet/iman/barış anlamına gelir. Bütün peygamberler ve elçiler tarafından iletilen ilahî sistemi Allah bu kelimeyle tanımlar (5:111; 10:72; 98:5). Sistem İbrahim�le yeni bir aşamaya ulaşmıştır (4:125; 22:78).
*teslimiyet yalnızca Allah�adır (2:112,131; 4:125; 6:71; 22:34; 40:66).
*İslam doğa ile uyumlu evrensel ilkeler sistemidir (3:83; 33:30; 35:43).
*iman yalnızca öznel deneyimlere değil nesnel kanıtlara da dayanmalıdır (3:86; 2:111; 21:24; 74:30).
*genel kabulleri kanıtlamak ve duygulara değil aklın ölçüsüne vurmak gerekir (17:36; 4:174; 8:42; 10:100; 11:17; 74:30-31).
*bilgi ve eğitim alıp öğrenmek önemlidir (35:28; 4:162; 9:122; 22:54; 27:40; 29:44,49).
*insanın yeryüzündeki evrimini bilimsel olarak araştırmak gerekir (29:20).
*Allah ile insanın arasına din adamları ya da başkaları giremez (2:48; 9:31-34).
*dinden çıkar sağlamak yasaktır (9:34; 2:41,79,174; 5:44; 9:9).
*insanın özgür ve sorumlu davranması ve yetkisiz yetkililere itiraz etmesi gerekir (6:164).
*düşünceyi açıklamak özgür olmalıdır (2:256; 18:29; 10:99; 88:21-22).
*yöneticiler inananları temsil eder; inananlar işleri kendi aralarında görüşür (42:38; 5:12).
*yönetime bütün vatandaşların katılmasını sağlayan demokrasi övgüye layıktır (58:11).
*rüşvet yasaktır; çıkar gruplarının ve şirketlerin yönetimde tekel olması önlenmelidir (2:188).
*yönetici seçiminde ehliyet ve adalet ilkeleri gözetilmelidir (4:58).
*adalet herkesindir, hiçbir ırk ya da etnisiteyi kayırmaz (5:8).
*yönetim ya da bireylerce hakkı yenen herkes telafi isteminde bulunabilir (4:148).
*sosyal yardım, ekonomik özgürlük ve zenginliğin paylaşılması gerekir (2:215, 59:7).
*yaşama hakkı son derece önemlidir (5:32).
*bir toplumun niteliği kendisini oluşturan üyelerin niteliğine bağlıdır (13:11).
*kişinin özel yaşamı saygı görmelidir (49:12).
*sanığın suçsuz sayılma hakkı vardır (49:12).
*tanıklık edecek olanlar korunmalıdır (2:282).
*suçsuz kimselere başkasının cezası yüklenemez (53:38).
*kişilerin malvarlığı güvence altında olmalıdır (2:85,188; 4:29; ancak �24:29; 59:6-7�deki durumlar istisnadır).
*üretmeyen ekonomiden uzak durmak gerekir (2:275; 5:90; 3:130).
*yoksullara bakmak ve yardım etmek gerekir (6:141; 7:156).
*insanlar ırk ve cins eşitliğini gözeterek birleşmelidir (49:13).
*kadınlar saygı değerdir; erkeklere hukuken eşittir (3:195; 4:124; 16:97).
*bilincin önemi büyüktür (5:90).
*bütün ulusların birbiryle barışması gerekir (2:62; 2:135-136, 208).
*dünya bütün insanların evidir; göç herkesin hakkıdır (4:97-98).
*saldırganları caydırıp barışı sürdürmek gerekir (60:8,9; 8:60).
*hukukta denklik altın değerinde bir kuraldır; suçu kim işlerse cezayı çeker. Ama bazan bağışlamak ta iyidir (42:20; 7:33).
*hakkı yenenlere ve baskı görenelere arka çıkmak gerekir (4:75).
*insanlara doğruluk ve güzel ahlakta yarışmak yakışır (16:90)
*insanları barış, dürüstlük ve nezaket gibi iyi şeylere özendirip kötülükten caydırmak esastır (3:110)
*ahlak değer yargıları yüksek tutulmalıdır (25:63-76; 31:12-20; 23:1-11).
*doğal çevreyle uyum içinde yaşamak insanların gömrevidir (30:41).
*Allah�ın onayladığı tek yasa/istem, İslamdır (3:19,85).

Sonuç olarak, İslam yani teslimiyet ve barış denen ilahî sistemin yerini almak üzere ulema tarafından hadis, Sünnet ve mezhep kuralları üretilerek bizim Hislam dediğimiz bir din uydurulmuş durumda. Öyle bir çarpıtma ki bunun derinliği ve genişliği insanın hayal gücüne dahi sığamaz
  #23494  
Alt 02.09.2005, 16:44
Benutzerbild von xp0mpalanejatx
xp0mpalanejatx xp0mpalanejatx ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard HADiS ise TÜKÜR ve AT CÖPE !!!!

Bu, büyüklerden biridir ve insanlara uyarıdır. Artık isteyen ilerler isteyen geri kalır. (74:36-37).

Muhammed peygamber öldükten sonra şeytanî bir gelişme oldu. Erkek din uleması, Kuran�ın öğretilerine doğrudan aykırı bir şekilde, dini yalnızca Allah�a özgülemeyi bırakıp şu �kutsal� ortaklığa özgülediler:

*Allah +
*Muhammed +
*Muhammed�in arkadaşları +
*Muhammed�in arkadaşlarının arkadasları +
*Mezheb kurucuları +
*Mezheblerin sonraki önderleri +
*Belli bir mezhebin ilk uleması +
*Belli bir mezhebin son uleması; vb, vb.

Bu ortaklık Muhammed�in sözleri sayılan �hadis�leri, Muhammed�in yaptıkları sayılan �Sünnet�i, bazı seçkin eski ulemanın ortaklaşa hükmü sayılan �icmay�ı ve onların her birine ait ictihadlardan oluşan �şeriat�ı üretti ve sonuçta Muhammed�in bu dünyadan ayrılışını izleyen yaklaşık otuz yıl içinde birbirine düşman bir sürü mezhep ortaya çıkardı. (6:159; 23:52-56). Ortaçağa ait Arap/Hristiyan/Yahudi kültürlerinin bu bileşkesi, son peygamberin ilettiği din gûya bu imiş gibi, insanlara Allah�ın kuşkudan arınmış dini diye sunuldu. Oysa gerçekte Allah�ın insanlara seslenme aracı olarak Muhammed�e indirdiği son ve geçerli tek ileti Kutsal Kuran idi; orada şöyle deniyordu:

Onu sana Biz okuyacağız. Bizim okumamızı izle. Sonra açıklamak ta Bizim işimiz. (75:18-19)

İslamın kutsal kitabının yorum ve çevirisi diye ortaya konan bilgisiz, hoşgörüsüz, kadın düşmanı, çağdışı ve hurafelere dayalı uygulamalar ne yazık ki yüzyıllarca katlanarak birikti. Şimdi artık o beşeri kuruntu ve gelenek katmanlarını ilahî kitabın sırtından koparıp atmanın ve Kuran�daki gerçek iletiyi insanlara yeniden tanıtmanın zamanıdır. (6:21; 7:29; 9:31; 16:52; 39:2, 11, 14; 40:14,65; 42:21; 45.17; 74:1-56; 98:5).

Son derece zalim bir din devletinin güdümünde pek çok insan bizim Hislam dediğimiz sistemi kurma işine soyundu. Allah�ın kitabından hibir şey alıp edinmiyor ve ona asla katılmıyorlardı ama hadis sayesinde bidatın, hurafenin, uydurmanın ve çarpıtmanın kapıları sonuna kadar açıktı. Buhara�dan bir adam çıkıp kulaktan dolma söylentileri Muhammed peygamberden iki yüz yılı aşkın bir süre sonra toplamaya başladığında dinî bidat ve iptallere son derece uygun bir coğraya ve toplum yapısı vardı. O insanların kendileri ve ana babaları mezheb savaşlarına ve kıyımlara katılmışlardı. Dinsiz, Hristiyan ve Yahudi pek çok kişi kuşkulu nedenlerle İslama girmişti ve çoğu, yeni dini özümsemeden, eski kültürünü ve dinden beklediğini İslama taşımayı yeğlemişti. Seçkinler kendi dinî duruşlarını haklı gösterip kabul ettirmek amacıyla dinî, kültürel ve politik görüşlerine ait uygulamaları bu yeni hadis, sünnet, yorum ve fetva modası sayesinde bol bol pazarladılar. Ayrıca, (vahyin nedenleri hakkında) esbab-ı nüzul denen sayısız öyküler uydurdular; her ayetin neden indirildiğini açıklıyormuş gibi yapıp ilahî iletinin anlamını çarpıttılar ya da kapsamını daralttılar. Belli bir din, kültür, kabile, mezheb, tarikat ya da hükümdarı yüceltmek için kelimeleri yerlerinden oynattılar. Erkek hepbanacılar, sürekli yalnızlar ve kadın düşmanları bu yozlaştırma hareketini ustaca kullandılar. Kulaktan dolma söylentiler Muhammed�in sözleri ve edimleri olup çıktı ve onun ilah edinilen sahabeleri bölüp parçalamada, kültürel eritmede, hattâ ticarî tanıtımda güçlü birer araç ya da Truva Atı oldular. Özetle, Kuran dışlandı; ilahî ileti fena halde çarpıtıldı.

Muhammed�e ait olduğu öne sürülen binlerce hadis onun ölümünden hemen sonra uydurulmaya başlandı, ikiyüz yıl sonra devşirildi ve yüzyıllar sonra �sahih� hadisler adı altında kitaplaştırıldı.

Amaçları şöyle sıralanabilir:

*bir mezhebin öğretilerini bir başkasına yeğlemek (abdesti bozan nedenler, yasak olan deniz gıdaları);
*isyancıları etkisiz kılmak için hükümdarın yetke ve uygulamlarını övmek ya da haklı göstermek (Mehdi ve Deccal);
*bir kabile ya da hanedanın çıkarlarını gözetmek (Muhammed�in ailesine karşı Kureyş);
*cinsel istismarı ve kadın düşmanlığını haklı göstermek (Ayşe�nin yaşını küçük göstermek, kadınların namazına engel olmak);
*dehşet, baskı ve diktayı haklı göstermek (Ureyne ve Ukeyle halkını işkenceden geçirmek, Medine�deki Yahudi halkı yok etmek, şiirle eleştiri yapan bir kadın ozanı öldürmek);
*ibadete ibadet, dindarlığa dindarlık eklemek (nafile namazlar);
*hurafeleri diriltmek (büyücülük yapmak, Kabe�nin yanındaki kara taşa tapınmak);
*bazı nesne ve edimleri yasaklamak (hayvan ve insan resmi yapmak, müzik aleti çalmak, satranç);
*Yahudi ve Hristiyanların inanç ve uygulamalarını İslama sokmak (taşla öldürmek, sünnet etmek, başörtüsünü dayatmak, inzivaya çekilmek, tesbih çekmek);
*İslamdan önceki Mekke�de yaygın olan inanç ve uygulamaları yeniden yaşama geçirmek (şefaat, kölelik, aşiret tutkusu, kadın düşmanlığı)
*halkı hoşlandıran öyküler uydurmak (�miraç�ta göklere çıkıp namaz pazarlığı yapmak);
*Muhammed�i ilahlaştırıp öteki peygamberlerin üstüne çıkarmak (ayın parçalanması dahil bir sürü mucize)
*tektanrıcılara karşı hadis kullanmak (Yalnızca Kuran diyenleri suçlamak); ve hattâ
*bir çiftliğin ürünlerini tanıtmak (Ajwa kasabasında yetişen hurmaların üstünlüğü)

Anılan bu amaçlara ek olarak Kuran�daki �muğlak� kelime ve ifadeleri açıklamak ya da hadislere aykırı ayetleri çarpıtıp uyarlamak ya da Kuran dışı eften püften bilgiler sunmak için de bir sürü hadis uyduruldu (Sakar, 2:187; 8:35...)
  #23495  
Alt 02.09.2005, 18:23
Benutzerbild von tavsan
tavsan tavsan ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard Cumhuriyet Bayrami

Kandil Gecisine önem vermiyorsunuz ama Cumhuriyet Bayramlarina önem veriyorsunuz.

Kuranin hangi Ayetinde Cumhuriyet Bayrami ve sunu anma günleri yaziyor.

Cumhuriyet günlerine verdiginiz önemi Evrenin Nuruylan dolu olan bir Peygamberin mübarek günlerine veremiyorsunuz.

Kuranda Laik lik Cumhuriyet cilik Türk cülük diye kelimelerde gecmiyor.
  #23496  
Alt 02.09.2005, 18:26
Benutzerbild von tavsan
tavsan tavsan ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard Hayatinda Kac Rakat Namaz Kildin? o.T.

ohne Text
  #23497  
Alt 02.09.2005, 18:34
Benutzerbild von tavsan
tavsan tavsan ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard Kaddafi Türkiye

Vehbi HORASANLI
Farz namazda riya olmaz

Son gemi seferlerinde yolum sık sık Arap ülkelerine düştü. Mısır, Fas ve Libya’ya birkaç defa gittim. Dikkatimi çeken en önemli olay Arapların namaz konusundaki hassasiyetleri idi. Ezan saatlerinde devlet televizyonları ve radyolar yayını keserek ezanı veriyorlardı. Halbuki bu ülkelerin hükümetleri dindar falan değildir. Hatta dindar insanlara göz açtırmayacak kadar baskı rejimini kurmuşlardır. Fakat namaz deyince “akan sular duruyor” ve insanlar ya cami ve mescitlere ya da işyerlerindeki seccadelerine koşuyorlar. Bir tek İran ve Türkiye gibi Müslüman ülkelerde namaza gerekli ihtimam gösterilmemektedir. Çevremdeki insanların en fazla % 10’u namaz kılmaktadır. Bu oran biraz doğuya doğru gittikçe % 20’lere yükselmektedir. Halbuki “dinin direği” olan namaz Müslümanın üzerine zimmettir. Yani eda etmedikçe bir nevî hırsızlık yapılmış olur. Allah’ın bize verdiği hayat, vücud ve sağlık gibi nimetlere karşı nankörlüktür. Halkımızın farz olan namazları ihmal etmesini ciddî olarak ele almak ve kendimizi de biraz sorgulamak zorundayız.

Herşeyden önce farzları yerine getirirken riya yapmış olmayız. Bazı insanlar farz namazı açıktan kılmayı riya yani halka karşı gösteriş olarak görmektedir. Halbuki bu görüş çok yanlıştır. Zira farz namazda riya olmaz. Yukarıda anlattığım vechile böyle farzların ihmal edildiği bir zamanda namazları gizlemeden kılmak önemlidir. Çoğu insan namazın hak olduğunu ve tembelliği yüzünden bu farzı yerine getiremediğini söyleyecektir. Onlara niçin namaz kılmıyorsun demek yerine “Ben namaza gidiyorum” demek bir Müslümanın yapması gereken davranışlardan birisidir. Zira “emr-i bi’l-ma’ruf, nehy-i ani’l-münker” insanın üzerine önemli bir vazifedir.

Elbette iman herşeyden üstündür. Fakat namaz imandan sonra gelir. Hesap gününde namazı halledenler diğer konulardan kolaylıkla geçebilirler. Bediüzzaman, günümüzün heyecanlı ve hırslı insanlarına “Ferâizi kılan, kebâiri terk eden kurtulur” diyerek namazın önemini çok veciz bir şekilde anlatmaya çalışmıştır.

Hâl lisanını kullanarak namazın önemini telkin etmek, söz ile söylemekten çok daha fazla etkilidir. Babalar çoklukla kal lisanını seçmekte, biraz da sopa lisanı ile konuşmaya çalışmaktadır. Halbuki bu tarz yaklaşım ters tepkiye neden olmaktadır. Biz babalar yavrularımızın dünyevî gelecekleri için o kadar çırpınıp durduğumuz halde ne için ebedî yurtları için çalışmayız, düşünmek lâzımdır. Hediye, sevgi veya para ne gerekiyorsa onu kullanıp çocuklarımızın namaz kılma alışkanlıklarını kazanmasına yardımcı olmalıyız. Zaten bir kere alıştılarmı biz istesek de bırakmazlar.

Eğer çocuğumuz çalıştığı işyerinde namaz kıldığı için rahatsız ediliyor ise ona her türlü maddî ve mânevî desteği göstereceğimizi belli etmemiz gerekir. Ben askerî okulda okurken namaz konusunda gerekli desteği alamadım. Bir çok arkadaşıma da “Aman namazını kılma okuldan atılırsın” gibi yanlış telkinler yapıldı. Halbuki “Evlâdım korkma, okuldan atsalar bile rızkımızı veren Allah’tır, daha iyisini buluruz” diye telkin edilmesi gerekirdi.

İşte yukarıda bir kısmını saydığımız nedenler % 10-20 oranında namaz kılmamızın nedenleridir. Buna daha bir çok sebebi de ilâve edebiliriz. Fakat “Hastalığın teşhisi, tedavinin yarısıdır” özdeyişinde olduğu gibi namaz konusundaki kötü durumumuzu bilmek zorundayız. “Efendim biz Türklerin imanı sağlamdır” diyerek bu ayıbımızı örtmeye çalışmak ne derece akılcılıktır. Sakın ülkemizde yıllardır devam eden ekonomik krizin bir nedeni bu namazı terkederek dünyaya hırsla bağlanmak olmasın. Dünyevî makamlar için kırk takla atarken, insanın miracı olan namazdan geri durmak hiç akıl kârı mıdır? Asıl o yüksek makamı kaçırıyor olmayalım sakın. Halbuki insanın Allah ile kurabileceği en büyük yakınlık ancak namaz ile mümkündür, vesselâm...


23.08.2003
  #23498  
Alt 02.09.2005, 18:51
Benutzerbild von tavsan
tavsan tavsan ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard Hacca Gitmeye Ne Lüzüm Var

Dini inançları bozmak için dört koldan saldırıya geçilmiştir. Her gün yeni bir şey çıkarılarak itikadımız, amelimiz zedeleniyor. “Hayzlı iken Kur’an okunur, oruç tutulur” gibi, dört delile (Kitaba, sünnete, icmaya ve kıyasa) aykırı fikirler üretilirken, şimdi de, mevsimi yaklaştığı için hac ibadeti bozulmaya çalışılıyor. Türk milleti fakir olduğu için hacca gitmemesi gerekirmiş. Çünkü dinimiz israfı yasaklıyormuş. Acaba bu sözlerinde samimiyet eseri var mıdır? Samimi isen, niye Bodruma, Avrupa’ya, Amerika’ya eğlenmeye gidiyorsun? Niye yoksulları gözetmeyip de, festivaller peşinde koşuyor, yılbaşı eğlenceleri tertip ediyor, devrilen çamlar altında, şarap fıçılarını boşaltıyor ve sabaha kadar kumar oynuyorsun?



Haccı engellemekle yoksulluk önlenemez. Peygamber efendimiz, yoksulluğu önlemenin yolunu bildirmiş, (Zenginlerin zekatı, fakirlere kâfi gelmeseydi, Allahü teâlâ fakirlerin rızkını başka yollardan verirdi. Aç kalan fakir varsa, zenginlerin zulmü yüzündendir) buyurmuştur. Demek ki zenginler zekatını yerli yerince verse, haccı engellemeye lüzum kalmayacak ve aç kalan fakir de bulunmayacaktır.



Emekli vaiz adı altında bir başkası da, (Diyanet fikir üretemiyor) diyerek, dinimizi bozmaya çalışıyor. (İslam dünyası aklını kullanmalı, yüzyıllardan beri, paslanan, çürüyen ve işlevini yitiren o akıldışı kilitleri söküp atmalı) diyor. Paslanan, çürüyen ne diye merak ettik. Baktık ki, bunlar, dinimizin, hac, kurban, tesettür gibi emirleri imiş. (Hacca gidecekler, kurban kesecekler, evsizlere, yoksullara yardım etmeli) diyor. Dini kuralları koyan Allah’tır. Allah toplumda yoksulların olacağını bilmiyor muydu? (Bir toplumda yoksul varken, hacca gidilmez, kurban kesilmez) diyemez miydi? Demediğine göre, kurban derilerine sahip çıkma hevesi gibi, kurbanın kendisine de, hac paralarına da sahip çıkmak mı istiyor?



Bu iş olmayınca da, (Hani islamiyet akıl diniydi? Niye aklını kullanmıyorsun? Akıl yolunu seçerek kurban ve hac paralarını niye yoksullara vermiyorsun) diyor. Felsefecileri ve sapık fırkalardan mutezileyi övüyor. (Farabi, İbni Sina, İbni Rüşt gibi düşünürler, İslamlığı hep aklın ve yaşanan dünyanın, insansal gereklerin aynasına tutarak değerlendirdiler. O dönemlerin ürünü olan Mutezile, inançta yazgıcılığı (kaderciliği) reddederek, İslamın akılsal yol ve yöntemlerle kurumlaşmasına çalıştı) diyerek kaderi de inkâr ediyor. Kader, Allah’ın insanların başlarına gelecek işleri bilmesi ve bu bilgisinin bir kitaba [levh-i mahfuza) yazılması demektir. Kur’an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:

(Allah, onların işlediklerini ve işleyeceklerini bilir.) [Bekara 255]



(Allah her canlının durduğu yeri ve sonunda bırakılacağı mekanı bilir. Hepsi açık bir kitapta [levh-i mahfuzda] dır.) [Hud 6]



(Yaptıkları küçük büyük her şey, satır satır kitaplarda yazılmıştır.) [Kamer 52, 53]



Bu ve benzeri birçok âyet vardır. Ama inanan kim? Adam, hep Kur’an Kur’an der ama ya Kur’ana inanmaz veya onu istediği gibi yorumlar.



(İmam-ı Gazali"nin kilitlediği akıl kapısını açmak gerekir) diyerek de, nakli esas alan âlimlere dil uzatıyor. Emekli vaizin aklı var da, imam-ı Gazali veya öteki âlimlerin aklı yok mu idi? Adam, (Benim düşüncemde olan akıllı, benim gibi düşünmeyen akılsızdır) demek istiyor.



(Örtünme Kur’anda bir dönemin, bir olayın zorunluluğu olarak vardır. Ama günümüzde o zorunluluklar birtakım yasal ve yaşamsal önlemlerle, gereklerle başkalaşmıştır. O halde herkes Avrupalı gibi giyinmelidir) diyerek tesettüre de dil uzatıyor.
  #23499  
Alt 02.09.2005, 21:18
unknown
 
Beiträge: n/a
Standard Kuran Yezide lanette oku demiyor!

Was bedeutet dass im Rükehrschluss? Dass Du an Yezit als Deinen Wegweiser auf Deinem fortschreitenden Weg deines Glaubens festhälst Taliban ;-)) ??

Kimi sevmek daha dogrudur sence, Ehlibeyt"i mi yoksa Emevi Yeziti mi? ;-)) Karar Senin. Sevmek demek onlarin yasantilarini ve din algilayislarini bir magara maymununu gibi, Senin gözünde bedüüzaman, benim de gözümde kiro bir düdügü-zaman örnegin kopyalamak degildir. Zurnanin zirt ettigi deligi görüyormusun? ;-))
  #23500  
Alt 02.09.2005, 21:26
unknown
 
Beiträge: n/a
Standard Eger mezhepci mukallitlerin dedigi gibi

bir ölüyü (peygamber de olsa) selamlayarak ve elinde tespih ile magandalik yaparak kildigimi soruyorsan????? Sana cevabim: 3 kere. ama bin kere de pismanin bu namazi kildigima......

Diger namazlara gelince, o Allah ile benim aramdaki meseledir. Hanefi mezhepinin alasida gelse ona s...ktir calardim. Bu soruyu Allah"tan baska kimseye sordurtmam. Hele hele götü boklu, dokuz yasindaki bir kiz coguna "erkek gözü" ile bakan tecavüzcü hocalarin agizlarina bile aldirtmam. Anlatabiliyormuyum? Kac kere namazin kilinmasini sormayacaktin? Bu namazlarin kac kere kabul edilecegini soracaksin, kendinede, bana ve diger insanliga. Ama bu soruyu sormak kimsenin haddine düsmez. ALLAH"IN "KANUN BEKCILERINE" IHTIYACI YOK"!!!!!! Böyle bir ihtiyac ancak mayasi bozuk düsüncesi sapik, icinin karasi disina vurmus mahluklarin mezheplerinde olur. $emsi kamel mezhepi örnegin ;-)
Antwort



Forumregeln
Es ist Ihnen nicht erlaubt, neue Themen zu verfassen.
Es ist Ihnen nicht erlaubt, auf Beiträge zu antworten.
Es ist Ihnen nicht erlaubt, Anhänge anzufügen.
Es ist Ihnen nicht erlaubt, Ihre Beiträge zu bearbeiten.

vB Code ist An.
Smileys sind An.
[IMG] Code ist An.
HTML-Code ist Aus.
Gehe zu