Vaybee!
  |   Mitglied werden   |   Hilfe   |   Login
 
Sie sind hier: Startseite > Vaybee! Forum > Gesellschaft & Soziales


Hilfe Kalender Heutige Beiträge

Antwort
 
Themen-Optionen Thema durchsuchen
  #21501  
Alt 10.07.2005, 22:23
eniskaya
 
Beiträge: n/a
Standard Nein du hast nicht verstanden

was überhaupt Gott ist...

Gott macht nicht etwa den Paradies um selber reinzugehen oder so... weil das dann nicht Gott sein kann...

Den Gott ist UNEDNLICH... hat keine Anfang und kein ENDE.... es ist das System selber.. und wir sind ein Teil von Gott.... du kannst den Cosmos als Schatten von Gott sehen....

Dann erübrigt auch deine Vorstellung das Gott in eine Form gekwetscht und ins Pardies gebracht wird....
  #21502  
Alt 11.07.2005, 11:54
unknown
 
Beiträge: n/a
Standard Aufgabe

ist es nicht uunsere aufgabe jeden menschen über den islam zu informieren und als vorbildlicher moslem aufzutreten damit die typischen klisches mal vergessen werden.
niemand sollte behaupten er könne es nicht oder
manche meinen sogar wort wörtlich:
"dünyayi kurtarmak sanami kaldi"
vile tropfen werden zu einem see
die hauptsache ist das jeder seine aufgabe erfüllt
  #21503  
Alt 11.07.2005, 12:10
eniskaya
 
Beiträge: n/a
Standard Und was bitte schön ist diese Aufgabe

Isnanin dünyada yasama gayesi nedir ????

Warum gibt es den Menschen... ???

Was sagt dein Religion dazu... den einen Grund muss es doch haben...
  #21504  
Alt 11.07.2005, 12:24
eniskaya
 
Beiträge: n/a
Standard Din, komplike bir "Sistem"dir! Mühim

Din, komplike bir "Sistem"dir!

Mühim olan, verilen sifreleri cözebilmektir!

Zamanüstü Bilgi Kitabı olan Kuran"daki sir, "Biz, size herseyi MISALLERLE anlattik!" uyarisindadir!

Kuran"da anlatilanlar, -acik hükümler ötesinde- tümüyle semboller, MECAZLARDIR!

Allah kelimesini degil; Allah İsmiyle ISARET Edilen cümlesini beyninize kaziyarak düsünmeye calisin!

Din(SİSTEM), Kendini arayanlara teblig edilmidtir.

Seriat, ""SİSTEM""dir. Hakikat ise SİSTEM"İN UYGULANMASI"DIR

-----------------------------

Eger DININI sorgulamayan ve Allahin ne oldugunu aramaya cikmayan bir insan MÜMIN olamaz ki... HZ. Muhammedin ilk yaptigida bu olmustur... yani Allahi aramaya koyulurken, magarada Vahyiiyle karsilasti.... yani SISTEMIN SESLENISINI DUYDU....

Anlayanlar icin ögüt var... ama karaborsa ve Amatör DINCILERE diyecegimiz yok tabi
  #21505  
Alt 11.07.2005, 14:18
unknown
 
Beiträge: n/a
Standard misafir defteri...

ikiniz biribirinize duygulariniza acarsananiz bunu misafir defterine yapin.. bu bir.. bunu niye söylüyorum anlicaksiniz... roman karekter ispatlama komplexinden bahs ediyor.. buda bana öyle geldi.. eyerki varsa bir insana karsi sahsi bir fikrin ve hissin bunu 4 göz arasinda yaparsin..
ikincisi ... ne köy nede kasaba olur bunlardan.. yada ne bileyim buna benzer laflar etmmissiniz .. cok ayip ettiniz.. forum ne demektir bu kelimeyi tartisalim ilk basta istiyorsananiz .. ama zannederim ki siz bu kelimenin ne anlama geldigini hepimizden iyi bilirsiniz cünki siz belki bizlerden fazla okudunuz.. ama belkide daha az.. kim bilir.. forum demek: karsidaki insanin beynine kendi fikrini yerlestirmeye calismak anlamina gelmez.. cünki cogunuz bunu denediniz... ister küfür olsun olmasin bu olduktan sonra SAYGISIZLIKTIR ... cogu zaman okudugum yazilara cevab bile yazamadim cünki insanlari oooo kadar cok baski altina almaya calisildiki .. BU BIZIM GENCLIK olamaz dedim.. forum demek karsilikli bir fikir alis verisidir.... sen söylersin.. ben bunun icin ne düsündügümü yazarim... falan filan.. ne demek istedigimi anladiniz umarim... kusura bakmayin bende belki haddimi astim.. ama "komplex" kelimesi ve "ne köy ne kasaba" kelimesi birazcik morelimi bozdu... ve sunuda söyliyeyim son olarak..

hic bir insanin zorla .. yada asice karsidaki insa kendi fikrini kabul ettirme hakkina sahib deyildir... din bir yana .... INSANCA KANUNLAR ...

aff buyrun... yine diyorum.. bize sundugunuz icin duygularinizi cevab veriyorum..
  #21506  
Alt 11.07.2005, 14:58
Benutzerbild von roman
roman roman ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard Farklı Bir Bakış!!!

AYŞE ÖNAL

Müslümanlar nasıl bu hale geldiler
Yirmi birinci yüz yılda dünyanın hiç bir başkenti Londra’nın yerini tutmaz. Kıta Avrupa’sında rastlayacağınız ırkçılığın zerresi ile Londra ‘da karşılaşamazsınız. Yeryüzünde ırkçılık bir sorunsa ve insanlık buna bir çare arıyorsa bulunabilmiş en iyi çözüm Londra yaşamıdır.

Geniş beyaz eteklikleri zikzaklı kesilmiş sakalları ile Pakistanlı Müslüman erkekler, simsiyah çadurları ve peçeleri ile Suud kadınlar, belleri açık daracık uzun robları, kocaman çiçekli türbanları ile Afrikalı Müslüman genç kızlar, sarıklı sihler, başları sıfır numara kazınmış Budist rahipler, hicap adı verilen islami üniformaları ile Müslüman kadın polisler şehrin bin kültürlü sokaklarında bin kültürlü restoranlarında kendi dillerinde konuşarak birbirlerini besleyen devasa bir insan buketi gibi yaşarlar.

Kendi ülkesine sığınamamış, kendi ülkesinde karnını doyuramamış huzuru bulamamışların milyon haneli evidir Londra.

Olimpiyat Komitesi 2012 Olimpiyatları için Londra’yı seçtiğini açıklayınca, bu insanlar dünyanın en güzel çok kültürlü başkenti ortak sevincini balonlarla havai fişeklerle biralarla ve dünyanın dört bir yanından alınmış danslarla Trafalgar Square’de kutladılar. Eğer olimpiyatların yapılacağı şehir olmak bir ödülse bunu yeryüzünde Londra’dan daha çok hak eden bir şehir olamazdı. Neden Londra bu ödülü hak ediyordu? Çünkü 11 Eylül’den sonra dünyada sadece Londra’da Müslümanlar kendilerini kötü hissetmediler. Dünyada sadece Londralılar terörle Müslümanlar arasında bağ kurmadılar.

Londra’nın uğradığı saldırıya hastalıklı gerekçeler uydurmak, insanlığın hastalıklı gidişatına yeni acımasız virüsler eklemektir. Londra’nın uğradığı saldırıyı “keh keh keh” diye gülerek lanetlemek ölenlere, ölümden kıl payı kurtulanlara ve bu şehirde inanılmaz bir huzurla yaşayan sonradan olma Londralılara ağır bir hakarettir.

Londra bu saldırıyı ve üstüne uydurulmaya çalışılan gerekçeleri hak etmedi. Çünkü;

-Londra’da azınlık nüfusun dörtte üçü Müslümandır ve İslam dini İslam devletlerinde bile kendisini bu kadar özgür ifade hakkını bulmamıştır. Geçen sene canı İslami kız okulunda okumak istemeyip seküler bir okula devam eden ve burada da değil başını örtmek, özel bir tarikat giysisini dayatan kız mahkeme kararı ile davasını kazanmış ve seküler okula devam etmiştir.

- İstatistiklere göre Britanya’da yaşayan her altı Müslüman’dan biri engellidir. Bu inanılmaz yüksek rakam bize Müslüman sakatların ait oldukları ülkelerde yaşama koşulları bulamadıklarını gösteriyor. Daha ilginç olanı Filistin’de, Afganistan’da, Çeçenistan’da ve Sudan’da büyük ideoloji sakat kalanları çöpe atarken, o bölgelerin savaşlarında sakat kalanlar İngiltere’ye sığınmakta ve Britanya’nın sağlık hizmetlerinden yararlanmaktadır. (Üstelik bu çatışma bölgelerinde uluslararası yardım kuruluşları sakat kalanlar için özel ve güçlü bütçeler sağlamaktadırlar. Ancak bugüne kadar çatışma bölgelerinde sakatlara verilen bütçenin sakatlar için kullanıldığına henüz rastlanmadı. )

- ABD’nin Afganistan savaşı sırasında yakaladığı Müslümanlardan sadece Britanya pasaportu olanlar, hükümet tarafından bir milyon sterlini aşan bir bütçe harcanarak, Guantanamo’dan getirilmiş, hiç birini tutuklamamış, Yusuf, Abdülaziz, Muhammed vs. olan isimlerinin yayınlanmasını yasaklamış ve Bin Ladin’in kreasyonunu andıran giysileri ile görüntülendirilmemişlerdir.

- Polis Guantanamo mazisine sahip vatandaşlarını bu tedbirlerle korurken, İngiltere’nin en saygın kanallarından Channel 4, onların Guantanamo’da işkence görmüş oldukları ifadelerine dayanarak “Siz olsaydınız ne kadar dayanırdınız?” başlığı ile interaktif bir belgesel yayınlanmıştır. Sanıkların anlatımından edindiği işkenceye dair bilgileri gönüllüler üstünde deneyerek işkenceye karşı kamuoyu duyarlılığını yükseltmiştir. Tek bir makalede sanıkların Afganistan’da nasıl yakalandıklarına dair imaya rastlanmamıştır.

Londra bu saldırıları asla hak etmedi ama asıl soru Müslümanlar bu hale nasıl geldiler? Londra polisi saldırıları Britanya vatandaşı Müslüman gençlerin yapmış olduğu kanaatini taşıyor. Ki bu çok mümkün, çünkü çok uzun süredir ısrarla yazdığımız gibi şiddet ilk kez dini bir nedenle bizzat Avrupa vatandaşları eliyle Avrupa’yı tehdit ediyor. İslam Avrupa’da en büyük ikinci din. Entegre olamamış, rövanş almaya hazır bir Müslüman kimliği bütün Avrupa’yı kuşatıyor. İslam’ın önderleri ise toplumsal sorumluluklarını unutmuş görünüyorlar. Bu konuda Avrupa Müslüman topluluğunu kendisi ile yüzleşmeye çağırmak yerine, “Her kötülüğün başı batı” tekerlemesinden güç edinmeye devam ediyorlar.

- Saldırılardan sonra polis ne yaptı dersiniz? Bütün camileri koruma altına aldı. Müslümanlar ertesi gün Cuma namazlarına gittiler, imamlar vaazlarını verdiler.

- Saldırılardan sonra halk ne yaptı dersiniz? Regent Camii İmamı Ahmet El Dubayan’ın cümlelerinden alıyorum. “11 Eylül’den sonra İngiliz komşularımız bizi endişe etmememiz için ellerinde çiçeklerle ziyaret etmiştiler. Aynı desteği şimdi çok daha fazla gördük. Evlerimiz çiçeklerle ve komşularımızın desteği ile donandı.”

Buna rağmen kamuoyundaki genel kanaat Müslümanların el Kaide’yi kısık sesle kınayıp, coşkun bir ruhla desteklediği yönünde. Londra’da terörün vurduğu altı noktadan beşi çiçeklere boğuldu. Müslümanların en çok yaşadığı yaralı Edgware metrosunun önünde ise çiçek sayısı birkaç buketi geçmiyor. Bu bile Müslümanların hassasiyet eşiğinin yükselmesi gerekliliğine çok ciddi bir gerekçe. Kötülüğün altında birlikte kalınıyor. Dünyada insanlığın bir şekilde birlikte yaşamayı bunca büyük bedelden sonra öğrendiği bir şehrin imhasından gizli bir keyif almak sanıyorum ancak insanlık düşmanlarına yakışabilir.



11 Temmuz 2005, Pazartesi
  #21507  
Alt 11.07.2005, 14:59
Benutzerbild von roman
roman roman ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard Farklı Bir Bakış!!!

El Kaide, El Kaide’den daha fazla bir şeydir...
Bütün dünyayı kana boğan, bütün insanları dehşetle ürperten bir örgüt var.

Adı El Kaide...

Yeryüzünde ne kadar istihbarat teşkilatı varsa bu örgütün peşinde, kocaman elektronik kulaklarını dünyaya çevirmiş uydular, uzayın derinliklerinden toprağın altındaki su akıntısının bile resmini çeken hassas aletler bu örgütü yakalamaya çalışıyor.

Ama kimse yakalayamıyor.

Bu örgüt tek başına yeryüzünün bütün istihbarat teşkilatlarından daha güçlü, yeryüzünün bütün casuslarından daha akıllı, sesini ve görüntüsünü uyduların hassas takibinden bile saklayabilecek kadar becerikli, milyonlarca doları, kilolarca bombayı, yüzlerce adamı hiç kimseye hissettirmeden dünyanın dört bir yanında dolaştıracak kadar yetenekli.

En iyi korunan başkentlere bile girip canının istediği gibi insanları öldürebiliyor.

Dünyanın bütün devletlerinden ve istihbarat teşkilatlarından daha güçlü kim olabilir?

İnsanın “uzaylılar” diyesi geliyor.

Ama bunlar uzaylı değil.

Sizce bir tuhaflık yok mu bu tabloda.

Bence var.

Devletler kendi güvenliklerini sağlamak için ordular ve istihbarat teşkilatları kurarken öylesine derin ve öylesine karanlık bir güç yarattılar ki artık o karanlıklardan çıkan hortlakları kendileri de denetleyemez hale geldiler.

Yeryüzündeki bütün devletlerden daha güçlü kim olabilir diye sorarsanız...

Benim verebileceğim cevap, “o devletlerin derinliklerinde dolaşan karanlık alem” olur.

El Kaide bana bir örgüt gibi değil, dünyanın karanlıklarında oluşturulmuş “ortak bir proje” gibi gözüküyor.

Hayalet avcılarının yarattığı bir hayalet gibi.

Bu hayaletin ne olduğunu, kim olduğunu, nasıl yaratıldığını belki de hiç bilemeyeceğiz.

Tam kavrayamadığımız bir amaca hizmet ettikten sonra kendiliğinden ömrünü tamamlayacak belki de.

Bu örgütün kim olduğunu, kim tarafından kurulduğunu bilemiyoruz ama bu örgütün ihtiyaç duyduğu insanları ve gücü nereden bulduğunu biraz olsun biliyoruz.

Beyni karanlıkta kalsa da gövdesini dünyanın öfkeli fakirleri, intikam isteyen ezilmişleri oluşturuyor.

Militanlarının çoğunluğunu, belki de tümünü Müslümanların oluşturduğu bu örgütte, bu militanlar Müslümanlıktan çok fakirliği ve ezilmişliği temsil ediyorlar.

Ulus-devlet prototipi içinde gelişmiş devletler sadece kendi çıkarlarını düşünüp, zenginleşmek için uğraşırlarken, o zenginliğin bedelini ödeyen fakirlerle aynı gezegende yaşadıklarını unuttular.

Şimdi tek başına zenginleşmenin sanıldığı kadar avantajlı olmadığını öğreniyorlar.

Fakir kalabalıklardan oluşan bir umacı onları kendi evlerinde sıkıştırıyor.

O kalabalıkları birisi bilmediğimiz bir amaç için kullanıyor olabilir ama bence asıl önemli olan yeryüzünde kullanılmaya hazır öfkeli fakir yığınlarının bulunması.

Siz zenginlikleri belli noktalarda toplar, o noktaların dışında kalanların kaderiyle ilgilenmezseniz, o kalabalıklar sizin kaderiniz olmaya başlar.

Sanırım zengin ülkeler de bu gerçeği farketmeye başladılar.

Afrika’yı ciddi bir sorun gibi görüp bu talihsiz kıtanın dertlerini çözümleyebilmek için harekete geçmeleri, ulus devlet bencilliğinin herkese ağır bir fatura getirdiğini kavramalarından kaynaklanıyor.

Şimdi Afrika’nın dışındaki fakirliklere de dikkatle bakmaları gerekiyor.

Küreselleşen yeryüzünde ulus-devlet bencilliğine artık yer yok.

O bencillik başka bencillikler ve kanlı intikamlar yaratıyor.

El Kaide, çıktığı karanlıkların derinliklerine çekilip kaybolur bir gün.

Ama milyarlarca fakirin içine girip kaybolabileceği bir yer yok yeryüzünde.

O fakirler olduğu sürece kimse de kendi zenginliğinin tadını çıkaramaz artık.

Ulus-devlet bencilliği zenginlik yaratmayı becerdi.

Ama mutluluk yaratmayı beceremediği ortada.

İnsanlar dünyanın bir bütün olduğunu anlamayı reddedip kendi toplumlarının zenginliği için uğraştıkça da mutluluk değil felaket olacak yeryüzünde.

Yeni çağa yeni bir anlayış gerekiyor.

Bunu, El Kaide gibi örgütlerin yarattığı vahşetle titremeye ihtiyaç duymadan anlamanın zamanı gelmiş gibi gözüküyor bana.



11 Temmuz 2005, Pazartesi
  #21508  
Alt 11.07.2005, 15:00
Benutzerbild von roman
roman roman ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard Uyarıların için teşekkürler. o.T.

ohne Text
  #21509  
Alt 11.07.2005, 15:01
Benutzerbild von roman
roman roman ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard Makale Ahmet Altanındır. o.T.

ohne Text
  #21510  
Alt 11.07.2005, 15:12
Benutzerbild von berlinfatih
berlinfatih berlinfatih ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard Devami....

17. Devleti yıkmaya kesin karar verdiler
Çok çeşitli görüşler öne sürdüler.

18. Bu konuda ingilizler oynadı baş rolü
Onları destekledi nice yahudi dölü.

19. Kararlar alıp çok kara pilanlar çizdiler
Bu kara yazıyı defterlerine yazdılar.

20. Memnun kaldılar ingiliz kafirin küfr sözünden
Çıkardı Kuran’ı o, masasının gözünden.

21. Bu oldukça yenemezsiniz bir müslümanı
Devlet oldukça kaldıramazsınız rafa Kuran’ı.

22. Devlet varsa etmek istiyorsanız tüm İslamı?
Alın onların elinden Sünneti, Kuran’ı.

23. Eğer yıkarsanız İslamın şu Devletini?
Esir edersiniz bütün İslam Ümmetini.

24. Şayet varsa gerçek İslam Devleti (Hilafet)
Kitap, Sünnettir onun yasası mutlak, elbet
Toplum kabüllendikleri yasaya mahkümdür
Yasa haktansa hakka, kuldansa kula kuldur.

25. İdareyi belirleyen devlet yasasıdır
Yasayı hazırlayan İslam Halifesidir.

26. Devlet yıkılmayınca asla yasa yıkılmaz
Yasa yıkılmayınca asla Ümmet yenilmez.

27. Bunu anlayan iç ve dış İslam düşmanları
Etkisiz kılmak için bütün müslümanları.

28. Bütün vargüçlerini yönelttiler devlete
Çeşitli yönlerden saldırdılar Hilafete.

29. Fakat gördülerki bu maddi güçle olmuyor
Vurup kırmakla İslam yükselişi durmuyor.

30. Çok hileler düşündüler tuzaklar kurdular
Yazık devleti müslüman eliyle vurdular.

31. Satın aldılar bir kaçtane sözde müslüman
Düşünki devleti yıkınca olur iman.


32. Bu konuda çok beyinsizleri aldattılar
O, beyinsizlere nice ödül vadettiler.
Antwort



Forumregeln
Es ist Ihnen nicht erlaubt, neue Themen zu verfassen.
Es ist Ihnen nicht erlaubt, auf Beiträge zu antworten.
Es ist Ihnen nicht erlaubt, Anhänge anzufügen.
Es ist Ihnen nicht erlaubt, Ihre Beiträge zu bearbeiten.

vB Code ist An.
Smileys sind An.
[IMG] Code ist An.
HTML-Code ist Aus.
Gehe zu