[donpepelino]

Allah ölenlere Rahmet eylesin ve geride kalanlarinada sabir versin.

Sivas olaylarindan hemen sonra Basbaglada büyük bir Terör yasandi Türki ye devletine kursun sikanlar Türklere karsi savasanlar.

Neden acaba Sivasta ölen Türkler icin Basbaglarda eylem yaptilar.

Türkiye ilginc bir ülke insaniylan yöneticileriylen ve cumhuriyetiylen.

Acaba dogu daki terör örgütleriylen masalarda ickimi iciliyor Antalyalarda bu yakinlik nerden kaynaklaniyor.

Neden türkiyeyi bölmek icin daglara cikan örgütler Sivas olaylarina sahib ciktilar.

Sivas ta ölenlerede Allah Rahmet eylesin kimse o olaylarin olmasini istemezdi.

Dinimize ve Kültürümüze tari boyunca saldirilarda bulunulmustur Türkiyedede bazi kesimler Sünni kesimi kendilerine hedef secmislerdir.

Bir ingiliz casusunun yazdigi kitabi benimsiyen ve sonrada Türkiyede o ingilize sahib cikan bazi serseri aydin gecinenler bu olaylarda paylari olduklarini unutmasinlar.

Bu Aydin gecinen insana tepeden bakan Züppeler 80 yil boyuncada Türkiyeye faydali seyler yapacaklarina hep zararli seyler yapmislardir.

Görüsleri Sol Kesim ya daglara cikarlar yada sehirlerde daktilo basinda din düsmanligi ve irk ayrimciligi yaparlar.

Herkes huzurlu bir sekilde yasamak ister türkiyede libosch kesiminin bu gibi seyler yapmamasi durumunda herseyin daha iyi olacagini sizlere kesin olarak söyliyorum.

Sen kim oluyorsunda gidib insanlari Toblayip Sivasta milleti birbirine düsürüyorsun beee ahmak nesin ismin Aziz ismin kadar olamassin sen.

Dinsizsen kime ne bizler 600 sene avrupada herkesime yasama ve din özgürlügü vermis insanlariz sizlerse baskasinin düsüncesine ve yasantisina tahammül edemiyorsunuz.

Sabah aksam daktilo basinda din düsmanlgi yapar dagdaki eskiyaylanda sarab icin eski devrim günlerini konusmazmisiniz.

Kimi kandirmaya calisiyorsunuz bazen Türk irkcisi kesilir bazende demokratik sol partilerin temsilciligini yapmiyormusunuz.

Sizlerin irkcimi demokratmi sosyalistmi ne oldugunuzu anlamis deyilim vallahide billahide.

Bu isleride elinize yüzünüze bulastirmis tirnaklarinizin arasinda milleti bir birine dürmüs kanlar vardir.

[donpepelino]

TBMM"nin 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu"nda yaptığı değişikliği "Kadrolaşmanın çok ötesinde bir şey, gelecekte Yargıtay"ı ve Anayasa Mahkemesi"ni ele geçirme planı" olarak değerlendiren CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, bir çifte standarta daha imza attı.
Hakimler ve Savcılar Kanunu"nda yapılan değişiklikeri rejim tartışmasına dönüştüren Baykal, "Hükümetten 5 bin kişilik kadro çıkarttım. Bu kadroları örgütüme vermeyip de MHP"ye ve RP"ye mi verseydim?" açıklamasını yapan Adalet eski Bakanı Mehmet Moğultay"a genel başkanlık yaptığını unutmuş gibi görünüyor.
MOĞULTAY KADROLAŞIRKEN NERDEYDİN?
CHP"nin 9 Eylül 1995 tarihinde gerçekleştirilen 27. Olağan Kurultayı"nda Genel Başkanlık koltuğuna oturan Baykal, 28 Temmuz 1994 ile 6 Ekim 1995 tarihleri arasında Adalet Bakanlığı yapan Mehmet Moğultay"ın kadrolaştığını açıklamasına rağmen sessiz kalmıştı.
50. Hükümet"in Adalet Bakanı Mehmet Moğultay, "Seyfi Oktay ve benim dönemimde de iki bin hakim aldık. Bu aldığımız kadrolar, ileride yeşerecek demokrat insanlardır. Yaptığım suçsa, bu suçu işlemeye devam edeceğim. Ben yılmayacağım, bu makamı da terk etmeyeceğim" diyerek devlet içinde kadrolaştıklarını itiraf etmişti. Moğultay"ın kadrolaştığı bakanlık döneminde Baykal da CHP"nin genel başkanı sıfatını taşıyordu. SHP"nin 18 Şubat 1995"te CHP"ye katılmasıyla Baykal, hükümette görev almasa da alınan kararlarda hep etkili oldu.
BAYKAL, CHP AHLAKINI BIRAKMIYOR
CHP"nin kadrolaşmasına genel başkanı olarak ses çıkarmayan Baykal"ın Hakimler ve Savcılar Kanunu"nda yapılan değişikliği "Şimdi mülakatla 4 bin yeni hakim alacaklar. Bunu, iktidarın talimatını uygulayacak bürokratlar yapacak. Önceden hazırlanmış listeleri, mülakat sonucu diye sunacaklar. Bunlar da hakim olacak. İşte bu bir çürümedir. Yargıtay koridorlarında AKP kontenjanından üye atanması söylentileri dolaşıyor. Türkiye İslâmi devlet modeline dönüştürülmek isteniyor. Bu yapılanlar klasik iktidar kadrolaşmasının çok ötesinde bir şey; gelecekte Yargıtay"ı ve Anayasa Mahkemesi"ni ele geçirme planı. Yarın Yargıtay, Anayasa Mahkemesi şimdi alınacak olan bu hakimlerden oluşacak" sözleriyle eleştirmesi dikkat çekti.
DÜN DE GÜNDEME GETİRDİ
Bu arada; CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, hükümet ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan"ın devletle toplumu karşı karşıya getirerek bir çatışma ortamı oluşturmaya çalıştığını öne sürerek, buna devletten önce milletin karşı çıkacağını iddia etti. Baykal, CHP grup başkanvekilleri ve bazı milletvekilleri ile birlikte TBMM bahçesinde kahvaltılı basın toplantısı düzenleyerek yasama yılını değerlendirdi.
Bu yasama yılının sıradan bir yasama yılı olarak geçtiğini ve Türkiye"nin önünü açacak temel reformların hiçbirisinin gerçekleştirilemediğini savunan Baykal, parlamentonun ""hükümetin yönlendirdiği bir parlamento kimliğine büründüğünü"" söyledi. Baykal, özetle şunları söyledi:
¥ "Bu hükümet ve sayın Başbakan maalesef devletle toplumu karşı karşıya getirmeye çalışıyor."
¥ "Hükümet bilsin ki saman altından su yürütmesine izin vermeyeceğiz, açıktan suyu nereden, nasıl götürecekse çıksın söylesin."
¥ "İktidarın maskesini indireceğiz, bilsin ki bu yaptıklarının karşısında devlet değil, devletten önce halk, toplum ve bu millet yer alacaktır."
¥ "İktidar ya bu tutumundan vazgeçecek ya da bu yolda devam edecek. Biz bu uyarılarımızı yapmaya devam edeceğiz, ama iktidar dikkate almazsa bu tutumunun bedelini ödeyecektir."
¥ "Birileri saman altından su yürütmeye kalkışırken biz helva dövücüsünün, hık deyicisi olmayacağız."
Adalet Bakanlığı"na, 4 bin hakim alınacağını ve bu alımları Adalet Bakanlığı"nın bürokratlarının yapacağını belirten Baykal, bu yöntemin yanlış olduğunu ve kendilerinin de bu tespiti halkla paylaşmaya çalıştığını belirtti. Baykal, ""Biz bunu söyleyeceğiz. Söylediğimiz zaman, Başbakan ileri geri konuşacak, boş konuşacak, ortaya atılan iddiaların hiçbirisine cevap vermeyecek ve biz de bunu geçelim diyeceğiz. Öyle mi? Peki bu iddialar ne olacak, unutacağız mı bunları?"" diye sordu.
Bu konuları parti çıkarı ya da oy hesabı ile gündeme getirmediklerini vurgulayan Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü:
""Bu konular, benim iyi niyetli masum vatandaşlarımızın bilmesini istediğim olaylar. Yarın yargıda karşınıza çıkacak olayların nereden geldiğini bugünden bilesiniz diye söylüyorum bunları. Bunlara birlikte engel olalım diye söylüyorum."
Baykal"ın, bu sözleri sarfederken, genel başkanı olduğu Moğultay"ın "ideolojik kadrolaşmaları"nı yine hatırlamazdan gelmesi dikkat çekti.

<a href="redirect.jsp?url=http://www.vakit.com.tr/detail.asp?id=14086" target="_blank">http://www.vakit.com.tr/detail.asp?id=14086</a>

[kerio]

irlandada katolikler protestanlara giciklik olsun diye belirli sokaklarda yürüyüs yaptiklarinda birkactane protestan bu provökatörlere tast atinca birbirlerini kirinca kimse hiristiyanlik radikal bir dindir diye cikismiyor?

Niye acaba?

cünkü eylemler kontextleri dogrultusunda degerlendirilir.

müslümanlara gelince yada müslüman toplumlara gelince öyle bir degerlendirme yapilmaz.

sivasta "friedliebend" wenn ich so einen sch.. schon höre. orada olanlarin hicbirisinin derdi baris degildi. baris olsaydi hicbirisi kalkipta müslümanlara küfür etmezdi.

velhasili kelam yahudilerin almanlara taktigi gibi sizde kalkip müslümanlara böyle tasma takmaya calismayin yemezler.

[donpepelino]

11 Eylül olayının ardından ABD, İslâm dünyasına yönelik büyük çapta bir saldırı başlattı. Modern Haçlı seferi olarak da nitelendirilen bu yeni konsept hakkında neler düşünüyorsunuz?
ABD 11 Eylül saldırısının ardından sınırları belli olmayan bir terör kavramı üretti. Bu terör kavramından yola çıkarak da İslâm dünyasının bütününü kuşatma altına almaya çalışıyor. Kuşatmanın temelinde de birtakım dini nedenlerin etkisi ve İslâm dünyasının yeraltı ve yerüstü zenginliklerini ele geçirme hedefi yatıyor. ABD"nin zaten İslâm dünyasına yönelik bir işgal planı vardı. 11 Eylül olayı da bir bakıma bu işgal planının bir bahanesi oldu. Ben Müslümanların, 11 Eylül eyleminin ardından başlayan kuşatmayı direnerek püskürteceklerine inanıyorum.
¥ABD, Iraklı ve Filistinli direnişçileri de kendi üretimi olan bu terör kavramının içine sokuyor. Yani direnişçileri terörist olarak adlandırıyor. Sizin direnişçiler hakkındaki görüşlerinizi öğrenebilir miyiz?
Masum insanların öldürülmesine hangi nedenle olursa olsun karşıyız. Fakat Irak ve Filistin"de işgalcilere karşı mücadele verenler masum insanlara zarar vermek veya şiddet üretmek için değil; dinlerini, vatanlarını savunmak için savaşıyorlar. Biz İslâm"ın savaş hukuku gözetildiği sürece işgalcilere karşı verilen her türlü mücadeleyi destekliyoruz.
MÜSLÜMANLAR
BİRLİK OLMALI
¥ Üstad! Irak, Afganistan ve Filistin"de kardeşlerimiz büyük acılar yaşıyorlar. Müslümanlar olarak, toprakları kafirlerin işgali altında olan kardeşlerimize karşı bizlere ne tür görev ve sorumluluklar düşüyor?
Toprakları işgal altında olan kardeşlerimize karşı bize ilk başta düşen görev durduğumuz yeri, tavrımızı netleştirmektir. Her kim olursa olsun zalimlere karşı seslerimizi yükseltip, kardeşlerimizle dayanışma içinde olmalıyız. Onların yardımlarına koşup, şehid edilen her Müslüman"ın, ağlatılan her çocuğun acısını en yoğun şekilde yüreklerimizde hissetmeliyiz. Ben Müslümanlardan özellikle kardeşlerimize acılar yaşatan zalim ABD"nin mallarını her ne olursa olsun boykot etmelerini istiyorum. Şunu açıkça ilan ediyorum ki ABD"nin mallarını boykot etmek bütün Müslümanların üzerine farzdır. Boykota katılmayanlar işgalcilere destek olarak günah işlemiş olurlar. Ayrıca işgal bölgelerine yapılan insani yardımlar da çok önemli... Yıkılan evleri tamir etmeli, yaralılara ilaç ulaştırmalıyız. Bugünler gerçekten ümmetin zor günleri... Bütün Müslümanları Irak, Filistin, Keşmir ve Afganistan"daki kardeşlerimiz için seferber olmaya çağırıyoruz.
¥ İslâm dünyasının çeşitli bölgelerinde büyük acılar yaşanırken, Müslümanlar birlik olup zalimleri yaptıkları zulümlerden caydıracak bir irade geliştiremiyorlar. Bu konu hakkında başta Türkiye"deki Müslümanlar olmak üzere İslâm dünyasına vermek istediğiniz bir mesaj var mı?
Biz büyük bir ümmetiz. Birleştiğimizde en büyük güç biz oluruz. Ayrılığa düştüğümüzde de bugün olduğu gibi zelilleşiriz. Nitekim Allahu Teala Kur"an"da "İhtilafa düşmeyin, kavga etmeyin; bunları yaparsanız başarısızlığa uğrarsınız, gücünüz gider" buyurmaktadır. Bu yüzden sizin aracılığınızla ulaşabildiğimiz bütün Müslümanları ayrılıklara son verip birlik olmaya çağırıyoruz. Özellikle zor zamanlarda birleşmek çok daha önemlidir. Bir hadis-i şerifte Efendimiz; "Müslümanlar birbirlerine yaslanan binalar gibidirler" buyurmaktadır. Acaba biz o mü"minler gibi olabiliyor muyuz?
AK PARTİ ELEŞTİRİLERE
KULAK VERMELİ
¥ Şu an Türkiye"de hükümet olan AK Parti hareketi İslâmi temayülleri olan Milli Görüş hareketinin içinden geliyor. Bu çerçevede AK Parti Hükümeti hakkındaki görüşlerinizi öğrenebilir miyiz?
Ben AK Parti hareketini çok yakından tanımıyorum. İcraatları hakkında da değerlendirme yapacak kadar bir malumata sahip değilim. Fakat AK Parti Hükümeti"ne belli bir zaman fırsat vermek lazım. Bizim için önemli olan AK Parti Hükümeti zamanında Müslümanların ne tür faydalar devşirecekleridir. İslâmcı kimlikleriyle Türkiye halkının büyük bir kısmının desteğini almaları bence çok önemli bir husus. AK Parti Hükümeti"ne karşı son zamanlarda Türkiye"deki İslâmi cemaatlerin eleştirilerini artırdıklarını duyuyorum. Bu eleştiriler olmalıdır ve AK Parti Hükümeti de bu eleştirilere kulak vermelidir. Müslümanların özelliklerinden biri de birbirlerini eleştirerek, kendi aralarında hakkı ve sabrı tavsiye etmeleridir. Fakat şunu özellikle belirtmek istiyorum: Necmeddin Erbakan hoca ve Başbakan Tayyip Erdoğan"ın cemaatleri arasındaki ihtilaflar, gerginlikler bütün Müslümanları üzmektedir. Hayır ehli olan insanlar bir an önce bu iki grubun arasındaki ihtilafları çözmek için bir şeyler yapmalıdır.
¥Başta Türkiye olmak üzere İslâm dünyasının çeşitli bölgelerinde son yıllarda misyonerlik faaliyetlerinin bir hayli yoğunlaştığı göze çarpıyor. Sizin bu konu hakkındaki görüşleriniz nelerdir?
Fiziki bir kanundur; "bir yerde boşluk varsa o boşluk birileri tarafından doldurulur." Misyonerler de bir boşluk buldular ve şu an o boşluğu dolduruyorlar. Bize düşen görev; İslâmi uyanış, davet ve eğitimi yaygınlaştırıp gençlerimize sahip çıkmaktır. Gençlerimizin psikolojileri iyi tahlil edilip, onların istekleri de göz önünde bulundurulmalıdır. Gençlerle iyi ilişkiler kurulmazsa misyonerlere fırsat vermiş oluruz. Bu da Allah göstermesin ortaya kötü sonuçlar çıkarır.
BAŞÖRTÜSÜ YASAĞI
İLKELLİKTİR
¥Bir âlim olarak Müslüman gençlere ne gibi tavsiyelerde bulunmak istersiniz?
Genç kardeşlerimden çevre kirliliği, yoksulluk, evsizlik gibi bütün insanları ilgilendiren problemlerle alakadar olmalarını özellikle istirham ediyorum. Ayrıca insanlarla sıcak ve içten ilişkiler geliştirsinler.
İslâm medeniyetini, sanatını en iyi şekilde öğrenip bir Müslüman olarak ümmete karşı olan sorumluluklarını bir an bile olsun unutmasınlar.
¥Sizin bir dönem başörtülüleri okullara almayan Avrupa ülkelerine yönelik çeşitli açıklamalarınız olmuştu. Aynı yasak daha da şiddetli bir şekilde bir İslâm ülkesi olan Türkiye"de de uygulanıyor. Türkiye"deki başörtüsü yasağı hakkında neler söyleyeceksiniz?
Ben nerede uygulanırsa uygulansın bu anlamsız yasağa şiddetle karşı çıkıyorum. Fransa"da başörtülü kızlarımız okullara alınmadığında Cumhurbaşkanı Chirac"a mektup yazmıştım. Başörtüsü yasağı ilkelliktir.
Ayrıca Fatih Sultan Mehmed Han"ın ülkesi olan Türkiye"de böyle bir yasağın olması son derece üzücüdür. Başörtüsü yasağı iki temel insan özgürlüğünün ihlalidir. Birincisi bireysel özgürlükler, ikincisi de inanç hürriyeti...
Laikler kendi koydukları kurallara uymuyorlar. Siz bir insanı dinine aykırı davranması için ne hakla zorlarsınız? Bu insanlığa sığar mı? Biz, Müslümanlar olarak bu anlamsız yasağın bir an önce sona ermesini istiyoruz.
Ilımlı İslâm
sapıklıktır
¥İslâm"a ve Müslüman halklara düşman olan güçler bir taraftan işgal ettikleri İslâm topraklarında katliamlar gerçekleştirirken, diğer taraftan da birtakım projelerle Müslümanların zihinlerini dönüştürmeye çalışıyorlar. Bu bağlamda Büyük Ortadoğu Projesi tarzı projeler sizin için hangi anlama geliyor?
Bu tür projelerle İslâm dini değiştirilmek, sadece vicdanlarda yaşanan bir din haline getirilmek isteniyor. ABD, 11 Eylül olayının ardından sizin de belirttiğiniz gibi Müslümanların zihinlerine, kültürlerine, değerlerine olan saldırıları daha da artırdı. Zihinlere yapılan saldırı bize göre fiziksel saldırıdan daha tehlikeli bir durum. Çünkü zihniniz dönüşürse bütün direncinizi kaybedersiniz. Ayrıca bu projelerle Müslümanlar içten çökertilmeye çalışılıyor. BOP ve benzeri projelere karşı bütün Müslüman kardeşlerimizi dikkatli olmaya çağırıyoruz.
¥Modernist İslâmi yaklaşımları da bu tür projelerin uzantıları olarak görebilir miyiz?
Kesinlikle görebiliriz. Bu yaklaşımlar İslâm"ın sabitelerinin zarar görmesi amacına hizmet ediyor. Şunu açık olarak belirtmek istiyorum ki, ılımlı veya modernist İslâm anlayışları birer sapıklıktır. Bu tür projelerle Müslümanların problemleri çözülmez. İslâm"da tecdid -yenileme- diye bir müessese vardır. Müslümanlar tecdid müessesesini tekrar canlandırarak sorunlarına çözümler üretebilirler. Dışardan yapılan müdahaleler kesinlikle kötü niyetlidir. Bush bizim problemlerimizi çözemez. Müslümanlar kendi problemlerini kendileri çözmelidirler. Biz tek bir İslâm"a inanıyoruz. O da Kur"an ve Sünnet"in anlattığı İslâm"dır. Bu İslâm"ı da gerçek İslâm âlimlerinden öğrenebiliriz.

<a href="redirect.jsp?url=http://www.vakit.com.tr/detail.asp?id=14081" target="_blank">http://www.vakit.com.tr/detail.asp?id=14081</a>

[xladylaz61]

mucksieeee

[xladylaz61]

Laz kocam beni baya sIkistiriyordu ayrildik Imam Nikahi otomotikmen bozuluyormu.

Ex Zaza arkadasimlan görüstük tekrar birlesmeyi düsünüyoruz.

Dede Nikahi yapmak zorundamisiz yoksam zina yapmis oluyormusuz najaaa kocasiz duracagima ex simlen Dede Nikahi yaparim daha iyi.


Solcu ve özgür bir insanim marxsizme sempati duymaya basladim.

Artik devrimci olmayi düsünüyorum dersimde haykirmak kigi,da varto da ve pazarcikta haykirmak istiyorum.

Ahhh Özgürlükk özgürlügü kurtarmak kolay deyil Türki yeye devrim lazim sosyalizim ve halk larin kardesligi lazim.

Karadenize de devrim cilerimizi yerlestirmemiz lazim Apo ve Mesut Yilmaz saten arkadaslar.

Biz neden olmuyalim....

Ahhhhhhh Özgürlükkkkkk..............................

[xladylaz61]

Sen yanlis yoldasin bizim devrimciligimiz daha iyi gel sosyalist ve marxist ol.

Kurtulus sosyalizimde yasasin CHP yasasin Pkk Yasasin DHKP_C.


Türkiye ye özgürlügü getirecegiz bundan emin ol Zaza arkadas.

Yasasin özgürlük?

[akshalil]

sana daha önce de defalarca anlattim anlasilan kus beynin gerceklik algilamasina bpüyük bir direnc gösteriyor..
neyse noch mal;

basbaglar bir terör örgütünün isledigi bir katliamdir..ve bir terör örgütünün isledigi bütün suclar kapsaminda degerlerdirilir..

sivasta ise galeyana gelen halk yüce devletimizin seyretmesi ile atese verilip katledilmistir..
simdi bu ikisinin ne alakasi var aptal oglum benim? neden ayni baglamda degerlendiriyorsun?

[akshalil]

yetisteremeyince, allahsiz olma korkusu sarinca sizi hemen imdadiniza kosan ve cok kullandiginiz bir argüman vardir: "Bunlarin kalbi mühürlenmis" gercegi göremezler diye..

esas senin zihniyetin nasirlasmis ve vicdanin mühürlenmis.. umarim bu alcaklasmis vicdaniniz bir gün gercek imana gelir de utanir ve utancindan kizarir.. ahmet hakan gibi senin de bir gün kizarip utanmani dilemekten baska bir sey diyemeyecegim..



Ahmet Hakan

ESKİDEN gerekçe üretmeye fazlasıyla meraklıydım.


Şunları söylerdim:
Aziz Nesin kutsal değerlere saygısızlık ve hakaret içeren Salman Rüşdi’nin ‘Şeytan Ayetleri’ adlı kitabını yayınlamaya kalkışmasaydı...
Sivas gibi hassas bir kentte öyle bir etkinlik düzenlenmeseydi...
Araya provokatörler girmeseydi...

Halk tahrik edilmeseydi...

Falan filan...

Duyarlılığımı büsbütün kaybetmediğim için, aslında bütün bu gerekçelerin, olayın vahim sonucunu karşılamadığını alttan alta sezerdim...

Ama ah işte...

Bir kampın içindeydim...

Ve benim için önemli olan ‘vicdan’ ya da ‘sağduyu’ değildi...

O zamanlar benim için önemli olan, üyesi olduğum kampın olayı en az hasarla atlatmasını sağlamaktı.
***
Bugün çok şükür öyle bakmıyorum.

Ve yine çok şükür utanç duyuyorum, yüzüm kızarıyor.

Hem de suçun bireysel olduğunu bildiğim halde...

Hem de 12 yıl önce Sivas’ta yaşananlarla en küçük bir ilgim olmadığı halde...

Utancımın nedeni şudur:

Değil mi ki ben Sivas’ta yaşananlar karşısında içinde bulunduğum kampın çıkarları adına uyduruk gerekçeler bulmaya çalıştım.

Ve değil mi ki ben yaşanan vahşet karşısında yüreğimin ve vicdanımın isyanını bastırdım...

O halde...

Hiç çekinmeden, komplekse kapılmadan ve kimin ne diyeceğine aldırış etmeden özgürce haykırabilirim:

12 yıl önce yaptığım yanlıştı...

Ve o gün söylemem gerekeni bugün yüksek sesle söyleyebilirim:

Hiçbir kutsal dava, 37 kişinin öldürülmesine gerekçe olamaz!

***
Aslında 12 yıl önceki suskunluğumuz, içinde bulunduğumuz kampın iddialarıyla da fazlaca çelişmekteydi.

Çünkü savunduğumuz davanın ilkeleri çok netti...

Şuna inanıyorduk:

Bizler bir kötülüğe önce elimizle müdahale etmekle mükellefiz.

Elimizle müdahale edebilecek durumda değilsek dilimizle karşı çıkmamız gerekir.

Diyelim ki dilimizle engel olmaya da takatimiz yok...

O zaman yine yapacak bir şeyimiz var:

Hiç olmazsa yüreğimizle isyan etmekle mükellefiz.

12 yıl önce işte bu mükellefiyetlerin hiçbirini yerine getirmedik.

Aksine saçma sapan gerekçelerin peşinde koştuk...

Utancımın nedeni budur.

Yüzüm bu yüzden kızarmaktadır...

***
Utancımı gidermeyeceğini bildiğim halde CHP’li bir milletvekilinden gelen ‘37 aydının öldüğü Madımak Oteli müze olsun’ önerisini şiddetle desteklediğimi buradan ilan ediyorum.

Evet, Madımak Oteli müze olmalı...

Kapısına da şu yazılmalı:

‘Hiçbir kutsal dava 37 kişinin öldürülmesine gerekçe olamaz.’

Ve yine Madımak’ın kapısına yazılması gereken bir başka söz:

‘Bir insanı öldüren bütün insanlığı öldürmüş gibidir.’

[kerio]

yildizlar gibidir ama bu palavradir. göz boyamadir. gercek ile alakasi yoktur.

sizin icin mübarek insanlar olabilir ama o eylem sadece hadi lan surda iki üc tane kafir bizden izinsiz toplanmis gebertelim su kafirleri denmekle gerceklesmemistir.

olayin ic yüzünün farkli oldugunu düsünüyorum ve insanlarin duygularini ayaklari altinda cigneyipte sonra ben aydinim bana dokunamazsiniz cart curt.

bu palavralara benim dogrusu karnim tok. ben ölenlerin ölümü hak edip etmedigi konusunda yorum yapmadim sadece tek tarafli yargilamayi kesinlikle kabul etmiyorum.

türkiyedeki aydinlar camuriyetin kurulusundan bu yana kendi insanina düsman bir sinif olusturmustur. o otelde bulunanlar bu tiplerden farkli degildi.

ilim ilmin bilmektir
ilim kendini bilmektir
sen kendin bilmezsen
ya nice okumaktir.

sen bu konuda hakikati göremeyecek kadar kör isen benim senin icin yapacak birseyim yoktur.

sizler cok bilmissiniz ama hicbir moka yaradiginiz yok.

o otelin kapisina bence birde yazilsa bu aydinlar inananlarin dinlerine de söverdiler yersiz olmaz.