Vaybee!
  |   Mitglied werden   |   Hilfe   |   Login
 
Sie sind hier: Startseite > Vaybee! Forum > Gesellschaft & Soziales


Hilfe Kalender Heutige Beiträge

Antwort
 
Themen-Optionen Thema durchsuchen
  #12721  
Alt 13.03.2005, 11:13
unknown
 
Beiträge: n/a
Standard ZIKKIM ye...

birde iyi bir bok yemis gibi bunu burda yaziyorsun ya... Yilmaz bir tane ruh hastamiz varken FORUMDA yada bir kactane :-) birde senle ugrasmayalim... Sen kendin bile NE OLDUGUNU bilmiyorsun... Arkadasin birisi yazmis ya "ZIRZURNA CAHILSIN"...
  #12722  
Alt 13.03.2005, 11:18
Benutzerbild von xmischkox
xmischkox xmischkox ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard Senelerce Heykel Diye Diye Avunduk

Kendi milletimizi düsünmedik Türkk türk türkk baska birsey yok heykel yapip durduk millete ne verdik 80 senedir.

Bu milleti bu hallere düsürenler utansin.

Hemen simdi AKP basta demeyin onun bir sucu yok Temel bozuk.


İçinde süt olmayan peynir, boyalı zeytin, şekerli bal, etsiz salam ve sucuk, tozlu çay gibi yüzlerce sahte gıda, ucuz etiketleriyle tüketiciyi çekerken, birer hastalık yayıcı ürün olarak ortaya çıkıyor.




FATMA ÇİFTÇİ / İSTANBUL
Yetersiz alım gücü tüketiciyi "merdiven altı-sağlıksız-ucuz" ürünlere yöneltirken, gıda sektöründeki kaçak oranı yüzde 56"lara ulaşıyor.

Sahte rakı ölümleri, "Hergün tükettiğimiz temel gıdalar ne kadar sağlıklı?" sorusunu gündeme getirdi. "Merdiven altı üretim" olarak tabir edilen sahte gıda ürünleri, halk sağlığını uzun vadede tehdit ediyor. İçinde süt olmayan peynir, boyalı zeytin, şekerli bal, etsiz salam ve sucuk, talaşlı baharat, tozlu çay gibi yüzlerce sahte gıda, ucuz etiketleriyle tüketiciyi çekerken, birer hastalık yayıcı ürün olarak ortaya çıkıyor.

Türkiye"de üretilen gıdalarda kaçak üretim oranının yüzde 56 gibi dev bir oranda olduğunu ve bu nedenle sadece devletin yılda 3 milyar dolarlık bir gelir kaybına uğradığını vurgulayan Gıda Dernekleri Federasyonu Başkanı Şemsi Kopuz, sektörde 35 bin işletme ve 285 bin satış noktası olduğunu belirterek, böyle büyük üretim ve bir satış ağında denetimin zorluğuna dikkat çekti. Alım gücünün sınırlı olduğu ortamda, tüketicinin merdiven altı-sağlıksız-ucuz ürünlere yöneldiğini anlatan Kopuz, "Zemin kayıtdışına uygun. Yasalar ise, uyanlar için var. Uymayanlar için yasalar caydırıcı değil" diye konuştu.

Gıdada vergi oranlarının hâlâ çok yüksek olduğunu, bunun da kayıtdışı üretimi körüklediğini iddia eden Kopuz, enflasyonun yüzde 10"lara düştüğü bir ortamda gıdadaki yüzde 18 olan KDV oranının yüzde 8"lere çekilmesi, temel gıdalardan da yüzde 1 KDV alınması gerektiğini söyledi.

"Güvenlidir" damgamız olacak

Türkiye"de gıda üreticisi bin üye ve 17 gıda derneğini çatısı altında toplayan Gıda Dernekleri Federasyonu olarak, sahte gıda ürünlerine karşı projeler geliştirdiklerini vurgulayan Başkan Kopuz, bir iktisadi işletme teşebbüsü kurarak kendi içlerinde özdenetim mekanizması işleteceklerini açıkladı. Kopuz, kendi üyelerine ait işlenmiş ürünleri, kendi laboratuvarlarında gıda mühendislerinin sürekli kontrol edeceğini belirterek, "Ürünlere federasyonumuzun logosunu basacağız. Bu logo tüketici için "bu ürün güvenlidir" anlamını taşıyacak. Bir anlamda ikinci bir TSE damgası olacak. Biz logomuzun arkasında olacağız. Kendi sanayicimize ceza verebileceğimiz bir mekanizma işleyecek" dedi.

Gıda güvenliği konusunun Avrupa Birliği sürecinde en çok tartışılacak konulardan biri olacağını belirten Kopuz, bu noktada tüketicinin de bilinçlendirilmesi gereğini kaydetti ve şunları söyledi:

"Biz tüketici olarak raflardaki ürünlerde sadece son kullanma tarihine bakıyoruz. Oysa üzerinde üretim izni olup olmadığına da bakmamız lazım. Üretim izni olmayan ürünlerin marketlerde satılması, pazarlanması yasaktır. Üretim izinleri bir emniyet sübabıdır. Tüketiciler, izinsiz ürünleri ve bunları satanları Tarım Bakanlığı"na şikayet etmeli. Örneğin, çoğu insan meyvesuyu içiyor, içinde meyvenin m"si yok. Koku koymuş. Üzerini okumuyoruz, kodekse uygun mu, değil mi? Türkiye"de kaç tane bilinçli tüketici var. Sadece ölüm haberlerinde, gıdadan zehirlenmelerde biraz duyarlılık gösteriyoruz o kadar."

Şikayetleri TÜBİTAK"la inceleyeceğiz

Gıda güvenliği konusunda uzman olmayan kişilerin yaptığı açıklamaların sektörü yıprattığını söyleyen Kopuz, bu konuda TÜBİTAK"la ortak çalışıp halkı bilgilendireceklerini kaydetti ve "Tavuk yemleri ve hormonlu tavuk tartışmaları, tavuk sektörünün yüzde 40 oranında zarar etmesine yol açtı. Bu yüzden gıda güvenliği konusunda TÜBİTAK"la ortak çalışma başlatacağız, bunun protokolünü imzaladık. Halkı, Türkiye"nin en güvenilir bilimsel kuruluşuyla yapacağımız çalışmalarla bilgilendireceğiz" dedi.

Vampir sektör öldürüyor


Türkiye"de sahteciliğin yaygınlaşması ve rakı ile öldürücü boyutlara ulaşması üzerine Ankara Ticaret Odası (ATO) da, hazırladığı "Sahte Türkiye" adlı raporda, Türkiye"nin bir "sahte cenneti"" olduğunu vurguladı. Rapora göre, sahtekarlar, iyi para kazandıran gözde meslekleri tercih ediyor. Türkiye"de 5 bin civarında "sahte diş hekimi"" bulunduğubelirtilen raporda, sahte dişçilerin, muayenehane açacak parası olmayan yeni mezun diş hekimlerinin diplomalarını kullanarak diş hekimliğine soyunduğu ileri sürüldü.

Raporda, sahtekarların, vatandaşların dini inançlarını sömürmekten bile çekinmedikleri vurgulanarak, mezarlıklarda para karşılığı Kur"an okuyan "sahte hafızlar""ın, özellikle bayram günleri mantar gibi çoğaldıkları kaydedildi. Her türlü resmi belgenin sahtesinin yapıldığı belirtilen raporda, sahte gıda piyasasında ise ürün yelpazesinin bir hayli geniş olduğu vurgulandı.

Rapora göre, Türkiye"de 27 bin gıda sanayi işletmesinin 10 bininin denetlenmediği, bunlardan sadece 17 bininin Tarım Bakanlığı"nın gıda siciline kayıtlı olduğu belirtilerek, yaklaşık 400 bin gıda satış ve toplu tüketim yeri olduğu dikkate alındığında insan sağlığının ne denli bir tehdit altında olduğunun ortada olduğu ifade edildi. Raporda gıdada teknolojinin, hilenin hızına yetişemediği, hilenin teknolojiden hızlı geliştiği de belirtiliyor.

Bir numaralı taklitçiyiz

Türkiye"nin ünlü markaların sahtesinin üretiminde bir numara olduğu ileri sürülen raporda, dünya piyasalarında Türkiye"nin adının "taklitçi""ye çıktığı bildirildi. Rapora ilişkin değerlendirmelerde bulunan ATO Başkanı Sinan Aygün, sahtecilik olaylarında ekonomik krizden sonra patlama yaşandığına dikkat çekerek, "Kriz, sahteciliği bir sektör haline getirdi. Yükte hafif pahada ağır ne varsa sahtesi yapılıyor" dedi.

Sahteciliğin reel sektörü kemiren, insan sağlığını tehdit eden vampir sektör olduğuna dikkat çeken Aygün, bu vampir sektörün, sahte rakı ile ölümlere yol açması üzerine, Türk halkının sahtecilik sarhoşluğundan uyandığını bildirdi.


Sahte tarım ilaçları tehlike saçıyor

Sahte içki ve sigaradan sonra, sahte tarım ilaçlarının da tarımda yoğun olarak kullanıldığı ortaya çıktı. Bazı kaçakçıların, İran"dan getirdikleri düşük içerikli ilaçlara tiner, boya gibi katkı maddelerini de karıştırarak ruhsatlı ilaçların boş kutularına doldurmak yoluyla kaçağın da kaçağını hazırladıkları belirlendi.

Katkı maddelerinin birçoğunda kanserojen değerler bulunduğu belirtilirken, yapılan araştırmada, piyasa değerinin çok altında satılan İran menşeili kaçak ilaçların Çukurova"da 4 çiftçiden biri tarafından kullanıldığı, bu oranın, Güneydoğu ve Doğu Anadolu Bölgesi"nde daha fazla olduğu tesbit edildi. İran"dan 40 milyon liraya getirilen 1 litrelik kaçak ilacın, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı onayıyla Türkiye"de satılan 200 gramlık ilaç kutularına paylaştırılıp 5 kat fiyatla satıldığı da ortaya çıktı.

Su bile temizlemiyor

Sahte tarım ilaçlarının insan sağlığı için büyük bir tehdit yarattığını belirten Gıda Mühendisleri Odası Başkanı Petek Ataman, "Bu ilaçlarla üretilmiş gıdaları kullananların sağlığı açısından, kısa sürede bir etki görülmese bile, yıllar boyunca birikim yapıp ileriki yıllarda birçok hastalığa neden olabiliyor" dedi. Zirai ilaçların bir kısmının suda çözülür nitelikte olduğunu ve bunları yıkamakla kısmen bulaşanların ortamdan uzaklaştırılabileceğini belirten Ataman, suyla temizlenemeyen maddelere dikkat çekerek:"Yağda çözülen tarım ilaçlarını yıkamayla uzaklaştırmak mümkün değil. Bu ilaçların kalıntısı sadece bitkilerde değil, o ortamda beslenen hayvanların etinde, sütünde, yumurtasında da ortaya çıkar" diye konuştu.

Bu arada uzmanlar İran"dan kaçak olarak getirilen düşük fiyatlı ve düşük içerikli tarım ilaçlarının, insan sağlığı yanında tarım alanlarındaki toprağı da tehdit ettiğini de vurguluyorlar.

<a href="redirect.jsp?url=http://www.yenisafak.com/e01.html" target="_blank">http://www.yenisafak.com/e01.html</a>
  #12723  
Alt 13.03.2005, 11:19
unknown
 
Beiträge: n/a
Standard Alevilik ISLAMIN bir mezhebi degildir...

Islam kiliginda cikmis fakat zaman icinde Zerdüst, Samanizm, Hindu, Budist ve daha bircok Islam oncesi din ve kültürlerin mirasina sahip cikarak yeni bir sentez olusturmustur...

Aleviligi bir ISLAMI mezhep olarak algilamaktan ziyade birer KÜLTÜR AKIMI (yada SENTEZI) olarak degerlendirmek gerekir..

Meselenin tarihi seyrine baktigimizda Aleviligin dogmasi söyle olmustur: &lt&ltIslamin icinden cikmasi tamamen tesadüfidir, zaten onla olan baglarini da en kisa zamanda keserek disa tasmistir; ÖZÜNE (yani ISLAM DISINA)dönmüstür.

Anadolu ve Mezopotamya uygarliklarinin temel ögelerini bicim degistirerek özümsemistir. Dogmatik, degismez kurallari ve bicimselligi kirarak, kendi nesnel kurallarini yaratacak olan özgür düsünceye tasinmistir ve bu anlamiylada artik Islami karakterini terketmistir.

Türkiyede hala ISLAM´a yakin olan ve namaz kilip oruc tutan ALEVILER ise EHL-I BEYT olan ve $IILIGE yakin bir akimdir...


Simdilik bu kadar..
  #12724  
Alt 13.03.2005, 11:20
unknown
 
Beiträge: n/a
Standard yahu sen ne laf anlamazsin...

Kaynak versendede sayfalarca kopyalama DIN ile alakasiz olan seyleri.... Ayrica bize ne TR deki insanlarin ne yedikleri ya... Millet kendisi DIKKATLI olsun...
  #12725  
Alt 13.03.2005, 11:22
unknown
 
Beiträge: n/a
Standard yaws haci kizlar FINDIK olmaz FISTIK olu

ohne Text
  #12726  
Alt 13.03.2005, 11:26
Benutzerbild von xmischkox
xmischkox xmischkox ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard Kafasiz ustura.

Bu yasanti kimin idaresinin ve sisteminin ne kadar iyi oldugunu gösteriyor.

Kuranda yaziyor siz nasilsaniz öyle yönetilirsiniz.

Yönetim sekli cok önemli bu milleti bu hale dürürenlerde suc heykel yapa yapa ve abuk subuk rejimlerini ayakta tuta tuta milleti ne hale düsürdüler.
  #12727  
Alt 13.03.2005, 11:34
unknown
 
Beiträge: n/a
Standard Fallobst...

sana ne yönetimden, sana ne milletin zikkimlandigindan... simdi yiyeceklerin sahte olmasindan ISLAM´a ne !! Birak bu politika ayaklarini Cürükmeyve...
  #12728  
Alt 13.03.2005, 12:32
Benutzerbild von xxabuzerkadayifx
xxabuzerkadayifx xxabuzerkadayifx ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard hahahahaha :-))))))) iyi ihsallah

mersin cemevinde bir görüsüp emah döneriz..
mersin toroslardaki yaban domuzu etini de cok yedim ben.. hmmmm lecker :-))))
  #12729  
Alt 13.03.2005, 15:12
eniskaya
 
Beiträge: n/a
Standard Allah razi olsun

bende ayni sekilde arastirdim..... Aleviligin anlattigi9n sekilde gelistigi kesindir, sadece yasadiklari toplumun agirlikli olan dinin icerisinede girerek, yada dayanarak kendi kültürlerini yasayan bir kitledir....

Ama sunuda söylemek gerek, medeniyet ve Laiklik acisindan tüm Islami harekatlardan daha hayirlidirlar, cünkü benim tanidigim Alevi arkadaslarda var..... und diese sind weit aus Liberaler und gebildeter las manch einer möchte Moslem
  #12730  
Alt 13.03.2005, 15:18
eniskaya
 
Beiträge: n/a
Standard Herhangi bir sorun teskil etmez dimi ???

ja dann ist es gut......

Halka acik olmasi Demokrasi acisindan cok arz edilen ve beklenen bir olaydir
Antwort



Forumregeln
Es ist Ihnen nicht erlaubt, neue Themen zu verfassen.
Es ist Ihnen nicht erlaubt, auf Beiträge zu antworten.
Es ist Ihnen nicht erlaubt, Anhänge anzufügen.
Es ist Ihnen nicht erlaubt, Ihre Beiträge zu bearbeiten.

vB Code ist An.
Smileys sind An.
[IMG] Code ist An.
HTML-Code ist Aus.
Gehe zu