Vaybee!
  |   Mitglied werden   |   Hilfe   |   Login
 
Sie sind hier: Startseite > Vaybee! Forum > Gesellschaft & Soziales


Hilfe Kalender Heutige Beiträge

Antwort
 
Themen-Optionen Thema durchsuchen
  #11981  
Alt 23.02.2005, 10:36
Benutzerbild von xmischkox
xmischkox xmischkox ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard helehele Zühtüüüüü

zühhtüüüüüü zühtüüüüüüü

Sizin ve sempati duydugun Demokratik ülkeleri görüyoruz bugün alman tv sinde globalizirung karsiti biri yorum yapti demokrasi ülkelerini.

Dünyada milyonlarca insan ölürken biz avrupa ve abd ülkeleri o insanlari sömürüyor ve yer aldi zenginliklerini demokrasi adi altinda sömürüyoruz diyordu.


G 7 ülkeleri neden senede bir kendi aralarinda toblanti yapiyorlar nicin biliyormusun nereyi kimin nasil sömürecegini ele almak icin toblaniyorlar.



Senin Cumhuriyetine gelince o Züppe cumhuriyetinde sahos subaylari ve bir iki cumhuriyetciylen Türkidedekileri sömürüyorlar.

Sehir agalari dedigimiz cumhuriyet evlatlar aga sistemini sehirlere tasimis ve insana tepeden bakan birer Züpecikler.


komrenteeeeeee
  #11982  
Alt 23.02.2005, 10:40
Benutzerbild von xmischkox
xmischkox xmischkox ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard gayri mesrü cumhuriyet bekcileri

Postal yalayanlar, polise tehditler savurdu
Marmara bölgesindeki 23 üniversitenin rektörü İstanbul`da eylem yaptı. Yolun trafiğe kapatılmamasına tepki gösteren İ.Ü Rektörü Alemdaroğlu, yetkillere tehditler savurdu: Yürümemizi sağlayın, yoksa pahalıya mal olur` Marmara Bölgesi`ndeki 25 üniversitenin rektörü ve öğretim üyeleri, YÖK Yasası`nı protesto amacıyla Laleli`deki İstanbul Üniversitesi (İÜ) Fen Fakültesi`nden, Beyazıt`taki Rektörlüğe kadar yürüdü.

Üniversitelerarası Kurul Başkanı ve Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) Rektörü Prof. Dr. Ayhan Alkış, İÜ Rektörü Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu, Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sabih Tansal, İstanbul Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Gülsüm Sağlamer, Sakarya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Durman ve Balıkesir
Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Hacıoğlu`nun da aralarında bulunduğu Marmara Bölgesi`ndeki 25 üniversitenin rektörü, sabah saatlerinde İÜ Fen Fakültesi Cemil Bilsel Konferans Salonu`nda toplandı.

Türkiye Cumhuriyeti`nin kurucusu ve şehitler için bir dakikalık saygı duruşunda bulunarak İstiklal Marşı`nı okuyan rektörler, daha sonra cüppeli ve toplu halde fakülte dışına çıktı.

Ordu Caddesi üzerinde İÜ Rektörlüğü`ne doğru yürümek isteyen rektörler, caddenin araç trafiğine kapatılmaması nedeniyle ilerleyemedi.

POLİSLE GERGİNLİK YAŞANDI

Bu sırada, sivil kıyafetli bir emniyet görevlisi, kaldırımdan yürümeleri konusunda grubu uyardı.

Bunun üzerine İÜ Rektörü Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu, emniyet görevlisine, ``Lütfen görevinizi yapın. Tüm üniversite rektörleri yürüyor, engel oluyorsunuz. Yürüyüş için izin alındı. Bütün yol trafiğe kapatılacaktı. Ancak, araç trafiğini tek şeritten vererek, bir şeritten yürümemizi sağlayın`` dedi.

Uyarısında direnen emniyet görevlisi, ``Yürüyebiliyorsanız yürüyün`` diyerek grubun arasından ayrıldı.

YOLUN TRAFİĞE KAPATILMAMASINA TEPKİ

Bir süre yolun tek şeridinin polis tarafından kendilerine açılmasını bekleyen rektör ve öğretim üyeleri, daha sonra kısa aralıklarla araçlara yol vererek, yürüyüşlerine devam etmek istediler.

Burada bir açıklama yapan İÜ Rektörü Prof. Dr. Alemdaroğlu, bütün Marmara Bölgesi`ndeki üniversitelerin rektörlerinin burada olduğunu ve yürüyüş için İstanbul Valiliği`nden izin alındığını belirterek, şunları söyledi: ``Türkiye`nin her tarafında bu yürüyüşler yapılıyor. İlk defa böyle bir engelle karşılaşılıyor. Nedendir, bunu sizler sorgulayın. Saraçhane başında da belediye iş araçlarıyla yolu kesmiş. Eğer böyle baskıcı ve dayatmacı yöntemlerle yürüyüşümüzün ve düşüncelerimizin susturulacağı sanılıyorsa, bu yanılgıdır. Bu, pahalıya mal olur. Yönetici ve görevlileri, derhal yolu açmaya davet ediyorum.``

Öğretim üyeleri, zaman zaman alkışlarla protestoda bulunarak, zaman zaman da 10. Yıl Marşı ve Gençlik Marşı`nı okuyarak, yürüyüşün
bir bölümünde de kaldırımdan giderek İÜ Rektörlüğü önüne ulaştılar.

Bu arada, yoldaki araçlar kornaya basarak trafiğin aksamasına tepki gösterdiler.

Öğretim üyeleri, 10 dakikalık yolu, caddeden yürüdükleri için yaklaşık 50 dakikada tamamlayabildiler.

İÜ Rektörlüğü önündeki Atatürk Anıtı`nda saygı duruşunda bulunarak İstiklal Marşı`nı okuyan rektörler, daha sonra YÖK Yasası`na ilişkin açıklamalar yaptılar.

ALEMDAROĞLU`NUN BAHANESİ...

İstanbul Üniversitesi (İÜ) Rektörü Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu, ``Laik demokratik bir ülkede, eğitim sisteminin iktidarlarca (söz verdik) gerekçesiyle tek taraflı olarak dini amaçlarla düzenlenmesi kabul edilemez ve laik cumhuriyet
ilkesiyle bağdaşmaz`` dedi.

Marmara Bölgesi`ndeki 25 üniversite rektörü ve öğretim üyeleri, YÖK Yasası`nı protesto için İstanbul Üniversitesi (İÜ) Rektörlüğü
önündeki Atatürk Anıtı`na çelenk bıraktı.

Burada, 1 dakikalık saygı duruşunda bulunan ve ardından İstiklal Marşı`nı okuyan rektör ve öğretim üyeleri adına basın açıklaması İÜ Rektörü Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu tarafından yapıldı.

Prof. Dr. Alemdaroğlu, Marmara Bölgesi üniversitelerinin öğretim elemanları olarak, TBMM tarafından kabul edilen Yüksek Öğretim Kanunu değişikliğine karşı olduklarını belirterek, ``haklı karşı çıkışın`` nedenlerini kamuoyuyla paylaşmak istediklerini söyledi.

Prof. Dr. Alemdaroğlu, ``Yüksek Öğretim Kanunu değişikliği, tüm yüksek öğretim sisteminin ihtiyaçlarını ve eğitim sistemimizin sorunlarını gidermekten çok, üniversiteye girişte meslek liseleri gerekçe gösterilerek imam hatip lisesi mezunlarına ayrıcalık tanımaya ve Yüksek Öğretim Kurulu`nun görevdeki başkan ve üyelerini tasfiye etmeye yönelik bir düzenlemedir`` dedi.

Bu ve diğer değişikliklerin kısıtlı olan yönetsel ve idari üniversite özerkliğine getirdiği yeni kısıtlamalar sonucunda, Türk üniversitelerinin dünya üniversiteleriyle yarışını imkansız hale getirdiğini savunan Prof. Dr. Alemdaroğlu, şunları söyledi: ``Bu değişikliği savunanların ve gerçekleştirmek isteyenlerin de açıkça ifade ettikleri gibi, söz konusu değişiklikle tasarlanan İmam Hatip Liseleri modeli, ilgili yasalarda öngörüldüğü şekilde bir mesleki teknik lise olarak değil, dinin öğrenilmesine yönelik bir alternatif model olarak düzenlenmektedir. Laik demokratik bir ülkede, eğitim sisteminin iktidarlarca (söz verdik) gerekçesiyle tek taraflı olarak dinin amaçlarla düzenlenmesi kabul edilemez ve laik cumhuriyet ilkesiyle bağdaşmaz.``

``BU DEĞİŞİKLİĞE TAMAMEN KARŞIYIZ``

Prof. Dr. Alemdaroğlu, yasa değişikliği ile yüksek öğretim sorunlarına hukuka uygun ve üniversite öğretim elemanlarının da kabul edeceği makul çözümler üretilmediğini vurgulayarak, şunları kaydetti: ``YÖK üyelerinin toptan tasfiyesine gidilmesi, akademik yükseltilmelerde liyakatın gözönüne alınmaması, bu değişikliğin gerçek amacının hukuka ve yüksek öğretimin ihtiyaçlarına uygun bir reform olmadığının canlı kanıtıdır. Üniversite öğretim elemanları olarak
demokratik ilkelere ve laik cumhuriyete dayalı bir eğitim sistemine bağlı olduğumuzu belirtir, laik demokratik cumhuriyetin temel ilkelerine aykırı olduğuna inandığımız bu değişikliğe tamamen karşı olduğumuzu Türk kamuoyuna saygılarımızla duyururuz``.

Rektör ve öğretim üyeleri, Atatürk Anıtı önüne kadar olan yürüyüş sırasında, ``Türkiye laiktir, laik kalacak`` şeklinde slogan attılar.

Yürüyüşe, CHP Sivas Milletvekili Prof. Dr. Nurettin Sözen, CHP İstanbul Milletvekili Ahmet Güryüz Ketenci, eski Devlet Bakanı Masum Türker de katıldı.

ÖĞRENCİLERDEN PROTESTO

Öte yandan, Rektör ve öğretim üyelerinin Atatürk Anıtı önüne geldiği sırada, bir grup üniversite öğrencisi de hem rektörleri, hem hükümeti protesto etti.

Üzerinde ``Ne AKP, ne YÖK, üniversiteler bizimdir`` yazılı bir döviz taşıyan öğrenciler, ``Ne takke ne postal, üniversiteler bizimdir`` şeklinde sloganlar attı.

Üniversitede söz hakkı tanınmadığı ve soruşturmalara maruz bırakıldıkları gerekçesiyle ağızlarına siyah bantlar takan gruptakiler, YÖK Yasası`nın geri çekilmesini istediler
  #11983  
Alt 23.02.2005, 10:48
Benutzerbild von xmischkox
xmischkox xmischkox ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard mecburî kutlama

20 Mayýs 2003
Homo-kemalismus« tipi "kurþun asker yetiþtirme la
Dün, 19 Mayýs idi.. Bu resmî -mecburî kutlama merasimleri, Samsun"a gönderiliþinin üzerinden 17 yýl, kendi ölümünden 2,5 sene önce, 1936 yýlýnda ihdas ve icad olundu.. Ülkenin çeþitli yerlerinde yapýlan merasimleri izledim.. Samsun"dan getirildiði söylenen bir toprak torbasýný C.Baþkaný Sezer"e üç kere öperek veren koþucudan, sunaðý, Sezer de ayný þekilde üç kere öperek alýyordu.. Bu tablo komik olmanýn ötesinde dehþet verici bir kutsama âyini idi. Çünkü, laikler, mahiyetleri itibariyle materyalisttirler, maddeperesttirler.. Ve iþbu laik-materyalistler, manevî/kutsallýk anlayýþlarýna kesin þekilde karþý olmakla ma"rufturlar.. Ama, demek ki, laikler de kendi materyalisitleri içinde yeni kutsallarýný, laik kutsallarýný üretmek ihtiyacý hissetmiþlerdir.. Gerçekten de çaðdýþý ve komiðin ötesinde,,utandýdýrý bir tablo..
19 Mayýs törenleri için temel teþkil eden hadise nedir?
Mes"elenin aslý bilinse bile, konuyu bir de resmî propaganda ötesindeki tarihî kayýdlara göre hatýrlamakta fayda var..
620 küsur yýllýk Osmanlý Devleti, I.Dünya Savaþý"nda aðýr þekilde yenilmiþtir.. Payitaht Ýstanbul bile iþgal altýnda, en zor ãnlarýný, son demlerini yaþamaktadýr..
Padiþah Vahdeddin, zamanýn Osmanlý Harbiye Nãzýrý Fevzî (Çakmak) Paþa"dan, "Bana gözüpek kumandanlarýn listesini ver.." talebinde bulunur. Bunun üzerine, Fevzi Paþa, 60 kadar seçkin kumandanýn isminin bulunduðu bir liste sunar.. Sultan, bu listeden, (hele de Veliahd olduðu dönemde, 1916"da, Almanya"ya yaptýðý seyahat günlerinde kendisine Seryâver/baþyâver olarak verildiðinden yakýndan tanýdýð&yacute M. Kemal Paþa"yý seçer ve Ordu Müfettiþi yetkisiyle, 9. Ordu bölgesindeki karýþýklýklarýn önlenmesi için, özel yetkilerle donanmýþ olarak Samsun"a gönderir..
Hareketinden önce, Paþa"yý huzûruna kabul eder ve "Paþa, istersen, memleketi kurtarabilirsin!.." der..
Sultan, bunu söylerken, herhalde sadece basit bir temenniden ibaret bir söz söylemediðini; ona verdiði yetkileri ve halkýn harekete geçirilecek güçlerini de elbette ki biliyordu.. Belgelere göre, büyük bir mikdar para da verilmiþti; ona..
Muhakkak ki, M. Kemal"in de týpký öteki askerler gibi, ettiði bir yemin vardý o zamanlar.. "Hýlafet ve saltanat"ýn korunmasý ve yüceltilmesi için çalýþacaðýma..."
Ama, M.Kemal, 7-8 -Temmuz 1919 gecesi sabaha karþý, malum sofra baþýnda, iyice demlendikten sonra, sýrdaþý Bitlis Valisi Mazhar Muf"îd (Kansu) Bey"e, daha o zaman, gelecekte yapacaklarýný yazdýrýrken, Amerika"lý iþgalcilerin bugün bile Irak için henüz dile getiremedikleri cür"etkar toplum mühendisliði projelerini dile getiriyor ve "Bir gün iktidara gelirse, Hýlafet"in kaldýrýlacaðýný, arab harflerinin yerine latin harflerinin getirileceðini ve kadýnlarýn örtüsünün açýlacaðýný.." vs.. yazdýrýr. Çünkü, Batý emperyalizminin tasallutunun kalýcý olabilmesi için; milletin inanç ve ahlãkî temellerinde böyle bir "devrim" yapýlmasý gerekiyordu..
1936"dan beri 67 senedir, 19 Mayýs günlerinde yapýlanlarýn ne o tarihî hadiseyle ilgisi vardýr, ne de o hareket esas alýnýrsa, ondan sonra, iþgalcilere karþý verilen mücadelenin ruhuyla..
Milletin boynuna,"istiklal/baðýmsýzlýk" teraneleriyle esaret tasmasý geçiren yerli-yabancý güçlerin, idealleri olan Batý dünyasýndan bir örnek aradýklarýnda, antik Yunan"daki "Baðbozumu tanrýsý Dionisos" adýna tertiblenen çýlgýnlýklarýn benzerini, milletimize bir deli gömleði gibi zorla giydirmeye çalýþmaktadýrlar.. Bir milletin inanç ve ahlâk sistemine tuzaklarla dolu böyle bir kutlamanýn böylesine zorla ve alenî mekanlarda yapýlabildiði baþka bir rejim de bilmiyor ve düþünemiyorum.. Ne "Homo-Nazismus" peþindeki Hitler Almanyasý"nda, ne "Homo Sovieticus" ideali peþindeki Stalin Rusyasý"nda ne de bugün, kemalist modele en yakýn örnek olan komünist Kuzey Kore"de!..
Dün, lise çaðýndaki gençlere attýrýlan nutuklara baktým da, M.Kemal"in "Hýlafet ve Saltanat"ýn kurtarýlmasý için... þeklindeki sadakat yeminleri kadar dolu.." diye düþünmekten kendimi alamadým. Demek ki, bir arpa boyu yol alamamýþýz.. Taife-i laïcus"un, ülkemizi ve halkýmýzý,"homo-kemalismus tipi kurþun asker yetiþtirme laboratuarý" olarak görmek alýþkanlýðý ve tahakkümü hãlâ sürüyor.


<a href="redirect.jsp?url=http://www.haksoz.net/cgi-bin/yabb/YaBB.cgi?board=1000;action=display;num=1077703453" target="_blank">http://www.haksoz.net/cgi-bin/yabb/YaBB.cgi?board=1000;action=display;num=1077703453</a>
  #11984  
Alt 23.02.2005, 12:09
Benutzerbild von oezsu
oezsu oezsu ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard KAZA ve KADER...

Güzel bi konu!
  #11985  
Alt 23.02.2005, 13:36
Benutzerbild von kerio
kerio kerio ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 22
Standard Allah"in rahmeti ve ebediyet

cehennemin ebediyet boyutu defalarca tartisilmistir ve görüs meselesidir. eger bir insan ebedi azabi haketmisse, ki buna karar verecek olanlar biz degiliz o zaman o kisinin ebedi kalmasi haktir. ebedi kalmama meselesi kuranda ebediyet icin kullanilan kavramlardan bir yorumdur.

her insan cehenneme sonra cennete girecek kaidesi de kanimca süphelidir. cünkü kuran genelde kafir ve müminden bahsediyor bunun ortasinda da birileri vardir demiyor. yani sinirlar acik. birilerinin girip cikacagi mevzuusu yorumdur. Allah"u alem burada daha uygun olan cevaptir.

Allah katinda tek din islam olduguna göre, musa ya isaya ve diger peygamberlere inananlarda müminlerdir. yada müslümanlardir.

onlarin hristiyan musevi olmalarinin sebepleri ilahi vahyi degistirmis olmalaridir. bu kuranda gecmektedir.

bu acidan dinler arasinda bir fark vardir.

peygamberlerin günah denecek kadar isledikleri cürümler yoktur. cehenneme gidecek kadar günah isleyen peygamberler islam tarihinde yoktur. bunlar israiliyyatin yalanlaridir.
  #11986  
Alt 23.02.2005, 14:34
Benutzerbild von rainman
rainman rainman ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard SIRLAR

KABE VE ARAFAT SIRLARI
Bizim müsahedemize, Cenab-i Hakk"in bizde izhar etmis oldugu ilme göre, Insan bedenini saran sinir sisteminde akmakta olan bioelektrik gibi, dünyanin yüzeyi altinda da akan negatif ve pozitif radyasyon akimlari, kanallari mevcuttur.
Sayet sizin kurmus oldugunuz ev yada isyeri veya ciftlik negatif radyasyon akim kanallarindan birisi üzerine isabet ederse, o evde basiniz hastalik ve sikintidan kurtulmaz.isyerinizde daima isler ters gider. Ciftliginizde kaza-bela eksik olmaz, hayvanlariniz barinmaz vesaire.
Ayni sekilde sayet eviniz, isyeriniz ya da ciftliginiz pozitif radyasyon akim kanallarindan biri üzerine isabet ederse. Bu defa da eviniz son derece huzurlu olur. Disardan cogu zaman evinize kacarsiniz. Isyeriniz son derece verimli, bereketli olur. Ciftliginiz, hayvanlariniz keza öyle.
Iste bu anlattigimiz akim kanallarina batida özellikle Ingiltere"de de «ley» hatlari deniliyor. Negatif olanlarina da «kara akim hatlari» tabiri kullaniliyor.
Iste dünyanin bedeni icindeki pozitif enerji hatlarinin kesisip sanki bir enerji santrali gibi yayin yaptigi en önemli merkez Mekke"de bulunan Kabe-i Muazzama´nin alti ve bunun uzantisi icinde Arafat Dagi"nin altidir!..
Kesif sahiplerinin kesif yoluyla gördügü bu gercege Seyyid Abdülaziz Ed Debbag da «Elibriz» isimli eserinde deginmis ve Kabe"den göge yükselmekte olan bir «nur» sütunundan adi gecen eserinde bahsetmistir!..
Bu noktadaki cok güclü pozitif enerji dolayisiyla Harem-i Serif"teki tüm insanlarin beyinleri öylesine etkilenip öylesine güclü bir faaliyet icine girmektedirler ki bunu anlatabilmemiz mümkün degildir.
Nitekim bu gercek dolayisiyla Kabe cevresinde kilinan namaz icin Rasûlullah salla"llahu aleyhi ve sellem söyle buyurmustur:
-Kabe"de kilinan iki rek"at namaz dünyanin baska mescidlerinde kilinan namazdan 100 bin defa daha sevablidir!..
Zira burada yapilan her faaliyet yerden alinan bu pozitif enerji dolayisiyla beynin kat bekat güclü yayin yapmasina, hem de bunun ruha o derece güclü olarak yüklenmesine hem de dünyaya dönük bir bicimde yayinlanmasina yolacmaktadir.
Gene bir baska hadis-i serifte Resûlullah salla"llahu aleyhi ve sellem:

-"Baska yerlerde sadece fiillerinizden mes"ûlsünüz, Kabe"de ise düsüncelerinizden de mes"ûl olursunuz."

Buyurmustur. Bunun da gene sebebi beynin aldigi güclü enerji dolayisiyla düsünceleri dahi fiil düzeyindeki bir gücle ruha yüklemesindedir.


ZEMZEM´iN SIRRI

Bu arada hemen ZEMZEM SUYU"ndaki sirra isaret edelim.
Zemzem suyu Kabe"nin altinda bulunan, bir tür jeneratör gibi yayin yapan bu pozitif radyasyon kaynagindan gecerek kuyuda toplanmaktadir.
Hemen hatirlayin yakin tarihteki «Cernobil nükleer santralindaki» kaza dolayisi ile yayilan menfi radyasyonu ve bunun sulari nasil zehirledigini. Siz bu sulardaki zehirlenmeyi asla fark edemezsiniz, ama bu sular sizi öyle bir zehirler ki hic de anlayamazsiniz!.. Ve sular yillar yili da radyasyonunu kaybetmez!.. Olayin önemini bilen batidaki panigin sebebi de budur.
Iste bunun tam ziddi bir bicimde, ZEMZEM suyu da Kabe"nin altindaki pozitif radyasyon kaynaginin icinden gecmekte ve bu suyu icenlerde sayisiz faydalar olusturmaktadir. Bunu oraya gidip de o sudan icenler, abdest alanlar fark ederler.
Gene Kabe-i serif altindaki bu radyasyonun beyinlere yükledigi güc dolayisi ile, tavaf sirasinda kabiliyetli beyin sahiplerinde cesitli olaganüstü yasamlar gerceklesmektedir.
Peki Kabe böylesine muazzam enerji merkezi, ya da bir diger ifade ile «nûr menbai»dir da; Hacc nicin Arafat"ta olmaktadir?.. Hac nicin Arafat"tir?.. Arafat"taki olay nedir?..
Kabe-i Muazzama"nin altinda bulunan son derece güclü müsbet radyasyon kanalinin bir uzantisi da Arafat tepesinin altinda ikinci bir dügüm meydana getirmektedir, demistik az evvel.
Iste Arafat tepesi ve civarinda toplanan yüzbinlere, milyonlarca insan, yerden aldiklari son derece güclü radyasyon ile beyinlerinden tek bir manada yayin yapmaktadirlar. «Vakfe» denen olay, insanlarin bu tek mana üzere toplu «yönlendirilmis dalga» yayinina yönelisleridir.
«ALLAHIM BIZI AFFET!..»
Yüz binlerle, milyonlarca insan beyni; sanki laser isini gibi, tek bir dalga boyundan yayin yapmakta ve bu dalga boyundan olusan dev bir manyetik bulut tüm Arafat Bölgesini kaplamaktadir!..
Simdi hemen hatirlamaya calisin.
Üzerine herhangi bir film cekilmis video bandini, calisirken video cihazinin üzerinde unutursaniz ne olur?.. Video cihazinin yaydigi manyetik alan bandin üzerindeki kaydi siler!.. Isterseniz siz buna görünmeyen eller bandi siler de diyebilirsiniz!..
Evet. Iste misal yollu anlatmaya calistigim gibi.
Siz orada «ALLAHIM GECMIS GÜNAHLARIMDAN DOLAYI BENI AFFET» dediginiz anda hem bu tür bir dalga olusturmussunuzdur. Hem de beyninizi bu manadaki dalgalara acmissinizdir!.. Ve acilan bu kanaldan, o güclü manyetik alan bir anda beyninizi etkiler ve o ana kadar ruhunuza negatif yükle beyniniz tarafindan kaydedilmis tüm yazimlar siliniverir!..
Ve siz anadan dogmuscasina günahsiz olarak. O ana kadar ruhunuza yüklenmis olan tüm negatif yüklerde arinmis olarak Arafat"dan dönersiniz.
Rasûlullah salla"llahu aleyhi ve sellem buyuruyor ki;

-Arafat"tan dönüp de, acaba benim günahlarim afvoldu mu, diyen kisi en büyük günahkardir!..

Cünkü olay böylesine kesin bir olaydir!..
Allah, günahlarindan arindirmayi murad ettigi kuluna nasibeder oraya gitmeyi; ve orada da böyle bir sistem icinde arinmayi bahseder!..
  #11987  
Alt 23.02.2005, 15:12
Benutzerbild von rainman
rainman rainman ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard ADN CENNETİ

ADN CENNETİ

Cennet"in en güzel yerlerinden biri.

"Adn" sözlükte yerleşmek, bir yerde iskân etmek anlamına gelir.

Adn Cenneti, peygamberlere, sıddîklara, şehidlere mahsus, içinde gözlerin hiç görmediği, insanın hatırından geçmeyen muazzam güzelliklerin bulunduğu muhteşem Cennet"in adıdır. Bu tarif Hz. Peygamber"den rivayet edilen bir hadîse dayanılarak yapılmıştır. Allahü Teâlâ buraya giren kimseleri överek "Sana girecek olanlara ne mutlu!" buyurmuştur.

Ayrıca Adn Cenneti"ne Cennet"teki bir şehir veya nehir ismi diyenler de vardır. (ez-Zemahşerî, el-Keşşâf, Beyrut (t.y.) II, 207; el-Beydâvî, En vâru"t- Tenzîl, Mecmefu"t- Tefâsir III, 157; en-Nesefî, Medarikü"l-Tenzîl; III, 157-8; el-Hâzin, Lubâbü"tTevîl, III, 157) Bunlardan başka Cennet"in en üst makamı, Cennet"in ortası, birçok kapılı burçları olan Cennet"teki bir köşk diyenler de vardır (el-Hazin, a.g.e., III, 158) Ancak bu görüşlere pek itibar edilmeyip Adn Cenneti"nin ayrı bir makam ve hatta "Cennetler"den ibaret olduğu ifade edilmektedir.

Adn Cenneti Kur"an-ı Kerim"de ondan fazla yerde geçmektedir. Dünyada yaptıkları işe göre buraya girebilecek olan müminler ve Adn Cenneti"nin güzelliği bu ayetlerde açıklanmıştır: "Allah mümin erkeklere ve mümin kadınlara, kendileri içinde ebedî kalıcılar olarak, altından ırmaklar akan Adn Cenneti"ni ve çok güzel meskenler va"d etti Allah"ın rıdvânı (rızası) hepsinden daha büyüktür. İşte bu, büyük kurtuluştur" (et-Tevbe, 9/72) "Sana Rabbinden indirilen şeyin gerçekten hak olduğunu bilen kimse, (onu bilmeyen) kör gibimidir?Ancak sağduyu sahipleri iyice düşünürler O sağ duyu sahipleri ki, Allah"a verdikleri ahdi yerine getirirler, anlaşma ve sözleşmelerini bozmazlar Yine onlar ki, Allah"ın ulaştırılmasını (yerine getirilmesini) istediği şeyi ulaştırırlar Rablerinden korkarlar ve kötü hesabtan da endişe ederler Onlar ki, Rablerinin rızasını dileyerek sabrederler, namazlarını dosdoğru kılarlar, kendilerine verdiğimiz rızıktan gizli ve açıktan Allah yolunda harcarlar, kötülüğü iyilikle savarlar; işte bunlara dünya yurdunun güzel sonucu, girecekleri Adn Cennetleri vardır. Bunlardan, eşlerinden, çocuklarından, kendilerini düzeltip, iyiler sınıfına girenler de onlarla beraber oraya gireceklerdir Melekler de her kapıdan onların üzerlerine girerler de, "sabretmenize karşılık selâm size, burası dünya yurdunun ne güzel sonucudur!" derler" (er Ra"d, 13/19-24; Ayrıca bk. en-Nahl, 16/31) Diğer bir ayette de (el-Kehf, 18/30-31) söz konusu cennetlere gireceklerin özellikleri olarak şunlar sayılmaktadır: Allah"a iman etmeleri ve güzel, yararlı işler (salih amel) yapmaları. Öbür bazı ayetlerde de (Meryem, 19/60-61; Tâhâ, 20/75-76) tevbe edip, iman eden ve yararlı işler yapanların da Adn Cenneti"ne girecekleri haber verilmektedir. Kur"an-ı Kerim"de hayatlarında iman ederek kendilerine zulmetmeden, orta (muktesid) bir yol tutanlar, hayırda ileri gidenler de aynı şekilde bu Cennet"e girecekleri ve burada altın bileziklerle ve incilerle süslenecekleri, elbiseleri ipekten olacağı açıklanarak, Adn Cenneti"ne girdikten sonra Allah"a hamdederek, kendilerinin sonsuz olarak kalacakları bir konağa yerleştirilecekleri ve artık orada kendilerine ne bir yorgunluk, ne bir usanma, ne de bir bıkkınlık gelmeyeceği (Fâtır, 35/32-) anlatılmaktadır.

Adn Cennetlerine girenlerin her an Cemalullah"ı görebilecekleri bizzat Hz. Peygamber (s.a.s.) tarafından bildirilmektedir. (Buhârî, Tefsir 55; Müslîm, İman 296)

Müfessirler Adn Cenneti hakkında iki görüş olduğunu ifade ederler. Birincisi el-Kesşâf"da da geçtiği gibi, Adn Cenneti belirli bir yerin özel ismidir. Nitekim çesitli rivayetler bu görüşü desteklemektedir. Meselâ, Hz. Peygamber de bir gece kendisini iki meleğin uyandırarak, çok güzel bir şehre götürdüklerini, Cennet-i Adn"ı ve buradaki kendi menzilini (konağını) gösterdiklerini anlatmışlardır.(Tecrid-i Sarih Tercemesi, XI, 111)

İkinci görüşe göre ise, Adn Cenneti, Cennet"in bir sıfatıdır. Bazı âlimler bunun için, bütün Cennetler Adn Cennetidir demişlerdir (el-Hazin, a.g.e., III. 158) Meâllerini verdiğimiz ayetler de, daha çok bu görüşü destekler mahiyettedir.

Talat SAKALLI



ENISKAYA ARKADASIM,

BAZEN LAFLARI SAPTIRARAK INSANLARI YANILTMASI KOLAY OLUYOR. ASLINDA YAZININ SONUNDAKI EKLEME COK SACMA VE YERSIZ OLMUS. ADN CENNETINE HIRISTIYANLARIN MÜMINLERI GIRECEK DIYE KURANDA HIC BIR YERDE IBARE YOK. BU BIR.

IKINCISI O BASETMIS OLDUGUN MÜMIN OLAN HIRISTIYANLAR HZ. MUHAMMEDIN (sav.) GÖREVLENDIRILMEDEN ÖNCEKI ZAMAN BIRIMINDE YASANLAR ICIN GECERLI OLDUGUNU LÜTFEN ACIKLAMAYI UNUTMA. YOKSA TVHID INANCINA INANMAYAN VE HZ. RESÜLÜ PEYGAMBER OLARAK KABUL ETMEYEN CAGIMIZDAKI HIRISTIYANLAR ICIN GECERLI DEGIL O CENNET !
  #11988  
Alt 23.02.2005, 15:18
Benutzerbild von cidam
cidam cidam ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 5
Standard okumaya deger tek konu basligi

10 konu basligindan bir tek bu okunmaya deger bence....
  #11989  
Alt 23.02.2005, 15:53
Benutzerbild von kamaschullah
kamaschullah kamaschullah ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard o da ne kardes biraz daha acik yaz yaw

sifreli bir dille tehdit edercesine bir konusup kayboldun :-)
  #11990  
Alt 23.02.2005, 15:54
Benutzerbild von kamaschullah
kamaschullah kamaschullah ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard allah allahhhhh! o.T.

ohne Text
Antwort



Forumregeln
Es ist Ihnen nicht erlaubt, neue Themen zu verfassen.
Es ist Ihnen nicht erlaubt, auf Beiträge zu antworten.
Es ist Ihnen nicht erlaubt, Anhänge anzufügen.
Es ist Ihnen nicht erlaubt, Ihre Beiträge zu bearbeiten.

vB Code ist An.
Smileys sind An.
[IMG] Code ist An.
HTML-Code ist Aus.
Gehe zu