[aliconda]

Üc takim CALISANLARININ isimlerini saydin!

Servet "yeni basladi" ama ... öbür ikisi iki sezondur CALISIYOR !!!

Bravo yani ...

al"

PS: ... dogrusu ben bir "oyuncunun" Formasini almadim simdiye kadar ... benimkilerde tek "12 ..." ve ismim yazar ;-)

[blackflame]

ich raff hier grad gar nichts (deshalb: no comment)...
nur eine verständnis frage... du, airdem, musst jetzt für besiktas´s schlechte lage grade stehen, kann das?

*grins*

[aliconda]

Lies die Beiträge Chronologisch und dann wirst du sehen wie es grad abgelaufen ist!

Airdem muss nicht für die schlechte Lage von Besiktas gerade stehen!

Airdem wollte nur von der schlechten Lage von Besiktas ablenken, anders ist seine Aussage nicht zu werten!

An Besiktas" Lage ist nur - meiner Ansicht nach - die Vereinsführung von Besiktas schuld!

al"

muahhahahahaaa


ama cani sag olsun "dev"in (kaynak tüm kedi siteleri )

niye dev ? cünkü "kral" bizde --&gt SANLI TUNCAY

da regen sich alle auf bei diesem dämlichen sport. 22 idioten rennen um einen ball und nennen es ehre. gebt jedem einen ball und sie kämpfen nicht mehr darum.
und die fans,- im leben bringen die meisten nichts zu stande, aber wenn ihre manschaft gewinnt, ja dann haben sie auch ihren orgasmus wenn auch nicht im bett. dafür reicht womöglich die schwanzlänge nicht aus bei soviel kleinhirn.
einen vorteil hat allerdings die ganze geschichte, wenn die typen vor dem fernseher sitzen oder in der kneipe und sich die lungen raus schreien, kein problem jungs,- um eure frauen kümmern sich andere ;-))

ohne Text

[aliconda]

ohne Text

[aliconda]

***
"Kara kara... " 20/09/2004
Asena Özkan / Radikal Gazetesi

Beşiktaş"ın vasatı dahi bulmayan futbolu elbette sürpriz olmadı. Haftalardan bu yana kadro kuramayan Del Bosque, balansı öylesine bozdu ki, Beşiktaş"ın toparlanması için uzunca bir süre kaçınılmaz. Bu doksan dakika Galatasaray için sıradan bir üç puan mücadelesinden ibaret. Ne var ki, Beşiktaş için bu derbi gerçek bir varolma savaşı. Galatasaray yenilgisi Beşiktaş"ta öylesine büyük bir yara açar ki... Del Bosque bir türlü kuramadığı kadroyla bu kez çok oynamamış. Geri dörtlüde Çağdaş mı olmalı İbrahim Toraman mı? İspanyol teknik adamın orta alanda Ahmet Yıldırım inadı devam ediyor. İbrahim Akın ise sol çizgide Carew ile Sergen"in tamamlayıcısı. Beşiktaş"ın kanatlardan ortası yok gibi. Solda İbrahim Akın, sağda Okan orta yapmayı düşünmüyor, topu ayaklarına alınca içeri kayıyor. Bunu kendi istemleriyle mi yapıyorlar, merak ediyorum!
Galatasaray daha oturmuş, daha rahat. Hakan Şükür ve Necati saha içinde uzlaşabilen ve senkron tutturan iki golcü. Sabri ve Hasan Şaş bu ikiliye attıkları paslarla olası pozisyonları hazırladıkları gibi, kendileri de golcü kimliğine bürünebiliyorlar. Hakan Şükür, Ulusal Takım"da oynar mı bilemiyorum ama kaçırdığı penaltıya karşın Süper Lig"de her takımın formasını giyebileceği kesin. Ergün eski yaratıcılığından uzak ancak görevini yapıyor. Sakatlanan Carew"in yerine ikinci yarının hemen başında Pancu"nun alması Beşiktaş"ı hareketlendirdi. Zira Norveçli futbolcu kuşkusuz etkili ve deneyimli ama yavaş... Ali Güneş"in Necati"yi yere indirmesinden sonraki penaltı kararına hiçbir futbolcu itiraz etmedi, demek ki penaltı böyle oluyormuş.
Sakatlanan Sergen"in yerine giren Juanfran"ı ise Beşiktaşlılar yakından izleme olanağı buldular. Sanıyorum bu futbolcuyu çok fazla izlemeyecekler! Son derece sıradan, heyecan katsayısı düşük futbol açıkçası kimseye keyif vermedi. Yenilenen İnönü Stadı"nı dolduran Beşiktaş yandaşı da Siyah-Beyazlı ekibin beklenen oyununu sergilemesini sağlamadı. Kim bilir belki de Beşiktaş bundan böyle vasat futbol sergileyecek. Ama bana göre Hagi"nin Galatasaray"ı her geçen gün daha iyiye gidiyor. Bunu görmek için kâhin olmaya gerek yok. Beşiktaş sadece iki puan değil, iddiasını da büyük ölçüde yitirdi. Kazancı ise bu maçtan yenilmeden ayrılması oldu. Beşiktaş"ı bu duruma getirenler oturup düşünsünler kara kara...
***

<a href="redirect.jsp?url=http://www.radikal.com.tr/veriler/2004/09/20/haber_128532.php" target="_blank">http://www.radikal.com.tr/veriler/2004/09/20/haber_128532.php</a>

[aliconda]

Basın açıklaması 20.09.2004

Televizyon haberciliği ve yorumculuğu ciddi bir iştir.
Spor yorumculuğu daha da ciddi ve önemli bir iştir.

Kitlelerin önünde konuşmak, yorum yapmak için önce bilgi sahibi olmak gerekir.

Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olunamaz.

Derinlemesine araştırma yapmadan, gerçeği bilmeden konuşmak, yorum yapmak izleyiciyi kandırmaktır.

Gerçeği bilerek ya da bilmeden çarpıtmak, kamuoyunu yanıltmak yayıncılıkta onarılmaz bir suçtur.

Hele hele bir camiayı haksız ve dayanaksız eleştirilerle suçlamak, hakaret etmek yayın etiği ihlalidir.

Yorumcu, yaşananları bilmeden, elinde herhangi bir bilgi veya belge olmadan, ekrana çıkıp milyonlarca izleyiciyi kandırmaya çalışırsa, bunun hesabını yayıncılık kurallarını içinde hem kendisi hemde kurumu öder.

Yorumcu Erman Toroğlu, televizyondaki programında, Türkiye”nin en güzide külüplerinden biri olan, tarihi şerefli başarılarla bezeli Fenerbahçe Kulubu`nü ve de bu Kulübün değerli başkanı Sayın Aziz Yıldırım`ı hedef almış yaptığı haksız ve gerçek dışı beyanları ile kamuoyunu aldatmaya çalışmıştır.

Toroğlu bu kez gerçekten de duvara çarpmıştır.

Çarptığı duvar asırlık geçmişe sahip, Fenerbahçe Spor Kulübü`dür.

Bu külübün Değerli Başkanı Aziz Yıldırım`dır..

Milyonlarca Fenerbahçe taraftarıdır…

Erman Toroğlu çalıştığı televizyon kanalında Pazar akşamları ekrana çıkıp, aslında Türk Sporu`nu ve de Türk Futbolu`nu baltalamakta ve sabote etmektedir..

Yorumlarıyla aslında kendi olumsuz dünyasını beslemekten öteye gidememekte, bu tavrıyla futbol kamuoyonun her kesiminden tepki görmektedir.

Bunun son örneğini Şansal Büyüka ile Erman Toroğlu 19 Eylül tarihinde yayınlanan Maraton programında birkez daha sahnelemişlerdir..

Şansal Büyüka ile Erman Toroğlu ellerinde hiçbir kanıt, görüntü ve ses kaydı olmadan iftira dolu yorumlarla Fenerbahçe Kulübü Başkanı Sayın Aziz Yıldırım`ı ve Fenerbahçe camiasını yaralamaya çalışmıştır..

Fenerbahçe-Malatyaspor maçından sonra yayıncı kuruluşun görevli personeli sporcuların soyunma odası koridorlarına, yeşil sahaya girmek istemişler. Bu durumda görevlilerce engellenmiştir..

Kaldı ki, medya mensuplarının görev sınırları, Türkiye Futbol Federasyonu ve yeni çıkartılan "Sporda Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun" ile belirlenmiş ve Şükrü Saracoğlu Stadı`nda uygulanacak kurallar TSYD`ye bildirilmiştir.

Sahamızda görev yapacak basın mensupları, güvenlik mensuplarının talimatları ve Federasyonun çalışmalarına izin verdiği alanlarda görev yapacaklardır.

Belirlenen bu çalışma kurallarına uymayıp, görevlilerin üzerine yürüyerek, “Biz daha önce buradan geçtik. Biz gireriz" yaparak maç bitiminde kaos yaratanlar olayın gerçek sorumlularıdır.

Bu noktada medya, uymak zorunda olduğu kuralların sıkıntısı ters yüz ederek Fenerbahçe Başkanı Sayın Aziz Yıldırım`ı suçlu duruma düşürmeye çalışmaktadır.

Aslında gerçek yansıtıldığından çok farklıdır. Kaosun krize dönüşmesini o sırada oradan geçmekte iken bizzat engellemeye çalışan Fenerbahçe Kulübu Başkanı Sayın Aziz Yıldırım`ın iyi niyetli çabasını, “Başkan küfür etti” şekline dönüştürüp kamuoyuna yanlış aksettirmek, ne habercilikle, ne yorumculukla, ne de etik yayın anlayışı ile bağdaşmaz..

Sevdiğine, sevmediğine, rengine arkadaşına ortamına ve çıkarına göre pozisyonları yorumlayan Erman Toroğlu, akı karaya dönüştürmedeki ustalığında , BU KEZ YANLIŞ BİR VİRAJA SAPMIŞTIR.

Garip benzetmeleri, tahrik edici konuşmaları kin kusan yorumlarıyla reyting toplamayı ilke edinen bu kişiler Fenerbahçe Kulübü ve Başkanı`nı etikten yoksun yayınlarına alet edemeyeceklerdir.

Bu konudaki gerçek yorum, karar ve takdir kamuoyunundur…

Fenerbahçe Spor Kulübü
***

<a href="redirect.jsp?url=http://www.fenerbahce.org/detay.asp?newsid=5220&SubCategoryName=kulupten&Lan g=TR" target="_blank">http://www.fenerbahce.org/detay.asp?newsid=5220&SubCategoryName=kulupten&Lan g=TR</a>

inanacagiz simdi??