| | Mitglied werden | | | Hilfe | | | Login | ||||||||
![]() |
#6931
|
||||
|
||||
![]() Mir wurde gesagt, dass der Koran auf Deutsch, verfälscht worden wäre.
Ich kann aber kein Arabisch... Gilt dies auch für den Koran in französischer Sprache? |
#6932
|
|||
|
|||
![]() dur yolcu! bilmeden gelip bastigin,
bu toprak, bir devrin battigi yerdir. egil de kulak ver, bu sessiz yigin, bir vatan kalbinin attigi yerdir. bu issiz, gölgesiz yolun sonunda, gördügüm bu tümsek, anadolunda, istiklal ugrunda, namus yolunda, can veren mehmedin yattigi yerdir. bu tümsek, koparken büyük zelzele, son vatan parcasi gecerken ele, mehmedin düsmani boguldu sele, mübarek kanini kattigi yerdir. düsün ki, hasrolan kan, kemik, etin yaptigi bu tümsek, amansiz, cetin, bir harbin sonunda, bütün milletin, hürriyet zevkini tattigi yerdir. [bir yolcuya, necmettin halil onan] gelibolu yamaclarinda, öksüz diyarlarda; kefensiz yatiyor. destanlarin yegane muhattabi: ruhun sad olsun! |
#6933
|
|||
|
|||
![]() Ich würde dir das Buch vom Diederichs Verlag:
Der Koran - Das heilige Buch des Islam - aus dem arabischen von Max Hennig überarbeitet von Murad Wilfried Hofmann empfehlen. MfG Sabiha |
#6934
|
||||
|
||||
![]() KURAN"IN TÜRKÇELEŞTİRİLMESİ VE ANLATILMASI
Atatürk Kuran-ı Kerim"e de büyük bir saygı ve itaatle bağlı bir insandı. Kuran"dan söz ederken pek çok kez "kitabı ekmel" yani "en mükemmel kitap" ifadesini kullanmıştır. Atatürk"e göre Kuran"ın anlaşılarak okunması, yalnızca duvarlarda süs olarak saklanılan bir kitap olmaması gerekiyordu. Mustafa Kemal hurafeleri silmek, akla, fenne, mantığa uygun dediği gerçek İslam"ın anlatılmasını sağlamak istiyordu. Bu sebeple Kuran"ın anlaşılması için Türkçeleştirilmesine karar verdi. Atatürk bu isteğini şu şekilde dile getirmiştir: "Türkler dinlerinin ne olduğunu bilmiyorlar. Bunun için Kuran Türkçe olmalıdır." "Türk Kuran"ın arkasından koşuyor fakat onun ne dediğini bilmiyor. Ve bilmeden tapınıyor, benim maksadım, kitapta neler var Türk anlasın."35 Bu maksatla Kuran Türkçeleştirilmiş, Atamızın direktifleriyle Cumhuriyetimiz"in ilk on beş yılında Kuran-ı Kerim"in meali ve tefsiri niteliğinde 9 eser yayınlanmıştı. Atatürk Dolmabahçe Sarayı"nda da Kuran okutturmuş, ayetleri okuyup izah ettirerek manası üzerinde incelemeler yapmıştır. ATATÜRK"ÜN LAİKLİK ANLAYIŞI Atatürk, laikliği, din ve vicdan hürriyetinin temeli olarak görmüştür. Fakat tarihte ve günümüzde laiklik yanlış anlaşılmış, yanlış uygulanmış, bilinçli olarak bazı çevrelerce çarpıtılmaya çalışılarak "dinsizlik" gibi lanse edilmek istenmiştir. Oysa gerçekte laiklik devletin, dinler karşısında tarafsız kalarak insanlara din hürriyetini sağlamasıdır. Laiklik ilkesinin amacı, gerçekte inancı özgürleştirmektir. Devlet, hangi din veya mezhepte olursa olsunlar vatandaşına vicdan, ibadet ve dini yaşama hürriyeti sağlar. Atatürk"ün laiklik ilkesinin özü, devletin halkını, bir dini kabul etme, o dinin gereklerini uygulama ya da uygulamama konusunda kendi vicdanları ile baş başa bırakması ve onlara özgür bir seçim yapma şansı vermesidir. Dikkat edilirse sözkonusu laiklik anlayışı İslam"ın özüne de son derece uygundur. İslam Dininde de hiç kimse bir başkasını iman etmeye veya ibadetlerini yapmaya zorlayamaz. Nitekim Allah rızası gözetilmeden (örneğin baskı altında) yapılan ibadetin de Allah katında bir karşılığı yoktur. Bu nedenle Atatürk Türkiye Cumhuriyeti için laikliği seçmiş, kişilerin din ve ibadet özgürlüğünü vererek devletin dine karışmamasını sağlamıştır. İslam ahlakında da kişi, hiçbir baskı olmadan ancak özgür iradesi ile dini yaşar. Şahıslara dışarıdan müdahale ancak, teşvik etme, anlatma, öğüt verme şeklinde olur. Fakat bu konuda da bir zorlama yapılamaz. Atatürk"ün laiklik ve laik toplum anlayışını en güzel anlatan sözlerinden biri şu şekildedir: "Din ve vicdan meselesidir. Herkes vicdanının emrine uymakta serbesttir. Biz dine saygı gösteririz. Düşünce ve düşünceye karşı değiliz. Biz sadece din işlerini, millet ve devlet işleriyle karıştırmamaya çalışıyor, kasıt ve tutucu hareketlerden sakınıyoruz." 36 Din konusunda oluşturulan yapay gerilimler ise, ancak Atatürk"ün uyguladığı formülle çözümlenebilir. Atatürk, İslam"a inanan samimi bir dindar olarak, laikliği din ve vicdan özgürlüğünün temeli olarak kabul etmiştir. Gerçek dindarlara ve vatanperverlere düşen görev, Atatürk"ün de yaptığı gibi, hurafalere ve batıl inanışlara karşı gerçek İslam"ı savunarak ve öğreterek ilmi olarak mücadele etmek, öte yandan da Atatürk"ün mirasını "din aleyhtarlığı" gibi göstermek isteyen materyalist-Marksist odaklara karşı tavır almaktır. <a href="redirect.jsp?url=http://www.harunyahya.org/kitap/anlamak/anlamak2.html#31" target="_blank">http://www.harunyahya.org/kitap/anlamak/anlamak2.html#31</a> |
#6935
|
|||
|
|||
![]() biliyormusun?
Harunyahya pseudonymünün ardinda gizlenen güc, nurcu cemaatidir. Elbette Atatürk her insanin bir yerde dine itaat ettigi gibi itaat etigi dogrudur, ama hasbel nurcularin basmakalip propagandalarina sende kanmissin. |
#6936
|
||||
|
||||
![]() Olabilir ... ama ben görüs cogunlugunun taraftariyim ...
Bu sayfayi buldum ... ve tartismaya acikladim. Dogru oldugunun olmadiginin yorumunu yapmadimki! Zaten bak ... yine ayni adamlar celiskeli yorumlar yapacak :-) Bir yönden provoke sayilabilir ... al" |
#6937
|
||||
|
||||
![]() "Erzurum"un Uzundere İlçesi"nde belediye tarafından düzenlenen futbol turnuvasında, maçları cami imamları yönetince, hakem kararlarına itirazlar da azaldı.
Uzundere İlçesi"nde 15 takımın katıldığı turnuvada oynanan 50 maçtan 40"nın hakemliğini ilçede görev yapan imamlar yaptı. İmamların yönettiği maçlarda futbolcuların alışılmışın dışında hakem kararlarına itirazları büyük oranda azaldı." Bence Imamlarin gercek isi bu olsun hehehehehehe!!! Daha yararli ! Ögrensinler TÜRKIYE Futbol Federasyonunun (dogrusu FIFA"nin) kurallarini ve uygulasinlar! Cünkü Türkiye Cumhuriyetinin kurallarini bilmedikleri icin ona karismasinlar! al" <a href="redirect.jsp?url=http://www.milliyet.com.tr/2004/09/01/son/sonspo17.html" target="_blank">http://www.milliyet.com.tr/2004/09/01/son/sonspo17.html</a> |
#6938
|
||||
|
||||
![]() es gibt keinen unterschied ob deutsch,französisch,türkisch oder urdu.die frage ist,ob arabisch oder nicht.wenn nicht arabisch,ist es auch net mehr der koran,sondern ein versuch,die bedeutung zu übersetzen. die von sabiha vorgeschlagene version gehört zu denen,die man unter vorbehalt nehmen kann,weil es wenig bessere gibt.ich warne aber davor,übersetzungen der ahmadiyya zu nehmen.ich vergleiche nämlich gerade das von sabiha vorgeschlagene mit einer ahmadiyya-version und es gibt unzählige abweichungen von der ahmadiyya,die seit 30jahren oder so von der islamischen gemeinde offiziell nicht anderkannt wird aus vielerlei gründen...
friede ![]() |
#6939
|
||||
|
||||
![]() tartismaya bir konu acmanin arkasinda yatan böyle bir düsünce, tartismanin mantigini sifirlar.
harunyahyacilarin nurcu olduklarini yeni duydum. |
#6940
|
||||
|
||||
![]() Demek buraya aktarmissin o dönme aynen ataniz gibi önce Dinden bahsedib sonrada kafayi cekib kadinlarin irzina gecmistir.
|