Vaybee!
  |   Mitglied werden   |   Hilfe   |   Login
 
  #191  
Alt 30.12.2004, 16:01
Benutzerbild von delahoyaa
delahoyaa delahoyaa ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard Keilschrifttext, Gallien um 2000 v. Chr.

"Unsere Jugend ist heruntergekommen und zuchtlos. Die jungen Leute hören nicht mehr auf ihre Eltern. Das Ende der Welt ist nahe."
  #192  
Alt 30.12.2004, 17:10
Benutzerbild von akshalil
akshalil akshalil ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard Die Wahrheit macht schmerz und agressiv.

Es ist in der Türkei streng verboten ,dass in der Geschichtsbücher stehende Dogma: "Die Türken haben sich nichts vorzuwerfen,sondern waren es die Armenier,die Massaker gegen Türken und Kurden Betrieben haben",in frage zu stellen..Mal davon abgesehen,dass niemand sich fragt,wie kann ein Wolk in einem Land Massaker Treiben,in dem sich als Minderheit ohne Staat lebt,wird diese offizielle Lügen in einer künstlich geschaffenen Welt als selbsverständlich..
Erst wenn ein Türke im Ausland ist oder wenn eine Fremdsprache gelernt hat,aufgrund dessen ihm Zugang zu einer verschiedener Welt ermöglicht wird,in der keine Desiformation und ideologisch,dogmatische Lügen und Indoktrinierung aufgrund der Urängste der Türken stattfindet,sondern alles hinterfragt wird und es wichtig ist auf der Boden der Tatsachen zu bleiben, dann zeigt er hiysterisch-patalogische Symptomen wie DelaHoyaa oben es getan hat..

Diese Bemühungen der Türken,die Geschichte, unabhängig von wissenschaftliche Tatsachen, nach vermeintliche heilige Intersessen der Türkentum zu schreiben,betrifft natürlich nicht nur die Armeiner..Die Araben sind auch Feind und Verräter,weil sie der Türken nach dem 1. Weltkriegin den Rücken fielen,genauso wie serbien usw. Die Griechen sind so wieso ewige Feinde..
-Dass die Ursprungliche Heimat der Türken nicht mit Anatolien,Kaukasus,Balkanen zu tun hat,und dass sie in diesen Gebieten als Eroberer-Besatzer erst nach 11.Jahrhundert erschienen,sheint viele Türken vergessen zu haben..


Fazit:die Türken-ich bin auch Türke kein Angst- sollten ihre Urängste beiseite lassen und über die Massaker an Armenier ohne Vorurteile studieren..Es gibt viel zu verarbeiten..
  #193  
Alt 30.12.2004, 21:50
Benutzerbild von delahoyaa
delahoyaa delahoyaa ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard Wie kann man nur so...

... unklug sein?!!?

Mein Gott, was die armenische Propaganda alles erreicht hat!

Keiner behauptet, dass während des Ersten Weltkrieges niemand bzw. keine Armenier umgekommen sind, immerhin befanden wir uns im Krieg.

Aber jetzt frage dich mal selber:
Türkisch-Armenien, u. A. : Van, Bitlis, Agri... wie viel Türken lebten dort um 1915 und wie viel Türken leben denn heute in diesen Gegenden!?

Diese Gebiete waren mehrheitlich KURDISCH besiedelt!

Kann man das bestreiten!?

Was mir aber auf die Nerven geht:
Jetzt versuchen uns die Armenier einen "Volkermord" an 1,5 Millionen Menschen in die Schuhe zu schieben und verschweigen wohlwissentlich, dass das alles im Kurdengebiet geschah bzw. geschehen sein soll.

Und die Kurden sind schön ruhig und lachen sich ins Fäustchen, immerhin wird von ihnen nie gesprochen sondern immer noch von den bösen Türken.

Welche türkische Armee, die in keinem von Türken bewohnten Gebiet operiert, kann 1,5 Millionen Armenier töten? Und das auch noch 1915!

Sorry Leute, ich bin jetzt niemand der die Geschichte neu schreiben und alles unter den Teppich kehren will, ich bin aber auch kein Vollidiot und glaube alles was man mir vorwirft!

DAS ist das Problem! Schau dir mal amro an. Ein Armenier, der das nicht offen zugibt und hier anti-Türkische Sachen schreibt. Sorry, verarschen kann ich mich selber!

(Evtl. Antwort bitte im Politik-Forum)
  #194  
Alt 04.01.2005, 08:03
Benutzerbild von salach
salach salach ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard "kimileri yolda kalir birileri yol alir"

Bazen 1997 yılını arıyorum. Türkiye"deki her şeyi, her şeyi delicesine özlediğim ve büyük bir coşkuyla ülkeme döndüğüm yılı. Kalkan gibi bir göğüsle of nasıl da hazırdım her yeni güne.

Bir şeyler mutlaka güzel olacaktı.

Önünde sonunda olacaktı...

Oldu da...

Her gece saat tam 21.30"da tencere kapaklarıyla camlara çıkıp aydınlık için ışıkları açıp kapatırken de inançlıydım.

1997 yılında ülkem için umut doluydum. Almanya"da gördüklerim, yaşadıklarım daha da çok sevmeme sebep olmuştu ülkemi.

Bulabildiğim tek Türkçe gazete Hürriyet"ti ve her kelimesini ama her kelimesini sonuna kadar okur, ezberlerdim o gazetenin. "Güzin Abla" köşesinde ne hikayeler çıkardı arkadaş sohbetlerinde anlatmak için...

Müthiş bir hasretle özlüyordum kalabalık otobüsleri, sulandırılmış salçayla yapılan sosisli sandviçleri, bakkal ekmeğini, İstanbul Boğazı"nı, Türkçe sözlü şarkıları, kendi dilimde tartışmayı...

Dönmeliydim.

Halikarnas Balıkçısı, Firuzan, Nazım Hikmet ve Tezer Özlü hasretimin en büyük arkadaşları oldu. Yer altı trenlerinden her inişimde, hızla geçip giden trenin rüzgarıyla kalbimin ateşi harlanıyordu.

Bir vapur geçiyordu boğaza doğru
Nazım usulcacık okşuyordu vapuru
Yanıyordu elleri, yanıyordu elleri...
Döndüm...
Yanan ellerime serin sular, ilaçlar buradaydı çünkü...
Yaşadığım günden daha iyisi olmalıydı ve o gün memleketimde doğmalıydı.


***

Şimdiyse, yaşadıklarımı asla anlatamam 1997"deki hevesli geçmişime.

2005 yılının ilk günü gazeteler diyor ki:

"Türk Lirası"ndan altı sıfır gitti."

"Semra Hanım televizyon programı yapacak."

"Mardin Kızıltepe"de öldürülen 12 yaşındaki Uğur ve babasının ardından hazırlanan iddianame akılları karıştırdı."

"Türkiye"nin baş imamı Semra Hanım."

Oya Başar, Semra Hanım taklidinde "Bütün Türkiye AB"ye girebilir. Ben de girmem oğlum Ata"yı da sokmam" dedi.

"Semra Hanım"ları kullanma kılavuzu."

"Sinem"den sonra Semra Hanım da kapak kızı oldu."

"Yılbaşı gecesinin yıldızı Semra Hanımdı."


***

Bütün dünyada televizyonlar kahramanlar yaratır ama...

Takip edebildiğim kadar netlikle söyleyebilirim ki, ana haber bültenleri, gazeteler, internet siteleri dahil bu kadar ucuz kahramanlara muhtaç bir medya yoktur.

Hint Okyanusu"ndaki depremden sonra Türk habercileri neden felaket yerine gitmedi dediler...

Semra Hanım gibi kolay bir işin ekmeğini paylaşanlar orada ne yapsın ki?

Doğru...

"Kimileri yolda kalır, birileri yol alır."

Semra Hanım yol aldı ve biz hepimiz yolda kaldık...

Iclal Aydın 02-01-2005
  #195  
Alt 04.01.2005, 08:05
Benutzerbild von salach
salach salach ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard Tercih

Annemin kardeşimi daha çok sevdiğini düşünürdüm.

Çocukluk işte ama öyle düşünürdüm.

İtiraf edeyim...

Küçük küskünlükler sırasında kocamın benden önceki sevgililerini benden daha çok sevdiğini düşündüğüm de oldu.

Nedense insan hep en son ve en çok sevilen olmak istiyor.

Sahip olduğu sevgiden daha çoğunu istiyor hep.

Yersiz bir istek ama..

Oluyor işte...

Sevdikleri hep bir tercihte bulunsun istiyor.

Tercih edilen olmak için yapıyor bunu...


***

Güneydoğu Asya"daki büyük deprem sonrasında sulara kapılan bir anne, kucağındaki iki çocuğundan birini gücü kesilince bırakmak zorunda kalıyor.

5 yaşındaki oğlu sulara kapılıyor.

Anne ve kucağındaki yirmi aylık oğlu direniyor.

Mucize eseri, sulara kapılan oğlu da, kocası da sular çekildikten sonra ortaya çıkıyor.

Gazetede bu haberi okuduğumda en çok bir cümleye takıldı aklım; "Yaşadıkları bu olayı ne anne ne de 5 yaşındaki Lachie artık unutabilecek..."


***

"Annem beni bırakmıştı..."

Acaba yıllar sonra nasıl bir kişiliği olacak 5 yaşındaki çocuğun.

Gerçekten nasıl gelişecek ruhu?

"Ağladım, ağladım kimse beni duymayınca sustum ve tahtalara tütündüm" demiş...

Annesinin tercihi beyninde nasıl bir kıvrıma sıkışacak acaba?

Hadi biraz daha ileri gidersek; "sevmeye engel bir yara" olacak mı acaba bu yaşadığı?

"...Annem beni bırakmıştı"

Çocuklarını kurtarmaya çalışan anne, gücü kesilen kollarından bıraktığı oğlunun ertesi gün bulunmasından sonra ağlamış. Tanrı"ya şükretmiş. "Kendimi hiçbir zaman affedemezdim" demiş. Evlerine dönmüşler. Ama belli ki kurtulmuş hayatlarında artık hep bu olay var...

Bir kere kolları çözülmüş annenin. Ne anne affedebilir kendini, ne de Lachie annesini...


***

Bazen yakınım dediğiniz insanların ihaneti de sizi sulara bırakması gibi değil midir?

Mesela arkadaşımdır dediğiniz birinin sizi kırmızı soğanlı lakerda ile pilaki arasındaki tabağa sarhoş mezesi yapması?

Arkanızdan konuşması...

Öyle ya, bu yiyeceklerin ve içkinin yanına bir de konu lazım...

Uzatılacak, iştahlandıracak, rahatlatacak...

"...Annem beni bırakmıştı" kadar sızlatır bence bu gerçek insanın kalbini...

Sevgi tercih kabul etmiyor

Ama hayat hep bir tercihe sürüklüyor insanı.

"Akıp giden günlerimiz" bazen tsunami dalgaları kadar vahşice alıp götürüyor bir şeyleri...

İnsan, kollarının direnme gücü tükendiğinde vazgeçiyor bir şeylerden...

Bir tercihte bulunuyor...

Ya annesini seçiyor ya da karısını.

Ya karısını seçiyor ya da sevdiğini.

Ya sevdiğini seçiyor ya da çevresini...


***

O vahşi sular alıp götürüyor bir şeyleri.

Kuşandığımız, takındığımız, bir yerlere tıkıştırdığımız ne varsa çekip alıyor. Bir can, bir de ten kalıyor çıplak...

İşte o zaman ağlayıp ağlayıp susuyoruz. Bulduğumuz bir tahta parçasına tutunuyoruz...

Uzanan elleri ya da sulara bırakanları unutmuyoruz hiç...

O "tercihler" bir yerlere çörekleniyor...

Ve bir gün bir başka kişisel tercihin sebebi oluyor...



Iclal Aydın 03-01-2005
  #196  
Alt 08.01.2005, 23:48
Benutzerbild von bandirma
bandirma bandirma ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard Big Brother

hallo Leute,


was für eine beknackte Sendung ist denn Big Brother? Die Verblödung und Verarschung ein ganzen Fernsehnation.
Die Bewohner bestehen nur aus Losern, Arbeitslosen und Möchtegerns.

Bei der Nominierung wird gemauschelt und gemogelt, das sich die Balken biegen. Jede Woche gibts neue Regeln die eh keiner einhält. Und das wichtigste: Es scheint so, als würde der Gewinner schon feststehen!

Es geht ja auch schon ab 1.3. Staffel 6 losgehen der 10 Jahre dauern soll...oh Gott!

Ich gestehe: Ich schalte bei BB ab!
  #197  
Alt 09.01.2005, 14:24
Benutzerbild von 71sirena
71sirena 71sirena ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard falsches alter im pass

hallo allerseits,
wer kann mir informationen darüber geben, wie man das alter im pass korrigieren lassen kann (prozedur, dauer, kosten etc.).
Vielen dank im voraus
  #198  
Alt 09.01.2005, 20:04
Benutzerbild von jamesdean
jamesdean jamesdean ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard kostet viel geld, nerven und ZEIT

das dauert solange und du brauchst soviele unterlagen, glaube mir danach sagst du selbst, das es keinen sinn hat....

du musst in die türkei gehen zu deiner "nufüsdaire" und dort antrag stellen, dann entweder vom krankenhaus wo du geboren bist die geburtsurkunde. falls in der TR geboren das selbe, aber falls man nicht im KK sondern bei einer hebamme geboren ist, muss man zu dem "muhtarlik" von damals gehen und die unterlagen anforden, das kann sich schon um ein paar monate oder jahre hinausziehen,
falls man es geschafft hat alles zu bekommen, wieder in die nufusdaire und dort wird alles kontrolliert und entschieden vom Vali oder so... also vergiss es. und lass dein geburtsdatum..
  #199  
Alt 10.01.2005, 13:04
Benutzerbild von 71sirena
71sirena 71sirena ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard Danke

hallo JeamesDean,
vielen dank für Deine Beitrag.
Habe übrigens auch einen hinnweis auf link bekommen. Ich werde mir das ganze noch mal überlegen und ggf. auch einen RA konsultieren da ja auch fragen zur Rente etc. geklärt werden müssen.

Zu Deiner Frage, es sind 5Jahre die den unterschied ausmachen.
Vielen Dank nochmal und liebe Grüsse
  #200  
Alt 20.01.2005, 19:48
Benutzerbild von demish
demish demish ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard Türkische Sprichwörte, Lieder, Gedichte

Hallo,

ich schreibe gerade an einem Roman über eine junge türkische Frau, die in Deutschland aufgewachsen ist und lebt.
Hierzu suche ich türkische Sprichwörter/Gedichte/Liedtexte, die ich jeweils am Anfang eines Kapitels mit den entsprechenden Übersetzungen setzen möchte. Wer kann mir weiterhelfen?

Schöne Grüße

Michael Romahn

(homepage: www.michael-romahn.de)
Antwort


Themen-Optionen Thema durchsuchen
Thema durchsuchen:

Erweiterte Suche

Forumregeln
Es ist Ihnen nicht erlaubt, neue Themen zu verfassen.
Es ist Ihnen nicht erlaubt, auf Beiträge zu antworten.
Es ist Ihnen nicht erlaubt, Anhänge anzufügen.
Es ist Ihnen nicht erlaubt, Ihre Beiträge zu bearbeiten.

vB Code ist An.
Smileys sind An.
[IMG] Code ist An.
HTML-Code ist Aus.
Gehe zu