Ekrem başkan, yol arkadaşmız yalnız degildir!
 

Silivri dedikleri yer var ya…
Millete “cezaevi” diye kakalıyorlar ama orası bildiğin tiyatro sahnesi.
Sahnenin dekoru beton, oyun ise adalet diye pazarlanıyor.

Perde açılıyor…
Adalet rol yapıyor.
Hukuk diye bir şey kalmamış, sadece kostümü var.
Başrollerden biri de Nevşehirli malak… Dün AKP üyesi, bugün hukuksuz şekilde Cumhuriyet Başsavcısı koltuğuna oturtulan Akın Gürlek.
Adamın elinde yasa yok, kitap yok, sadece talimat var.
Kararlar çoktan yukarıda yazılmış oluyor. Perde kapanmadan önce her şey bitmiş.
Geriye sadece millete korku sahnesi izletmek kalıyor.
“Tiz olun, ses çıkarmayın” demenin modern hali.

Ve bugün ne oluyor biliyor musun?
Türkiye’nin açık ara birinci partisi CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na yapılan şey hukuk falan değil.
O resmen siyasi tutsak muamelesi görüyor.
Milletin oyuyla gelen adama kelepçe takmaya çalışıyorlar.
Çünkü korkuyorlar.
Sandıktan çıkamayacaklarını biliyorlar.
O yüzden adliyeyi sopaya çevirmişler.

Burası hukuk devleti falan değil, perdeleri paslı bir tiyatro…
Ama bilmedikleri bir şey var.
Bu millet artık figüran değil, sahnenin gerçek sahibi.


Türkiye’nin açık ara birinci partisi CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu...
O resmen siyasi tutsak muamelesi.
Sandıkta yenemeyenlerin Silivri üzerinden ayar vermeye çalışması.
Rahatsız eden herkese verilen gözdağı.

Ama şunu anlamıyorlar:

Milletin gönlünü Silivri’nin betonu bile kapatamaz.

Gelelim asıl meseleye…

Bu ülkede gerçek gündem ne biliyor musun?
Terör değil, kavga değil, hamaset değil…

GERÇEK GÜNDEM MUTFAK!
GERÇEK GÜNDEM KİRA!
GERÇEK GÜNDEM AÇLIK!

Halk markette fileyi dolduramıyor,
emekli pazardan artıkları topluyor,
genç gelecek göremiyor…

Ama birileri hâlâ bize pembe tablo çekiyor.

Sokağın dediği net:

“Abi masal anlatmayı bırakın, millet aç!”

Bir de işin din tarafı var…

Dini dillerinden düşürmeyenler,
dinle en az yaşayanlar.
Allah’ın adını siyaset tabelasına çevirenler.
Kutsalı koltuk reklamına dönüştürenler.

Sokağın lafı şu:

“Siyasal İslam varsa, İslam yoktur.”

Gerçek İslam ezilene sahip çıkar,
kul hakkını çiğneyeni durdurur,
yoksulu korur.

Bugün yapılan ne?

Minareden dini anlatmak değil,
dini kalkan yapmak.

Ve millet bunu görüyor.

Bu düzenin tiyatrosu,
bu düzenin yalanı,
bu düzenin dini sömürüsü…

Hepsi duvara çarpmaya başladı.

Millet artık şöyle diyor:

“Yeter ulan!
Gündem belli: geçim!
Milletin cebini boşalttınız, sabrını da tükettiniz.”

İşte hakikat bu kadar basit.
#FREE EKREM IMAMOGLU

devam eden bir dava hakkında yorum yapamazsın. ayrıca istanbulu soyup sogana ceviren kisiyi neden savunuyorsun. fetöcü falan mısın ?

Bugün yaşanan tablo bir skandal değil, artık kronikleşmiş bir alışkanlığın devamıydı.
Siyasal İslamcılığın iki ortağı olan AKP ve MHP, evet MHP siyasal Islamci bir partidir, canlı yayına çıkmamak için yine aynı refleksi gösterdi: kaçış.
Bu kaçış öyle hafif bir tereddüt değil. Yıllardır biriktirdikleri korkunun, kameranın kırmızı ışığında patlayıp dışarı fırlayan hâlidir.
Kürsüde destan anlatanların, gerçek sorular yaklaşınca gözlerini bile kaçıracak yer araması ibretlikti.
Söylemlerinin ne kadar boş, özgüvenlerinin ne kadar kırılgan olduğunu millet dakika dakika izledi.

Meydan boşken kendini dev aynasında görenlerin, hesap verme sırası gelince buhar olup kaybolması artık siyasal İslamcı siyasetin alametifarikası oldu.
Bugün bunu bir kez daha tescillediler.
Söz çok, içerik yok.
Gürültü çok, omurga yok.
Slogan çok, cesaret yok.

Milletin karşısına çıkmaktan çekinen bir anlayışın memleket adına söyleyebileceği bir tek sağlam cümle kalmamıştır.
Bugün bunu kendileri ilan etti.
Yıllardır “biz varız” diye bağıranların, gerçek adalet sınavında nasıl dağıldığını herkes çıplak gözle gördü.
Kısacası, kaçtılar.
Hem de hiç eğip bükmeden.

https://youtu.be/ZbTYODlMzJI?si=dRIMePHsQqxCK7fC