Vaybee!
  |   Mitglied werden   |   Hilfe   |   Login
 
Sie sind hier: Startseite > Vaybee! Forum > Gesellschaft & Soziales


Hilfe Kalender Heutige Beiträge

Antwort
 
Themen-Optionen Thema durchsuchen
  #29041  
Alt 17.08.2006, 12:00
unknown
 
Beiträge: n/a
Standard Müslümanlarin yalan ve sahtekarliklari 3

Müslümanlarin LANETLİ KIZ Yalan balonuda söndü !

Sanal âlemde dinsel konulara ilişkin olarak türetilen yalan efsanelerin ardı arkası kesilmiyor.
Müslümanlarin kendi dinleri icin yalan ve sahtekarlik ile yaptiklari reklam bu modanın en örneklerinden biride "çarpılmış genç kız" hikâyesinin de kuyruklu bir yalan olduğu ortaya çıktı.

Türkiye kamuoyu da dahil olmak üzere İslâm dünyasını aylardır meşgûl eden bu olayın kahramanı heykeltraş Patricia Piccinini Avustralyalı sanatçı hem sok olmus, hem bu kadar sahtekarlik ve yalancilik karsisinda saskin !

Son birkaç aydır bütün İslâm ülkelerinde âdeta bir kitle histerisi şeklinde yayılan ve ürkütücü şöhreti kısa sürede ülkemize de ulaşan "Kur"an"a saygısızlık ettiği için hayvana dönüşen Ürdünlü genç kız" fotoğrafının, gerçekte Avustralyalı bir sanatçının silikondan yaptığı ilginç görünümlü bir heykele ait olduğu ortaya çıktı.

Bir dizi insan-hayvan karışımı canlıyı küçük bir erkek çocuğuyla birlikte tasvir eden bu heykel grubu, ünlü heykeltraş Patricia Piccinini tarafından 2003 yılında tasarlanıp hazırlandı.Halen Sydney"de yaşayan ve sıradışı yapıtlarıyla sık sık uluslararası sergilere davet alan Piccinini"nin anılan çalışmasına ait yakın plan bir fotoğrafı sanatçının internet sitesinden onun izni olmaksızın kopyalayan kimliği belirsiz "tebliğciler", sözkonusu fotoğrafa bir de "çarpılma hikâyesi" ekleyerek bunu sanal âlemde elden ele dolaştırmaya başladılar.

Her ortaya çıkışlarında geniş bir inanan kitlesi toplayan dinsel içerikli kent efsanelerinin, özellikle 2000"li yılların başlarından itibaren ciddi bir artış gösterdiği gözleniyor. İlk çıkış kaynağı genellikle belirlenemeyen ve faillerinin daha etkin bir uluslararası yayılım için interneti başarıyla kullandıkları bu tür paranormal hikâyeler, kimilerine göre "biraz abartılı ögeler (!) içermekle birlikte, insanları ilahî gerçeklere yaklaştıran bir tür tebliğ görevi" üstlenmekteler.
"Kur"an"a saygısızlık ettiği için çarpılan kızın dramı" gibi vak"alar zayıf olan imânları pekiştirmek adına doğru yöntem olarak kabul edildiği takdirde, benzeri bir başka durum yaşandığında, sözgelimi, "Filistin"de camileri basıp talan eden, Kur"an-ı Kerim nüshalarını yerlere atan İsrail askerlerinin neden olay ânında alev alıp yanmadığı" gibi bir sorunsal da bu kez aynı imânları zedeleyen bir anti-teze dönüşebiliyor.

Konunun kısa süre içinde tartışma forumlarının sınırlarını aşıp paranormal olayların incelendiği "ciddi" sitelere sıçramasıyla birlikte olaydan Piccinini"nin de haberi oldu ve sanatçı kişisel sitesinde öfkeli bir açıklama yayımladı.
Ancak, buna karşılık, "çarpılan kız" efsanesi, insanların bu tür dinsel hikâyelere inanmayı içtenlikle arzu etmeleri üzerine geçtiğimiz aylar boyunca hız kesmeden yayılmayı sürdürdü.

Bayan heykeltraş Patricia Piccinini (40), yapıtı üzerine son aylarda internette ortaya çıkan spekülasyonlardan dolayı tek kelimeyle burnundan soluyor.
Olaydan ilk kez geçen Ağustos ayında haberdar olduğunu belirten Piccinini, gazetemize şu açıklamayı yaptı:
"Doğrusu, bu yalan karşısında söyleyecek söz bulamıyorum. Ben bir sanatçıyım ve dünyadaki bütün dinlere karşı sonsuz saygım var. Ancak, önceki yıl gerçekleştirdiğim bu çalışmanın fotoğraflarının kişisel internet sitemden çalınarak böylesine abuk subuk bir hikâyeye alet edilmesi karşısında tahmin edemeyeceğiniz kadar çok yıprandım. Sahtekârların kullandıkları fotoğraf, son iki yıldır dünyadaki bazı önemli sergilere katılan "Leather Landscape" (Deri Peyzajı) adlı yapıtımdan alınma bir detaydır.
Bu yapıtı, hayâl gücümün ürünü olan, ancak genetik mühendislerinin gelecekte üretmesi olası bazı insan-hayvan karışımı hibrit yaratıkların ve onları ilgiyle izleyen küçük bir oğlan çocuğunun silikondan yapılma heykelleriyle oluşturdum. Beyaz deriden hazırlanmış fütüristik bir dekorun üzerine yayılan sözkonusu heykeller, ilk kez 2003 yılında Venedik Bienali"nde görücüye çıktı ve bir hayli ilgi gördü. O tarihten bu yana da daha bir dizi ülkede sergilendi.
Yapıtın hazırlanmasında silikon ve derinin yanısıra tahta, akrilik ve insan saçı kullanıldı."

Olayın gerçek yüzünü kişisel internet sitesinde de açıkladığını belirten Piccinini, buna karşılık internetin yalanları yayma konusundaki hızına yetişmenin imkânsız olduğunu vurgulayarak, "Hiçbir dinin, varolmak için bu tür komik hikâyelere ihtiyacı yok. Bence bu tür kent efsaneleri ilk anda kitleleri bir ölçüde heyecanlandırsa da inançlı topluluklar arasında sonradan büyük bir hayâl kırıklığı ve öfkeye yol açıyorlar. O nedenle, yapılanın iyi niyetli bir dinsel misyonerlik çabası olduğundan son derece kuşkuluyum" şeklinde konuştu.

Patricia Piccinini"ye ait olan hibrit yaratık heykelinin fotoğrafını internet üzerinden kısa sürede bütün dünyaya yayarak özellikle İslâm coğrafyasında heyecan verici bir efsaneye dönüştüren sahtekârlar, görenlerin tüylerini ürperten bu "belge"ye (!) şöyle bir de arka plan hikâyesi eklemişlerdi:

Ürdünlü yaşlı bir kadın evinde Kur"an-ı Kerim okumaktadır. O sırada, yan odada yüksek volümde müzik dinleyen kızını teybin sesini kısması için uyarır. Ancak genç kız inançsız biridir; annesini bu uyarısından dolayı azarlar ve elindeki Kur"an-ı Kerim"e saygısızca vurur. Fakat, bunu yapar yapmaz bir anda bütün vücudu alevlerle kaplanır ve odanın ortasında cayır cayır yanmaya başlar. Dehşet içindeki anne hemen yakınlardaki bir battaniyeyi kapar ve kızını saran alevleri söndürebilmek amacıyla onu sıkıca sarıp sarmalar. Biraz sonra battaniyeyi açtığında ise fotoğrafta görülen insan-köpek karışımı korkunç yaratıkla karşılaşır. Kız, biraz önceki çirkin hareketi nedeniyle "çarpılmıştır".

Evde yaşananlar kısa sürede Ürdünlü resmî yetkililerin kulağına gider ve genç kız bilimsel olarak incelenmek üzere Hollanda"daki bir askerî hastaneye nakledilir. İnternette dolaşan görüntü de kızın incelemeler sırasında çekilen gizli fotoğraflarından biridir. Olay, "Kur"an"ın mistik gücü ve yüceliği uluslararası kamuoyu tarafından kabul görmesin" diye aylardır bütün dünyadan saklanmaktadır. Ancak, bu muhteşem "kanıt", nasıl olduğu anlaşılamayan bir yolla Hollandalı yetkililerden kaçırılarak bizim aşırı ateşli tebliğcilerimizin eline geçmiştir.

Ne yazikki buna benzer sacma sapan yalan ve sahtekarliga hala inanan saf (siz SALAKda diyebilirsiniz, benim aile terbiyem müsade etmiyor)insanlar var !

Müslümanlarin yalan ve sahtekarliklarina alet olan heykeltraslari altdaki sitede görebilirsiniz !
<a href="redirect.jsp?url=http://www.patriciapiccinini.net/
" target="_blank">http://www.patriciapiccinini.net/
</a>
  #29042  
Alt 17.08.2006, 12:11
unknown
 
Beiträge: n/a
Standard Müslümanlarin yalan ve sahtekarliklari 4

Dev insan iskeleti "Ad Kavmi"ne" ait !? :-))

Yalan haber müslümanlar tarafindan dünyaya söyle haberdar edilmis !

Suudi Arabistan"da dev bir insan iskeleti bulundu. Normal insanlar iskeletin yanında cüce gibi duruyorlar. İddiaya göre bu iskelet Kur"an da geçen ve irilikleriyle tanımlanan "Ad Kavmi"ne" ait. İşte fotoğrafın yeraldığı internet sitesi ve hakkındaki bilgiler...

Son günlerde internette dolaşan bir insan iskeleti fotoğrafı görenleri şaşkına çeviriyor. Çünkü iskeletin devasa büyüklükteki bir insana ait olduğu iddia ediliyor. Akıllara gelen ilk soru ise "Acaba bu fotoğraf gerçek mi değil mi?" İddia o ki, iskelet geçtiğimiz Nisan ayında Suudi Arabistan"da gaz araştırması yapan bir grup tarafından tesadüfen bulundu. Mühendisler durumu yetkililere bildirince bölgeye giriş çıkışları yasaklanıp araştırmalara başlandı.

Diyanet işleri eski Başkanı Süleyman Ateş, iddiayı doğruluyor.. Vatan Gazetesi"nin bu konudaki sorusunu cevaplandıran Ateş şunları söylüyor:

"Evet, Kuran"da Ad kavminden olan kimselerin çok iri ve kuvvetli olduğu belirtiliyor. Ad kavmi ulmeden bir kavme dönüşünce de Allah onları yok etmiştir."

fotoğrafın saklanan gerçeği ise aşağıdaki gibi

<a href="redirect.jsp?url=http://img467.imageshack.us/img467/6167/post3711337892903tj6lg.jpg

konuyla" target="_blank">http://img467.imageshack.us/img467/6167/post3711337892903tj6lg.jpg

konuyla</a> alakalı bir başka yazı;

Son dönemde giderek daha fazla sayıda "dinsel içerikli efsane" üretmeye başlayan müslüman internet sahtekârları, şaşırtıcı bir kolaylıkla etki altına aldıkları İslâm ülkelerini bu kez de "Hz. Adem"in (A.S.) Suudi Arabistan çöllerinde günışığına çıkarılan iskeletini" gösterdiği ileri sürülen etkileyici bir fotomontaj fotoğraf ile işletmeyi başardılar.

İlk olarak geçtiğimiz Nisan ayında ciddi haberler vermesiyle tanınan Bangladeş kaynaklı bir internet sitesinde boy gösteren (<a href="redirect.jsp?url=http://nation.ittefaq.com/artman/exec/
view.cgi/10/8519)," target="_blank">http://nation.ittefaq.com/artman/exec/
view.cgi/10/8519),</a> ardından da kısa süre içinde başta Suudi Arabistan olmak üzere birçok İslâm ülkesinde medyanın "flaş haber" olarak duyurduğu bu fotoğraf kamuoyunda büyük heyecana yol açarken, kısa süre sonra ise olayın ustaca gerçekleştirilmiş bir bilgisayar hilesi olduğu ortaya çıktı. Ancak, ortaya konulan bütün kanıtlara rağmen, dünya üzerindeki düzinelerce İslâmî içerikli site sözkonusu fotoğrafı -"gerçekliğini" inatla savunarak- yayımlamaya devam ediyor!

İslâm alemindeki tartışmalara kayıtsız kalamayan Türk medyasında da geçtiğimiz günlerde bu tartışmalı fotoğrafın bir "bilgisayar oyunu" olduğuna ilişkin bazı haberler yayımlanmasına karşılık, sözkonusu haberlerde hileye kaynaklık eden kişi ya da olayın kökeni hakkında herhangi bir aydınlatıcı bilgi yer almıyordu. Yeni Şafak, sanal alemde yaptığı ayrıntılı bir araştırmanın ardından, özellikle Ortadoğu ve Asya ülkelerinde büyük ilgi gören fotoğrafın hem orijinal kaynağına hem de bu fotomontaj çalışmayı üreten sanatçıya ulaştı.

Normalden en az 20 kat daha büyük bir insana ait dev bir iskeletin arkeologlar tarafından toprak altından çıkarılışını gösteren bu sıradışı görüntü, gerçekte 16 Eylül 2000 tarihinde New York-Hyde Park"ta gerçekleştirilen bir sit alanı kazısında çekilmiş onlarca kareden yalnızca biriydi. Amerikalı arkeolog Steve Vestin"in dijital kamerayla çektiği fotoğrafta, bölgede bulunan bir "Mastodon" kalıntısının (mamuda benzeyen bir fil türü) koruma altına alınışı belgeleniyordu.

Cornell Üniversitesi Yer Bilimleri Fakültesi"nin arşivi için çekilen bu fotoğraf, yaklaşık iki yıl sonra internet yoluyla Kanadalı grafik tasarım sanatçısı Chris MacAskill"in eline geçti. Üniversitenin resmî sitesinde yayımlanan fotoğrafı alıp "photoshop" programını kullanarak üzerinde bir dizi değişiklik yapan MacAskill, bu çalışmasıyla internetteki "www.worth1000.com" adlı grafik tasarım sitesinin yarışmasına katıldı.
Halen Calgary kentinde yaşayan sanatçı, gerçekten de usta işi olan fotomontajıyla 2002 yılında "sıradışı arkeolojik bulgular" kategorisinde üçüncülük ödülünü alırken, beğeni toplayan çalışması da sitede uzunca bir süre boyunca ziyaretçilere teşhir edildi.

Geçtiğimiz aylarda ise meçhul bir kişi, o tarihten beri "www.worth1000.com" adlı sitede teşhirde olan bu çalışmayı görüp kopyaladı ve uydurduğu akıllara zarar bir öyküyle birlikte internet ortamında yaymaya başladı.

Fotoğrafın beraberinde dolaşan öyküye göre, dev insan iskeleti dünyaca ünlü "Aramco" petrol şirketi tarafından bu yılın Nisan ayının başlarında Suudi Arabistan"ın "Rab-ûl Haali" çölünde ortaya çıkarılmıştı ve bölge olaydan sonra Suudi ordusu tarafından derhal çember içine alınmıştı. Aynı kaynak, iskeleti inceleyen Suudi ulemasının bunun ya Hz. Adem"e ya da Kur"an"da adları geçen "Hûd" kavminden bir kişiye ait olabileceğini söylediğini ileri sürerek olaya "fetvâ boyutu" da katıyordu.
Yine iddia sahibine göre, halen çok sıkı koruma altında tutulan bölgeden dışarıya yalnızca bir tek kare fotoğraf sızdırılabilmişti ve o da bir askerî helikopterden çekilen bu görüntüydü.

Ürettiği ödüllü çalışmayla, baştan aşağı yalan olan bu öyküye hiç istemeden bulaşan Chris MacAskill, internette dolanıp duran söylentilerden henüz çok kısa bir süre önce haberdar olduğunu belirtirken, "Bu fantastik fotomontaj, benim de en sevdiğim çalışmalarım arasındadır. İnandırıcılığının bu boyutta kabul görmesine doğrusu sevindim. Ancak İslâm dünyasında olup bitenlere ise biraz şaşırdım. İnsanların kent efsanelerine bu denli çabuk kanması oldukça düşündürücü. Böyle bir saygısızlığı yapan kişinin, sonuçta internetin de sınırları belli bir dünya olduğunu ve yalancıların mumunun burada da er geç söneceğini iyi hesap etmesi gerekiyordu" yorumunu yaptı.

Görüldügü gibi yine müslümanlar yalan ve sahtekarlikla dinlerine reklam yapiyorlar !
Herhalde allah bu sahtekar müminleriyle gurur duyuyordur !? :-))
  #29043  
Alt 17.08.2006, 13:32
Benutzerbild von 1insanol
1insanol 1insanol ist offline
Erfahrener Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 391
Standard Sahtekar yandas ariyor:-)

Önemli olan Kaptan custonun Müslüman olmasi degildir.
önemli olan,Custonun bulgularinin acikca KURAN_i Kerimle örtüsmesidir 15 asir evvel, bir cok bilimsel veriyi aciklayabilen MÜCIZEYE gözlerini yuman bagnazlarin verziyonlari kaynak olarak sarildiklari Darivinin cürümüs evrim kuramindan baska nedir!!!???,Bilimsel verilere sahtekarlik karistiran bagnazlarin en $edit Düsmani pek tabiidirki Islam dini olacaktir..Cünkü gelisen bilimsel veriler Islami tastiklarken,Darvinizmin kökünü kazimaktadir..

----------------
Birkac örnek

İnsan kafatasına goril çenesi monte edip, asitte bekleterek ara geçiş formu diye yarım yüzyıl yutturulan yalan teknolojinin ilerlemesi ile ortaya çıkmıştır.
---------------------------
Ota Benga: Kafese Konulan Afrikalı Yerli

Darwin insanın Türeyişi adlı kitabıyla, insanın maymun benzeri canlılardan
evrimlefltiğini iddia ettikten sonra, bu senaryoyu destekleyecek fosil
arayışı başladı. Ancak bazı evrimciler "yarı maymun-yarı insan" canlıların
sadece fosil kayıtlarında değil, dünyanın farklı bölgelerinde canlı olarak
da bulunabileceğine inanıyorlardı. 20. yüzyılın başlarında bu "canlı ara
geçiş formu" arayışları bazı vahşetlere neden oldu. Bu vahşetlerden biri,
Ota Benga adlı pigmenin hikayesiydi.

Ota Benga, 1904 yılında, Samuel Verner adlı evrimci bir araştırmacı tarafından Kongo"da yakalanmıştı. Adı, kendi dilinde "dost" anlamına gelen
yerli, evli ve iki çocuk babasıydı. Ama bir hayvan gibi zincirlendi, kafese
kondu ve ABD"ye götürüldü. Buradaki evrimci bilim adamları, St. Louis
Dünya Fuarı"nda onu çeşitli maymun türleriyle birlikte kafese koyarak
"insana en yakın ara geçifl formu" olarak teşhir ettiler. İki yıl sonra ise New York"taki Bronx Hayvanat Bahçesi"ne götürdüler ve birkaç şempanze, Dinah adı verilen bir goril ve Dohung adı verilen bir orangutan ile birlikte "insanın eski ataları" adı altında sergilediler.

Hayvanat bahçesinin evrimci müdürü Dr. William T. Hornaday, bu nadide "ara geçiş formu"na sahip olmanın kendisine verdiği gurur hakkında uzun konuşmalar yapmış, ziyaretçiler de kafese konan Ota Benga"ya sıradan bir hayvan gibi davranmışlardı. Ota Benga, sonunda maruz kaldığı uygulamaya dayanamayarak intihar etti.

-----------------------

EN GÜNCEL SAHTEKARLIKLARiNDAN !

Evrimci bir antropoloji profesörünün bazı önemli fosillerin yaşı hakkında otuz yıldan beri sahte bilgiler verdiği ortaya çıktı. Bu gelişme karşısında görevinden istifa etmek zorunda kalan profesörün yalanlarının, şu anda antropoloji ders kitaplarında bir ´gerçek´ olarak anlatıldığı ve bunların düzeltilmesi için köklü değişikliklere gidilmesi gerektiği yetkililer tarafından ifade edildi....

Araştırma komisyonunun bulgularına göre, Almanya´daki Frankfurt Üniversitesi´nde görevli profesör Reiner Protsch von Zieten, Avrupa´da ele geçirilmiş olan bir dizi insan fosilinin yaşlarını sistemli olarak çarpıtıp binlerce yıl daha fazla gösterdi. Evrimci profesörle ilgili skandalın boyutları bununla sınırlı değil. Almanya´nın saygın medya kuruluşu Deutsche Welle´nin konuyla ilgili haberine göre, profesör kendisine ait olmayan kafataslarını satarak haksız kazanç sağlamak ve diğer bilim adamlarının çalışmalarını kendi çalışmasıymış gibi kopyalamakla da suçlanıyor. İngiltere´nin The Guardian gazetesi, yukarıdakilere ek olarak, Protsch´un sahte fosiller ürettiğini, ayrıca Fransa’da ele geçirilen bir fosilin ortaya çıkarıldığı ülkeyi İsviçre olarak çarpıttığını yazdı. 1

Üniversitenin konuyla ilgili açıklamasında, “Komisyon, Prof. Protsch’un bilimsel gerçekleri geçtiğimiz otuz sene boyunca çarpıttığı sonucuna varmıştır”, ifadesine yer verildi.

(Frakfurter.A.M)

Iste maymun maslina inanan sahtekarlarin ic yüzü!
  #29044  
Alt 17.08.2006, 13:50
Benutzerbild von 1insanol
1insanol 1insanol ist offline
Erfahrener Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 391
Standard Bu ve benzeri efsaneleri üreten

Rusyada yerin altindan cehennem sesleri geldigini, vs vs deyimleri üretenler Müslümanlar degildir.Inanclara karsi olan sömürgecilerdir.Gündemi basit meselelerle mesgul edip.Ülkeleri sömürmek güncel zulümlerini gündem disi birakmak, bir kac ay sonrada yaptiklari bu sahtekarligi senin gibi piyonlari araciligiyla, /bakin SAHTEKAR MÜSLÜMANLARA/ YAY-garalari kopararak bir ta$la iki kus vurma felsefesi uygulayanlardir.
  #29045  
Alt 17.08.2006, 14:04
Benutzerbild von isinsu
isinsu isinsu ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard was hat sich Gott dabei gedacht???

vielleicht sollte "jede Kultur, die ihr passende Religion" haben...
-vielleicht sollte man dies aus folg. Blickwinkel überlegen: Namaz wurde von..? auf 5 reduziert, da dies für die Menschen als "machbar" angesehen wurde..Genauso war vielleicht erst der islam "richtig und praktizierbar"
-vielleicht ist gerade die Auseinandersetzung mit vielen Religionen und Kulturen eine "Prüfung, die es zu bewältigen gilt.. z.B. in Form von Toleranz..
Ich könnte die Gründe mit vielen "vielleicht.. und vielleicht" weiter aufzählen...

Ich frage mich nur, warum man dies immer so genau wissen muss oder hinterfragen muss... Manche Sachen können die Menschen nun eben nicht hinterfragen.. Es ist so, wie es ist.. Vielleicht ist es sogar besser, dass wir es nicht wissen..
  #29046  
Alt 17.08.2006, 14:08
Benutzerbild von isinsu
isinsu isinsu ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard wieso haben Menschen den Ängste?? o.T.

ohne Text
  #29047  
Alt 17.08.2006, 14:15
Benutzerbild von isinsu
isinsu isinsu ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard aber wieso siehst du

nur diese Art von Moslems???

Ist es nicht diskriminierend alle in einen Topf zu werfen..??

Benim neredeyse tum ailem askeriyeden.. her biri laik ve demokratik, ayni zamanda cagdas Turkiyenin temellerine sahip cikan bir aile... VEEEE musluman...

hic kendine sordun mu: Turkum demek utanc verici oluyor yurt disinda ama muslumanim demek de TR de yobazlik ile es anlamli kiliniyorsa.. muslumanim demenin de ne kadar "zor" oldugunun farkinda misin??
Profesorlerimiz.. namazini gizli kiliyorlar, oruc tuttuklarini soyleyemiyorlar.. neden?? yobaz suclamasindan korktuklari icin...

Senin suclamalarin cozum degil... herseyin iki yuzu var...
  #29048  
Alt 17.08.2006, 14:19
Benutzerbild von isinsu
isinsu isinsu ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard GABILIYET :)))))))))))))))))))

degil!!!!!!!!!! Kabiliyet...))))))))))))
  #29049  
Alt 17.08.2006, 14:33
Benutzerbild von isinsu
isinsu isinsu ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard warum Diskrimieren?? -ANKET:)

Inanmayanlar neden inananlarin icinde süphe uyandirmaya calisiyorlar ki? madem bu inananlar, yani müslümanlar bu kadar "aciz ve basit" birakin o halde onlarla ugrasmaya.. deger mi ki ugrasmaya?? kötülemeye?

Cok gariptir ki.. müslümanligi ve Türklügü kötüleyen herkesi yurt disi bile zeka küpü ve modern olarak algilamasi.. bizim millet de uyaniktir tabi... kendi milletini ve dinini, kültürünü kötüleyerek bir yere gelir.. bir sürü yazar da TRyi kötüleyerek, dislayarak, Türklügünden utanarak bir yere gelir... Bir cok ama bir cok örnek verebilirim...

Acaba TR kalkinmis ve zengin olsaydi bugün hanginiz Türklügüngen utanacakti ki?? Hanginiz dini kötüleyecekti ki?? Kendi kökenini saklayan ve bundan utanan her insan benim gözümde "acizdir ve basittir".. cünkü sürü ile yüzmeyi sever, kendi akli yoktur.. yönetilmeyi sever, cok konusur bos konusur, ama hayatinda hic bir basarisi yoktur.. yobaz dedigimiz insanlar bile su an Almanyada is adami, is kadini, is veren.. tabi bunu gören yoktur.. görmek istenmez... yobaz dedigimiz insanlarin hanimlari tek basina tatile cikiyor, izin yapiyor evine dönüyor... ama tabi bunu da görmek istemeyiz...

Benim asil kizdigim... TR imajini sürekli kötülemeye calisan bir grup insan... calisan ve üreten.. ama dinine laf soyletmeyen insandan ne istiyorsunuz ki??

Mesela kisa bir arastirma yapalim forumda... burada yazi yazanlarin egitim durumu nedir, isi nedir, kültür düzeyi nedir...dini bilgisi nedir.. HATTA ve HATTA TR hakkinda bilgisi nedir???
  #29050  
Alt 17.08.2006, 14:43
Benutzerbild von isinsu
isinsu isinsu ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard Agnostiker...Gruss an Halil :)

In letzter Zeit beschäftige ich mich sehr mit dem Begriff "Agnostik und Agnostiker"...
Insbesondere das Gespräch mit Akshalil hat mich dazu bewogen und mein Interesse geweckt...

Alles was ich nicht widerlegen kann... ist als wahr anzunehmen... so würde ich diese Sichtweise umschreiben wollen... Dies deckt sich sogar mit meinem mathematischen und juristischen Hintergrund.. Danke Halil,-- ich bin verwirrt.. wieder mal

Ok nun eine Frage an alle... Ist es nicht rational, zu sagen... Religion ist Gottes Werk und nicht Menschenswerk, wie ATheisten behaupten.. da null Beweise dagegen jedoch umso mehr dafür sprechen würden???????????????????????
Antwort



Forumregeln
Es ist Ihnen nicht erlaubt, neue Themen zu verfassen.
Es ist Ihnen nicht erlaubt, auf Beiträge zu antworten.
Es ist Ihnen nicht erlaubt, Anhänge anzufügen.
Es ist Ihnen nicht erlaubt, Ihre Beiträge zu bearbeiten.

vB Code ist An.
Smileys sind An.
[IMG] Code ist An.
HTML-Code ist Aus.
Gehe zu