Vaybee!
  |   Mitglied werden   |   Hilfe   |   Login
 
Sie sind hier: Startseite > Vaybee! Forum > Gesellschaft & Soziales


Hilfe Kalender Heutige Beiträge

Antwort
 
Themen-Optionen Thema durchsuchen
  #28491  
Alt 15.07.2006, 01:47
Benutzerbild von roman
roman roman ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard Ben dürüst insanları severim Babur!

Hani insanda bir utanma, ar, edep ve saygı denilen kültür ve adap olur! Bunlar senin içinde bulunduğun küçücük dünya ile ne ilintili, nede bağlantılı Babur.

Adın Lala olmamasına rağmen fırladın...

Senin yazılarından hiç bir zevk almıyorum, nedeni bütün yazılarının içeriği yalnızca içi boş koskocaman propaganda, ben sevmiyorum propagandist yazıları ve kişilikleri.

Çünkü bütün hizmet ettiği tek bir şey var DEMAGOJİ..

Bütün ideolojiler ve propagandalar geçicidir...

Ne demagoglardan, ne propagandacılardan, nede sürekli aynı şeyleri zırvalayanlardan, içinde tek bir ifade, ide, yapıcı bir dönüşümü olmayan, sayfalarca bomboş karalanmış, bin bir yanlışlıklar ile dopdolu olan konulardan oluşmuş, içinde ışıldayan bir yazı ruhu bile olmayan kelimelerden hoşlanmıyorum. Seni düzeltmek ve düzenlemek benim sorunum değil bu durum senin kendinin sorunun Babur.

O kullandığın rumuz ismini bile nereden geldiğini ben öğretmiştim sana, bilmem hatırlarmısın.

Senin sorunların çok fazla, şurada iki satır yazı bile yazmasak, oturup bir makale bile yazamayacaksın, bu güne kadarda hiç bir makale yazmadın, yalnızca yazılanlara müdahale ettin. Hani ettiklerinin içinde oluşturmaya çalıştığın bir şeyler bulunsa yine eyvallah.

Lakin bir insan kendi beyniyle, düşünce metodu ile, bilgi dağarcığı ile bu kadar karışıklığın içinde olursa, haliyle ortaya yukarıda saydıklarımın dışında başka bir meziyeti dökemez.

Emin ol bu meziyetlerin seni hiç bir zaman geliştirmez, ve benim yaptığım gibi ezberlenmiş olan kelimeleri okumak için tekrardan bir zahmete katlanmamak için atlayarak okunur.

Hırçın, saldırgan, ithamcı ve hakkımda idam fermanı bile verebilecek kadar küçüldüğünü görmek dahada üzücü.

Her neyse sen daha bir birey olamamışsın, demokrasinin evrensel özgürlüğünden henüz bir şey anlayamadığın için, düşünceye düşmansın. Senin ben bir birey olarak dindar olduğunu da düşünmüyorum. Sen dini politik malzeme olarak kullanıyorsun, sevgili Tanrıya da dürüst değilsin.

Fakat bu savunmaya çalıştığın dengesizlikler, kopukluklar ve büyük meraklar belki ilerde seni bile değiştirebilir, idamını istediğin şahısın yazılarını büyük bir özlem ve merak ile bekliyorsun.

Ben yalnızca bir felsefik düşüncenin kısa bir açılımını koydum, bir düşünüründür o cümle yazayım da unutma kuzey Hindistan Türkü.

&lt Ben senin düşündüklerini savunmuyorum, ama onları savunabilmen için yaşamımı seve, seve vermeye hazırım. &gt

İşte böyle Babur efendi...
  #28492  
Alt 15.07.2006, 12:04
Benutzerbild von xbaburx
xbaburx xbaburx ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard ben de galvani....

burası bir forum sayfası olduguna göre lala ya yazmıs oldugun yazı lalaya has olmaktan cıkıyor.ona has yazmak istiyorsan gb sine yazabilirsin.bence tabi.

ayrıca idamlık demem baya dokunmus anlasılan.dili dogru kullanmaktan bahseden birisinin bunu en azından az kusurlu bir dille yapması erekir diye dusundum.hata ettiğimi de sanmıyorum.bir turk dil bilimcisi olarak br acıklama yapmıs olmakla seni en azından daha kontrollu yazmak adına uyarmak istem.tabi anlayabilmeni umarak.peren hanımın yazıklarının bir harfini bile kabul etmememe ragmen dili kullanmak bakımından sorunsuz.mesela kerio nun argoya kacması haricinde yazdıklarını cok yerde takdir etmeme ragmen(ozellikle son kadın tartısmasında)bazen gercekten dile dokunan ifadeler kullanıyor.ama kerioyu nerdeyse 2 senedir okuyorum.ilk yazdıklarıyla son yazdıkları arasındaki dil gelişimi hakkaten göze carpıyor.bu acıklamaları da bir dil bilimi matıgıyla yapıyorum tabi.ukalalık olsun diye değil.kendi yazdıklarımda bile bir cok hata cıkarken insanları asagılamak maksatlı bir tavır serilemek gercekten grenc olur.iğreclik etmek derdim yok ama.farkında mısın bilmiyorum seninki bu kapsama giriyordu.dili dogru kullanmak adına bol keseden ahkam keserken kendi yazdıklarının dil kurallarını ne hale getirdigini gormeni istedim.kaale alırsın almazsın çok da umrumda değil.ama hakkaten yazılarındaki dil idam edilmene yeter

birkaç kez buraya makale bıraktım.haklısın cok degil.degmez.arada bir girip uc bes cevap karalamakla yetiniyorum haklısın.cok da umrumda diil.buraya yazı bırakmam eski bir alıskanlıktan kurtulamamamla alakalı bir sey.işim yok uzun uzun dusunup vakit ayırıp buraya makale bırakacagım.ayak ustu yazdıgım yazılarla idare ediyorum burda.yeterince katillik ediyorum vaktimin canına kıymak adına.anlatabildim mi?

yazdıklarmın hemen hepsinde iman esası uzerinde durdum.imanın ozunu anladıgım sekilde aktarmaya calıstım.cunku problem sadece burda.islam inancının temelinde olan tevhid inanının nasıl sekillenmesi gerektigini diaktik olmayacak sekilde hayatın içerisinde yansıtabileck bir anlamda aktarmaya calıstım.peygamberin ne işe yaradıgı islamın ne işe yaradıgı ve ne yapmaya calıstıgı konusunda en temel kaideleri anlatmaya ugrastım.mesela peygambere iman ve bunun anlamı.bunu anlamayan islamı anlayamaz.derdim bu.


ayrıca sürekli vurgulamaya calıstıgım sey ""SİZİN DÜŞÜNCE SİSTEMATİGİNİZ,,DÜŞÜNME VE TARTISMA SEKLİNİZLE SİZİN ÜŞÜNELERİNİZE VARILIR""dı.sizin gibi düşünmüyorum.sizin kullandıgınız aklı kullanma yontemlerini de reddedyorum.zaten hata orda.tartısma seklinizide kabul etmiyorum.unku farkında diilsiniz.hepsi sahtekarca.kişinin kendisini ve karsısındakini kandırasına donuk laf salatası uretme TEKNİKLERİNDEN İBARET.hepsi bir yıgın demogoji.yalan zırva.teknikleriniz ve soyledileriniz.soyledikleriniz zaten bu yuzden bu teknikler tartısma ve dusunme sekilleri yuzunden zırvadan oteye gitmiyor.sozunu almıs oldugun voltaire denen gercek için de aynı seyleri soylemeden edemeyecegim.adam neredeyse sıfırken cocuklugundan itibaren ettigi yalakalılar neticesinde oldugunde bilmem kaç odalı yetmiş kusur hizmetcili bir konaga ve bilmem ne kadar bir birikime sahip olmasını bilmişti.yane nabza gore serbet vermesini ii bilen biriydi.tam bir sahtekardı.

hasılı kelam bahsini ettigin tartısam uslubundan demokrasi saklabanlıgına kadar hersey bir sahtekarlıkla orulu galvani.ve ben bunu yutmayan CİNS lerdenim.demokrasinin metroplou kontrol etmek ve savası metroplden uzak tutmak amacıyla dayatılan kısırlastırma ve gtume amaclı dusunce ve kontrol mekanizmaları butunu olduunda diretiyorum.bu konu hakkındada defalarca tartıstık.bir ere varıldı mı?bir yere varılması stenmiyr zaten aksine bir yere varılmaması bir yerlerde deli gibi dolanıp durulması isteniyor..demokrasi sayesinde idealizm torpulenip herkesin yuvarlak tırpanlanmıs snirleri alınmıs dusunce ve yasam standardizasyonuna boyun egmesi amaclanıyor.kimse istedigini elde edemiyor ama herkes bir seyler elde ediyor.ve bununla tatmin olması beklenior.her tarafa suni tatmin aracları pompalanıp insanların guya ozgurce yasamaları diledikleri gibi dusunup bunları uygulamaları salanıyor.halbuki kontrol mekanizmaları o kadar kuvvetli ki insanlaın e düşüneceklei yıllar onceden hesaplanıyor..

islamın mesele olması da burda.islam tum hesaplamaları devre dısı bırakıyor.kontrol edilemiyor.yuzyılları askın bir zamndan beri islam kendi kontrol mekanizmalarından yoksun ama hala kontrol edilemiyor.ve senin istediin sekilde reforme edilmesin onu acılmaa calısılıyor..unku böylelikle kontrol edilemeyen ve gudulemeyen hicbir sey kamayacak galvani.finans kapital kıyamete kadar mureffeh bir hayat surecek..vb vb

yane galvani ben yine aynı seyleri zırvaladım durdumama bunlar benim zırvalarım.senin söledlerinse senin zırvaların diil galvani.birilerinin ustaca yuklediyip prramladıkları bir yıgın kukla saklabanlıgı.ben sahtekar diilim.sen zırvalıyacaksın diye olurum gibi gerzekliği savunmam.demogoji nin hası..

yazılanları aynı nakarat diye asagılayıp hohoho demek de ayrı bir teknik.tartısma teknigi.guya.ahiret inanının gerceklii ve temeli hakkında tek kelime etmeden edemeden laf canbazlıgına soyunmak gercekten sahtekarlık.soylesene galvani sence ahret ne demek sana ne anlam ifade ediyor?her seyi Allaha meleklerine kğtaplarıne peygambelerine kadere ve AHİRET UNUNE iman dayanan bir dini Allahı kitabını peygambeini kendine ore uydurduunu varsaarsak ahretni nasıl algılıyorsun?kadere hiç girmcem.dierlerine bilimum seyler uydurdun hade.buna ne uyduruyon cok merak ettim.he inanmıosan senle neyi nasıl tartısayım galvani????(tahmin edebiliyorum ahret yorumunu da sonsuz sevi olan yaratıı guce sonsuza kadar katılmak ve onla birlikte hayatının devamında rol almak..sakın guldurme beni galvani)

gorusuruz galvani...

(yazıları hızlı yazdıgım için he halukarda yazı yanlısı cıkıyor.cafe klavyesi.tr de cafe klavyesi.kullananlar bilir.Allah kullananlara sabır versin)
  #28493  
Alt 15.07.2006, 12:21
Benutzerbild von xbaburx
xbaburx xbaburx ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard bir de cok guldum su dediğine..

babur isminin anlamını sen acıklamıssın banagalvaniiiii!!komik olma.turkolog oldugumu soyledim dimi.daha oncede defalarca.sence adamı tanımıyor olmam mumkunmu?durust olmak gerekirse onceki niki kapatıp bunu almam bir kaç sn ye surmustu.nickim nolsun dedim.birkaç sn dusunup bu olsun dedim.tac mahal hayranıyımdır.o bakımdan. yane galvani ukalalık yap da galvani komik olmasın otursun biraz.ben de ukalalık yapıyorum.hem de buyuk zevklekendimden emin olduumu ok cok ukalaca gostermenin ii fikir oldugunu dusunuyorum.kim ne der umrumdada diil.emin oldum seyde alttan alacak diilim.Musluman karsı sefkatli kafire kaSI azametli olmak boynumun boru..hem de en alaycı sekliyle..behe zurna diyerek..mesela gunese kablumbaga diyene de evet kabul etmiyorum ama bunu sooleme hakkın için ölürüm diyecek kadar da salak diilim.adama sen salaksın demekten gocunmam yani.hem de ukalaca sırıta sırıtaDDanlatabildim mi galvani.komik olma...
  #28494  
Alt 15.07.2006, 23:12
Benutzerbild von roman
roman roman ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard !!!!

Demek sen dil bilimcisi ve Türkologsun Babur efendi. Yani bir bilim insanısın, yazdığına önem veren, değer veren titiz bir bilimci ve ana diline müthiş saygılı!!!

Buna rağmen bu yazıları buraya bir bilimci ve dil ilimcisi olarak postalamaktan hiç bir utanç ve rahatsızlık duymamakta, tüm suçu Anadolu’da bulunan köhne bir kahvenin paslı bir klavyesine yüklemekte.

Evrensel konumların değerleri ile yetişemeyen, diplomaları yalnızca Anadolunun üçüncü sınıf üniversitelerinde geçerli olabilen, dünya ülkelerinde kaile bile alınmayan bu tür tuhaf diplomalı bilimcilerden başka tür mesleki bir dürüstlülük beklemek haksızlık olur. Çünkü kapasitesinden daha fazlasını istemek lüksümüz olamaz. Olursa işaret parmağını sallayarak bize dil biliminin ne kadar önemli bir bilim olduğunu bu Türkçe’si ile açıklar zatımız. Yalnızca büyük bir utançtır benim açımdan bu tür ilimci ve bilimci olduğunu düşünen zatlar, yazık bunlara verilen diplomalara.

Ağlanacak hallerine gülebilen tuhaf bilimci ve ilimci diplomalılar, dünyanın hiç bir medeni ülkesinde geçmeyen kağıt parçacıkları. Boşuna değildir gelişmiş ülkelerin hiç birisinin içinde yer bulamaması Anadolu Fakültelerinin.

Koskoca Anadolu ilimcisi ve bilimcisi insanları kimlik olarak Müslüman olanlar ve olmayanlar olarak ayırarak değer vermekte! Bir insan bu kadar zırvalar, bir insan bu kadar cehaletini arka, arkaya yazdığı Türkçe’nin en güzel incileri ile pişkince sırıtarak onur duyar. İnsanlar önce salt insandır, okula giden, işe giden, gezen, tozan, hasta olan, gülen, ağlayan, mesleği olan, olmayan, cahil olan, bilgili olan, farklı cinsiyeti olan, çocuk olan, büyük olan, yaşlı olan, farklı milliyeti, dilli, dinli olan, seven, sevilen, iş arayan, zengin olan, fakir olan, okuyan, okumayan vs, vs. Bütün bunların toplamlarıdır insanı insan yapan, ibadet ve dine günlük bağımlılık oranı bir insanın belki en fazla iki, üç saattir, en uç noktada. Diğer günün tüm bölümlerinde de bir insanın yaşamı vardır ve ibadetinden çok daha büyük bir bölümünü kapsar bu dönemi. Burada bir insanın Müslüman olup, olmaması o insana yeni bir kimlik vermez, dinsel özgünlük laik toplumlarda kimlik olarak bir yasal statü yaratmaz, hiç bir laik anayasada bireyler dinsel özgünlükleri ile değerlendirilmezler, laik anayasalar ve toplumlar ümmetçiliği yıkıp, yok etmişlerdirler. Bütün bunları kendisini bir ilimci ve bilimci olarak sunan zatın bilmesi gerekir. Demokrasi bütün bu farklılıkların bir arada harmoni içinde yaşayabilmesini oluşturduğu evrensel yasalar ve kültürler ile yaşatabilendir. Bizler ve onlar kavramları Demokrasilerde yer bulmaz, demokrasilerde bireyin özgürlüğü ve mutluluğu temel alınır. Ve hiç bir Demokrasi ile yönetilen toplumlarda ümmetçilik yoktur. Din ve ibadet Tanrı ve ona inanan arasında ruhani bir özgürlüktür yaptırım değildir.

Kafasında temelden batıya karşı, batı moderniz mine karşı, batı değerlerine karşı, batının insana sunabildiği saygınlık, güvenceli bir yaşam ve insani mutluluk sistemlerine ve gerçeklerine karşı elbet bunları kendi insanlarına sunamayan toplumluların, toplulukların ve bu tür şahısların aşağılık kompleksleri mutlaka olacaktır.

Toplumsal özgürlükleri, bireysel mutluluk ve özgürlükleri ve sivil yaşamın var olan şu anki tüm değerlerini, düşünce ve vicdan özgürlüklerini var olabilecek konumunda (şu an için) en iyi sunabilen ve yaratabilen tüm toplumlar batı toplumlarıdır.

Hiç bir gelişmiş insan ve topluluklar geriye dönmek için yaşamaz ve mücadele vermez, toplumları teknolojiler değiştirir ve dönüştürür, bununda kaynağı bireysel özgürlük ve özgür düşüncelere değer ve destek vermekten geçer.

İslami topluluklar batıdan uzaklaşacağına batı ile bütünleşebilmenin yollarını aramalılar.

Buda önce ümmetçilikten kurtulmak ile olur.

İşte böyle Babur efendi, aramızda ki dürüstlülük farkı çok büyük, ben bireyin mutluluğunu ve özgürlüğünü savunuyorum, sen ümmetçiliğin.

Bu yüz yıl evrensel Hümanizm yüz yılı olacağından emin olabilirsin.

Dünün tüm ulus devlet sistemlerinin hepsi parçalanmakta..

İyi yazmalar dilerim sana...
  #28495  
Alt 16.07.2006, 11:32
Benutzerbild von xbaburx
xbaburx xbaburx ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard ....!!!!!?????""""""""""::::::;;;;;===0)

1)dilbilimciyim ama ovunmedim galvani. buraya yazdıgım yazıların kalitesini de umursamıyorum.dilbilimci ya da bilim adamı edasıyla yazmadıgımı ,ayakustu yazdıgımı ve vaktimin degerli oldugunu söyledim.(uni okurkende böyleydim .gıcıklıgına)yazı yanlısı hakkaten cok fazla oluyor.bir de bunları duzeltmek için vakit harcamak bana cok mantıklı gorunmuyor.bazen ugrasıyorum ama degmez demiştim zaten.

2)tr unileri hakkında solediklerine ben de katılıyorum.hatta bunu uni yıllarında hocalara carpıp durdugum için ismim muhaliflerin uyuzların basında anılıyordu.haklısın tr de uniler diploma dagıtan ortaokul duzeyinde ileri duzey yozlastırma kurumlarıdır.yani ben burda ortaokul duzeyinde bir dil yaklasımı sergiledim.bilgim ortaokulda yetebilcek duzeyde bir birikime sahiptir sanırım.senin hakkında yorum yaparken de ileri duzey dilbilgisi mantıgı gutmedim.anlatabildim mi galvani)))ortaolul cocugu bile senden daha anlasılır ve duzgun yazıyordur eminim.dilbilgisi kuralları baglamında tabi.bilgi birikimin ve kulturel duzeyin hakkında değildi yorumum.dedem yasında adamsın elbet bileceksin birçok seyi.sunu da ifade edeyim.Son yazında baya baya titiz davranmıssın.dudaklarım ucukladı valla)))

3)haklısın insanları musluman olan ve olmayan olmak üzere ikiye ayırıyorum.senin demokratik olan ya da olmayan humanist olan ya da olmayan bilimci olan ya da olmayan gibi.otekilestirme insan haysiyeti ve insanın ozune duyulan saygı acısından yaptıgın yorumları da yine cehaletine ya da inadına baglayarak gulerek karsılıyorum.birlikte yasama kulturu acısından yeryuzunde islam ulkeleri kadar gelişmiş bir anlayısın olmadıgı hickimsenin reddedemedigi bir seydir.istanbul dune kadar lubnan ve islam alemindeyken kudus gibi yerler birlikte yasama ve otekilestirmeme acısından bilimsel incelemelerin merkezine oturmus yerlerdir.bir de endulus tecrubesini ,kıskırtılan ermenilerin memleketin en zengin insanları olmalarına ve daima el ustunde tutulmalarına ragmen en ufak kıskırtmayla binlerce muslumanı katletmelerini mesela en son fransa daki olayları goz onunde tutarsak otekileştirmenin nereden peydahlandıgını gormek için bilimsel bir yıgın felsefe uretmenin de geregi kalmaz.sadece ornekler yeter.batı medeniyetinin temellerini atan yahudilerin son zamanlarda yaptıklarını abd deden batı medeniyetinin guc merkezinin ve destekcisi olan avrupa ulkelerinin ortaya koydukları yalancık tepkileri de herhalde birlikte yasamak adına ettigin zırvaları curutmeye yeter .bosna hersek katliamı ve gecen anılan srebzenitza soykırımını da eklemeden edemiyecegim.hollandalı barıs gucu askerlerinin gozleri onunde korumalı bolgede yapılanlar yeter galvani.koruyan askerlerin de o soykırıma sırf bu kişilerin adları musluman oldugu için katılıp onlarla birlikte yaptıkları unutulabilecek ve umursanmayacak seyler degildir.tedbir almamak salaklık olmaz mı?yuzlerce yıl birlikte yasma tecrubesi gecirmiş ve rusdunu ispat etmiş musluman toplumlarla yuzlerce yıl kendi kendisini olduren bir medeniyeti hangi akılla kıyaslıyorsun?daha dun 2. dunya savasında kırk mlyon insanı ,kendi insanını katleden medeniyet kendisinden olmayanı ne hale sokmayı dusunur hic akledemiyor musun?avanak degilim galvani.kafire kafir derim kabullenmem.bu onun canına namusuna kastettigim anlamına gelmez.otekilestirme batı medeniyetine has bir yaklasımdır.ve gorebilene binlerce ornek vardır.

4-)laik değilim laikliği de benimsemiyorum.laiklik devlet duzeni için gecerlidir.islamın sadece devlet duzeninde uygulanabilecek temel kuralları vardır.dolayısıyla musluman devetler laik olamaz.ama hristiyanlardaki ruhbanlıgı ve tarihi tecrubeyi dusunursek onlar için laikliği anlayabiliyorum.o yuzden laiklik laik anayas vb gibi ovgulerinin hicbirini umursamıyorum.bununda bir gericilik oldugunu dusunmuyorum.toplumlar kendi tarih din ve kulturel miraslarına gore sekillenir ve her toplum bu unsurlara gore kendini sekillendirir.devlet duzeninde de bu boyledir.sen batı toplumunu ve gecirdigi evreleri kutsadıgın ve bunun dısında bir seyi kabullenmedigin için islam toplumlarındaki hicbir yapılanmayı algılayamıyor ve olumlayamıyorsun.bambaska bir dunya.ayrı dunyalar.saldıran kim?lubnanda sehirden kaçan otobuse fuze atıp cocuları katledenler!!!! sunu da ekleyeyim:batı medeniyetinin evrelerine gore dusundugun ve bunu kutsadıgın için islamı merkeze alan hayat anlayısını geriye donmek olarak algılamanı da dogal kabul ediyorum.cunku kutsadıgın batı medeniyetinin belki de en buyuk sapıklıgı gecirdigi evreleri kutsayıp ilerlemecilik felsefesini incilin yerine oturtmasıdır.sen de bunu Kur"ana uygulamaya kalkıyorsun.yanıldıgın nokta burası.

5)sen ummetciliği kişiliği yok eden tek tipliliği dayatan bir toplumsal yapı olarak algılıyorsun.ummetin esası imana dayanır.imanlı insanların olusturdugu topluluga ummet denir.iman etme bilinci yani bilinç kişiligin temelidir.fazla uzatmıyacagım.Hz Muhammed sav hz omer mesela tek basına ummet olmaya yeter.mesela hz ibrahim tek basına ummetti der hz peygamber.iman sahibi olmak için insan olmak gerek.kendini bilmeyen dinini bilemez.mumin olmak kendini bilmekle baslar.yani ustun kendinden emin saglıklı bir kişiliğe sahip olmakla baslar.hep canakkale diyorum.12 milyonluk ulkede 250bin kişinin sehit oldugu canakkale de insanların seve seve olmesini bilecek bir kişilige sahip olmaları bu ulkenin varlıgını kurtarmıstır.kişilik olmadan iman olmaz.kişiligin merkezinde iman vardır.senin hatan bu.kişiliği parcaların birlesmesinden olusan bir butun olarak goruyorsun.islam da iman eden kişi butunlugu yakalamıs ve bir kişilige en bastan sahip olmus olur.ve herseyini gundelik hayatının her anını bu kişilik belirler.1 saatlik dediğin ibadet zamanları bu kişiligin zirve noktlarıdır.sen anlamazsın.

6)demokrasiye senin baktıgın acıdan bakmıyorum cunku saydıgın sonucların hicbirisi yeryuzunde yok.yasamıyor.hepsi hayal ve vadedilen seyler.yoksa!!! diyerek korkuların hakim kılınmasıyla daha iyisi olmadıgı için ve vazgecildiginde daha kotusu gelecegi için ,bu korkuyla dayatılıp kutsanan bir seydir demokrasi.totaliter rejimler doguran avrupa 2. dunya savasında milyonlarca insanın olmesine neden olmustur.onun oncesinde yasanan devrimler esnasında yuzbinler olmustur.onun oncesinde din ve mezhep savasları.romaya kadar gider baskı siddet zulum.kendi arasında bile birlikte yasama kulturu olusmamıs bir medeniyetin 2. dunya savası gibi bir devasa yıkımın ardından muazzam kontrol mekanizmalarıyla birlikte peydahladıgı zoraki ozgurluk afyonudur demokrasi.2.dunya savasından sonra uydurulan soguk savas manyaklıgıyla toplumlara kabul ettirilmiş ve bir yıgın meknizmayla koruma altına alınmıstır.ve aslında korunan sey batının hortumlamaktan dogma mureffehligidir.saydıgın hayallerin hepsi yapılan propgandaların tutması sonucu sende peydah olan uzantılardan ibarettir.ben de tutmuyor.ayrıca demokrasi de toplumların kendi tarih ve kulturlerine gore sekil alabilecek bir yapı arzetmelidir.oyledir de zaten.ama bize has bir turk demokrasisinden bahsedemeyiz dimi.cunku tr de demokrasinin sonucu islama varacak ve tr,, islamı ,,alternatif bir hayat anlayısına cevirip dunyayı donusturmenin onunu acacak.buna izin verirler mi?vermezler.kontrol mekanizmaları sastıgı anda darbe yapar yaptırır ve ulkeyi istedikleri yone dogrulturlar..al sana demokrsi.darbelerin tamamını da herkes bilir ki uluslar arası haber alma teskilatları tezgahlar.yani kendileriyle uyumlu calısmayan soyleneni yapmayan kimse iktidar olamaz.uyumsuz calısan kimseleri secen halklar her sekilde cezalandırılır.sadece islam ulkeleri için gecerli degil tabi.sen avrupada daha gelişmiş sorunsuz?! bir seyler yasayabilirsin ama tr de ve dunyanın diger kurtulmaya calısan ulkelerinde gecerli olan bu.senin gerceklerinle tr gercekleri cok uyumsuz.bunu kabul etmeyecek bir insan varmı?nerde kaldı bahsini ettiğin birlikte yasamayı ve ozgurlugu esas alan evrensel demokrasi kulturu????
7)batıya ilmine bilimine fennine teknolojisine her seyine karsıyım.evet haklısın.ama asagılık kompleksine gidigimi iddia edemezsin.öyle bir knı mı uyandırdım? o kadar da ukalalık yapmıstım umursamadıgımı gostermek adına neden karsı oldugumu deflarca anlattım.gelişim asamaları itibariyle tum dunyayı bir zulum carkının esiri yapan bu yapının bir butun oldugunu goz ardı edemedigim için.teknolojsi ilmi fenniyle her seyiyle.ama bunları billmedigimi ve kullanmadıgımı soyleyemiyorum.cunku ben de bu carkın içindeyim.siz bu cakın asli parcasısınız ben se eziliyorum.hem madden ama hem de ozellikle manen.burda uzun uzun batı medeniyetinn insanı ne hale soktugunu dogayı ne hale getirdigini anlatmayacagım.dunyayı yuzlerce kez yok edehbilecek silahı imal etme hakkına sahip oldugunu dusunen insanların insan sevgisi hayata verilen deger konusunda tek laf etmege hakları olmadıgı gorusundeyim.sence bu bilim askımı guc askımı.guce duyulan sapıkca tutkumu.tum bilim teknoloji bu guc tutkusunun esiriyken insanlar da bunun için de turlu sekillerde can cıkarırken bana bilim teknolji medeniyet yok efendim insan sevgisi gelişme aydınlanma deme.aydınlanma batı medeniyetinin bir evresidir.ilerleme de oyle.ilerlemecilik de bu evrenin kutsnmıs ve felsfeye devsirilmiş politize edilmiş bir retoriginden ibarettir.ilerlemeciliği kabul etmiyorum.ilerleme batı medeniyetinin kendisini dev aynsında gorup yaptıklarını kutsamasından baska bir sey degildir.ve bunu kiliseyi al asagı etmege borclu oldugu için batının yaptıgı din dusmanlıgı anlasılırdır.ama bunu islam için gecerli kılmak ahmaklıktır.bir kere islamda dogayla bir butunluk vardır.savas yoktur.mucadele yoktur.dogaya hakim olmak diye bir sey dusunulemez.ilim de fen de o mecrada gelisir.dolyısıyla havanın kararması doganın eziyeti olarak algılanmayıp sınırsız enerji tuketmek yoluyla her yeri aydınlatacak faaliyetlere girismek gereksiz gorulur.bilinrki ihtiyac ihtiycı dogurur ve bunun sınırı yoktur.dogayl bir savasa girismeye baslarsan bunun sonu gelmez.gelirse kendisinin de sonu gelir.ve para tutkunu değildir muminler.batıdaki teknolojk patlamanın temelinde para duskunlugu vardır.nobel tnt yi vb ni icad etti diye milyarlarca dolara sahip oldu.bircogu oyle.bilim askı paraya sahip olduktan sonra salt bilimcilige dondu.cunku bilim para basmanın merkezi haline geldi.bilime verilen degerin kutsalııgı nerde galvani?

8batı toplumlarının zenginliklerini reklamlayıp toplumsal curumeyi ortbas etmeleri ,aynı zamanda suc toplumları olduklarını gizlemeye calısmaları da saklanamaz bir sey!uzak doguda deprem oluyor.belcikadan 400 kisi oluyor.listeyi ele gecirip o gece evlerini soyuyorlar.londrada suc oranları istanbulun iki katı.abd de sokakta 3 milyondan fazla insan yasıyor.saymakla bitmez.havalar sogudugunda istanbull ve moskovayı gosterdilerdi.moskovada sokaktakiler belediye binası onunde copte ısınmaya calısırken istanbulda belediye sokaktakileri zorla toplayıp spor slonlarına getiriyordu.sence neden?yahu sadece kadın ticareti ve yan sektorleyile elde edilen para yuz milyarlarca dolar .kabul edilebilir mi?islam ulkeleri yuzlerce yıldır somurulup fakirlestirilirken hala insanlıgını yitimemiş oldugu asikarken batı islam ulkelerinin tum maddi zenginliklerini hortumlamasına ragmen neden suc ve curumeye engel olamıyor?zengin mureffeh batı toplumları insanları mutlu ediyor da neden en ufak bir kıvılcım sokakların savas alanına donmesine neden oluyor?otel ruanda yı izledin mi?izle istersen batı medeniyetinin insana ne kadar deger verdigini gor.

sen hayal kurmaya devam et galvani ben de hayatı tum gercekligiyle yasayayım.sen uydurduguna inan yozlasmaya ve zulme teslim ol ben de ben direnebildigim kadar direneyim.zafer direnenlerindir.sen hayal kur yuzyıl humanizmin yuzyılıdır diye.yahu humanizm oldu modernizm de oldu postmodernizm diye bir sey vardı.o da oldu.bunu kendileri soyluyor.hic okumuyon galiba.

ulus devletlere de dokunup bitirecegim.ulus devletlerin kendisi dayatıln bir seyken vazgecilmiş yerine bolgesel merkezlere bolunmus kuresel bir sistem dayatılmıstır.dun ulus devetleri dayatanlar bugun aksini dayatmaktadır.yani senin eski versiyonların ulus devleti savunuyordu sen onlara gore nispeten yeni bir surum oldugun için ulus devletlerin miadını doldurdugunu ve yerine kuresel demokrasinin hakim olması gerektigini savunuyorsun.daha yeni surumler de var galvani.bence yenile kendini.bagımsız surumler yani muhalif surumler de mevcut.onları da deneyebilirsin.insanları sistem eleştirinden uzak tutmak için uydurulmus guya daha insancıl ve idealist surumler.insan olmaktan(Kur"an ın siz hic dusunmez misiniz dediği dusunmeye meyyal insanlardan) cok uzak gorundugun için seni programlayanları algılamaktan cok cok uzak kaldıgın için islamı anlamanı beklemiyorum.ama sunu soyleyecegim.Allah bize bunların hepsini 1400 yıl once haber verdigi için bizi programlamaya kalkanların hicbir cabası amacına ulasamıyor.yani ne derlerse desinler zaten işin aslını biliyoruz.gercekten kopmadıgımız için programlanmaktan uzagız.Allah"tan baska ilah yoktur ve Muhammed sav onun kulu ve elcisidir.hayatın var olma sebebi budur.ahiret gununde insanlar hesaba cekilecek ve cennet veya cehenneme gideceklerdir.bundan baska gercek yoktur.dolayısıyla tek dunyalık ve Alah ve Rasulu merkezli olmayan hicbir sey bu akla tesir edemez.seni programlayanlardan ve kullandıkarı programlardan cıkracagımız tek ders var.ebu hanefi nin dedigi gibi.sormuslar sen bu ahlakı nerden aldın?o da demiş AHLAKSIZdan.sizden ve sahiplerinzden alacagımız tek sey yaptıklarınızı yapmamak.anlatabildim mi?


kafam sisti.cok uzattım.hade gorusuruz.
  #28496  
Alt 17.07.2006, 02:10
Benutzerbild von roman
roman roman ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard !!!!!

Merhaba Babur efendi,

Uzun, uzun yazılarından çıkarabildiklerim şunlar, senden farklı düşünenlerin ve batı değerlerine savunanların programlanmış, kullanılan kuklalar ve ucubeler olduğu. Ümmetçi ve laiklik karşıtı olman, tüm Müslümanların birleşerek top yekün batıya ve batı değerlerine karşı çıkıp Osmanlının bir benzeri, belkide özdeşi bir sistemi yaratıp dünyayı İslamlaştırmaları falan.

Ve, Müslüman olanların ve İslam ile yönetilenlerin kutsal oldukları!!!!!

Vallahi Babur efendi benim hiç bir tarafımda ne dinsel, nede batı değerlerinde bir program mevcut. Böyle bir şeyin varlığını ilk defa sizden duymaktayım, hani merak edip benim konumumda olan programlı zavallı insanlar varmıdır diye düşündüm de nezaketten dolayı kimseciklere soramadım, eğer bu konu hakkında derinlemesine bilgilere sahipseniz lütfen aydınlatınız beni. Hani Olurmu, olur Marsa uzay aracı gönderebilen teknolojileri yaratabilenler belki Androitlerde yaratmışlardırlar. Her neyse bu konular benim bireye duyduğum güven ve saygı boyutlarını aşmaktadır.

Bir de Türkçe’min çok bozuk olduğudur, mesleğim Lektörlük ve dil bilimciliği değil, yurt dışında yaşamaktayım ve elimden geldiği kadar yazmaktayım sayın hocam, yüksek aflarınıza sığınırım, lütfen hatalarımı bağışlayın...

Peki bu Osmanlı siyasal İslam devlet yapısı nasıl oluşacak Babur efendi, Osmanlıda ceza yasaları Kadılık sistemine göre düzenlenmiştir, buna günümüzde bir örnek İran mollalar rejimi!!! Eski Afganistan Taliban yönetimi, Şu anki Sudan. Halen büyük bir benzerlik ile Suudi Arabistan. Tüm sistemlerde yönetenler ve yönetilenler bulunmaktadır, Demokrasiler bu her iki kesimin uyum içinde mutlu bir şekilde yaşayabilmeleri için sürekli kendisini yenileyen yaşam biçimleridirler. Bunun en önemli kurallarından birisi Evrensel Sivil Hukuktur. Hukuk Bireyi Devletin baskıcı olabilecek yaptırımlarından korur. Hukuk salt ceza veren değil aynı zamanda koruyandır da...


Sanıyorum biraz fazla duygusal yaklaşmaktasın İslam ülkelerine, bir de başka gözle bakmakta yarar var.

Aşağıda günümüzde çocukları idam eden ülkelerin bir dökümü var, beş tanesi İslam ülkesidir. Buna eski Taliban yönetiminde yaşananlar dahil değildir.

ABD, Çin, Kongo, İran, Nijerya, Pakistan, Suudi Arabistan ve Yemen. Af örgütünün bir bülteninden, İran da erkek çocukları 15 yaşından itibaren, kız çocukları 9 yaşından itibaren idam edilmekteler.

İran da durum daha vahimdir aşağıda kısa bir bilgilendirme.

( Aralık 2004"te BM genel kurulu aldığı bağlayıcı olmayan bir kararda, İran"dan 18"inden küçüklerin idam edilmesine son vermesini istemişti. İran yasalarına göre 15 yaşındaki erkek suçlular ile 9 yaşını tamamlayan kadın suçlular idam edilebiliyor.
AFP, son 4 idamla birlikte bu yıl içinde İran"daki idam sayısının 55"i bulduğunu bildirdi. Ajans, geçen yıl 159 kişinin asıldığını hatırlattı.)

Bakalım sosyal konumda yaşanan adaletsizliğin kısa bir bölümüne.

Toplam 22 Arap ülkesi var, toplam nüfus 280 milyon, her yıl 6 milyon iş arayan oluşuyor, kişi başına gelir Afrika’dan sonra en az gelişen bölge, 280 milyonluk Arap aleminde 65 milyon yetişkin insan var, her iki kadından biri okuma yazma bilmiyor, Suudi Arabistan’da halen kadınların ehliyet alabilmeleri yasak! 280 milyonluk Arap nüfusunun ancak 1,6 sı İnternet’e ulaşabiliyor.

Bu rejimlerin hepsi ülkelerinde yaşayan insanlara, açlık, sefalet, baskı, yoksulluk ve şiddetten başka bir şey vermediler. Vermeye de hiç niyetleri yok, bir din yönetenlerin çıkarları için bu kadar kullanılır Babur efendi. Değişen dünyanın değişemeyen orta çağ diktatörleridir bu rejimleri acımasızca sürdürmeye çalışanlar.

Osmanlıda çok mu farklıydı durum sanmaktasın, Osmanlının tüm geçmişi iç savaşlarla dopdoludur, aşağıda kısa bir döküm bırakıyorum sana.

1- 1519"da Tokat dolaylarında Şeyh Celali"nin öncülüğündeki ayaklanmalar...
2- 1525"te Yozgat"ta Baba Zünnun Ayaklanması...
3- 1526"da Sivas, Amasya, Tokat, Maraş, Adana, Tarsus, İçel bölgelerine yayılan Kalenderoğlu Ayaklanması...
4- 1559"da, Kanuni"nin sağlığında oğulları Şehzade Selim ile Şehzade Beyazıt arasında çıkan kavgada; Beyazıt yandaşlarının dağa çıkması ve medrese öğrencilerinin ayaklanması...
5- 1566"da Kastamonu, Bolu, Samsun"da, medreseyi bitirmelerine karşın iş bulamayan öğrencilerin başlattığı ve halkın da katıldığı geniş ayaklanma...
6- 1581"de Bolu ve Gerede yörelerindeki Köroğlu Ruşen Ayaklanması...
7- 1587-97 arasında Karaman"da Davudoğlu önderliğindeki ayaklanmalar; Batı Anadolu"da Neslioğlu önderliğindeki ayaklanmalar; Antalya yöresinde Şahgeldi önderliğindeki ayaklanmalar...
8- 1598"de Sivas ve Maraş yörelerinde, Karayazıcı"nın başlattığı ayaklanmalar...
9- 1604"te Kastamonu, Çorum dolaylarında Tavil Halil, Karasaid, Marakaş, Kalenderoğlu Mehmet ve Gurguroğlu ayaklanmaları...
10- 1622-1658"de Erzurum"da Abaza Mehmet Paşa ve Abaza Hasan Paşa ayaklanmaları...
11- 1730"da İstanbul"da Patrona Halil Ayaklanması...
12- 1806"da Edirne Ayaklanması...
13- 1807"de İstanbul"da Kabakçı Mustafa Ayaklanması...
14- 1822"de Mora Başkaldırısı ve Yunanistan"ın bağımsızlığını ilan etmesi...
15- 1831"de Mısır Valisi Kavalalı Mehmet Ali Paşa"nın ayaklanması...


Ben yaşadığım çağdanda, yaşadığım saydam ve şeffaf AB ülkelerinden de memnunum. Dünya değişti, çağ değişti, insan denilen kavram değişti, insan aslına dönmekte, düşünen ve yaratan insan özüne dönmekte AB ülkelerinde, bu dönüşümde en çok zorlananlar, mesleksiz olan, dönüşümü kavrayamayan, paralel toplulukları benimseyen çoğunluğu İslami topluluklardan oluşan getolarda yaşamaya çalışan kesimdir, artık AB ülkelerinde kol gücüne ihtiyaç kalmadı, beyin gücüne ihtiyaç var, buda eğitimden, yaratıcı benlikden ve evrensel bakıp, evrensel düşünebilmekten, özgün bir birey olmaktan geçiyor, bu her milliyetten her kes için aynısı söz konusu. Buna ayak uyduramayan çağın ruhunu kavrayamayanlardır.

Evet, Ulus Ve Devlet dönemide tamamlanmakta. Dünya dünya vatandaşlığına doğru açılmakta. Sana bu konuda ilginç bir makale bırakıyorum, belki bir yararı olur.


Ulus – devleti bitiren yedi sebep
Profesör Peter Drucker, “Kapitalizm Sonrası Toplum” adlı eserinde, “Ulus-devlet” kavramını uzun uzun inceledikten sonra, bir yerde şöyle yazar:
“... son yıllarda -belki 1970’lerden sonra- ulus-devlet dağılmaya başladı. ‘Egemenlik’ kavramının bütün anlamını yitirdiği kimi kritik alanlarda zaten saf dışı olmuştu. Artık hükümetlerin karşı karşıya olduğu yeni sorunlar, yalnızca ulusal, hatta uluslar arası girişimlerle çözülmesi artan ölçüde olanaksız hale gelen sorunlardır. Yeni meydan okumalar kendi ‘egemenlik’lerine sahip ulus-ötesi organlar gerektiriyor. Bölgecilik de ulus-devleti artan ölçüde kenarda bırakıyor ve içerde de kabilecilik ulus-devletlerin altını oyuyor.”
Drucker’e göre, ulus-devlet kavramını hırpalayan ve gittikçe güçsüzleştiren yedi önemli olgu var.
Bunun ilk sırada yer alanı tabii ki, artık “paranın kontrolü”. Daha önce “egemenlik” paranın kontrolü ile neredeyse özdeş iken, bugün hiçbir merkez bankasının tek başına kontrol edemeyeceği bir para akımı söz konusu.
Ulus ötesi piyasalarda alınıp satılan para miktarı, ulusal ve uluslararası işlemleri finanse edecek miktardan çok daha fazla.
Para akışına “egemenlik” kavramı hiçbir şey yapamıyor.
Çünkü artık “paranın vatanı yok”.
Ulus-devleti güçsüzleştiren ikinci olgu ise, aynı para gibi, denetim dışı dolaşan “enformasyon”.
İletişim araçlarının gelişimi, çanak antenlerden, fakslara kadar müthiş bir teknoloji, haber akışını, ulus-devletlerin kontrol edemeyeceği hale getirdi.
Haber akışı da, para gibi, sınırları aştı. O da vatansız hale geldi.
Ulus-devlet kavramının boyunu aşan bir üçüncü gelişme de, çevre.
Çevre sorunu, şimdiden ulus-devlet boyutunu aşarak, uluslar arası bir örgütlenmeyi dayatır oldu.
Çünkü, insanlığın serası olarak bilinen atmosferin, gene insanlığın ciğeri olan tropik ormanların, okyanusların, su ve havanın kirlenmesi, herkesin sorunu.
Çevre kirliliği de, para ve enformasyon gibi, ulus-devlet yoluyla başa çıkılabilecek sınırların ötesindedir.
Para ve enformasyon gibi, çevre sorunu da ulus-devlet anlayışının dışında, yeni bir örgütlenme ve düzenlemeyi zorunlu kılan olgulardan. Ve eski kalıpları aşarak yeni örgütlenme biçimlerini dayatan bir sorun.
Terör de uluslararasılaştı..
Çok küçük bir grubun, koca bir ülkeyi alt üst edebileceği anlaşıldı.
Terörizm, bir zamanlar, bazı devletler tarafından, diğerlerini huzursuz etmek için kullanılırken, artık kontrol dışına çıkabiliyor.
Evrensel terör, tüm dünyanın tehdidi haline gelerek, egemenlik ötesi bir kimliğe bürünüyor.
Eski alışkanlıkları ve çare mercilerini aşarak ortaya çıkan bir beşinci olguysa silah.
Silahların kontrolü ile “egemenlik” kavramı çelişir hale geldi.
Halbuki, silahlanma tüm dünyayı tehdit ediyor.
Tüm dünya ve insanlığı tehdit eden silahlanma ve var olan silahların kontrolü, insanlığın karşısında heyula gibi duran tehditlerken, ulus-devletlerin egemenlik anlayışı bu çelişkinin çözümünü zorlaştırıyor.
Bu soruna çare bulunurken, ulus-devlet egemenliği de aşılacak.
Altıncı olgu, dünya gündeminde giderek alevlenen bölgecilik konusu.
Drucker, bölgeciliğin “ekonomik nedenlerini”, bilgi çağının bir gerçeği olarak görür. Ve bunu şöyle anlatır:
“Yüksek teknolojili sektör klasik, neoklasik ya da Keynesyen iktisadını arz-talep denklemlerini izlemez. Bu teorilerde üretim maliyeti üretim hacmiyle düz orantılı olarak artar. Buna karşılık yüksek teknolojilerde üretim hacmi arttıkça üretim maliyetleri hızla düşer.
“... Bunun önemi, yüksek teknolojili bir sektörün her türlü rekabeti ortadan kaldıracak şekilde gelişmesinin olanaklı olmasıdır. Bu bir kerede gerçekleşince, yenilenen sektörün bir daha geri gelme şansı hemen hemen hiç kalmaz, varlığı sona erer. Öte yandan yüksek teknolojili sektör yeterli rekabete ve meydan okumaya sahip olmalıdır, yoksa büyüyüp gelişemez. Tekelleşir ve tembelleşir, kısa sürede gereksizleşir. O nedenle, bilgi ekonomisi oldukça büyük bir ulusal devletten bile daha büyük ekonomik birimlere ihtiyaç duyar; yoksa rekabet edemez. Ama aynı zamanda sektörün korunmasına ve öteki ticaret bloklarıyla korumacılık ya da serbest ticaretten çok karşılıklılık ilkesi temelinde ticarete ihtiyaç duyar. Bu, bölgeselleşmeyi kaçınılmaz ve geri döndürülemez kılan, geçmişte örneği görülmedik bir durumdur.”
Drucker, bu yaşam gerçeğinin, ulusal hükümetleri kenarda bırakan ve artan ölçüde önemsizleştiren bölgesel hükümet organları ile aşılacağını iddia eder.
Ulus-devlet zayıfladıkça, ulus kavramının yerini daha küçük birimlerin alma ihtimali artıyor. Drucker, buna kabilecilik adını veriyor.
Buna Amerika’dan örnek vererek açıklıyor. Eskiden Amerika’nın çeşitli grupları eriten bir kazan olduğunu, bugün ise Asyalı, siyah, kahverengi ya da beyaz, katolik veya budist olsunlar, herkesin kimliğini koruyarak, Amerikalı olmaya zorlanmadıklarını anlatıyor.
Eski ulus-devlet büyüklüğü ve anlayışının, farklı gruplara fayda sağlamadığı için herkesin ulusal kimlik dışındaki özelliği öne çıkıyor.
Drucker, bu gelişmenin de, yedinci ve son olarak ulus-devlet kavramının altını içten oyan bir olgu olduğunu söylüyor.
Dünya “bilgi çağının” yeni örgütlenme modelleri üzerine fikir geliştiriyor, öngörü yapıyor...
Dünya ile zıtlaşmak yerine, nereye gidildiğine baksak, işler çok kolaylaşacak...
14 Haziran 2002, Cuma



Selamlar Babur efendi…
  #28497  
Alt 17.07.2006, 17:27
Benutzerbild von kerio
kerio kerio ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 22
Standard artakliklar ve takvadir nedir? o.T.

ohne Text
  #28498  
Alt 17.07.2006, 21:13
eniskaya
 
Beiträge: n/a
Standard ortaklik olacakti

Yani takva, bir bakima Yüce Allah’i gücendirebilecek en ufak tavir ve hareketlerden sakinmayi ifade etmektedir. Hic kuskusuz bu, büyük bir duyarliligin ifadesidir.

elbet yinede evrensel DINLER TEOLOJISI CERCEVESINDE....

O yüzden tüm DINLERDE Takva sahibi insanlar vardir... yani tüm Dinlerde gercek anlamda hakki taniyan ve sadece ona tapan vardir ve bunlarda üstün mükafatlarini alacaklardir...

Kurz gesagt iyilik yapki ve o zaman iyisindir.... kurz und kanap egal welcher Religion
  #28499  
Alt 18.07.2006, 02:02
Benutzerbild von 1insanol
1insanol 1insanol ist offline
Erfahrener Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 391
Standard Dindaslarima Saygilarimla

Biz Müslümanlar bunca olumsuzluklara ragmen, Hayata olumlu gözlerle bakmaliyiz !..Tüm yaratiklari yaratandan ötürü sevmeliyiz!
her birey Insanlik ailesinin mutlu birer bireyi olmasi gerektiginin bilinc ve mesuliyeti icinde olmaliyiz.
´Insan bilmediklerinin düsmanidir´. Bu sifati tasimamaya gayret sarf etmeliyiz!

Bilhassa Rönesansla baslayan bati uygarliginin,fen bilimlerindeki gelismesini, insanligin maddesel refahina olan katkilarini kücümseyerek degil; ahlakta Rönesansi yakalayamadiklarinin bilincinde olmaliyiz.

Onlarin madden yükselme caglari, bizlerin ahlaken cöküs yillarimizla paralelik tasidigi icin;Dünyamiz Materyalist ruhun zebanisi olmustur.
bu gercegi Dünyamizin sakinleri his etmektedir. Insanligin insanca , kardesce yasamasina nasil katkida bulunuruz? tez ve etütlerini, materyalist felsefelerde degil;, yaratilisin misyonuna uygun olan insan egosu karismamis ISLAM`i Hayata hakim kilmayla mümkün olacagini,yasayarak insanliga göstermeliyiz!...Ben bu gücü Müslüman genclerde görmekteyim...Fen ilimlerinde batililardan aramizdaki mesafeyi kapamak üzereyiz.,Nasilki fen ilimlerindeki kanunlarda aramizda celiski söz konusu degilsa,Ictimai, Ahlaki, kanunlardaki celiskiler kalktigi zaman INSANLIK KARDESLIGI MUTLULUGU YAKALAYACAKTIR.Bu kanunlarida ne Hans, ne Hasan, ne joundaun vaaz edebilir.. Insanligin fitrat dini olan Islam medeniyeti bu cevheri benliginde tasimaktadir...bu ideal ve mesuliyet idrakiyle kendinize iyi bakin der, saygilarimi iletirim.!

!MÜSLÜMAN GENC!

Irkini üstünlük degil, zenginlik bilmelisin!
yüceligi ´kan´ da degil,Hakta aramalisin.
Hedefinde irkini yüceltmek varsa,
Islam ahlakiyla, boyanmalisin.

Le$ kargalari gibil, ilim ucmakla olmaz,
marjinal toplumlar hürriyet bulmaz.
Ilimde, irfanda, öncülükse hedefin;
Ümmet bilincini ta$imalisin!

Ahlak lafla olmaz,Hakka itat ister,
Kirlenmis dünyamiz yüce ahlaki gözler,
iffetin,namusun, metafizik gücünü;
Dünya insanligina göstermelisin!

Deden gibil abdest alip firattan,
tunaya eri$,dü$me kirattan!
Nakil ve akillan gönülleri feht edip;
Dünyayi zulümden kurtarmalisin!

Nutuk degil, Hakka cagiriyorum!
zan etme ütopya söz ediyorum
Islam`i hayata hakim kilarsan
Sana cemalullahi Müjdeliyorum!
1-i
  #28500  
Alt 18.07.2006, 10:21
Benutzerbild von xbaburx
xbaburx xbaburx ist offline
Neuer Benutzer
 
Registriert seit: 06.05.2008
Beiträge: 0
Standard bravoo:)

bulabildigin tum istatistikleri toplamıssın.ben de sana istatistikci fıkrası anlatayım istersenneyse bul birkaçını oku zahmet olmazsa.

islam dediğin anda osmanlıya saldıran adamlara sinir olurum.osmanlıcılık oldu be galvani.o da olduosmanlının savunabilecegim arzu ettigim cagları fatihe kadar geliyor ne yazıkki.hani su gaza ehli yallah diyip fethettigi yere baskentini tasıyan alperenler var ya.o devirler.devletlerin hacmi tasmaya baslayınca devlet yonetiminin bozulmaya basladıgı asikardır.ben de sayayım sana.haz Ali rs devrinden istersencemel vakasi hakem vakasi.haccac ın yaptıklarını duysan aklın sasar.ben bir devlete baskaldıran siyasi yonetmi kabullenmeyip kendi devletine isyan cıkaranlardan bahsetmedim.neyse burda uzuuuuuuun uzuun siyasal tarih coxumlemesine girmek zorunda kalmak istemiyorum.bu soylediklerne cevap veren onlarca kitap var.osmanlıcılık yapmadıgımı da ynelemek stiyorum.o yuzden bana lbu konuda laf caktıramazsın.osmanlı oldu.Rasul yasıyor.ben yepyeni asrı saadet benzeri bir TOPLUMSAL YAPIdan bahsediorum.iman toplumundan.osmanlı bize onemli bir birikim saglar mı?evet!senle orda bu var burda bu var diye bir yarısa girecek kadar ahmak değilim.toplumsal gruplar ani mesela mezheplerin savasları degl saydıkların.siyasal duzenin kimi zaman haklı kimi zaman acımasızca bastırdıgı kendi duzenindeki isyanlardır.mezhep savaslarını katolik protestan savaslarını somurgeilik esnasında gittikleri erlerde katlettikleri isyanları ama ozellikle ikinci dunya savasını dusun bence.anı tas aynı hamam dersen aklına sasarım.


saydıgın bugunku siyasal rejimleri de onaylamadıgımı defalarca soyledimonceki azılarımı hic okumamıssın.defalarca acıkladıgım konular.iranda mesela halkın terkettiğine devlet sahip cıkmıstır.ornegin cuma namazına gitme oranları yuzde 12 dir.tr de bu oran yuzde 56 larda.suudi arabistanın son israil saldırılarında hizbullahı suclaması nasıl bir yonetim oldugunu gostermeye yeter.bahsini ettigin ulkelerin hemen tamamı sonradan bagımsızlıkları verilen terkedilirken yerlerinde totaliter siyasal rejimler bırakılıp oyle terkedilen ulkelerdir.ve bugune degin uzantıları devam etmektedir.haklısın o ulkelerde kabul edilmeyen edilemeyecek bir cok sey var.reddetmiyorum ki.neden var?Rahat bırakıldklarında benim dediğim mecraya kayacakları içintunus hakkında hicbir bilgin var mı?sokakta bile yasak basortusu.en buyuk caddelerinden birisin adı ataturk caddesi(bulvar da olabilir)bu ulkede ilsamcı partinin lideri onlarca yıl hapiste yatmıs ve siyasal olarak hicbir halk verilmiyor dindar insanlara.hakverirsin ki dini hakların da koruyucu mercii siyasettir.siyasete soz hakkı olmayanlar hak talep edemiyorlar malumun.mısır da da oyle suriyedede.suudi arabistan da da .sudan dediğn yerde yıllardı iç savas var.bir o geciyor bir bu.prototip toplayıcı butunlestiici bir yapı yok.turkiyeden umudumuz bu galvani

sona ekledigin makaleyi okumadım.bu tartısmayı defalrca yaptık.ve bundan once defalarca acıkladım.detaylı zuzun uzunbu sefer bu kadar yetsin.anı seyleri defalrca yazmak da belli bir yere kadar.dediğim gibi istiyorsan onceki makaleleri emailine postalayayım.ugrasamam.

programlanma dedigin sey medya ve tuketim kulturu ve enformasyon bombardumanıyla oluyo galvani.uzaydan sinyal gonderme teknikleri de uygulanmıyor del tabi.ama savas zamanlarıduyum esigi altında yada ustunde sinyaller onderim bilincaltına korku ada teslimiyet pompalayan uzay makinalrından sozedliyotv lerden de buna benzer sinyallerin postalandıgına dair rivayetlerde var.ama ben sadece bilgi bombardumanı medya dezenformasyonu ve gundelik tuketim kulturu diyeyim.tek tip ve batı merkezli robot yetistiren egitim kurumları ve buralarda verlen batıyı merkeze alan bilim ve tarih egitimini de buna ekleyebiliriz.

bu kadar yeter bence.hadi gorusuruz.
Antwort



Forumregeln
Es ist Ihnen nicht erlaubt, neue Themen zu verfassen.
Es ist Ihnen nicht erlaubt, auf Beiträge zu antworten.
Es ist Ihnen nicht erlaubt, Anhänge anzufügen.
Es ist Ihnen nicht erlaubt, Ihre Beiträge zu bearbeiten.

vB Code ist An.
Smileys sind An.
[IMG] Code ist An.
HTML-Code ist Aus.
Gehe zu