| | Mitglied werden | | | Hilfe | | | Login | ||||||||
![]() |
Sie sind hier: Startseite > Vaybee! Forum |
Hilfe | Kalender | Heutige Beiträge | Suchen |
![]() |
|
Themen-Optionen | Thema durchsuchen |
|
|||
![]() ohne Text
|
|
|||
![]() du franzi,
ich an deiner stelle würd OBACHT geben, vielleicht ist ja auch in deinem umfeld ein sozial engagierter junger mann(-: du weisst schon was ich meine- wieviele nette deutsche menschen gibt es denn, die dann später rüber zum nachbarn sich einschleimen u dann die tochter oder den sohn misshandeln??? wie es den anschein hat seit ihr christen ja auch nicht viel besser? woran liegt das an dem christentum? oder an der person selbst? oder meinst du dieses verhalten hat man der religion zu verdanken??? ALSO MENSCHEN DIE JEGLICHE ART AN TERROR AUSÜBEN SIND KRANK! u KRANKE MENSCHEN SIND BEEINFLUSSBAR!!! NOCH FRAGEN? meld dich bei mir... ich klär dich über die christen u die islamisten auf! |
|
|||
![]() Bakin Derinlere giden Hallac-i MANSUR a Yobazlik ne yapti ?..
Enel Hak : Ben yaratici gercegin bir tecellisiyim..Ben HAKKIM !! Bu sözleri öncesini bilmeden degerlendirmek inani yanlis Düsüncelere götürür..Onun icin öncesine bakalim..Ortada bir sohbet vardir:Firavun ve seytan ile ilgili: Nur ve NAR in birlekteligi: Ahmed ( Muhammed ) ile iblisten baskasina iddaci olmak yakismamistir.Su var ki Iblis in gözden düsmesine karsin Ahmed icin gözün gözü acildi.. Iblis e : SECDE ET ! dendi; Ahmed e :BAK ! Iblis secde etmedi,Ahmed de saga sola bakmadi ( Yani ikisde isyan etti ) Iblis önce Yakarmis,Hakk in yoluna cagirmisti.Ama sonunda kendi kuvvetine sigindi. Ahmed ise idda da bulunmustu,fakat sonunda kendi gücüne bel baglamaktan vaz gecti ! Ahmed söyle diyordu: Ancak senin yardiminla hareket eder,yanliz senin yardiminla yükselirim. Ey kalplerimizi cekip ceviren Seni yeterince övemem ki ben !. gök sakinleri icinde Iblis gibi tevhid eri yoktu faat gözden düstü,sonsuzluk yolculugunda lutufdan uzaklastirildi. " Allah a hic kimseyi ise katmamak suretiyle ibadet etmisti.Ve tam bireycilige ulasinca Lanetlendi.Ve daha fazlasini isteyince de Huzurdan kovulup uzaklastirildi ! Hak ona secde et ! demisti Senden gayriya secde etmem ! diye karsilik verdi Hak dedi: O halde lanetim üzerine dökülecek.. O yine : senden gayriya secde etmem diye karsilik verdi.. Inkarlarim seni takdis Aklim önünde tehvis Senden ayri bir sey mi ki Adem ? Orta yerde kimmis Iblis ? Senden baskasina yok benim yolum Seni seven boynu bükük bir kulum Hak Iblis e sordu : Kibirlendin mi ? Cevap verdi: seninle bir lahzalikberaberligim olsaydi bile kibirlenmek ve Cabbarlik bana yakisirdi.Oysa ki ben ezelden beri seni taniyan biriyim Adem den üstünüm ben Hizmetim ondan kidemli Su alemlerde seni benden iyi taniyan var mi ki ? Benim sende muradim senin bendemuradin var Ve senin beni isteyisin daha eski Ya senden baskasina secde etseydim ? Secde etmeyince aslima dönmem gerekti.Cünkü sen beni atestenyaratmissin.bu bir gercek.Ve atese dönecek Sonuc olarak takdir edip secme senin elinde.. Ne kaldi kopacak,ne var korkacak Nasil olsa uzak düsmüsüm sana Anladim,bir bana yakinla uzak Sevgiyle ayrilik olurmu yoldas ? Ayrildim; Ayrilk oldu arkadas Ey Tevfiki veren,Sana Hamt,SENA Seckin bir kul egilmez bir baskasina.. Iblis konusunu bu anlayisla yani iBLIS I TEVHID BAGLILIK;SEBAT Istirabi gögüsleme Ask ve sevgide vefa gibi üstün degerlerin sembolü olarak ilkkez gündeme getiren Müslüman düsünür HALLAC tir. Daha sonra onun bu yaklasimi Ahmed gazali de yankilanacak Aynulkuddat la derinlesecek Attar,Mevlana IKBAL gibi ANIT insanlarin Mucize söylemlerinde vucut bulacaktir. Hallac a Göre Allah in emri ayri IRADESI ayridir ! Allah bir seyi emretmisse Onu istemistir denmez.. Nitekim IBLIS e: SECDE ET ! emrini yöneltmistir ama Iradesi kendisinden baskasina secde edilmemesi yönündedir. Iblis bunu bildigi ve tevhide aykiri buldugu icin Adem e secde etmemistir. Iblis in bu büyük izdirabinin arkasibnda bu emir-IRADE farki yatmaktadir. HALLAC bu emir-irade arasinda kalmaktan dogan bu istiraba isaret ederken Su ünlü beyiti önümüze Koyuyor: Onu suya firlatti,elleri basi üstünde bagli Ve seslendi ona: Dikkat et sakin ISLANMA !! Hallac in bu Kiyamet koparan yaklasimi,Islam düsünce tarihinde derin izler birakmis ve art arda yeni yaklasimlara Vücut vermistir. Örnegin Ahmed bin Yahya el-Murtaza: Resuller Ölüme yenik düsürülürken Iblis in kiyamete kadar baki tutulmasinin hikmeti nedir ? Sorusunu sormus ve su Cevapta Birlesilmistir: Kendisinden müstagni kalamiyacagimiz tek varlik ALLAH tir !.. Nebi lere gelince,Allah aerd arda nebi göndererek Insanlari tek bir peygambere bagli kalmaktan kurtarmistir. Iblis e gelince: Allah onun yok edilmesinde yarar görseydi elbet yok ederdi. Demek oluyor ki Iblis in ölümünden dogacak zarar Yasamasiyla vucut bulan zarardan daha büyüktür.. Hz.Musa seytan a sordu: O"nu hala hatirlarmisin ? Cevapverdi: Ey Musa Olusturdugu olayla birlikte yaratilan düsünce hatirlanmaz hatirlanamaz.Ayni anda hem ben aniliyorum hem O ! ** Kovulmus Seytan dan Allah a Siginirim ** Bu Her okunusunda seytan Allah ile birlikte anilmaktadir ve seytan bunu bir seckinlik olarak görmektedir. Ve söyle devam eder: Zikri zikrim !..Zikrim zikri.. Birbirini anan beraberleriz.. Hizmetim sidi daha ari daha parlak.cünkü ona eskiden zevkim icin hizmet ediyordum Simdi ise O nun arzusu ugruna didiniyorum.. Biz,engelleme,Savunma,zarar ve kar arzusundan arinmisiz. O nun hakikati üzerine yemin olsun ki: Ne tedbirde hata ettim ne de takdiri red ettim.Tasviri degistirmeye de kalkis degilim.. Bu oluslarda benim kudretimin de etkisi vardir ! Bana ebedler boyu atesi ile azab etsede O ndan gayrisina egilmem.Ne bir kisi önünde secde ederim n de bir ceset huzurunda diz cökerim.Ne ogul tanirim ne karsit !.. DAVAM SADIKLAR DAVASIDIR !! Ask konusunda gercek baglilardanim ben Bir adida AZAZIL olan Seytan hakkinda cok sey söylenmistir: Iste Onlardan biri: o hem göklerde hem yerde DAI ( Cagirici ) idi.Gökte Meleklere Dailik yapip Olara iyilikleri güzellikleri gösteriyordu. Yerde ise Insanlarin Daisi onlarada cirkinlikleri kötülükleri gösteriyor Cirkini tanimayan Güzeli taniyamaz !! Iblis ve firavunla Fütüvet ( genclik Atilganlik sadakat ve fedakarlik ) husunda tartistim Iblis söyle dedi: Eger secde etseydim FÜTÜVET benden uzaklasirdi !.. Firavun söyle konustu: Ben O"nun Resulüne inansaydim FÜTÜVET makamindan düserdim. Bende söyle dedim: Ben sözümden dönseydim FÜTÜVET yaygisindan disri atilirdim.. Iblis kendisnden baska GAYR görmeyice: BEN ONDAN ÜSTÜNÜM dedi ve firavun Toplumu icinde hakla batili ayiracak olani tanimayinca: Sizin icin benden baska Herhangi bir ILAH tanimiyorum (Kasas;38 - Zühruf,51 ) dedi. Ben dedim ki: EGER O NU TANIMYORSANIZ ESERLERINI TANIYIN ! ISTE O ESER BENIM !! BEN,HAKKIM !! HAKLA HAK OLARAK ebediyen devam edecegim DOSTUM ve ÜSTADIM IBLIS ile FIRAVUNDUR !! Tevhid i IBLIS den ögrenmiyen ZINDIKTIR !! Sorun bundan ibarettir: yani meselenin asli NUR ile NAR in ayni Kaynaktan olusmasidir. ENEL HAK ben tanriyim manasinda söylenmemistir. Aynen IBN arabi nin : ALLAHiniz ayaklarimin altinda yatiyor sözü gibi.. Biliyorsunuz o da öldürülmüstü ! Daha sonra durdugu yer kazilinca Yerin altinda ALTIN ve Diger degerli seylerden olusan büyük br hazine bulunmustu.. Yani dogru söylemisti... Müslümanim diyen bir cok Insan in ALLAH i Altin ve Paraydi.. |
|
|||
![]() Tam Adı
Ebu Abdullah Hüseyin Mansur el Beyzavi el-Hallâc Kısaca Mansur el-Hallâc Doğumu Miladî 858 Doğum Yeri Tur Hocaları Sehl Abdullah et-Tüsterî Amr Osman el-Mekki Sadık Dostu Şıblî Ölümü 26 Mart 922 Yaşı 65 Suçu Zındıklık Ceza Süresi 8 yıl, 7 ay, 8 gün Ölüm Fermanı "Kanı Helâl" Gördüğü İşkenceler Hapis, sürgün,eziyet, sinir tahribi,kırbaç,asma, kılıç, yakma,organların tek tek doğrandıktan sonra asılıp teşhir edilmesi * "...onu katletmek icin alip goturduler, cevresinde yuzbin kisi toplandi. Gozunu hepsinin uzerinde dolastirarak: -Hak! Hak! Ene"l-Hak! diyordu. Dervisin biri ona: -Ask nedir, diye sordu. -Askin ne oldugunu, bugun, yarin ve oburgun goreceksin dedi. O gun oldurduler, ertesi gunu atese atip yaktilar. Ucuncu gun de kulunu ruzgara verdiler. Ardindan oyle guldu ki gozlerinden yas geldi. Sonra kendisini seyreden topluluga dondu. Gozune Sibli ilisti. Cagirdi: "Ey Ebu Bekir, yaninda seccade var mi? Ser suraya!" Sibli seccadeyi serdi, Hallac iki rekat namaz kildi.Birinci rekatta Fatiha"dan sonra su ayeti okudu: "Andolsun ki sizi biraz korku, biraz aclik, biraz da mallardan, canlardan ve urunlerden yana eksiltmeyle imtihan edecegiz. Sabirli olanlara mujdele!" (Bakara Suresi, 155) Ikinci rekatta Fatiha"dan sonra su ayeti okudu: "Her benlik olumu tadacaktir. Sizi, bir imtihan olarak hayir ve ser ile de imtihan ediyoruz. Sonunda bize donduruleceksiniz." (Enbiya, 35) Namazi bitince dua etti: ...Ve Dökülen kanlar ciceklere.. Dökülen gözyaslari Incilere.. VE VAHSET VUSLAT a DÖNDÜ !.. |
|
|||
![]() 11 asir önceyi yargilayanlar günümüze de bakarlar..baktikca da insanliklarindan utanirlar..
Cünkü SEYTAN 11 asir önce ne ise Bu günde aynidir.Asla farkli degil ![]() PAYLASAMIYORUZ !. Sevgisizlik rahmetin bize ulasan yollarini dikenledi.. Sevgisizlik bizi rahmetden nasipsizlige mahkum etti.. En büyük felaketimiz odur ki: Bu topraklara artik "" Yaratilani YARATAN dan ötürü sevenlerin "" nefesleri hayat vermiyor.Cünkü nefesleri besleyen DIN ,kin ve siddet ocagina dönüstürüldü.. Simdi herkes bu ocaktan kendi siyaseti icin bir kürek ates almayi hüner saniyor. Bizim 11 asir önceyi yargiladigimizi sanan sen; Ülkemizde sevgisizligin bir günah bir zaaf olmaktan cikip 11 asir öncesinin kat be kat fazlasiyla bir DIN ve sehvet haline geldigini ve DIRI DIRI INSAN YAKTIGINI görmezden geliyorsun. Hayir dostum .. Sen 11 asir önce nasil bir Seytansan simdi IBLIS in ta kendisisin !.. Tarihin en kanli zalimlerinin bile nadiren tenezzül ettikleri bu en korkunc ZULÜM hemde masum insanlara karsi ve hemde 20 nci yüzyilin sonunda ülkemizde sergilendi. Eger bu Ülkede Alemlerin Rahmeti bir RABB in gönderdigi ve Alemlerin rahmeti bir peygamberin gösterdigi DIN den eser olsaydi,Minarelerinden 24 saat ezan okunan bir kentin ortasinda DIRI-DIRI insan yakilmasi yeri gögü inletirdi.Ve bunun öncülügünü de MÜSLÜMANLAR yapardi.Merhamet ve insan haklari ve Adaletin öncü temsilcileri MÜSLÜMANLAR olmalidir. NEREDE O MÜSLÜMANLAR ? Nerede o yas bitkileri bile yakmayi merhametsizlik olarak gören KURAN-I Muhammedan-i VICDAN ? Ceketlerinize kahve dökülse ** ZULME UGRADIK **diye kiyamet koparan sizlerin, Diri diri insan yakmak zulmüne karsi mücadele vermeniz söyle dursun kilinizi bile kipirdattiginizi gören olmadi.. Aranizdan Bu insanlik disi Zulmü alkislayan-savunan seytan yavrulari da cikti.. Nerede kaldi zulümden yakinmak ? ( her gün ugradiginiz zulümleri burada okuyoruz ) ![]() Nerede kaldi INSANLIK ? En Büyük NERON zulmünden beter bir acimasizlikla 38 insani diri yakanlar bu ülkenin cocuklaridir. Dahasi onlari Hasa DIN-IMAN adina savunan ve alkislayanlar da Bu ülkenin cocuklaridir. Tesbihte hata olmaz deyisine siginarak ve ** Farz-i Muhal ** kaidesi koyarak soralim: Siz ALLAH olsaniz böyle bir ülkeye- Ümmete RAHMET ve MUTLULUK indirirmisiniz ? Böyle insanlarin: **Bu zulümleri Tartissaniz ya..Iraktaki, filistindeki zulümler, Anadoluda 80 yil evvel baslamis zulümlerin devamidir...El ayni eldir...............Zalimlerin sonu cok yakindir...kimse uyumuyor artik...............** diyerek; ALLAH dan Rahmet ve bereket beklemesi: ALLAH ile ALAY ETMEK degilse NEDIR ? SATANIST her zaman ve her mekanda SATANISTTIR !.. 11 asir önce de 21 nci yüzyilin basin da da.. Kan Zulüm Pislik riba Fuhus Hayvan katliami-eziyeti,Ilimsizlik,cehalet,Gulul,Putperestlik,Türb e-seyhperestlik,Kurani dislama,Misna okuma Örf perestlik olan yerlerde Allah in Dininden söz edilemez.. SEYTAN in dininden söz edilir.. Öyleyse Gözlüklerinizi takin ve ETRAFINIZA iyi BAKIN !.. ** Allahım, Sana kavuşmama engel olan, Senin yolunda rahatça yürümeme mani olan ayağımdaki bu diken, benim kendi varlığımdır. Bu sebeple, kendimden uzaklaşmak, kendimi kendimden kurtarmak isterim... " " Gözümüze bak da Hakk" ın cemalini gör. Çünkü bu, gerçeğin kendisi ve katıksız bilginin ışığıdır. Hak da kendi güzelliğini bizde seyreder. Sakın bu sırrı açıklama, kanını yerlere dökerler. " " Allahım! Sen, sana isyan edenlere bile sevgi beslerken senin için işkenceye uğrayanlara rahmet etmeyeceğin nasıl düşünülür? " ** Aklin Efsunu Bir ordu göndermis ise de GÖNLÜN KORKMASIN !.. Cünkü ASK YANLIZ DEGILDIR !.. Muhammed IKBAL |
|
|||
![]() Bu Tez;
Hallac-i MANSUR GAZALI AYNULKUDDAT HAMADANI IKBAL MEVLANA RUZBIHAN BAKI gibi insanlarin tezi dir. Bunlarin yola ciktigi kaynak ise: Abdullah Ibn ABBAS yani asrisaadet in en büyük kuran yorumcusudur. Hallac dan 300 yil önce yasayan Ibn Abbas in IBLIS görüsü Hallac in sahsinda Sairene bir acilimidir. Bakin AYNULKUDDAT HAMADANI Bu düsünceleri acikladigi icin 33 yasinda derisi yüzülerek katledildi. Ders verdigi medresenin girisine astilar cesedini daha sonra üzerine yag dökerek yakildi. Bu konuyu islememek istemistim Güven arkadasin cekincesi üzerine ama madem sorunu imandan cikma asamasina getirdiniz bir kac satir yazmak durumundayim. ASK,idda ve erdiriciligin iki temsilcisi vardir: Hz.MUHAMMED IBLIS Gercege varmak icin bu ikisini rehber edinmek gerekir.Rehber edinmek,Mutlaka uymayi gerektirmez.Kendisine uyulmamasi gerektigini bize anlatan kisi veya güc de REHBERDIR.Tabii birincisi keyifli bir rehber olurken ikincisi zorluklara SIKINTILARA dayanmayi gerektiren bir rehberdir. Seytan in böyle suclanmasinin nedeni belki de budur ! Islam dininde IBLIS MUHAMMED in karsiti olan ilkenin SEMBOLÜDÜR. Gercegin,CEMALINDE tecellisi MUHAMMED MUSTAFA dir ki O: Biz seni alemlere Rahmet olman disinda bir sey icin yaratmadik ( Enbiya,107 ) ayetinde ortaya konmustur. Ayni gercegin CELAL ( Cirkinlik,kahir,istirap ) tecellisi Iblis de vucut bulmaktadir ki o: ( Lanetim kiyamet ününe kadar senin üstündedir ) Ayetinde ortaya konmustur. Ayni gercek Iblis de delalet,HzMUHAMMED de Rahmet ve Hidayet seklinde tecelli etmektedir.Bu ikisi gercegin varligi ve islevselligi icin kacinilmazdir Bunlarin birini iyi ötekini kötü ilan etmek izim KISIR bakisimizin bir sonucudur. Tanrisal ASKIN bütünlügü Hz.MUHAMMED ve Iblis in birlikte düsünülmesiyle ele gecer.Onlar cift kutuplu gercegi karsilikli uclaridir.;Biri ötekisiz düsünülemez. Ezelden ebede Tüm olus ve erisler Nur ve nar ile gerceklesir.Muhammed in Nuru Iblis in Nari. Iblis - Muhammed Iliskisi dertle deva iliskisine benzer.Tekamül icin bu ikiside gereklidir. IBLIS den dertlenen MUSTAFA da Deva bulur. Bu bu sekilde devam eder gider. Iblis KÜFRÜ,MUSTAFA IMANI temsil eder. Küfür ile Iman da birbirine Muhtactir. Küfür fenayi Ölümlülügü IMAN bekayi Sonsuzlugu temsil eder. ve fena olan BEKA anlasilamaz. Yaratici tek olduguna göre ISIK ve IMAN gibi KARANLIK ve SAPIKLIK da TANRI nin Mahlukudur.Bu mahluklardan biri HIDAYET ( MUHAMMED e ),Ötekisi DELALET ( Iblis e ) Havale edilmistir. Yani Muhammed te Iblisde Allah in verdigi görevi yapmaktadir. Bu Islam Düsünürlerinin Hareket noktasi sudur: Allah in isimleri Zitlik ilkesine göre düzenlenmis isimlerdir.Bu isimlerin her bi kendisinin ZITTI - karsiti ile bilinir. Bu isimlerin varlik ve olust CEMAL ve LUTUF ifade edenlerini Hz.MUHAMMED. CELAL ve KAHIR ifade edenlerini IBLIS temsil etmektedir. O halde IBLIS de MUHAMMED kadar gereklidir. Bu noktada insanin durumuda diger varliklardan cok farklidir. Diger varliklarin her biri görev yapmak icin sartlanmistir.Insan ise Özgürlügünü kullanmak icin sartlanmistir. Onun icin secme Imkan ve Yetisi insan icin bir tür mecburiyettir. Her varlik yaratilistan mecbur ve mahkum edilmistir.Insanda yaratilistidan özgür secme hakkini kullanmaya mecburdur. Su icin söndürmek Ates icin yakmak nasil onlarin dogasiysa Insanin dogasida ÖZGÜRLÜKTÜR!. Insan bunun icin sorumludur ! ürettigi isleri kendisi yarattigi icin DEGIL ! O halde Iblis de,tipki MUSTAFA gibi Allah in iradesine uygun olarak görevini yapiyor. Bu görevin Karanlik ve SAPIKLIK kutbunda olmasi Iblis i görev yapmayan yaratik durumuna düsürüp Allah in Iradesi disina cikarmaz. Tam Bu noktada KURANSAL gercegi IFADEYE koyalim: Kuran da Allah in yani göklerin ve yerin NUR u olan ( NUR,35 ) ISIGIN isim-sifatlari yani esmaül Hüsna 99 dur ( Tamlama seklindekileri de sayasak ) Kuran da göklerin ve yerin karanligi karicisi olan seytan in adi da 99 dur.88 yerde Seytan 11 yerde IBLIS. Bir baska ürpertici gercekde sudur: Melek kelimesi de 88 yerde gecmektedir Kuran da. Melekler Allah in kendilerine emrettigi konularda asla isyan etmezler.Emrolani yerine getirirler. Seytan ise RAHMAN in karanlik ilkesini isletmekte görev yapan emir erleridir. Ve Kuran da bu iki prensip arasinda 88 e 88 bir esitlik olduguna Dikkat cekmistir. Yani yaratilisi özgürlükle esitlenmis olan insan bu esit gücte olan iki merkezin ortasindadir. KENDI SECIMI ILE BU YANA YA DA ÖTEKI YANA GIDECEKTIR !! Sonuc olarak tartismasiz olan sudur: Tanrisal plandan bakilginda bir ikilik YOKTUR ! TEK ALLAH tek YARATICI esastir. Isik ve karanlik kuvvetleri onun emrinde onun planina uygun olarak hareket etmektedir. Insan in farki kendisine Isik ya da Karanlik kutubunda yer verilmek yerine,Secim Karakteri verilmis olmasidir.Insani sorumlu kilan ÖZGÜRLÜK ve serbest SECIM firsatidir. Bu baglamda Materyalist akadaslarina Kötü olani yani Cinayet Hirsizlik veya benzeri gibi Kötülükleri Kader e ve Allah a Isnat etmelerinin yaniti da verilmis oluyor. Yani Allah kimseye Zulüm etmiyor zulüm eden yine insanlar hemde özgür secim haklarini kullanarak. Bu kadar yeterli mi bacim bilemiyorum.. Iman konusunda: Iblis in kafir oldugu hakkinda süphe yoktur. Allah in Adem de Ruhu ... Seytan da Ise LANETI vardir. Yani ikisinde de Allah dan bir sey vardir. Seytan Allah in CELALI dir. H.Muhammed Söyle Buyuruyor: Allah benim isigimi kendi IZZETINDEN NUR dan,IBLIS in isigini ise yine kendi IZZETININ NAR indan yaratmistir !! Allah meleklere SECDE edin emni verirken,Görünmeyen alemin derinliklerinden IBLIS e: Benden baskasina SECDE etmeyin seklinde IRADE etmistir. Allah in Iradesi ne Kimse Karsi duramaz !.. Bilmem Bundan süpheye düsen Iman dan Cikar mi ? Seytan in Isyani Allah in iradesi ile gerceklesmistir. Hoscakalin |
|
|||
![]() Hic degismez muhterem peder .o))
|
|
|||
![]() Fakir Bir Şimal Kilisesinde Şeytan ile Rahibin Macerası
İlkönce yağmurla sonra birdenbire açan güneşle başlamıştı sabah. Henüz ıslaktı asfaltın solundaki tarla. Harp esirleri çoktan iş başındaydılar. Topraktan nefret duyarak — halbuki köylüydü birçoğu — tıraşlı ve korkak çapalıyorlardı patatesleri. Suluboya, solgun resimleri hatırlatıyordu insana köy kilisesinden gelen çan sesleri. Pazardı. Kilisede erkeklerin hepsi ihtiyardı kadınların değil, içlerinde büyük memeli kızlar, ve sarı saçlarına ak düşmemiş anneler vardı. Maviydi gözleri. Başları önde, kalın, kırmızı ve harap parmaklarına bakıyorlardı. Terliydiler. Haşlanmış lahanayla günlük kokuyordu. Kürsüde muhterem peder «beyannameyi» okuyordu, — gözlerini gizleyerek —. Renkliydi pencere camlarından biri. Bu camdan içeri giren güneş duruyordu genç bir kadının bembeyaz ensesinde eski bir kan lekesi gibi. Ve hiçbir zaman doğurmamış olan göğüssüz ve kalçasız bir Meryem"in kucağında bir çocuk : başı öyle büyük o kadar inceydi ki kıvrılmış bacakları hazin ve korkunçtu. Önlerinde kandil yanıyordu eski sert ve boyalı tahtayı aydınlatıp... İki adam boyundaydı tahta heykel. Şeytan saklanmıştı arkasına — kaşları çekik, sakalı sivri, Mefistofeles olması muhtemel,—- ve âlim bir tebessümle dinliyordu muhterem pederi. «— Avrupa"nın bekası, (okuyordu beyannameyi muhterem peder) Avrupa"nın bekası için harbediyoruz.» Dinliyordu Şeytan sivri sakalında keder ve âsi ve selîm aklına dayanılmaz bir ağrı vermekteydi yalan. Okuyordu rahip : «— Avrupa milletleri el ele verip harbediyoruz, ve mutlak imha edeceğiz medeniyet için tahripçi bir unsuru.» Şeytan bir parça yana itti Meryem"in heykelini ve havada sihirle efsun alâmetleri daireler çevirip kaldırdı elini rahibe doğru — etsizdi, uzundu bu el, hakikat gibi, kemikli ve kuru —. Ve ne olduysa o anda oldu işte. Renkli camın altındaki kadın çırılçıplak göründü kıpkırmızı güneşte. Memeleri ağırdı ve sarı ipek gibi parlıyordu karnının altında tüyler. Düşürdü kâadı muhterem peder ve Şeytan"ın iğvasıyla hakikati bağırdı : «— Karşı koymak günü geldi en büyük tehlikeye. Harbediyoruz, fuhşun bekası için, kerhane kapıları kapanmasın diye. Ve sen orda, arkada içinde beyaz entarisinin bir erkek çocuğu gibi duran, sen orospu olacaksın kızım. Sana firengi ve belsoğukluğu verecekler büyük şehirlerimizden birinde. Baban dönmeyecek Yatıyor şimdi yüzükoyun çok uzak bir toprağın üzerinde. Şimdi kan içindedir etli, kalın kulaklar ve ince kollarının dolandığı boyun. Yattığı yerde yalnız değil. Hareketsiz duran tanklarla, terk edilmiş toplar sahada.» Kendi sesinden ürkerek sustu rahip. Orda, arkada, beyazlı kız ağlıyordu. Kadife ceketli bir erkek — ihtiyar orman bekçisi civar çiftliğin — bir şeyler söylemek istedi. Sivri sakalını kaşıdı Şeytan, rahibe : «Devam et,» — dedi. Ve muhterem peder başladı tekrar konuşmaya : «— Harbediyoruz : pazar ve mal nizamının bekası için. Kömür, lâstik ve kereste, ve kendi değerinden fazla yaratan iş kuvveti satılmalıdır. Patiska, benzin buğday, patates, domuz eti ve taze gümrah bir sesin içindeki cennet satılmalıdır. Güneşli bahçesi ve resimli kitapları çocukluğun ve ihtiyarlığın emniyeti satılmalıdır. Şan, şeref ve saadet, ve kuru kahve topyekun pazar malı olup tartılıp, ölçülüp, biçilip satılmalıdır. Harbediyoruz : harbi bitirdiğimiz zaman aç, işsiz ve sakat — harp madalyasıyla fakat — köprü altında yatılmalıdır...» Yine sustu muhterem peder. Şeytan emretti yine : «— Naklet onun macerasını, o ne idi, ne oldu, anlat...» Ve anlattı rahip : «— Onu hepiniz hatırlarsınız, toprağın içindeki bir patates tohumu gibi fakir, çalışkan ve neşesiz geçti çocukluğu. Sonra uyandı birdenbire on yedi yaşına doğru. Yine fakirdi, çalışkandı. Fakat aylarca gidip bulutsuz bir denizde altında sönük yelkenlerin sanki çok sıcak bir sabah ufukta apansızın yeni bir dünya keşfeder gibi buldu neşeyi... Mahallede sesi en güzel olan insandı ve en güzel mandolin çalan. Hatırlıyorsunuz değil mi size doğru gelen dostluğunu kocaman, kırmızı elinin ve mavi kurdelesini mandolininin?.. İçinizde kimin kalbini kırdı, kime yalan söyledi, sarhoş olduğu vaki midir, ve kiminle dövüştü? Çocuklara saygısını ve ihtiyarlara şefkatini inkâr edebilir miyiz? Belki biraz kalın kafalı fakat kalbi bir balık yavrusu gibi temiz onu geçen sene harbe gönderdik. Şimdi gerilerinde cephenin işgal altındaki bir köyün odasındadır. Baygın bir kadının ırzına geçmekle meşgul bir tahta masanın üzerinde. Beli çıplak pantolunu dizlerinde başında miğfer ve ayaklarında kısa, kalın çizmeler. Yerde iki çocuk ölüsü yatıyordu direkte bağlı bir erkek. Dışarda yağmur yağıyor ve uzaktan uzağa motor sesleri. Kadını masadan yere iterek doğrulup çekti pantolonunu... Halbuki hepiniz hatırlarsınız onu, hatırlıyorsunuz değil mi size doğru gelen dostluğunu kocaman, kırmızı elinin ve mavi kurdelesini mandolininin?» Yine birdenbire sustu muhterem peder. (Susabilmek bir hünerdir insanın ağzından çıkan sözler kendine ait olmazsa.) Fakat tahta Meryem"in arkasından yine emretti Şeytan : «— Rahip, devam et,» — dedi. Ve devam etti rahip : «— Harbediyoruz. Çalıştırılan insan yığınları birbirine devrederek zinciri, karanlık ve ağır, beton künklerin içinde akmalıdır. Ve sen kocakarı — ön safta, solda, diz çöküp yüzü eski bir kâat gibi buruşuk olan — seni temin ederim ki kilise kapısında oynayan torunun — beş yaşında, başı altın bir top gibi yuvarlak — dedesi, senin kocan, babası, senin oğlun ve komşuların gibi kömür ocaklarında çalışacak. Hiçbir şeyi ümit etmemeyi öğrensin. Bu maksatla uçuyor bombardıman birliklerimiz tasavvur edilmeyecek kadar çok ölüm taşıyıp iki gergin kanatla. Ve motorlarına benzinle beraber belki bir parça keder dolarak (öldürenlerde tevehhüm edilen keder gibi bir şey), uçuyor av kuvvetleri himayesinde olarak bombardıman birliklerimiz birbiri ardından giden dalgalar halinde... Harbediyoruz : öldürdüklerimizin sayısı — bizden ve onlardan aralarında meme çocukları da var — şimdilik beş altı milyon kadar. Harbediyoruz : kundak bezinin çeşidiyle belli olmalı herkesin yeri. Harbediyoruz : parlasın edebiyen diye sabah güneşlerinde hapisane demirleri...» Hakikat çok taraflıdır. Fakir bir Şimal kilisesinde — Şeytan"ın iğvasıyla da olsa — fakir bir papaz onu o kadar uzun anlatamaz. İnzibat kuvvetleri aldı haberi — kadife ceketli orman bekçisinden — gelip indirdiler kürsüden muhterem pederi. Ve asfalt yolun üzerinde arasında silâhlı iki adamın giderken muhterem peder Şeytan baktı arkasından : çekik kaşlarında ümit ve sivri sakalında keder. 12.9.1941 Not : Alamanya yıkıldı. Temerküz kampından kurtarıldı muhterem peder. Ve yine Şeytan"ın iğvasına uymasaydı eğer önemli Alaman demokratlarından biri olurdu bugün Anglo-sakson işgal bölgelerinden birinde. Halbuki yine uydu Şeytan"a. Ve yine bir pazar günü ve aynı kilisede yine batılı müttefikleri meth ü sena edeyim derken 41 yılında söylediklerinden bazı fasılları tekrarladı aynen bilhassa mal nizamına ait olanları. Ve Katolik bir Amerikan subayının emriyle (tevkif edilmediyse de bu sefer) kovuldu kiliseden muhterem peder. Yine arkasından baktı Şeytan : çekik kaşlarında biraz daha çok ümit sivri sakalında biraz daha az keder... Nazim HIKMET RAN 1946 Şubat 17 ![]() |